Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) - Halil İnalcık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kimin eseri? Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kitabının yazarı kimdir? Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) konusu ve anafikri nedir? Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kitabı ne anlatıyor? Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) PDF indirme linki var mı? Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kitabının yazarı Halil İnalcık kimdir? İşte Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Halil İnalcık

Çevirmen: Ruşen Sezer

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750805882

Sayfa Sayısı: 286

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir sınır beyliğiyken İslam dünyasının en güçlü devletine dönüştü Osmanlı İmparatoruğu. XVII. yüzyılda Avrupa'dan yana dönen dengeyle birlikte 1920'lere dek süren Batı bağımlılığı başladı. Kuşku yok ki bu serüvenin en görkemli dönemi 1300 ve 1600 yılları arasındaki Klâsik Çağ oldu.

Yaşayan en büyük Osmanlı tarihçisi Halil İnalcık, 1973'te ilk kez İngilizce yayımlanışının ardından çevrildiği tüm dünya dillerinde geniş yankılar uyandıran bu incelemede, benzersiz bir dönemin olası en bütüncül ve en yetkin betimlerinden birini sunuyor. Osmanlı'nın siyasi ve kurumsal yapılarının derinlemesine çözümlemelerini, din ve ticaret ilişkileri, yönetim ve toplumsal yapılanma üzerine kapsamlı açıklamalar ve eksiksiz bir Osmanlı kronolojisi izliyor.

Yayımlanışından yıllar sonra İnalcık'ın katkılarıyla Türkçe'ye kazandırılan bu başyapıt, hem Osmanlı tarihiyle ilgilenenler hem de uzmanlar için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı.

(Arka Kapak)

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) Alıntıları - Sözleri

  • "Osmanlı Beyliği'nin kurucusu kuşkusuz Osman Gâzi'dir. Osmanlı Sultanlığı'nın kurucusu ise Orhan'dır, o Sultan sanını taşımış, bir bağımsızlık belgesi olarak da ilk Osmanlı sikkelerini bastırmıştır."
  • Mehmet, fethin ilk günü, kente bir alayla girdi, yağmayı durdurdu, Ayasofya'ya giderek namaz kıldı. Kiliseyi camiye çevirdi ve ilân etti: " Bundan sonra tahtım, İstanbul'dur".
  • İstanbul Osmanlı başkenti olduktan sonra bile Bursa, İmparatorluğun başlıca ticaret merkezlerinden biri olmayı yüz yıl daha sürdürmüştür . Halep uzun bir süre önemli bir ipek ticareti merkezi ve Bursa'daki rakibi olmuştur.
  • Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı imparatorluğu’nun gerçek kurucusudur. Avrupa ve Asya’da başkenti istanbul olmak üzere, dört yüzyıl boyunca büyük Osmanlı İmparatorluğu’nun çekirdeği olacak bir İmparatorluk kurmuştur. Fatih, Sultanu’l-Berreyn ve Hakanu’l-Bahreyn (iki karanın ve iki denizin, yani Rumeli-Anadolu’nun ve Akdeniz-Karadeniz’in hükümdarı) lakabını kullanıyordu. Dünya hakimiyet için savaşan, ama aynı zamanda bir hoşgörü ve kültür adamı da olan bir savaşçıydı.
  • "Kostantiniye'nin fethi ile, II.Mehmet en saygın Müslüman hükümdâr oldu. Osmanlılar onu, ilk dört halifeden bu yana en büyük Müslüman hükümdâr olarak görüyordu."
  • Merkantilist batı devletleri, kapütülasyonların ilk şeklini değiştirip zorunlu ayrıcalıklar haline sokarak ve genişleterek, Osmanlı ekonomisini sonunda bir ekonomik sömürü aracına dönüştürmeyi başarmışlardır. Osmanlı ekonomik yapısı buna izin veriyordu. Osmanlılar, Batı’dan ithal sanayi mallarının imparatorluğa sürekli akımını teşvik ediyorlardı. Gene de avrupa’dan yapılan ithalat, birkaç kalemle, genellikle yünlü kumaşlar, maden ve kimyevi maddeler ile sınırlı olduğundan yerli lonca üretimine büyük zarar vermemiştir. Merkantilist Avrupa devletleri, sanayi malları ihracına önem vererek Doğu’ya özgü bazı malların üretimini özellikle ipekli, pamuklu ve sog endüstrilerini geliştirdiler; boyalar, kahve ve şeker gibi koloni malları osmanlı pazarını istilâ etti. Meksika’nın ucuz gümüşü, osmanlı gümüş madenlerinin kapanmasına ve osmanlı para sisteminde kargaşaya neden oldu. Erken dönemde batıya alışverişte en önemli maddeler gümüş ve gümüş sikkelerdi. Gümüşün serbestçe ithalini teşvik için osmanlılar gümüş ve gümüş para ithalinde gümrüğü kaldırmışlardı. 1580’lerden başlayarak Doğu Akdeniz pazarını kaplayan ucuz Amerikan ve Avrupa gümüş ve gümüş paraları, Osmanlı ekonomisini ve onunla birlikte devlet ve toplumun geleneksel temellerini sarsan bir fiyat devrimine yol açmıştır. Herhalde Osmanlılar, 17. Yüzyıldan itibaren Avrupa karşısında savaş teknolojisinde olduğu gibi ekonomi bakımından da bağımlı duruma düştüler.
  • Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer.
  • Kul (Gulâm) sistemi Osmanlı devlet idaresinin temel kurumlarından biridir. Sarayda ve devlet hizmetinde kullanılmak üzere kölelerden gençler yetiştirilmesi Osmanlılara, Ortadoğu İslâm devletlerinden gelen eski bir gelenektir.
  • Fatih Sultan Mehmet 1459'da imparatorluğun önde gelen kişilerini, vezirleri toplamış ve her birinden kentin istedikleri herhangi bir yerinde birer imâret yaptırmalarını istemiştir. Vezir-i âzam Mahmud Paşa, sonra da öteki vezirler kentin merkezinde ve Haliç çevresinde güzel imâretler yaptırmışlardır.
  • Kanuni Sultan Süleyman, bütün dünyayı kapsayan gücünü, Bender kalesinde 1538 tarihli bir yazıtta şöyle dile getirmiştir: Ben, Tanrı'nın kulu, bu dünyanın sultanıyım. Tanrı'nın inayetiyle ümmet-i Muhammed'in başındayım. Adına Mekke ve Medine' de hutbe okunan Süleyman'ım ben. Ben, Bağdat'ta şah, Bizans diyarlarında kayser, Mısır'da sultanım, donanmalarını Akdeniz, Mağrip ve Hind'e yollayan sultanım. Macar taht ve tacını alan ve onları bir kuluna bağışlayan sultan benim. Voyvoda Petru başkaldırdı, ancak atımın ayakları onu toz eyledi; Boğdan'ı da fethettim.
  • "Osmanlı sultanları hep gâzi sultan olarak kalmışlardır; ancak gazâ kavramını genişleterek bütün İslâm dünyasını himayeleri altına alıyorlardı. Onlar klâsik öğretilerden değil de gazâ ilkelerinden yola çıkarak hilâfet kurumuna yeni bir anlam verdiler."
  • Dönemin tarihçisi Neşrî’ye göre “İstanbul’u sultan Mehmet yapmıştır.”
  • I. Süleyman, tahtı ele geçirmek için düzen kuran oğlu Bayezid'e, "geleceğe ilişkin her şeyi Tanrı'ya bırakmalısın; çünkü hükümdârlıkları ve yönetimlerini düzenleyen, kişiler değil, Tanrı'nın istencidir. Tanrı ülkenin benden sonra senin olmanı istemişse, yaşayan hiç kimse bunu engelleyemez".
  • Konstantin Jireček, Osmanlı topraklarında ulaşım hakkında, “ Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından beri hiçbir Avrupa devleti yol sistemine bu denli özen göstermemiştir.” Diye yazar.

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Osmanlı döneminde işler nasıl işliyor merak ediyorsanız öneririm. Saray hayatını merak ediyorsanız pek sizlik değil genel olarak kitap osmanlı sisteminin işleyişini anlatıyor (merve)

Osmanlı devletinin 1300_1600 yıllarında yeni çeri sipahi ordusu nün önemi ile Osmanlı'nın ticareti 16 yy ile birlikte kurumların yavaş yavaş rüşvet ile curutulmesini anlatmaktadır. (Bülent çelik)

Kitabın yazarının Halil İnalcık olmasından ötürü söyleyecek bir şey yoktur diye düşünüyorum, Osmanlı Tarihine ilgisi ve merakı olanların kesinlikle kütüphanesinde bulunması gereken bir kitaptır. (Snowdrop)

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) PDF indirme linki var mı?

Halil İnalcık - Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Halil İnalcık Kimdir?

İnalcık, aslen Kırım Tatarı'dır. Balıkesir Muallim Mektebi'ni tamamladı. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı Fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.

1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Yazdığı makale ve kitaplarla Osmanlı İmparatorluğu tarihi üzerinde tartışılmaz bir otorite haline gelen Prof. Dr. Halil İnalcık Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminerler verdi.

Hayatı ve tarihçiliğini anlattığı Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık Kitabı adlı söyleşi kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından 2005 yılında yayımlanmıştır.

Halil İnalcık Kitapları - Eserleri

  • Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
  • Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
  • Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
  • Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
  • Atatürk ve Demokratik Türkiye
  • Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet
  • Şâir ve Patron
  • Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri
  • Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
  • Osmanlılar
  • Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
  • Rönesans Avrupası
  • Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
  • Osmanlı ve Modern Türkiye
  • Osmanlı ve Avrupa
  • İmparatorluktan Cumhuriyete
  • Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481)
  • Kuruluş - Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
  • Tarihçilerin Kutbu
  • Fatih Sultan Mehemmed Han
  • Halil İnalcık'ın Merceğinden Osmanlı
  • Has-Bağçede Ayş u Tarab
  • Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci
  • Osmanlılar ve Haçlılar
  • Tarihe Düşülen Notlar
  • Tanzimat ve Bulgar Meselesi
  • Osmanlı İmparatorluğu
  • Tanzimat
  • Türklük Müslümanlık ve Osmanlı Mirası
  • Doğu Batı-Makaleler 1
  • Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1
  • Akademik Ders Notları
  • Söyleşiler ve Konuşmalar
  • Adalet Kitabı
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar
  • Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700
  • Doğu Batı-Makaleler 2
  • Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi
  • The Ottoman Empire and Europe
  • İstanbul Tarihi Araştırmaları
  • Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 2
  • Devlet-i ‘Aliyye
  • Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân
  • Halil İnalcık Seti
  • Türkiye Tekstil Tarihi Üzerine Araştırmalar
  • Bursa Araştırmaları
  • Kemal Atatürk Değişim ve Uluslaşma Süreci
  • The Ottoman Empire
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • The Survey of Istanbul 1455
  • Osmanlı İmparatorluğu (2CİLT)
  • Tarih ve Akademi
  • Osmanistik Bilimi’ne Katkılar

Halil İnalcık Alıntıları - Sözleri

  • Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim. (Tarihçilerin Kutbu)
  • Leibnitz'in planı şu şekilde hazırlanmıştı: Osmanlı tehdidi karşında geleneksel Avrupa Hıristiyan birliğinin sağlanması, Doğu'da savaşın devamı. (Osmanlılar)
  • In Mustafa Nuri Pasha's view, during the third stage (that is, broadly speaking, the 16th century), the love of luxury increased, moral qualities were lost, and the first signs of decline appeared. But if the real decline set is after the repulse before Vienna in 1683, the stage from 1595 to 1683 must be counted as belonging to the period of maturity. (The Ottoman Empire)
  • Cizye artışları ve tahsilatının, on altıncı yüzyıl sonlarından itibaren Hıristiyan nüfusun Osmanlı rejimin den soğumasının temel nedenleri arasında yer aldığını; daha sonraki yüzyıllarda Balkanların çeşitli bölgelerinde görülen kitlesel ihtida(dininden dönerek Müslüman olma.)olaylarının da ardında cizye artışlarının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1)
  • "Fatih ,tahta ciktiğinda henüz memede olan kardesi Ahmed'i "nizâm-ı âlem " uğruna bogdurmustur ." (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir. (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ." (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • Ulug-kent beyi der ki " halk mutlu olmalıdır, halkın mutlu olması için karnının doyması lâzımdır " ( b. 5353-55 ). Zira " Kara budunun kaygısı hep karnıdır...Onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme " ( b. 4330, 4327 ). (Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar)
  • Alp Arslan'ın Malazgird meydan muharebesine başlamadan evvel beyazlar giyinmesi ve atının kuyruğunu bağlaması,eski Şâmanî ananelerinin devamını kat'iyetle göstermektedir. (Adalet Kitabı)
  • Bugün bilim toplumunda hükümet adamları, siyasiler, herhangi bir meseleyi ele almadan önce, bir hüküm vermeden önce tarihe bakarlar, bu meselenin evveliyatını araştırırlar. Bu ileri devletlerde siyasete yardım eden, siyasileri aydınlatan ve atacakları adımda en emin yürümelerini temin eden bir kurumdur. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • Osmanlı Devleti,kocası ölen kadının erkek evladı yoksa,elinden tarla arazisini alır ve başka bir köylüye aktarır. Eğer dul kadın, oğulları çalışma çağına gelinceye kadar,ırgatla idare edebilirse, onu "bive"adıyla işletmenin sahibi tanıyabilir. (Osmanlı İmparatorluğu)
  • Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor. (Söyleşiler ve Konuşmalar)
  • Tüm hayatımı arşivlerde, kütüphanelerde milletimin belgelere dayanan doğru bir tarihini anlatmak için harcadım. Buy benim için yerine getirilmesi gerekli bir şükran borcu idi. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • "İnsan akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Her ikisi ile insan itibar görür." Yusuf Hâs Hâcib (Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet)
  • Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer. (Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600))
  • Herhangi bir tarih döneminin yorumunda, kurum ve davranışları, günümüz üslup ve kavramlarına indirgeyerek anlatmak, ileri modern kurum tarihçilik gibi algılanır olmuştur. Meselâ; gazâ (ganimet akını), sipahi timarı (fief sahibi atli), ayanlık (feodal düzen) gibi. Modernist yazarlara göre mesela gaza, gazi, fetih gibi tarihi terimlerin kullanılması ulusalcılık, bağnazlıktır. Unutuluyor ki tarih, müşahhasın, (actual/somut olanın) bilgisidir. Osmanlı savaşçısı, savaşırken İslam'ın belli bir inanç ve zihniyetiyle savaşmaktadır; o gelişigüzel bir akıncı değil bir gazidir, aldığı ganimet onun için, dinin kutsallık verdiği bir kazançtır Cami yaptırmaya niyet eden sultanlar, gazâ seferi düzenler ve ganimet malıyla camisini yapardı; reâyâ vergisinin haram içerdiğine inanilirdi. Tarihçi, bu inancı, bu ruh haletini, bu zihniyeti görmezlikden gelirse, tarihî müşahhas olanı göz ardı etmiş olur; o zaman yaptığı şey tarih değildir. (Doğu Batı-Makaleler 2)
  • Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır. (Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700)
  • Osmanlılar, kendilerini Allah'ı kılıcı saymakta idiler ve bu görüş Palamas'a ait kayıtların ortaya koyduğu cici, yalnız arasında değil, Bizanslılar arasında da yayılmıştı. İleride Martin Luther de, Osmanlılar hakkında aynı şeyi düşünecek, Allah'ın onları, Hıristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiğini söyleyecektir. (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • Azerbaycan'ın işgal ettikten sonra Şâhruh, I.Mehmed'i uyararak Kara Yusuf'un oğlu İskender'in Osmanlı topraklarına sığınması halinde ona yardım etmemesini istedi (Aralık 1420). Uyarıya cevabında I.Mehmed tam bir teslimiyet ifade etti. Bu sırada Osmanlılar, büyük endişe ile doğu cephesindeki gelişmeleri izliyordu. Akkoyunlu Kara Osman'ın İskender tarafından mağlup edilmesi üzerine (Nisan 1421) Şâhruh, Doğu Anadolu'ya girmiş ve İskender'e karşı ezici bir zafer kazanmıştı (Temmuz 1421). Bu ortamda I.Mehmed, Şâhruh tarafından tehdit edilen Memlükler'le dostane ilişkilerini sürdürmeye çalışıyordu. (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))
  • Kosova savaşı Osmanlı kuvvetlerinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı. Başlangıçta Osmanlı sol kolu çöktü, fakat sağ koldaki Yıldırım Bayezid'in büyük gayreti sayesinde zafer kazanıldı. Gazânâme'ye göre I.Murad, birkaç hasekisiyle gelip cesetler arasında dolaşırken, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobilovic tarafından hançerle yaralandı ve az sonra öldü. İç organları çıkarıldıktan sonra şehid düştüğü yerde gömüldü; daha sonra, Yıldırım Bayezid'in tahta çıktığı sırada idam ettiği oğlu Yakub Bey'in cesediyle Bursa'ya götürülüp Çekirge'deki türbesine defnedildi. Yaralandığı ve öldüğü yere Hudâvendigâr Meşhedi denilen bir türbe yapıldı. (Yakub Bey : I.Murad'ın oğlu) (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))