Ölüm Çemberi - Harry Bingham Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ölüm Çemberi kimin eseri? Ölüm Çemberi kitabının yazarı kimdir? Ölüm Çemberi konusu ve anafikri nedir? Ölüm Çemberi kitabı ne anlatıyor? Ölüm Çemberi PDF indirme linki var mı? Ölüm Çemberi kitabının yazarı Harry Bingham kimdir? İşte Ölüm Çemberi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Harry Bingham

Çevirmen: Merve Özcan

Editör: Onur Kınacı Birler

Orijinal Adı: Love Story, With Murders

Yayın Evi: Yabancı Yayınları

İSBN: 9786059585910

Sayfa Sayısı: 448

Ölüm Çemberi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dedektif Fiona Griffiths ve meslektaşı akşam işten çıkmak üzereyken bir ihbar alır. Birileri yasadışı bir şekilde çöp atmıştır. Gidip duruma el atmak ne kadar zor bir görev olabilir ki?

Olay yerine gittiklerinde, eski bir dondurucunun içinden kopmuş bir bacak çıkınca işler değişir. Bacak, beş sene önce ortadan kaybolan genç bir kadına aittir. Fakat bu vaka, ikinci bir kişinin vücut parçalarının bulunmasıyla daha tuhaf bir hâl alır çünkü bu cinayet yeni işlenmiştir. Bu seferki vücut parçaları ise bir profesöre aittir.

Fiona bu iki cinayeti ve aralarındaki muhtemel bağı araştırırken, kendini çok karanlık ve soğuk yerlerde bulacaktır. Dağlardaki bir kır evine, bütün gizemi çözecek anahtarı bulmaya gittiğinde yılın ilk karı yağmaya başlar ve Fiona’yı eve hapseder. Fakat dedektif kısa bir süre sonra o evde yalnız olmadığını öğrenecektir.

“Alışılmamış… Sürükleyici… Polisiye gerilim türündeki en keskin ve kuvvetli anlatımlardan birisi… Bingham’ın korkusuz kahramanı Fiona Griffiths çoktan bu türde okuduğunuz diğer kahramanların bir adım önünde. Fiona’nın hikâyeleri sayesinde romanın sayfaları âdeta alev alıyor.” –Kirkus Reviews-

“Yoğun ve zengin bir anlatımı var… Fiona’nın geçmiş sorunları ve sıradışı kişiliği onu ilginç bir ana karakter yapıyor.”

–Publishers Weekly, starred review-

“Çarpıcı ve gerçekçi… bu sene eşi benzerini göremeyeceğiniz bir polisiye.”

– USA Today-

“Ölüm Çemberi günümüz suç polisiyesinin en şaşırtıcı ve etkileyici kahramanıyla dikkat çekiyor… Acımasız, tuhaf ve kesinlikle eşsiz.”

–The Sunday Times-

Ölüm Çemberi Alıntıları - Sözleri

  • Odada sadece bir parçanızın kaldığı, sanki cam bir duvarın ardından bakıyormuşçasına tüm seslerin ve hislerin cansızlaştığı bir andı bu.
  • "Eğer zayıf bir hat varsa er ya da geç bir şey kırılırdı."
  • Bir yaprağı nerede saklardın? Bir ormanda. Bir sırrı nasıl gizlerdin? Açık sözlü davranarak. Dua edercesine açılan eller ve etkileyici dişlerle.
  • Hızlı yaşa, genç öl.
  • Her şey güzel olacak ve her şey güzel olacak ve her usulden şey güzel olacak.
  • Çoğu insan bir, iki ya da yirmi yıl sonra hayatlarında neler olacak sorusuna sıkıca bağlanıyordu. Ben değil. Çoğunlukla, gelecek haftanın ne getireceğini düşünmekte bile zorlanırdım.
  • Çaresizlik insana her şeyi yaptırırdı.
  • Salak bir zaferdi ancak bazen salak şeylerle eğleniyordum.
  • Bildiğinizi sandığınız şeylere ne kadar çok bakarsanız o kadar çok şekil değiştiriyorlardı.
  • Fakat aklımdakiler kötü düşüncelerdi. Bağımlılık yaratıcı. Beni aşağı yönlendiren taş bir merdiven gibiydiler.

Ölüm Çemberi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

u zamana kadar alışmış olduğum sürekli aksiyon dolu olayların olduğu bir polisiye değildi. Bazı kısımları çok durgun, bazı kısımları çok heyecanlıydı. Ana karakterimiz Fiona, oldukça sıradışı bir dedektifti. Kendisi Cotard Sendromu'dan muzdaripti ki bu da kendini ölü sanmak, sanrılar görmek ve bazı duyguları anlayamamak gibi özelliklere sahip bir sendrom. Bu yönüyle ilgimi çeken bir karakterdi çünkü her şeyi mükemmel olan dedektiflerden değildi ama oldukça zekiydi. Bazen kendi kendine bir şeyler yapıyordu bunu bize direkt olarak anlatmıyordu, biz sonradan parçalar yerine oturunca anlıyorduk. Bu vakayı araştırırken kendi hayatından bazı gizemleri de araştırıyordu ama bir seriye ait olduğu için bu gizemler açıklanmadan kitap bitti. Devam kitapları çıkarsa almayı düşünüyorum açıkçası.Bazı yerlerde yazarın olayları uzattığını düşündüğüm de oldu ama akıcı olduğu için okurken sıkılmadım. Bu tarz kitaplar okumayı seven okurlara önerim olsun. (İnci Aydemir)

#evdekalTR Merhabalar :) Gündemimizin COVID-19 olduğu bu günlerde herkese sağlıklı günler diliyorum. Evde kalmamız gereken şu günlerde oldukça boş zamanımız var aslında ve bu zamanları yararlı bir şekilde geçirmemizi sağlayacak daha doğrusu bizi bu karmaşadan bir nebze olsun uzaklaştıracak yegane şeylerden birisi de kitap. Ne okusam ne okusam diye düşünenlere biraz yardımcı olmak için ve aynı zamanda Ölüm Çemberi hakkında söylemek istediğim birkaç cümle olduğu için şu an bu incelemeyi okuyorsunuz. Dilerseniz başlayalım. Öncelikle goodreads uygulamasından kitabı aradığımda aslında bir seriyle karşı karşıya olduğumu fark ettim. John Verdon'ın kitaplarını okuduysanız eğer onun gibi. John Verdon okumayanlar içinse şöyle açıklayayım; ana karakterimizin aynı olduğu ama kitapların genel olarak birbirinden bağımsız olduğu bir seri. Tabii karakterimizi daha iyi tanımak için kitapları sırasıyla okumak önemli. İşte bu kitap, serinin ikinci kitabı. İlk kitabı olan ''Ölülerle Konuşmak'' İthaki yayınevi tarafından basılmış, bilginize. Ama ben ilk kitabını okumadım. Konusundan biraz bahsedecek olursak size şu kadarını söyleyeyim kitabın arka kapağında yazanlara çok aldırış etmeyin. Evet, bahsedildiği gibi canice diyebileceğimiz cinayetler var ama daha sonrasında bahsedilen dağ evi kısmı kesinlikle kitabın anahtar olayı değil. Dağ evinin öncesinde ve sonrasında daha birçok olay var. Ayrıca karakterimiz Fiona yaklaşık iki buçuk yaşındayken kendisine sonradan aile olan ve aleyhindeki bütün suçlamaları düşürmeyi başarmış bir adamın arabasında bulunur. Fiona'nın o arabaya nasıl, nereden geldiği ve kim tarafından bırakıldığı bilinmemekte karakterimizin o iki buçuk yılı tam bir gizem içindedir. Polisin yakalayıp hapse tıkmayı çok istediği bu adamın arabasında bulduğu küçük kız, büyüdüğünde dedektif olur. Ancak Fiona, babasının yaptıklarından haberdar olsa bile şimdiye kadar babasının dosyasını hiç incelememiştir. Fakat işlenen cinayetlerin ucu babasının sahip olduğu Virgin and Unicorn'a değince babasını araştırmaya karar verir ve bu kararla aslında kayıp iki buçuk senesini de araştırmaya başlar. Kitapta hem cinayetlerin soruşturmasını hem de karakterimizin kendi hayatını araştırmasını okuyoruz. Cinayetler her ne kadar bu kitapta çözümlense de Fiona'nın hayatına dair yaptığı araştırma daha yeni başlıyor. İlk kitapta muhtemel böyle devam niteliği olan bir olay yoktu çünkü eğer olsaydı bu kitapta izlerine rastlardım. O yüzden bu kitapla seriyle başlayarak çok bir kaybım olduğunu sanmıyorum. Benim yorumuma gelirsek... Açıkçası ben yazarın diline pek alışamadım. Kitap 440 sayfa ve ben 200.sayfasında falan daha yeni yeni yazarın kurguladığı dünyanın kapısını çalıyordum. Bunun nedenlerinden biri ilk kitabı okumamış olmam olabilir. Yazarın diline alışık değilim. Mesela bazen bir olayı anlatırken sonraki paragrafta birden başka bir konuya geçiyordu ve önceki konunuz arada kaynıyordu. Böyle olunca kitaba adapte olamadım. Ama bu sadece başlarda oldu, sonrasında toparlandı. Size önerim, ne olur ne olmaz diye ilk kitabı okuduktan sonra bu kitabı okuyun. Bir diğer nedeni de başta kitabın yavaş ilerlemesi olabilir. Çünkü son 150 sayfada falan kitabın enerjisinin arttığını gerçekten hissediyorsunuz. Olaylar çözüme kavuşuyor, karakterimizin başına gelenler ve kendisinin yaptıklarıyla güzel bir sona ulaşıyorsunuz. Ama o sona ulaşana kadarki süreç bence yeterli değildi ama fena da değildi. Sadece daha akıcı olabilirdi ve katili bulma açısından biz okuyuculara karşı biraz açıklayıcı olsa iyi olurdu doğrusu. Ayrıca bazı kısımlar var ki kitapta, beni biraz ürpertti :) Kısacası; kitap benim için ortalama bir kitaptı. Polisiye kitaplar açısından bakarsak olaya ''Eh, idare eder'' bir kitaptı. Umarım bir nebze olsun size yardımcı olabilmişimdir. Hijyen kurallarına uymayı unutmayın!! Keyifli okumalar :) #evdekalTR (Büşra)

Kitap ne zaman hareketlenecek, olay nasıl gelişecek diye beklerken kendine bir acaba dedirtiyor. Orta sayfalara doğru olayın içine girmiş oluyoruz ama yeterli olmadığı kanaatindeyim. Sonrasında ara ara temponun artması okuyucunun kitaptan kopmamasını sağlıyor. Tabi bir başka nedeni de ana karakterimiz Fiona Griffiths, yazar güzel bir karakter ortaya koymuş. Genel olarak bakıldığında bol heyecanlı geçmese de, o kadar da sıkmıyor. Gene de bir şans verilebilir diye düşünüyorum. Çeviri ve baskı açısından bakacak olursak Yabancı Yayınları gene güzel bir kitap çıkarmayı başarmış. İyi okumalar... (Rıdvan)

Ölüm Çemberi PDF indirme linki var mı?

Harry Bingham - Ölüm Çemberi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ölüm Çemberi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Harry Bingham Kimdir?

Harry Bingham, kurgu ve kurgu dışı eserler yazar İngiltereli yazar.1967'de doğmuştur.Yazmadığı zamanlarda ya köpeklerini gezdirir ya da önde gelen editoryal danışmanlık kuruluşlarından biri olan The Writers Workshop’u yönetiyor.Oxfordshire’da yaşamaktadır ve şu sıralar yeni Fiona Griffiths romanı üzerinde çalışmaktadır.Ölüm Çemberi adlı kitabı Yabancı Yayınları tarafından basıldı ve şu an ülkemizde 2 kitabı yayımlanmıştır.

Harry Bingham Kitapları - Eserleri

  • Ölüm Çemberi
  • Ölülerle Konuşmak

Harry Bingham Alıntıları - Sözleri

  • Çoğu insan bir, iki ya da yirmi yıl sonra hayatlarında neler olacak sorusuna sıkıca bağlanıyordu. Ben değil. Çoğunlukla, gelecek haftanın ne getireceğini düşünmekte bile zorlanırdım. (Ölüm Çemberi)
  • Her şey güzel olacak ve her şey güzel olacak ve her usulden şey güzel olacak. (Ölüm Çemberi)
  • Salak bir zaferdi ancak bazen salak şeylerle eğleniyordum. (Ölüm Çemberi)
  • Bildiğinizi sandığınız şeylere ne kadar çok bakarsanız o kadar çok şekil değiştiriyorlardı. (Ölüm Çemberi)
  • Çünkü hayat böyledir. İleriden başka gidecek yön yoktur. (Ölülerle Konuşmak)
  • "Eğer zayıf bir hat varsa er ya da geç bir şey kırılırdı." (Ölüm Çemberi)
  • Yaşam zordu. Ölüm yaşama nazaran çocuk oyuncağı olmalı. (Ölülerle Konuşmak)
  • Eğer kendini çok kaptırırsan duvara toslarsın. Her zaman toslanacak bir duvar vardır. (Ölülerle Konuşmak)
  • Fakat aklımdakiler kötü düşüncelerdi. Bağımlılık yaratıcı. Beni aşağı yönlendiren taş bir merdiven gibiydiler. (Ölüm Çemberi)
  • Çaresizlik insana her şeyi yaptırırdı. (Ölüm Çemberi)
  • Hızlı yaşa, genç öl. (Ölüm Çemberi)
  • Hiç müzik zevkim yok. Kim olduğumu hiçbir zaman bilmediğim için rastgele şeyler alıyorum ve farklı şeyler deniyorum, bir gün gerçek beni bulabilecek miyim diye merak ediyorum. Bu olduğunda fark edecek miyim acaba ? (Ölülerle Konuşmak)
  • Bir yaprağı nerede saklardın? Bir ormanda. Bir sırrı nasıl gizlerdin? Açık sözlü davranarak. Dua edercesine açılan eller ve etkileyici dişlerle. (Ölüm Çemberi)
  • Odada sadece bir parçanızın kaldığı, sanki cam bir duvarın ardından bakıyormuşçasına tüm seslerin ve hislerin cansızlaştığı bir andı bu. (Ölüm Çemberi)