Piran'dan Yükselen Feryat - Sadullah Aydın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Piran'dan Yükselen Feryat kimin eseri? Piran'dan Yükselen Feryat kitabının yazarı kimdir? Piran'dan Yükselen Feryat konusu ve anafikri nedir? Piran'dan Yükselen Feryat kitabı ne anlatıyor? Piran'dan Yükselen Feryat kitabının yazarı Sadullah Aydın kimdir? İşte Piran'dan Yükselen Feryat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sadullah Aydın

Yayın Evi: İhsan Yayınları

İSBN: 1002364102809

Sayfa Sayısı: 199

Piran'dan Yükselen Feryat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsanı iliklerine kadar titreten dondurucu bir rüzgarın hafif kar kümelerini birer toz bulutu gibi sağa sola savurduğu parlak bir aralık sabahıydı. Bakır bir tepsiyi andıran güneş, ısıtamayan donuk ışınlarını çekine çekine dünyamıza gönderiyordu sanki. Köpekler, kediler, kümes hayvamları soğuktan titreşerek sokak aralarından gidip geliyorlardı. Hınıs sokaklarında in cin top oynuyordu. Herkes evine; gürül gürül yanan sobasının ısıttığı sıcak odasına çekilmişti.

Piran'dan Yükselen Feryat Alıntıları - Sözleri

  • Halkın duyarsızlığı bilinçsizliğinden kaynaklanmaktadır.
  • Ne mutlu ölümü Müslümanca karşılayanlara.
  • Degersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir...
  • Bizim en büyük namusumuz dinimizdir.!
  • Şunu biliniz ki, savaşımız sadece Allah içindir. Bundan dolayı düşman karşısındaki zahiri yenilgimiz için üzülmemelisiniz. Çünkü siz gerçekten yenilmediniz ve hiç bir zamanda yenilmeyeceksiniz. Yenilgi, dünyevi çıkarlar uğruna savaşanlar için geçerlidir.
  • "Huzur ve mutluluğun kaynağı huşu içerisinde kılınan namaz ve yapılan duadır."

Piran'dan Yükselen Feryat İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Her yaştaki birinin okuyup anlayabileceği basit bir anlatım tarzıyla mücadelesini okuduğumuz Şeyh Said ' in hayatını konu olan Sadullah aydın'ın romandan daha ziyade dedenin torununa o dönemi anlatır tarzda yansıttığı bir eser olmuş (Fatma Aslan)

Şehadet samimiyetin nişanesidir. Samimiyetini kanlarıyla ıspatlayan şerefli müslümanların hikayesi olan bu kitap dava şuurunun ne olduğunu biz aciz müslümanların yüzüne bir tokat gibi vuruyor. Bedel ödemeden, bedel ödeyenlerle aynı yere gitmek isteyen bizler, bu sadık müminlerin yaşadıklarını okurken acı duyduk. Okunurken acı veren hikaye yaşanırken nasıl acı vermiştir kim bilir ? Onlar bu acıya iman gücü ile dayandılar.Rabbim şehadetlerini kabul etsin. Onları şerefli ve izzetli kılan imandan bize de nasip etsin inşaALLAH. (Usame)

Kitabın Yazarı Sadullah Aydın Kimdir?

Sadullah Aydın Kitapları - Eserleri

  • Piran'dan Yükselen Feryat
  • Ölüme Gülümseyen Adam
  • Özgürlüğe Çağrı Şeyh Şamil
  • Çöldeki İşık
  • Cennetin Yolu
  • İslamın Fedakar Kadınları

  • Son Günler
  • Kaçak Yolcu
  • İyilerin Çilesi
  • Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?
  • Ebu Hanife
  • Peygamber Zamanına Bir Yolculuk

Sadullah Aydın Alıntıları - Sözleri

  • Şunu biliniz ki, savaşımız sadece Allah içindir. Bundan dolayı düşman karşısındaki zahiri yenilgimiz için üzülmemelisiniz. Çünkü siz gerçekten yenilmediniz ve hiç bir zamanda yenilmeyeceksiniz. Yenilgi, dünyevi çıkarlar uğruna savaşanlar için geçerlidir. (Piran'dan Yükselen Feryat)
  • Günahla kararmış kalpler sabah saatlerinde gaflet uykusundan kurtulamazlar. (Ölüme Gülümseyen Adam)
  • Kendini Allah' ın dinine adamış gerçek bir Müslüman, Kafkasya' nın özgürlükçü halkının şanına yakışır yılmaz bir savaşçı olarak ölecekti. (Özgürlüğe Çağrı Şeyh Şamil)
  • Küffarın eliyle idam olmak ebedi aleme, mutluluk yurduna terhis olmaktır. (Son Günler)
  • Hadi sen de ordan be, keklik gibi avlarlarmış! Sen herkesi Çeçen veya Dağlı mı sandın? (Özgürlüğe Çağrı Şeyh Şamil)
  • Haklılar, haksızlar kadar inatçı olmadıkça Hak yerini bulmaz (İmam Ebu Hanife (Ölüme Gülümseyen Adam)

  • Yüzünün rengi giderek daha çok sararan, gözlerinin feni sönükleşen genç kadın, acıklı bir ikiliyle ağlayan garip yavrunun başını göğsüne daha sıkı bastırarak sözlerini sürdürdü: -Benim için üzülme yavrucuğum! Üzülme benim Için! Her fani gibi ben de öleceğim. Her canlı, her diri varlık ölür. Her yeni eskimeye, her genç yaşlanıp ölmeye mahkumdur. Lakin adımın diri kalacağına, ölümsüzler arasına katılıp her zaman anılacağıma eminim! Çünkü insanlığa yüce bir oğul bırakıyorum! O oğlun annesi olarak insanlar hep beni anacak! (Çöldeki İşık)
  • "Huzur ve mutluluğun kaynağı huşu içerisinde kılınan namaz ve yapılan duadır." (Piran'dan Yükselen Feryat)
  • Dünya geçicidir, ahiret ise sonsuz. (Ölüme Gülümseyen Adam)
  • İslamiyet Güneş gibidir, üflemekle Sönmez! gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar! (Son Günler)
  • "Gözleri çakmak çakmaktı Yunus Peygamber'in. Kaşları çatıktı. Bakışlarında öfke kırgınlık hüzün ve kavminin iman edeceğine dair umutsuzluk vardı. Herkesin uykuda olduğu sabahın bu soğuk saatlerinde avuçlarıyla kavradığı ceviz ağacından yapılmış geyik başlı cilası sarı parıltılar saçan uzun bastonunu sertçe donmuş toprağa vurarak keçi yolundan yukarılara tırmanıyordu. İç dünyasına gömülmüştü. Hiçbir şeyi göremiyordu..." (Kaçak Yolcu)
  • Paşa, paşa! Kainatta en yüksek hakikat imandır. İmandan sonra namazdir. Namaz kılmayan haindir. Hainin hükmü murduttur, geçersizdir! (Son Günler)
  • Kimse farketmeden yanına gelen elçiye:imamı Azam soruyor nasıl görünmeden geldin diye. Elçi, kendinden emin bir tavırla gülümseyerek:GÜNAHLA KARARMIŞ KALPLER SABAH SAATLERİNDE GAFLET UYKUSUNDAN KURTULMAZLAR dedi. (Ölüme Gülümseyen Adam)

  • Ümitsizliğe kapılmamak lazım. Ümitsizlik ölümdür. Allah'a güvenmemiz lazım bizim. Müslüman olarak görevimizdir bu. (Özgürlüğe Çağrı Şeyh Şamil)
  • "Günahla kararmiş kalpler , sabah saatlerinde gaflet uykusundan kurtulamazlar" (Ölüme Gülümseyen Adam)
  • Halkın duyarsızlığı bilinçsizliğinden kaynaklanmaktadır. (Piran'dan Yükselen Feryat)
  • Hakiki imanı elde eden dünyaya meydan okur (Son Günler)
  • Degersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem Allah ve din içindir... (Piran'dan Yükselen Feryat)
  • Ben kürdistanın özgür dağlarında büyüdüm aç kalmaya dayanırım ama esarete, zillete asla (Son Günler)
  • Her canlı, her diri varlık ölür. Her yeni eskimeye, her genç yaşlanıp ölmeye mahkumdur. (Çöldeki İşık)