Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji - Kemal H. Karpat Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji kimin eseri? Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji kitabının yazarı kimdir? Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji konusu ve anafikri nedir? Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji kitabı ne anlatıyor? Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji kitabının yazarı Kemal H. Karpat kimdir? İşte Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kemal H. Karpat
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9789752639805
Sayfa Sayısı: 352
Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dünya çapında tanınan önemli tarihçimiz Kemal Karpat’ın Timaş Yayınları’ndan çıkan ikinci kitabı “Kimlik ve İdeoloji”, Türkiye’nin ideolojik serüveniyle ilgili makaleleri bir araya getiriyor. Ülkenin demokratik bir düzen kurmak için geçirdiği dönemleri inceleyen kitabın ana konusunu iktidar ve muhalefet ilişkileri oluşturuyor. Kitapta Karpat, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kimlik oluşumlarının izlerini Osmanlı tarihinde arayarak okura çok boyutlu bir politika ve tarih okuması sunuyor.
Osmanlı’nın son yıllarında Romanyalılar, Türkler, Yahudiler, Ermeniler, Ruslar ve Rumların bir arada yaşadığı ve her bir topluluğun kendi milliyetinin, kimliğinin ve inancının tamamen bilincinde olduğu Dobruca’da doğan Karpat, çok kimlikle büyüme tecrübesini tarihçi yetkinliğiyle birleştirerek Türkiye’de etnik, millî ve dinî kimliklerin kökenini araştırıyor. Cumhuriyet’in çözülmemiş sorunlarından biri olan “Türklük” tanımının Osmanlı’daki ve Türkiye Cumhuriyeti’ndeki çağrışımlarını karşılaştırıyor.
Karpat’a göre, küreselleşme çağında özgür bireylerden oluşan etno-dinî ve kültürel cemaatler kimliğin yörüngeleri olarak hayati bir rol oynayacak ve ahlaki ve manevî gücün kaynakları olacak. Bu anlamda Karpat, “siyasallıktan arınmış din yeni küresel düzenin ruhsal kalesidir” diyor. AK Parti iktidarını da bu yüzden Türk siyasetinde bir dönüm noktası ve ileriye dönük yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyor. Ona göre AKP Türkiye’nin çok karmaşık ideolojik tarihinde “ideolojinin sonu”nu temsil ediyor.
Karpat, din, ırk, devlet, ulus, modernleşme ve gelenek gibi pek çok kavrama Osmanlı ve Türkiye bağlamında ilmî bir bakış açısıyla ışık tutuyor.
Kitap, günümüzün meselelerine sağlam bir tarih bilinci ile yaklaşma adına ilim dünyamıza bir katkı sayılmalıdır.
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk muhalefet, sağlam temellere dayanarak ortaya çıkmış fakat iktidar tarafından susturulmuştur. Her muhalefet ‘dinci yobaz’lara mal edilerek, bunlara karşı her tedbir ‘ileri medeniyet’ uğruna mübah sayılmıştır. Neticede devleti idare eden hükümet vatandaşın düşüncesini koruyan bir kurum olmaktan çıkarak ideolojileri yürütme ve gerçekleştirme aracı olmuştur. Türkiye’de hakim elit felsefesi, daima tepeden inme ve devleti araç haline getirerek idealize edilmiş soyut bir medeniyet oluşturmak istemektedir. Halbuki halkın medeniyet anlayışı somuttur ve refah, adalet, güvenlik gibi pratik amaçları öngörür. Ben şahsen halkımızın olgunluğuna, dengeli hareket edceğine, temelde demokrat ruhlu olduğuna ve gerçek demokrasinin Türkiye’de insanlara sonsuz maddi ve manevi ufuklar açacağına inandığım kadar birçok aşırılıkların ve eski yaraların demokratik bir hava içinde tartışılarak çözümleneceğine ve kimlik ve kültür bunalımına son verileceğine de inanmaktayım.”
Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji Alıntıları - Sözleri
- (...) Açıkçası devlet bize çalışıyordu...(...)
- "Türkiye’de demokrasinin gelişmesi ilk adım olarak her demokratik ülkede olduğu gibi siyasi partilerin kurulması, muhalefetin güven içinde gelişmesi ve serbest bir seçim sisteminin yerleşmesi sayesinde olmuştur. Kitap, Türkiye’yi gerçek demokrasiye götürecek bir çaba ve arayış etrafında dönen siyasi, ideolojik ve kültürel olayları inceleyerek din, ırk, devlet, ulus, modernleşme ve gelenek gibi pek çok kavrama Osmanlı ve Türkiye bağlamında ışık tutuyor."
- 1869 tarihli bir kanunnameye dayanan modern Osmanlı eğitim sistemi, esasen 1881-82'den sonra, büyük ölçüde Maarif Vekili Münif Paşa ve birçok kez sadrazamlık yapmış olan Sait Paşa gibi yüksek devlet görevlilerinin çabalarıyla kuruldu. Eğitim çabalarının arkasında yatan amaç bürokrasinin kalitesini artırmak, profesyonel meslek sahibi geniş bir kitle yaratmak ve onlara vatanseverlik duygusu ve vatana bağlılık ruhu aşılamak ve böylece devleti güçlendirmekti. Büyük ölçüde Fransa model alınarak kurulmuş olan modern eğitim sistemi esasen devlet tarafından finanse edilmekte ve devlet egemenliğinde faaliyet göstermekteydi.
- Sultan Abdülhamit modern eğitim sisteminin yayılmasını teşvik etti. Öyle ki ona "maarifperver" hükümdar deniliyordu. Ne var ki bu rasyonalist eğitim sistemi onun halife olarak prestijini aşındıracak ve bu okullardan mezun olanlar onu tahttan indirecekti.
- Batı'ya ve Batı'nın medeniyetine ve değerlerine karşı nefreti körüklemekle suçlanan 2. Abdülhamit gerici bir İslamcı olarak damgalandı. Hâlbuki Abdülhamit Batı medeniyetine hayrandı. Batı'dan örnek aldığı evrensel eğitim sistemini yürürlüğe koymak gibi büyük adımların da içinde olduğu çok sayıda reform yapmıştı ve bağnazlığın her türüne karşıydı. Yine de Avrupa'nın taşkınlık derecesindeki İslam karşıtlığı, 1878'de Anayasayı ve parlemantoyu askıya almış olan ve mutlak yönetimini meşrulaştırmak için İslam'ı kullanan Abdülhamit'in istibdadına karşı medeniyetin savunulması olarak haklı çıkartıldı. Sonunda aynı " medeniyetin savunulması" gerekçesi, bu sefer 1918'de Osmanlı Devleti'nin çökmesinden sonra Ortadoğu'nun işgali haklı çıkarmak için kullanılacaktı.
- Vatanı, köyün orta yerindeki meydandan ibaret sayan bir Müslüman köylü çocuğundan vatan için savaşması ve ölmesi istenebilir miydi?
- Araplar, Osmanlı idaresinde de "Arap" kimliğine dayanarak genellikle Osmanlı'ya Türk diyerek kendilerini farklı görmüşlerdir.
Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Türk siyasi tarihi için bir eleştiri ve/veya inceleme yazısı. Dışardan biri olduğu için tarafsız bir anlatım bekleyebiliriz. Yine de bazı yerlerinde acaba dedirtti. Konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığım için net bir şey söylemem doğru olmaz. Kaynakçası oldukça uzun. İlgi duyanlar için okunmaya değer. (Türkoğlu)
Türkiyenin yakın tarihine yönelik ve özellikle DP iktidarının hangi kesime hitap edip nerelerde yanlış yaptığını gösteren tespitlerle sıcağı sıcağına anlatır. Makalelerden oluşan bu kitapta 1960larda 70lerde yazarın yazdığı yazıları görmek mümkün. (İbrahim Enes Bir)
Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji PDF indirme linki var mı?
Kemal H. Karpat - Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kemal H. Karpat Kimdir?
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Washington ve Rewington üniversitelerinde siyasal ve sosyal bilimler üzerine master ve doktora yaptı. Romanya'da tarih ihtisasının ardından Amerikan tarihi, Rus tarihi, Ortadoğu tarihi ve Osmanlı tarihi konularında çeşitli kurslara katıldı. 20 ülkede yayımlanmış 130 makalesi ve 16 kitabı bulunmaktadır. Amerika'daki Türk Araştırmaları Cemiyeti'nin kurucusu ve başkanı, Orta Asya Cemiyeti'nin (ACAS) kurucusu. Şu anda İstanbul Şehir Üniversitesi Tarih Bölümünde Tarih Profesörü olarak çalıştı. Türk Tarih Kurumu şeref üyesi ünvanı aldı.
Yurtdışında en çok ilgi gören eseri Ottoman Population adlı çalışmasıdır. Kitap, Wisconsin Üniversitesi tarafından basıldı. TBMM Onur Ödülü aldı.
Kemal H. Karpat Kitapları - Eserleri
- Türk Siyasi Tarihi
- Kısa Türkiye Tarihi
- Türk Demokrasi Tarihi
- Osmanlı Modernleşmesi
- Dağı Delen Irmak
- Osmanlı ve Dünya
- Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji
- Türk Dış Politikası Tarihi
- Osmanlı'dan Günümüze Elitler ve Din
- Osmanlı'dan Günümüze Edebiyat ve Toplum
- İslamın Siyasallaşması
- Türkiye'de Toplumsal Dönüşüm
- Osmanlı Nüfusu 1830-1914
- Osmanlı'dan Günümüze Etnik Yapılanma ve Göçler
- Acıyı Bal Eylemek
- Balkanlar'da Osmanlı Mirası ve Milliyetçilik
- Osmanlı'dan Günümüze Ortadoğu'da Millet, Milliyet, Milliyetçilik
- Osmanlı'dan Günümüze Asker ve Siyaset
- Osmanlı’da Milliyetçiliğin Toplumsal Temelleri
- Türkiye ve Orta Asya
- Osmanlı Devleti’nin Kısa Sosyal Tarihi
- Bir Ömrün İnsanları
- Türk Edebiyatında Sosyal Konular
- Osmanlı Hoşgörüsü
- Türkiye'de Toplumsal Dönüşüm
- Ortadoğu'da Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk
- Osmanlı'da Değişim, Modernleşme ve Uluslaşma
- Sarı Saltuk Diyarı Babadağı
- Türkiye’de Siyasal Sistemin Evrimi 1876-1980
Kemal H. Karpat Alıntıları - Sözleri
- İnsanlar arasındaki farklılıklar, aslında onların meslekleri arasındaki farklılıklardan dogar; çünkü, insan birliklerinin kendisi geçinmeyi güvence altına almada işbirligi yapma ihtiyacında kaynaklanır. (Ortadoğu'da Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk)
- Ahilikte temel esas elinin emeği ve alnının teri ile minnetsiz yaşamak ve AHLAKLI olmaktır. (Osmanlı Devleti’nin Kısa Sosyal Tarihi)
- Sonunda modernizm, inanca benzer bir ideoloji haline geldi. (Osmanlı'dan Günümüze Elitler ve Din)
- Özellik ve kimliklerini muhafaza edemeyen medeniyetler, başka medeniyetler içinde eriyip yok olur, giderler. (Osmanlı'dan Günümüze Elitler ve Din)
- Özellikle liderleri Rusya'da yetişmiş olan Bulgar İsyanı,en başından itibaren İslam ve Türk karşıtı bir özellik kazandı. Bu donemde Balkanlarda "Müslüman" ve "Türk" sözcükleri eş anlamlı hale gelmişti ki bugün de durum değişmemiştir. (Türk Dış Politikası Tarihi)
- Kökleri eski zamanlara dayanan bir alışkanlıkla eğitimi, yükselmek için en iyi yol olarak görüyorlardı hâlâ. (Osmanlı'dan Günümüze Elitler ve Din)
- "Ortaçağ Osmanlı sosyal ve iktisadî yapılanması (soyal tabakalar sistemi) etnik ve dinî sınırların ötesine geçerek imparatorluk tebaasını birleştirmiş; dinî-cemaat örgütlenmesiyle (millet sistemi) nüfusun çeşitli kesimlerini, meslekî statülerini göz ardı ederek, dinlerine ve hatta etni-dilsel aidiyetlerine göre gruplandırmıştır." (Osmanlı’da Milliyetçiliğin Toplumsal Temelleri)
- Küçüklüğümde okuduğum sayısız edebi eser ben de insanları ve sosyal ortamı anlamak merakını uyandırdığı gibi, bana bu anlamayı kolaylaştıracak bir yaklaşım ve anlayış vermiştir. (Osmanlı'dan Günümüze Edebiyat ve Toplum)
- Eğer bir çocuğu tümüyle şartlandırmak niyetindeyseniz onun ailevi arka planıyla bütün bağlarını koparın. (Osmanlı ve Dünya)
- Köy Enstitüleri 1940 yılında, Türk köylerinin cehalet ve maddi geriliğinin kısa zamanda giderilmesi amacıyla kurulmuştu. (Türk Demokrasi Tarihi)
- Bugün genç Türklerin kafalarına ve kalblerine ülkenin gerçeklerine göre şekil veren toplumu demokratik gelişme yolunda ilerlemeye hazırlayan gerçek bir Türk edebiyatı vardır . (Türk Edebiyatında Sosyal Konular)
- Din temelli devletlerlerin yok olmasının mukadder olduğunu ibn Haldun uzun uzadıya anlatır, çünkü bu devletler kendilerini kendi güçleriyle yenilemekten mahrumdurlar. (Osmanlı'dan Günümüze Elitler ve Din)
- Şunu da belirtmek gerekir ki, ilk milli müze - bugün Türkiye'nin başlıca arkeoloji müzesi-de Abdülhamid zamanında ünlü Osman Hamdi Bey tarafından açılmıştır. (İslamın Siyasallaşması)
- Türklerin nüfusu askerlik hizmetine alınmaları nedeniyle azalmıştır. Müslüman zanaatkarlar ve tüccarlar askerlik hizmetinden döndüklerinde yerlerini Hıristiyanların almış olduğunu görmektedirler. (Balkanlar'da Osmanlı Mirası ve Milliyetçilik)
- Sultan Abdülhamit modern eğitim sisteminin yayılmasını teşvik etti. Öyle ki ona "maarifperver" hükümdar deniliyordu. Ne var ki bu rasyonalist eğitim sistemi onun halife olarak prestijini aşındıracak ve bu okullardan mezun olanlar onu tahttan indirecekti. (Osmanlı'dan Günümüze Kimlik ve İdeoloji)
- Osmanlı sayımlarındaki ortak kusur, genelde nüfusun, özellikle de kadınların her zaman noksan sayılmış olmasıdır. (Osmanlı Nüfusu 1830-1914)
- Ayşe Sultan'a göre, Abdülhamid'in dört kadıefendisi yani nikâhlı karısı ve sekiz ikbali yani gözdesi vardı. Çok şehvetli bir adam olan Abdülhamid'in birçok da cariyesi ve şu veya bu şekilde aşk ilişkileri olmuştur. (İslamın Siyasallaşması)
- 2. Büyük Müslüman tarihçi, Mesudi ya da Arapların Heredotu olarak bilinen Ali bin Hüseyin (ölümü 956), bütün kaynaklardan bilgi toplamı ve bu bilgiyi, açık fikirlilikle ve tarafsızlıkla otuz ciltlik Ahbarü'z Zaman (Zamanların Haberleri) adlı eserinde yazmak için gezilerini kullandı. Bu geleneği, 14. yüzyılda lbni Batuta ve 17. yüzyılda Osmanlı döneminde Ortadoğu ve Balkanlar'ın nüfus ve kent tarihi için çok önemli bir kaynak olan Seyahatname'siyle Evliya Çelebi izledi. Tarihe eleştirel yaklaşım, lbni Kuteybe (ölümü 889), el-Yakubi ve diğerleri tarafından temsil edilmektedir. Tarih ve coğrafya arasında bir ortaçağ toplumsal bilim tarihi -devletin toplumsal bir olgu olduğu görüşünü- oluşturmak amacıyla geliştirilen mükemmel sentez, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, lbni Haldun (1332-1406) tarafından Kitabü'llber (Numuneler Kitabı) adlı muazzam genel tarih kitabının ilk cildi olan Mukaddime (Önsöz) adlı eseriyle temsil edilmektedir. (Ortadoğu'da Osmanlı Mirası ve Ulusçuluk)
- Çünkü hiçbir eğitim alanı insanın kafasını ve ruhunu geliştirmekte edebiyat kadar etkili değildir . (Türk Edebiyatında Sosyal Konular)
- Ülkendeki tüccarlara iyi davran; her zaman onları kolla; kim senin onlara zarar vermesine izin verme; kim senin onların düzenini bozmasına izin verme çünkü onların ticaretiyle memleket zenginleşir, ve onların malları sayesinde dünyada ucuzluk yayılır; onlar aracılığıyla Sultanın yüce şöhreti çevredeki ülkelere taşınır ve onlar tarafından ülkenin zenginliği artar. (Osmanlı ve Dünya)