Ruh Koleksiyoncusu - Tess Gerritsen Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ruh Koleksiyoncusu kimin eseri? Ruh Koleksiyoncusu kitabının yazarı kimdir? Ruh Koleksiyoncusu konusu ve anafikri nedir? Ruh Koleksiyoncusu kitabı ne anlatıyor? Ruh Koleksiyoncusu kitabının yazarı Tess Gerritsen kimdir? İşte Ruh Koleksiyoncusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Tess Gerritsen

Çevirmen: Boğaç Erkan

Orijinal Adı: The Keepsake

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050901900

Sayfa Sayısı: 300

Ruh Koleksiyoncusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Boston’da bir müzenin bodrumunda iki bin yaşında olduğu sanılan bir mumyanın keşfi kamuoyunda büyük ilgi uyandırır. Ancak bilgisayarlı tomografi taraması, mumyanın bacağında iki bin yıl öncesine ait olamayacak bir cisim ortaya çıkarır: Bir kurşun.

Dedektif Jane Rizzoli ile adli tıp uzmanı Maura Isles’ın yolları bir kez daha kesişiyor. Arkeoloji Katili’ni yakalayamazlarsa vahşi cinayetler son bulmayacak.

“Ruh Koleksiyoncusu ani virajlarla ustaca kurgulanmış muhteşem

bir gerilim romanı.”

The Globe and Mail

“Günümüz gerilim edebiyatının en yaratıcı yazarından çarpıcı

bir dehşet hikâyesi.”

The Providence Journal

“Sağlam kurgusu ve tam ayarındaki bilimsel ayrıntılarıyla

Ruh Koleksiyoncusu Gerritsen’in en iyi eserlerinden biri.”

Chicago Sun-Times

Ruh Koleksiyoncusu Alıntıları - Sözleri

  • Demek ki bazen, insana en büyük mutluluğu verebilecek kişi hiç dikkat etmediği biri oluyor, belli bir mesafede, sabırla bekleyen biri. Ruh Koleksiyoncusu, Tess Gerritsen
  • “Demek ki bazen, insana en büyük mutluluğu verebilecek kişi hiç dikkat etmediği biri oluyor, belli bir mesafede, sabırla bekleyen biri.”
  • Erkekler güzel kadınlara tapıyor, onların ihtiyaçlarını karşılıyor ve en önemlisi de onları dinliyorlardı. Bu arada biz geride kalanlar da elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edip harıl harıl çalışıyoruz. Ruh Koleksiyoncusu, Tess Gerritsen
  • Bu gece sana ihtiyacım var, diye düşündü, ama sana ulaşamıyorum. Zaten sana hiçbir zaman ulaşamıyorum, çünkü sen Tanrı'ya aitsin.
  • “Kendimi rahatlamış ve yorgun, ama bir parça da kayıp hissediyorum.”
  • Hayaller nasıl da çabucak kabuslara dönüşüyor.
  • Tarih benim için asla cansız bir şey olmadı. Hayatım boyunca, tarihi yaşayan bir şey olarak gördüm...
  • Erkekler güzel kadınlara tapıyor, onların ihtiyaçlarını karşılıyor ve en önemlisi de onları dinliyorlardı. Bu arada biz geride kalanlar da elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edip harıl harıl çalışıyoruz.
  • “Öyle uzun süredir gerçek ile hayal arasında gidip geliyordu ki, zaman zaman hayatıyla ilgili hangi detayların gerçek, hangilerinin hayal ürünü olduğunu karıştırmaya başlamıştı.”
  • Demek ki bazen, insana en büyük mutluluğu verebilecek kişi hiç dikkat etmediği biri oluyor, belli bir mesafede, sabırla bekleyen biri.
  • "Ama acaba onu gerçekten tanıyor muydun?" Nicholas bir süre Josephine'in sözlerini düşündü. "Aramızdan kimin William'ı ne kadar tanıdığını merak ediyorum. Kim, kimi ne kadar tanıyor? Sessiz ve sıradan biri gibi görünüyordu. Özellikle insanın dikkatini çekecek biri değildi." "Bodrumunda yirmi ceset gömülü olan psikopatları da tam olarak böyle tarif etmezler mi zaten? Öylesine sessiz ve sıradan biriydi ki." "Gerçekten de psikopatlar böyle tarif ediliyor. Ama bu tarif herhangi biri için de geçerli, sence de öyle değil mi?" Nicholas buruk bir tavırla başını salladı. "Ben de dahil olmak üzere."
  • Kalpler, sonuçlarını pek fazla değerlendirmeden seçimlerini yapar. Seçimini yaptıktan sonra da kendini bekleyen yalnız geceleri düşünmez.
  • "Ben kitap/mefisto-kulubu--268216'nün dünyayı korkutucu bir yer olarak algıladığını düşünüyorum." "Peki siz de aynı algıya sahip değil misiniz? Otopsi odasında duruyor ve cinayet kurbanlarının önünüze gelişine şahit oluyorsunuz. Bedenlerine işlenmiş kanıtları görüyorsunuz. Bunun insanlığa olan inancınızı sarsmadığını söyleyebilir misiniz?" "Gördüğüm şeyler bana sadece bazı insanların uygar topluma ait olmadığını anlatıyor." "İnsan olarak sınıflandırılmarı neredeyse imkânsız olan insanlar." "Ama onlar da insan. Onlara istediğiniz ismi verebilirsiniz. Yırtıcı, avcı, hatta iblis bile diyebilirsiniz bu insanlara. Ama onlara hangi ismi verirseniz verin, bizimle aynı DNA'ya sahipler." "O halde onları farklı kılan nedir? Öldürmelerine sebep olan ne?"

Ruh Koleksiyoncusu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ooohh . Ne hikayeydi ama. Bu da neydi böyle. Boston da bir müzenin bodrum katında bulunan 2bin yıllık bir mumya. Mumyanın bacağında bulunan bi kurşun akılları karıştırır. Karmaşık olaylarıyla ve akıllarda en ufak bir soru işareti bırakmayan harika bir roman daha bu da Tess okumanın ayrıcalıklarından biri. Elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap keyifli okumalar. (icequeen)

Arkeoloji, müzeler, mumyalar, kemikler, cinayet, ceset, polisiye hepsi bir arada. Bir kitapta arayacağım her şey vardı soluksuz okudum diyebilirim. Rizzoli ve Isles’in tükenmek bilmeyen ,insanı sanki olayı kendi yaşıyormuş gibi hissettiği maceralarından biri daha. Öldüremediği biri için ona benzeyen kadınları öldürüp cesetlerini deforme olmadan saklamaya çalışan bir arkeoloji katili. (Merrrr)

Kitabın Yazarı Tess Gerritsen Kimdir?

Cerrah, Günahkar, Diriliş, Siliniş, İkiz Bedenler, Hasat ve daha birçok polisiye-gerilim türündeki kitaplarıyla ülkemizde ve dünya çapında hatrı sayılır bir okuyucu ve hayran kitlesi edinmiş Çin asıllı Amerikalı yazar Tess Gerritsen, 12 Haziran 1953 yılında doğdu.

Küçük yaşlarda polisiye türündeki kitaplara ilgi duymaya başladı. Gerritsen’ın bu ilgisi zamanla kendi polisiye öykülerini yazma isteğine dönüştü. Lakin yazarın ailesi Tess’i yazarlıktan uzak tutmaya çalışıyordu, onlara göre yazarlık uzun vadede iyi gelir getirmiyordu ve Tess tıp okumalıydı. Öyle de oldu ve Tess Gerritsen tıp öğrenimi gördü. Stanford Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden mezun oldu ve daha sonra California Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gitti ve ardından Honolulu’da hekim olarak iş hayatına atıldı.

Ne var ki Tess Gerritsen, hekim kimliğine rağmen yazmaya olan tutkusunu yitirmedi ve romantik gerilim türünde çeşitli öyküler yazdı. Bu öykülerden biriyle bir ödül bile kazandı.

Bunun ardından Tess, ilk romanlarını yazmaya koyuldu. Başlangıçta romantik gerilim türünde eserler veren yazar, yazarlığını mesleğiyle birleştirmeye karar verdi ve tıbbi gerilim türünde kitaplar yazmaya başladı. Yazarın bu türdeki ilk romanı 1995 yılında yayımlanan Hasat adlı romanıydı ve roman kısa zamanda çok satanlar listelerine yerleşerek büyük bir başarı kazandı. İlk Tess Gerritsen eseri Hasat, gerçek bir olaydan esinlenmişti ve romanda Moskova’da gerçekleşen bir kayıp çocuk vakası ele alınıyordu. Roman, New York Times Çok Satanlar Listesi’nin bir parçası olmuştu.

Tess Gerritsen Hasat’ın ardından eleştirmenlerce de övgüyle bahsedilen Rizzoli & Isles Serisi’ni yazdı. Tıbbi gerilim türündeki bu serinin ilk romanı ülkemizde de çok sevilen Cerrah’tı. 2001 yılında yayımlanan Cerrah, Jane Rizzoli adında bir cinayet dedektifinin ve ortağı Thomas Moore’un kurbanlarına işkence ettikten sonra onları katleden bir seri katili yakalama uğraşlarını anlatmaktaydı. Kitabın zekice kurgusu, yazarın tıp bilgisinin getirdiği gerçekçi tıbbi tasvirler, insan psikolojisinin başarılı aktarımı, yazarın son derece akıcı ve heyecan uyandırıcı kalemiyle birleşmesiyle kitabı alanında üst seviyeye taşıyordu.

Cerrah’ın devamı niteliğindeki Çırak romanında Rizzoli’nin ortağı Thomas Moore’un yerini tıp alanında uzman olan Dr. Maura Isle aldı. Kadın baş karakterler Rizzoli ve Isles, güçlü ve etkileyici kişilikleriyle yazarın çift kariyerini de sembolize etmektedir. Dedektif Rizzoli, yazarın polisiyeye olan tutkusunun bir sembolüyken Dr. Isles ise yazarın tıbbi kimliğinin bir imgesidir. Seri, Tess Gerritsen eserleri arasında televizyon dizisine uyarlanan tek eserdir.

Özellikle ülkemizde giderek artan bir hayran kitlesine sahip olan Tess Gerritsen, Stephen King’in memleketi Maine’de yaşamaktadır ve heyecan yaratan eserlerini yazmaya devam etmektedir.

Tess Gerritsen Kitapları - Eserleri

  • Gece Nöbeti
  • Çırak (Midi Boy)
  • Cerrah
  • Günahkâr
  • İkiz Bedenler
  • Siliniş

  • Mefisto Kulübü
  • Ruh Koleksiyoncusu
  • Hasat
  • Asla Arkana Bakma
  • Bıçak Sırtı
  • Kemik Bahçesi
  • Yörünge

  • Masumiyetin İçin Savaş
  • Kan Gölü
  • Ruhundaki Zehirle Yüzleş
  • Buz Gibi Soğuk
  • Gölgesizlerin Tutkulu Dansı
  • Aşk Ölümden Uyanıştır
  • Sessiz Kız

  • Proje: Ölümcül Virüs
  • Sona Kalan
  • Gece Yarısından Sonra
  • Karanlığın Ayak İzleri
  • Diriliş
  • Ateşin Şarkısı
  • Ucubeler

  • Bir Sırrım Var
  • Karanlığı Beklerken - Kupa Kızı
  • İsimsiz Ceset
  • Gece Gelen

Tess Gerritsen Alıntıları - Sözleri

  • Bir insanın bilincini kaybetmesi için şahdamarına yirmi saniye baskı yapmak yeterlidir. (Gece Yarısından Sonra)
  • Hayatlarına etten- kemikten gerçek bir erkek girene kadar film yıldızlarının hayaliyle yetinecek olan kadınlar. Tabi gelen olursa. (Gece Nöbeti)
  • Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor. (Buz Gibi Soğuk)
  • Kazanılan her şeyin karşılığında birkaç şey kaybediliyor. (Gece Yarısından Sonra)
  • İlişkimizin zamana yenik düşmesine izin vermeyecek ve beni mutlu edecek adamın o adam olduğuna inandırdığı diğer geceleri düşündüm. (Gece Gelen)
  • "Sanırım bazı insanların payına düşen tek şey yalnızlık." (Aşk Ölümden Uyanıştır)

  • + Konuşmayalım o zaman. Yani acıtıyorsa. - Belki konuşmamak acıtıyordur. (İkiz Bedenler)
  • Başka seçeneği yoktu. Kredi kartını kullanmak zorundaydı. (Gece Yarısından Sonra)
  • Sessizlik bazen, sevgimizi ispat etmemizin tek gerçek yoluydu. (Gece Gelen)
  • Mucize beklemiyorsun değil mi? (Hasat)
  • "Bir kadının ne yapması gerektiğini bildiğini sanan bütün erkeklere duyduğu kızgınlığı kafasından atamıyordu. " (Diriliş)
  • Şimdi tek isteği eve varmaktı. (Hasat)
  • İnsan ailesini kaybettiğinde her şeyini kaybediyor. (Sona Kalan)

  • “Saçını beğendim,” dedi Jordan. “Teşekkür ederim,” diye cevapladı kadın. “Gerçi biraz gösterişli, öyle değil mi? Gereğinden fazla dikkat çekiyor.” “Amaç o zaten.” “Ah, anlıyorum. Guy Delancey.” Kadın başını kaldırdı. “Bazı erkeklerin davranışları kolayca tahmin edilebiliyor.” “Bu hiç adil değil. Zavallı aptal yaratıkların üzerinde büyük avantajınız var.” “Tanrı vergisi yeteneklerimden neden yararlanmayayım ki?” (Gölgesizlerin Tutkulu Dansı)
  • Nereye gittiğimiz, neler bildiğimize bağlıdır; neler bildiğimiz de nereye gittiğimize. (Cerrah)
  • Artık asla mutlu olamayacaksın. (Siliniş)
  • "Günlerimiz sayılı, dedi içinden. Bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az." (Aşk Ölümden Uyanıştır)
  • "Cesetlerden çok daha korkutucu şeyler vardır dünyada." (Günahkâr)
  • Ölüm, beklenmedik bir olay değildi. (Siliniş)
  • Her şeyi böylesi iğrençleştiren de buydu zaten. Dindarlık kisvesine bürünmüş kötülük. (Bir Sırrım Var)