Ruhtaki Bilim - Richard Dawkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ruhtaki Bilim kimin eseri? Ruhtaki Bilim kitabının yazarı kimdir? Ruhtaki Bilim konusu ve anafikri nedir? Ruhtaki Bilim kitabı ne anlatıyor? Ruhtaki Bilim PDF indirme linki var mı? Ruhtaki Bilim kitabının yazarı Richard Dawkins kimdir? İşte Ruhtaki Bilim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Richard Dawkins

Çevirmen: Melisa Miller

Yayın Evi: Kuzey Yayınları

İSBN: 9786059909549

Sayfa Sayısı: 368

Ruhtaki Bilim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Richard Dawkins’in entelektüel dünya üzerine düşünceleriyle sağladığı aydınlık, biyolojinin çok ötesine uzanıyor. Kurgudan felsefeye ve moleküler biyolojiye, maddenin ve anlamın tek bir birleşik görüşle birbirine nasıl uyduğunu bu kadar açık bir şekilde görmek ne kadar büyük bir zevk!”

-DANIEL C. DENNETT-

“Thor’a ve Zeus’a teşekkürler olsun ki çağımızın büyük kelime ustasını büyük bir rasyonalist yapmışlar. Ve bu büyük rasyonalisti büyük bir kelime ustası yaptıkları için de teşekkürler tabii.”

-MATT RIDLEY-

Onlarca yıl boyunca Richard Dawkins dünyanın en parlak bilimsel iletişimcisi oldu, doğanın harikalarını sürekli olarak aydınlatıyor ve hatalı mantığa saldırıyordu. İçeriği otuz yıla yayılmış olsa da, bu kitap daha zamanlı veya daha kaçınılmaz olamazdı. Seçilmiş yetkililer son yarım yüzyılda kabul edilemez olarak görülen veya en azından yeraltında kalan peşin hükümlerin baraj kapaklarını artık açtılar. Tutkulu bir şekilde yazdığı giriş kısmında, mantığın merkezde yer almasını ve yabancı düşmanlığının, kadın düşmanlığının ve diğer kör önyargıların oy sandığından uzak tutulmasını istiyor bizden. Ve günümüzde her birine dipnotlar eklediği makalelerinde, aralarında deneysel kanıtların öneminin, kötü bilimin zararlarının, okullardaki dinin ve iklim değişimi retçilerinin de olduğu birtakım konuları araştırıyor.

Gittikçe daha çok mantıksızlaşan ve gerçeklere düşman olan bir dünyada Ruhtaki Bilim vazgeçilemez bir yazarın yazılarının esaslı bir koleksiyonu.

Ruhtaki Bilim Alıntıları - Sözleri

  • Bu kelimeyi kibirli olan anlamında değil, bir bilimin insanının kullandığı anlamda kullanıyorum. Kültürel iletim, genetik iletime şu açıdan benzeşir: kültür gen gibi temelde tutucu olmasına karşın bir evrim biçimine yol açabilir. Ortaçağ Ingiliz şairi Geoffrey Chaucer, çağdaş bir İngiliz İle sohbet edemezdi; üstelik birbirlerine her biri kendinden bir önceki ve bir sonraki nesille bir babanın bir oğulla konuştuğu biçimde konuşabilen, aralıksız yirmi İngiliz nes liyle zincirlenmiş olmalarına karşın. Dil, genetik olmayan araçlarla ve genetik evrimden yüzlerce binlerce kat büyük bir hızla "evrimleşiyor" gibi görünür. Kültürel iletim yalnızca insana özgü değildir. Benim bildiğim en iyi insan dışı örnek, Yeni Zelanda adalarında yaşayan semer sırtlı olarak adlandırılan bir kuşun şarkısında, yakın zaman önce P.F. Jenkins tarafından tanımlandı. Jenkins'in çalıştığı adada, yaklaşık dokuz farklı şarkıdan oluşan bir repertuar vardı. Herhangi bir erkek kuş bu şarkıların yalnızca bir ya da birkaçını söylüyordu.
  • Bilimin şiirsel muhteşemliğini kendim yazmayı denedim, fakat bir başka yazarın kitabını izninizle size sunabilir miyim? Bu kitap, arkasından yas tuttuğumuz Carl Sagan'a ait Şeytanla Kafayı Bozmuş Dünya kitabıdır. Dikkatinizi özellikle kitabın alt başlığına çekmek istiyorum: Karanlıkta bir mum olan bilim.
  • Tanrıyı oynamak mı? Yüzyıllardır Tanrıyı oynamaktayız zaten!
  • Önemli olan gerçeklerin ne olduğu değil,onları nasıl keşfettiğiniz ve haklarında ne düşündüğünüzdü: o zamanki eğitim gerçek anlamıyla günümüzdeki çılgın ölçme değerlendirme sınav kültüründen çok farklıydı.
  • Ölümcül anemiye sebep olan büyüyü kaldırması için büyücü hekime gidebilir veya B12 vitamini alabilirsiniz. Çocuğunuzu çocuk felcinden korumak için dua edebilir veya onu aşılatabilirsiniz. Eğer Doğmamış çocuğunuzun cinsiyetiyle ilgileniyorsanız üfürükçülere, falcılara gidebilirsiniz... fakat ortalamada sadece her iki tahminin birisinde doğru çıkacaklardır. Eğer emin olmak istiyorsanız... Amniyosenteziyi veya sonogramı deneyin. Bilimi deneyin.
  • Eğer Shakespeare hiç yaşamamış olsaydı, başka hiç kimse Macbeth eserini yazmayacaktı. Ama eğer Darwin hiç yaşamamış olsaydı, başka birisi doğal seçilimi keşfetmiş olacaktı.
  • Beğenin veya beğenmeyin, tarımdan vazgeçemez hale geldik ve tarım doğa dışıdır. Biz doğallığı on bin yıl önce bıraktık.
  • Toplamda tek yöne giden bir çizgi olarak kayan ahlaki Zeitgeist'ı oluşturmak üzere bir araya toplanan Moore Yasası'ndakine eşdeğer trendler nelerdir? - hukuk mahkemelerindeki yasal kararlar - parlementolardaki ve meclislerdeki konuşmalar ve oylamalar - ahlak ve hukuk felsefecilerinin dersleri, yazıları, kitapları - haber makaleleri ve gazete köşe yazıları - yemek toplantılarındaki, kafelerdeki, radyo ve televizyonlardaki günlük konuşmalar.
  • Önemli olan gerçeklerin ne olduğu değil, onları nasıl keşfettiğiniz ve haklarında ne düşündüğünüzdü.
  • Fakat bunu kabul etmek rahatsız edici olsa da, Hitler’in görüşleri bu 19.yyın ilk yarısı için sıra dışı değildi. 1902’de yazılmış ve Darwinci ütopya olduğu iddia edilen ‘Yeni Cumhuriyet’ten bir bölüm aktarıyorum: Peki Yeni Cumhuriyet aşağı ırklara nasıl muamele edecek? Siyahlarla ne yapacak? … sarı ırktakilerle? … Yahudilerle? … verimliliğin yeni kriterlerini karşılamayan bu siyah, esmer, kirli beyaz ve sarı insan yığınlarıyla? Dünya dünyadır, bağış kurumu değildir ve gitmek zorunda olacaklarını düşünüyorum … Ve Yeni Cumhuriyetin bu insanlarının ahlaki sistemi, (dünya düzenine hakim olacak bu ahlaki sistem) ilk olarak insanlığın güzel, iyi ve verimli taraflarının tekrar canlandırılması için şekillendirilecektir. Güzel ve güçlü vücutlar, aydınlık ve güçlü zihinler … Ve doğanın dünyayı şekillendirmek için şu ana kadar takip ettiği yöntem, zayıflığın zayıflığı üretmesini de önlemektir … ölümle … Yeni Cumhuriyetin insanları … cinayet işlemeyi değerli kılacak bir ideale sahip olacaklardır. Bunun yazarı Adolf Hitler değil, kendisini bir sosyalist olarak düşünen H. G. Wells’di. (İnsan Hayatı ve Düşüncesi Üzerindeki Mekanik ve Bilimsel İlerlemenin Yol Açacağı Şeyler Hakkındaki beklentiler isimli 1902’de yazdığı kitaptan alındı.)
  • Kendimizi beğenmiş bir şekilde sürekli geçmişi eleştirmek yerine kendi kabul edilmiş geleneklerimize bakmalıyız.
  • Yeşu "Şehirde bulunan her şeyi,erkekleri ve kadınları,gençleri ve yaşlıları,öküzleri,koyunları ve eşekleri kılıçtan geçirdiğinde " Eriha şehrinin sakinlerinin böylesi korkunç bir kaderi hak etmek için ne yapmış olabileceklerini merak edebilirsiniz. Cevap utanç verici bir açıklıktadır: Yanlış kabileye mensupturlar.
  • Nasıl oldu da hemen hemen hiçbir büyük din, bilimi mercek altına aldığında şu sonucu çıkaramadı: “ Bu bizim düşündüğümüzden daha iyi! Kainat peygamberimizin söylediğinden çok daha büyük, görkemli, incelikli ve zarif.” Bunun yerine şöyle dediler, “ Hayır, hayır, hayır! Benim Tanrım küçük bir tanrıdır ve onun böyle kalmasını isterim.”
  • Eğer şu ana kadar herhangi bir insanın aklına gelmiş en iyi fikir için ödül verecek olsaydım, onu Darwin’e verirdim; Newton’u ve Einstein’ı ve diğer herkesi de geçecek şekilde.

Ruhtaki Bilim İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Derleme Eser: Dawkins'in çeşitli zamanlarda çeşitli yerlerde yazdığı makalelerin veya yaptığı konuşmaların derlemesi. O bakımdan hayal kırıklığı oldu. İsmine bakınca ruh kavramını incelediği bir kitap bekliyor insan. Ancak sadece birkaç sayfalık bir yazıda bu konuyu inceliyor. Kalanı yine evrim ağırlıkta olmak üzere farklı konularla ilgili. Kitabın kapağına derleme yazılardan oluşan bir eser olduğunu belirtselerdi en azında bu beklentiye girmezdik. Ayrıca çevirisini pek beğendim diyemem. Her ne kadar çevirmen ve editörün dipnot kısımlarında verdiği emekler ortada olsada, Dawkins'in tarzı olan basit, anlaşılır, kolay okunan kitap özelliği yok bu kitapta. RUHTAKİ BİLİM (Kendime Notlar) Bilimin değerleri derken iki farklı şeyi kastediyor. Birincisi zayıf anlamda, bilim adamının bilimle uğraştığı için kendisinde bulunması gerektiği düşünülen değerler. Mesela rakamlarla veya diğer verilerle oynayıp yanlış olduğunu bildiği bir teoriyi desteklemesi. Bunlar bir bilim adamı için bir avukata göre çok daha zordur. Güçlü anlamda ise, bilimin değerleri, bilimsel keşiflere dayanarak değerler üretmek. Dawkins buna karşı çıkıyor. Mesela öjenazi düşüncesi. Bilimsel olarak tutarlı ancak zamanımızın ortak ahlakına göre uygun değil. Evrimin sonuçları son derece hayranlık uyandırıcı olsa da, ona ulaşırken izlediği yol son derece gaddarca. Bilim objektif bir gerçek olduğu inancına dayanır. Bazıları bilim dediğimiz şeyin henüz aksi ispatlanmamış teoriler olduğunu iddia etmektedir. Belki haklılık payları da vardır. Newton teorileri, Einstein teorileri tarafından genişletildi. Gelecekte Einstein teorilerinin de değişime uğramayacağı garanti değil. Ancak bu onları kabile üfürükçülüğü seviyesine düşürmez. Günlük hayatımızda yine onlara dayanarak hareket ederiz. Uçan halılara güvenmek yerine fizik kurallarına göre inşa edilen uçaklara bineriz. Bireyler neden türlerinin değil veya parçası oldukları ekosistemin değil de kendi genlerinin hayatta kalması için mücadele etsinler? Evrimsel olarak tutarlı stratejiler değiller. Değerlerimiz, başlangıçta genlerimizi aktarmaya yardımcı olan durumları iyi ve zevkli, aksi durumları kötü ve acı verici olarak görmesi sonucu oluştur. Bunlara birincil değerlerimiz diyebiliriz. Yükseklik korkusu gibi. Gelişen beyinlerimiz bizi genlerimizin çıkarlarına ters şeyleri bile değer olarak benimseyebilecek yeteneğe kavuşturdu. Atalarımız büyük ihtimalle gruplar hainde Afrika savanalarında yaşadılar. Değerleri de yaşadıkları coğrafyaya ve kabile sistemine göre oluştur. Şekere düşkünlük, yabancı düşmanlığı gibi vb. Dindar çevreler, gelişen beyinlerimiz, genetik çıkarlarımız dışında değerler yaratacaksa bu değerler konusunda nasıl uzlaşacağız, bir dine ihtiyacımız yok mu? Diye sorarlar. Bir grup insan, protein kaynaklarının yetersizliği sorununa, trafik kazalarında ölen insanları da yemek şeklinde bir çözüm önerirlerse, onlara neye dayanarak karşı çıkacağız? Değerlerimizi açıkça bir modern kaynaktan almaktayız. Buna zamanın ortak liberal ruhu diyebiliriz. Canlı organizmalar, kendilerine genlerini aktaran atalarının ortamlarında hayatta kalmak üzere inşa edilmişlerdir. Klasik Darvincilikle, Yeni Darvinciliğin farkı, analog genetiğin (kaynaşma) yerini dijital genetiğin almasıdır. Doğal seçilim başka tasarım biçimlerini doğurabilir. Doğal seçilim beyinleri, beyinler bilgisayarları üretir. Bilgisayarlar da bir şeyleri tasarlayabilir. Bu nedenle kademeli evrimle oluşmuş bir akıllı tasarımcı düşüncesi ile birdenbire yoktan var olan bir akıllı tasarımcı düşüncesi arasında bir fark vardır. Yoktan var olan bir akıllı tasarımcı kendi varlığını açıklayamaz. Olasılıktan kanıt görüşü, Boeing 747 örneği ile yaygın olarak kullanılır. Aslında bu görüş akıllı tasarımın aleyhinedir. Bir fırtınanın hurdalıktaki parçaları bir uçak oluşturacak şekilde bir araya getirmesi çok düşük ihtimaldir, doğru. Ancak zaten evrim böyle bir şey değildir. Ayrıca karşıt olarak sunulan bunu bir akıllı tasarımcı yapmış olmalı düşüncesi de açıklayıcı değildir. Çünkü uçağın böyle bir tesadüfle oluşması çok düşük ihtimal ise, evreni tasarlayan tanrının kendisinin birdenbire oluşması daha da küçük bir ihtimal değil midir? 1.Göz indirgenemez karmaşıklıktadır. 2.Bu yüzden evrim sonucu oluşmuş olamaz. 3.Bu yüzden tasarlanmış olmalıdır. Birincisi şu ana kadar 1.maddeyi destekleyen hiçbir kanıt bulunamamıştır. Göz de dâhil iddia edilen şeyler kademeli evrim sonucu gerçekleşebilir. Ayrıca 1 ve 2 doğru olmuş olsaydı bile, 3 de iddia edilen akıllı tasarımcının bir evrim sonucu oluşması gerekir. Neden çok büyük hayvan grupları fosil kayıtlarında bir anda ortaya çıktı? (kambriyen patlaması) Çünkü sert iskeletleri olmayan hayvanların fosilleşmesi oldukça zordur. Doğal seçilim, çocuk beyinlerini, ebeveynleri ne derse ona inanma eğilimine sahip olarak inşa eder. Dini davranışlarda bu çocuk itaatinin yan ürünü olabilir. Varsayalım ki İsa öldüğünde, bu haber Dünya’dan evrene mümkün olan en hızlı şekilde yol almaya başladı. Bugün en yakın galaksiye bile hala ulaşamamış olurdu. Darvincilik (yani rastgele çeşitlenen eşleyicilerin, fenotipsel etkilerinin neticesi olarak, rastgele olamayan seçilimleri) evrime uyumlanmalı karmaşıklık yönünde kılavuzluk yapacak yegane itici güçtür. Bir türün bütün üyelerinin genlerinin yüzde 99’u ortaktır. Öyleyse neden seçilim tür genelinde özgeciliği desteklemesin? Çünkü bu kararlı bir strateji değildir. Tür değil de daha küçük bir gruba özgeci olan tek bir mutantın soyu zamanla baskın olur. Karıncalar haplodiploidtir. Bu nedenle bir karınca kız kardeşine, çocuklarına olduğundan daha yakın akrabadır. Amaç kendi genlerimizi yaymaksa, neden ensest ilişki yaygınlaşmıyor? Tek eşli bir sistem düşünelim. Dişi birey kendi erkek kardeşiyle çiftleşirse doğacak çocuk ¾ kendi genlerini taşır. Ancak başka bir erkekle çiftleşirse ½ kendi genlerini taşır. Bu durumda erkek kardeşi de başka bir dişiyle çiftleşeceği için ¼ kendi genlerini taşıyan bir de yeğeni olmuş olur. Toplamda bu strateji de ¾ eder. Ayrıca bir değil iki çocuk hayatta olmuş olur. Ayrıca diğer çocuğa kendisinin bakması da gerekmez. (Hakan)

Dawkins'in çeşitli akademilerde yaptığı konuşmalar, radyo ve televizyonlara verdiği röportajla , dergilerde yayımlanmış makaleleri ve oluşturduğu parodilerin seçkisi niteliğinde bir kitaptı. Yazar, evrimsel biyolog olarak "Yaratılışçılık Karşıtı" tezlerini sunar. Bilimin mutlak yetkinliğini ve tartışmasız otoritesini savunur. Kitap sekiz bölümden oluşur. Bölümler, evrim teorisine dair açıklamalar ve bilimsel keşif ruhunun önemi hakkındaki fikirleri içerir. Kitabın ilk bölümü inanılmaz bir çelişkinin itirafıyla başlar. Bkz. 11. sayfa. "Önemli olan gerçeklerin ne olduğu değil; onları nasıl keşfettiğiniz ve haklarında ne düşündüğünüzdür. "Bilimin temel hedefinin "hakikati ortaya çıkarma" iddiasıyla çelişir bu fikir. Hemen her kitabında temel meselenin bilimsel hakikatler olduğunu ifade eden birinden "gerçeği değil, gerçek hakkındaki fikrimizin önemli olduğunu" sözlerini duymak ciddi bir hayal kırıklığı yaratması gerekir bilim tutkunu insanlarda. Dawkins, Yaratılışçılığı benimseyenleri en hafif tabirle düşman kampta olanlar şeklinde isimlendirir. Kendi tabiri olan düşman kampla aynı ayak oyunlarını çevirir Dawkins: Olumsuz genellemelerle bir fikri ıskartaya çıkarmaya çalışmak. Eleştirdiğim husular olmakla birlikte Dawkins okumaktan zevk aldığım bilim insanlarından biridir. Keskin zekası, alaycı üslubu ve alanına duyduğu derin tutkuyu her zaman takdir ettim. Bilimsel meselelerle ve polemiklerle ilgilenen kişiler için gerçekten doyurucu bir eser. (Pınar Mi)

Dawkins’in “merak tutkusu” kitabındaki gibi otobiyografik öğelerin‘de olduğu; Bilim, din, inanç, ilahiyat, Akıl - mantık, zaman, Politika, Evrim,... gibi çeşitli konular hakkında yazıları ve konuşmalarının bulunduğu bir derleme kitap. Şüphesiz başlangıç için öncelikli kitaplar olsa da Evrim ve bilim okumalarına yeni başlayanlara veya bu konularla ilgili bir şeyler katabileceğini düşünüyorum. (Aykut Karabay)

Ruhtaki Bilim PDF indirme linki var mı?

Richard Dawkins - Ruhtaki Bilim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ruhtaki Bilim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Richard Dawkins Kimdir?

Clinton Richard Dawkins (d. 26 Mart 1941), Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır.

Dawkins ateist ve hümanisttir, British Humanist Association Başkan Yardımcılığını yürütmektedir. Evrenin oluşumuna dair yaradılışçı inanışlara karşı çıkışıyla bilinir. Çok sayıda popüler bilim kitabı yazmış, televizyon ve radyo programları yapmıştır. Kitapları 31 dile çevrilmiş ve milyonlarca satmıştır.

Dawkins 1976 yılında yayınlanan Gen Bencildir adlı eseriyle gündeme gelmiştir. Eserde genlere dayanan evrim merkeze alınmış ve mem adında bir terim ortaya atılmıştır. 1982 yılında kaleme aldığı The Extended Phenotype adlı eserde evrimsel biyolojiye katkıda bulunarak genlerdeki fenotip etkisine bağlı değişmelerin sadece organizmanın gövdesiyle sınırlı kalmadığını, diğer organizmayı ve çevreyi değiştirdiğini belirtmiştir.

Richard Dawkins Kitapları - Eserleri

  • Tanrı Yanılgısı
  • Gen Bencildir
  • Kör Saatçi
  • Yeryüzündeki En Büyük Gösteri
  • Gerçeğin Büyüsü
  • Tanrıyı Aşmak: Bir Başlangıç Kılavuzu
  • Bir Şeytanın Papazı
  • Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak
  • Ataların Hikayesi
  • Gökkuşağını Çözmek
  • Cennetten Akan Irmak
  • Ruhtaki Bilim
  • Dört Atlı
  • Merak Tutkusu
  • Genişlemiş Fenotip
  • Resimli Bilim Ansiklopedisi
  • The Oxford Book Of Modern Science Writing
  • The Selfish Gene

Richard Dawkins Alıntıları - Sözleri

  • Tıpkı bir nehir gibi doğal seçilim de, aktığı yolu daha az direnç taşıyan mevcut hat üzerinden kör bir biçimde iyileştirir. Ortaya çıkan hayvan ne düşünülecek en mükemmel tasarımdır ne de güç bela hayatını sürdürecek kadar iyidir. Bu hayvan, en iyi ihtimalle, her biri o zaman diliminde var olan daha iyi alternatifleri temsil eden değişimlerin tarihsel seyrinin ürünüdür. (Genişlemiş Fenotip)
  • Kötü şeyler, tıpkı iyi şeyler gibi şans eseri olmaları gerektiğinden daha sık gerçekleşmiyorlar. Evrenin bir zihni yok, duyguları ve kişiliği yok, dolayısıyla size zarar vermek ya da sizi memnun etmek için bir şeyler yapmaz. Kötü şeyler olur, çünkü şeyler olur. Sizin bakış açınıza göre iyi ya da kötü olmaları, onların olma ihtimallerini etkilemez. (Gerçeğin Büyüsü)
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez (Cennetten Akan Irmak)
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez, iyi genlerle doğan bireylerin başarılı atalar olacak şekilde büyümeleri olasılığı yüksektir (Cennetten Akan Irmak)
  • Bir gün provalar sırasında Sir Adrian kemanlara döner ve daha yüksek sesle çalmalarını söyler. "Fakat Sir Adrian "der başkemancı, "çubuğunuzla daha az sesle çalışmamızı işaret ediyorsunuz. " "buradaki fikir "diye sertçe çıkışır şef," ben daha az gösterirken siz daha yüksek sesle çalmalısınız! " (Genişlemiş Fenotip)
  • Var olduğumuz gerçeği, neredeyse katlanılamayacak kadar şaşırtıcı. (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)
  • Yavru bal kılavuzu kuşunun sivri ve kancalı bir gagası bulunur. Yumurtadan çıkar çıkmaz ve henüz gözleri görmezken, tüysüz ve pek çok konuda çaresizken, sütkardeşlerini tırpanlayarak ve keserek öldürür, çünkü ölü kardeşler yiyecek için rekabet edemez! (Gen Bencildir)
  • Başlıkta kullandığım ırmak, bir DNA ırmağıdır ve uzam içinde değil, zaman içinde akar. Kemik ve dokulardan değil, bilgiden oluşan bir ırmaktır: katı bedenlerden değil, beden inşa etmeye ait soyut talimatlardan oluşan bir ırmaktır. Bilgi bedenlerden geçer ve onları etkiler, ama yol boyunca onlardan etkilenmez. (Cennetten Akan Irmak)
  • Bir açıdan kendimle profesyonel avukatlar arasına bir mesafe koymak istiyorum. Bir müşteri adına veya bir davayi savunması amacıyla bir avukata veya politikacıya tutkusunu ve inandırma gücünü sergilemesi için para ödenir ama savunduğu şeye kendi içinde inanmıyor olabilir. Ancak ben inanmadığım şeyi asla savunmadım, savunmam da. Her zaman doğru olmayabilirim, ama neyin doğru olduğuna tutkuyla dikkat ederim ve doğru olduğuna inanmadığım bir şeyi asla söylemem. (Kör Saatçi)
  • Lemurlar, Afrika'da maymunlar evrildiği sırada ıssız Madagaskar'da mahsur kalan erken primatların torunudur. Madagaskar evrim konusunda doğal deney laboratuvar görevi görecek kadar büyük bir adadır. (Ataların Hikayesi)
  • Neden büyükler, çocukların saflıklarından faydalanır ki? Noel Baba'ya inanan bir çocuğu küçük bir sorgulama oyununa teşvik etmek gerçekten bariz bir şekilde yanlış mı? Dünyadaki tüm çocuklara hediye dağıtacaksa Noel Baba'nın kaç bacaya tırmanması gerekir? Noel sabahına kadar bütün işleri bitirebilmesi için ren geyiklerinin ne kadar hızlı uçması gerekir? Ona doğrudan Noel Baba'nın var olmadığı gerçeğini söylemeyin. Onu külyutmaz, şüpheci sorgulama alışkanlığı edinmesi için sadece biraz cesaretlendirin. (Merak Tutkusu)
  • Dinler toplumlarımızda dudak uçuklatıcı ayrıcalıklara sahipler, öyle ki bu ayrıcalıklar bırakın tek tek kişilere, diğer herhangi başka bir özel menfaat grubuna dahi tanınmıyor. (Merak Tutkusu)
  • ''Sizin Tanrınız buysa, pek de etkileyici değilmiş. Çok fazla ruhsal sorunu var, kendini çok güvensiz hissediyor. Yedi gün boyunca kendisine tapınmanızı istiyor. Tutup hatalı insanlar yaratıyor, sonra da kendi hatası için onları suçluyor. Kendisi, yüce varlık kavramı için oldukça kötü bir örnek.'' (Gerçeğin Büyüsü)
  • Hayvanlar yaşamlarını yiyerek, yenmekten kaçınarak ve üreyerek sağlarlar. (Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak)
  • …söylenen her şeyi itibar edilmeli diye algılamayın çünkü herkesin ön yargıları ve geçmişten gelen eğilimleri bulunur. (Dört Atlı)
  • ""... Dişi karıncalar kraliçe olmak üzere beslenirse kanat geliştirebilirler fakat işçi olmak üzere beslenirlerse bu kapasitelerini kullanmazlar. Daha ilginci, pek çok türdeki kraliçe bireyler, kanatlarını yalnızca bir kere, çiftleşme uçuşunda kullanırlar ve sonra yer altında geçecek yaşamlarına hazırlanmak üzere bu kanatları kökünden kırarak ya da ısırıp kopararak keskin bir değişim yaşarlar. Açıkça görülüyor ki kanatlar yararlı olduğu kadar masraflı da olmaktadır."" (Genişlemiş Fenotip)
  • İnsan enayiliğinin belli bir sınırı yoktur. Uysal ve her şeye inanan inekleriz, bizi sağarak semiren sahte doktorların ve şarlatanların istekli kurbanlarıyız. (Bir Şeytanın Papazı)
  • Ölümcül anemiye sebep olan büyüyü kaldırması için büyücü hekime gidebilir veya B12 vitamini alabilirsiniz. Çocuğunuzu çocuk felcinden korumak için dua edebilir veya onu aşılatabilirsiniz. Eğer Doğmamış çocuğunuzun cinsiyetiyle ilgileniyorsanız üfürükçülere, falcılara gidebilirsiniz... fakat ortalamada sadece her iki tahminin birisinde doğru çıkacaklardır. Eğer emin olmak istiyorsanız... Amniyosenteziyi veya sonogramı deneyin. Bilimi deneyin. (Ruhtaki Bilim)
  • Nasıl oldu da hemen hemen hiçbir büyük din, bilimi mercek altına aldığında şu sonucu çıkaramadı: “ Bu bizim düşündüğümüzden daha iyi! Kainat peygamberimizin söylediğinden çok daha büyük, görkemli, incelikli ve zarif.” Bunun yerine şöyle dediler, “ Hayır, hayır, hayır! Benim Tanrım küçük bir tanrıdır ve onun böyle kalmasını isterim.” (Ruhtaki Bilim)
  • Aynı derecede gülünç bir başka örnek de Müslüman yaradılış savunucusu Harun Yahya'nın savurganca hazırlanmış, gösterişli resimlerle süslenmiş, devasa ama budalalık derecesinde cahillikler içeren kitabı Yaradılış Atlası. Çok açık ki bu kitabı basmak bir servete mal olmuş, ki aralarında benim de bulunduğum on binlerce bilim öğretmenine bedava dağıtıldığını düşünmek durumu hayret verici hale sokuyor. Kitaba muazzam paralar dökülmüş olmasına rağmen, içindeki hatalar efsane haline geldi. Çoğu kadim fosilin günümüzde yaşayan örneklerinden ayırt edilemez olduğunu göstermek amacıyla, Yahya bir deniz yılanını sanki "yılanbalığıymış" gibi (bu iki hayvan birbirlerinden o kadar farklıdır ki, omurgalılarda iki ayrı sınıfa yerleştirilmiştir), deniz yıldızını "kırılgan yıldızmış" gibi (aslında iki farklı derisidikenli sınıfıdır bunlar), bir sabellid solucanını (bir tür halkalı solucan) "krinoid deniz zambağı" gibi (bir derisidikenli: bu ikisinin farklı şubeler den geliyor olmalarını bırakın, ikisi de hayvan olmakla birlikte farklı alt-âlemlere aitler, hem hayvan olup hem de daha uzak akraba olmak isteselerdi, birbirlerine ancak bu kadar uzak olabilirlerdi) ve nihayet (hepsinden de muhteşemi) bir balık yemini "şayak sineği" gibi gösteriyor (bakınız renkli sayfa 8). (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)