Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş - Can Yücel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş kimin eseri? Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş kitabının yazarı kimdir? Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş konusu ve anafikri nedir? Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş kitabı ne anlatıyor? Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş kitabının yazarı Can Yücel kimdir? İşte Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Can Yücel

Yayın Evi: Papirüs Yayınları

İSBN: 9789757432067

Sayfa Sayısı: 123

Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ölüm bu ara çok oldun sen

Ortalığı kırıp geçirdin

Dostlara taktın, gençlere taktın kancayı...

Kendim için söylemiyorum, yanlış anlama, bak1

Nasıl olsa benim miyadım doldu,

Ama sen de bokunu çıkarma işin!

Bir süre ara ver bu işgüzarlığa !

Tek dur biraz

Ne dersin tam maaşla emekliliğe?

İşsizlik sigortası da veririm istersen...

Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş Alıntıları - Sözleri

  • Bu şehirde ölmek yeni bişey değil elbet. Sanki yaşamak çok daha büyük bir marifet!
  • Bir derin uykudaydım ölümün içinden Açtım ki gözlerimi Bir suyun gölgesi gibi Kendisi adeta bir suyun Ayakucunda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum!
  • Bu şehirde ölmek yeni bişey değil elbet. Sanki yaşamak çok daha büyük bir marifet!
  • Can yasası bu insanın: Savaşlara yoksulluklara Ve binbir belaya karşın İlle de yaşayacaksın! Us yasası bu insanın: Suyu şavka döndürüp Düşü gerçeğe çevirip Düşmanı dost kılacaksın!
  • Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum!
  • Öyle yeşil bir yeşilsin ki sen gelecekte Bakmaya kıyamıyorum şimdiden Ve cansuyum can verdikçe köklerine Sevinçten ağlıyor bir fesleğen
  • Mor bir kedi yavrusudur sabah Gökyüzünün tamburunda çamlardan tırnaklarıyla Sabâ makamından bir şarkı tımbırdatmakta... Nerdeyse başlar tiftli kayalıkları temizlemeğe Ve yalaya yalaya kendini Denize döner sonunda MAVİ... Bu işler sade martta değil Sonbaharın sonunda da olur Ve bir kedi yavrusu doğarken bir sabah Çok canlar ölür...
  • Bakmayın ufak-tefekliğine Yılanın en amansızıdır yılancık
  • Aslında çikrin değilsin sen Çirkin görünmek istiyorsun Güzelliği tarif için
  • Sevince kıran girmiş bu yerde Sevinçten beter bir hınç
  • Sevince kıran girmiş bu yerde Sevinçten beter bir hınç Vurup kırmak geliyor içimden
  • Acımazlığım kendime
  • ''Ah İstanbul ah. Sen bugünleri de mi görecektin. Onca saltanattan sonra Müflis bir bankaya mı dönecektin! ''
  • Ben şiiri ciddiye almıyorum ki zaten, yeter ki şiir beni ciddiye alsın!

Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yayın tarihi 1976 olan "Ölüm ve Oğlum" Can Yücel'in hapisten çıktıktan sonra yazdığı şiirlerden oluşuyor. O günleri şöyle anlatıyor şair: "O devre, hani atları maneje sokarlar ya, öyle bir şey... Hapishaneden çıktıktan sonra Kınalıada'da oturdum. O zamanlar daha güzeldi Kınalı. Orada halkla da ilişkiler oldu. Zahrat vardı, Ermeni şair, onunla ilişkim oldu. Bir açılma oldu yani... " Hapishane sonrası yaşadığı ferahlık bu şiirlerde hissediliyor. Peki neden "ölüm"? "İnsanın kötümser, karamsar olduğu zaman değildir bence ölümü düşünmesi. Çok mutlu olduğu zaman insan ölümü düşünür. Çünkü ölüm, mutluluğun bir parçasıdır. Ölümü böyle görmek gerekir. Yarı ölü olduğun zaman ölümü düşünmek bir şeye yaramaz." "Gökyokuş" ise 1983'te haftalık Somut gazetesinde yayımladığı şiirlerinden oluşuyor. Bu bölümdeki şiirlerin en belirgin özelliği, yaşadığı günlere ilişkin ipuçları vermesi, bir anlamda Can Yücel'in güncel olaylarla doğrudan, dolaysız bağ kurabilmesi denilebilir. Şili'de veya Japonya'da bir olay mı var, iki dizeyle şiire giriyor bunlar. Şiirlerinde her şey var: Politika, şehvet, doğa, tarih, arkadaşlar, zihninde oluşan çağrışımlar... ölüm ve yaşama dair her şey. Ancak Can Yücel'i ilk defa okuyacaklar bu kitabını tercih etmemeli bence. Çünkü özellikle bu kitabındaki şiirlerin, dönemin günlük olaylarını ya da arkadaşlarıyla arasındaki ince bir espriyi bilmeyen biz okurlar için anlamlandırılması zorlaşıyor. (RoadNotTaken)

Ölüm vE Oğlum __ Can Yücel: Türk edebiyatının eşsiz çok harika şairi can yücelim ölüm ve oğlum şiir kitabı 50 sayfadan olulan bir kitap yine çok güzel şıradısı şiirleri var . CAN YÜCEL Şiir -Şair-Dünya Şiir bir terlemedir Güneş güneş sözlere Ve böyle böyle şair Eriyip gider Dünya gibi tıpkı Döndükçe terleye terleye (Murat Tosun)

Serbest vezin ve bazıları sadece dönemsel şiirler olduğu için, okuyucunun verilen mesaji anlaması zor olan şiirlerdi. Bazı yerlerde ise ince mesajlar ve kişisel değerlendirmeler vardı. Galiba bu kitap iki kitabın birleştirilmesinden oluşturulmuş. Anlaşılması güç zor şiirlerden oluşan bir kitaptı... (Münzevi Genç)

Kitabın Yazarı Can Yücel Kimdir?

Kullandığı kaba ama samimi dil ile Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır. Can Yücel, 1926'da İstanbul'da doğdu. Millî Eğitim Eski Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğludur.

Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı. 1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmaris'te turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını İstanbul’da sürdürdü.

1956 yılında Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu. Son yıllarında Eski Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`e hakaretten yargılanan Yücel, 18 Nisan seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi`nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça'ya gömüldü.

Can Yücel, 1945-1965 yılları arasında `Yenilikler`, `Beraber`, `Seçilmiş Hikayeler`, `Dost`, `Sosyal Adalet`, `Şiir Sanatı`, `Dönem`,`Ant`, `İmece` ve `Papirüs` adlı dergilerde yazdı. Daha sonraları `Yeni Dergi`, ‘Birikim`, `Sanat Emeği`, `Yazko Edebiyat` ve `Yeni Düşün` dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965`ten sonra siyasal konularda da ürün verdi. 12 Mart 1971 döneminde Che Guevara ve Mao'dan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkûm oldu. 1974’de çıkarılan genel afla dışarı çıktı. Dışarı çıkışının ardından hapiste yazdığı "Bir Siyasinin Şiirleri" adlı kitabını yayımladı. 12 Eylül 1980 sonrasında müstehcen olduğu iddiasıyla "Rengahenk" adlı kitabı toplatıldı.

1962'de İngiltere'deyken, 1709 yılından kalma, Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabı bulması geniş yankı uyandırdı.

Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık yer veren, bu nedenle zaman zaman dikkatleri üzerine çekip kovuşturmaya uğrayan Yücel, ilk şiirlerini 1950 yılında `Yazma` adlı kitapta toplamıştır.

Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. Can Yücel'in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır.

Can Yücel için ailesi çok önemlidir: eşi, çocukları torunları, babası.. Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır. 'Küçük Kızım Su'ya', 'Güzel'e', 'Yeni Hasan'a Yolluk', 'Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim' bu sevgi şiirlerinden bazılarıdır.

Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarından çeviriler yaptı. Shakespeare çevirileri (Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası) aslına tam olarak bağlı kalmasa da son derece başarılıdır. Shakespeare'in ünlü 'to be or not to be' sözünü 'bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin' şeklinde Türkçeleştirmiştir. 1959'da ilk baskısı yayımlanan 'Her Boydan' adlı kitabında dünya şairlerinin şiirlerini serbest ama çok başarılı bir biçimde Türkçeye çevirmiştir.

Can Yücel Kitapları - Eserleri

  • Bir Siyasinin Şiirleri
  • Mekanım Datça Olsun
  • Düzünden
  • Portreler
  • Her Boydan
  • Güle Güle - Seslerin Sessizliği

  • Canfeda
  • Çok Bi Çocuk
  • Rengahenk
  • Ölüm ve Oğlum
  • Gökyokuş
  • Yazma
  • Sevgi Duvarı

  • Ben ve Bizimkiler
  • Gece Vardiyası
  • Gezintiler
  • Seke Seke
  • Alavara
  • Maaile
  • Benim Öfkem Gecelerin Beyidir

  • Yazma - Sevgi Duvarı
  • Can'dan Yazılar 2
  • Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş
  • Şiir Alayı
  • Gökyokuş / Kuzgunun Yavrusu
  • Gece Vardiyası Albümü
  • Kısa Devre

  • Düzünden Düzyazılar 1
  • Portreler

Can Yücel Alıntıları - Sözleri

  • • Ne sen ne ben sevgilim Öldükse ölümden değil Sevişmenin acından (Rengahenk)
  • Keşke kendini bırakıp gitse insan; ama olmuyor... (Ben ve Bizimkiler)
  • Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı, belki de kalp göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer... (Portreler)
  • Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu… (Mekanım Datça Olsun)
  • Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş)
  • ..... Bu ara kendimi toprağa çok yakın hissediyorum O kadar seviyorum ki toprağı İçine giresim geliyor. (Portreler)

  • Gitmek istiyorsa, bırakacaksın gitsin. Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin? (Düzünden)
  • Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm Değdi yorgunluğuma Bi ölüm kaldıydı onu da gördüm Beni pişman etmedi doğduğuma (Portreler)
  • Son yıllarda daha da yaygınlaştı, eli-yüzü düzgün üç-dört dize düzen bazı arkadaşlar, kendilerini Almanca telaffuzuyla GOETHE sanıyorlar ki çok da haksız değiller... (Alavara)
  • Hatırım sordular karşı masadan Yuvarlanıp gidiyoruz dedi cesedim (Canfeda)
  • Bir derin uykudaydım ölümün içinden Açtım ki gözlerimi Bir suyun gölgesi gibi Kendisi adeta bir suyun Ayakucunda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş)
  • Şu dar çerçeveden dünyaya bakmak bir âlem. Tam tamamına bir Devr-i Âlem. (Maaile)
  • Nereydi gittiğim o? Nereydi geldiğim o? Adlardan anılar Anılardan adalar Sonlardan sanrılar (Alavara)

  • “Bir insan görünce insan oluyorum Bir ağaç görünce ağaç Bir çocuk görünce çocuk Bir kadın görünce erkek Bir faşist görünce kahroluyar kahrediyorum insanlığın en amansız lüveri Şiirle” (Gezintiler)
  • “Sazımın tellerinde geziniyorum dünyayı Düzen tutmuyor” (Gezintiler)
  • Çok çektik onların çilesini Gördük kaplanı, gördük sırtlanı, Gördük domuzunu, hergelesini. Tıkınmak topunun dini imanı. Kiminin eh, az fenaymış huyu! Bakma hepsi aynı bokun soyu! Ne fark eder ne cins çizme, Bastıktan sonra ümüğüne! Anlatabildim mi derdim? Aramızda kalsın lakin; Efendi istemiyoruz gayrı, İstemiyoruz efendim! Bertolt Brecht (Her Boydan)
  • Bir sözsün sen işitilmedik bir söz Bir gözsün görülmedik bir göz. (Gece Vardiyası)
  • Biz bu dünyayı değiştireceğiz . (Maaile)
  • ... Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu... (Mekanım Datça Olsun)
  • Geceleri onun seyrettiği yıldızları seyrediyorum. (Mekanım Datça Olsun)