Onlar Hep Oradaydı - Sunay Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Onlar Hep Oradaydı kimin eseri? Onlar Hep Oradaydı kitabının yazarı kimdir? Onlar Hep Oradaydı konusu ve anafikri nedir? Onlar Hep Oradaydı kitabı ne anlatıyor? Onlar Hep Oradaydı kitabının yazarı Sunay Akın kimdir? İşte Onlar Hep Oradaydı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sunay Akın

Yayın Evi: Çınar Yayınları

İSBN: 9789753481687

Sayfa Sayısı: 200

Onlar Hep Oradaydı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Her hafta yüzlerce çadırın kurulduğu Kuşdili çayırında intihar eden Hamdi Bey'i nasıl kıskanmasın, beton ve çelikten gökdelenlerin yükseldiği Manhattan'da yaşama gözlerini yuman Kızılderili? Ki bir geyik olarak gelir dünyaya hiç doğmamış çocuğu...

Ve Resneli Niyazi'nin hürriyet mücadelesine katılır Balkanlar'ın dağlarında. Haliç kıyısındaki şadırvanın çatısında bir yerde saklıdır, sırtına sıkılan kurşun... O günden beri de Sunay Akın yalnızca okurlarına güvenir, sırtını dönebilecek kadar... Çok iyi bilir çünkü, özgürlük direnişi boyunca onlar hep arkasındaydılar... Onlar hep oradaydılar.

(Arka Kapak)

Onlar Hep Oradaydı Alıntıları - Sözleri

  • Barış, insanlığa yakışan tek elbisedir.
  • Dil bir anadır Kucağında çocuğu!
  • Bir söz vardır hani: "Bu millet her şeyi hazır aldı, bu yüzden kıymetini bilmiyor..." Hayır! Biz çok ağır bedeller ödemiş bir toplumuz. Ne var ki, ödediğimiz o bedelleri unutturdular bize.
  • Yaşlı Kızılderili çadırının önüne oturmuş birbiriyle dalaşan iki köpeğini izlemektedir. Yanına gelen torununa "Bak oğlum" der, "şu köpeklerin beyaz olanının adı iyilik, siyah olanın ise kötülüktür." Çocuk köpeklerden hangisinin kazanacağını sorunca da, şu karşılığı alır: "Ben hangisini beslersem o kazanır!.."
  • "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız."
  • Fransız modacı Louis Rerard, "bikini" adını verdiği iki parça mayoyu sergiler. Rerard buluşuna bu adı vermesinin nedeni, ABD'nin dört gün önce Pasifik'teki Bikini Adası'nda yaptığı atom bombası denemesidir. Modacı buluşunun atom bombası gibi patlayacağını düşünerek, onu "bikini" adıyla sunar tüm dünyaya. Kadınların göbeğini açığa çıkaran mayonun adının konulmasına, nice kadının göbek bağının kesilmesiyle dünyaya getirdiği insanları öldüren bir savaş silahının neden olması garip değil mi sizce de!?
  • Biz toprağın parçasıyız, toprak da bizim parçamız.
  • Eğer o güzelim havanın, köpüren suyun sahibi biz değilsek, onu bizden nasıl alabilirsiniz ki?
  • Barış, insanlığa yakışan tek elbisedir. Düğmeleri çoktur: demokrasi, insan hakları, eşitlik, kardeşlik... Bu yüzden bir gecelik gibi sıyrılamaz giyinildiği insan bedeninden.
  • Ne garip ve bir o kadar da acıdır ki, idam cezasının insan hukukuna aykırı olduğu gerçeği, cellatları lanetleyen bu topluma anlatılamamıştır.
  • İnsan bir okyanus koymalı bazen Arasına ayak izlerinin
  • Biz toprağımızı birkaç güzel eşya karşılığında verirsek, bir iki mevsim sonra o güzel şeyler eskiyecek ve elimizde hiçbir şey kalmayacaktır. Toprak ise ölümsüzdür. Onu korursak bizden sonraki nesillerimiz için de yuva olmaya devam edecektir.
  • Haritaların kitaplarla bir ortak özelliği de, yol gösterici olmasıdır.
  • Deniz Gezmiş asılmadan önce yazdığı mektuplardan birinde şunları ister babasından: "Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ki bilimle uğraşmak bir yerde insanlığa hizmettir."
  • İnsanın denize kavuşması hiç de kolay olmamıştır. Yüzyıllar öncesinde yalnızca kuduz hastalarının tedavi amacıyla denize sokulduğunu görürüz. Denize giren bir erkeğin 8-12 dakika arasında mutlaka delireceğine inanılırken, bu süre kadınlarda 4 dakikaya iner.

Onlar Hep Oradaydı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Düşünce Ustası Sunay Akın'ın Kitabı Üzerine: Usta şair ve yazar Sunay Akın'ın bu kitabı birçok hoş hikayeden oluşuyor. Anlattığı hikayelerin büyük bir kısmında Kızılderililere, topraklarının işgal edilişlerine ve yaşayış tarzlarının nasıl zarara uğradığına değinmiş. Bunu yaparken geniş bir bakış açısı ve gerçekten ustaca bir bağlayış tekniği kullanmış. Sunay Akın'ı tanıyanlar bilir ki Sunay Akın anlattığı hikayeleri bir şuradan bahsederek, bir buradan bahsederek en sonunda bir bütün durumuna getirir. Babası terzidir. Belki de ondan almıştır bu huyunu. Sosyal, toplumsal konuları ustalıkla ele alan bu kitabı herkese rahatlıkla önerebilirim, özellikle Kızılderililere ilgi duyanlara tabii. (Salih Arda Özsarı)

Sunay Akın'la ilk tanışmam, tanıdığıma çok memnunum. Kütüphanede arka kapağını okur okumaz almıştım, iyi ki almışım Kısa bölümler halinde, çok akıcı bir üslupla yazılmış kitap. Eğlenerek, öğrenerek, çok hızlı bir şekilde, hiç sıkılmadan bitirdim. Kızılderililerden Amerikalılara, Pearl Harbordan Titanik'e, Nazım Hikmetten Sait Faik'e bir sürü konu kısa kısa işlenmiş, hikayelerle ve bilgilerle süslenmiş. Tavsiye ediyorum şiddetle :) (Lyssithea)

İnceleme: Sunay Akın'ın okuduğum ikinci kitabı. Bu kitabı beni şaşırttı, yordu ve bunalttı. Çünkü araştırma gibi görünen, Kızılderililer ve onların hayatlarından kesitler sunarken yazar, her seferinde kendi düşünceleriyle bir taşlama yapmış. Çokça politika, siyaset, devrimcilik, eleştiri ve ironi yollu taşlamalar vardı. Bir sonraki hikayede umarım böyle şeylere rast gelmem diyerek bitirmeye çalıştım kitabı. İçinde sevdiğim, nadir politika içermeyen sırf araştırmadan ibaret olan bölümler vardı. Onların hatrına okudum. Bir de bu kitabı alırken arka kapak yazısı beni aldattı diyebilirim. Çünkü anlatılan olay kendini sevdirdi. Hiçbir mesaj, eleştiri ve iğneleme içermiyordu. Ama ne yazık ki beğenmedim. İlk kitabı beni memnun edip kendini sevdirirken bu kitabı beni şaşırttı. Yazarın diğer kitaplarına karşı bir önyargı oluştu. Diğer kitaplarını alacak olursam, geniş çaplı araştırmalar yapıp almam gerekli. İyi okumalar... (Rabia)

Onlar Hep Oradaydı PDF indirme linki var mı?

Sunay Akın - Onlar Hep Oradaydı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Onlar Hep Oradaydı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sunay Akın Kimdir?

Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.

12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.

İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.

1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.

Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.

23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.

TRT 2 ve CNN Türk'te "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan ve bunlara katkıda bulunan Sunay Akın, TV8'de de "Gezgin Korkuluk" ve "Mahya Işıkları" adlı programları hazırlayıp sundu.

Yaşam Radyo, Radyo Kent ve Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezinde öğretim görevlisi olarak ders verdi.[5] Atv'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte "Yaşamdan Dakikalar"da yer aldı. Skyturk360'ta "Hayat Deyince" programını sunmuştur.

Sunay Akın Kitapları - Eserleri

  • Bir Çift Ayakkabı
  • Geyikli Park
  • Antik Acılar
  • Ay Hırsızı
  • İstanbul'da Bir Zürafa
  • Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
  • Kırdığımız Oyuncaklar
  • İstanbul'un Nazım Planı
  • Onlar Hep Oradaydı
  • Kalede 1 Başına
  • Önce Çocuklar ve Kadınlar
  • Tuncay Terzihanesi
  • Ayçöreği ve Denizyıldızı
  • Hayal Kahramanları
  • Kule Canbazı
  • Aslanlı Yol
  • Kaza Süsü
  • Makiler
  • 62 Tavşanı
  • Şiirli Yastık
  • Çorap Kaçığı
  • Şiir Cumhuriyeti
  • Kırılan Canlar
  • Veşaire...Veşaire...
  • Şairler Matinesi

Sunay Akın Alıntıları - Sözleri

  • "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.." (Hayal Kahramanları)
  • At eyersiz, insan eğersiz güzeldir. (İstanbul'da Bir Zürafa)
  • “Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek,uğursuzluktur.Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle.Bunun nedeni,merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır.” (Tuncay Terzihanesi)
  • Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir. (Hayal Kahramanları)
  • “Bir müzik şövalyesidir her sokak çalgıcısı…İşsizliği,açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesi!…” (Tuncay Terzihanesi)
  • "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız." (Onlar Hep Oradaydı)

  • "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk (Şiirli Yastık)
  • Hepimiz üşüyorduk... (Şiir Cumhuriyeti)
  • Ters düşmesin diye yaşamın gerçeklerine şair olmasını istemez çocuğunun kitabı yalnızca başucunda masal okumak için eline alan bir anne (Çorap Kaçığı)
  • Kadından şair olamayacağını iddia edenler, ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilmezler. (İstanbul'un Nazım Planı)
  • Eşit olmadığı Söylenir insanların Aynı boyda olmayan Beş parmağı Gibi bir elin Oysa uzanır Nice yorgun Emekçinin dudağı Su dolu Avucuma Elimin Eşit olmayan Beş parmağının ucunu Getirince Biraraya (Şiir Cumhuriyeti)
  • Artık dağdan dağa kaçmak istemiyorum; büyük bir antlaşma yapmak istiyorum. Taşlar eriyinceye dek tutacağım sözümü. (Kız Kulesi'ndeki Kızılderili)
  • Aşırı derecede miyop olan ve gözlüğünü çıkardığı zaman "ileriyi" göremeyen Fenerbahçeli Orhan Menemencioğlu'nun lakabı "Vallah" idi. Vallah Orhan, ilk gece maçında sahaya çıkarken arkadaşlarını uyarır: "Topu bana atarken seslenin..." Kendisine pas atan arkadaşları "Orhaaan" diye bağırırken, sahada Adana şivesiyle şu ses duyulur: "Nirde?.. Nirde?.." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)

  • Değiştirilmesi önerilen ülke bayrağı Amerika Birleşik Devletleri'ninkidir. Değişimi öneren de ünlü romancı Mark Twain'den başkası değildir. Yazar şunları söyler: "Bayraktaki beyaz çizgileri siyaha boyayalım. Yıldızların yerine de kurukafa ile çapraz kemik amblemi koyalım." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
  • Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar! (Şiirli Yastık)
  • Oyuncakları onun Yırtık kutuları Sarı hıyarları Ve küçük patlicanlardı. (Kırdığımız Oyuncaklar)
  • Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden (Makiler)
  • Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim (Hayal Kahramanları)
  • "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal." 'Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim ve en beğendiğim vecizeler işte bunlardır.' Mustafa Kemal Atatürk (Geyikli Park)
  • Gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı (62 Tavşanı)