Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk - Rollo May Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk kimin eseri? Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk kitabının yazarı kimdir? Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk konusu ve anafikri nedir? Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk kitabı ne anlatıyor? Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk PDF indirme linki var mı? Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk kitabının yazarı Rollo May kimdir? İşte Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Rollo May
Çevirmen: Kerem Işık
Yayın Evi: Okyanus Yayınları
İSBN: 9786059318020
Sayfa Sayısı: 384
Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir terapistin odasında neredeyse her gün olur. Bir danışan; bir insanı, bir olayı ya da bir duyguyu hatırlayarak, oldukça beklenmedik bir şekilde, şu andaki hayattan bir durumu, kültürümüzün eskimeyen mitlerinden birine bağlar. Tam o anda, mit bir aynaya dönüşür, sıklıkla bir yıl ya da daha uzun süredir devam eden bir davranış kalıbının rahatsızlık ve acı içeren kaynağını açığa çıkarır. İyileşme süreci başlar. Mit, ya da Rollo May’in ifadesiyle “zamanı parçalayan sonsuzluk”, iyileşmenin odak noktası haline gelir.
Dr. May, Klasik Yunan ve Dante’nin Orta Çağı, Avrupa efsanesi (Faust ve Uyuyan Güzel prototipi) ve çağdaş Amerikan hayatında (Jay Gatsby) mitlerin izini sürdü. Bunları rüyalar ve kendi uygulamalarında karşılaştığı çağrışımlarla ilişkilendirdi. Rollo May, Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk’ta, manevi olarak kafa karıştıran bu dünyada, yön arayanlara anlam ve sağlam bir zemin sunuyor.
Büyük terapist Rollo May, Amerikan Psikoloji Cemiyeti tarafından yazılarının “zarafetini, zekasını ve üslubunu” onurlandıran Altın Madalya Ödülü’ne layık görülmüştür.
Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk Alıntıları - Sözleri
- "Bıktım bakmaktan senin, Zihnini akbaba gibi kemiren çaresizliğine." *
- Şeytan, tanrıya karşı geldiği için vardır. İnsanın yaratıcılığının enerjisi bu başkaldırıdan gelir.
- "..godot'yu beklerken iyisiyle kötüsüyle yıllarımızı geçirdiğimizi farkederiz."
- ... bir kez daha görevimizin insanları 'iyileştirmek' olmadığını imliyor. Zeki erkek ve kadınların psikoterapinin iyileştirip iyileştirmediği üstüne yürüttükleri tartışmalar ve psikoterapiyi on dokuzuncu yüzyıl Batı yöntemine uyarlamak için harcanan onca zamanı düşündükçe yüzüm acı içinde buruşuyor. Bizim görevimiz, bireysel cehennem ve araflarında yolculuğa çıkan insanların kılavuzu, dostu ve yorumcusu olmaktır. Bizim görevimiz hastaların KURBAN olarak kalmaya devam edip etmeyeceklerine -ZİRA KURBAN OLMANIN KİŞİNİN AİLESİ VE DOSTLARININ YANI SIRA İKİNCİL FAYDALAR BAĞLAMINDA DA ÖNEMLİ FAYDALARI VARDIR- karar verebilecekleri ya da bu kurbanlık halinden kurtulmayı seçerek, bir tür cennet hissine ulaşacakları araftan çıkmayı mı seçebilecekleri bir noktaya gelmelerine yardım etmektir. Hastalarımız, genellikle sona doğru, cesurca çıktıkları bu yolculuğu özgürce verecekleri bir kararla bitirme konusunda anlaşılır bir korkuya kapılırlar.
- Analizdeki kritik nokta, serbest çağrışımlarından birinde "Tanrı için şeytan bir isyankardı" ifadesiyle birlikte geldi. Keyif içinde şu ifadeleri tekrarladı: "Kurtarıcı şeytan! İsyankar şeytan!" (...) Şeytanın Lucifer biçiminde cennetten kovulduğunun ve varlığını isyan ettiği şeye borçlu olduğunun altını çizdi.
- Kişiliğinizi işverenlere ya da kendinizi sevgilinize ve olası kayınvalide adayınıza nasıl satabileceğinizle ilgili kitaplar yayımlanıyordu. Kendinizi satmak iyi bir şeyken, köşe başında kendi bedenini satmanın neden kötü olduğuna dair ayrım asla çok açık değildi.
- Hepimiz, kaotik evrenin içinde bize sabit bir nokta kazandıracak toplu bir mit arayışındayız..
- 'Cehennem' sonsuz bir acı ve işkenceden ibarettir, fakat tüm bu acı ve işkenceye katlanan ruhlarda herhangi bir değişikliğe neden olmaz ve dışarıdan dayatılır. Fakat 'Araf'taki acı geçicidir, bir tür temizlenmedir ve ruhun kendi iradesiyle gönüllü bir şekilde yüzleşilir. Kutsal 'Cennet'e ulaşmak için her ikisinden de geçmek gereklidir.
- Otto Rank de Adler'in izinden giderek Freud'un bu grubundan ayrıldı, oysa usta Rank'ten ve yürüttüğü çalışmalardan memnundu ve Rank'in aslında Freud'dan sonra onun tahtını devralacak kişi olacağına dair söylentiler vardı. Kadınların sorunlarına son derece küçük düşürücü bir tabir olan "penis kıskançlığı" ifadesiyle göndermelerde bulunan Freud ile ters düşen Rank, bir kadını motive eden şeyin "kendisine ihtiyacı olmayan eril bir dünyada gerçek kadın benliğini ortaya koymaya dair duyduğu duygusal ve ruhsal açlık" olduğuna inanıyordu. (...) ve kadınlara karşı önyargıyı ifade eden seksistliği "KÜLTÜREL BİR HASTALIK" olarak niteledi.
- "hayat çeliskiler icinde yasamayı gerektirir..çeliskiler icinde yasamak cesaret ister, fakat aynı zamanda da heyecan vericidir"
- Yüz yıl önce yoksulluk içinde yaşamış Van Gogh gibi sanatçıların eserlerinin elli üç milyon dolara alıcı bulduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu durum Van Gogh'a biçilen değerden ziyade, gelir vergisi ödemekten kaçınma durumuna işaret eder.
Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Sevginin karşıtı nefret değil, kayıtsızlıktır" diyen dünyaca ünlü psikiyatrist Rollo May'in; batı'da yaşayan modern çağ insanlarının bilinçli veya bilinçaltı mitler'inin izleri bu kitapta. May, modern terapinin neredeyse tamamının bireyin mit arayışına dair sorunlarla ilgili olduğunu söylüyor. Batı toplumunun her şeye sahip olmasına rağmen depresyon ve bunalım içerisinde olmasını mitlerini yitirmiş olmasına bağlıyor. Tarikatlar ve uyuşturucu bağımlılığı da dahil olmak üzere toplumlarda yaşanan sorunların çoğu iç güvenliği sağlayacak mitlerin olmayışı diyor. May kitabında, Klasik Yunan mitlerinden, Dante'nin orta çağına,Faust ve uyuyan güzel prototipinden, yaradılış mit'ine, şeytan mit'inden, cennet mit'ine tüm bunlar üzerinden rüyalar ve kendi tedavi uygulamalarında karşılaştığı çağrışımlara kadar mitlerin insanlık psikolojisinde ki izlerini sürüyor. (Murat)
Daha önce bazı yerleri okuyup geçmiştim.Mitler bizim için hayati önem taşıyor.Bu kitabı okurken bunu konudaki eksikllikleri,çalışma yapılmaması bu alanda esere olan ihtiyacı artıcaktır.Kitabı batı dünyasının mitlerini biraz ön araştırma yapıp hatta vaktiniz varsa okuyup ; kitaba öyle başlayın derim.Bu kitap sürü psikolojini anlamayı kolaylaştırıyor.Kitlelerin hareketini daha anlaşılır kılacaktır. (Süedaa)
Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk PDF indirme linki var mı?
Rollo May - Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Rollo May Kimdir?
Rollo May (21 Nisan 1909 - 22 Ekim 1994), ABD'li varoluşçu psikolog. Varoluşçu felsefenin yanı sıra humanist psikolojinin de önemli isimlerinden biri olarak bilinir. Türkçe'ye Kendini Arayan İnsan ve Yaratma Cesareti isimli kitapları çevrilmiştir. Rollo May, teolog Paul Tillich'in yakın arkadaşlarındandır. Yaratma Cesareti (The Courage to Create) ismini Paul Tillich'in Varolma Cesareti (The Courage to Be) isimli eserine referansla koymuştur.
May, Ohio eyaletindeki Ada'da 1909 yılında doğmuştur. Ebeveynlerinin boşanmasından ve ablasının şizofreni hastası olduğunun anlaşılması gibi olaylar, zor bir çocukluk dönemi geçirmesine neden olmuştur. Klinik psikoloji alanında doktora Columbia Üniversitesi'ndeki Öğretmenlik Yüksekokulu'ndan 1949 yılında almıştır. May aynı zamanda San Francisco'daki Saybrook Lisansüstü Eğitim ve Araştırma Merkezi'nin kurucularından ve öğretim üyelerinden birisidir.
1994'ün ekimindeki ölümünden önceki son yıllarını San Francisco Körfez Bölgesi'ndeki Tiburon'da geçirmiştir.
Rollo May, Amerikan hümanizminden etkilenmiştir ve varoluşçu psikolojiyi başta Freud'unki olmak üzere diğer felsefi yaklaşımlarla birleştirerek yeni bir yaklaşım yakalamaya çalışmıştır.
Aynı zamanda Rollo May, Otto Rank'i varoluşçu psikoterapinin en önemli öncülerinden biri olarak görmüştür. Ölümünden kısa bir süre önce May, Rank'in derslerinin Robert Kramer tarafından derlendiği bir esere yazdığı önsözde, "Otto Rank'i, uzun bir süredir Freud'dan etkilenen büyük ama keşfedilmemiş bir dahi olarak görüyorum." demiştir.
May kişilik gelişiminde bazı "aşamalar" tespit etmiştir:
Masumluk - yeni doğanın ego ve öz bilinçlilik öncesi içinde bulunduğu aşamadır. Masumluk aşamasındaki biri yalnızca yapması gerekeni yapar. Buna karşın, gereksinimlerini karşılayacak seviyeye kadar etkin olan bir iradeye de sahiptir.
İsyankarlık - isyankar insan özgürlüğünü istemektedir; ancak özgürlükle birlikte gelecek olan sorumluluğa ilişkin yeterli bir kavrayış geliştirememiştir.
Karar verme - birey bu aşamada yaşamının, ailesinden daha bağımsız duruma gelmek ve "sıradan aşama"ya geçmek gereksinimini duyduğu bir geçiş aşamasındadır. Bu aşamada birey yaşamında ne istediğine karar vermeli ve isyankarlık çağında duyduğu isyan gereksinimini karşılamalıdır.
Sıradanlık - olağan yetişkin egosunun sorumluluk anlayışını geliştirdiği - yine de sorumluluğu fazla "ağır" bulduğu - ve bu yüzden de uyum sağlamakta ve geleneksel değerlerde bir güvenlik duygusunu aradığı aşamadır.
Yaratıcılık - bireyleşmiş yetişkinlik, varoluş aşaması; kendini gerçekleştirmenin ve basit egosantrikliğin ötesine geçilen aşama.
Yine de, bunlar alışageldiğimiz anlamıyla "aşama"lar değildir. Bir çocuk kimi zamanlar masumluğun, sıradanlığın ve yaratıcılığın niteliklerini taşıyabileceği gibi bir yetişkin de isyankarlık durumunda olabilir. Aşamaların yaşlarla ilişkilendirilmesindeki tek etken önemliliktir. İsyankarlık iki yaşındaki bir çocuk veya bir ergen için diğer yaşlardan daha fazla önem taşımaktadır.
Rollo May Kitapları - Eserleri
- Kendini Arayan İnsan
- Yaratma Cesareti
- Varoluşun Keşfi
- Aşk ve İrade
- Özgürlük ve Kader
- Güç Ve Masumiyet
- Kafese Konan Adam
- Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk
- Kaygının Anlamı
Rollo May Alıntıları - Sözleri
- "Bilinçaltı bir seviyede (rüyalarda ve dil sürçmelerinde ortaya çıkacağı üzere) söylenenin doğru olmadığını bilse de bunu bildiğini bilmeye cesaret edemez." (Kaygının Anlamı)
- İlginç olan şudur ki, her iki seçenek de -"salt özgür" ve "salt kaderci" - aynı ölçüde tanrıyı oynamaya işaret eder, çünkü kibirli bir tavırla şu ikilemin varlığını reddediyoruz: insan olarak büyük potansiyelimiz ve kaderimiz. (Kafese Konan Adam)
- Ne Kierkegaard ne de Nietzsche bir akım başlatmakta ya da yeni bir sistem kurmakla ilgili en ufak bir niyet taşımıyorlardı; bu düşünce onlara hakaret olurdu. Her ikisinin de savunduğu şey Nietzsche’nin sözleriye şudur: “Benim peşimden değil, kendi peşinden git!” (Varoluşun Keşfi)
- "Bugünün değişen dünyasında sıradan stres ve gerilimler öyle bir hal almıştır ki, kaygı ile yüzleşme ve bunu bir şekilde çözme ihtayacını duymayan kişi sayısı yok denecek kadar azdır." (Kaygının Anlamı)
- Nefret, aşkın zıttı değildir; kayıtsızlık, aşkın zıttıdır. (Aşk ve İrade)
- Analizdeki kritik nokta, serbest çağrışımlarından birinde "Tanrı için şeytan bir isyankardı" ifadesiyle birlikte geldi. Keyif içinde şu ifadeleri tekrarladı: "Kurtarıcı şeytan! İsyankar şeytan!" (...) Şeytanın Lucifer biçiminde cennetten kovulduğunun ve varlığını isyan ettiği şeye borçlu olduğunun altını çizdi. (Psikoterapist ve Mitlere Yolculuk)
- "Hâlâ "zihin sağlığı demek, kaygı olmaksızın yaşamak demek" şeklindeki mantık dışı bir ifadeye inancımızı sürdürüyoruz." (Kaygının Anlamı)
- Yaratıcı süreç, biçim için duyulan bu tutkunun dışavurumudur. Parçalanmaya karşı bir mücadeledir yaratıcı süreç: Uyum ve bütünleşmeyi doğuracak olan yeni varlık türlerinin varoluşa getirilmesi mücadelesi. (Yaratma Cesareti)
- Varolma cesaretiniz yoksa, kendi varlığınızı yitirirsiniz. (Varoluşun Keşfi)
- Özgürlük daima "mümkün "olan"la ilgilidir, bu da Özgürlüğe esnekliğini, çekiciliğini ve tehlikelerini verir. (Özgürlük ve Kader)
- "İnsanları güçsüzleştirdikçe şiddet duygularını kontrol etmekten çok arttırırız. Toplumdaki şiddet olayları büyük ölçüde özsaygılarını oluşturmaya, kendilerinin ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalışanlar tarafından yapılır." (Güç Ve Masumiyet)
- “Bir olasılığı gerçekleştirmenin söz konusu olduğu her an kaygı vardır..” (Kaygının Anlamı)
- "Ve Yaşam'ın ta kendisi bana bu sırrı söyledi. 'Bak' dedi Yaşam, 'Ben kendimi daima aşmakla yükümlüyüm.’’ (Varoluşun Keşfi)
- Hayatında yer alan sayısız belirleyici kuvvetin bilincine vardıkça, daha da özgürleşir. (Kafese Konan Adam)
- "...verdiği cevapların sorulan sorularla bir ilişkisi yoktu. Bu durum aşırı ve kalıcı şekilde olursa şizofreninin bir türüdür. Fakat günümüzde buna politika denir. " (Güç Ve Masumiyet)
- "Ebedi anksiyete özgür insanın kaderidir." (Özgürlük ve Kader)
- Neşe, kazanılan güç hissinin semptomundan başka bir şey değildir. (Varoluşun Keşfi)
- Yalnızlık bir bağlamda dürüstlüktür. Dürüstlükle kendimizi genel kitleden ayırır, konformizmden kurtulursunuz. Dürüst olmak, kendinizi bireyleştirmek bakımından yalnız olmaktır, kendiniz ve yalnız kendiniz olmak için o âna sarılırsınız. Kendi olmakta başlangıçta bir yalnızlık vardır; kendi öz merkezi olmaktan söz ediyoruz. (Özgürlük ve Kader)
- "Note the startling regularity through history with which society martyrs the rebel in one generation and worships him in the next. Socrates, Jesus, William Blake, Buddha, Krishna — the list is as endless as it is rich." (Güç Ve Masumiyet)
- Gabriel Marcel, modern insanın en tipik özelliğinin, ontoloji duygusunu bastırmak, kendi varoluşunun farkındalığından kaçmak olduğunu söyler. (Kafese Konan Adam)