Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) - Lev Tolstoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) kimin eseri? Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) kitabının yazarı kimdir? Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) konusu ve anafikri nedir? Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) kitabı ne anlatıyor? Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) kitabının yazarı Lev Tolstoy kimdir? İşte Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Lev Tolstoy

Çevirmen: Tansu Akgün

Orijinal Adı: Voyna i mir

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053329015

Sayfa Sayısı: 1808

Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Savaş ve Barış, "klasik" dendiğinde akla gelen ilk kitaplardan. Napoléon'un Rusya'yı işgalini anlatan dev bir savaş romanı, aynı zamanda bir Rusya panoraması. 1800'lerin ortalarında Rusya'nın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar, kentlerde, köy ve kasabalarda, büyük çiftliklerde sürdürülen hayat, dönemin önde gelen kişilikleri, saray yaşamı, özellikle üst sınıf ustaca çiziliyor.

Tolstoy, 1. cildin girişinde yer verilen önsözünde Savaş ve Barış'ı yazarken hissettiklerini, yaptığı zorlu çalışmaları ve romanın geçirdiği aşamaları anlatıyor. Bu metinler, özellikle bu dev romana daha yakından, yazarının gözünden bakma fırsatı verdiği için çok önemli.

Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) Alıntıları - Sözleri

  • "Herkesten çok güldü. Belli ki acı çekiyor."
  • "Yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu ama yaşamıyordu.."
  • Bazı insanlar her şeyi ne çabuk unutuveriyorlar!
  • Gözyaşı kadar insanı rahatlatan bir şey yoktur.
  • Güzellik için sevilmez, sevdiğin güzeldir.
  • Yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu; ama yaşamıyordu.
  • O, günümüzün ahlak yoksunu dünyası için haddinden fazla iyi ve temiz yürekli
  • "Herkesten çok güldü. Belli ki acı çekiyor."
  • Hangimiz kusursuzuz?
  • plâtonik aşk, duman gibi, bulut gibi bir şeydir!..
  • "Herkesten çok güldü. Belli ki acı çekiyor."

Savaş ve Barış (2 Cilt Takım) İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tolstoy Kitapları Okuma Rehberi!: YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: https://youtu.be/bsTzvrg-Pi4 Yıllardır hazırlamak istediğim ve yıllardır da yine benden yoğun şekilde beklenen "Tolstoy kitapları okuma rehberi"me hoşgeldiniz. Bu inceleme 20 küsür kitabın, pek çok makalenin, binlerce sayfanın ve sayısız içselleştirmenin ekranlarınıza bir öz olarak yansımasıdır. Sadece 5-10 dakikanızı ayırıp bu incelemeyi sonuna kadar okuduğunuz takdirde belki de aylarınızı alacak Tolstoy okumalarınızı daha bilinçli yapabilir ve onun Rus edebiyatı için önemini anlamlandırma konusunda iyi bir yol alabilirsiniz. Daha çok okurun bu rehberden faydalanabilmesi için de bu incelemeyi paylaşabilirsiniz. Doğum günümde arkadaşlarımla partilemek ve pasta yemek varken sizce neden Tolstoy'un ve kitaplarının daha iyi anlaşılabilmesi için bu yazıyı yazıyorum dersiniz? Çünkü biz okurlar, bazen bir yazarı okuduktan sonra yeniden doğmuş gibi hissederiz. Böylelikle farklı yazarların farklı kitaplarını okuya okuya aslında fark etmesek de benliğimizin doğum günü hediyesini vermiş oluruz. Peki Tolstoy'un benliğindeki "savaş ve barış"ları nasıl daha iyi anlayabiliriz? Her zaman demişimdir, insanın içinde her gün olup biten savaş ve barışlar, dünyada olup biten savaş ve barışlardan daha kanlıdır, çetindir ve kalıcıdır. Her gün beynimizden Napolyonlar saldırır kalbimize ve yine her gün Aleksandrlar savunur kalbimizi yarım yamalak savaş taktikleriyle. Savaş fotoğrafçımız olan gözlerimiz de bütün bu duygu ve düşünce cephelerindeki savaşları kaydeder deneyim cehaletiyle. Peki Tolstoy bu denklemin neresinde? Bizler gibi Tolstoy'un da içinde kopan "savaş"ları ve "barış"ları vardı. Hatta İtiraflarım kitabını yazdıktan sonraki Tolstoy, İtiraflarım kitabından önceki Tolstoy'a resmen savaş açmıştı. İtiraflarım kitabı bir nevi Tolstoy'un yeniden doğuşuydu, miladıydı ve benliğine karşı ilan ettiği ateşkesti. Bu ateşkesten sonra yazdığı İnsan Neyle Yaşar?'la, İvan İlyiç'in Ölümü'yle, Kreutzer Sonat'la, Diriliş'le ve daha nicesiyle hep kendi benliğine karşı açtığı savaştan sonra barışmanın yollarını aradı Tolstoy. Çocukluk'ta samimi ve bilinçsiz isteklerle oldu, İnsan Neyle Yaşar'da ise bilinçli bir şekilde Tanrı'yı istediğini biliyordu. Sivastopol'de hakiki insanları öldürmek istedi, İvan İlyiç'in Ölümü'nde ise ölmek üzere olan bir insanın içindeki hakikatleri anlattı. Aile Mutluluğu'nda mutlu bir aile hayatı için evliliğin şart olduğunu, Kreutzer Sonat'ta ise evliliğin şeytani ve gereksiz bir şey olduğunu anlattı. "İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur" diyenlere karşı büyük bir savaş açan Tolstoy, yedisinde neyse sekizinde bile aynı Tolstoy olmadı. Ne yazdı ki Tolstoy? Savaş ve Barış'ta bildiğiniz Napolyon'u konuşturdu, Anna Karenina'da her mutsuz ailenin neden mutsuz olduğunu anlattı, neredeyse her kitabında insanların içlerinde her zaman bir yerlerde gizli olan Tanrı'yı nasıl bulabileceklerini vaaz etti, fakir Rusların halinden daha iyi anlamak için tebdil-i kıyafetle onlar gibi giyinip evden kaçtı, hayatı boyunca Dostoyevski'yle, Turgenyev'le kapıştı ama onlarla birlikte dünyanın en iyi yazarlarından biri olacağını o anda bilmiyordu bile. Baştaki soruyu düzeltmek gerek o zaman: "Ne yazmadı ki Tolstoy?" Sanki bugüne kadar okuduğumuz her yazardan bir parça bulabiliyorduk onun kitaplarında. Anna Karenina'sını okurken Gogol'ün Ölü Canlar kitabını, İvan İlyiç'in Ölümü'nü okurken Camus'nün Düşüş kitabını, Efendi ile Uşağı'nı okurken Erich Fromm kitaplarını, Diriliş'ini okurken Dostoyevski'nin Ölüler Evinden Anılar ve Kafka'nın Dava kitabını okuyorduk sanki. Tolstoy'un olağanüstü şeylerle pek işi yoktu, o kendi inandığı olağanüstü Tanrı'yı insanlar için olağanlaştırmaya ve meşrulaştırmaya çalışan sıradan bir insandı sadece. İnandığı yolda yeri geldi Hristiyan kilisesine saldırdı ve sadece Hz. İsa odaklı bir yol izledi. Bunu yaparak bana hem Kierkegaard'ın kiliseyi dışlayan varoluşçuluğunu hem de Andrey Tarkovski'nin Andrei Rublev filminde olduğu gibi Rublev karakterinin Tanrı ile insanı barıştırmak için dünyaya geldiğini hatırlattı. En nihayetinde, Tolstoy'un kendi İsa'sını buluşundan önce yazdığı kitapları, İtiraflarım'dan sonra yazdığı kitaplarla hep savaş içinde oldu. İnançlı Tolstoy, şehvetperest Tolstoy'la; evliliğe düşman Tolstoy, aile müptelası Tolstoy'la; sakin ve çocuklu bir yaşamı isteyen Tolstoy, savaşlı ve zikzaklı bir hayatı savunan Tolstoy'la ömür boyu savaştı! İsterseniz bütün bu yazdıklarımı ve diğer detayları bir video olarak da izleyebilirsiniz: https://youtu.be/bsTzvrg-Pi4 Benim önerdiğim mutlaka okunması gereken en önemli kitaplar sırası: 1- Çocukluk, Gençlik, İlkgençlik (İletişim Yayınları) (1852 - 1857) 2- Sivastopol ya da Kazaklar (İş Bankası Kültür Yayınları) (1855 - 1863) 3- Aile Mutluluğu (İletişim Yayınları) (1859) 4- Savaş ve Barış (İş Bankası Kültür Yayınları) (1869) 5- Anna Karenina (İş Bankası Kültür Yayınları) (1877) 6- İtiraflarım (Antik Yayınları) (1880) 7- Din Nedir? (Kaknüs Yayınları) ya da İncil’in Kısa Bir Özeti (1902) 8- İnsan Neyle Yaşar? (İş Bankası Kültür Yayınları) (1885) 9- İvan İlyiç'in Ölümü (Can Yayınları) (1886) 10- Kreutzer Sonat (İş Bankası Kültür Yayınları) (1889) 11- Efendi ile Uşağı (İş Bankası Kültür Yayınları) (1895) 12- Diriliş (İş Bankası Kültür Yayınları) (1899) 13- Hacı Murat (Can Yayınları) (1912 - 1917) Ek olarak okuyabileceğiniz bazı biyografi ve eleştiri kitapları: - Henri Troyat’ın Tolstoy biyografisi (İletişim Yayınları) (Kitapları okurken paralel olarak bu biyografiden ilerlenebilir) - Andrzej Walicki, Rus Düşünce Tarihi - Romain Rolland, Tolstoy'un Yaşamı - Stefan Zweig, Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar: Casanova, Stendhal, Tolstoy Daha çok okurun bu rehberden faydalanabilmesi için bu gönderiyi paylaşabilirsiniz. Keyifli ve Tolstoy'un "savaş ve barış"ları arasında kendi benliğinizle savaştığınız ve barıştığınız meraklı okumalar dilerim. (Oğuz Aktürk)

Tolstoy ile bir çoğumuz, okul yıllarından öğretmenlerimizin ödev verdiği ‘İnsan Ne ile Yaşar’ kitabı sayesinde tanımışızdır. Ondan beri de kendime yakın hissettiğim, sevdiğim yazarlardandır. Birkaç kitabını okuduktan sonra, sevgili Öznur’un sayesinde Savaş ve Barış’a topyekün cesaret etmiş olduk. Kitabın konusu; adından da belli olduğu üzere, Rusya ile Fransa arasında geçen bir savaşı ele alıyor. Savaşın, toplumları / iktidarları; sosyal, ekonomik ve psikolojik olarak nasıl etkilediğini görüyoruz. 1800 sayfa kitabı bu kadar basit özetleyemeyiz.Benim de böyle bir niyetim yok zaten.O yüzden, genel bir bakış açısıyla incelemek istedim. Tolstoy, Kırım gazisidir. Bu kitabı yazarken kendi tecrübelerinden ve yerli / yabancı arşivlerden faydalanmıştır. Ayrıca Savaş ve Barış kitabı 1865 - 1867 yılları arasında, Rusya’nın ‘Rus Haberci’ gazetesinde, dizi hâlinde ‘On yıl 1805’ adıyla yayınlanmıştır. Yazar, Bizim iki cilt okuduğumuz bu kitabı, İki yıl gibi kısa bir sürede yazabilirken, yine kendi kitabı olan Hacı Murat (1896-1904) için ise sekiz yıl beklemiştır. İki yıla, her yönden bilgilendirmeye sahip, düşündürücü bir kitabı sığdırmak, gerçekten muazzam bir olay. Kitabın dili betimlemelerle süslü, konteslerin elbisesindeki detaylardan tutun, yüz ifadelerindeki en ince ayrıntıyı rahatlıkla gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Kendi açımdan bu durumun, beni yavaşlattığını ve yer yer yorduğunu söyleyebilirim.Bu kadar ayrıntılı bir kitabın, neden dizisini yok diye düşünürken; BBC tarafından ‘War and Peace’ adında dizisinin yapıldığını öğrendim.Dizi için; bazıları kitaptan uzaklaştığını söylerken, bazıları da başarılı bulduğunu belirtmiş. Bir diğer nokta; metinlerde bir sürü Fransızca cümle kullanılması. Sayfalarca dipnot okuyorsunuz. Dönemin ruhunu, hissetmemiz açısından bu şekilde aktarıldığını düşünüyorum.Eğer öyle değilse, Fransızcası ‘komen sava/ sava biyen mersi etuğva’ olan benim için bir kalp kırıklığı söz konusu olabilir :) Birinci kitapta ağır akan konu, ikinci kitaba geçildiğinde hız kazanıyor. Savaşın yansımalarını, ailelerin üzerinden görebiliyoruz.Ayrıca bazı bölümlerde yazarın, savaş hakkında ki tarihi bilgilendirmelerini ve yorumlarını okuyoruz. Kitapta okuduğumuz aileler, kalabalık olduğundan dolayı, kimin kim olduğunu rahatça bilmemiz açısından soyağacı tablosunu da ulaşmak, okuyanlar açısından kolaylık sağlayacaktır. Beni en çok etkileyen Tolstoy’un; hayvanlar doğa, fizik, kimya ve matematik bilimlerinin yanında felsefe ve psikolojiye hakim olmasıdır. Bu bilgilerini, anlatılan olaylar ile sentezleyerek, okura aktarması, müthiş bir akılda kalıcılık sağlıyor. Kitabı, aklını vererek okuyan birinin, beğenmemesi, etkilenmemesi mümkün değil. Son olarak kitabı birlikte okuduğum arkadaşlarımdan; Meltem’in ışık hızıyla bitirmesini, Büşra’nın sesli kitap okumasını, Asiye’nin kısa versiyonunu tercih etmesi ve İlayda’nın henüz hiç başlamamış olmasını gözardı ederek, güzel bir okuma yaptığımızı söyleyebilir ve teşekkür edebilirim.İyi ki birlikte okumuşuz.Yoksa okumak için geride bıraktığım kitaplar arasında süzülüp gidiyor olacaktı :) @oznurrrpinkkk , nebileyimmm , Rahelist61 , mmmmeltemmmm , Kitakafuteka (Tuğba)

Tolstoy'un yine ölümsüz eseri olan savaş ve barış 1812 yılının Fransa'nın Rusya'ya istilasını konu olan uzun tarihi bir savaş romanıdır. Savaş betimlerinden ziyade, zengin karakter tahlillerine ağırlık vermiş. Napolyon üzerindede çok durmuş.Savaş kısmı ders, tarih niteliğinde, barış kısmı ise Rus aile yapısını, insani ilişkilerini ele almıştır. 2 ciltlik 1700 sayfasıyla bir çırpıda okumak imkansız gibi uzun zamana yayıp sindirerek okunmalı. (Muzaffer Ç.)

Kitabın Yazarı Lev Tolstoy Kimdir?

Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı.

Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir.

Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.

Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı.

Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi.

Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.

Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır.

Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular.

82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.

Lev Tolstoy Kitapları - Eserleri

  • Hacı Murat
  • İnsan Neyle Yaşar?
  • Kazaklar
  • Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
  • Anna Karenina
  • Aile Mutluluğu

  • Aslan ile Köpek Yavrusu
  • Hazreti Muhammed
  • Çocukluk
  • Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
  • Sivastopol
  • İvan İlyiç'in Ölümü
  • Kreutzer Sonat

  • Diriliş
  • Sergi Baba ve İki Hafif Süvari
  • Efendi ile Uşağı
  • Erik Çekirdeği
  • İtiraflarım
  • Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli
  • Aşkın Yasası - Şiddetin Yasası

  • Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
  • Üç Ölüm
  • Şeytan
  • Tanrı'nın Egemenliği İçinizdedir
  • Hayatın Anlamı
  • Masallar
  • Bir Gencin Dramı

  • Gençlik
  • Her Şeye Rağmen Sevgi
  • Sanat Nedir?
  • Din Nedir?
  • Vahşi Zevkler
  • Ve Işık Karanlıkta Parlıyor
  • Kafkas Tutsağı

  • İçimizdeki Şeytan
  • Hayat Üzerine Düşünceler
  • İnsana Ne Kadar Toprak Lazım
  • Hayatı Sorgulamak
  • Bilgelik Kitabı
  • Hikayeler
  • Günlükler

  • Tipi
  • Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer
  • Fil ile Tilkiler
  • Baskın
  • Halk İçin Hikayeler
  • Öyküler
  • Ölüm Manifestosu

  • Karanlığın Kudreti
  • Canlı Ceset
  • Yaşlı Kavak
  • İlkgençlik
  • İhtiyar Adam ve Torunu
  • Tanrı Her Şeyi Bilir
  • Zamanımızın Köleliği

  • Dekabristler
  • İncil'in Kısa Bir Özeti
  • Tolstoy'un Risaleleri - 2. Cilt
  • Tolstoy'un Risaleleri - 1. Cilt
  • Davulun Sesi
  • Katya
  • Yunan Öğretmen Sokrates

  • Çocuk Gibi Olun
  • Şahin İle Horoz
  • Küçük Şeytan
  • Sahte Kupon
  • Savaş ve Askerlik Üzerine
  • Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine
  • Kralın Hediyesi

  • İnancım Neden İbarettir?
  • Dua
  • Savaşa Karşı Yazılar
  • Çömlek Alyoşa
  • Anna Karenina - 3. Cilt
  • Tolstoy'dan Seçme Öyküler
  • Yaşayan Ölü

  • Anna Karenina - 2. Cilt
  • Hikmetli Sözler
  • Savaş ve Barış - 2. Cilt
  • Savaş ve Barış - 3. Cilt
  • Savaş ve Barış - 4. Cilt
  • Hiddet
  • Tolstoy Gandhi Mektuplaşmaları

  • Ruh
  • Bethink Yourselves
  • Polikuşka
  • Tolstoy Bütün Eserleri 3
  • Balodan Sonra
  • Gri Tavşan
  • Seçilmiş əsərləri - 1. Cilt

  • Ruh ve Ölüm
  • Gençlik - 2. Cilt
  • Vatanseverliğe Karşı
  • Anna Karenina - 4. Cilt
  • Felsefe-i Hayat
  • İman ve İtikad
  • Aşk ve Öfke

  • Корней Васильев (Korney Vasiliev)
  • Gizli Notlar
  • Bütün Eserleri 10
  • Bütün Eserleri 11
  • Bütün Eserleri 12
  • Ölümden Sonra Dirilme - Cilt: 3
  • Çilekler

  • Tövbe Edin
  • Kuğular
  • İki Qusar
  • İman Vicdan Ve Dua
  • Halk İçin Hikayeler - 1. Cilt
  • Halk İçin Hikayeler - 2. Cilt
  • Halk İçin Hikayeler - 3. Cilt

  • Ainsi Meurt L'amour
  • Budala İvan
  • Yaban Çilekleri
  • Tanrı Gerçeği Görür Ama Bekler
  • Tolstoy Bütün Eserleri 14 (Ciltli)
  • Aforizmalar
  • Yolcu ve Köylü

  • Risaleler - İnsanın Dokuz Hali
  • Muhabbet
  • Kelam
  • Masallar
  • Basübadelmevt
  • Father Sergius
  • Söz ve Eşitsizlik

  • Bir İzdivacın Romanı
  • Çocukluk ve Gençlik Yılları
  • Susa Bilmirəm

Lev Tolstoy Alıntıları - Sözleri

  • Biz de böyleyiz işte... (İnsana Ne Kadar Toprak Lazım)
  • İnsan eğer çok yaşasaydı o nispette çok değişimlere uğrardı. İnsan başlangıçta bir bebekken sonra küçük çocuk, sonra yetişkin ve daha sonra da ihtiyar olurdu. Fakat insan ne kadar değişim geçirirse geçirsin kendisine daima "ben" demiştir. Bu "ben" bebeklikte, yetişkinlikte ve ihtiyarlıkta her zaman kişinin yanındadır. İşte değişmeyen bu "ben" ruh adını verdiğimiz şeydir. (Ruh ve Ölüm)
  • "İnsan kazanayım derken kendim kayboldum." (Tanrı Her Şeyi Bilir)
  • "Böyle anlarda bir felakete ne kadar yakın olduğumu bilseydin, kendimden ne kadar korktuğumu!" (Anna Karenina - 3. Cilt)
  • Bu da yaşamak mı sanki! İnsan ya tam öl­meli ya da tam yaşamalı. Tövbe, tövbe! (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
  • Insana öyle geliyordu ki yeni bir şeyi anlamak için büyük bir hevesle atılıyor ancak amacına erdikten sonra o şeyden nefret etmeye de hak kazandığını düşünüyordu. (Gençlik - 2. Cilt)

  • Kalben sakin ve uysal olun, hayatınızda mutluluğu bulursunuz. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
  • Sağlığı ile övünenin değil hasta olanın hekime ihtiyacı vardır. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
  • -Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun. +Bu dünyada başka ne için yaşanır ki? -Tanrı için yaşamak gerekir Martin. (Hikayeler)
  • ''Kabahatlerin en korkuncu, nankörlüktür...'' (Çocukluk)
  • Bu acıyla da aynı şey olacak, zaman geçecek ve umurumda olmayacak. (Anna Karenina)
  • Ben, hayattan hiçbir beklentisi olmayan, mahvolmuş bir adamım artık... (Hikayeler)
  • Ölmek için referansa ihtiyaç yok (Anna Karenina - 3. Cilt)

  • Bence her insan bencildir,ve bütün yaptiklari da bu yüzdendir. -Bencillik,insanin kendisini en iyi ve en akilli olduğuna inanmiş olmasidir.. (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
  • Ve insanlar, kurtuluşu, her insan için zorunlu olan, tüm dinsel öğretilerde ve her bir insanın yüre­ğinde yazılan, 'kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma ve yakınlarını öldürme' yasasını yerine getirmekte arama­lıdırlar. (Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine)
  • İndi ki,bu dünya günahla doludur və ondan imtina etmək lazımdır,onda nəyə gərəkdir onun gözəllikləri? Bu işrəti niyə yaratmısan? (Sergi Baba ve İki Hafif Süvari)
  • 'Öldün mü toprağa gömerler, sonra da me­zarında ot biter, o kadar işte. Başka hiçbir şey yok' (Kazaklar)
  • Ben, niçin bütün dünyanın dâhiyane bulduğu Shakespeare'in yapıtlarını beğenmemekle kalmıyor, bunları bir de iğrenç buluyordum? (Sanat Nedir?)
  • Tarihsel olarak dekabristler,1825 Aralık ayında çarlığa karşı (Dekabr, Rusçada "Aralık" demek)meydan okumaya cüret etmiş ilk devrimcilerdi.hemen hepsi de Rus aristokrat ailelerinden geliyordu ve büyük bir çoğunluğu ise 1812'de Napoleon ordularına karşı savaşmışlar, kahramanlıklarıyla öne çıkmışlardı. (Dekabristler)
  • erkekler böyle düşünürsünüz.. Kendinize özgürlük tanıdınız, kadını ise kuleye tıkmak niyetindesiniz. Kendinize gelince her şeye izin verirsiniz.. (Kreutzer Sonat)