On Bin Gökyüzü - Claudia Gray Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

On Bin Gökyüzü kimin eseri? On Bin Gökyüzü kitabının yazarı kimdir? On Bin Gökyüzü konusu ve anafikri nedir? On Bin Gökyüzü kitabı ne anlatıyor? On Bin Gökyüzü PDF indirme linki var mı? On Bin Gökyüzü kitabının yazarı Claudia Gray kimdir? İşte On Bin Gökyüzü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Claudia Gray

Yayın Evi: Pegasus Yayınları

İSBN: 9786052994313

Sayfa Sayısı: 408

On Bin Gökyüzü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

On Bin Dünya.

On Bin Düşman.

Tek Aşk.

Bir başka boyuta ilk yolculuğumda niyetim can almaktı. Şimdiyse hayat kurtarmaya çalışıyorum. Ama bunu yapabilmek için önce kendimi kurtarmalıyım. Şu anda, Ortaçağ Roması’nın labirentimsi sokaklarında kazığa bağlanıp yakılmamak için var gücümle koşuyorum. Alternatif evrenler arasında seyahat etmenin dur durak bilmeyen eğlencesine hoş geldiniz.

“Çekici karakterler, bolca gerilim ve bir sonraki kitabı iple çekmenize neden olacak son, öyküyü daha da cazip kılıyor.”

- School Library Journal

“Farklı dünyalar ustaca planlanıp beceriyle tasvir edilmiş, heyecan ve gerilim dolu. Bu seri, okurların zaman yolculuğunun mümkün olduğu harika bir evrene kaçmasını sağlıyor.”

- VOYA

Marguerıte Cane annesi, babası, sevgilisi Paul ve arkadaşı Theo’nun muhteşem icadı Ateşkuşu sayesinde başka boyutlara seyahat ederek imkânsızı başarmıştır. Aynı zamanda Ateşkuşu uğruna adam kaçırmayı, şantaj yapmayı, hatta cinayet işlemeyi göze alacak düşmanların da dikkatini çekmiştir.

Paul’ün ruhu parçalanıp dörde bölününce Marguerite parçaları, hapsoldukları diğer boyutlardaki Paul’lerden toplayıp erkek arkadaşını kurtarmak için tüm tehlikelere göğüs gerer. Dahi Theo’nun da yardımıyla Ateşkuşu ve Paul’ü kurtarmak için bir plan yapar ama planın başarıya ulaşması bir başka dâhiyi zekâsıyla alt etmesine ve hem kendi hayatlarını hem de başka boyutlardaki versiyonlarının hayatlarını tehlikeye atmalarına bağlıdır.

Yolculukları onları karşılaştıkları en tehlikeli evrenlere götürecektir: kuşatma altında bir San Francisco, New York’un yeraltı dünyası, başka bir Marguerite’in şoke edici bir sır sakladığı ışıldayan Paris. Her sıçrama Marguerite’i, sevdiği adamı kurtarmaya bir adım daha yaklaştırsa da ortaya çıkan karanlık gerçekler ona, her boyutta karşılaştığı değişmeyen tek şeyi, birbirlerine duydukları aşkı sorgulatacaktır...

On Bin Gökyüzü Alıntıları - Sözleri

  • Yalnızsın… O kadar uzun zamandır yalnızsın ki var olmanın farklı bir yolu olabileceğini unutmuşsun.
  • On bin gökyüzü ve bir milyon dünya da olsa seninle paylaşmama yetmez. Sonsuzdan daha azıyla asla yetinmem.
  • Bazen kalplerimiz sandığımızdan daha vahşidir.
  • “Bizi gerçek olmayacak mucizelere inandıran da umuttu. Bizi katlanılmaz gerçekle ezen umut.”
  • "... Seni kırık dökük halinle bile istiyorum. Seni ne olursa olsun istiyorum. Karanlığın, öfken, içinde kendinden korktuğun ne varsa, hiç fark etmez. Seni her şeyinle seviyorum, anlamıyor musun? En kötü parçanı bile istiyorum çünkü o da senin bir parçan."
  • Keşke gerçek seni daha fazla insana gösterebileceğini öğrenebilseydin. Gösterebilseydin bir daha kimse senden korkmazdı.
  • Korku ve umut bize her biri bir öncekinden daha olasılıksız yalanlar söylemek için sıraya giriyordu. Hayal gücümüz sevdiklerimizi zihnimizde defalarca öldürüyordu ve biz tanık olmaya mecbur bırakılıyorduk. Ancak nasılsa bu bile umudun aptallığı kadar dayanılmaz değildi. Bizi gerçek olmayacak mucizelere inandıran da umuttu. Bizi katlanılamaz gerçekle ezen umut…
  • Sonsuz çoklu evrende, olabilecek her şey olur.
  • "Seni delice olduğu, korkutucu olduğu, imkansız olduğu zaman da istiyorum çünkü içindeki hiçbir şey beni benimle olmamanın yarısı kadar bile incitemez."
  • "Bazen kalplerimiz sandığımızdan daha vahşidir."

On Bin Gökyüzü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ateşkuşu serisinin ikinci kitabını bitirmiş oldum sonunda. On Bin Gökyüzü’nü, Bin Parça Sen’e göre daha az beğendim. Ama kitap genel hatlarıyla güzeldi ilk başlarda biraz sıkılmıştım ama yarıdan sonra heyecanla okumaya başladım. Tahmin edemeyeceğin Paul’lerle karşılaştım bu beni zaman zaman üzdü. Sonu ise heyecanlı bitti merak içerisindeyim ve üçüncü kitaba (Bir Milyon Evre) başlamak için sabırsızlanıyorum. (Akile)

Seriyi özellikle ilk kitabı çok sevdim. Akıcılığı, karakterleri, kurgusu ve bilimsel detaylandırmalar ile favorilerimin arasına girdi. Yazarın her detayı desteklemesini, bize anlaşılır bir şekilde aktarmasını çok seviyorum. Sophia Kovalenka ve Henry Caine ile birlikte Ateşkuşu Projesi’nde yer almışçasına olaya hakim olmamız hikayeden hiç kopmamamızı sağlıyor. On Bin Gökyüzü, evrenlerin rekabetleri ile bir an olsun heyecanını kaybetmedi. Kadere ve bizi biz yapan ruha yapılan vurgu, diğer evrenlere ziyaretler ile vurgunun desteklenmesi çok güzeldi. Neredeyse Mafya Evreni de dahil her evrendeki Paul Markov’u sevmek ise serinin en büyük yan etkisi... (Whocanread)

Bu seriyle alakalı en sevdiğim şeylerden biri fantastik ve romantik arasında güzel bir dengeleme olması. Çoğu yeni fantastik kitapta işin fantastik kısmını unutulup romantizme boğulurken bu kitap güzel geldi. Kitabın anlatımı gerçekten güzel. Yazar öyle bir anlatmış ki, sanki kitapta plan yapılırken sanki sizde orada bir köşede dikilmiş onları dinliyormuşsunuz gibi. Dönem ve mekan tasvirleri de gerçekçi. Bu serinin bende yarattığı en büyük duygusal karmaşa Theo ve Paul. Bu “Esas kız hangisiyle olsun ?” diye karar veremediğiniz kitaplardan. Theo’yu da en az Paul kadar seven ben için bu kitapta ziyaret ettiğimiz Savaş evreni ilaç gibiydi. Doğrusu bu kitap ilk kitap kadar etkilemedi beni. Yine de güzeldi. (Bucket)

On Bin Gökyüzü PDF indirme linki var mı?

Claudia Gray - On Bin Gökyüzü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de On Bin Gökyüzü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Claudia Gray Kimdir?

Claudia Gray Kitapları - Eserleri

  • Bin Parça Sen
  • Evernight Akademisi - Sonsuz Gece
  • Evernight Akademisi 2 - Yıldız Avcısı
  • On Bin Gökyüzü
  • Evernight Akademisi 3 - Kum Saati
  • Evernight Akademisi 4 - Yaşamın Ötesi
  • Bir Milyon Evren
  • Evernight Akademisi 5 - Balthazar
  • Kayıp Yıldızlar
  • Kan Bağı
  • Master and Apprentice
  • Defy the Stars

Claudia Gray Alıntıları - Sözleri

  • Korku ve umut bize her biri bir öncekinden daha olasılıksız yalanlar söylemek için sıraya giriyordu. Hayal gücümüz sevdiklerimizi zihnimizde defalarca öldürüyordu ve biz tanık olmaya mecbur bırakılıyorduk. Ancak nasılsa bu bile umudun aptallığı kadar dayanılmaz değildi. Bizi gerçek olmayacak mucizelere inandıran da umuttu. Bizi katlanılamaz gerçekle ezen umut… (On Bin Gökyüzü)
  • "Sen buna değersin. Biliyorum. Bir şeyleri yüzüne gözüne bulaştırdığın zaman bile. Çünkü Tanrı biliyor ya, ben de bir şeyleri yüzüme gözüme bulaştırıyorum." (Evernight Akademisi 3 - Kum Saati)
  • ''O insanlara, onlara duyduğunuz sevgiye tutunmak zorundasınız. Çünkü öldüğü zaman bir insanı kaybetmiş olmuyorsunuz. Onu ancak paylaştığınız sevgiyi unuttuğunuz zaman kaybediyorsunuz.'' (Evernight Akademisi 5 - Balthazar)
  • Her evrende, her yerde insanlar illa bir şeyleri mahvederdi. (Bir Milyon Evren)
  • "Her ittifakın bir lideri vardır. Her savaşın bir generali olduğu gibi." (Bin Parça Sen)
  • Yalnızsın… O kadar uzun zamandır yalnızsın ki var olmanın farklı bir yolu olabileceğini unutmuşsun. (On Bin Gökyüzü)
  • ''Yıldızlara bakıyorsunuz demek?'' Vic yüzünde her zamanki çarpık gülümsemesiyle kendini çimenlerin üstüne, yanımıza bıraktı. ''Meraklı olduğunu unutmuşum.'' ''Teleskopumu görseydin, asla unutmazdın.'' ''Büyük mü?'' diye sordu. ''Kocaman.'' dedim keyifle. Teleskopum en çok gurur duyduğum eşyalarımdan biriydi. ''Keşke bu akşam buraya getirmiş olsaydım.'' Gökyüzü inanılmaz açık.'' ''Ve şu, Andromeda, öyle mi?'' Başımla onayladım. ''Görüyor musun, Ranulf?'' Ranulf tereddütle yanımıza otururken, ''Gökyüzündeki şekilleri mi?'' diye sordu. ''Evet. Takımyıldızlar. Sana göstermemizi ister misin?'' Ranulf sabırla, ''Gökyüzüne bakınca, şekil görmüyorum,'' diye açıkladı. ''Bizden önce ölüp her an bizi izleyenlerin ruhlarını görüyorum.'' (Evernight Akademisi 2 - Yıldız Avcısı)
  • "Ama Lucas, normal bir hayat sürmek ne olacak?" "Normali unut." Sırıttı. "Biz olağanüstü olacağız." (Evernight Akademisi 4 - Yaşamın Ötesi)
  • "Zamanın ilaç olduğu söylenirdi ama insanların asıl kastettiği, zamanla acıya alışıldığıydı. O acı olmadan önce kim olduğunuzu, yara izlerinizin neye benzediğini unutuyordunuz." (Bin Parça Sen)
  • "Her gün aklımdasın." (Evernight Akademisi 3 - Kum Saati)
  • Çünkü olabilecek her şey, eninde sonunda mutlaka olurdu. (Bir Milyon Evren)
  • "'Sevdiğin insan seni umutsuzca dilediğinde,' dedi Christopher, 'başka bir yerde olmak imkânsız gelir.'" (Evernight Akademisi 4 - Yaşamın Ötesi)
  • "Seni delice olduğu, korkutucu olduğu, imkansız olduğu zaman da istiyorum çünkü içindeki hiçbir şey beni benimle olmamanın yarısı kadar bile incitemez." (On Bin Gökyüzü)
  • “İltifat kabul etmeyi öğrensen iyi olur çünkü sana iltifat etmekten asla vazgeçmeyeceğim.” (Evernight Akademisi 2 - Yıldız Avcısı)
  • "Hayatın adım adım yürünmesi gereken bir şey olduğunu hatırlamalıyız. Geçmiş ya da geleceğin için kaygılanamazsın. Mutluluk şu andadır." (Evernight Akademisi 2 - Yıldız Avcısı)
  • " Bana Romeo' mu verin ve öldüğü zaman, onu alın ve onu küçük yıldızlara ayırın. Cennetin çehresini öylesine güzelleştirecek ki bütün dünya geceye aşık olacak ve cafcaflı güneşe tapınmaz olacak." (Evernight Akademisi 3 - Kum Saati)
  • "Hiç kimse, kötü bir şey gerçekten olana kadar, olabileceğine ihtimal vermez." (Evernight Akademisi - Sonsuz Gece)
  • "Bir ölümlü için, doğaüstü biriyle olmak tehlikelisir." (Evernight Akademisi 5 - Balthazar)
  • Vic, ''Ah, evde kesinlikle yapmamız gereken bir şey daha var,'' diyerek dikkatimi dağıttı. ''Neymiş o? ''Hayaletle tanışmalısınız.'' (Evernight Akademisi 3 - Kum Saati)
  • Biz acı çekerken insanlar, aş bunu, ileriye bak, o kadar da kötü değil demekte çok acele ederlerdi. Ama kederi inkâr ederek aşamazdık. Onu hissetmeliydik. Hakkını vermeliydik. Bazen bu “ileriye bakmanın” tam tersini yapmak anlamına gelirdi. Kederimizin derinlerine dalmalı, korkunç anları tekrar yaşamalı ve eskiden neler olabileceğini ve şimdi neler olacağını kendimize sormanın işkencesine dayanmalıydık. Kalbimizin yeniden çarpabilmesi için son damlamıza kadar kanamalıydık. (Bir Milyon Evren)