Psikanaliz ve Uygulama - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Psikanaliz ve Uygulama kimin eseri? Psikanaliz ve Uygulama kitabının yazarı kimdir? Psikanaliz ve Uygulama konusu ve anafikri nedir? Psikanaliz ve Uygulama kitabı ne anlatıyor? Psikanaliz ve Uygulama PDF indirme linki var mı? Psikanaliz ve Uygulama kitabının yazarı Sigmund Freud kimdir? İşte Psikanaliz ve Uygulama kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sigmund Freud
Çevirmen: Muammer Sencer
Yayın Evi: Say Yayınları
İSBN: 9789754680331
Sayfa Sayısı: 263
Psikanaliz ve Uygulama Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Psikanalizin kurucusu olan Sigmund Freud (1856 - 1939), bu kitabında psikanalizin beş yaşındaki bir çocuk üzerindeki uygulamasını anlatıyor. Ve büyük psikolog bu uygulamanın nasıl yapıldığını şöyle dile getiriyor : "Aşağıdaki sayfalarda betimlenecek olan hastalık ve tedavisi benim kişisel gözlemlerime dayanmıyor. Beş yaşındaki hastanın tedavisini gerçi ben yönettim. Dahası, küçükle bir kez de konuştum. Fakat tedaviyi, onun babası uyguladı... Ancak, babalık yetkisiyle (otorite), doktorluk yetkisinin birleşmesi, şefkatli bir ilgiyle, bilimsel bir ilginin bir araya gelmesi, böyle bir yöntemin uygulanmasını olanaklı kılmıştır."
Psikanaliz ve Uygulama Alıntıları - Sözleri
- Anlamadığımız şeyi küçümseriz. İşi basitleştirmek için.
- Bana öyle geliyor ki, hep semptomlar üzerinde duruyoruz, onların nereden doğduklarını hesaba katmıyoruz. Çocukları eğitirken, sadece başımız sakin kalsın istiyoruz, güçlüklerden hoşlanmıyoruz. Örnek çocuk yetiştirmek istiyoruz, bu politikanın, çocuğun hoşuna gidip gitmediğine bakmadan...
- O kuşku, gerçekte, öznel olarak, en kesin olması gereken sevgiden kuşkudur. Her şeye yayılmış, en küçük ayrıntıya uzanmıştır. Sevgisinden kuşkulanan, başka her şeyden, en küçük şeyden bile kuşkulanabilir...
- "Kişioğlunun, duyularının tanıklığı yanında, mantıksal çıkarma, ana erkinden, baba erkine geçmesi, büyük bir kültür ilerlemesidir."
- "Sevgisinden kuşkulanan, başka her şeyden, en küçük şeyden bile kuşkulanabilir, kuşkulanmalıdır."
- "Çocuk yuvalarında, bağırıp çağırılarak, çocukların fobileri bastırılmaktadır. Çünkü bakımı güçtür böylelerinin ve de sıkıcıdır. Bir kaç ay, bir kaç yıl sonunda hastalık görünüşte geçer. Böyle bir iyileşmenin ruhsal koşulu nedir? Hangi karakter değişmelerine bağlıdır? Kimse bilmez."
- "Tam da hastalanacak zamanı bulmuştur büyük anne. Hastamız, sevdiğini, böylesine özlemişken..."
- "Cellat, birini ele geçirmeden asmaz. Yıkılması istenen patojen tasavvurları ele geçirmek de çaba işidir."
- "...sağlıklılar sınıfından pek çok bireyin, nevrotik hastalar sınıfına girdiği; çok az sayıda kişininse, bunun tersi yönde hareket ettiği hep çok sık söylenen, çok yankı yapmış sözlerdir."
- "Histeride, hastalığın son nedeninin, çocukluktaki yaşantılar gibi unutulması kuraldır. Oysa,son olaylar, çocukluktaki yaşantılar yardımıyla, duygusal enerjiklerini semptomlara çevirirler."
- "Kaygı histerileri yaşamın erken çağlarında ortaya çıkan ve en sık görülen psikanevrotik hastalıklardandır. Çocukluk nevrozlarındandır. Bir anne, çocuğunun çok"sinirli" olduğundan söz etti mi, bilinmelidir ki çocuk, %90 bir kaygıya veya çeşitli kaygılılıklara yakalanmıştır. Bu çok önemli hastalığın daha ince mekanizması, henüz ne yazık ki tam araştırılmış değildir."
- ‘Onu ben yaptım ‘ dedi belleğim .’onu yapmış olamam’ dedi onurum. Yakışmak bilmeyen onurum.Sonunda teslim oldu belleğim.
- "Geri itilmiş nefretin koşuludur bu yoğun sevgi. Normal kişiler için ılımlı bir sevgiyle, ona eş ölçüden nefreti yan yana yaşatabilirsiniz içinizde."
- Bana öyle öyle geliyor ki, hep semptomlar üzerinde duruyoruz, onların nereden doğduklarını hesaba katmıyoruz. Çocukları eğitirken, sadece başımız sakin kalsın istiyoruz, güçlüklerden hoşlanmıyoruz. Örnek çocuk yetiştirmek istiyoruz, bu politikanın, çocuğun hoşuna gidip gitmediğine bakmadan.
- "Yetişkin bir nevrotiği psikanaliz tedavisine aldığımızda, o İlk kez yetişkinlik yıllarında açıkça hastalanmış bile olsa, nevrozun çocukluk dönemiyle bağlantılı olduğu her zaman ortaya çıkar."
Psikanaliz ve Uygulama İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Psikanalizin kurucusu, nörolog, psikolog ve yazar Sigmund Freud ’un, çocukluk döneminde zihinde geri itilen cinselliğin, yetişkinlik dönemine nasıl yansıdığını 2 ayrı vakada detaylı açıklamalarla anlattığı bir kitap. Toplumumuzda oldukça sık rastlanan, çocukluk yıllarında bastırılmış duyguların zamanla farklı şekilde ortaya çıkması ve hayatımızı nasıl etkilediğiyle ilgili güzel örneklerle açıklanmış. Bence her ebeveynin, her bireyin okuması gereken bir kitap. Günlük yaşantımızda tanık olduğumuz fakat farkına varmadığımız bir çok konuya değinilmiş. Küçük Hans’ın hikayesinde babanın çok fazla sorular sorarak küçüğe yüklenmesi doğru mu bilemiyorum. İkinci hikayeyi daha akıcı buldum. Sanırım Hans hikayesi az çok bilgi sahibi olmama yetti. Okurken tahmin yürütmeye başladım ve doğru olan kısımlarda içten bir sevinç hissettim.Sonra acaba ben de hasta olmuş olabilir miyim diye şüpheye düştüm. (nefertari)
Birinci tedavide küçük Hans ile ilgili çözümlemeler oldukça eğlenceli ve akıcı ilerlerken kitabın kalanı(s. 167 sonrası) ağır ilerliyor. bunda çeviride yapılan devrik cümleler ve karmaşık çıkarımlar etkili. genel bir değerlendirme olarak ilk bölümü için okunabilir bir kitap diyebilirim. (MÜCAHİT TOPCU)
PSİKANALİZ VE UYGULAMA | SİGMUN FREUD: Selâmlar Geçen ay alan okuması için tercih ettiğim kitabın yorumu geldi. Düşünceleri ve fikirleriyle onlarca yıl sonrasında psikolojiye ışık tutan Freud'dan okuduğum ilk kitaptı. Freud bu eserinde öne sürdüğü psikiseksüel kuramın görüşleri paralelinde iki vaka ile çalışmasına yer vermiş. ⋆İlk vaka küçük Hans'ın vakasıdır, bu psikanaliz uygulanan ilk çocuk vakasıdır.Atlardan korktuğu için var olan özgül fobisi tedavi edilmekte.At fobisi üzerinden Freud çocuk cinselliği, fobilerin oluşumu ve Oidipus kompleksi üzerinden bir analiz yapıyor. Tedavi sürecinde aile ile işbirliği içerisinde yürüyen süreç anlaşılır ve akıcı bir biçimde aktarılmış.Çocuğun yaşadıkları, tepkileri ve Freud'un bunları yeri geldikçe psikanaliz dilinden ifade etmesini okuyoruz. ⋆İkinci vakada yetişkin bir erkeğin nevroza dönük hastalığının sağaltıma tabi tutulmasını okuyoruz.Bu vaka seans seans başlıklara ayrılıp üzerine Freud'un açıklamalarına yer verilerek ilerlemiş. İlk vakanın yer aldığı kısımlar daha akıcı ve anlaşılır ilerledi, ama ikinci kısım daha dağınık bir şekilde ele alındığı için, çeviri ve yazım yanlışlarından kaynaklı daha yavaş ve ilerledi benim adıma. Psikolojiye ilgi duyan ve Freud'un görüşlerine temel düzeyde vakıf olanların verimli bir şekilde okuyacağı bir eser. Daha uygulamaya dönük ve yaşama değen bir kitap o yüzden başlangıç adına tavsiye ederim. (bivaveylâ)
Psikanaliz ve Uygulama PDF indirme linki var mı?
Sigmund Freud - Psikanaliz ve Uygulama kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Psikanaliz ve Uygulama PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sigmund Freud Kimdir?
Sigmund Freud ( nüfus kaydında Sigismund Scholomo Freud) (d. 6 Mayıs 1856, Příbor, Moravya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (bugün Çek Cumhuriyeti) - ö. 23 Eylül 1939, Londra, Birleşik Krallık), psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Yahudi kökenli Avusturyalı nörolog. Kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikoanalitik Kuram'ın kurucusudur...
Orta seviye bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi. Ekonomik bunalımdan dolayı ailesi Viyana'ya yerleşmek zorunda kaldıklarında, Freud henüz 4 yaşındaydı. 1938 yılına kadar burada yaşadı.
Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı bir öğrenciydi. Başlangıçta istemediği halde Goethe'nın yapıtlarından etkilenerek tıp okumaya karar verdi.
Üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karşılaştı, okuldaki arkadaş çevresinden dışlandı. 1876 yılında fizyolojist Brücke'nin laboratuvarına girdi, burada anatomopatoloji ve insan sinir sistemi üzerine araştırmalar yaptı. 1881'de tıp öğrenimini bitirdi. 1883'te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert'in yönetiminde psikaytri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı. 1884'de kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirildi. 1884'te kokainin analjezik özelliklerini keşfetti, anestezik niteliklerini ise sezinledi. (Yaşamım ve Psikanalız adlı yapıtında kokainin anestezik niteliklerini aslında bildiğini, yalnız tıp çalışmalarını bıraktığından dolayı bunların başkaları tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer.)
Aldığı bir bursla 1885'te Paris'e gitti, Salpêtriê Hastanesi'nde, Jean Martin Charcot'nun yanında staja başladı. Burada histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Charcot'dan çok etkilendi. (Yaşamım ve Psikanaliz 'de Charcot'ya ne kadar düşkün olduğu görülür) Charcot'nun konferanslarını Almancaya çevirdi ve 1886'da yayımladı.
1886'da Paris'ten ayrılarak Berlin'e gitti. Burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Viyana'ya dönerek özel hekimliğe başladı. 1886 ekim ayında 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays ile evlendi. Sinir hastalıkları ve histeri şikayetiyle kendisine başvuranlar üzerinde dönemin ünlü tedavi yöntemlerini, elektroterapi ve hipnotizmayı uyguladı. 1887'de Dr. Bernheim'in Telkin ve Telkinin Tedavideki Uygulamaları Üstüne adlı kitabını çevirdi.
Elizabet von R. adındaki bir kadın hasta kendisini serbest çağrışım yöntemine zorlayınca hipnozdan vazgeçti. 1892 - 1895 yılları arasında Charcot'nun Salı Günü Dersleri adlı kitabının çevirisini, savunma psikonevrozları üzerine bir makaleyi ve saplantılar ve fobiler üzerine başka bir makaleyi Breuer ile ortaklaşa hazırladı. Ancak tıp çevrelerince Histeri Üzerine İncelemeler hoş karşılanmadı. Bu yapıtta psikanalizin temel ilkelerine rastlanır.
1896 yılında babasının ölümü üzerine derin bir bunalıma girdi ve sistematik olarak kendini çözümlemeye başladı. Yine aynı yıl Breuer'le nevrozların cinsel açıdan açıklanması konusunda ters düşerek yollarını ayırdı. Histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açtı. Bu dönemde W. Fliess'le yazışmaları, özçözümleme süreci, hayatı üzerinde önemli etkiler yarattı. (Bu yazışmaları Freud'un ölümünden sonra eşi ve kızı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Freud psikanalize özel hayatını karıştırmak istemediğinden, kişisel kayıtlar bırakmamış, birçok yazışma ve mektubunu ölümünden önce yakmıştır.) Hayatının 10 yıl süren bu döneminde, Freud hem yandaş, hem öğrenci bakımından yalnız kaldı. Kendini hastaların tedavisine ve psikanalizin yaratılmasına yoğunlaştırdı. Bu sürecin sonucu olarak 1897'de Oedipus Kompleksi, 1900'de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı.
1908'te Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Bu olay, Freud için bir dönüm noktasıydı, Yaşamım ve Psikanaliz kitabında buna büyük yer verdi. Ancak bu tarihten önce bile Freud'un çevresinde çözümlemenin giderek kurumlaştığı görülür. 1902'den sonra "Çarşamba Günleri Psikoloji Derneği", adı altında başta P. Federn, O. Rank, W. Stekel ve Alfred Adler olmak üzere, Freud'un ilk yandaşları bir araya toplandılar. 1904'de E. Bleuer'le yazışmaya başladı. 1907'de Bleuer'in asistanı Carl Gustav Jung tarafından ziyaret edilir. Jung aynı yıl Zürih'te Freud Derneği'ni kurdu. Bu Freud için büyük bir başarıydı, zira psikanaliz artık ülke sınırlarının dışına çıkmıştı. Takip eden yıllarda Jung, 1. Psikanaliz Kongresi'ne katıldı ve psikanaliz üzerine konferanslar vermek üzere Freud ile birlikte ABD'ye yolculuk etti. Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı.
1923'de kendisine üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti. 1938'de Naziler'in Viyana'ya girmesiyle birlikte en küçük çocuğu Anna ile birlikte Avusturya'yı terk etmek zorunda kalarak Londra'ya yerleşti. Ölümüne dek tedavi ve çalışmalarına burada devam etti.
Freud, prensipleri gereği kişisel hiçbir özel belge, anı defteri, mektup bırakmamış, hepsini yakmıştır. Bu nedenle, Freud'a dair ilk ve en kapsamlı bilgiler ilk olarak yakın dostu İngiliz psikaytr Ernest Jones'un 1953'te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud'un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarıldı.
Eserleri [değiştir]
Zur Psychopathologie des Alltagslebens (Günlük Yaşamın Psikopatolojisi)
Die Traumdeutung (Düşlerin Yorumu)
Über Psychoanalyse (Psikanaliz Üzerine Beş Ders)
Totem und Tabu (Totem ve Tabu)
Zur Einführung des Narzissmus (Narsisizmin İncelenmesine Giriş)
Unbehagen in der Kultur (Uygarlığın Huzursuzluğu)
Jenseits des Lustprinzips Das Ich und das Es (Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd)
Der Mann Moses und die monotheistische Religion (Musa ve Tektanrıcılık)
Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme, 1905
Der Witz und seine Beziehung zum Unbewussten, Nükte ve Bilinçdışı'yla İlişkisi, 1905
Psikanalizin Tarihçesi, 1914
Psikanalize Giriş Dersleri, 1917
Yaşamım ve Psikanaliz, 1925
Tutukluk, Semtom ve Korku, 1926
Bir Yanılsamanın Geleceği, 1927
Kültür İçindeki Huzursuzluk, 1930
Psikanaliz ve Uygulama,
Psikanaliz Üzerine,
Olgu öyküleri
Histeri ile Mücadele
Sigmund Freud Kitapları - Eserleri
- Kitle Psikolojisi
- Psikanaliz Üzerine Beş Konferans ve Psikanalize Toplu Bakış
- Uygarlık Toplum ve Din
- Amatör Psikanalizi
- Sevgi ve Cinsellik Üzerine
- Olgu Öyküleri 1
- Olgu Öyküleri 2
- Totem ve Tabu
- Psikanaliz Üzerine
- Nevrozlar - Psikanalize Giriş 2
- Cinsellik Üzerine
- Rüyaların Yorumu
- Kokain
- Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş
- Grup Psikolojisi ve Ego Analizi
- Haz İlkesinin Ötesinde
- Psikoloji Kanalize Ederek Psikanaliz Kuramı
- Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma
- Bilinçaltı
- Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları
- Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
- Uygarlığın Huzursuzluğu
- Cinsiyet ve Psikanaliz
- Kültürdeki Huzursuzluk
- Niçin Savaş?
- Yaşamım ve Psikanaliz
- Seçme Yazılar
- Terapi
- Endişe
- Rüya Yorumları 1
- Rüya Yorumları 2
- Psikanaliz ve Uygulama
- Psikanalize Giriş Dersleri
- Ket Vurma
- Musa ve Tektanrıcılık
- Psikopatoloji Üzerine
- Kendi Kendine Psikanaliz
- Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası
- Mutluluk Dediğimiz Şey
- Davranış Bozuklukları ve Tedavisi
- Çocukta Fobinin Analizi
- Yanılgılar ve Düşler Üzerine
- Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi
- Bir Genç Kızın Günlüğü
- Freud - Jung Mektuplaşmaları
- Psikanalize Giriş
- Espriler ve Bilinçdışı ile İlişkileri
- Dinin Kökenleri
- İsteri Üzerine Araştırmalar
- Psikanalitik Hastalık Öğretisi Hakkında Yazılar
- Metapsikoloji 1
- Metapsikoloji 2
- Metapsikoloji 3
- Metapsikoloji 4
- Psikanalize Giriş
- Psikanalize Giriş
- Cinsel Yasaklar Ve Normaldışı Davranışlar
- Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar
- Bir Histeri Vakası Analizi
- Psikanalize Yeni Giriş Dersleri
- Psikanaliz Açısından Edebiyat
- Kültürel Cinsel Ahlak ve Modern Sinirlilik
- Sanat ve Edebiyat
- Aşkın Psikolojisi
- Histeri Üzerine Çalışmalar
- Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları
- Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları
- Ruh Çözümlemesinin Tarihi
- Freud'un Mektupları
- Psikanaliz Üzerine
- Bakirelik Tabusu
- Otobiyografi
- Psikanaliz Üzerine Vakalar
- Bilinçsizlik ve Psikanaliz
- Siz Deli Misiniz?
- Einstein’a Mektup
- Psikanaliz
- Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme
- Savaş ve Ölüm Üzerine
- Bir Yanılsamanın Geleceği
- Yas ve Melankoli
- Rüya Psikolojisi
- Leonardo da Vinci
- Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü
- İçgüdüler ve Baskılama
- Espri Sanatı
- Din
- Takıntı Üzerine
- Bilinçsiz-Olan
- Anksiyete Üzerine
- Psikanalizin Ana Hatlari
- Totem ve Tabu - 2.Cilt
- Kadın Cinselliği Üzerine
- Ego ve Id
- Bilinç Dışı
- Bilinçaltını Keşfetmek
- Sevgi Məktubları
- Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir
- Aforizmalar
- Sanrı ve Düş
- Tutukluk Semptom ve Kaygı
- Ruhsal Kimlik
- Doğuştan Gelen Sapkın Eğilimler
- Dora
- Kendini Koruma İçgüdüsü
- Psikanalitik İlerlemenin Önündeki Engeller
- Psikanaliz ve Telepati
- Cinsel İstismar - Psikoloji Serisi
- Ensest
- Yasaklar ve Normal Dışı İstekler
- Gizemli
- Düşüncelerin Sınırsız Gücü
- Kadın Eşcinselliği
- Totem ve Tabu Barbarlar ile Nevrotik Kişiliklerin Zihinsel Yaşantılarındaki Benzerlikler (Cep Boy)
- Arzular ve Çatışmalar
- Sexualleben
- Введение в психоанализ
- Sanat ve Psikanaliz
- Erkeklerin Cinsel İçgüdüsü
- Ketlenmeler, Belirtiler ve Anksiyete
- Ego ve Kimlik
- Libido ve Narsisizm
- Cinsiyetler Ayrımı
- Mədəniyyətin sancıları
- Totem ve Tabu
- Aşkın Psikolojisi
Sigmund Freud Alıntıları - Sözleri
- Devletlerin, bireyleri kötülükten alıkoymasının, kötülük yapmayı ortadan kaldırmak amacından değil, onu tıpkı tuz ve tütün gibi tekeline almak amacından doğduğu düşüncesine kesin bir biçimde inanılabilir. (Cinsiyet ve Psikanaliz)
- Kadınlar, özellikle de güzelseler, nesne seçimlerinde kendilerine dayatılan toplumsal kısıtlamaların bedeli olan belli bir kendiyle yetinme geliştirirler. Kesin konuşmak gerekirse bu türden kadınların erkeklerin kendilerine yönelik sevgileriyle kıyaslanabilecek yoğunlukta sevdikleri tek şey yalnızca kendileridir. Gereksinimleri de sevme değil ama sevilme doğrultusundadır ve bu koşulu yerine getiren erkek onların onayını kazanan kişi olur. (Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları)
- Bastırma bireysel çalışır; bastırılmış olanın her bir türevi kendine özgü bir yazgıya sahip olabilir; biçim değişikliğinin fazlası yada azı başarının sonucunu tamamıyla değiştirebilir (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
- Biz ölümün yaşamın tek amacı olduğunu iddia etmiyoruz; ölüm kadar yaşamın da olduğu gerçeğini gözardı etmiyoruz. (Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları)
- Bilinçaltında "hayır" sözcüğü olmadığını, zıtlıkların bir araya geldiğini biliyoruz. Reddetme ancak bastırma sürecinde ortaya çıkıyor. (Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi)
- Psikanaliz bize baba kompleksi ile Tanrı inancı arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu ;bize kişisel bir Tanrı'nın psikolojik yönden yüceltilmiş bir babadan başka bir şey olmadığını göstermiştir ve her geçen gün genç bireylerin babalarının otoritelerinden kurtulduklarında dinsel inançlarını nasıl kaybettiklerine dair yeni kanıtlar sunmaktadır. (...) (Leonardo da Vinci)
- Mutlu kişiler düş kurmaz, bunu ancak yeterince doyuma ulaşmamış kişiler yapar. Doyuma kavuşturulmamış, düşlemlemenin itici güçleridir ve her düş belli bir isteğe doyum sağlama çabası ve böyle bir doyumu ondan esirgeyen gerçek'i değiştirme girişimidir. (Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar)
- Olgunluk hazzı erteleyebilme kabiliyetidir. (Aforizmalar)
- fakat bekâret bir tabunun, dinsel olarak tarif edilebilecek bir yasağın konusu haline gelmiştir. (Bakirelik Tabusu)
- Temelde kırıcı olan bir düşünce belli bir yoğunluk seviyesine ulaşır ulaşmaz çekişme aktifleşir ve bu kesinlikle bastırmaya yol açar. (Bilinç Dışı)
- Çocukluk çağında hiçbir gereksinimin bir babanın korumasına karşı duyulan gereksinimin kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum (Kültürdeki Huzursuzluk)
- Birbirleriyle uzlaşması zor çelişkilere düşüyorsunuz.. (Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş)
- "Efsaneye göre insan denilen varlık, kadın ve erkek olarak iki parçaya bölünmüştür; o zamandan beri aşk yoluyla birleşmeye çalışmaktadır" (Cinsellik Üzerine)
- "Tam da hastalanacak zamanı bulmuştur büyük anne. Hastamız, sevdiğini, böylesine özlemişken..." (Psikanaliz ve Uygulama)
- Ve her zaman öylesine güçsüz kalırdım ki, içimi yakıp kavuran tutkuları dışa vuramazdım. Dolayısıyla hep baskıladım kendimi, sanırım bu da halimden belli oluyor. (Yaşamım ve Psikanaliz)
- İd'de içgüdüye düşen rolü ego da algı oynamaktadır. Ego tutkuları ihtiva eden id'in tersine, mantık ve sağduyu olarak adlandırılabilecek olan şeyi temsil etmektedir. (Ego ve Id)
- herkes kendi hayatı üstünde hak sahibidir...' (Mutluluk Dediğimiz Şey)
- Ama sorarım size, insanlar ellerine geçirdikleri bir şeyi ne zaman karmakarışık, ne zaman eciş bücüş bir duruma sokmamıştır? (Kendi Kendine Psikanaliz)
- Sanki bilinçli olanın direnci, kökensel bastırılmış olandan uzaklaştırılmalarını sağlayan bir işlev görür. (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
- "Doğa, göründüğü kadarıyla bizi soğukkanlılıkla, zalimce, amansızca ve olasıdır ki tam da bizim doyum sağlamamıza yol açmış şeyler aracılığıyla yok eder." (Bir Yanılsamanın Geleceği)