Pekicik - Şermin Yaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Pekicik kimin eseri? Pekicik kitabının yazarı kimdir? Pekicik konusu ve anafikri nedir? Pekicik kitabı ne anlatıyor? Pekicik PDF indirme linki var mı? Pekicik kitabının yazarı Şermin Yaşar kimdir? İşte Pekicik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Şermin Yaşar

Çizer: Gül Sarı

Yayın Evi: Doğan Egmont Çocuk Kitapları

İSBN: 9786254160417

Sayfa Sayısı: 52

Pekicik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Pekicik, bana su getir!”

“Peki babacığım.”

“Pekicik odanı topla!”

“Peki anneciğim.”

“Pekicik yemeğini ye.”

“Peki anneciğim.”

Ah, zavallı Pekicik! Anne babası onu dünyanın en uslu çocuğu olarak yetiştirdi. Adını neden Pekicik koydular sanıyorsunuz! Her şeye “Peki” demesi için. Oysa Pekicik istemediği şeyleri her zaman yapmak zorunda mı? Kendi ihtiyaçlarının ve isteklerinin farkında değil mi? Onun da kalbinde pıt pıt atan heyecanları ve hayalleri yok mu? Sizce?

Edebiyatımızın çok sevilen yazarı Şermin Yaşar içten anlatımı, çocuk dünyasını özgün ve derin kavrayışıyla çocuk edebiyatını özgürleştirmeye devam ediyor. Pekicik’i okuduğunuzda onu hemen tanıyacak; çok ama çok seveceksiniz!

Pekicik Alıntıları - Sözleri

  • "Pekicik, istemediğin şeyleri yapmak zorunda değilsin. Kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini en iyi sen bilirsin. İçine sinmeyen, ihtiyaçlarını yok sayan bir şeyi diğer insanları mutlu etmek için yapmak zorunda değilsin. Rahatlıkla Hayır' diyebilirsin. Ayrıca çok güzel resim yapıyorsun ve eminim kendi hayalindeki resimleri çok daha güzel çizebilirsin." Pekicik bana titreyen gözlerle baktı. "Sahiden mi?" dedi. "Sahiden," dedim
  • "Pekicik, istemediğin şeyleri yapmak zorunda değilsin. Kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini en iyi sen bilirsin. İçine sinmeyen, ihtiyaçlarını yok sayan bir şeyi diğer insanları mutlu etmek için yapmak zorunda değilsin. Rahatlıkla Hayır' diyebilirsin. Ayrıca çok güzel resim yapıyorsun ve eminim kendi hayalindeki resimleri çok daha güzel çizebilirsin." Pekicik bana titreyen gözlerle baktı. "Sahiden mi?" dedi. "Sahiden," dedim
  • "Pekicik'in hiç arkadaşı var mı?" "Uslu çocukların arkadaşı olmaz hanımefendi. Biz onu böyle yetiştirdik ve memnunuz. Başka çocuklarla konuşmadı. Onlardan 'Hayır' demeyi öğrenirse ne yaparız hiç düşündünüz mü? Biz düşündük. Bu kâbus gibi bir şey. Evet, evet. 'Hayır!' diyen çocuk sahibi olmak kabus gibi bir şeydir. Bunu asla kaldıramayız. O yüzden Pekicik'in hiç arkadaşı olmadı ve olmayacak da diyebiliriz."
  • Yapmak istemediğin şeylere karşı çıkabilmek, uslu olduğun ve senden istenenleri yaptığın için değil, sadece sen olduğun için sevilmek ne büyük bir özgürlük.
  • "Pekicik doğmadan önce, dokuz ay on gün boyunca bir plan yaptığınızı söylemiştiniz. Biraz planınızdan bahseder misiniz?" "Tabii. İlk önce dil temizliği yaptık. Bu çok önemli. Çünkü biliyoruz ki bir çocuk ne duyarsa onu öğrenir. Bu sepeple dilimizden 'hayır', 'olmaz', 'yok', 'istemiyorum', 'benim için uygun değil' gibi kelimeleri, cümleleri çıkarttık. Pekicik bunları asla, asla ama asla duymayacaktı. E duymadığı bir kelimeyi söyleyebilir mi? Söyleyemez. Böylece Pekicik bu kelimeleri duymadan büyüdü. Bunun yerine öğrenilmesi gereken kelimeler listesi yaptık. 'Emredersiniz', 'tabii', 'derhal', 'peki', 'hemen', 'siz nasıl isterseniz' gibi bir şeyler işte. İşimize ne geliyorsa o. Pekicik bunları duyarak büyüdü.
  • "Yapmak istemediğin şeylere karşı çıkabilmek, uslu olduğun ve senden istenenleri yaptığın için değil, sadece sen olduğun için sevilmek ne büyük bir özgürlük..."
  • "Pekicik, istemediğin şeyleri yapmak zorunda değilsin. Kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini en iyi sen bilirsin. Içine sinmeyen, ihtiyaçlarını yok sayan bir şeyi diğer insanları mutlu etmek için yapmak zorunda değilsin...
  • Sizi sevsinler diye uslu çocuk olmaya çalıştınız mı hiç? Belki de tanık oldunuz böyle bir duruma. Oysa ailemiz bizi sevsin diye uslu çocuklar olmaya çabalamamıza gerek yoktur. Sevilmek için, ailemizin her istediğini yapan çocuklar olmamıza da gerek yoktur. Gerçek sevgi koşulsuzdur. Aile bireyleri birbirlerini koşulsuzca severler. Ama bazen öyle olmaz... Bazı anne babalar çocuklarına sık sık şöyle der: "Eğer uslu bir çocuk olursan seni severim." "Eğer ödevlerini yaparsan seni severim." "Eğer dediklerimizi yaparsan seni severiz." Bunun gibi şeyler... Biliyor musunuz, Pekicik de böyle biri. O yüzden adı Pekicik. Her şeye “PEKİ" dediği için... Her istenileni yaptığı için... Aşırı uslu bir çocuk olduğu için... İstemediği şeyleri bile yapmak zorunda olduğu için...
  • “Yapmak istemediğin şeylere karşı çıkabilmek,uslu olduğun ve senden istenenleri yaptığın için değil, sadece sen olduğun için sevilmek ne büyük bir özgürlük “

Pekicik İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şermin Yaşar'ın farklı bakış açısını, olayları ele alış şeklini seviyorum. Pekicik, Dahacık, Hıhıcık. Üçü de birbirinden etkileyici. Çocuklardan önce ebeveynler okumalı ve kendilerini 'biz nasılız, çocuklarımıza ne şekilde davranıyoruz?' diye sorgulamalılar. Ve tabii ki değişim şart. :) Gelelim Pekicik'in hikâyesine. İlçede çocukları sakinleştirecek sözler panayırı kuruluyor ve tüm aileler oraya koşuyor. Bir aile hariç. Hemen tahmin edersiniz kim olduğunu. :)) Pekicik'in hikayesi sinir bozucu, iç gıcıklayıcı, annesi babası da tam keyif düşkünü. Bu yüzden Pekicik zaten çocuğun adı. Ama sonra işler değişiyor, iyi ki değişiyor. (Hatice Arslan)

Pekicik PDF indirme linki var mı?

Şermin Yaşar - Pekicik kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Pekicik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Şermin Yaşar Kimdir?

1982’de Berlin’de doğdu. Şans eseri başlayan bu Avrupai yaşam, bir yıl sonra sona erdi ve kendimi Anadolu’nun küçük bir köyünde buldum. Epey bir süre izledim, dinledim, şaşırdım ve yaşadım. Oralarda fazla konuşmak ayıp, uydurmak yalana eş değer, yaratıcılık ise tuhaflık sayıldığından ben de hikayelerimi anlatmayı kesip yazmaya başladım. Yazmak sürükleyiciydi, bir Edebiyat Fakültesinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kadar sürüklendim. Tahsili ilerletip yüksek lisansımı tamamladım ve para kazanabilmek gayesiyle dolanırken kendimi bir reklam ajansında reklam yazarı olarak buldum. Yaratıcılık, sabır ve uydurabilme yeteneği gerektiren bu meslekte iyi sıkıyor olmalıydım ki, işler ilerledi. Şimdilerde kerli ferli bir reklam ajansının yaratıcı grup başkanlığını yürütmekteyim. Yaratıcılığı farklı anlamış olmalıyım, iki yıl içerisinde 3 çocuk dünyaya getirerek, profesyonel bir anne oldum. Yazdığım ama basiretsizliğim yüzünden yayınlatmadığım bir çuval hikayeyi dolaba kaldırıp çocuklarla yaşadıklarımı yazmaya başladım. Esasen annelik dediğin şey zaman zaman bir çeşit bilim kurgudan, kurmacadan, zaman zaman hoş bir hikayeden öte bir şey değildi. 33 yaşında 3 çocuk annesi bir iş kadınıydım.

Başlarım Şimdi Anneliğe, Tarihi Hoşça Kal Lokantası, Dedemin Bakkalı gibi kitapları ile tanınmıştır.

2021 yılında Deli Tarla kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'na layık görüldü. Yazar, 2017'den önce kitaplarında "Şermin Çarkacı" adını kullanmıştır.

Şermin Yaşar Kitapları - Eserleri

  • Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
  • Dedemin Bakkalı
  • Gelirken Ekmek Al
  • Tarihi Hoşça Kal Lokantası
  • Abartma Tozu
  • Deli Tarla
  • Ev Yapımı Sihirli Değnek
  • Dedemin Bakkalı-Çırak
  • Oyuncu Anne
  • Başlarım Şimdi Anneliğe
  • Kalk Yerine Yat
  • Cingo
  • Oh Ne Âlâ Memleket
  • Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler
  • Babaannem Geri Döndü
  • Kuş Masalları
  • Çok Hayal Kuran Çocuk
  • Oyun Takvimi 2016
  • Cesaret Sandığı
  • Dahacık
  • Hıhıcık
  • Pekicik
  • Garip Bir Kuyruk
  • Uyuyor musun?
  • Cebimdeki Mandalina Ağaçları
  • Bizimki

Şermin Yaşar Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü anlaşabilmek için, önce anlayabilmen gerekiyor. (Dedemin Bakkalı-Çırak)
  • Kafam karışıyor ama kafam karıştığı zaman çok mutlu oluyorum. Böylece kafam hep hareketli oluyor ve dibi tutmuyor. (Oh Ne Âlâ Memleket)
  • Annemi, babamı, bütün arkadaşlarımı, tanıdığım herkesi tanıyamaz hâle geldim. (Abartma Tozu)
  • Çocuklar mükemmel insanlar... (Dedemin Bakkalı)
  • Beş dakika gecikince, " Kusura bakma " dersin; birine kazara bir omuz geçirince dersin, üstüne yanlışlıkla çay dökünce dersin. Fakat insanın kalbini dağlayınca denir mi? (Tarihi Hoşça Kal Lokantası)
  • "BEN YARAMAZ DEĞİLİM TAMAM MI, SİZ SIKICISINIZ. ÖNCE BUNDA ANLAŞALIM!" (Babaannem Geri Döndü)
  • Herkes kendi güzelliğiyle geliyor bu dünyaya. Kendisini sevmeyen uğrar elbet hüsrana. (Kuş Masalları)
  • Takip ettiğim insanlar var. Güzel şeyler paylaşıyorlar. İnsanların iyilikleri falan........ Ben bunların hepsine kalp bırakıyorum. (Deli Tarla)
  • “Herkes günün birinde yerini bulur." (Kalk Yerine Yat)
  • Çocuklara iyi bakmak, doyurmak, korumak annelik değil ki... Yuvadaki yavrusuna yiyecek taşıyan kuştan bir farkımız olmalı. Mesele, onların ruhlarını, kalplerini, zihinlerini doyurup korumakta... (Oyuncu Anne)
  • "Sevgi, sevdiğin ölünce azalmı­yordu. Azalsa zaten adı sevgi olmazdı." (Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu)
  • Mutsuzluk kadınların yüzünü susuz kalmış çiçekler gibi önce eğer,  sonra soldurur, nihayetinde kurutur. (Kalk Yerine Yat)
  • Sunay Akın diyor ki, “Gelişmiş, uygar ülkelerde oyuncaklar çocuklara hayalleri güçlensin diye alınırken, geri kalan ülkelerde oyalansın diye verilir. (Başlarım Şimdi Anneliğe)
  • "Yani zaman işte... Zaman her şeyin ilacı. Zamanla burnunu karıştırmayı bile bırakıyorsun. Toplum sana bu hazzı bile rahat rahat yaşatmıyor." (Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler)
  • O, tuz ruhu isteyen müşteriye yemek tuzu gönderip "ruhu arkadan gelecek" diyen bir girişimci. O, fakir müşterilere bedava ürünler satıp ücreti zenginlerin hesabına yazan bir kahraman... O, bakkaldaki içecekleri birbirine karıştırıp daha güzelini bulmak ve müşterilerine sunmak için uğraşan bir sivri zeka... O, Afrikalı çocuklara yardım göndermek için arkadaşlarının ellerinden kandil yiyeceklerini toplayan bir yardımsever... O, attığı her adım olay olan, aşırı eğlenceli, cin fikirli, fena halde yenilikçi bir bakkal çırağı. Ticaret hayatında tam gaz koștu ama her seferinde yetişkinlerin dünyasına tosladı. Yetişkinler yüzünden bașına gelmeyen kalmadı... Ve tüm deneyimleriyle, senin için harika bir rehber hazırladı. ... Sana bir sır vereyim: Yetişkinler. Her yerdeler.. (Dedemin Bakkalı)
  • Herkes her şeyden şikâyet ediyor, herkes sürekli söyleniyordu. (Abartma Tozu)
  • Bahar Tangara kuşu; eşsiz bir güzelliğe sahip, renkleri büyüleyici bir kuş. Fakat içler acısı bir sesi var. Çit kuşu; küçücük, çelimsiz, renksiz, bir kuş... Fakat dinlenmeye doyulmaz güzellikte bir sesi var. Bütün güzellikler sende olamaz. Dön bak kendine, boyum kısa ama sesim güzel; sesim kötü ama gözüm güzel dediğinde, kendi baharını bulacaksın... (Ev Yapımı Sihirli Değnek)
  • Her gün okul bahçesinde gökkuşağı çıksın. (Oh Ne Âlâ Memleket)
  • Ama eğer vazgeçmez ve hayallerinin peşinden gidersen, inan bana hepsi gerçek olur. (Dedemin Bakkalı-Çırak)
  • Çocuk hayatımıza girsin ve bizim hayatımıza ayak uydursun diye bir durum yok. Sen ayarlayacaksın ve çocukların için vakit oluşturacaksın. Tabii eğer istiyorsan. (Oyuncu Anne)