Otranto Şatosu - Horace Walpole Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Otranto Şatosu kimin eseri? Otranto Şatosu kitabının yazarı kimdir? Otranto Şatosu konusu ve anafikri nedir? Otranto Şatosu kitabı ne anlatıyor? Otranto Şatosu PDF indirme linki var mı? Otranto Şatosu kitabının yazarı Horace Walpole kimdir? İşte Otranto Şatosu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Horace Walpole
Çevirmen: Zeynep Avcı
Orijinal Adı: The Castle of Otranto
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786052952559
Sayfa Sayısı: 152
Otranto Şatosu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Gotik" terimini edebiyat alanında ilk kullanan kişi olarak bilinen Walpole, 1764'te kendi özel basımevinde hazırladığı Otranto Şatosu'nun toplumda nasıl karşılanacağını kestiremediği için, kitabı XVI. yüzyıldan kalma İtalyanca eski bir elyazmasının çevirisi olarak sundu. İlk baskının kapağında "Otranto Aziz Nicholas Kilisesi Kilise Heyeti Üyesi Onuphrio'nun yazdığı İtalyanca aslından William Marshal tarafından çevrilmiştir" ibaresi vardı. İkinci baskıdaysa ne çevirmen adı vardı, ne de yazar.
Şöyle der Walpole bir mektubunda: "Uyandığımda o düşten anımsadığım tek şey, kendimi bir Ortaçağ şatosunda görmemdi (benim gibi kafası Gotik hikâyelerle dolu biri için bu mekân çok doğal sayılır); hayli yüksek bir merdivenin en tepesinde, tırabzanın üzerinde son derece büyük bir zırhlı el gördüm. O akşam oturdum ve ne söyleyeceğimi, ne anlatacağımı bilmeden yazmaya koyuldum. Yazdıkça hikâye gelişti, benim de hoşuma gitmeye başladı (üstelik politikadan başka bir şey düşünebildiğim için de çok seviniyordum); kısacası kendimi öylesine kaptırdım ki, kitabı iki aydan kısa sürede bitirdim."
Otranto Şatosu Alıntıları - Sözleri
- Bu kötü bir dünya ve ondan pişmanlıkla ayrılmamı gerektiren nedenim yok.
- "Yaralayan şeyleri unutabilirim ama iyilikleri asla."
- Kendimiz için tercihler yapmak bize düşmez ; Tanrı , babalarımız ve kocalarımız karar vermeli bizim adımıza .
- Yüreğim elden gitti ve ancak sen onu geri almamı sağlayabilirsin .
- Kötü bir dünya burası; onu pişmanlıkla terk etmemi gerektiren bir şey yok .
- bir prens kendisini düşünmemeli çünkü bu dünyaya halkı için gelmiştir .
- " endamınız pek güzel ve mükemmel , içimden geçenler arzularım konusunda masum sayılmaz , ama bilin ki ruhum bir başkasına adanmıştır.
- Kendimiz için tercihler yapmak bize düşmez.
- Seyirci çoğu zaman oyunu oynayanlardan daha iyi görür.
Otranto Şatosu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Otranto Şatosu: Sir yazar/i9365 eski dönem gotik mimarisine hayrandır ve şatosunu dört mimara teslim ederek, gotik bir eser haline dönüştürülmesini ister. (castle of twickenham)(https://g.co/kgs/AiJuU9) Bu karanlık ve kasvetli yapıda gördüğü ilk kâbustan yola çıkarak da kitabını yazdığı, tarihi bir kişilik olan Sicilya Kralı Manfred’den geniş planda esinlendiği, Otranto şatosunun da, yazarın kendi şatosunun biraz abartılmış şekli olduğu söylenir. Peki bu yapıt neden önemli? Öncelikle yazıldığı tarihe (1764) göre oldukça yenilikçi olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bundan da önce kitaba “gotik edebiyatı başlatan eser” denmesinin bir nedeninin olduğunu hatırlatmak istiyorum. Her ne kadar konunun merkezinde olmasa da, kapalı bir mahzende nerden geldiği belli olmayan bir rüzgarla sönen mumlar, bir yıldırım gibi aniden inleyen burçlar, diğer odalardan gelen uluma-iç çekme-nefes alma sesleri ve içinden bir hayalet çıkıyormuş izlenimi uyandıran portreler ya da bizzat hayaletler; bundan sonra gelecek ve bize oldukça aşina olacak bir sürü esere malzeme sağlamış. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde aslında kitap, şu an tanıdığımız gotik edebiyata oldukça uzak. Konu bir Brezilya dizisinin entrikalarını taşıyor. Anlatımı erken dönem Alman romantizmini andırıyor. Olaylar daha çok diyaloglar vasıtasıyla aktarılıyor ve karakterler asıl meseleye gelmeden önce düşüncelerini sunmak için saatlerce izin istiyor. Siz de benim gibi, kitabın zaten bu özellikleriyle mutlu oluyorsanız oldukça lezzetli bir kısa roman bu. Tiyatral olarak yazılsa demekten kendimi alamıyor. William Shakespeare tadı vermesi nedeniyle ayrıca keyif almaktayım. Gotik tarzda o kadar fazla kitap var ki piyasada, atalarından başlamalı okumak isteyenler. Otranto Şatosu türe giriş açısından fazla sıkıcı gibi görünse de, bu alandaki ilk eser olması özelliği okunmasını gerektirir. Okumak isteyenlere önerim Türkiye İş Bankası Kültür yayınları(iş kültür) olur. Keyifli okumalar dilerim. (Asya)
Okunabilir bir kitap.Kısa bir öykü gibi düşünebilirsiniz.Aynı zamanda ilk gotik edebiyata örnek gösterilen bir kitap.Bazı yerlerde ince anlamlara yer verilmiş.Ancak kitabın sonu beni çokta tatmin etmedi maalesef .5/10luk bir kitap . (Tansu)
Elimde okurken beni sinir krizine sokmaya ramak kala biten ne idüğü belirsiz, ne amaca hizmet ettiği belirsiz, hangi maksatla yazıldığı belirsiz saçma bir kitap var. Adı Otranto Şatosu! Otranto Prensi Manfred’in oğlunun ölümü ile başlayan kitap, saçma sapan bir sayfalar yığını sanırım. Gotik edebiyat türünün ilk örneği sayılan bu eser Horace Walpole tarafından kaleme alınmış. Kendisinin söylemiyle “düşümden uyandığımda o şatonun içinde dolanıyordum ve kalktığımda bu hikayeyi yazmaya başladım” dediği kitabı keşke hiç yazmasaymış. Ya da ne bileyim ben dostumun sözünü dinleyip bu kitabı keşke almasaymışım Olan oldu deyip hikayeyi bitirdim lakin İngiliz asilzadelerinin gereksiz boş konuşmalarını okumak beni az kalsın bayıltacaktı. Yani adam alt tarafı “o köylü ile bir ilişkin var mı?” diye soracak bu neden dört sayfa sürüyor arkadaşlar? Yok “asil ruhunuz beni etkiledi”, yok “saf kanınızın verdiği bilgelikle bunu anlamanız beni şaşırtmadı”, yok “ruhunuzun temizliği efendinize olan bağlılığınıza ihanet etmenize izin vermiyor” sürekli bir girizgah, sürekli bir pohpohlama, sürekli bir boş boş konuşup olayı uzatma telaşı! Tamam! Hadi 18. yy kafasıyla kaleme alınmış, tamam türünün ilk örneği, tamam betimleme yok konuşma ağırlıklı falan filan da resmen esas konusu; iki tane orta yaş krizi geçiren sözüm ona asilzadenin kendi kızlarını birbirine peşkeş çekmesi olan hikayenin içinde konuşan bir tablo var diye gotik diye bize kakalamışlar ya la! Neyse ki sonunda herkes geberdi de ben de derin bir oh çektim demek isterdim ancak kiliseye çekilip tacı tahtı bıraktılar anca. Hani ben ne okudum, ne oldu, ne bitti? diye soracak olsam bir cevap veremem. Harcadığım vakte yazık oldu diyelim. A hocam Horace ağlıyor! Asil ruhu zedelendi galiba! Neyse biz onu bir sakinleştirmek için tuvalete götürelim. Gel benim güzel yüzlü, boş konuşan, siyaset ehli bilge lordum. Yüzüne bir su çarpalım. (Meyus Okur)
Otranto Şatosu PDF indirme linki var mı?
Horace Walpole - Otranto Şatosu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Otranto Şatosu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Horace Walpole Kimdir?
Horace Walpole, İngiliz yazar ve sanat yapıtları koleksiyoncusudur. 1717 yılında İngiltere Başbakanı Sir Robert Walpole’un oğlu olarak dünyaya geldi. Orford kontu unvanını taşıyan Walpole, gotik edebiyat türünün ilk örneği olarak kabul edilen Otranto Şatosu adlı yapıtıyla ün yaptı. Otranto Şatosu’nun (1765) yanı sıra sanat tarihine önemli bir katkı olan dört ciltlik Some Anecdotes of Painting in England (1762; İngiliz Resim Sanatıyla İlgili Notlar), The Mysterious Mother (1768; Esrarengiz Anne), Historic Doubts on the Life and Reign of King Richard III (1768; Kral III. Richard’ın Yaşamı ve Saltanatıyla İlgili Tarihsel Kuşkular), A Description of the Villa of Mr. Horace Walpole (1784; Mr. Horace Walpole’un Villasının Tasviri), Hieroglyphic Tales (1785; Hiyeroglif Gibi Masallar) adlı kitaplar yazdı. Ölümünden sonra 42 cilt olarak yayımlanan üç binden fazla mektubu, döneminin olaylarına, törelerine ve beğenisine ışık tutmaları bakımından önemlidir. 1797’de öldü.
Horace Walpole Kitapları - Eserleri
- Otranto Şatosu
- Hiyeroglif Masallar
- Hiyeroglif Masallar
- Kayıp Varis
Horace Walpole Alıntıları - Sözleri
- Yüreğim elden gitti ve ancak sen onu geri almamı sağlayabilirsin . (Otranto Şatosu)
- "Yaralayan şeyleri unutabilirim ama iyilikleri asla." (Kayıp Varis)
- "İçeride, on yedi bin kocasıyla birlikte kendini kuleye kilitlemiş yaşlı bir büyücü kadın yaşıyordu." (Hiyeroglif Masallar)
- Bir ad ne işe yarar ki, dedi majesteleri, sayesinde çağırılmaktan başka? (Hiyeroglif Masallar)
- Eğer ölü ve üç bacaklı olmasaydı ve Mısır dilinden başka bir dilde konuşabilseydi çağının en yetenekli kahraman olabilirdi. (Hiyeroglif Masallar)
- "Latince adları olan şu adamlarla rahatsız edilmek istemiyorum daha fazla." (Hiyeroglif Masallar)
- Kendimiz için tercihler yapmak bize düşmez. (Otranto Şatosu)
- Bu kötü bir dünya ve ondan pişmanlıkla ayrılmamı gerektiren nedenim yok. (Kayıp Varis)
- Gözümün nuru, dedi imparator, adın ne senin? (Hiyeroglif Masallar)
- Kendimiz için tercihler yapmak bize düşmez ; Tanrı , babalarımız ve kocalarımız karar vermeli bizim adımıza . (Kayıp Varis)
- Kendimiz için tercihler yapmak bize düşmez. (Kayıp Varis)
- " endamınız pek güzel ve mükemmel , içimden geçenler arzularım konusunda masum sayılmaz , ama bilin ki ruhum bir başkasına adanmıştır. (Otranto Şatosu)
- Kötü bir dünya burası; onu pişmanlıkla terk etmemi gerektiren bir şey yok . (Kayıp Varis)
- "Latince adları olan şu adamlarla rahatsız edilmek istemiyorum daha fazla." (Hiyeroglif Masallar)
- "Gelinim nerede? Gelinim?" (Hiyeroglif Masallar)
- "Okumuş adamların övgüleri sahte olduğu kadar sarsak..." (Hiyeroglif Masallar)
- "Gelinim nerede? Gelinim?" (Hiyeroglif Masallar)
- bir prens kendisini düşünmemeli çünkü bu dünyaya halkı için gelmiştir . (Kayıp Varis)
- Seyirci çoğu zaman oyunu oynayanlardan daha iyi görür. (Kayıp Varis)
- Eğer ölü ve üç bacaklı olmasaydı ve Mısır dilinden başka bir dilde konuşabilseydi çağının en yetenekli kahraman olabilirdi. (Hiyeroglif Masallar)