Portakal Bahçeleri - Cemal Şakar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Portakal Bahçeleri kimin eseri? Portakal Bahçeleri kitabının yazarı kimdir? Portakal Bahçeleri konusu ve anafikri nedir? Portakal Bahçeleri kitabı ne anlatıyor? Portakal Bahçeleri PDF indirme linki var mı? Portakal Bahçeleri kitabının yazarı Cemal Şakar kimdir? İşte Portakal Bahçeleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Cemal Şakar
Yayın Evi: İz Yayıncılık
İSBN: 9789753559881
Sayfa Sayısı: 112
Portakal Bahçeleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Portakal Bahçeleri, Cemal Şakar’ın onuncu öykü kitabı. İnsanî hizayı ve gerçekliği daima dikkate alan, sahici insan seslerine, yüzlerine, yaşamlarına, acılarına ve umutlarına yer veren ve aynı zamanda yeniliği önemseyen, biçim ve söyleyiş olanaklarını zenginleştirerek okuyucunun imgelemini kesintisiz bir şekilde uyarıp ateşleyen 18 öykü yer alıyor kitapta.
Portakal Bahçeleri Alıntıları - Sözleri
- Gökyüzünün bulutsuz, keskin maviliğini yırtan çelik cırnaklı kuşlar... Keskin maviliğin yırtılan uçlarından dökülen çelikler.
- "Bizim için duvarların ötesi yok oğlum. Bakma öyle uzun uzun göğe. Aldanma kuşlara."
- Başaklar, gencecik bir kızın gür saçları gibi dalgalandı. Bozkır, bütün şehri besleyecek bir sofra gibi açtı kendini.
Portakal Bahçeleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Türk öykücüleri arasında önemli bir yeri olan Cemal Şakar, eserlerinde daha çok toplumsal olayları, gerçek yaşamları ve insani değerleri konu edinir. Onun eserlerinde sokak sokak hayat gezilir, hayat soluklanır, hayat tadılır. Gerçeklik, üzerinde herhangi bir oynama yapılmadan, olduğu gibi okuyucuya aktarılır. “Portakal Bahçeleri” eserinde konu bağlamı birbirinden farklı 18 öykü yer alıyor. Bu öykülerde kimi zaman bir sokak çocuğunun gözünden hayatı değerlendirir, kimi zamansa mazlum bir coğrafya olan Filistin’de hayat mücadelesi veren bir Müslüman olursunuz. “Portakal Bahçeleri” kısa sürede okunabilen ancak öyküleri duygu dünyanıza ciddi sarsıntılar yaşatabilecek güçte bir eser. Mutlaka okuyunuz, okutunuz. (Enes Başak)
Portakal Bahçeleri Cemal Şakar ile tanışma kitabım oldu. 18 öyküden oluşuyor. İçinde gerçek olaylar, toplumsal sorunlar, sokaklarda kağıt toplayan küçük bir çocuğun hikayesi,annelik,renkler gibi bir sürü değindiği farklı konu var. 18 öyküden kimisi ruhumda derin bir duygusal iz birakti. Bunlardan biri Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına karşı çıktığı sırada İsrail ordusuna bağlı zırhlı bir buldozer tarafından ezilerek katledilen Rachel Corrie yi anlatan Cennet Güzeli başlıklı öyküydü :( Sokaktan Aşağıya ve Cennet Kokusu başlıklı öykülerde hâkeza öyle... (M.Korkmaz)
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Daha önce dergilerden vs. bilirdim. Biraz hayal kırıklığı yaşadığımı belirtmeliyim. Ne yazık ki daha büyük bir beklentim vardı. Acımasızca eleştirmek geçiyor içimden ama altını çizdiğim satırlar hatrına yapmayacağım:) İlerleyen zamanlarda Hikayat'a başlamayı düşünüyorum, umarım orda işler değişir. (Seher BADUR)
Portakal Bahçeleri PDF indirme linki var mı?
Cemal Şakar - Portakal Bahçeleri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Portakal Bahçeleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Cemal Şakar Kimdir?
Türk öykü yazarı.
Karesi İlkokulu’nu (1973), Atatürk Ortaokulu’nu (1976), Muharrem Hasbi Lisesi’ni (1979), Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi (1983). Balıkesir’de aile şirketinde çalıştı. Halen İstanbul'da bir kamu kuruluşunda çalışıyor; e-edebiyat dergisi Edebistan.com’un yayın yönetmenliğini yürütüyor.
Edebiyat hayatına, 1982’de Aylık Dergi’de yayınlanan "Bir İnsan Ölür, Bir Yıldız Kayarmış" adlı öyküsüyle başladı. Bir grup arkadaşıyla birlikte Kayıtlar Dergisi'nin çıkışında yer aldı. Öykü ve denemeleri Aylık Dergi, Yönelişler; Mavera; Yedi İklim; Kayıtlar; Hece; Hece Öykü; Yumuşak G; edebi Müdahele; Tasfiye; Söz Ve Adalet; Eski Yeni; Kur'ani Hayat ve İtibar dergileriyle Yeni Şafak Kitap’ta yer aldı.
Cemal Şakar Kitapları - Eserleri
- Adı Leyla Olsun
- Sular Tutuştuğunda
- Portakal Bahçeleri
- Yol Düşleri
- Hikayat
- Mürekkep
- Utanç
- Kara
- Pencere
- Hayalperdesi
- Esenlik Zamanları
- Yazı Bilinci
- Sessiz Harfler
- 40 Soruda Türk Öyküsü
- Sel ve Kum
- Gidenler Gidenler
- Edebiyat Ne Söyler
- Edebiyatın Sırça Kulesi
- Edebiyatın Doğası
- Hasan Aycın'ın Çizgi'si
- Satır Arasındaki Anlam
- İmge Gerçeklik ve Kültür
- Yazının Gizledikleri
- Dile Kolay
Cemal Şakar Alıntıları - Sözleri
- O vakitte içimden bir değil, binlerce parça kopmuş olup bundan böyle titrek oyuk bir gölgeydim zaman dışı, eskitilip atılmış bir yalnızlık kadar suskun. (Sessiz Harfler)
- Kendime giden bir yol bile bulamıyorum. (Adı Leyla Olsun)
- Ben-sen, özne-nesne dedi ve her şeyi ikiye böldü. Kendini kudretli bildi, zira kudretin hikmetin ardında gizli olduğunu bilmiyordu. Aklınca varolanlar arasındaki bağın sırrını çözdüğünü düşündü ve bunlara yasa dedi. Yazdığı yasanın üstündeki Yasayı unuttu. Ait olduğu bütünden koptu ve ileriye doğru yürümeye devam etti. O yürüdükçe her şeyin onun yasasına uyacağını düşündü. Tabiatın bir tabiatı olduğunu unuttu. Ve tabiat tabiatının gereğini yerine getirdi. Rüzgar esmeye, yağmur yağmaya, ateş yakmaya devam etti. İnsan geriye dönüp baktığında mamur beldelerin tarumar, bıraktığı izlerin yok olduğunu gördü. Bunu öteki'nden bildi ve kendiyle savaşa başladı. Öldürdükçe azgınlaştı, azgınlaştıkça daha çok öldürdü; öldürdüğünün kendi soyu olduğunu, insanlık olduğunu, insaniyet olduğunu ve kendi olduğunu bilmedi ve insan kendi tabiatından da uzaklaştı. (Utanç)
- Yolculuk varmaktan güzeldir bazen. (Hikayat)
- Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır. (40 Soruda Türk Öyküsü)
- Mevsim güz olsun. Güz ne de olsa hazır bir hüzündür (Esenlik Zamanları)
- "...Bozkırın uçsuz bucaksızlığı,aynılığı, hiçbir sürprize açık olmaması onu tedirgin etmiş, gerginleştirmişti..." (Hikayat)
- dildeşinden ayrı düşen , yüz türlü nağmesi olsa bile dilsizdir . (Yol Düşleri)
- Neydi Özlem? Özlemlerim! Dünyaya bakışıma göre şekillenen düşler... (Sel ve Kum)
- Onunla araya sözcükler girmeden söylesirdik. (Esenlik Zamanları)
- Başkalarına bir iz bırakmak için kendimi ortaya koydum. Simdi sadece başkalarının izlerini basarak yürüdüğümü fark ediyorum (Sel ve Kum)
- İnsanın artık yolculuklarını mekanda değil zamanda yaptığı, mekânın zaman tarafından sıkıştırıldığı yeni yaşama biçiminde mesafeler artık metreyle değil, zamanla ölçülür oldu. (Edebiyatın Sırça Kulesi)
- Dönecek miydi acaba? Benden cesaret bulup da mı gitti yoksa? (Gidenler Gidenler)
- Pierre Bersuire Tanrının Kitabı olarak dünya imgesini oğula genişletir: İsa, Meryem'in teni üzerinde yazılmış bir tür kitap gibidir. Kitap baba tarafından konuşulmuş, Meryem'in İsa'ya gebe kalması ile yazılmış, doğum ile aydınlanmış, çarmıhta düzeltilmiş, kırbaçlama sırasında silinmiş, yaraların izleri ile noktalanmış kılmış, mihraptaki ağaçların üstünde süslenmiş, akan kandan nurlanmış, yeniden doğuş için ile yükselmiştir ve yükselişte sıralanacaktır. (Alberto Manguel) (Yazı Bilinci)
- Görsellik görünenin , o an bize göründüğü şekliyle görmek ve onu bir bağlam içinde sunmak işidir; dolayısıyla tasviridir ve biriciktir. (Edebiyat Ne Söyler)
- ...zamanın dışına düşememek, zamandan kopamamak, zaman çeker, zaman sürükler, zaman belirler, zaman kaderdir, kader ânıdır zaman (Adı Leyla Olsun)
- Zaman-mekan sıkışması, global köy, hatta giderek global mahalle metaforlarıyla üretilen yeni söylemde, dünyanın hızla küçüldüğü, neredeyse bir uydunun görüş açısı içine girdiği anlatılmaktadır. (Edebiyatın Sırça Kulesi)
- Tenimden kurtulan ruh şaşakaldı, şaşırakaldı, gündüz mü, gece mi bilemedi, şaştı bu habis işlere. Dedim di, rahat dur, çürü içimde, içimde çürü de kimseye zararın olmasın, korkutma ortalığı, bulaştırma habisliğini; yok, dedi, durmam gayri bu mahpusta, kendi kendimi zehirliyorum... (Kara)
- Kuşlar, böcekler, uçuşan her şey, hatta yüreğim bile, derdi, bu ışığa tutunarak, onların açtığı yoldan başbaşka iklimlere göç ediyor. (Pencere)
- gökle yerin arasında sıkışıp; güneşle karanlıklar arasında kaybolup; daralan, üzerine üzerine gelen göğün altında boğuluyorken... (Mürekkep)