Resos - Euripides Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Resos kimin eseri? Resos kitabının yazarı kimdir? Resos konusu ve anafikri nedir? Resos kitabı ne anlatıyor? Resos PDF indirme linki var mı? Resos kitabının yazarı Euripides kimdir? İşte Resos kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Euripides
Çevirmen: Sema Sandalcı
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053604181
Sayfa Sayısı: 52
Resos Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Euripides (İÖ y.484-406): Atina'nın yetiştirdiği üç büyük tragedya şairi arasında en fazla eseri günümüze ulaşan sanatçı olarak özel bir yeri vardır. Bu özelliği şenliklerde Aiskhylos ve Sophokles kadar birincilik ödülü kazanmamış olsa da halk arasında daha çok beğenilen bir şair olmasına bağlanır. Euripides, tragedyalarında insanları yıkıma sürükleyen yanlış tutum ve düşünceleri sergileyip, olası felaketleri önceden göstererek ruhları eğitmeyi amaçlamıştır, kahramanları da insana özgü zayıflık ve kusurları taşırlar. Resos tragedyasının esin kaynağı Homeros'un İlyada destanında anlatılan kral Resos'un acı ölümüdür. Euripides bu tragedyada kral olma sorumluluğunu ve savaşın kötü yanlarını da vurgulamıştır.
Resos Alıntıları - Sözleri
- “İyiler daima azdır.”
- “Bilge birinin bilge bir adamdan bir şey öğrenmesi gerek.”
- Kötülerin en kötüsünün başımıza gelmesi ne felaket! Bu da kötülüğü iki kat daha artırıyor!
- “Kötülerin en kötüsünün başımıza gelmesi ne felaket! Bu da kötülüğü iki kat daha artırıyor!”
- Ölmek soylu bir davranıştır, eğer ölmek gerekiyorsa,
- “Niçin böyle bir sevincin ardından, bir tanrı Troya’yı yine yasa sürüklüyor, ne getirecek?”
- Diomedes: “İnsanın en fazla yararlı olduğu işi yapması gerekir.”
- "Bakımlı eller toprağı ekip biçmede kötüdür.."
- Hektor: “Nedir bu gürültü?” Koro: “Cesaret!”
- Nefret ediyorum sonradan yardıma gelen dostlardan.
- Ruhunu kaderin zar atışına bırakan kişinin, buna değer şeyler uğruna zahmet çekmesi gerek.
- Kötülerin en kötüsünün başımıza gelmesi ne felaket! Bu da kötülüğü iki kat daha artırıyor!
- Acı beni yakıyor, artık ayakta duracak halim kalmadı.
- Aineias: “…birbirine benzeyen ölümlüler her şeyi bilmez doğası gereği, bir başkası başka bir hüneri taşır.”
- Yerin ve göğün baş tanrısı Zeus, Kronosoğlu olarak da geçer.
Resos İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Destansı Troya Savaşı'ndan Önemli Bir Anın Yeniden Resmedilmesi: Resos: “İyiler daima azdır.” – Euripides 1. Euripides’e Dair: Yunanistan’ın antik çağının en önde gelen tragedya yazarlarından biridir yazar/euripides . yazar/aiskhylos ve yazar/sophokles ile birlikte adı en çok anılan ve yarışmalarda en çok ödül kazanan üçüncü kişidir. Ayrıca içlerinde günümüze en çok eseri ulaşmış olan da yine Euripides’tir. Yazdığı 90 eserin, 1’i satirik drama, 18’i tragedya olmak üzere 19’u tam metin şeklinde korunmuş ve günümüzün edebiyat dünyasında okunmaktadır. Bu sayı Sophokles ve Aiskhylos içinse 7’dir. M.Ö. 484’te doğduğu düşünülen Euripides, zengin bir aileden geliyordu. Genç yaşlardan itibaren tragedyalar yazmaya başladı ve tam 45 yıl boyunca bu uğraşını devam ettirdi. Kendi döneminde fazlasıyla eleştiri oklarının hedefi olmasına rağmen o tartışmalara pek girmedi. 73 yaşındayken, bir nevi inzivaya çekildi ve konuk olduğu Makedonya kralının sarayında yazmayı sürdürdü. Tanrı Dionysos onuruna düzenlenen oyunlarda birçok ödül kazanmasına rağmen, ölümünden sonra daha büyük bir üne kavuştu. 2. Tragedyaların Kökenleri ve Homeros Etkisi: “İnsanın en fazla yararlı olduğu işi yapması gerekir.” –Diomedes. Bilindiği üzere tragedya sanatı Antik Yunan’da doğmuştur. Ana kaynağı mitolojik öğeler, tanrılar ve kahramanlık öyküleridir. Hepsinin ortak noktası ise anlatılan hikâyenin dram öğeleri taşımasıdır. Bu etki genelde ani ölümler ve beklenmedik olayların bir anda gerçekleşmesiyle sağlanır ve izleyiciler büyük şaşkınlık yaşardı. Oyunlar ilk oynandıkları yıllarda yazılı metinleri okuma geleneği olmadığından, daha çok seyircilere yönelik olurlardı ve haliyle bir “tribünlere oynama” söz konusuydu. Bu sebeple “şok etkisi” her şeyden daha önemliydi. Yunan mitolojisine dayanan öykülerin birçoğu da Yunanistan’da “kutsal kitap” vasfında görülen ve çocuklara bile ders olarak okutulan yazar/Homeros eserlerini referans alırdı. kitap/ilyada--1953 ve kitap/odysseia--1955 destanlarındaki olaylar ve karakterler, tragedya ve komedya yazarları tarafından sıkça kullanılmış ve hatta “Homeros miti” genişletilmiştir. yazar/euripides, yazar/sophokles ve yazar/aiskhylos de dahil olmak üzere antik dünyada yaşamış her yazar ve şair Homeros’un eserlerine dayanan eserler kaleme almışlardır. Euripides’in “kitap/resos--17133” oyunu da yine bu oyunlardan biridir. 3. Resos Oyununun Karakterleri: “Niçin büyük bir sevincin ardından, bir Tanrı Troya’yı yine yasa sürüklüyor, ne getirecek?” yazar/Homeros’un kitap/ilyada--1953 destanında anlattığı görkemli Troya Savaşı zamanında geçen Resos öyküsündeki karakterler doğal olarak destanda karşımıza çıkan karakterlerdir. Yüzlerce kişi ve onlarca tanrının adı zikredilen İlyada’dan Resos’a konuk olan karakter sayısı 7’dir. Bunların yanı sıra tanrılardan yalnızca Athena’yı görürüz. Ek olarak Çoban Haberci, esin perisi Musa, Sürücü ve Koro da oyuna renk katan ve çok sesliliği sağlayan diğer karakterlerdir. Karakterleri kısaca tanıyalım: Hektor: Troya Kralı Priamos ve Kraliçe Hekabe’nin en büyük oğulları Hektor, savaşçı kimliğiyle bilinen çok güçlü bir karakterdir. Anadolu’nun ilk ulusal kahramanı olarak kayıtlara geçen Hektor’un Troya Savaşı’ndaki rolü büyüktür. Aineias: Troyalı bir Prens olan Aineias, Tanrıça Aphrodite ile Troya’lı Prens Ankhises’in oğludur. Yine savaşın önemli kahramanların biridir ve bir diğer önemi de, Roma’nın kurucularından biri olarak görülmesidir. Anadolu’dan İtalya topraklarına göç eden Aineias, büyük Latin şairlerden yazar/vergilius’un aynı adlı destanına ilham kaynağı olmuştur: Bakınız: kitap/aeneas--26517 . Dolon: Troyalı haberci Eumedes’in oğlu olan Dolon’a, Troya Savaşı zamanında Hektor tarafından önemli bir görev verilir. Eğer başarılı olursa karşılığında Akhalı büyük savaşçı Akhilleus’un atları ve arabasını alacaktır. Odysseus: İthakeli Odyssues da Akha ordusuyla denize açılan ve Troya’da savaşmak üzere Anadolu topraklarına gelen kahramanlardan biridir. Leartes’in oğlu, Telemakhos’un babası ve aynı zamanda Penelope’nin de kocasıdır. Savaşın kazanılmasında büyük rol oynayan kahramanların başında gelir. Fakat savaştan sonra tanrılar tarafından lanetlenir ve evine uzun yıllar dönemez. Bu macerayı Homeros, kitap/odysseia--1955 destanında anlatır ve bu destan, “kahramanın sonsuz yolcuğunu”nun başlangıç noktalarından biridir aynı zamanda. Kendinden sonraki bütün bir dünya edebiyatındaki yolculuk hikâyelerini derinden etkilemiştir. Diomedes: Tydeus’la Deipyle’nin oğlu olan Diomedes, Argos Kralıdır. Troya Savaşı’ndaki başarısı dillere destan olan Diomedes başka birçok mitolojik öyküde daha karşımıza çıkar. Resos: Trak Kralı Resos, Trakya’dan ordusunu toplayarak denizin karşı tarafına, Troya saflarına desteğe gelen güçlü ve sevilen bir kraldır. Paris: Hektor’un kardeşi, Troya Kralı Priamos’la Hekabe’nin en küçük oğullarıdır. Abisi Hektor kadar büyük bir savaşçı olarak görülmeyen Paris de yine İlyada’daki önemli karakterler arasındadır. Athena: Zeus ve Metis’in kızı olan Tanrıça Athena, 12 Olimpos tanrısından biridir. Resos oyununda karşımıza çıkan tek tanrı/tanrıça olan Athena’nın rolü oldukça kritik. Zekâ ve strateji tanrıçası olarak da bilinen Athena’nın oyundaki hamlesi de tam olarak bu doğrultudadır. 4. Resos Tragedyası Hakkında: “Keşke bileği güçlü olduğun kadar basiretli biri olsan, Fakat birbirine benzeyen ölümlüler her şeyi bilmez doğası gereği, Bir başkası başka bir hüneri taşır. Sen savaşmada iyisin, bazıları se düşünmede! (Aineias’dan Hektor’a) Elbette Euripides’in Resos’u okunmadan önce yazar/Homeros’un kitap/ilyada--1953’sı okunmalıdır. Bu devasa kitaptan küçük bir anın genişletilmiş bir versiyonunu anlatır tragedyasında Euripides. Savaş devam ederken ve başladığı günden itibaren tam 10 yıl geçmişken, Trak Kralı Resos çıkagelir ve Hektor’la aralarında bir konuşma geçer. Hektor, onun çok geç desteğe geldiğinden yakınır ve Resos bahanelerini sıralar. Hektor tam olarak tatmin olmasa da, dost dosttur nihayetinde ve seve seve onu kabul eder. Ertesi gün savaşın seyrinin değişeceği düşünülür zira Resos’un güçlü ordusuyla savaş meydanına çıkması, Akha orduları için büyük bir moral kaybı olacaktır. Dolon, Hektor tarafından bir casus olarak Akha ordusuna gönderilir. Fakat oldukça uyanık bir adam olan Odysseus, Diomedes’le birlikte bu durumun farkına vararak saflarına bir casusun sızmasını engeller. O esnada sahnede beliren Tanrıça Athena, oldukça kilit bir rol oynayarak savaşın seyrini değiştirecek bir hamlede bulunur. Sadece insanlar değil, tanrıların da savaşıdır Troya ve önemli anlarda belirerek birçok hamlede bulunmuşlardır. Resos’ta anlatılan olay da yine ani bir şekilde gerçekleşir ve şok etkisi içererek unutulmazlar arasına girer. 5. Son Söz: “Bilge birinin bilge bir adamdan bir şey öğrenmesi gerekir.” –Koro Ben kitabı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi kapsamında yayımlanan baskısından okudum. yazar/sema-sandalci’nın tragedyayı Eski Yunanca aslından Türkçeleştirdiğini de dip not olarak düşeyim. Henüz Antik Yunan tragedyaları ile tanışmamış bir okursanız, başlangıç için Resos’u önermem. Euripides’ten kitap/medea--17130, kitap/bakkhalar--17134, kitap/yakaricilar--17132 gibi direkt Troya Savaşı’yla alakası bulunmayan tragedyalar tercih edilebilir. Ardından hemen yazar/sophokles ve yazar/aiskhylos’la tanışmak şartıyla tabii ki. Keyifli okumalar dilerim. (Bahri Doğukan Şahin)
Bir Casus Bir Komutan Bir Sukiast: Resos, Truva savaşında Troya şehrine yardıma gelen Trakya ülkesinin kralıdır. Savaşın gidişatını değiştirebilecek güce sahip bu kumandan Odysseus ve Diomedesin suikastine uğrar. Kaderdeki küçük bir etkinin kelebek etkisi misali birçok değişikliğe sebebiyet vermesi yönünü akla getiren bu trajedi çok daha uzun sayfalarca anlatılsaydı keşke. Bir oturuşta bitiyor maalesef. Mitoloji severlere tavsiye olunur. (Sddk OZAN)
Euripides'in yazdığı bu eser, Homeros'un İlyada destanında geçen kral Resos'un ölümünün gelişimini anlatıyor. Mitoloji meraklıların okumasını öneriyorum. (Elif Elbir)
Resos PDF indirme linki var mı?
Euripides - Resos kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Resos PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Euripides Kimdir?
Euripides (Yunanca: Ευριπίδης) (MÖ 480 - MÖ 406), Eshilos ve Sofokles'ten sonra Atina'nın yetiştirdiği üçüncü büyük trajedi şairidir. Düşünce adamı, Atina’lı oyun yazarlarının en büyüğü olan, insanları bekleyen gerçek ve zorlu sorunları ortaya koyarak insanları düşünmeye zorladı. Bernard Shaw gibi Euripides de insanları tedirgin etmiş ve kızdırmıştır. Kutsal değerlere saygısızlık ve kadın düşmanlığıyla suçlanmıştır. Ama yine de üstün şiirsellikle anlatılan düşünceleri dinlenmiştir. Vatanı olan Atina’yı terkedinceye kadar da bu taşlama ve lanetlemelerin ardı arkası kesilmemiştir. Fakat ölümünden sonra bütün tragedya yazarlarının en ünlüsü, en arananı olmuş ve o çağdan bu yana adı ölmez yazarlar arasında yer almıştır.
Euripides, M.Ö. 480 yılında Salamis’de doğdu. O tarihte Yunanlarla Pers İmparatorluğu arasında amansız savaşlar yaşanıyordu. Euripides’in anne ve babasına birçok kötü yakıştırma yapılmasına rağmen gerçekte, babası Apollon tapınağı ile ilgili bir görevin mirasçısı zengin bir soydan geliyordu. Kaynaklara göre annesi de soylu bir ailenin kızıydı. Evripides gençliğinde resim üzerine çalışmış ve sanatını sürdürme amacında olmasına rağmen yirmi beş yaşında, tragedya ve şiir yazmak için resmi bırakmıştır. İlk oyunu olan ”Pelias’ın Kızları”, MÖ 455 yılında sahneye konmuş ve Atina halkı o an gökyüzünden yeni bir yıldızın inmekte olduğunun farkına varmıştı. Bu yeni şairin tiyatronun tumturaklı ve ağdalı dilinden çok uzak yalın ve güçlü bir deyişi ve yeni fikirleri de beraberinde getirdiğini anlamıştı.
Euripides’in yenilikçi ve korkusuz bir yanı vardı. İlginç olayları anlatırken yeni teknik buluşlar kullanıyordu. En güçlü yönü de gerilim sahnelerindeki başarısı ve her sahnede üstün bir şiirsellik yaratmasıydı. MÖ 438'de Truva Savaşı'nda Akhilleus’un mızrağıyla yaralanan Telephus’un hikâyesini anlattığı oyunda geçen olaylar dizisi ve bunların sahneye uygulanışı Evripides’in gücünü ortaya koyar. Bu oyun, eski Yunan sahne geleneklerine indirdiği darbe nedeniyle de büyük önem taşır. Bir dilenci ilk defa sahici paçavralarla sahneye çıkmıştı. Bu o zamanki izleyici üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Oyunun sahneye konmasındaki gerçekçilik, Euripides’in en acımasız eleştirmeni ve Yunan tiyatrosunun en büyük komedi ustası Aristophanes’in saldırı nedenlerinin başında gelir.”Thesmosphoriazusae” adlı komedisinde Aristophanes, Yunan kadınlara, oyunlarında kadın kişilerini sevimsiz gösterdiğinden ötürü Euripides’den intikam almak üzere komplo hazırlatır.
Fakat Euripides’in kadınları, tutkularına kapılsalar da, hiçbir zaman sevimsiz değillerdir. Sadece idealleştirilmelerinin yanında yaşayan birer insan oldukları gerçeğini vurgularlar. Euripides ayrıca geçmişin ulu tanrılarının, nasıl yeri geldiğinde hiç de tanrısal olmayan hilelere başvurduklarını açık seçik sahnede ortaya koydu. Bu, çoğu kimsenin tanrılara hakaret olarak algıladığı bir bakış açısıydı.
Euripides bir demokrattı, fakat demagoglardan ,büyük bürokratlardan, halkına savaş ve felaket getiren kayıtsız ve kaygısız önderlerden nefret ederdi. ”Yakaranlar” ve ”Truvalı Kadınlar” adlı oyunlarında Sparta ile süregelen savaşın iç karartan izleri görülür. Bu ünlü tragedya yazarının hayatı üzerine söylenebilecek çok az şey olmasına rağmen, Salamis’deki topraklarında yaşadı ve şiirlerini denize bakan bir mağarada yazardı. Mümkün olduğu kadar topluma az karışan, ağırbaşlı ve somurtkan bir adamdı. İnsanlardan uzak seçtiği bu yalnız yaşam, onun tanrılardan nefret eden, toplumla ilişkilerini kesmiş, huysuz, hırçın ve kuşkucu bir kişi olarak tanınmasına yol açmıştır.
Euripides bir Atina vatandaşı olarak kendini toplum hayatından büsbütün ayrı tutmamıştır. Orduda görev almış, Magnesia konsüllüğü yapmış ve devlete parasal yardımlarda bulunmuştur. MÖ 408 yılında tanrılara saygısızlık ettiği gerekçesiyle komedi yazarlarının ve halkın saldırılarına maruz kalarak Atina’yı terk etmiş Makedonya kralı Archelaus’a sığınmıştır. Kral tarafından çok iyi karşılanmış ve ölmeden önceki bu on sekiz ayını huzur ve barış içinde yaşamıştır. Ölüm nedeni çelişkilidir , kimi söylentilere göre saraydaki kıskanç kişiler tarafından av köpeklerine parçalatılmıştır. ”Bacchae” adlı oyunu ölümden sonra sahnelenmiş ve ödül almıştır.
Euripides’in kendi izinden giden üç oyun yazarı oğlu ölümünden sonra babalarının oyunlarını sahnelemişlerdir. Euripides’in 80-90 tragedyası olduğu bilinmesine rağmen günümüze yalnız 18 tanesi erişebilmiştir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Euripides
Euripides Kitapları - Eserleri
- Medea
- Bakkhalar
- Yakarıcılar
- Resos
- Kyklops
- Andromakhe
- İphigenia Aulis’te
- İphigenia Tauris’te
- Herakles
- Troyalı Kadınlar
- Orestes
- Elektra
- Alkestis - Medeia - Elektra
- Alkestis
- Hippolütos
- Helena
- Hekabe
- İon
- Medea and Other Plays
- The Children of Herakles
- The Phoenician Women
Euripides Alıntıları - Sözleri
- eğer hak, haksızlığın önünde eğilirse, tanrılara inanan kalmazdı. (Elektra)
- git ve anlat onlara, kadınları öldürmek marifet değildir. (Hekabe)
- KORO Bir kadınla evlenmek: Şans oyunu! Çünkü bakıyorum, İnsanların yansına zar iyi geliyorsa, yarısına da kötü geliyor (Elektra)
- Yazıklar olsun bana. Nereye "benim yerim" diyorum ki. (Troyalı Kadınlar)
- Ama toprağa girdiğinde bir beden, Neye yarar onu kutsamak? -Parıltıyla gömülse de. Yattığı yer yine toprak. (Andromakhe)
- Hiçbir şey hayat kadar kıymetli değildir; senden rica edeceğim şey hayatımın yerini tutamaz. (Alkestis - Medeia - Elektra)
- Bazen susmak konuşmaktan iyidir, bazen de konuşmak sessizliğe tercih edilir. (Orestes)
- Benim ıstırabıma yeni ıstıraplar ekleme. Çünkü Zaten yeterinden fazla sıkıntı ve üzüntü içindeyim! (Alkestis)
- Derler ki tanrıların başa sardığı hiçbir kötülük, hiçbir bela ve hiçbir dert yokmuş insan doğasının katlanamayacağı. (Orestes)
- Akıllı davranıp kimseye güvenmeyeceksin, En faydalısı bu, bugüne bugün! (Helena)
- (..) Aşağılık kazançlar peşinde koşanlar felaketlerle cezalandırılır. (Kyklops)
- Hiçbir inanç, hiçbir umut kalmadı ki bizden geriye, Bir an için bile yaşama gücü versindi bize. (Hekabe)
- “İyiler daima azdır.” (Resos)
- Ah ne kadar uzağım Bana sundukları o güzel hayallerden. (Andromakhe)
- ODYSSEUS Ne diyorsun ? İnsan eti mi yiyorlar ? SİLENOS Buraya kimler ayak bastıysa hepsini kesip yediler. (Kyklops)
- Yaşamın rengi kısadır. Bunu da kederlerle değil, olabildiğince mutlu sürmek gerekir. (Yakarıcılar)
- Kurtuldunuz işte dertlerinizden, Refah içinde olacak geleceğiniz. (İon)
- Orada uzakta mutluydu, ama kendi evinde.. (Elektra)
- Kader insanı beklemediği yerlere sürükler. (İphigenia Tauris’te)
- Bilgelik açık konuşmadadır, imalarda değil! (Orestes)