Racon - İstanbul Kabadayıları - Ergun Hiçyılmaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Racon - İstanbul Kabadayıları kimin eseri? Racon - İstanbul Kabadayıları kitabının yazarı kimdir? Racon - İstanbul Kabadayıları konusu ve anafikri nedir? Racon - İstanbul Kabadayıları kitabı ne anlatıyor? Racon - İstanbul Kabadayıları PDF indirme linki var mı? Racon - İstanbul Kabadayıları kitabının yazarı Ergun Hiçyılmaz kimdir? İşte Racon - İstanbul Kabadayıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ergun Hiçyılmaz
Yayın Evi: Karakarga Yayınları
İSBN: 9786059670265
Sayfa Sayısı: 136
Racon - İstanbul Kabadayıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Suç örgütü liderlerinden, devlet adına babalık taslayanlara; gariban babalarından, zorba katillere külhanbeyleri, dayılar, bitirimler, haneberduşlar, tulumbacılar, baldırı çıplaklar...
Racon nedir? Kabadayılar nasıl giyinir? Kabadayı muhabbeti nasıl olur? Ergun Hiçyılmaz, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi İstanbul’unun yeraltı dünyasına iniyor. Yahudi kabadayılarından külhanbeyi tarikatına; kabadayı manilerinden jargonlarına, yeraltı dünyasının başlangıç tarihine uzanıyor.
Racon - İstanbul Kabadayıları Alıntıları - Sözleri
- Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin
- Canımı yaktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi helallik isteyenler! Cehennemde yandığınızı görsem üzerinize benzin dökerim!
- Öyle bir an gelir ki, bazen en yakın arkadaşınızdan, bazen her şeyden çok sevdiğiniz sevgilinizden bir kazık yersiniz. Ve bu durumunuzu anlatmak için ağır sözler gerekir.
- Adam dediğin iki bayanın arasında kalıyorsa, biri eşi, diğeri de kızı olmalıdır.
- Bir kere eğilmişsin,bir kere doğrulması zor" diyenleri haklı çıkaran bir sonu vardır.
- Gerçeğin ne kadar içindeyse, düşlerin de o kadar dışında değildir insan.
- Devletin dışında "baba"/kabul etmemek hususiyeti, " babadan kalma" olup hiçbir ülkenin veya ferdin bize "babalık" etmemesi gerektiğini de tarihten öğrenmiş bulunuyoruz. Harbi Umumi'den itibaren bize "babacan" tavırla yaklaşanların milleti nasıl "arka bahçe"de patakladıklarını ve bize üvey evlat muamelesi yaptıklarını unutmuş değiliz. Çok yakın dönemlerde bu memlekete "babalık" etmeye kalkanlara zaman zaman "Burası babanın evi mi?" gibilerinden karşı çıkışlar yapmışızdır. Malum hikaye, kime baba dediysek...
- Hata 3: Kendi düşen ağlamaz.
- Sosyal yara sarılmaktadır ama İstanbul'da başka bir yere açılmaktadır. Kanunsuzlukların hakim olduğu şehir giderek düzensizliğe teslim olmuş, hırsızlık, cinayet ve tecavüzler en üst noktaya çıkmıştır.
Racon - İstanbul Kabadayıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı kitapyurdun'dan 1.5 tl gibi uygun bir fiyata almıştım. Pek bir beklentim yoktu fakat raconla ilgili komik, güzel hikayeler ve bilgiler beklemiştim ama beklentimi karşılamadı. (Berk)
Tarihinizde İstanbul kabadayılarının nasıl türediğini, Osmanlı’ya nasıl zararlarının oldugunu, tek örnek verebilirim patrona Halil isyanının gerçek sebebını bu bol beleş insanların yaptığını bu kıtaptan öğrenebilirsiniz. Ben tarihsel açıklamalar bulduğum için begendım. İlginç konular işlenmiş. Ama nede olsa atalarımız boşuna dememiş...... kurum kurum oturup,mahallende kurulma! Su testisi su yolunda kırılır, laf dinlemez tulumba️ (LEON 18/81)
Racon - İstanbul Kabadayıları PDF indirme linki var mı?
Ergun Hiçyılmaz - Racon - İstanbul Kabadayıları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Racon - İstanbul Kabadayıları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ergun Hiçyılmaz Kimdir?
1942 yılında Eskişehir'de doğdu. Gazetecilik hayatı 1960'da başladı. Akşam, Yeni Sabah, Yeni İstanbul, Günaydın, Fotospor, Tercüman, Güneş, Nokta, Yankı, Hürgün gibi yayınlarda çalıştı. Bu yayınlarda muharrirlikten yayın müdürlüğüne kadar etkin görevler üstlendi.
Yaprak Sanat Dergisi'ni yayınlayan Hiçyılmaz'ın Yelken, Güney, Varlık, Hisar gibi dergilerde şiir ve öyküleri yayınlandı. Bu arada Barış Dergisi'nin şiir ödülünü kazandı.
Gazeteciler Cemiyeti, TSYD gibi kuruluşların 27 kez başarı ödülünü alan Hiçyılmaz, 1986'da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin spor yazarlığı dalında "Yılın Gazetecisi" ödülüne layık görüldü. 1993 yılında ise Altın Kitaplar ödülünü kazandı. Ergun Hiçyılmaz'ın spor yazarlığı konusunda Türk Spor Tarihi, Sporun Yapısal Analizi, Spor Yazarı, Beşiktaş, Futbol, Türkiye'de Sporun Öyküsü, Atatürk'ün Gençlik ve Spor Politikası, Sporda Batılılaşma Hareketi, Niçin Kitlesiz Spor Değil, Sporda Ünlüler Ansiklopedisi, gibi kitapları vardır.
Osmanlı dönemini inceleyen Teşkilât-ı Mahsusa ve Kurtuluş Savaşı'nda Casusluk Örgütleri, isimli yayınlardan sonra yazarın son çıkan kitapları şunlardır:
Eski İstanbul'da Muhabbet (cep), Çengiler Köçekler Dönmeler Lezolar (cep), Başverenler Başkaldıranlar, Gizli Servisler, Beni Toprağıma Gömün, Cellâtları da Asarlar (Altın Kitapları) Meyhaneler, Kabadayılar ve Yosmalar (Pera Orient), İsyan Benim Adımdır (Bilge Karınca) Çerkes Ethem (Varlık), Son İstanbullu, Fi Tarihi, İpsiz Recep (Bilge Karınca).
Hiçyılmaz'ın Teşkilât-ı Mahsusa Casusluk Örgütleri ile Bozkurt Yazarı Ajan Armstrong, Dargınam Sana Hayat/Zeki Müren, Kitapları da Kamer Yayınları tarafından okurlarına ulaştırıldı.
Türkiye'de ilk sesli kitabın yazarı da olan Hiçyılmaz, yazılarını "Fi Tarihi," ve "Hayat Sayfaları" başlıklarıyla Sabah grubunda sürdürüyor. Takvim ve Sabah'ta yazan ve halen Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi bulunan Hiçyılmaz bunun yanı sıra çeşitli öğretim kurumlarında da öğretim üyeliği yapmaktadır.
Ergun Hiçyılmaz Kitapları - Eserleri
- Teşkilatı Mahsusa - Yemin Billah Önce Vatan
- İpsiz Recep
- Beşiktaş
- Racon - İstanbul Kabadayıları
- Çabuk Büyüme Çocuk
- Hücre
- Esir Kampları : Bana Biraz Hürriyet Yollar mısın?
- Fenerbahçe
- Çerkez Ethem
- Türk Kelebeği
- Teşkilat-ı Mahsusa ve Casusluk Örgütleri
- Avrat Pazarından Hareme
- Bozkurt Yazarı Ajan Armstrong ve Casusluk Örgütleri
- Beni Toprağıma Gömün
- İstanbul Geceleri ve Kantolar
- Galatasaray
- Her Şafakta Ölürüm
- Osmanlıdan Cumhuriyete Gizli Teşkilatlar
- Cellatları Da Asarlar
- Gizli Belgelerle Çerkes Ethem
- Bana Güneş, Çiçek ve Resmini Gönder
- Çengiler, Köçekler, Dönmeler, Lez'olar...
- Karakol
- İsyan Benim Adımdır
- Türkiye'de Futbol
- Teşkilat-ı Mahsusa'dan MİT'e
- İstanbul'u Sarsan Çok Özel Aşklar
- Belgelerle Teşkilat-ı Mahsusa ve Casusluk Örgütleri
- Eski İstanbul Hayatı Yosmalar Kabadayılar
- Eski İstanbul'da Muhabbet
- Büyük Sığınak: Türk Yahudilerinin 500 Yıllık Serüveninden Sayfalar
- Yüzyıllık Tarih Beşiktaş
- Başverenler Başkaldıranlar
- Hayatın Şarkı Söylediği Yıllar
- Elveda Vatanım
- Dargınım Sana Hayat
- Operasyon: MİT-CIA-MOSSAD-KGB
- Türkiye'de Spor
- Meyhaneler
Ergun Hiçyılmaz Alıntıları - Sözleri
- “Aşk insanın kaderini örer ve insan ancak,sevebildikçe insandır...” (Çabuk Büyüme Çocuk)
- Oğullarından Beyazıd'a Selim'den daha çok yakınlık gösteriyordu. Bu gizli savaşta Kanuni büyük olmasından dolayı Selim'in padişah olmasını istemekteydi ancak Hürrem Sultan'ın Valide Sultan olma hayali gerçekleşmeyecek ve 17.04.1558'de İstanbul'da vefat edecekti. (Avrat Pazarından Hareme)
- Istanbul'daki bir casus kuryenin, konsolosluguna verdiği rapor: "Gerekli parayı bulursanız, dilediğiniz işi götüreceğimiz adamı Beyoğlu'nda bulabilirsiniz. Hem Osmanli Imparatorluğu'nun her tarafında adamlar bulundurabilmek, hem de başka elçiliklerdeki dolapları öğrenebilmek icin paraya ihtiyac vardir. Bol para karşılığında Osmanlı Imparatorluğu'nda sır diye bir şey kalmaz. Fakat her şeyi zamanında haber almak istiyorsanız, kullandığınız adamları, işinizin olmadığı durumlarda da hoş tutmalısınız. Aksi taktirde hiç ummadığınız zamanda size büyük zararları dokunabilir. Sizi hemen düşmanlarınıza satabilirler. Beyoğlu'nda yaşayanlara dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz. Burada casusuluk babadan oğula, anadan kıza geçer." (Teşkilat-ı Mahsusa'dan MİT'e)
- Milli Mücadele'nin ilk direniş teşkilatlarından biri de Trabzon Muhaaza-i Hukuk-I Milliye Teşkilatıydı. (İpsiz Recep)
- Bir zamanlar "kanun"ların kovaladıklarını yönlendirip, düşman ve vatan hainlerini kovalar hale getirmek ve bu yönde eşine az rastlanır bir örnek vermek de Recep Reis'e mahsustu. (İpsiz Recep)
- BABANIZ ŞAMPİYON... (Beşiktaş)
- Daha gamsız, Daha çocuktum. Riya lügatte bulamadığım kelime idi. Çamurdan heykeller yapardım sonbaharda, Tırnaklarımın arası simsiyah Kapkara. Daha gamlı, Daha akıllı, Ve daha... Çocukluğu veda Hayat her şeyi kirletti Tırnaklarımın arası bembeyaz. (Çabuk Büyüme Çocuk)
- Danton ne demişti? "Vatanın karşısındakileri yani düşmanları yenmek için cesaret, cesaret, daima cesaret..." (Her Şafakta Ölürüm)
- Yaralı olan yürekleridir ki, acısı namütenahi olup, sadece şefkat ve saygıdır ilaçları... (Her Şafakta Ölürüm)
- Bir kere eğilmişsin,bir kere doğrulması zor" diyenleri haklı çıkaran bir sonu vardır. (Racon - İstanbul Kabadayıları)
- Harem, Osmanlı’dan önce Emevi ve Abbasiler ile İran ve Bizans’ta vardı. (Avrat Pazarından Hareme)
- Tarih sayfalarını tarafsız tetkik ettiğimizde her geçen gün meselelere bir yenisinin eklendiğini görürüz. Zaman, karanlıkları aydınlatacak kadar kuvvetli; tarih, her an değişebilecek kadar engindir. (Hücre)
- Din ve ırk bakımından ayrıyız ama ülke sathında vatan duygusu altında birleşmek istiyoruz ve birleşebiliriz de. (Her Şafakta Ölürüm)
- Asri Türk Kadını Cemiyeti adına konuşan bir kadın diyordu ki: "İşte hayatı, ruhu Türk olan İzmir'i bugün Yunanlılar aldılar. Belki de yarında göğsümüzden bir şeyi kalbimizden bir hayatı koparır gibi Konya'mızı, Bursa'mızı hatta bütün güzellikleriyle İstanbul'umuzu isteyecekler. O zaman kalbimize zehirli tırnaklarını geçirip, her fırsatta bizi biraz daha ölüme yaklaştıran bu ezici kuvvetler karşısında gene böyle sessiz ve boynu eğik mi yaşayacağız? Hayır, hayır ... Biz kadınlar bu hak savaşında en önde olacağız. " (Türk Kelebeği)
- İşgal süresince ve Milli Mücadele sırasında kaç Türk yargılanıp cezalandırıldı ve ne kadarı ülke dışına sürülerek, çok uzaklarda "cehennem hayatı" yaşadı? Dönen sadece polis Cemil Bey mi? Ya da "Direniş örgütü" mensubu olmak ve iki Fransız öldürmekle suçlanıp, Guyan'da ölüme terk edilen sadece Zileli İbrahim Bey mi? (Türk Kelebeği)
- Onlar her sabah uyandıklarında aynı sözü söylüyorlardı. "Bak, öldürülmedik ve bugün de yaşıyoruz." (Hücre)
- İngilizler ,1918 Eylül'ünde Filistin'deki Nazareth işgali sırasında Von Papen'in belgelerini Germania Otelin'de ele geçirmişlerdi.Almanya'nin ,dolayısıyla bizlerin ve diğer müttefiklerin sırları artık Intelligence Service'in elindeydi. (Bozkurt Yazarı Ajan Armstrong ve Casusluk Örgütleri)
- "Bir gün mecnun çalarsa kapını Gözlerine iyi bak: Kendini göreceksinbebeklerinde. Dağınık saçlarında duman duman kendini. Çatlak dudaklarında eski aşkını yol yol... Dilenirse boşlama, Gönlünden bir dilim at. Sevap işlersin Aşkımın zekatını gönlümün sahibine verdim dersin..." (Çabuk Büyüme Çocuk)
- Öyle de olsa böyle de olsa herkesi eşitlerdi toprak (Beni Toprağıma Gömün)
- Gözlerime iyi bak: Kendini göreceksin bebeklerinde. (Çabuk Büyüme Çocuk)