Sarmaşık - Şebnem İşigüzel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sarmaşık kimin eseri? Sarmaşık kitabının yazarı kimdir? Sarmaşık konusu ve anafikri nedir? Sarmaşık kitabı ne anlatıyor? Sarmaşık PDF indirme linki var mı? Sarmaşık kitabının yazarı Şebnem İşigüzel kimdir? İşte Sarmaşık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Şebnem İşigüzel
Editör: Belce Öztuna
Yayın Evi: İletişim Yayınevi
İSBN: 9789750508127
Sayfa Sayısı: 403
Sarmaşık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
O kış hayatlarımız sarmaşık dalları gibi birbirine geçecek, bütün felaketler ve kötülükler bizi bulacaktı. Birbirimizin varlığından haberimiz yokken, hayatlarımızı var eden tesadüfler birleştirecekti bizi. Sarmaşıkların sırnaşık cılız gövdeleri gibi aşklarımız, kederlerimiz, kayıplarımız ve arzularımız birbirine dolanacaktı. Picasso’nun yeteneğini bizzat övdüğü ve artık renkleri tanıyamayan bir ressam olan Ali Ferah ile kitapları yok satan, dünyaca ünlü, Nobelli ama artık harfleri tanıyamayan bir yazar olan Salim Abidin’in yolları bir nöroloğun muayenehanesinde kesişir. Bu kesişme, onların ve etraflarındaki herkesin hayatını, bir sarmaşık gibi, merdiven merdiven birbirine bağlamaya ve dolandırmaya başlar. Bu roman Nobel ödüllü yazarın son romanı mı yoksa hayatı onunla tanıştıktan sonra altüst olan ressam Ali Ferah’ın coşkulu anlatısı mı? Şebnem İşigüzel eşsiz bir kurguyla bu iki unutulmaz kahramanının nezdinde İstanbul’a çalışmaya gelen Rusları, yıllar sonra geri dönen eski bir âşığı, mutsuz hamile bir ev kadınını bir araya getiriyor. Merakla okunan Sarmaşık’ın bir yerinde söylenildiği gibi "Bu ne polisiye bir roman, ne de bir cinayet romanı. Bu tesadüflerin romanı." Sarmaşık, içine girebileceğiniz ve orada var olabileceğiniz bir dünya vaat ediyor. Günümüz Türkçe edebiyatın en özgün yazarlarından biri olan Şebnem İşigüzel Sarmaşık’ta muhteşem bir İstanbul kışı tasvir ediyor. -Avvenire
Sarmaşık Alıntıları - Sözleri
- Hiçbir hatıradan kaçış yoktur. Görmemek için gözleri kapatmaya benzemez unutmak.
- "Nobel tek bir kitaba verilmez. Nobel'i alan yazarın kimliği ve bütün eserleridir. Hatta temsil ettiği toplum ve ülkedir. Sunduğu fikirdir"
- Sarmaşık gibidir insan, kime dolanacağı hiç belli olmaz Sarmaşık gibidir hayat, nereden geçip nereye tırmanacağı hiç belli olmaz.
- İnsan kendisini, kendisi hakkında hissettikleri ve düşündükleriyle yaratır.
- "Delilik onurlu bir şeydir"
- Mutsuzluk insanı her türlü tuzağa düşürebilir, kötülüğü üzerine çekebilir.
- "Yeniyetmeler gibi dakka başı âşık olmadığımdan, hayatımdaki en büyük tesadüf aşktır."
- "Sarmaşık gibidir insan, kime dolanacağı hiç belli olmaz / Sarmaşık gibidir hayat, nereden geçip nereye tırmanacağı hiç belli olmaz."
- Ona kalırsa, dünyadaki en anlaşılır şey delilikti.
- "Hiçbir hatıradan kaçış yoktur. Görmemek için gözleri kapamaya benzemez unutmak."
Sarmaşık İncelemesi - Şahsi Yorumlar
#OkudumBitti #SARMAŞIK #ŞEBNEMİŞİGÜZEL Merhaba arkadaşlar, yeni tanıştığım bir yazarın kitabıyla karşınızdayım. Niye geç kalmışım okumakta, hayıflandım kendime. Kalemi sağlam ama hakkettiği değeri bulamamış gibi geldi. Bazı yazarları cımbızla çekip almak gerekiyor. Ali Ferah renk körlüğünden muzdarip bir ressamdır ; Nobel ödüllü ilk Türk yazarı Salim Abidin ise harfleri tanıyamaz hale gelen nörolojik bir hastadır. Aynı yaşlarda ki ressam ve yazar bir nöroloğun muayenehanesinde tanışır dost olurlar. Ali Ferah'ın katatonik şizofren bir kız kardeşi vardır (Hayal). Yatılı okulda bir rahibenin taciz, hatta tacavüzüne maruz kalıp kafayı sıyırmıştır.( Burada göz yaşlarınıza hakim olamıyorsunuz. Hangi insan, başka bir insan evladına bunları reva görür. Küçücük bir çocuk, savunmasız. Din adı altında korkutuluyor, sindiriliyor. Din bezirganları her dinde iş başında ) Annesi ise 12 yaşında eşinin tecavüzüne uğramış, hayatı boyunca bu travmayı unutamamış bir kadındır. Herkese her daim bunu anlatır durur. İçinde ki irini böyle akıtmaktadır. Rus Ludmilla ve Nadya kardeşlerden, Ludmilla yıllarca ailenin ortağı, Boris amcanın tecavüzüne boyun eğmiştir, oyun adı altında. Sedef, pencere komşusu. Konservatuvar mezunu, kocası tarafından aşağılanır, ezilir hep. Ahh Sedef neler geldi başına Kadın her yerde kadın ve taciz, tecavüz, şiddet hep onların başına gelmektedir.Bu ölümler, tecavüzler bitmedi bitmeyecek. Erkek çocuklarını"paşam, tosunum, aslanım" diye yetiştirmeye devam. Büyük marifetmiş gibi, onlarda büyünce "ben aslanım, ben kralım" diyip kadınların canlarına düşsünler. Çocuklarımızı vicdanlı yetiştirelim lütfen Konu dağıldı toplayayım. Nadya'nın ölümü ise kafalarda soru işareti bırakmaktadır. Cinayet kim tarafından işlendi. Kıbrıslı savcı bulabilecek mi bakalım? Yatağa bağlı şişko kadın doğruları söylüyor mu? Salim Abidin ve Ali Ferah'ın hayatında ki insanlar tesadüf eseri birbirlerini hep tanımaktadırlar, öyle ki sarmaşık misali dolanmışlardır. (Çözebilene aşk olsun) Çok daha fazlası kitapta. Hem ağlatır, hem güldürür. Şiddetle tavsiye ederim. Yazarın sivri dilini çok sevdim Pat pat yazmış vallahi Kitapla kalın sevgili dostlar (Gülsen Gürkol)
Sarmaşık, Şebnem İşigüzel'in, Öykümü Kim Anlatacak'tan sonra okuduğum ikinci kitabı... Kitap bittikten sonra vardığım kanaat, kesinlikle bazı insanlar sadece yazmalı. Onlar bu dünyaya yazma misyonunu tamamlamak için gelmeli. Zekâsını aktarmalı satırlara, satırlar gezdirmeli insanı sayfaların arasında... İşigüzel de bence yazma eylemini en iyi gerçekleştiren zekâya sahip yazarlardan biri... Dildeki duruluğu, kurgudaki hâkimiyeti çok etkileyici... Açıkçası bu kadar övgüyü almayı fazlasıyla hak ediyor. Ben, Sarmaşık kitabını bir solukta okudum. Başladığı andan itibaren sıcaklığıyla ele geçiriyor insanı. Sesli kahkahalarımla hüznüm iç içe geçti okurken. Hikâye mi nasıl başlıyor? Ali Ferah, Londra'da, akademide okumuş portre ressamıdır. 12 yaşındayken babasının tecavüzüne uğramış bir annenin, katatonik şizofren olan Hayal'in ağbisidir. 100 yıldır hiçbir eşyanın yerinin değiştirilmediği, etrafta deli gözüyle bakılan ailenin mensubudur. Bir ressamın başına gelebilecek en büyük hastalığa yakalanmıştır: renk körüdür. Nöroloğunun muayenehanesinde Nobel ödüllü yazar Salim Abidin'le yolları kesişir. Yazar da harfleri tanıyamaz. Onunki de nörolojik bir hastalıktır. Sonrasın da mı, birçok karakter dahil olur hikâyeye ve "sarmaşık" misali dolanırlar birbirlerine... Kursk Denizaltısı'nda hayatını kaybeden Alex'in biricik sevgilisi Nadya; küçük yaşta Boris amca diye hitap ettiği aile dostlarının tecavüzüne uğrayan Ludmilla; Ali Ferah'ın hocası Starov'un oğlu Oleg; konservatuvar mezunu Sedef, Kıbrıslı savcı vd. derken romanın kurgusu içinde kaybolup gidiveriyorsunuz. Van Gogh'la sohbet eden Hayal'in tramvasını; Ali Ferah'ın Londra'daki sevgilisinin Galatasaray Meydanı'nda evlatlarını arayan Cumartesi Annelerinin içinde ne aradığını; Ludmilla, Nadya ve Oleg'i, yani 3 Rus vatandaşını İstanbul'a getiren sebepleri; piyanist olmakken hayali dramatik bir evliliğin sonuçlarını iliklerine kadar yaşayan Sedef'in hüzün verici hikâyesini; senkronize yüzme şampiyonu Nadya'nın Boğaz'ın derin sularında cinayete kurban gitmesini ve tüm bu hikâyelerin Picasso, Nabakov, Milan Kundera gibi dev sanatçılarla nasıl bağlantı kurulduğunu düşünüyor ve merak ediyorsanız mutlaka okuyun derim kitabı... Okuduktan sonra da şu sorulara birlikte cevap arayalım: "Tesadüfler" gerçekten hayatın atomları mıdır?" "Her insanın görünen yüzünün arkasında günahları var mıdır?" Peki ya, bu günahları örtecek "kaşmir palto"ları? İnanın aşkla okuyacaksınız (Semra Ok)
Daha önce Şebnem İşigüzel'in Kafa dergisindeki yazıları hariç bir eserini okumamıştım. Bu romana bayıldım. Kitabın arka kapağında yazdığı gibi yazar doğaüstü bir yazma yeteneğine sahip. Özellikle karakter yaratmaktaki başarısını takdir etmek lazım. Üstelik böylesini grift karmaşık bir romanı 4.5 ay gibi kısa bir sürede yazmış olması şaşırtıcı. Mutlaka bir şans verin ve bu romanı okuyun derim. (Mehmet Sağdıç)
Sarmaşık PDF indirme linki var mı?
Şebnem İşigüzel - Sarmaşık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sarmaşık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Şebnem İşigüzel Kimdir?
İlk ve orta öğrenimini Yalova'da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Antropoloji bölümüne girdi. Pek çok dergi, gazete ve televizyon kuruluşunda muhabirlik ve editörlük yaptı. 1993 yılında ilk kitabı olan Hanene Ay Doğacak ile Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü kazandı. Bu kitabı Öykümü Kim Anlatacak (1994) ve ilk romanı olan Eski Dostum Kertenkele (1996) takip etti ve Eylül 2009 da "Kevnedostê Min Gumgumok" ismiyle Ronî War tafından Kürtçeye çevirildi. Bir kız (Tamar) ve bir oğlan (Ararat) annesi olan yazar hayatını yazarak sürdürmektedir.
Şebnem İşigüzel Kitapları - Eserleri
- Gözyaşı Konağı
- Ağaçtaki Kız
- İyilik
- Sarmaşık
- Hanene Ay Doğacak
- Kirpiklerimin Gölgesi
- Venüs
- İstanbullu Amazonlar, 1809
- Çöplük
- Öykümü Kim Anlatacak
- Eski Dostum Kertenkele
- Bir Puding Hikayesi
- Resmi Geçit
- Kaderimin Efendisi
- Annem, Kargalar ve Ben
- Öykümü Kim Anlatacak
- Neşeli Kadınlar Arasında
- Kevnedoste Min Gumgumok
- Uçtu Uçtu
Şebnem İşigüzel Alıntıları - Sözleri
- Dünyanın kaçıp gidebileceğin bir deliği yok. İğne başı kadar bile olsa yok. (Kirpiklerimin Gölgesi)
- "Siz onu bırakın, devletin kurumlarında bir yer kapmaktan başka gayesi olmayan subay bile, altlarında, genç kız elinden çıkmış dantel gibi serilmiş Ege kıyılarını seyretmekte olan Cevdet Kara ile Ali Çoban'a bakarken aklından şunu geçirmişti: 'Aynı pencereyi paylaşıp aşağıdaki manzarayı seyredebiliyorlar. Neden beraberce ülkeyi yönetemediler?" Sorun buna indirgenemezdi. Ateşle su kadar birbirinden uzak bu iki siyasi şimdi aynı yatakta uyuyor gibiydiler." (Resmi Geçit)
- "Sarmaşık gibidir insan, kime dolanacağı hiç belli olmaz / Sarmaşık gibidir hayat, nereden geçip nereye tırmanacağı hiç belli olmaz." (Sarmaşık)
- Sana acı veren şeye bakma. Sana acı veren şeyin üstüne gitme. Başka tarafa bak. (Gözyaşı Konağı)
- "Aşk başkasını kendine köle etmektir yada kölesi olmaktır. Eşit olduğunuz durumlar da olabilir. O zaman dış güçler müdahale eder aşka. Aşka birinin nefes vermesi gerekir. Onu harlaması." (Ağaçtaki Kız)
- Zehrin tortusu dibe çökeceği yerde kafamda birikti. Çünkü insan vücudunun dibi, sanıldığı gibi ayakları değil, kafasıdır, zihnidir. Bütün ömrün tortusu işte buraya çöker. (Kirpiklerimin Gölgesi)
- Kimse ne kadar kötü olabileceğini bilemez, bunu bilmeden yaşar. (Çöplük)
- “Olmuştan çok olmamışa bakmak bir şeyin nasıl iyi ve yerinde olabileceğini öğrenmenin en doğru metodudur.” (Ağaçtaki Kız)
- -Her şey sonra kötü olursa? +Sen de yatar uyursun. (Eski Dostum Kertenkele)
- Vicdanını kaybedince yok olur bir insan. (Gözyaşı Konağı)
- Geçmiş olmadan bugün yaşanamaz çünkü. Hele çocukluk, gençlik bunlar başımızın üzerindeki gökyüzü gibidir, hiçbir yere gitmezler. (Ağaçtaki Kız)
- İnsan kimseyi aniden bir günde bir saat içinde terk etmez. Kimse kimseden ışık hızıyla kaçmaz. Kaçmak, terk etmek yıllar sürer ama aniden olur. (İyilik)
- Ali Çoban dünyaya siyaset yapmak için gelmişti. Nitekim yapıyordu da. Sorsanız kimin için? “Halk için” derdi muhtemelen. Ama okuyup göreceksiniz, bu sözünü ettiğimiz memlekette siyaset hiçbir zaman halk için yapılmamıştı. Kişisel hırslar, ihtiraslar, çıkarlar, inatlaşmalar, daha ne kadar saçmalık varsa siz ekleyin, bunlar yönlendirmişti siyaseti. (Resmi Geçit)
- Söylemiştim , her acı bu dünyayı terkettirir , her kedere başka bir evren yaratılır . (Çöplük)
- "Belki kalp yerine çam kozalağı taşıyanlardansınızdır." (Ağaçtaki Kız)
- “Hiçbir hayalinden vazgeçme. İnsan açlığa bile dayanır ancak hayallerinin ve talihinin yarıda kalmasına asla.” (Ağaçtaki Kız)
- .. Kimse ne kadar perişan olduğumu görmedi. Göstermedim belki de. Hayatta en acıklı şey bir insanın sorunun kendinden kaynaklandığını görmemesi. Bu böyle ama bence en kötü şey insanın kendisini yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşaması. (İyilik)
- “Karanlık tekinsiz sularda sizi taşıyan fındık kabuğudur kafamızın içi.” (Kirpiklerimin Gölgesi)
- “Hafıza sadece akılda mıydı yoksa kalpte yeri var mıydı?” (İstanbullu Amazonlar, 1809)
- Babam, annemin bir fotoğrafının arkasına, "Seni gördüğümde her şeyin nedeni olabilirmişsin gibi geldi bana. Ölmemin, dünyanın bir ucuna gitmemin, ayaklarına kapanmamın," diye yazmıştı. (Öykümü Kim Anlatacak)