On Üç Günün Mektupları - Cemal Süreya Kitap özeti, konusu ve incelemesi
On Üç Günün Mektupları kimin eseri? On Üç Günün Mektupları kitabının yazarı kimdir? On Üç Günün Mektupları konusu ve anafikri nedir? On Üç Günün Mektupları kitabı ne anlatıyor? On Üç Günün Mektupları kitabının yazarı Cemal Süreya kimdir? İşte On Üç Günün Mektupları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Cemal Süreya
Orijinal Adı: On Üç Günün Mektupları
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789753639088
Sayfa Sayısı: 131
On Üç Günün Mektupları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Onüç Günün Mektupları, Türk şiirinin büyük ustası Cemal Süreya'nın 1972 Temmuz'unda, Okmeydanı SSK Hastanesi'nde yatan eşi Zuhal Tekkanat'a yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor.
On Üç Günün Mektupları Alıntıları - Sözleri
- Sevmek ne uzun kelime! Derin deniz mavisi.
- Ne demiş şair: "Aşklar da bakım istiyor öğrenemedin gitti."
- Bak! Papatya mevsimi geldi. Mevsimlerden papatyayı severim. Sonra seni. Sonra yine seni. Ve hep seni...
- Yalnız seninle güçlüyüm. Sen olmasan bir anlamım olamaz. Sev beni.
- Sonra sen çıktın geldin. Ortalığı güzelledin. Beni ben ettin.
- Sensiz hiçbir şey olmuyor. Her tasarım, her projem seninle. Bir su akıyorsa, bir bulut geçiyorsa, hep seninle.
- Şiir yaz. Şiirdir kişiyi kurtaran bu karanlık, bu yalnızlıkla, berbatlıklarla dolu evrende. Bir de sevgiler kurtarabilir.
- Her yerde, her zaman yazmak istedim sana.
- Bir mutluluk hastalığıdır şiir. Kırılan dalın türküsüdür.
- Yaşlanıp öyle kol kola yürüyelim mi ? Ne güzel yaşlanırsın sen.
- Bir tren yolculuğu yaparız bir gün. Sandviç falan yeriz. İyi günler değil uzakta.
- "Biz gözyaşımızı gizleyen insanlarız, Biz kahkahamızı da gizleriz, Biz koşuyu kaybettikten sonra da koşan atlarız.."
- "Biz gözyaşımızı gizleyen insanlarız, Biz kahkahamızı da gizleriz, Biz koşuyu kaybettikten sonra da koşan atlarız.."
- Bir şairin sevdiğine en büyük armağanı, yayınlanmayan, hiç de yayımlanmayacak bir şiir olabilir.
- Sevmek ne uzun kelime! Derin deniz mavisi.
On Üç Günün Mektupları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
On Üç Günün Mektupları - Cemal Süreya: On Üç Günün Mektupları şair Cemal Süreya'nın karısı Zuhal Tekkanat'a yazdığı mektuplardan oluşan bir kitap. Zuhal Tekkanat rahatsızlığı nedeniyle hastanede yatarken Cemal Süreya'sı boş durmamış, ona her gün aşk dolu , sevgi dolu, kimi zaman şiirlerle bezenmiş, kimi zaman gündelik hayatın içinden sıkıntıların paylaşıldığı , aslına bakarsanız Zuhal'siz günlerin günlüğünü tutmuş , bunu da mektuplar aracılığı ile yapmış. Mektup yaşadığımız günlerde her ne kadar kullanılmasa da insanın karşısındakine söyleyemediklerini yazıya döktüğü ,belki en gizli duygularını paylaştığı, iki kişinin özeli bir durum ve aslında en güzel iletişim aracı. Tabii söz konusu olan mektuplar tanınmış kişilere ait olduğunda hele de bu kişi Cemal Süreya gibi bir şairse, ölümünden sonra yayınlanarak okuyucuya ulaşması da kaçınılmaz oluyor. Daha nice örneklerde olduğu gibi. Cemal Süreya bu mektupları aklına gelen her yerde, her saat adeta bir günlük tutarmışcasına yazmış. Zuhal'ine ve oğlu Memo Emrah'a olan sevgisini cömertce dile getirmiş. Zuhal'ine " Kadınım, Yarim. İpekböceği sesli sevgilim! diye seslenmiş kimi zaman kimi zamanda " Zuhal'im umudum. Kendine iyi bak. Gözlerinden gözlerinden." diye sonlandirmış mektubunu. Mektupların birinde bir anda Mevhibe ve Ismet İnönü'ü ile karşılaşmak ise hem şaşırttı hem de gülümsetti beni. "Güven, mutluluğun temelidir. Güven aşkın ve her türlü aşkın, yani cesaretin, yani kavganın temelidir. Mevhibe'nin İsmet'ten kuşkulanabileceğini aklınalıyor mu? Bu noktada bir özeleştiri yaparsak sende güvenin, bende bakımın zaman zaman aksar gibi olduğu sonucuna varabiliriz " Kitabın ikinci bölümünde yer alan mektuplar ise Cemal Süreya'nın 1967- 1979 yılları arasında Ankara'da görev yaparken ayrı kaldıkları dönem yazdığı mektuplardan derlenmiş. Kendisine yazılan bu mektupları paylaşan Zuhal Tekkanat'a ve bu mektupları derleyerek basıma hazırlayan Erdal Öz'e de bu kitapla farklı bir Cemal Süreya ile buluşma fırsatı sağladıkları için tesekkür etmek gerek. İyi ki bu topraklarda doğmuşsun Cemal Süreya. İyi ki sevdanı kelimelere döküp yazmışsın. (Filiz)
"İnsan niye mektup yazar? Ya yüzyüze gelince anlatmak istediklerini açık açık söyleyemiyordur, ya da o ikinci kişi uzaktadır, onunla yüzyüze konuşma olanağı yoktur, oturur kâğıda döker anlatmak istediklerini." Bu sözleri kitabın başına Erdal Öz ekliyor. Kitapta Cemal Süreya' nın Memo'nun annesi, biricik eşi Zuhal hanıma, hastanede kaldığı 13 gün boyunca art arda yazdığı mektuplardan oluşuyor. Kendi el yazısı ile yazdığı kısımlar da kitaba eklenmiş. Beni etkileyen kısım bu mektupların çok doğal olması. Bunların birgün yayınlanacağını bilmeyerek yazılmış olması. Ölümünden sonra Zuhal hanım kitap haline getirmek istiyor. Sevdiği kadına hastanede kaldığı dönemde güç veren, umut aşılayan mektuplar hepsi. Çok özel, çok kıymetli bunları okumak. İki kişinin arasındaki o özel bağa şahit olmak içimi ısıttı. Sevdiğim bir yazarın onüç gün boyunca hayatına ortak olmak büyük bir mutluluk. Eğer sizin de biraz bile olsa Cemal Süreya hayranlığınız varsa mutlaka okumalısınız. Keyifli okumalar dilerim! (Rumeysa)
Merhabaa:) bu aralar romantik yanım o kadar ağır basıyor ki sürekli şiir ve mektup okumak istiyorum. Yine bir çırpıda bitirdiğim bir kitap ile buradayım. Ahmet Arif’in Leylim Leylim’ini okurken de bu kadar saf duygular hissetmiştim. Çok güzel seven kişiler mi şair oluyor yoksa şairlik mi insanın çok güzel sevmesine olanak sağlıyor bilemiyorum ama ortadaki saf sevgiyi hissetmemek için kör-sağır-dilsiz ya da yaşamıyor olmak gerekir sanırım:) Bu kitapta Cemal Süreya’nın 1972 yılında hastanede yatan eşi Zuhal hanıma hastanede kaldığı on üç gün boyunca yazdığı mektupları okuyoruz. Cemal Süreya eşine olan özlemini çocuğuna olan sevgisini, hayallerini, mutluluklarını ve kaygılarını içtenlikle kaleme almış. Mektuplar Cemal Süreya’nın ölümünün ardından Erdal Öz’ün sunumuyla kitaplaştırılmış. Kitap ise “İnsan niye mektup yazar?” sorusu ile başlamaktadır. Sahi, insan niye mektup yazar? Bu soruya binlerce cevap üretebiliriz sanırım. Bu cevaplardan biri de kesinlikle ‘sevgi’dir. E hadi o zaman seven sevdiğine mektup yazsın:)) Keyifli okumalar, kitapla kalın (ruveyla)
Kitabın Yazarı Cemal Süreya Kimdir?
Asıl adı Cemalettin Seber'dir.
Cemal Süreya 1931'de o yıllarda Erzincan'a bağlı olan Pülümür ilçesinde doğdu. Çocukluğunun ilk yıllarını Erzincan şehrinde geçirdi. 1938'de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün edildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bitirmiştir. Maliye Bakanlığı'nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik, darphane müdürlüğü, Kültür Bakanlığı'nda kültür yayınları danışma kurulu üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği ve 25 yılı aşkın Türk Dil Kurumu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yapmıştır.
Ağustos 1960'tan itibaren yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini Haziran 1966- Mayıs 1970 arası 47, 1980-1981 arası iki sayı daha çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, 2000'e Doğru gibi yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.
İkinci yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya'nın ilk şiiri Şarkısı Beyaz, Mülkiye dergisinin 8 Ocak 1953 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Geleneğe karşı olmasına rağmen geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. 1997'de de Cemal Süreya arşivi yayımlandı.
Cemal Süreya Kitapları - Eserleri
- Sevda Sözleri
- On Üç Günün Mektupları
- Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi
- Bir Kırlangıcın Daha Var
- Üvercinka
- 99 Yüz
- Günübirlikler
- Güvercin Curnatası
- Günler
- Üstü Kalsın
- Şapkam Dolu Çiçekle
- Türkçe Bilenin İşi Rast Gider
- Papirüs'ten Başyazılar
- Soluğundan Öptüm Seni
- Güz Bitiği
- Folklor Şiire Düşman
- Beni Öp Sonra Doğur Beni
- Göçebe
- Yürek ki Paramparça
- Sen Varsın Gecede
- Yabancı Yayınlar
- Uzat Saçlarını Frigya
- Sıcak Nal
- Aydınlık Yazıları "Paçal"
- Seviş Yolcu
- Mülkiyeli Şairler
Cemal Süreya Alıntıları - Sözleri
- Küçük bir kitaptır yaşamak, elinde tutmaya yarar.. (Üstü Kalsın)
- Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü Hırsız da bilmiyor çaldığını Biz yeni bir hayatın acemileriyiz Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor Şiirimiz, aşkımız yeniden, Son kötü günleri yaşıyoruz belki İlk güzel günleri de yaşarız belki Kekre bir şey var bu havada Geçmişle gelecek arasında Acıyla sevinç arasında Öfkeyle bağış arasında (Beni Öp Sonra Doğur Beni)
- Yarın bizi beraber görenler kimdi o yanındaki diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca; ömrümün geri kalanı dersin. (Güvercin Curnatası)
- İki çay söylemiştik orda, biri açık, Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Seviş Yolcu)
- "Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın. (Günübirlikler)
- Gittikçe uyanan bu ülkeler belki de Batı’ya karşı ilk rövanşlarını edebiyatla alacaklardır. (Papirüs'ten Başyazılar)
- Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü (Beni Öp Sonra Doğur Beni)
- "Biz kırıldık daha da kırılırız Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü" (Beni Öp Sonra Doğur Beni)
- "Faşizm bir ideoloji değil bir kötülüktür." (Türkçe Bilenin İşi Rast Gider)
- Olmuyor seninle dedi. Yutkunamadım. (Günler)
- Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak.. (Üvercinka)
- Sevgiler uzaklaşsa da, sevgi olarak kalır. (Şapkam Dolu Çiçekle)
- "Sevgilim olsun istemiyorum Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil , Benim olduğunu bilmek istiyorum . Elini tutmak değil Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum. İki gün değil , ebediyen sürsün istiyorum . Uğruna ölmek değil , O' nun için yaşamak istiyorum.." (Sevda Sözleri)
- Duygular albayım,bazı ifadelere sığmıyor... (Bir Kırlangıcın Daha Var)
- Yetmez mi buncadır avareyiz Taze sabahtan hüzünlü akşama (Sen Varsın Gecede)
- Nasıl bir his biliyor musun ? Oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orda ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun.. (Yürek ki Paramparça)
- kötülüklerin büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağ bu biliyorsun (Üvercinka)
- Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti (Seviş Yolcu)
- Dünyada ki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar; Kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlardır derim….” (Bir Kırlangıcın Daha Var)
- Dokunulmasa da, Görülmese de; Kalpte yer verilir bazısına… Nedensiz! (Üstü Kalsın)