Şahları da Vururlar - Ferhan Şensoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Şahları da Vururlar kimin eseri? Şahları da Vururlar kitabının yazarı kimdir? Şahları da Vururlar konusu ve anafikri nedir? Şahları da Vururlar kitabı ne anlatıyor? Şahları da Vururlar kitabının yazarı Ferhan Şensoy kimdir? İşte Şahları da Vururlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ferhan Şensoy

Yayın Evi: Ortaoyuncular Yayınları

İSBN: 9789757904014

Sayfa Sayısı: 166

Şahları da Vururlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şahları da Vururlar Alıntıları - Sözleri

  • Bin savaştan çıktık biz Biz bombalar ürettik Biz insanlar öldürdük Biz bir ömrü savaşarak tükettik Siz bize benzemeyin çocuklar Siz bize benzemeyin Siz babanızdan büyüksünüz çocuklar Savaşmayın büyüklük sizde kalsın Siz babanızdan büyüksünüz çocuklar.
  • Siz halkınızı hiç tanımamışsınız.. Ne kadar çok allah derseniz, size o kadar inanırlar.
  • Faşist mezemenk! Şu Mussolini ayısı mir türlü menim gibi mümanist olamadı...
  • Piyonlar şahı koruyor Şahların kibiri bu yüzden işte Piyonlar sürekli iki ateş arasında Piyonlar halk işte Ama bilmiyor ki şahlar Piyonlar olmasalar Şahlar mat olurlar.
  • Senin halkın aç geziyor Ver toprağı köylüye Umudumuz Musaddık Biz bu şahtan usandık
  • Altın gümüş nen varsa, bak yavrum harcamaya Bir gün gelir bir gün gelir Şahları da vururlar.
  • Şarap testisini diktim kafama dün Testi ile dudak dudağa görüştüm İçmene bak, dedi testi, eskiden men de şah idim Öldüm, gömüldüm,ilkin toprak, aniden testi oldum.
  • RUFAİ - Serefendi, duymuş musen, şahımıza kimya nobel ödülü verilecekmiş. SERGARDİYAN - Ney ödülü? RUFAİ - Ödül-ül kimya-ül nobeliyye. SERGARDİYAN - Niye? RUFAİ - İran'ın parasını moka çevirmeyi maşardı diye!
  • Murda munlar menim meynimi yıkıyorlar, munlardan mana momünizm mulaşıcak.
  • Siz halkınızı hiç tanımamışsınız.. Ne kadar çok allah derseniz, size o kadar inanırlar.
  • Söz gümüşse, sükut karaborsa!
  • RIZA - Pasaporta ne lüzum canem? Al kızı, at uçağa, in sarayın mahçesine. NEVRUZ - Pasaport İran'a girebilmesi için değil, İtalya'dan çıkabilmesi için gerekli ekselans. Mussolini pasaport işlerini çok sıkı tutar imiş. RIZA - Faşist mezemenk! Şu Mussolini ayısı mir türlü menim gibi mümanist olamadı... Sofia bu gice gelebilsevdi pek iyi olur idi, özümü canavar gibi hissederem.
  • Siz halkınızı hiç tanımamışsınız... Ne kadar çok Allah derseniz, size o kadar inanırlar.
  • RUFAİ - Yahu Nusret, adamı Ömer Hayyam diye tutuklamışlar. NUSRET - Men artık möyle şeylere şaşmaz olmuşem. Yarın öbür gün, mizim köşede gaz satan gazcı Ali'yi, İmam-ı Gazali diye tutuklayıp getirebilirler.
  • Şahımızın önünde boynumuz kıldan ince Şairem ki ölüme giderim geze geze Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse.

Şahları da Vururlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

“İrtica sahneye çıktı.”: “1979'da Şahları da Vururlar'ı yazdım. Piyasadan sıkılmıştım. Söyleyecek yeni bir sözüm vardı. Kendi tiyatromu kurmak istiyordum. Haldun beyi (Haldun Taner) aradım, yeni bir oyun yazdığımı, onunda okumasını çok istediğimi söyledim. Kabul etti Haldun Bey, randevu verdi. O gün ustayla buluşmak için Divan Pub'a nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Yüreğim trampet çalıyor, öyle bir heyecan. Hava günlük güneşlik. Teşvikiye'den Elmadağ'a yürüdüm. Aklımdan neler geçiyor. Ya beğenmezse, ya hoşuna gitmezse. Korktuğum gibi olmadı. Haldun Taner dünya beyefendisi bir adamdı. Benim gibi Çarşambalı'da değildi. Ota boka sinirlenmezdi. Neyse oturdum ustanın karşısına. Daktilo edilmiş tekstimi verdim. ‘Buyrun hocam, işte size Şahları da Vururlar’. Haldun Bey teksti bana geri verdi. ‘Oku bakalım oyununu’ dedi. ‘Çok uzun, vaktinizi almak istemem’ dedim. ‘Vaktim var, dinlerim' dedi. Başladım okumaya. Bir gözüm Haldun Taner'de. Gülüyor mu, eğleniyor mu, onu anlamaya çalışıyorum. Teksti okuyup bitirdikten sonra baktım ki Haldun Bey'in gözünün içi gülüyor. Ustam çok beğenmiş Şahları da Vururlar'ı. Sevinçten ne yapacağımı bilmez hallerdeyim. ‘Yalnız’, dedi ‘İlk perde finali çok sert olmuş. Bana kalırsa Ömer Hayyam idam edilmesin. İdamdan önce son arzusu sorulsun. Hayyam, İran'ın veliahtını görmek istesin. Şah Rıza, ortada karı yok ne veliahtı diye sorsun. Ömer Hayyam da menim macelem yok, men meklerem desin. O gün Haldun Taner bana harika bir perde finali hediye etti.” (İkinci Biyografi kitabı Başkaldıran Kurşunkalem'de daha net ve ayrıntılı anlatılmıştır. Hazır ismini anmışken onun da incelemesini alt satıra bırakıyorum: gonderi/132687963 Tiyatrosu Ortaoyuncular'ı kurduğu ilk yıl, 14 Mart 1980'de Şahları da Vururlar oyunuyla perdeyi açar. İran yönetimini sağlam eleştiren, Özal'a göndermeler yapan oyunun yazarı, yöneteni, oynayanı Ferhan Şensoy tehditler alır, geri adım atmaz, birdokuzsekizdört'e kadar oynadıktan sonra Muzır Müzikali'ni yazıp oynar, yönetir. Şahları da Vururlar ile dikkatleri üstüne çeken usta, Muzır Müzikaliyle (https://i.hizliresim.com/9lzmz6t.jpeg) etkinin dozunu evereste çıkarmıştır: https://i.hizliresim.com/is29v5n.jpg 1987 yılına dek 76 kez sahnelenen oyun, gericilerin tepkisini üzerine çekmeye, Şahları da Vururlar da olduğu gibi yine tehditler almaya yine geri adım atmamaya devam eder, 77. gösteriminin ardından oyunun sahnelendiği Şan Tiyatrosu yakılır. Gece bekçisi Niyazi bey amca vefat etmiştir. Olay kayıtlara elektrik kontağı diye geçer. Üstelik Ferhan Şensoy'a dava açılır (https://i.hizliresim.com/7p7o2x7.jpg). 21 gün hapis cezası alır usta. Peki nedir bu Muzır Müzikali? Derdi ne bu oyunun? Aykırı Sorular programında Enver Aysever'in konumuzla ilgili sorduğu soruyu kısa ve anlaşılır bir şekilde cevaplamış yazar. Sizleri o videoya yönlendirmek yerine –çünkü kaldırılabilir– birebir yazacağım. Kontrol etmek isteyenler https://youtu.be/icIaLgc4cW0 27:38'den itibaren izleyebilirler. Başlıyorum. “Muzır Müzikal... O dönem muzır yasası diye bir yasa çıkmıştı. Playboy ve benzeri dergiler siyah poşette satılacak falan gibi çocukları koruma adına böyle bir yasa çıktı. Ve bu muzır yasayı protesto düşüncesinden kaleme alınmış... E tamam o dergi muzırsa bak Türkiye'de daha muzır şeyler var. Daha ne muzırlıklar var diye o gün Türkiye'de olup biten bişeyleri eleştiren... Bunun içinde yobazlık da vardı. Yalnız yobazlığı eleştiriyor değildi. Şu da muzır bu da muzır bak bu da muzır... Hepsini poşetleyelim gibi bu mantık üstüne kurulmuş bir oyundu. Tepkiyi yobaz kesimden gördü. Sadece bunu anlatan bir oyun değildi. Yakıldı. Yakılmadan önce uzun zaman tehdit mektupları aldık. Polis kontrolü altında, polis çemberi altında oynuyorduk. Oyundan sonrada özel korumalarımız vardı sivil polisler. Bizi nereye gideceksek oraya götürürler, orda kar kıyamet kapıda beklerler evimize kadar götürürlerdi. Biz öyle bir dönem yaşadık bu yangından 1 ay öncesi başlayan hareket. Daha sonra görülen davada da onlar (yaratıklar) hiç suçlanmamıştır. Ben 21 gün hapis cezası aldım müstehcenlikten.” Şüpheli yangından sonra 10 günde Ferhangi Şeyler'i yazar ve bu tek kişilik gösteriyle turneye çıkar. 2400'den fazla kez oynamıştır oyunu. Oyunun dili Azeri Türkçesinin ufak değiştirilmiş halidir. Ben beklerim değil de Men meklerem gibi örneğin. – Hep olumsuz şeyleri anlattın bee! Yok mu olumlu bir şey? - Olmaz olur mu?! Bak dinle, anlatıyım. MFÖ'nün çok bilinen Ele Güne Karşı şarkısının müziği, Şahları da Vururlar'ın Döndü Pervaneler şarkısıdır (Bizzat ustadan ve Fuat Güner'den şarkının aslını ve hikayesini dinlemek isterseniz, 6.30'dan itibaren efenim: https://youtu.be/GvX2UHoXOcg) . MFÖ'nün bir başka şarkısı Yalnızlık Ömür Boyu, oyundaki Gam Yeme Sen Ey Süreyya şarkısının sözleri değiştirilerek ortaya çıkmıştır. Ferhan Şensoy bir okuldur. Şahları da Vururlar'ın ikinci yılından sonra MFÖ oluşmuş. Ve ustadan müsaade isteyerek ayrılmışlar ekipten: “Başka bir grup geldi, Nejat Yavaşoğulları ve Derya Yener geldiler ikili olarak. O zaman Bulutsuzluk Özlemi de yoktu. Bulutsuzluk Özlemi Ankara türbesinden sonra kuruldu.” Grup Gündoğarken ve Fikret Kızılok da Ortaoyuncularla çalışan önemli müzisyenlerdendirler. Yorumu sizlere bırakıyorum. Üzülürüm üzülürüm de oyunu bir daha izleyebilme ihtimalinin minicik olmasına üzülürüm. Oyunun kayıtı yok n'yazık ki. Önceki yıl oynanacaktı korona tebelleşliğini sündürdükçe sündürdüğü içün iptal oldu. Levent Ünsal, Rasim Öztekin vefat etti. Tek umudum, son soru cevap'ta, dijital bir faaliyet olacak mı sorusuna “Dijital ortamda bir şey yapacaksam o da Şahları da Vururlar'dır” şeklindeki cevabıdır. Peki Şahları da Vururlar'ın yeni baskısı olacak mı? Soru-cevap 2'de şöyle cevap vermiş: Oyunların yeni baskısı olmayacak, kitabı alan bize sormadan oynuyor. 2019'un Fransızca'ya çevrildi. Paris'te oynanacak, Fransızca öğrenin.” İşin hüzün gıdıklayan cephesi, oyunun kaydı da yok. Muzır Müzikali'nin kitabı olsaydı keşke. En azından 1-2 baskı. BONUS: https://youtu.be/fy6_W4yL5eo Dann diye sonuna geldik incelemenin. Zaman ayırıp okuyanlara mersilerden bir demet, keyifli okumalar ≈)) (Kitaphan)

Ferhan ŞENSOY anısına PDF olarak bulup hızlıca okuduğum bir kitap, İran Şahı Rıza Pehlevi'yi komik bir anlatımla hicvetmiş..En kısa zamanda bu kitabı edinip tekrar okumak istiyorum.. (İnka)

Keşke sahnede izleyebilseydim… Bunu düşündüm sürekli oyunu okurken, umarım Ortaoyuncular Youtube kanalına yüklenir de bu imkana sahip oluruz. Oyun, Ferhan Şensoy ustanın dil oyunlarıyla, rafine mizahıyla örülü bir İran anlatısı. ‘Diplomat Efruz Firuzi’nin Siyasal Tavrı’ kısmı bana Keşanlı Ali Destanı’ndaki Politikacı kısmını hatırlattı, Ferhan Ustanın bu bölümle ustası Haldun Taner’e selam yolladığını düşünüyorum. Oyun çok güzel. Şensoy’un anlattığına göre oyunu Haldun Taner’e okuduğunda Hayyam’ın asılmasıyla biten birinci perde finalini çok sert bulmuş ustası. Hayyam’ın Şah’ın yeni doğacak oğlunu, İran’ın yeni Şahını görmek istediğini son dileği olarak söylemesi kısmını Haldun Taner eklemiş oyuna. Çok da güzel olmuş. Bu güzel oyunu tüm tiyatroseverlere ve Ferhan Şensoy ustanın sevenlerine öneririm. Büyük sanatçımızın ruhu şad, mekanı cennet olsun. (Yusuf Atay)

Kitabın Yazarı Ferhan Şensoy Kimdir?

Ferhan Şensoy (d. 26 Şubat 1951, Çarşamba, Samsun) Türk tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu; roman, deneme, günlük, televizyon dizisi ve film senaryoları yazarı, şair ve Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusudur.

Tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler, 7 Mart 1987 'den beri aralıksız devam eden en tanınmış oyunudur. Birçok kesim tarafından Ferhangi Şeyler'in stand-up komedilerinin ilham kaynağı olduğu düşünülse de, kendisi bunu "Ferhangi Şeyler’den etkilenmiş olabilirler ama Ferhangi Şeyler bir stand up değildir." diyerek açıklamıştır. Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen Ortaoyuncuları Kavuğu'nu Münir Özkul'dan devralmış ve Rasim Öztekin'e devretmiştir.

Her oyununa emeği geçenlere, zaman gözetmeksizin oyun gelirlerinden pay vererek mali olarak da Türk Tiyatrosu'nda kendine özgü bir yer edinmiştir.

2021 Haziran ayında anjiyo geçiren, ardından da anjiyoya bağlı olarak gelişen komplikasyonlar nedeniyle tedavi görmeye başlayan usta sanatçı, tüm müdahalelere rağmen 31 Ağustos 2021 tarihinde 70 yaşında vefat etmiştir.

Ferhan Şensoy Kitapları - Eserleri

  • Kalemimin Sapını Gülle Donattım
  • Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı
  • Hacı Komünist
  • İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You
  • Falınızda Rönesans Var
  • Ayna Merdiven

  • Kazancı Yokuşu
  • Başkaldıran Kurşunkalem
  • Oteller Kitabı
  • Elveda SSK
  • Denememeler
  • Afitap'ın Kocası İstanbul
  • Düşbükü

  • Şahları da Vururlar
  • Rum Memet
  • FerhAntoloji
  • Seçme Sapan Şeyler
  • Gündeste
  • Güle Güle Godot
  • Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı

  • Karagöz ile Boşverinbeni
  • Kedittin Direniş
  • Dündeste
  • Gecedeste
  • Çok Tuhaf Soruşturma
  • Haldun Taner Kabare
  • Derdeste

Ferhan Şensoy Alıntıları - Sözleri

  • Durumun derhal bir faksla Ulaştırma Bakanlığı'na bildirilmesinin bir yararı olur mu? Olmaz. Çünkü Ulaştırma Bakanı hiç bir zaman otobüse binmez. Sen ne kadar faks çekersen çek, o bu konuya eremez, kimin, nereye, nasıl ulaştığının hiç farkında değildir. Otobüse binmeyen bir Ulaştırma Bakanı bizim otobüssel sorunlarımızı çözebilir mi? Hayır. O zaman ona ne gerek var? O da zaten, şu an Ankara'da kimi sokaklarda trafiği kestirerek, başkent trafiğinin içine-ederek bakanlığına ulaşmanın derdin­ de. O olmasa, Ankara'da o sokaklarda, o kadar karış­mayacak trafik ve herkes daha çabuk ve rahat ulaşa­cak. Ulaştırma Bakanının ulaşımı engelliyor olması salakça! (Rum Memet)
  • Fikrini söyle... Hıyarca da olsa belirt. Belirt ki ne kadar hıyar olduğun anlaşılsın. (Çok Tuhaf Soruşturma)
  • Biz hiçbir şarkıyı baştan sona söyleyebilen bir millet değiliz. (Hacı Komünist)
  • Gayet iyi anlaşamıyoruz.. (İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You)
  • Bolluk kelek bir durum Kıtlık gayet güzeldir, Parası olan için! (Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı)
  • Tiyatrodan korkmayınız. Tiyatro hayatın aynası. Aynaya bakmaktan korkuyorsanız, eve dev aynası alınız! (Kedittin Direniş)

  • Dünya erkekler dünyası kaldıkça, erkekler bütün kilit noktaları elde tuttukça ve onları kurulu düzenin oyun kuralları uyarınca, yani bir sömürü düzeni içinde yönettikçe, kadınlar da kendilerini ellerindeki tek silahla savunmaya çalışıyorlar. Bu silah, onun güzelliği, dişiliği, çekiciliği, fettanlığı ve zekâsıdır. Erkeklerin zayıf noktasına yöneltilen bu silahla, çıkar koparılmak istenir. Bunu evlenme yoluyla yapanlara bu düzen akıllı ve namuslu, başka yoldan yapmaya kalkanlara da başka bir şey diyor. Oysa namussuz olan, kadını bu derekeye zorlayan erkekler hegemonyasıdır. (Haldun Taner Kabare)
  • - Baskı rejimleri mizahçıyı, daha ince mizah yapmaya zorluyor. Mizahın bıçağı bileniyor. (Kedittin Direniş)
  • -Ne iş yapıyor? -Bir çeşit mafya. -Zaten artık herkes mafya. Bir mafyanın içinde bulunmayan adamdan sayılmıyor... (Elveda SSK)
  • Niye anlatır bu meddah, dere tepe düz giderek? Nedir zoru? Kim zorluyor onu buna? Çağının sıkıntısını ruhunda fırtınayla yaşayan yalnız yalnız adamlardır, meddah dediğin. Anlatarak bir kıssa'yı, hissesiyle çağını değişime zorlayandır, insandan, insanlıktan yana, eğriyi doğruyu gösterendir. Franko döneminin ispanyol meddahları, döner döner Franko'yu anlatır. Karl Valentin bir uyumsuz meddahtır onun işi Adolf Hitler! Sen De Gaulle'ü Coluche'e sor! Denetimden geçen meddahın işi elbet daha zor! Feylesoftur meddah, al gözüm seyreyle, al kulağım kabakulak, al beyincik ben yoruldum, sen yorumla! Meddah, çok tehlikeli bir tip! Aristofanes'in başı hergün belada, Nefi canını verir, dili uğruna, çünkü meddah bir söylüyor, pir söylüyor, ondan sonra ne söylesen "söz" olmuyor. Çağdaş toplum meddahını hoşgörmeli, ona kulak vermeli, meddahına sahip çıkmayı bilmeli, çünkü meddah toplumun sesi. (Denememeler)
  • kimi çoğul yalnızlıklar... (Gündeste)
  • “Arkadaşsız yürünmüyor ısırganlı yol.” (Ayna Merdiven)
  • Ülkenin içinde bulunduğu manzara karşı­sında bu kadar insanın mutlu olabilmesini aklım almıyor. (Kedittin Direniş)

  • Şahımızın önünde boynumuz kıldan ince Şairem ki ölüme giderim geze geze Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse. (Şahları da Vururlar)
  • “(…) eczacılık fakültesini bitiren araba galerisi açıyor, iktisat fakültesini bitiren meyhaneci oluyor, İlahiyat okuyor kaymakam oluyor, hukuk fakültesinden çıkan bankacı oluyor, sanat tarihi okuyan milli piyango bayii açıyor, bilgisayar mühendisi bir otelin havuz müdürü oluyor, çok okullar okuyup hiç bir şey olamayan çok!” (Falınızda Rönesans Var)
  • .- Ben aynı kanıda değilim! .- Kim aynı kanıda . - Hangi kanıda? .- Kanada ! (Güle Güle Godot)
  • Sizi rahatsız eden laiklik mi? Biliniz ki laiklik ortadan kalkma­yacak. Buna, Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği türk gençliği izin vermez. Atatürk mü sizi rahatsız eden? Orda, bi dak­ka durun! Durmaktan kastım; saygı duruşu! (Kedittin Direniş)
  • Bir tür bayram değil midir, direniş? (Güle Güle Godot)
  • Bir gün öyle bir üfleyeceğim ki bu sigaranın dumanını pencereden, yerle bir olacak rutubetli duvar; bizim evden deniz görünecek. (Denememeler)
  • Senin halkın aç geziyor Ver toprağı köylüye Umudumuz Musaddık Biz bu şahtan usandık (Şahları da Vururlar)