Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine - Adam Phillips Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine kimin eseri? Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine kitabının yazarı kimdir? Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine konusu ve anafikri nedir? Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine kitabı ne anlatıyor? Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine PDF indirme linki var mı? Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine kitabının yazarı Adam Phillips kimdir? İşte Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Adam Phillips
Çevirmen: Fatma Taşkent
Orijinal Adı: On Kissing, Tickling, and Being Bored Psychoanalytic Essays on the Unexamined Life
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
İSBN: 9789755391281
Sayfa Sayısı: 192
Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Adam Philips, insan hayatının her zaman farklı bakış açılarından betimlenebileceğine ve psikanalizin de bu yollardan sadece biri olduğuna inanan mütevazı bir psikanalist. Bilimselliğin, yani değerden bağımsız bir Hakikat arayışı payesinin, psikanalize özel bir üstünlük kazandırmayacağını, psikanalizin o bilmiş tavrından ancak dilini ortaklaşa kullanıma açarak, gündelik hayata karışarak sıyrılabileceğini düşünüyor. Ona göre psikanaliz, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan bir hikâye ya da bir hikâye anlatma tarzı. Bir tür sohbet. İnsanlar kendi yaşamları hakkında kendilerine anlattıkları hikâye tükendiği ya da aşırı sancılı bir hale geldiği için katılıyor bu sohbete. Öpüşme, Gıdılanma ve Sıkılma Üzerine bizi, psikanaliz teorisinde ihmal edilmiş olan küçük küçük, ama son derece önemli konular hakkında ilginç sohbetlere davet eden denemelerden oluşan bir kitap. Endişe, risk, sükûnet, gıdıklanma, osurma, öpüşme, yalnızlık, yaratıcılık ve suçluluk duygusu arasındaki ilişki; sıkılma, fobi-teori benzerliği; bir metin değil de deneyim olarak rüya; inanç ve engeller gibi, herkesi ilgilendiren konularda çarpıcı saptamalarda bulunuyor Philips. Mesela, "İnsanlar yaşamlarının, olasılıklardan en çok korktukları dönemlerinde âşık olurlar," diyor. "Bir şeyin ya da kimsenin ne olduğunu, onunla aramıza girenin ne olduğunu öğrenerek anlayabiliriz. Bilinç engellere dairdir," diye bir kesinlemede bulunup, psikanalitik terapinin amaçlarından birinin hastanın mücadele edecek daha tatminkâr engeller bulmasını sağlamak olduğunu söylüyor.Philips şu soruyu soruyor bize: Kendimizle haddinden fazla alakadar olmakla kendimizi nelerden mahrum bırakıyoruz? Ona göre, her şeyi bilme saplantısı hem psikanaliz hem de hayat için olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bizi, neleri içerdiğini kendimiz dahil kimsenin bilemeyebileceği bir yalnızlığa, Rilke'nin "meyvenin içindeki çekirdek" dediği verimli yalnızlığa davet eden bir kitap.
Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine Alıntıları - Sözleri
- Kendimi yalnız hissedemeyecek kadar sıkılıyorum.
- “Geçmişi yeniden yakalama teşebbüsü boşuna zahmettir: Aklımızın gösterdiği bütün çabalar sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Geçmiş, akıl diyarının dışında bir yerlerde, onun erişebildiği alanın ötesinde, hiç aklımıza gelmeyen maddi bir nesnede (o maddi nesnenin bize vereceği duyumda) gizlidir. Bu nesneye ölmeden önce rastlayıp rastlayamayacağımız ise tamamen tesadüfe bağlıdır.”
- İnsanlar, yaşamlarının, olasılıklardan en çok korktukları dönemlerinde âşık olurlar. Birisine âşık olabilmek için bu olasılıkların birer engel, zorunlu birer engel olarak algılanmaları şarttır.
- İnsanın gerçek yaşamı genellikle yaşamadığı yaşamdır. Oscar Wilde
- Kendimden haberlerin bile bana ulaşmadığı yerdeyim.
- Ayağın ya da ayakkabının birer fetiş olarak tercih edilmesinin nedeni -ya da kısmi nedeni-, meraklı oğlan çocuğunun, annesinin cinsel organına aşağıdan, yani annenin bacaklarından yukarı doğru bakmasıdır.” -Freud
- Yitirdiğimiz ancak bulma eğilimi göstermediğimiz bir şey: Sükûnet.
- İnsanın, cazip bir hayat sürmediğini fark etmeye başlayınca yetişkinliğe adım attığını söyleyebiliriz.
- İnsanın başına gelebilecek en kötü şey, hayal edilemez olan şeyden daha rahatlatıcıdır.
- İnsanın bir engeli tanıması -ki bu, bir şeyi engel olarak oluşturması anlamına da gelebilir- ancak o engelin tahammül edilebilir olmasıyla mümkündür. Ancak engel diye düşündüğümüz şeyi tanımak sayesinde, sürekliliğe dair fantezilerimizi anlayabiliriz.
Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Phillips, psikanaliz için büyük bir isim. Kitabı okuduktan sonra, Freud’u eleştirmelerini ve günlük hayatımızdaki arayışlarımızı incelemesini çok düşündüm. Psikanaliz okumaları yapanlar çok iyi bilir, böyle kitaplar için kafa rahatlığı gereklidir. Ne okuduğunuzu anlamadan, sayfaların bittiğini görmemek adına! “Psikanalizin, devreye girdiği, iyileştiremeyeceği tek şey psikanalize duyulan inançtır ve bu gerçekten de önümüzde bir sorun olarak duruyor.” Farkındalığı ve psikanalize getirdiği yorumlar gerçekten başarılı. Kısır bir döngü halinde konuşmuyor. Önemini görmediğimiz olayları, bilinçli ve bilgi sentezlemesi ile bizlere yazıyor. Sohbet ediyor ve tartışıyor. “Endişe, risk, sükûnet, gıdıklanma, öpüşme, yalnızlık, yaratıcılık ve suçluluk duygusu arasındaki ilişki; sıkılma, fobi-teori benzerliği; bir metin değil de deneyim olarak rüya; inanç ve engeller gibi, herkesi ilgilendiren konularda çarpıcı saptamalarda bulunuyor Phillips: “insanlar yaşamlarının, olasılıklardan en çok korktukları dönemlerinde âşık olurlar.” Yorumu yazarken, mutsuzluğumu açıklamadan yapamayacağım... Kısa sürede, kendi değişimimi fark ettim. Psikanaliz ile! Artık okuyamıyorum ve yorum yapamıyorum. Daha doğrusu, içimden gelmiyor. Tembelleşiyorum ve kitap hakkındaki yorumum bile karamsar oluyor. Lakin... Psikanaliz meraklılarının, kütüphanesinde olması gereken bir kitap. Olmasını isteyenlerin, alması gereken bir kitap. Ne de olsa, her merak gereklilik gerektirmez. Kitapla ve merakla kalın. (SudeŞahin)
İnsan'ın hem fizyolojik anlamda hem de mental anlamda oldukça girift bir yapısı var. Bu yüzden teori, kuram, hipotez, insana dair ne ortaya atılmış ise hep eksik kalmıştır. Yazar Adam Phillips de bu gerçeğin ışığında Psikoloji anabilim dalının en önemli yöntemi olarak kabul edilen Freud psikanalizine eleştiriler getirerek insanı çözümlemede, anlamlandırmada ne denli yetersiz kaldığını anlatmış. Bu noktadan hareketle kendi görüşünün ana hatlarını ortaya koyan yazar, öpüşme, gıdıklanma, sıkılma, yalnızlık, telaş gibi insanın anlık durumlarını ele alarak insandan çok yaşamayı tanımlamaya çalışmaktadır. Adam Phillips, insanı bilinci ile açıklamaktadır. Bilinci ise potansiyeli noktasında değil, sınırları noktasında ele alarak, insan engelleri kadardır sonucunu ortaya koyar. Dolayısıyla psikanalizini yaşama yönlendirmektedir. Dolayısıyla an'a. İnsanın yaşama dair sorunlarla baş edebilmesinin tek yolunu da karşısına daha kabul edilebilir engeller çıkarmakta bulmuş, onu içine düştüğü kuyudan bu şekilde çıkarmayı amaçlamıştır. Bu noktada temel bir soru ortaya çıkıyor, daha iyi, daha kabul edilebilir engel nasıl yaratılır? Burada da ''nitelikli yalnızlık'' çözüm yolu olarak karşımıza çıkıyor kitapta. Kendimizi aştığımız ve bunu kendimize kanıtladığımız her an niteliğin arttığı an, değişimin durmadığı yaşamda doğru değişimleri yaşamınıza entegre ettiğinizde ise bilinç sınırlarınızın vardığı nokta hesap edilemez bir seviyeye ulaşacaktır. Kitap nitelikli yalnızlık için oldukça teşvik edici. Bu noktada okurlar için tetikleyici bir işlevi olabilir. Oldukça güzel ve büyük iddialar barındırmayan bir kitap. Mutlaka okuyun derim. Özellikle yalnızlık noktasında hayatında kesin bir karar verecek okurlar için... (Uğur De Molinari)
Kitabın ismi her ne kadar " Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine" olsa da içersinde çok daha fazla konu ele alınmış. Kitapta bu konularla ilgili başta Freud olmak üzere bir kaç tane daha psikanalizcinin görüşleri, denemeleri, çalışmaları üzerine bilgiler aktarılmış ve zaman zaman aralarında karşılaştırmalar yapılmış ayrıca bir de Adam Philips'in görüşleri var tabiki ama daha çok 'kim ne demiş' i aktarmış bize. 148 sayfalık bir kitap oldukça yorucu hale getirilmiş. Edebiyatçılardan da alıntı yapmayı eksik etmemiş. Bu kadar ince bir kitapta bu kadar konu , bu kadar farklı farklı analistlerin görüşleri bu kadar sıkıştırılmışlık ; alanı psikanaliz olmayan ya da en azından bu konuda iyi bir alt yapısı olmayan okuyucu için çok etkili bir okuma sayılmayacaktır görüşündeyim. Ayrıca kendi hastalarıyla ilgili görüşmelerinden de aktarmaları mevcut kitabın sonlarına yaklaşırken. Okurken kendimi, Adam Phlips'i yolda koşarken yakalayıp yakasına yapışmışım ve aslında çok acelesi varmışta sorularımı cevaplamak zorunda kalmış gibi hissettim. Daha iyi bir çalışma olabilirmiş ama yazık edilmiş hissini yaşadım. Daha detaylı ve açık ve bu kadar iç içe geçirilmeden kendisini dinlemeye ihtiyacım vardı, olmadı. Kitabı okuyan ve benim göremediğim şeyi görebilen varsa, olacaksa, bana da aktarsın isterim. (Gulan)
Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine PDF indirme linki var mı?
Adam Phillips - Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Adam Phillips Kimdir?
Londra'daki Wolverton Gardens Çocuk ve Aile Danışma Merkezi'nde (eski Charing Cross Hastanesi) Çocuk Psikoterapisi Bölüm Başkanı olarak çalışmıştır. Psikanalizin yanı sıra edebiyat ve yayıncılıkla da ilgilenen Phillips'in yapıtları arasında Winnicott(1988), On Kissing, Tickling and Being Bored (1993, Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma üzerine, Ayrıntı, 1996), On Flirtation (1994, Flört üzerine, Ayrıntı, 1997), Terrors and Experts (1995, Dehşetler ve Uzmanlar, Metis, 1998), Monogamy (1996, Tekeşlilik, Metis, 1997), The Beast in the Nursery (1998, Kreşteki Yabani, Ayrıntı, 2000), Darwin's Worms: On Life Stories and Death Stories (1999), Promises, Promises (Hep Vaat Hep Vaat, Metis, 2007), Going Sane (2005) ve Side Effects (2006) adlı kitapları sayabiliriz.
Adam Phillips Kitapları - Eserleri
- Kaçırdıklarımız
- Tekeşlilik
- Yasak Olmayan Hazlar
- Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine
- Freud Olmak - Bir Psikanalistin Gelişimi
- Dehşetler ve Uzmanlar
- Akıl Sağlığı Üzerine
- Flört Üzerine
- Hep Vaat Hep Vaat
- Kreşteki Yabani
- Öyle ve Böyle
- Flört Üzerine
Adam Phillips Alıntıları - Sözleri
- Çocuklar yaşamlarını ileriye doğru yaşar, yetişkinler ise çocukların yaşamlarını geriye dönük anlarlar. (Freud Olmak - Bir Psikanalistin Gelişimi)
- Alelacayip kıvranıp duruyoruz Cambaz gibi şekilden şekile Uykuya dalabilelim diye, Olabilecek her şekilde yatıp Bir türlü uyuyamıyoruz. Öyle soğuk ki ıslak rüzgâr. Ve mahmur adamlar öyle dikkatsiz, Bir an dalacak olsanız, Ya rüzgârın sarsak eli suratınızda Ya adamların ayakları. (Flört Üzerine)
- İnsanın gerçek yaşamı genellikle yaşamadığı yaşamdır. Oscar Wilde (Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine)
- HİÇBİR ZAMAN yanlış anlaşılmayız, yalnızca zaman zaman istemediğimiz şekilde anlaşılırız. Hiçbir zaman sadakatsiz değilizdir, yalnızca zaman zaman istemediğimiz şekilde sadık oluruz. (Tekeşlilik)
- ARADA BİR sadakatsiz olabilirsiniz, ama arada bir tekeşli olamazsınız. Aynı anda hem tekeşli hem de sadakatsiz olamazsınız; ikisinden biri olmamanız da mümkün değildir. (Tekeşlilik)
- Eğer gerçek doyum mümkün değilse , Ya yanlış doyumları arıyoruz ve aramak üzere eğitildik ya da yanlış, doğamıza düpedüz aykırı bir dünyada yaşıyoruz demektir. (Yasak Olmayan Hazlar)
- Akıllılık, aşırılığı dağıtır(..) (Akıl Sağlığı Üzerine)
- İnsanlar, yaşamlarının, olasılıklardan en çok korktukları dönemlerinde âşık olurlar. Birisine âşık olabilmek için bu olasılıkların birer engel, zorunlu birer engel olarak algılanmaları şarttır. (Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine)
- Yas hepimizi ahlakçı yapıp çıkar. Ancak ve ancak icat edip sahnelediğimiz sayıda toplumsal kimliğe sahip olabiliriz. Dolayısıyla psikanalistler gibi gerçeklik, ruh sağlığı ya da olgunluk adına repertuarımızı kısıtlamaya çalışanları tebrik etmeye hevesli olmamalıyız. Kaç farklı cinsin var olduğunu biliyor olabiliriz ama kaç farklı toplumsal cinsiyet kimliğine bürünmeye muktedir olduğumuzu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. (Dehşetler ve Uzmanlar)
- Rekabet ve hırs; kayıp ve sefaletle ayrılmaz biçimde bağlıydı, hem bir telafi hem de bir intikamdı. (Freud Olmak - Bir Psikanalistin Gelişimi)
- Olmamız gerektiği kadar iyi değiliz, bu çok açık. Ama kimin bakış açısından? (Tekeşlilik)
- “Geçmişi yeniden yakalama teşebbüsü boşuna zahmettir: Aklımızın gösterdiği bütün çabalar sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Geçmiş, akıl diyarının dışında bir yerlerde, onun erişebildiği alanın ötesinde, hiç aklımıza gelmeyen maddi bir nesnede (o maddi nesnenin bize vereceği duyumda) gizlidir. Bu nesneye ölmeden önce rastlayıp rastlayamayacağımız ise tamamen tesadüfe bağlıdır.” (Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine)
- "Görmeyi isteyip de beklediğiniz birinin gelmesi çok gecikirse, sonunda geldiği vakit onu kabul etmeniz ve ona duyduğunuz arzunun yeniden canlanması zor olur." -Adam Phillips, Flört üzerine, ayrıntı yayınları, syf: 93 #felsefe #psikoloji #sosyoloji (Flört Üzerine)
- Ölümü istemek için bile yaşıyor olmak gerekir. (Kreşteki Yabani)
- Layığına göre davranılırsa kim kırbaçtan kurtulabilir ki? (Freud Olmak - Bir Psikanalistin Gelişimi)
- "Yaşam, insanlar öyle her istediklerini elde edemedi diye değil, arzuları kendilerine hasar vermeye başladığında, istedikleri şey katlanılmaz kayıplara gebe olduğunda trajik bir hal alır." (Kaçırdıklarımız)
- "Freud’a göre insan unutmak zorundadır, çünkü hatırlamanın sonuçlan fazlasıyla acı verir veya fazlasıyla tehlikelidir.." (Flört Üzerine)
- “Bazen bireyin kendi bedeninde yaşarken her zaman sağlıkla bütünleştiği, dünyanın gerçek olduğunu hissettiği varsayılır. Ancak akıllılıkta çoklukla delirme korkusu ya da inkârı, her insanın doğuştan gelen bütünleşmekten uzaklaşma, benliğinin dışına çıkma ve dünyayı gerçekdışı bir şey olarak tahayyül etme kapasitesine dair korku ya da bunların inkârı ile yüklü semptomatik bir nitelik vardır. Kişinin yeterince uyuyamaması herhangi bir kimsede bu koşulları üretir.” (Akıl Sağlığı Üzerine)
- Psikanaliz sözcüklerden oluşan bir dinden fazlası olabilir mi? (Hep Vaat Hep Vaat)
- “Hüsran olmadan tatmine ulaşılmaz.” (Kaçırdıklarımız)