Saklı Şiirler - Ayşe Kulin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Saklı Şiirler kimin eseri? Saklı Şiirler kitabının yazarı kimdir? Saklı Şiirler konusu ve anafikri nedir? Saklı Şiirler kitabı ne anlatıyor? Saklı Şiirler kitabının yazarı Ayşe Kulin kimdir? İşte Saklı Şiirler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ayşe Kulin
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051411798
Sayfa Sayısı: 88
Saklı Şiirler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Derler ki Türkiye'de herkes şairdir!
Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben.
Çocuklarıma şiir-masallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim. Bennu Gerede, 2008'de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yazmamı istediğinde, elimden yine bir şiir çıkmıştı.
Şiirlerimin arasında sadece babam için 1983 yılında yazdıklarım, bir "Babalar Günü" vesilesiyle yazıldıktan on dokuz yıl sonra buluşabildi okurla. Diğerleri hep saklı kaldılar.
Yayıncım öykülerimi tek bir kitapta toplamaya karar verdiğinde, şiirlerimi de kitap haline getirmeyi önerdi. Yıllardır defter sayfalarında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce İtiraz ettim ama şiirler benimle aynı fikirde değildi; fısıldaşmaya başladılar aralarında. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler... Sonuçta onlara boyun eğdim.
Elinizdeki kitapta saklı şiirlerden birkaçı, müziğini bekleyen satırlardan ise sadece biri var... müziğine kavuşmuş olanı. Seçtiklerimden keyif almanız dileğiyle... Ayşe Kulin (Önsöz’den)
Siz beni tanımazsınız
Uzaktan geliyorum
Şiirin satırlarında saklı kimliğim
Kavak yellerinde gizlidir
Saklı Şiirler Alıntıları - Sözleri
- Yasak bundan böyle bana sevgiler Sevdalar vur-kaç rengindeler...
- Sen bana müjde misin umut musun sevgili Kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgilim Benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili Benim olgun gönlümde aşkının telaşı var
- Tatlı sert bakışlarınızın iç ülkelerimizde hala izi var ötelerdeyseniz hele "Kızıl bir gül gibi içimizde" özleminiz
- Derler ki Türkiye de herkes şairdir! Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben...
- Ölüm serin bir el Benim de alnımda , Yüreğimde , Şakaklarımda şimdi.
- Topla anılarımı sandığa kaldır ana Umudu en dibe koy, Kamçımı sol, tüfengi sağ yana yatır Yaşanmamış sevdamı katla satır satır Gençliğimdir tenhada hüzünlü duran ki hayali yüreğimi kanatır .
- Aramızda bir duvar gibi sanki, sessizliğimiz.
- Baba nasıl bir sözcükse sihirli; yokluğu, yapayalnızlığıdır, ezikliğidir çocukluğumuzun, Sevgisi ise, güneşi
- O babalar ki bize bunca eğri içinde doğruyu gösterenlerdi; Kuma çizilmiş yazı gibi silinip gitmedi rüzgarda, öğrettikleriniz Tatlı sert bakışlarınızın iç ülkelerimizde hala izi var ötelerdeyseniz hele "Kızıl bir gül gibi içimizde" özleminiz
- Neler düşünür ölümün eşiğinde bir adam Çocukluğuna mı, gençliğine mi döner gözleri Neleri anımsar en çok Neye dokunmak ister elleri?
- Hiç düşünmemiştim etten, kemikten bir canlı gibi babamı İnsanoğlu değil de mavi gözlü bir dağ delme makinesi coşku ve umuttan ibaret bir alet sanki
- Tüm çocuklarına dünyanın babalı çocukluklar dilerim, doyasıya yaşayabilsinler diye cocukluklarını. Doyasıya efelensinler diye komşu çocuklarına Değil mi ki benim babam senin babanı döver eve gelince, varsın sapanla kırılsın camlar tırmansınlar elma dallarına gönüllerince. Tüm çocuklarına dünyanın babalı çocukluklar dilerim ki ışısın gözlerinde sevinç yüreklerine güven dolsun; ve o babalara ki bize çocukluğumuzu sevdiren hepinize gönül dolusu sevgi hepinize selam olsun (Haziran 2002 Urla)
- Baba nasıl bir sözcükse sihirli; yokluğu, yapayalnızlığıdır, ezikliğidir çocukluğumuzun, Sevgisi ise, güneşi
- Bilge şairleri ülkemin Açın gönül kapınızı Beni de katın aranıza Akar giderim ay ışığında pınarların Yüreğim sevdadan yana Yüreğim sizlere taraf Düşlerimse ormanlarında masalların Çocukluğumu arıyor saf saf.
Saklı Şiirler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Saklı Şiirler - Ayşe Kulin Ben şair değilim ama, o günlerde babamı özellikle mutlu etmek istediğimden, 80. Doğum günü için ona bir şiir yazdım ve şiirimi aylık sanat dergilerinden birine götürdüm. Yöneticiler bana, şiiri basacaklarını söylediler. Babamın doğum günü 1 Nisan'a rastlıyordu. Her ayın birinde satışa çıkan dergiyi, edebiyat sayfasında kızı tarafından kendi için yazılmış şiirle babama vererek, ona hoş bir sürpriz yapmayı düşünmüştüm. Bir Nisan sabahı erkenden koşup dergiyi satın aldım. Şiir basılmamıştı. Telefonla dergiyi arayıp sordum. O ay, araya'Anadolu Medeniyetleri Sergisi'girdiği için şiire yer kalmamıştı. Bir sonraki ay basılacağına söz verdiler. Neyse ki şiirimi kaligrafi dostum Yılmaz Özbek e kocaman bir karton üzerine yazdırıp çerçeveletmiştim. Babama şiirini, önümüzdeki ayın sanat dergisinde de yer alacağı müjdesi ile birlikte verdim. Şiir Mayıs ayında da basılmadı. Keşke bana söz vermeselerdi de babama mahçup olmasaydım, diye düşündüm. Babam Mayıs sonunda hastalandı. Amansız bir yaşam mücadelesine girişti. Bilincinin yerinde olduğu ender zamanlarda, şiirin basılıp basılmadığını soruyordu. Ben de hep "söz baba, önümüzdeki ay dergi de çıkacak şiir" diyordum. Ağustos ayında, yüzümü kızdırıp dergiyi bir kez daha aradım. Babamın çok hasta olduğunu, ona ithaf edilen bu şiirin, bu son armağanın, söyle kalan günlerinde onu çok mutlu edeceğini sesim titreyerek anlattım. Babam 30 Ağustos sabahı öldü.1 Eylül'de dergiyi aldım, şiir yine yoktu, iyi ki yoktu, çünkü babam da yoktu artık. Onun hasta yatağı günlerde ve ölümün hemen ertesinde, yüreğimden taşan duyguları yazıya aktarmıştım. Ama bu kez, şiir formatında. Çünkü, düz yazının tarife yetmediği içsel coşkuları, şiir daha iyi dillendirebiliyordu sanki... Kitabın basımının 'Babalar Günü'ne denk gelmesi hoş bir rastlantı oldu.19 yıl sonra da olsa, bana, babama verdiğim sözü yerine getirme fırsatını tanıyan yayımcıma içten teşekkürlerimi sunuyor, kitabımı, çocuklarının sevgisini olduğu kadar saygısını da hak eden tüm babalara armağan ediyorum. Bu kitapta okuyacağınız satırlar, şiir niteliği taşımaktan çok, Cumhuriyet dönemini coşkuyla yaşamış bir babaya, kızının sevgisini ve saygısını içeriyor.!. (OnR)
Kitabın Yazarı Ayşe Kulin Kimdir?
Kaleme aldığı biyografik eserleri ve romanlarıyla çok okunan yazarlardan biri olmuş ve birçok ödül kazanmıştır. Üslubundaki akıcılık ve yalınlıkla büyük övgü alan yazarın öykü ve kitapları senaryolaştırılıp beyazperdeye aktarıldı. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı. Uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı.
Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984 yılında yayımlandı. Bu kitaptaki Gülizar adlı öyküyü, Kırık Bebek adıyla senaryolaştırdı ve bu filmi 1986 yılında Kültür Bakanlığı Ödülü'nü kazandı. Kulin, 1986'da sahne yapımcılığını ve sanat yönetmenliğini üstlendiği Ayaşlı ve Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro Yazarları Derneği'nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü'nü kazandı, 1996 yılında Münir Nureddin Selçuk'un yaşam öyküsünün anlatıldığı Bir Tatlı Huzur adlı kitabı yayınlandı. Aynı yıl, Foto Sabah Resimleri adlı öyküsü Haldun Taner Öykü Ödülü'nü, bir yıl sonra aynı kitabı Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı.
1997'de yayınlanan ve Aylin Devrimel'in hayatını konu alan Adı: Aylin adlı kitabı ile, İstanbul İletişim Fakültesi tarafından yılın yazarı seçildi. Bu kitap yazarın çok geniş kitleler tarafından tanınmasını sağladı. 1998 yılında Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı, 1999'da İletişim Fakültesi tarafından yılın romanı seçilmiş olan Sevdalinka ve 2000'de yine bir biyografik roman olan ve Füreya Koral'ın hayatını aktardığı Füreya yayınlandı.
Ayşe Kulin, 2001 yılında yayımlanan Köprü isimli romanı ile Türkiye'nin doğu illerinde yaşanan dramın kökenleri ve cumhuriyet tarihi içindeki nedenlerini ele aldı. Bu romanı, 2006 ve 2008 yılları arasında Star TV'de aynı isimle dizi olarak yayınlandı. Yine 2002 yılında yayınlanan Nefes Nefese isimli romanı ile İkinci Dünya Savaşı sırasında yüzlerce Yahudi'yi soykırımdan kurtaran Türk diplomatlarının kahramanlıklarını bir aşk öyküsü ile birlikte işliyor. Nefes Nefese romanı toplamda 34 ülkede yayınlandı. Ayrıca Ayşe Kulin bu romanıyla İtalya'da verilen Premio Roma Ödülleri'nde finale kalan beş yazardan biri oldu. Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı, 2007 yılında Star TV'de aynı adla dizi olarak yayınlandı.
2004 yılında yazdığı Gece Sesleri romanı, aynı adla televizyona uyarlanarak 2008 ve 2009 yılları arasında Show TV'de yayınlandı. Yine 2009 yılında yazdığı Tek ve Tek Başına Türkan adlı Biyografik romanı, aynı adla televizyona uyarlanarak 2010 ve 2011 yılında arasında Kanal D'de yayınlandı.
2007 yılının Kasım ayında UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi oldu. 2008 yılında yazdığı Veda romanı, aynı adla televizyona uyarlanarak 2012 yılında Kanal D'de yayınlandı.
İtalyancaya çevrilen Nefes Nefese adlı romanı, 2016'da İtalya'nın en prestijli roman ödüllerinden Premio Roma'da en iyi yabancı roman dalında ödüle layık görüldü.
Ayşe Kulin Kitapları - Eserleri
- Köprü
- Türkan
- Bora'nın Kitabı
- Gizli Anların Yolcusu
- Adı: Aylin
- Sevdalinka
- Füreya
- Güneşe Dön Yüzünü
- Nefes Nefese
- Umut
- Gece Sesleri
- İçimde Kızıl Bir Gül Gibi
- Veda
- Sit Nene'nin Masalları
- Bir Tatlı Huzur
- Foto Sabah Resimleri
- Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964)
- Hüzün - Dürbünümde Kırk Sene (1964-1983)
- Geniş Zamanlar
- Bir Gün
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Dönüş
- Kardelenler: Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları
- Hayal
- Babama
- Sessiz Öyküler
- Handan
- Tutsak Güneş
- Taş Duvar Açık Pencere
- Saklı Şiirler
- Kanadı Kırık Kuşlar
- Kördüğüm
- Son
- Her Yerde Kan Var
- Dönüş
- Hayat
- Hazan
- Taksiii
Ayşe Kulin Alıntıları - Sözleri
- "Kimi değiştirmemişti ki zaman?" (Sevdalinka)
- Yalan giderek büyüyen bir canavara dönüşür, dallanır budaklanır, içinden taşar... Sakın yalan söyleme. (Sessiz Öyküler)
- Kin zehirler insanı. (Tutsak Güneş)
- "Neredeydi adalet?.." "Bu insanlar nasıl serbest kalmıştı?.." (Bir Varmış Bir Yokmuş)
- Sen nereden bilebilirsin ki benim ruh halimi! Ben bu hale gelene kadar nerelerden geçtim, ne bilirsin sen? (Geniş Zamanlar)
- Yeter ki isteyelim, eğitim alalım ve çok çalışalım. Bir yerlere, hatta istediğimiz yere varmamamız için hiçbir neden yok! (Kardelenler: Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları)
- Savaş insana her şeyi öğretir. Bir de barış içinde yaşamayı öğretse, keşke. (Sevdalinka)
- Biz anlaşabiliriz. Biz anlaşmaya mecburuz. (Bir Gün)
- ...kendine acımaya vaktin yok, yürü git, önemli işlerinin peşinden... (Tutsak Güneş)
- Yaşam buydu. Gerçekleşmeyen beklentilerdi. (Foto Sabah Resimleri)
- Demek içimdeki fırtınayı yüzüme aksettirmiyorum, çok iyi! (Her Yerde Kan Var)
- Para icat edildiği andan itibaren yeryüzünde inançla, ahlakla, adaletle kısacası iyi ve güzel her şeyle sıkı bir rekabet halindeydi ve çoğu zaman da yarışı kazanan para oluyordu, ne yazık ki! (Taksiii)
- ... bence "üstün insan," ezen öldüren kumandan değil, yücelten, kurtaran, yaşatan hekimdir! (Türkan)
- "İnsanlar kaldıramayacakları acıları hatırlamak istemedikleri zaman bilinçaltına itiyorlar,hiç olmamış gibi yapabiliyorlar." (Dönüş)
- "Ayıp bir şey değil ki, meme herkeste var." (Hayal)
- Tuhaf bir ülkeydi benim memleketim. Birilerinin başı mutlaka dertte oluyordu. Memleketin tüm insanlarının dertsiz tasasız yaşayabilecekleri bir günün güneşi henüz doğmamıştı bu topraklarda! (Hayat)
- "...aşktan da üstün olan şefkat ve milli hisler vardır,'' diye yazmışım. Son nefesime yakınken dahi aynı şekilde düşündüğüme göre, hak etmemişim aşkı ben! Ee, ben hak etmeyince, Allah da vermemiş elbette! (Türkan)
- Ben yanlış zamanda yanlış yerde doğmuşum. (Bir Gün)
- "Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam." (İçimde Kızıl Bir Gül Gibi)
- "Beraber gülebildiğim insanlara içim hemen ısınır." (Kördüğüm)