Saat 21-22 Şiirleri - Nazım Hikmet Ran Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Saat 21-22 Şiirleri kimin eseri? Saat 21-22 Şiirleri kitabının yazarı kimdir? Saat 21-22 Şiirleri konusu ve anafikri nedir? Saat 21-22 Şiirleri kitabı ne anlatıyor? Saat 21-22 Şiirleri kitabının yazarı Nazım Hikmet Ran kimdir? İşte Saat 21-22 Şiirleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Nazım Hikmet Ran
Yayın Evi: De Yayınevi
İSBN:
Sayfa Sayısı: 40
Saat 21-22 Şiirleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Saat 21-22 Şiirleri Alıntıları - Sözleri
- Kitap okurum: İçinde sen varsın, Şarkı dinlerim: İçinde sen
- Değmez, Bu bahiste geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı
- Ne güzel şey hatırlamak seni, Yazmak sana dair
- Rüzgâr akar gider, aynı kiraz dalı bir kere bile sallanmaz aynı rüzgârla. Ağaçta kuşlar cıvıldaşır: kanatlar uçmak ister. Kapı kapalı: zorlayıp açmak ister. Ben seni isterim: senin gibi güzel, dost ve sevgili olsun hayat... Biliyorum henüz bitmedi sefaletin ziyafeti... bitecek fakat...
- Yaşamak: ümitli bir iştir, sevgilim Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir...
- Ve beni çileden çıkartıyor büsbütün Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
- Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
- Ne güzel şey hatırlamak seni: Bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında Vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
- En güzel deniz : henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk : henüz büyümedi. En güzel günlerimiz : henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz : henüz söylememiş olduğum sözdür...
- Gözlerine bakarken güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma, bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde kayboluyorum… Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum, durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin: sırrını her gün bir parça veren fakat hiç bir zaman büsbütün teslim olmayacak olan…
- ... Sevgilim, yaş kemâlini buldu. Bana öyle gelir ki belki bin yıllık bir ömrün macerası geçti başımızdan Ama biz hâlâ güneşin altında el ele yalnayak koşan hayran gözlü çocuklarız...
- Çekilmez bir adam oldum yine: Uykusuz, aksi, nâlet
- İlk göz göze geldiğimiz günkü elbiseni çıkar sandıktan, giyin, kuşan, benze bahar ağaçlarına... Hapisten mektubun içinde yolladığım karanfili tak saçlarına, kaldır, öpülesi çizgilerle kırışık beyaz, geniş alnını, böyle bir günde yılgın ve kederli değil, ne münasebet, böyle bir günde bir isyan bayrağı gibi güzel olmalı Nâzım Hikmetin kadını...
- Saat 21. Meydan yerinde kampana vurdu, nerdeyse koğuşların kapıları kapanır. Bu sefer hapislik uzun sürdü biraz: 8 yıl... Yaşamak: ümitli bir iştir, sevgilim. yaşamak: seni sevmek gibi ciddi bir iştir...
- ... İkimiz de biliyoruz, sevgilim, öğretebiliriz: dövüşmeyi insanlarımız için ve her gün biraz daha candan biraz daha iyi sevmeyi...
Saat 21-22 Şiirleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Nâzım Hikmet’in hapisteyken Piraye İçin Yazmış olduğu Saat 21-22 şiirleri... Toplumcu - gerçekçi şairimiz, bu şiirlerini de serbest ölçü kullanarak yazmıştır. “Romantik Devrimci” olarak da nitelenen Mavi Gözlü Dev Toplumsal gerçeklik, romantizm, aşk, özlem, özgürlük, temalarını şiirlerindeki anlatışıyla ve tarzıyla şiirde âdeta devrim yapmış bir dâhidir. Nazım hikmet'in hem davasına hem de Pirayesine duyduğu kara sevdasını göreceksiniz. Romantik devrimci denilmesini bir kez daha anlıyor insan. "Ne güzel şey hatırlamak seni" şiiri de bunlardan biri. Ayrıca Şiirlerin isimleri bulunmamakta Şiirler 20 eylül 1945, 21 eylül 1945 vb. tarihlerle isimlendirilmiş. (Tuğba avcı)
Nâzım Hikmet’in aşk şiirleri arasında, hapisteyken karısına yazdığı Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 şiirlerinin farklı bir yeri vardır; şiir bir “devrim” niteliğindedir diyebiliriz. Ötekilerden daha “başarılı”, daha “güzel” diye bir saptamayla değil, gerek şâirin şiir coğrafyasına gerekse de şiirimize getirdiği yeniliklerle bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri’nin Türk şiirine getirdiği yenilik, daha çok içeriktedir. Genellikle, “kavgası ile sevdâsını birleştirdiği” şiirler olarak tanımlanagelmiştir. Şiirlerin esin kaynaklarının başında –şiirlerden de anlaşıldığına göre– Piraye’nin yazdığı mektuplar gelir. Kitapta yer alan 20 Eylül 1945 başlıklı şiirde ki bu yapıtın ilk şiiridir, bunu görmek olanaklıdır (bu şiirin de bestelendiğini belirtelim): Şiirler belli bir akış içinde kurgulanmıştır ve yapıtta otuz iki şiir yer alır. Her şiirin başında yazıldığı günün tarihi vardır ve şiirler 1945 yılının 20 Eylül ile 14 Aralık tarihlerini içerir. Yapıtın başında yer alan, adı konmamış ve “Ne güzel şey hatırlamak seni” dizesiyle başlayan şiir ise 1944 Temmuz’unda yazılmıştır. Yâni Nâzım Hikmet henüz kitabı tasarlamadan öncedir; ne var ki anlam ve biçim olarak Saat 21-22 Şiirleri’ne çok uygun düştüğünden, şâir bu şiiri Dört Hapisaneden kitabının başına koymayı tasarlamışken bu şiirlerin başına koymuştur. (Belki, 21-22 Şiirleri’ni yazmasının nedenlerinden biri de bu şiirdir. Şöyle de diyebiliriz, bu şiir kitabın poetikasını belirlemiş olabilir!) Piraye, Nisan 1944’te Bursa’ya gelmiş, bir hafta kalmış ve Nâzım da kaplıcalarda tedavi görmek (siyatiği, romatizması vardır) amacıyla özel izinle karısıyla özlem gidermiş, karısı gittikten sonra, onun özlemini, ona duyduğu arzuyu, yine bireysel ve toplumsal sorunlarla birlikte ele almıştır: (red john)
Kitabın Yazarı Nazım Hikmet Ran Kimdir?
Nâzım Hikmet Ran ya da Türkiye'den ayrıldıktan sonraki soyadı ile Nâzım Hikmet Borzecki (15 Ocak 1902; Selanik, Osmanlı İmparatorluğu - 3 Haziran 1963; Moskova, SSCB), Türk şair ve yazardır.
Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Komünist siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş; Türkiye'de 11 ayrı davadan yargılanarak İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre hapis yatmıştır. 1951 yılında Türkiye'den ayrılması sonrasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmış; bu karar ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihinde iptal edilmiştir.
1963 yılında Moskova'da kalp krizinden hayatını kaybetmiştir. Mezarı Moskova'dadır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Nâzım_Hikmet
Nazım Hikmet Ran Kitapları - Eserleri
- Büyük İnsanlık
- Nazım İle Piraye
- 835 Satır
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
- Yatar Bursa Kalesinde
- Kuvâyi Milliye
- Memleketimden İnsan Manzaraları
- Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar
- Piraye'ye Mektuplar
- Bütün Şiirleri
- Yazılar 1
- Yazılar 3
- Kan Konuşmaz
- Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
- Yeşil Elmalar
- Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
- Henüz Vakit Varken Gülüm
- İlk Şiirler
- Son Şiirleri
- Demokles'in Kılıcı
- Bir Ölü Evi & Ocak Başında
- Enayi
- Sanat Ve Edebiyat Üstüne
- Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar
- Şehrime Ulaşamadan Bitirirken Yolumu...
- Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden
- Yazılar 2
- Sevdalı Bulut Masalı
- Ferhad ile Şirin
- Kuvayi Milliye (Çizgi Roman)
- Nazım Hikmet Şiirleri 2: Mapusluk Zor Zanaat
- Yaşamak Seni Sevmek Gibi
- Nazım Hikmet Şiirleri 4: Gurbet Ölümden Beter
- Nazım Hikmet Şiirleri 3: Sevda Ateşten Gömlek
- Nazım Hikmet Şiirleri 6 : Herkes Kendi Payına Ölür
- Nazım Hikmet Şiirleri 5: Bir Hazin Hürriyet
- Sana Tütün ve Tespih Yolluyorum
- Yazılar 4
- Yazılar 5
- Hikayeler
- Kadınların İsyanı
- Yusuf İle Menofis
- Masallar
- La Fontaine'den Masallar
- Çeviri Hikayeler
- Yazılar 6
- Yeni Şiirler (1951 - 1959)
- Tavı Gelmişti Demirin
- Fatma, Ali ve Diğerleri
- Üç Şiir
- İt Ürür Kervan Yürür
- Seçme Şiirler
- Sarayda
- Şeyh Bedrettin Destanı
- Sabahat
- Das schönste Meer ist das noch nicht befahrene Liebesgedichte
- Kuvayi Milliye: Abidin Dino'nun Desenleriyle
- Taranta Babu'ya Mektuplar
- Öteki Defterler
- Beyazıt Meydanındaki Ölü
- Unutulan Adam
- Sonuna Kadar Kavga
- Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy
- Tüm Eserleri 1 - Şiirler 1
- Tüm Eserleri 2 - Şiirler 2
- Tüm Eserleri 3 - Şiirler 3
- Tüm Eserleri 4 - Şiirler 4
- Tüm Eserleri 5 - Şiirler 5
- Tüm Eserleri 6 - Şiirler 6
- Kuvayi Milliye Destanı
- Keloğlan
- Tüm Eserleri 7 - Şiirler 7
- Hasretle - Nazım Hikmet Mektupları
- Memleketimden İnsan Manzaraları 1
- Memleketimden İnsan Manzaraları 2
- Memleketimden İnsan Manzaraları 3
- Memleketimden İnsan Manzaraları 4
- Kurtuluş Savaşı Destanı
- Memleketimden İnsan Manzaraları 5
- Dört Hapishaneden
- Rubailer
- Sürekli Bir Bahar
- Güzel Günler Göreceğiz
- Kafatası
- Yel Üfürdü Su Götürdü
- Bursa Cezaevinden Va-Nu'lara Mektuplar
- Yaylamıza Kiraz Vakti
- Kuvayi Milliye
- İnek
- Kerem Gibi
- Nazım Hikmet’in Açlık Grevi (Tıpkı Basım İçerikler)
- El Yazmalarında ve Basılı Kitaplarda Saman Sarısı
- Sovyet Demokrasisi
- Jokond ile Si - Ya - U
- Alman Faşizmi ve Irkçılığı
- Gece Gelen Telgraf
- 1 + 1= Bir
- Nazım Hikmet Şiirleri: 1
- Şu 1941 Yılında
- Yaşamaya Dair
- Saat 21-22 Şiirleri
- Orman Cücelerinin Sergüzeşti
- Büyük Taarruz
- Aydınlıkçı şair, aydınlıkçı yazar Nazım Hikmet
- Faşizm Sınıflar ve Emperyalizm
- Seçilmiş Əsərləri
- Güneşi İçenlerin Türküsü
Nazım Hikmet Ran Alıntıları - Sözleri
- Bizim İstiklal Marşın'da aksayan bir taraf var, Bilmem ki, nasıl anlatsam, Akif inanmış adam, Fakat onun, ben, İnandıklarının hepsine inanmıyorum. Mesela, bakın: "Gelecektir sana vadettiği günler Hakk'ın" Hayır, Gelecek günler için Gökten ayet inmedi bize. Bir şarkı istiyorum Zaferden sonrasına dair. Kim bilir belki yarın (Kuvayi Milliye Destanı)
- Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne, allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar.. (Güzel Günler Göreceğiz)
- "Kim bilir ; Masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. (Yaşamak Seni Sevmek Gibi)
- Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim... (Kuvayi Milliye: Abidin Dino'nun Desenleriyle)
- Büyümez ölü çocuklar... (Henüz Vakit Varken Gülüm)
- "Sen daha çok hikâyeler dinlersin ama, artık sana hikâye anlatacak bulursan!.." (Ferhad ile Şirin)
- " Bırak ay gitsin sen kal bu gece... " (Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden)
- Yolunda pusuya yattıklarını arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek… Yürümek yürekten gülerek yürümek… (Yazılar 6)
- ...yolsuzluğun da türlü türlüsü vardır. (Yazılar 3)
- İnsanların başlarında kalpak, yüreklerinde keder, yüreklerinde müthiş bir ümit vardı. (Kuvayi Milliye Destanı)
- Bir insan bir vazife alırsa, bu vazife küçük ve ehemmiyetsiz de olsa, onunla öteki vazifeler arasındaki bağı unutmamalı ve ben işimi yapıyorum ya, işimden gayrisi beni alakadar etmez, banane dememelidir. Çünkü her iş, başka işle bağlıdır. (Hikayeler)
- Bulut mu olsam, gemi mi yoksa, balık mı olsam, yosun mu yoksa? .. Ne o, ne o, ne o. Deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. (Büyük İnsanlık)
- Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin (demeğe de dilim varmıyor ama) kabahatın çoğu senin canım kardeşim. (Nazım Hikmet Şiirleri: 1)
- Fotoğrafınızı pek yakında beklerim. Sıhhatiniz nasıldır ? Ateşiniz devam ediyor mu ? Oraları çok mu soğuk ? Herhalde odanızda soba vardır. Burada havalar birkaç gündür lodos. Denizde beyaz köpükler... ağaçlarda beyaz çiçekler... (S. Berksoy) (Nazım Hikmet ve Tosca'sı Semiha Berksoy)
- Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı. (Nazım Hikmet Şiirleri 5: Bir Hazin Hürriyet)
- Hem anlatsana bana: nasıl oluyor da çıldırmıyoruz öleceğimizi bildiğimiz halde? Yoksa ben ölmem gibi mi geliyor insana. (Yatar Bursa Kalesinde)
- -Mayakovski’nin kitaplarından en çok hoşunuza gidenler hangileridir? + Sevgilinin gözlerini mi, yoksa burnunu mu seviyorsun sorusunu nasıl yanıtlamalı? Mayakovski’yi tepeden tırnağa severim ben. (Yazılar 6)
- “Onlar paranın sahibi değil, para onların sahibi. “ (Memleketimden İnsan Manzaraları)
- "Yaşamak güzel şey be kardeşim." (Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim)
- Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme. Bakış açım belli oldu yine. Geride kalan, ardından bakar gidenlerin. Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde. (Tüm Eserleri 2 - Şiirler 2)