Öze Dönüş - Ali Şeriati Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Öze Dönüş kimin eseri? Öze Dönüş kitabının yazarı kimdir? Öze Dönüş konusu ve anafikri nedir? Öze Dönüş kitabı ne anlatıyor? Öze Dönüş kitabının yazarı Ali Şeriati kimdir? İşte Öze Dönüş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ali Şeriati
Çevirmen: Kerim Güney
Yayın Evi: Yedigece Kitapları
İSBN:
Sayfa Sayısı: 461
Öze Dönüş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Öze Dönüş Alıntıları - Sözleri
- "Okuyun diyor, okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor."
- "Okuyun diyor, okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor."
- Ruhumun derinliklerinde inanç ve bilim arasında zorlu ve korkunç bir mücadele başladı. Kuşku ve hayret, ruhumu parçaladı.
- Aşkın da böyle bir hedefi vardır. Aşk, bütün baglantıları, yani bireyin bütün ilişkilerini bireyden başkasına yöneltir.
- İslami ilimleri tahsilden aciz kaldıkları için onlar 'tebliğ ve talim'e girişirler
- "Oh ne güzel! Ne mutlu bana ki modernleştim." dediği zaman dedim ki: "Batı kapitalizmi, Evet, yeni bir tüketici buldum.' diye bıyık altından gülüyor!"
- "Okuyun diyor, okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor."
- Din adamlarının yaptığı gibi hem Tanrı, hem hurma getiren işler yapın.
- "Öğrenci, felsefe ve özgür akli tefekkür aşamasına varmadan önce takva ve ahlakla ilgili esasları saglam bir şekilde öğrenip içselleştirmelidir ki sudan hercat tahrifçi, temelsiz ve mutekebbir bir geveze çıkmasın!"
- Rızık, kapsında bir kilit vardır. O kilidin anahtarı iştir, çalışmaktır. Fakat her çalışana rızik ambarının anahtarını vermezler; Hakkın, rızık gönderenin hoşnutluğunu kazanmak gerekir.
- bir aydının misyonu tek kelimeyle şöyle özetlenebilir: "Zamanın ve toplumun bünyesinde bulunan uyumsuz gerçeklikleri; toplumun duygu, bilgi ve bilincine ulaştırmak."
- İnsan demek tüketici demek! Başka da bir hiç!
- Ölüm beni yok eder .Ölüm ben'in varlığına yöneldiginde, 'ben' varlık kazanır.
- Ekonomi, temel prensiptir,hedef değil.
- İmansız bilim adamı , amelsiz alimdir.
Öze Dönüş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Çağının Ötesindekiler: Ali Şeriati": Toplumun içinde yaşadığı girdapları somutça teşhis edebilmek, toplumsal sorunları derinlemesine ve açıkça incelemek, insanın çelişkilerini ve sorunlarını ele almak, çağını tanımak, ona ait tespitlerde bulunmak ve benzer birçok konuyu ele almak üzere yola çıkan Şeriati'nin Öze Dönüş'ünün ana maddeleri; sömürgecilik, emperyalizm, modernizm, medeniyet ve yabancılaşma diyebiliriz. Yaşadığı çağı çok iyi tanıyan Ali Şeriati'nin gözlemlediği toplumsal ve bireysel hastalıkları da çok iyi tespit etmiş olduğunu görüyoruz. Üstad 21. yüzyılın temel sorununun ‘özünden uzaklaşmak’ olduğu söyleyerek insanı özünden uzaklaştıran faktörleri analiz ediyor. Şeriati çok iyi biliyordu ki; "teşhis olmadan tedavi olmaz." Bu yüzden de önce teşhiş ile başlıyor anlatmaya. Eleştiri hastalığı, bilinsin-bilinmesin çağın tüm insanını etkilemiş bir problem. Modern çağ aydınlarının özellikle Müslüman aydınlarının eleştiri kavramına bakışını irdeleyen Şeriati, bu işin sadece eleştirmekle olmayacağını, somut delil ve teşhislerle desteklenmesi gerektiğini hemen hemen birçok kitabında olduğu gibi Öze Dönüş'te de vurguluyor. Ali Şeriati kitabının girizgahında "Öze Dönüş" meselesini şu şekilde irdelemiş: "İslam kültürüne, İslam ideolojisine dönüş" bir gelenek, bir kalıtım ya da toplumda şu anda egemen nizam olarak, İslam'a dönüş değildir. Belki, ideoloji olarak hatta toplumlarda söz konusu mucizeyi gerçekleştiren bir bilgi olarak, bir uyanıklık, bir iman olarak İslam'a dönüştür. "Öze Dönüş" şiarı, bütüncü bir şiardır. Ayrıca doğu-batı kültür farkına değinen yazar modern çağda, batının dünyaya sunduğu insan olma, medeni olma kültürü sayesinde insanların kendi kültür ve özlerinden uzaklaştıklarını uzun uzun açıklamış. Kitabın önemli bir bölümünde ise “Siyantizm”e değinilir. Bu vesile ile bilgi için bilgi mantığı İslam'ın ilim mantığıyla karşılaştırmış, müslümanın salt bilgi edinme gayretinde olamayacağını belirterek, bu tavır bir "özden kopuş" olarak yorumlanmıştır. Üstad bu bağlamda aydın ve entelektüel arasındaki farka da değinir. Aydının, insanı bilgi yığınına dönüştüren entelektüellikten uzaklaşarak sorumluluğunun farkında ve halktan uzak değil, halkın içinden olması gerektiğini hatırlatır. Toplumu ve özünü tanımak isteyenler için de Öze Dönüş "doğru" kitaptır. Zira kitabın son bölümünde Üstad bu konu üzerinde durmuş, bireyi toplumun özü olarak ilan etmiştir. Yani duanın tekamül halkasında en mütekamil varlığın ve yaratıklar arasında şu dört özelliğe sahip tek varlığın insan olduğunu açıklar: 1-Bilgi 2-İrade 3-İdeal 4-Yapabilirlik İnsanı doğaya egemen kılan gücün bu özellikler olduğunu Şeriati söyler. “Bu dünya görüşünde insanın sorumluluğu, duygusal, zihinsel ve ahlaki değil belki, mantıklı ve özgün bir gerçektir. İnsanın sorumluluğu mutlak irade sahibi olan Allah karşısındadır.” İnsan Allah’a, insana ve kendine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmeli, yüklendiği, ”İlahi emanet” doğrultusunda hareket etmelidir. Şeriati, tüm kitaplarında değindiği sorunları adeta bu kitabında toplar. "Öze Dönüş" sanki bir ”Şeriati Külliyesi”dir. Diğer kitaplarının hem özeti hem de hepsinde sorguladığı hususları açık bir şekilde ele aldığı bir öz kaynak gibi de diyebiliriz. Modernizm, Marksizm, Siyantizm, Aydın, Sömürgecilk kavramlarına yabancı olanların okuduğunda büyük bir aydınlanmaya muhattab olacakları bir eser. Hâsılı, insanın kendisine karşı, toplumuna karşı bakışını değiştiren Öze Dönüş, adı ile müsemma olup özünü tanımak isteyenlerin okuyabileceği ilk kitaplardan biri. Vefatından yıllar geçse de yazılarının canlılığı ve kalıcılığı devam eden, Üstâd, Sosyolog, Şehit Ali Şeriati’ye selam olsun. (Meryem Bakay)
Okuduğum 3. Ali Şeriati kitabı... Bütün kulliyatını okumak isteği uyandıran bir kitap oldu bu. Toplumsal meselelere, felsefeye, siyasete, taasuba ve yozlaşmaya kısacası insanı ilgilendiren herşeye ustaca değinerek hepimizin her gün şahit olduğu ancak fark edemediği satır aralarında kalmış tüm beşeri sıkıntıları ve kapitalizmin başımıza ördüğü çorapları mükemmel bir şekilde anlatmış Şeriati. Kısacası bu konulara ilgisi olan herkese tavsiye edeceğim bir kitap. Şimdiden iyi okumalar. (Hasan Çelik)
bu kitapta cok fazla hz hasan ve hz buseyinden bahsedebilir ama hanifilerin bunu pek obemsemesi daha aydinlatici olacagini dusunuyorum. bizzat kitabin derinligini gormus olur sunuz. ve kendinizi gercek anlamda toplama gucu vermektedir (tahsin)
Kitabın Yazarı Ali Şeriati Kimdir?
Ali Şeriati (Farsça: علی شريعتی) (d. 1933, Sabzevar - ö. 1977), İranlı Müslüman sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar; özellikle din sosyolojisi ve çağdaş İslam düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden yaptığı alıntılar ve türetmeler ve bunların kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte edilmesi ve Marksizm kritiği ile birlikte çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devrimi'nin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur. Düşünceleri genel olarak "İslam'a dönüş" -"öz"e dönüş- başlığı altında toplanabilir ve bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini, çeşitli açılardan eleştirmekle birlikte çeşitli açılardan yapıcı bir şekilde kullanması (ki sosyoloji gibi çeşitli bilimler ve Batı düşüncesinde ortaya çıkan çeşitli fikirlerin, örneğin bazı Marksist fikirlerin, İslam'ın özünde de daha farklı bir şekilde ortaya konduğunu da savunur) sebebiyle moderndir ve gelenekçilikten uzak olduğu gibi gelenekçi görüş ve kesimlere eleştirel yaklaşır nitekim bu sebeple eleştirildiği veya çelişki ile suçlandığı olmuştur. Bu tarzından yola çıkarak kendisi hakkında "sosyolojiyi İslamlaştırmaktan" ziyade "İslam'ın sosyolojik" bir okumasını yaptığı da söylenmiştir.
Hayatı
Çocukluğu
Şeriati 1933 yılında Mazinan, Sabzevar, İran'da doğdu. Babası ilerici milliyetçi bir öğretmen olan Muhammed Taki'dir. Eğitim yıllarında ilk kez İran'ın daha aşağı sınıflarından insanlarla tanıştı, var olan fakat bilmediği yoksulluk ve zorluklarla tanışması bu dönemde oldu. Ayrıca aynı dönemde Batı felsefi ve siyasi düşüncesiyle de tanışmıştır. Modern sosyoloji ve felsefenin bakış açısı ve bunun geleneksel İslami prensipler ile harmanlanması aracılığıyla Müslüman toplum ve toplulukların karşılaştığı sorunları açıklamaya ve çözümler bulmaya çalışmıştır. Şeriati Mevlana ve Muhammed İkbal'den büyük ölçüde etkilenmiştir.
Eğitimi
Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesi'nde doktorasına başladı. Burada, 1964 yılında Sayfuddin'den "Belh'in Faziletleri Tarihi" isimli bir el yazmasının notlandırılmış bir Farsça çevirisini yaparak Edebiyat dalında doktor olmuştur. Daha sonra İran'a dönmüş, fakat hemen şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onuFransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve Meşhed Üniversitesi'nde eğitim vermeye başlamıştır.
Ölümü ve etkileri
Dersleri kısa sürede farklı toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmiştir. Bunun sonucu yönetim Üniversite'yi zorlayarak onun eğitim vermesini engellemiştir. Bunun üzerine Şeriati Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsü'nde ders vermeye başlamıştır. Yine büyük bir popüleriteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriati'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutkulanması emrini vermesine neden oldu. Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden SAVAK onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Üç hafta sonra, 19 Haziran 1977'de SAVAK tarafından öldürüldü.
Tahran'ın büyük hastanelerinden birine Şeriati'nin ismi verilmiştir.
Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkindir. Özellikle bugünki İslami Cumhuriyet rejiminin biçimi, ruhban sınıfının konumu ve eşitlik anlayışına karşı çıkan kesimler tarafından beğenilmektedir.
Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslamcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslamcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir.
Şeriati, ayrıca Martinikli Marksist düşünür ve şair Frantz Fanon'un "Yeryüzünün Lanetlileri" isimli eserini, Jacques Derrida'dan "Şiir Nedir" ve Fransız oryantalist ve aynı zamanda katolik papaz olan Louis Massignon'dan "Selman-ı Pak" adlı eserleri Farsçaya çevirmiştir.
Birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.
wikipedia
Ali Şeriati Kitapları - Eserleri
- Hac
- İnsanın Dört Zindanı
- Ali
- Dine Karşı Din
- Kendini Devrimci Yetiştirmek
- Ebuzer
- Anne Baba Biz Suçluyuz
- Kadın (Fatıma Fatımadır)
- Her Hicret Bir İnkılaptır
- Muhammed Kimdir
- Kendisi Olmayan İnsan
- İnsan
- Bilinç ve Eşekleştirme
- Dua
- Çocuklar ve Gençler
- Dinler Tarihi 1
- Dinler Tarihi 2
- Şehadet
- Aydın
- İslam ve Sınıfsal Yapı
- Marksizm
- Kur'an'a Bakış
- Hangi Şia?
- Kapitalizm
- İran ve İslam
- İslam Bilimi (Ciltli) I-II
- İbrahim'le Buluşma
- İslam'ı Tanıma Metodu
- Dünya Görüşü ve İdeoloji
- Yeni Çağ'ın Özellikleri
- Ne Yapmalı
- Yalnızlık Sözleri 1
- İslambilim 1
- İslambilim 2
- Biz ve İkbal
- Aydınlara Umut Çağrısı
- Ali Şiası Safevi Şiası
- Hür Düşünce Mektebi
- İslam Nedir Muhammed Kimdir
- Mektuplar
- Çöle İniş
- İslam'ı Anlamak
- İnsan Olmak
- Kevir/ Bir Tarih Olarak Beliren Coğrafya
- Muhammed'i Tanıyalım
- Kültür ve İdeoloji
- Kendini Bilmek
- Yalnızlık Sözleri 2
- Medeniyet ve Modernizm
- Medeniyet Tarihi 1
- Medeniyet Tarihi 2
- İdeallerin Yenilgisi
- Kapitalizm Uyanıyor mu?
- Şia
- Mükemmel Bir Cemaat Ali Şiası
- Sanat
- Dine Karşı Din / Anne Baba Biz Suçluyuz
- Ümmet ve İmamet
- Adem'in Varisi Hüseyin
- Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar
- Kavramlar Sözlüğü
- Muhtelif Eserler- I
- Muhtelif Eserler- II
- İslambilim 3
- Bir Önünde Sonsuz Sayıda Sıfırlar
- Tevhidi Altyapı
- Bekleyiş - Karşı Tepki Dini
- İslam Ekonomisi
- İslam'ın Tarih Felsefesi
- İslam Sosyolojisi Üzerine
- Sizi Rahatsız Etmeye Geldim
- Marksizm ve Diğer Batı Düşünceleri
- Yarının Tarihine Bakış
- Sevmek Aşktan Üstündür
- Terimler Sözlüğü
- Gençler İçin İnanç ve Ahlak Prensipleri
- Dine Dayanmak
- Siret
- Ali Şeriati'den Aforizmalar
- Dinleri Tanımak
- İki Sûre İki Yorum
- Çağımızın Müslüman Kadından Beklentisi - Emperyalizme Karşı Müslüman Kadın
- Toplumbilim Üzerine
- Çar Zindanen İnsan-Eli Şerieti
- Aşk ve Devrim
- Ve Cevap Veriyorum
- Öze Dönüş
- Ayet Yorumları
Ali Şeriati Alıntıları - Sözleri
- Diğer canlılar niçin yaşadıklarını anlamaları gerekmeksizin yaşarlar. Ama insana: "Yaşa!" dedikleri zaman "Nasıl?" diye sormadan önce "Niçin?" diye soruyor. Bundan dolayı insana,sadece nasıl yaşayacağını öğretmek yetmiyor. İnsan, aç olduğu sürece alışılmış hayat nimetlerinin peşinden gider ve gündelik dertlerini gidermek için çabalar; bu durumda bu sorulardan az ya da çok uzaklaşır. Fakat bu ihtiyaçlar giderildiğinde onun için insan olmanın temel ihtiyaçları ve nerede olması gerektiği gündeme gelir.Gercekten de gerçek din ve mutlak din duygusu bugün daha çok, daha ciddi ve daha hayatı bir ihtiyaç konusudur. (Dinler Tarihi 1)
- Bu dünyada şu üç şeyi şunlarla ara: Gerçekliği, düşünce ve ilimle; iyiliği, ahlak ve dinle; güzelliği, sanatla. Ve aşk sana bu üç dünyanın da kapılarını açabilir. (Aşina Yüzlerle Ailesine ve Dostlarına Mektuplar)
- Başkalarıyla oldukça kendimi yalnız görüyordum. Yalnız kendimle, yalnız değildim. (Çöle İniş)
- Diyorlar ki kafir, ölümden sonraki dünyaya inancı olmayan kimse demektir. Mümin ise bunlara inancı olan kimsedir. (Dine Dayanmak)
- Peygamber, ağır düşüncelerin baskısı altında bunaldığında ve ruhunun çetin dalgaları ve düşüncelerinin yüksek miraçları karşısında takatsiz kaldığında, Ayşe' yi çağırıp " Benimle konuş ey Hümeyra( pembelim) ! diyordu. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)
- “Sezgisel ve tahmini değil, aksine gözle görme şeklinde olan kesim bilimsel ölçülere dayanarak ikinci neslimiz bizimle yabancılaştığını biliniz.” (İbrahim'le Buluşma)
- Dua; öğreten, bilinçlendiren, iyilik ve güzelliği telkin eden bir metin, ruhu ruhani miraca götüren, ölüm gününden kurtaran, Allaha yaklaştıran, eğitip öğreten bir ilimdir. (Kavramlar Sözlüğü)
- Kıyamette görmeye başlayıp başkalarını görme azabına uğrayacağımdan korkuyorum. [Ebulala Maarri] (İslambilim 2)
- İbrahim'e bak! Sevgili evladını aşka kurban ediyor. (Ali Şeriati'den Aforizmalar)
- "O sıfır aleminin içinde bir gibiydi." (Çocuklar ve Gençler)
- Netice, yine umutsuzluk, nefret, sorumluluktan kaçma, kendi köşesine çekilme, mistik hayat, varoluşçu oyunlar vb .. (Medeniyet ve Modernizm)
- Dua, yüzüne açılmayan hiçbir kapıyı çalmaz.. Dua, en yüksek ifade zirvesini, aklın karanlık gecesinde, Akıl bineğinin ayağı topalladığında, Aşk uçuşu sırasında bulur.. (Dua)
- lnsan ne kadar daha fazla anlar ve ne kadar daha derin hissederse daha çok acı çeker ve sorumluluğu ağırlaşır. (Yalnızlık Sözleri 2)
- Yarının tarihini yazarsak ancak, tarih değer kazanacaktır. Tarih, eğer yarını bilmemize, bugünün insanını ya da ortaya çıkacak insanı bilmemize yardımcı olmuyorsa, faydasız olacaktır. Çünkü tüm bilimler; insanları, geleceğin insanının hayatını ve bugün ile yarının insanının idealini anlamada, en azından yararlı olmak zorundadır. Geçmişteki insanı anlamak, kendimizi ve geleceğimizi anlamada bir başlangıç olmalıdır... (Yarının Tarihine Bakış)
- Şüphe yok ki, bu memlekette aç olanlar en çok çalışanlardır. Bununla şerefiyle çalışan, hırsızlık, yan kesicilik, aldatma, dalkavukluk, rüşvet, nüfuz sömürücülüğü, kadın ticareti, insanı kısa yoldan seçkin kılacak herhangi ber şeyi yapmayan namusluları kastediyorum. (Kapitalizm Uyanıyor mu?)
- Komünizm ve kapitalizmin her ikisi de şekil farklılıklarına rağmen insana "ekonomik bir hayvan" olarak bakmaktadırlar. Aralarındaki bu şekil farkı bu hayvanın ihtiyaçlarını karşılamada hangisinin daha başarılı olabileceği meselesi üzerinedir. (İnsan)
- Aydın ; son peygamberden sonra, peygambere benzeme eylemidir. Ümmi olmak ; halkın adamı olmaktır. Ümmetin hem içinde hem de dışında ayaklanmaktır. (Ne Yapmalı)
- "Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez." (Bilinç ve Eşekleştirme)
- Halkın eleştirilerini özgürce yapamadığı bir toplumda eleştiriler, mizahla yapılır ve bu mizahlar bir araçtır. (Medeniyet Tarihi 1)
- Kuran'ın Allah'ı insana yakındır, herkesle birliktedir. (İslam Nedir Muhammed Kimdir)