Sayıların Efendileri / Matematikçiler - Duygu Kaçaranoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sayıların Efendileri / Matematikçiler kimin eseri? Sayıların Efendileri / Matematikçiler kitabının yazarı kimdir? Sayıların Efendileri / Matematikçiler konusu ve anafikri nedir? Sayıların Efendileri / Matematikçiler kitabı ne anlatıyor? Sayıların Efendileri / Matematikçiler PDF indirme linki var mı? Sayıların Efendileri / Matematikçiler kitabının yazarı Duygu Kaçaranoğlu kimdir? İşte Sayıların Efendileri / Matematikçiler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Duygu Kaçaranoğlu

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789752639966

Sayfa Sayısı: 144

Sayıların Efendileri / Matematikçiler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Tarih boyunca matematiğe gönül veren birçok kişi onu bir bilim olmaktan çok resim, müzik gibi bir sanat dalı veya evreni anlamanın anahtarı olarak gördü. Evrende olan her şeyi sayıların diliyle anlamlandırdı.

Pisagor, Öklid, Harezmî, Ebu’l Vefa, Birunî, Fibonacci, Carl Friedrich Gausse, Sophie Germain, Henrik Abel ve Cahit Arf…

Bu kitap sizi Doğu ve Batı’nın on bir müthiş matematikçisi ile tanıştıracak. Onların hayat hikâyelerini, araştırma ve buluşlarını okurken hem eğlenecek hem de daha fazlasını merak edeceksiniz.

Tabi onlarla birlikte sayıların tuhaf dünyasına adım atmaya cesaretiniz varsa... Çünkü ünlü matematikçi Gauss diyor ki, “Bu yüce bilimin olağanüstü çekim gücü, kendisini ancak içine girmeye cesareti olanlara gösterir!”

Madem evet diyorsunuz, o zaman matematik denizine balıklama atlayın!

Keyifli okumalar...

Sayıların Efendileri / Matematikçiler Alıntıları - Sözleri

  • Eski çağlardan günümüze kadar gelen kil tabletlerden anlaşıldığına göre; insanlar matematik hesaplamaları yaparken önceleri sıfır yerine hiç bir şey koymamışlar. Babilliler, milattan önce günümüzde kıllandığımızdan farklı olan bir basamak değerli sayı sistemi kullanmış. Ne var ki " 0 " rakamını kullanmadıkları için bazı karışıklıklar olmuş. Mesela; 1018 sayısı sıfır koymadan yazıldığında 118 olarak okunur. Bu karışıklığı ortadan kaldıran yüzler basamağındaki " 0 " rakamıdır. Bu durumun hesaplamalarda karışıklığa yol açtığı fark edilince, boşluk bırakmayı tercih etmişler. Ama boşluk, sayıları ayırmak için de kullanıldığından iyi bir çözüm olmamış. Daha sonra, hesaplamalarda sıfır konulacak yere nokta gibi başka ifadeler kullanılmaya başlanmış. ... Böylece sıfır, matematik işlemlerinde ne kadar değerli ve önemli olduğunu açıklayacak, ona bir kimlik kazandıracak başka bir bilginin gelmesini ve keşfedilmeyi beklemeye başlamış. İki asır sonra gelecek ünlü matematik dehası Harezmi'ye kadar...
  • Biruni, insanların üç şey yüzünden mutsuz olacağını söylüyordu; - Kıskançlık yaparak başkalarının elinde olana göz dikmek. - Kendini her konuda insanlardan üstün görmek. - Fal ve uğursuzluk gibi boş inançlara kapılmak.
  • “Hocam, anlattığınız bu bilgileri öğrenmekle ben ne kazanacağım?” Öklid, yardımcısına seslenerek şöyle der: “Ona bir altın ver. Çünkü öğrendiği her şeyden bir şey kazanması gerekiyormuş!” Böylece öğrencisine bilginin sırf kendisi için kazanılmaya değer olduğunu göstermiş olur.
  • Galileo şöyle ifade eder: “Evreni anlamak istiyorsanız önce onun yazıldığı dili öğrenmelisiniz. Evren matematik diliyle yazılmıştır.”
  • Pisagor, " İnsanlar " 1 " ile sayar, " 1 " ile düşünür. Derse " 1 " ile başlanır. " 1 " bilenle bilineni, düşünenle düşünüleni birleştiren ortak bir ölçüdür. Bu ölçünün öteki ucunu görebilmek için onunla birleşmek gerekir. İnsan, eşya gibi edilgen değil, " 1 " gibi etkin olmalıdır, kendini böylesine yükseltmek için sıkı çalışmalıdır. " diyordu.
  • Öklid, İskenderiye Museum'un en saygın hocalarından biriydi. Mısır Kralı Ptolemy bazen Öklid'in derslerine katılırdı. Öklid'in geometri üzerine yazdığı kitabı okuyan kral, bazı konuları anlamakta zorlanmış olacak ki Öklid'e; " Geometri üzerine yazdığın kitap çok güzel ama bu eseri anlamakta biraz zorlandım. Bu bilgileri öğrenebileceğim daha kısa ve kolay bir yol yok mu? " diye sordu. Öklid, gayet sakin bir şekilde cevap verdi; " ÖZÜR DİLERİM EFENDİM AMA GEOMETRİYE GİDEN ÖZEL BİR KRAL YOLU YOKTUR! " Ünlü bilgin bu cevapla; hiç kimseye özel bir geometri öğrenme yönteminin olmadığını bir bilgine yakışır şekilde ifade etmiş oldu.
  • Öncelikle matematik de bir çeşit dildir, sayılarla konuşan bir dil. İtalyan bilgin Galileo bunu şöyle ifade eder; " Evreni anlamak istiyorsanız, önce onun yazıldığı dili öğrenmelisiniz. Evren matematik diliyle yazılmıştır. "
  • İnsanın hem içinin hem de dışının temiz olması gerektiğini söyleyen bilgin, iyi niyetli ve güzel ahlaklı olmayı iç temizliğinin anahtarı olarak gördü. Her insanın kendini eğitebileceğini, eğer bazı kötü huyları varsa, istediği takdirde onları düzeltebileceğini söyledi. Çünkü Biruni'ye göre güzel ahlaklı olmak kişinin kendi elindeydi. Mutlu olmayı sağlayacak en önemli özellik de güzel ahlaklı olmaktı.
  • Büyük bilgin, kendisi için istediği iyi ve güzel şeyleri diğer insanlar için de isteyen, sadece kendini değil başkalarını da düşünen insanların gerçek kahramanlar olduklarını savundu...
  • Altın oran, evrende canlı ve cansız birçok varlığın şeklinde bulunan özel bir orandır. Ünlü Yunan filozof Platon'un; " Kozmik fiziğin anahtarı. " dediği bu oranın nasıl ve ne şekilde keşfedildiğini bilmiyoruz. Ama altın oranın matematiksel karşılığını ortaya çıkaran matematikçi Leonardo Fibonecci'dir.
  • " Benim kadar sürekli ve yoğun bir şekilde matematik üzerinde düşünen herkes, benim buluşlarımı ortaya koyabilir. " Gauss'un bu sözleri, aslında bize başarısının sırrını da veriyor: - Yeni bilgileri öğrenmeyi istemek ve bundan mutluluk duymak. - Konu üzerinde yoğunlaşabilmek.
  • Romalılar Sirakuza'yı ele geçirip şehre girmişlerdi. Bu sırada, Arşimet bir geometri sorusu üzerinde çalışıyordu. Çalışmasına o kadar yoğunlaşmış ve dikkatini vermişti ki ne Romalıların şehre girdiğini ne de şehrin alındığını fark etti. Sonunda Romalı bir asker hızla Arşimet'in yanına geldi. Arşimet'e; " Roma generali Marcellus seni bekliyor. " dedi. Askeri dikkate almayan Arşimet, çalışmasına devam ederek: " Şimdi bir problem üzerinde çalışıyorum sonra gidebilirim. " diye cevap verdi. Bu cevaba öfkelenen asker ünlü matematikçi Arşimet'i orada öldürdü. Sophie, Arşimet'in ölüm hikâyesini duyduğunda çok etkilendi. Başında onu öldürebilecek bir asker beklerken nasıl oluyordu da bir matematik problemi üzerinde bu kadar yoğunlaşabiliyordu. Küçük Sophie " Matematik çok ilginç bir alan olmalı! " diye düşündü ve o anda kararını verdi.
  • Abel, matematikle ilgili ilk önemli çalışmasını 22 yaşındayken yaptı. Genç matematikçi beşinci dereceden denklemlerin çözümünün imkânsızlığını ispat etmeyi başardı.
  • İngiliz matematikçi Duval bir konferans için İstanbul'a gelmişti. Onu dinleyenler arasında Cahit Arf da vardı. Duval, matematikle ilgili bir teorisini açıklıyordu. Salonun ön taraflarında oturan Arf, İngiliz matematikçiye sürekli sorular soruyordu. Sonunda Duval'e, anlattıklarının sadece geometrik yöntemlerle değil cebirle de çözülebileceğini söyledi. İngiliz matematikçi " O ZAMAN SÖYLEDİĞİNİZİ İSPATLAYIN! " diye cevap verdi. Bunun üzerine ünlü matematikçi bir hafta evine kapandı ve Arf Halkaları olarak bilinen buluşunu ortaya koydu.

Sayıların Efendileri / Matematikçiler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitapta Doğu ve Batının gelmiş geçmiş, en iyi matematikçileri olan; Pisagor, Öklid, Aryabhatta, Harezmi, Ebu'l Vefa Buscani, Biruni, Leonardo Fibonacci, Carl Frıedrıch Gauss, Sophıe Germain, Niels Henrik Abel ve Cahit Arf ile sayıların dünyasına harika bir yolculuğa çıkacaksınız. Matematik bir çoğumuzun okul yıllarında, korkulu rüyası olmuştur. Aslında bu matematiği sevmediğimiz anlamına gelmez. Eğer okul da, matematiğin soyut bir kavram olduğu için, öğrenilmesi çok zor bir ders olduğuna dem vurulmasa, belki de hepimizin korkulu rüyası değil, tam tersine zevkine vararak işleyeceğimiz bir ders olacaktır. Tabii ki bunda eğitimcilerin, katkı payı çoktur. Şahsen benim ortaokul yıllarımda nefret ettiğim bir ders olan matematik, lise de en çok sevdiğim ders olmuştur. Çünkü, muhteşem bir öğretmenimiz vardı. Ders sona ermesin diye, yapmadığımız, şaklabanlıklar kalmazdı. Her daim kendisini rahmetle anarım. Ve böylece hepimizin hayatına yön veren idealist eğitimciler, yıllar sonra bile sevgi ve özlemle anılırlar. Ünlü matematikçi Gauss, " Bu yüce bilimin olağanüstü çekim gücü, kendisini ancak içine girmeye cesareti olanlara gösterir. " der. Nitekim bilim adamları, evrende var olan her şeyde ve dahi insan vücudunda bile, muntazam bir düzende işleyen matematiksel bir ahengin varlığını ispat etmişlerdir. Hatta bilim adamları sözlerini vurgulamak için bile, matematiksel terimlerden faydalanmışlardır. Mesela Newton; " İnsanlar sayılar gibidir, o insanın değeri ise, o sayının içinde bulunduğu sayı ile ölçülür. " demiştir. Ne kadar manidar bir söz. Bunun gibi yüzlercesini sayabiliriz. İşte matematik o kadar içimize yer etmiş ki, insanlık ve matematik ayrılmaz bir bütünün parçaları diyebiliriz. Matematiğin ilk olarak nerede ve nasıl çıktığını, hangi medeniyetlerin katkılarıyla günümüzdeki gelişmiş seviyesine ulaştığını öğrenmek ayrıca bilginlerimizi de kısaca tanımak isteyen okurlar resimlerle zenginleştirilmiş bu kitabı okumalısınız. Özellikle matematiği sevmeyen çocuklarınıza mutlaka okutun!... (Serpil Ağ)

Kitapta matematik alanında büyük bir yol kat etmiş bilim insanları konu alınmış .Pisagor ,Harzemi ,Biruni, Cahit Arf , Gauss hakkında bildiklerimizin dışında bir bilgi dünyası daha açılmış okura Ayıca Aryabhatta , Fibonacci , Sophie Germain , Niels Abel ; hakkında çoğu bilinmeyen bilgileri okura aktarmış Belirli aralıklarla verilen nobel ödülünün öldükten sonra değeri anlaşılan saygı değer Abel adına verilmeye başlandığını . Güzellik algısında değerlendirmelere alınan Fibonacci sayı dizelerinden çıkan Altın Oranın bir matematikçinin matematik üzerine uğraşı sonucunda çıktığını ve daha nice bilgiler bu kitapla ortaya çıkmış oldu . Daha çok Ebeveynlerin çocuklarına ortaokul zamanında okutulması gereken bir kitap (Nevapella)

Genç timaş yayınlarından çıkan kitabı okudum ben. Ama konu zaten aynı. Öncelikle bir matematik öğretmeni olarak çok beğendiğimi söylemek isterim. Biruni, Ebul Vefa, Harezmi, Cahit Arf, Öklid, Pisagor, Gaus.. Hepsi çok güzel hikayeler bıraktı bende.. Gençler okumalı, bilmeli. Bilime öncülük edenlerin hayatları hakkında en azından bir fikir edinmeli. (hhilal ilhann)

Sayıların Efendileri / Matematikçiler PDF indirme linki var mı?

Duygu Kaçaranoğlu - Sayıların Efendileri / Matematikçiler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sayıların Efendileri / Matematikçiler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Duygu Kaçaranoğlu Kimdir?

1971 yılında Rize'de doğdu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Fem Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun olduktan sonra 4 yıl süreyle tarih öğretmenliği yaptı. Kültür Yayınları ve Timaş Yayınlarında tarih editörü olarak çalıştı. Duygu Kaçaranoğlu halen tarih alanındaki çalışmalarına devam etmektedir.

Duygu Kaçaranoğlu Kitapları - Eserleri

  • Sayıların Efendileri / Matematikçiler
  • Doktorlar - Canın Sağ Olsun
  • Astronomlar – Yıldızların Peşinde
  • Fizikçiler - Elma Dersem Düş
  • Bitmeyen İyilik

Duygu Kaçaranoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Biruni, insanların üç şey yüzünden mutsuz olacağını söylüyordu; - Kıskançlık yaparak başkalarının elinde olana göz dikmek. - Kendini her konuda insanlardan üstün görmek. - Fal ve uğursuzluk gibi boş inançlara kapılmak. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Galileo şöyle ifade eder: “Evreni anlamak istiyorsanız önce onun yazıldığı dili öğrenmelisiniz. Evren matematik diliyle yazılmıştır.” (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Pisagor, " İnsanlar " 1 " ile sayar, " 1 " ile düşünür. Derse " 1 " ile başlanır. " 1 " bilenle bilineni, düşünenle düşünüleni birleştiren ortak bir ölçüdür. Bu ölçünün öteki ucunu görebilmek için onunla birleşmek gerekir. İnsan, eşya gibi edilgen değil, " 1 " gibi etkin olmalıdır, kendini böylesine yükseltmek için sıkı çalışmalıdır. " diyordu. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Altın oran, evrende canlı ve cansız birçok varlığın şeklinde bulunan özel bir orandır. Ünlü Yunan filozof Platon'un; " Kozmik fiziğin anahtarı. " dediği bu oranın nasıl ve ne şekilde keşfedildiğini bilmiyoruz. Ama altın oranın matematiksel karşılığını ortaya çıkaran matematikçi Leonardo Fibonecci'dir. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Öklid, İskenderiye Museum'un en saygın hocalarından biriydi. Mısır Kralı Ptolemy bazen Öklid'in derslerine katılırdı. Öklid'in geometri üzerine yazdığı kitabı okuyan kral, bazı konuları anlamakta zorlanmış olacak ki Öklid'e; " Geometri üzerine yazdığın kitap çok güzel ama bu eseri anlamakta biraz zorlandım. Bu bilgileri öğrenebileceğim daha kısa ve kolay bir yol yok mu? " diye sordu. Öklid, gayet sakin bir şekilde cevap verdi; " ÖZÜR DİLERİM EFENDİM AMA GEOMETRİYE GİDEN ÖZEL BİR KRAL YOLU YOKTUR! " Ünlü bilgin bu cevapla; hiç kimseye özel bir geometri öğrenme yönteminin olmadığını bir bilgine yakışır şekilde ifade etmiş oldu. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Romalılar Sirakuza'yı ele geçirip şehre girmişlerdi. Bu sırada, Arşimet bir geometri sorusu üzerinde çalışıyordu. Çalışmasına o kadar yoğunlaşmış ve dikkatini vermişti ki ne Romalıların şehre girdiğini ne de şehrin alındığını fark etti. Sonunda Romalı bir asker hızla Arşimet'in yanına geldi. Arşimet'e; " Roma generali Marcellus seni bekliyor. " dedi. Askeri dikkate almayan Arşimet, çalışmasına devam ederek: " Şimdi bir problem üzerinde çalışıyorum sonra gidebilirim. " diye cevap verdi. Bu cevaba öfkelenen asker ünlü matematikçi Arşimet'i orada öldürdü. Sophie, Arşimet'in ölüm hikâyesini duyduğunda çok etkilendi. Başında onu öldürebilecek bir asker beklerken nasıl oluyordu da bir matematik problemi üzerinde bu kadar yoğunlaşabiliyordu. Küçük Sophie " Matematik çok ilginç bir alan olmalı! " diye düşündü ve o anda kararını verdi. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • İngiliz matematikçi Duval bir konferans için İstanbul'a gelmişti. Onu dinleyenler arasında Cahit Arf da vardı. Duval, matematikle ilgili bir teorisini açıklıyordu. Salonun ön taraflarında oturan Arf, İngiliz matematikçiye sürekli sorular soruyordu. Sonunda Duval'e, anlattıklarının sadece geometrik yöntemlerle değil cebirle de çözülebileceğini söyledi. İngiliz matematikçi " O ZAMAN SÖYLEDİĞİNİZİ İSPATLAYIN! " diye cevap verdi. Bunun üzerine ünlü matematikçi bir hafta evine kapandı ve Arf Halkaları olarak bilinen buluşunu ortaya koydu. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • “Hocam, anlattığınız bu bilgileri öğrenmekle ben ne kazanacağım?” Öklid, yardımcısına seslenerek şöyle der: “Ona bir altın ver. Çünkü öğrendiği her şeyden bir şey kazanması gerekiyormuş!” Böylece öğrencisine bilginin sırf kendisi için kazanılmaya değer olduğunu göstermiş olur. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Abel, matematikle ilgili ilk önemli çalışmasını 22 yaşındayken yaptı. Genç matematikçi beşinci dereceden denklemlerin çözümünün imkânsızlığını ispat etmeyi başardı. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Eski çağlardan günümüze kadar gelen kil tabletlerden anlaşıldığına göre; insanlar matematik hesaplamaları yaparken önceleri sıfır yerine hiç bir şey koymamışlar. Babilliler, milattan önce günümüzde kıllandığımızdan farklı olan bir basamak değerli sayı sistemi kullanmış. Ne var ki " 0 " rakamını kullanmadıkları için bazı karışıklıklar olmuş. Mesela; 1018 sayısı sıfır koymadan yazıldığında 118 olarak okunur. Bu karışıklığı ortadan kaldıran yüzler basamağındaki " 0 " rakamıdır. Bu durumun hesaplamalarda karışıklığa yol açtığı fark edilince, boşluk bırakmayı tercih etmişler. Ama boşluk, sayıları ayırmak için de kullanıldığından iyi bir çözüm olmamış. Daha sonra, hesaplamalarda sıfır konulacak yere nokta gibi başka ifadeler kullanılmaya başlanmış. ... Böylece sıfır, matematik işlemlerinde ne kadar değerli ve önemli olduğunu açıklayacak, ona bir kimlik kazandıracak başka bir bilginin gelmesini ve keşfedilmeyi beklemeye başlamış. İki asır sonra gelecek ünlü matematik dehası Harezmi'ye kadar... (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Büyük bilgin, kendisi için istediği iyi ve güzel şeyleri diğer insanlar için de isteyen, sadece kendini değil başkalarını da düşünen insanların gerçek kahramanlar olduklarını savundu... (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • İnsanın hem içinin hem de dışının temiz olması gerektiğini söyleyen bilgin, iyi niyetli ve güzel ahlaklı olmayı iç temizliğinin anahtarı olarak gördü. Her insanın kendini eğitebileceğini, eğer bazı kötü huyları varsa, istediği takdirde onları düzeltebileceğini söyledi. Çünkü Biruni'ye göre güzel ahlaklı olmak kişinin kendi elindeydi. Mutlu olmayı sağlayacak en önemli özellik de güzel ahlaklı olmaktı. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • Öncelikle matematik de bir çeşit dildir, sayılarla konuşan bir dil. İtalyan bilgin Galileo bunu şöyle ifade eder; " Evreni anlamak istiyorsanız, önce onun yazıldığı dili öğrenmelisiniz. Evren matematik diliyle yazılmıştır. " (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)
  • " Benim kadar sürekli ve yoğun bir şekilde matematik üzerinde düşünen herkes, benim buluşlarımı ortaya koyabilir. " Gauss'un bu sözleri, aslında bize başarısının sırrını da veriyor: - Yeni bilgileri öğrenmeyi istemek ve bundan mutluluk duymak. - Konu üzerinde yoğunlaşabilmek. (Sayıların Efendileri / Matematikçiler)