Pala Hayriye - Figen Şakacı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Pala Hayriye kimin eseri? Pala Hayriye kitabının yazarı kimdir? Pala Hayriye konusu ve anafikri nedir? Pala Hayriye kitabı ne anlatıyor? Pala Hayriye PDF indirme linki var mı? Pala Hayriye kitabının yazarı Figen Şakacı kimdir? İşte Pala Hayriye kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Figen Şakacı

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789750512711

Sayfa Sayısı: 175

Pala Hayriye Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kulağıma durmadan yürü diye fısıldayan, gittikçe uğultuya dönüşen, menşei belirsiz bir ses çalınıyordu. Gökyüzü pusunu üzerime kusuyor, beni yutmaya yelteniyordu. Boyun eğmek, geri dönmek yoktu. Yolu bir çaprazına, bir dikine dilimledim. Sonunda bitap düşüp bir merdivenin başında durdum. Çöksem olduğum yerde uyuyacak, soğuğun ikide bir dürten dikenli ellerinde yığılıp kalacaktım. Artık bir evim yoktu ama bir okulum vardı. Ailemi yeni arkadaşlarımdan kuracak, atanmışlarla değil, seçilmişlerle mutlu mesut yaşayacaktım.

Böreğe pudra şekeri ister misin? Ertürk Yöndem, Lenin'i döver mi? Kim otlu peynir kokuyor? "Bekâret esaret", yarım yarım hatıralar, öğrenciler, gazeteciler... Kim dans eder ki komparsitayla? Şehrin yokuşları, çıkmaz sokakları... Yalnız mısın sen oralarda? Genç bir kadın evden kaçıyor, kalın fitilli kadifesi kirden üzerine yapışmış, kaşı-bıyığı gür Pala Hayriye bu... Figen Şakacı, doksanlı yıllarda üniversiteye başlayan Hayriye'nin kırklı yaşlara kadar yaşadıklarını anlatıyor.Pala Hayriye, neşeli, meydan okuyan, direnen bir kadının hikâyesi... Figen Şakacı, Bitirgen'le başladığı büyüme hikâyesine Pala Hayriye'yle devam ediyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Pala Hayriye Alıntıları - Sözleri

  • Ne zaman ki her şeyden korkmaya başladım, büyüdüğümü anladım.
  • Hamım ben daha; dalıma yabancı, ağacıma küs, köküme çekingen. Düşme korkusundan olgunlaşmaya meyletmeyen...
  • Düştüğüm çok olmuştu da yerden kaldıran biriyle ilk defa tanışıyordum.
  • Köpeklerin korkuyu sezdikleri yalanına bir kez daha inanmadım. Korkuyu sezen insanlardı, sinsice etinden koparmak için pusuda bekleyen onlardı.
  • Hasret çekmek, bir hayalin yerini durmadan değiştirmek demek. Özlemek daha başka, onda bütün dünyayı aynı anda kucaklamak isteği gibi imkânsız bir şey var... Birinde hiç kavuşamayacağını bilmenin sancısı, diğerinde yutkundukça fark ettiğin bir yumru...
  • Uykunun beni koruyan, kollayan, dünyadan saklayan kocaman kolları vardı. Sarılırdım, sığınırdım uykuya.
  • Anaların ikinci yatağı pencere önleridir.
  • Ben neşelenirken bile endişelenen, hata yapma korkusundan sakarlaşan, ne zaman kalabalıkların arasına karışsam sabah kendini azarlayarak uyandıran, kendinden memnuniyetsizliği canına tak etmiş biriydim de onlar kimdi peki?
  • Kimse arayıp sormadığına göre artık kaçak sayılmam herhalde.
  • Yirmili yaşların şaşkınlığı yok artık üzerimde, şaşırmamayı erdem saydığım bir eşikteyim.
  • Ne zaman ki her şeyden korkmaya başladım, büyüdüğümü anladım.
  • "Çekiç sesleriyle kitap tozları arasında kaldın mı kızım Hayriye. Oradan çıkış yokmuş, doğduğun yer kaderinmiş, kabul et!"

Pala Hayriye İncelemesi - Şahsi Yorumlar

üçlemenin ikinci kitabı... genç kızlık dönemini anlatıyor hayriyenin... yazarın üslubu ve anlatımda ki kullandığı bizden biri olması mükemmel... kendisini sosyal medya üzerinden de takip ediyorum... sahaflar da kitap evlerinde görürseniz mutlaka edinin (Mahfuz Sahaf)

Akıcı güzel bir kitap. Üçleme olması sebebiyle önceki kitabın okunmamış olması bir boşluk yaratıyor çünkü çocukluğunu yaşadıklarını bilmek belki 20 Li 40 lı yaşların daha lezzetli okunmasını sağlayabilirdi. Kadınlar arası rekabetin alenen ortaya konulduğu kitabın bazı siyasi çağrışımları rahatsızlık yaratsa da başarılı anlatım sonuna kadar okumanıza vesile oluyor. (Derya sarıkaya)

#sabitfikir50romanmaratonu ndan bir Pala Hayriye gecti ki sormayin gitsin!! Bitirgen ile baslayan hikaye Pala Hayriye de şaha kalkıyor.. Benim için #sabitfikir50romanmaratonun da rahatlıkla ilk beşe giren hatta sadece ve sadece bu kitap için bile koca sabitfikiri okumaya degerdi diyebileceğim bir hikaye Bitirgen ve Pala Hayriye.. Ruhu olan, okuduguna degen, bitmesin istedigin bir hikaye.. Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye eder bir de dayanamaz uzun da olsa bir paragrafı paylaşmadan duramam. "Annem ol dese, ne diyecektim? Anası olanın yarası vardır, git hiç bulaşma bana mı? Kaza yerinde yeterince yaralı var, istemiyorum seni işte! Kadınlığı annelikle taçlandırarak prim yapmayı, ay suyum geldi, of sütüm gelmedi diye kafa ütülemeyi, dünyada bir tek ben doğurabiliyormuşum gibi tefrika halinde günlük tutmayı, kutsiyet kredisiyle ona buna çalım atmayı, ömür boyu endişe sahibi olmayı, sen beni reddedene kadar peşinde dolaşmayı, hastalandığımda başımda bekle, bu kez sen benim altımı temizle diye, sana garanti refakatçi muamelesi yapmayı, takdirle tehtid arasına sıkıştırılmış bir şefkatle, senden boyuna başarı beklemeyi, sen yarım yamalak adamlarla tamamlanmayı umarken, sonunu bildiğim bir filmi seyretmeyi, gençliğimde yediğim haltları yüzüme vurduğunda, utanıp zırlamayı, en önemlisi de benim gibi olma diye, kendin olma hakkını elinden almayı istemiyorum lan bebek! Doğanın bana bahşettiği doğurganlığı, ikimizin de burnundan fitil fitil getirmeyi istemiyorum! "" (Ebru Aykaç Takipçisi)

Pala Hayriye PDF indirme linki var mı?

Figen Şakacı - Pala Hayriye kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Pala Hayriye PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Figen Şakacı Kimdir?

1971 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. 1989 yılında gazeteciliğe başladı, çeşitli gazete ve dergilerde muhabirlik, köşe yazarlığı yaptı. İş Bankası Kültür Yayınları’ndan Her Doğum Bir Mucizedir ve Mizah Zekânın Zekatıdır adlı iki nehir söyleşi kitabı yayımlandı. Üçleme olarak tasarladığı roman serisinin ilk kitabı Bitirgen 2011’de Everest Yayınları’ndan çıktı.

Figen Şakacı Kitapları - Eserleri

  • Pala Hayriye
  • Bitirgen
  • Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?
  • Her Doğum Bir Mucizedir
  • Kesekli Tarla
  • Topuklu Terlik Süt Yapar

Figen Şakacı Alıntıları - Sözleri

  • Ne zaman ki her şeyden korkmaya başladım, büyüdüğümü anladım. (Pala Hayriye)
  • Ne savaşıydı bu, bunca ölüm, bunca ölü ne içindi? (Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?)
  • Devrana atıp tutacağına, derdini sev. (Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?)
  • Türker elindeki faraşı ve süpürgeyi kenara koydu ve parmakları ile tek tek sayarak anlatmaya başladı.: "Dedim ya ben Bi muhbirim, ya ben Bi ajanım, ya da ben bu olayda yoktum.Tabi." Bu cevabın ardından kendisine aşık olacak olan Füsun Türkere üniversite de kaçıncı yılı olduğunu sordu. Türker oturduğu yerde kafasını hızla birkaç defa sağa sola çevirdi ve "Yedi" diye bağırdıktan sonra kahkaha atmaya başladı. "Yedi.... Hahaahhaahhahahah" (Bitirgen)
  • Yan yana hiç mi dondurmamışız zamanı, bu kadar mı teğetmişiz birbirimize, bu kadar mı eminmişiz hiç ayrılmayacağımızdan... (Bitirgen)
  • Kitabın her sayfası kırmızı kalemle işaretlenmişti, bana biraz ters geldi. Kitabı böyle çizmek kötü bir şey değil mi diye sordum. Hayır, önemli olan her sözün altını çizmek lazım dedi; unutmamak içinmiş. (Bitirgen)
  • Aşka benzer bir arkadaşlıktı onlarınki. Aldanmadan ayıklanmış, kendini unutmayı güzellemekten vazgeçmiş bir aşk... Birinin yokluğu diğerini elden ayaktan keser, hayatla bağını çıt diye koparmaya yeterdi. (Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?)
  • Ben seni anne, ben seni hep bilmeden, hep şaşırarak, hep ta şuramda taşıyarak, hep ama hep kendimden gizleyerek sevmiştim... (Bitirgen)
  • "Çekiç sesleriyle kitap tozları arasında kaldın mı kızım Hayriye. Oradan çıkış yokmuş, doğduğun yer kaderinmiş, kabul et!" (Pala Hayriye)
  • Teşekkür ederim beni bu ödüle layık gördüğünüz için… Yine de sizi hiçbir zaman affetmeyeceğim beni bunca zaman görmediğiniz için. (Kesekli Tarla)
  • Hasret çekmek, bir hayalin yerini durmadan değiştirmek demek. Özlemek daha başka, onda bütün dünyayı aynı anda kucaklamak isteği gibi imkânsız bir şey var... Birinde hiç kavuşamayacağını bilmenin sancısı, diğerinde yutkundukça fark ettiğin bir yumru... (Pala Hayriye)
  • Hayriye Hanım'ın her sorusu çilingir misali kapıları zorlar eninde sonunda açmayı başarır, başka başka odalara çıkarırdı insanı. (Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?)
  • Babama Bitirgen ne demek diye sordum; meğer küçük ve şeker gibi tatlı kayısıymış. Ben de küçük ve şeker olduğum için onun Bitirgeniymişim. Ne güzel değil mi? (Bitirgen)
  • Zaten ne zaman yemekte kavga çıkmadı ki, ben hiç kavgasız bir akşam yemeği hatırlamıyorum, kahvaltı da. Öğlen zaten herkes bir yerde, yani anlayacağın yemek yerine birbirimizi yiyoruz ama bir türlü doymuyoruz. (Bitirgen)
  • Olmadı, yapamadım. (Kesekli Tarla)
  • Vedanın da çocukluk gibi hiç bitmediğini anladım. (Kesekli Tarla)
  • "Asla affetmeyeceklerimin listesini yaptım. Bu listeyi her an yanımda taşıyacağım çünkü bazen ben kızdığım insanları unutuyorum, oysa insan hiçbir zaman hiçbir şeyi unutmamalı..." (Bitirgen)
  • Sevgide bir kol boyu mesafe isterdi; yapış yapış, öpüş-kokuş cilveleri vıcık bulurdu. (Kesekli Tarla)
  • Düşünürken sallanmayı niye seviyorum ben Rüya diye sormuştu bir keresinde. Bu sallanan koltukların, çocukluktan kalma bir hatıraya hizmet ettiğini ben mi uyduruyorum yoksa birileri benim yerime çoktan akıl etmiş olabilir mi ? (Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?)
  • Bu kez son demek, bir gençlik atasözü, bir ne oldum deliliğiymiş. Üşümenin de bir yordamı, yorgunluğu olduğunu şimdi anladım. (Bitirgen)