Şelale'nin Bez Bebeği - Naşide Gökbudak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Şelale'nin Bez Bebeği kimin eseri? Şelale'nin Bez Bebeği kitabının yazarı kimdir? Şelale'nin Bez Bebeği konusu ve anafikri nedir? Şelale'nin Bez Bebeği kitabı ne anlatıyor? Şelale'nin Bez Bebeği PDF indirme linki var mı? Şelale'nin Bez Bebeği kitabının yazarı Naşide Gökbudak kimdir? İşte Şelale'nin Bez Bebeği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Naşide Gökbudak

Yayın Evi: Neden Kitap

İSBN: 9752543300

Sayfa Sayısı: 368

Şelale'nin Bez Bebeği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şelale… Hariciyeci Fahrettin Bey’in biricik torunu, Kerim Bey ve Mualla Hanım’ın güzeller güzeli kızı, Fransız Dadı Sara’nın Nar Çiçeği…

Adını asi babaannesinden ve Karadeniz’deki Güzeldere Şelalesi’nden alan bu eşsiz masumiyetin, köşklerde büyük ihtimamlarla büyütülen bu zarif çiçeğin başına neler gelecek? Bir yaşamın içine ne kadar büyük bir aşk ve acı sığabilir?

Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarından, yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne, II. Dünya Savaşı’ndan günümüze, bir ailenin mutluluklar, aşklar, ayrılıklar ve hırslarla dolu zengin hikâyesi… Küçük bir kız için bez bebeği ne kadar da önemlidir. Ya Şelale için…

Bu bebek, Neler görecek, kimlerle tanışacak ve bir kadın için hangi anlamlara gelecek… Kim bilir?

“… Yıllar yılı, günün bu muhteşem anında,

İçim gibi kan kırmızı çayım olur,

Hep bardağımda!

Hasretini şeker yapar, seni oturturum karşımda!

Biliyorum, bir ömür böyle içeceğim çayı,

Güneşin aya göz kırptığı bu muhteşem anda!

Gözlerimde yaş, içimde kanayan bin bir dert olsa da.”

Şelale'nin Bez Bebeği Alıntıları - Sözleri

  • "...hava mart başları kadar soğuk. Parlak bir güneş var ama bu tıpkı, içi boş , dışı hoş insanlara benziyor; ısıtmıyor, güven vermiyor."
  • Insanlar kan bağının yanında kendi emeklerini de severlermiş.
  • Rivayet olunur ki, çok çok sevenler; ta derinden, bütün gönlüyle sevenler, Güzeldere Şelalesi'nin yanına gidip de büyük çınar ağacına yaslanır ve gözlerini kapatırlarsa, yükseklerden dökülen suyun sesine karışmış, ağlayan bir kadın sesi duyarlar. Bu, yıllarca, geceler boyunca çocukları için ümitsizce ağlayan, Soyluoğlu Ailesi' nin güzeller güzeli kızı Şelale'nin hıçkırıklarının sudaki aksidir.
  • "Aşk hiçbir zaman şarta bağlı değildir. Ne zaman, niçin geleceği belli olmaz. Sen "Seni seviyorum, çünkü çok güzelsin... çünkü çok iyisin vs."lerle başlayan cümlelerin doğru olduğunu mu düşünüyorsun? Aşk şartlara bağlanmaz. Eğer öyle olabilseydi. Yani herkes kendi ölçülerine uygun bir aşk bulabilseydi, o büyük efsaneler olur muydu? Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı gibi. Normal hayata bak, sen hiç dengi dengine bir aşk gördün mü? Onlar çeşitli hesaplarla düzenlenmiş birlikteliklerdir, çoğunda aşk yoktur. Herkes aşkı yaşayacaktır diye bir kural da yoktur. Ama yaşanması çok güzel, essiz bir duygudur. Diyelim ki sen aşık olamıyorsun. Senin tabirin ile öyle birini bulamıyorsun. O zaman hemen değilse bile yakın bir gelecekte seni isteyenlerin biri ile evlenmiş olmak için evleneceksin."
  • " Dillerde dolaşan, herkesin ümit bağladığı bir isim vardı : Mustafa Kemal "
  • "Annesi tarafından 'yavrum' diye bağrına basılmayan hangi çocuk , neyle , nasıl , tam ve sürekli bir mutluluk duyabilirdi ki ? "
  • Bugün haziran ayının yirmi sekizi olduğu halde, hava mart başları kadar soğuk. Parlak bir güneş var ama bu tıpkı, içi boş, dışı hoş insanlara benziyor; ısıtmıyor, güven vermiyor.
  • Zaman en hızlı yol alan vasıtaydı. Onun hızına ne tren ne uçak yetişemiyordu. Bu yaz da her şeye rağmen, büyük bir hızla geçmişti.
  • İnsanoğlunun çöküşü, inançsız olduğu anda başlar.
  • Aşk hiçbir zaman şarta bağlı değildir. Ne zaman, niçin geleceği belli olmaz. Sen, 'seni seviyorum çünkü çok güzelsin... çünkü çok iyisin, v.s.'lerle başlayan cümlelerin doğru olduğunu mu düşünüyorsun? Aşk şartlara bağlanmaz. Eğer öyle olabilseydi, yani herkes kendi ölçülerine uygun bir aşk bulabilseydi, o büyük efsaneler olur muydu? Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı gibi. Normal hayata bak, sen hiç dengi dengine bir aşk gördün mü? Onlar çeşitli hesaplarla düzenlenmiş birlikteliklerdir. Çoğunda aşk yoktur. Herkes aşkı yaşayacaktır diye bir kural da yoktur.
  • Annelik tarifi zor bir iş;tarif edilemez,anlatılamaz,ancak yaşanınca anlaşılabilir.Aşk gibi bir şey,üstelik bu vazgeçilmesi imkânsız bir aşk...
  • Aşk kapına dikilmiş ama görmemeye çalışıyorsun

Şelale'nin Bez Bebeği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Beyin algılarımla oynayabilecek türden bir aşk hikayesi. Bol ağlamalı bir kitap isterseniz size en büyük tavsiyem bu kitaptır. Aşkları ile yanan ama bunu birbirlerine nefret olarak aktaran iki aşık. Yine günümüzde dahi sorun olan seviye farkı. Acılarla yaşamaya mahkum bırakılan bir kadın. Bu kitapta kadının ne kadar güçlü ama bir o kadarda kırılgan olabileceği anlatılmış. Siz okuyucuların beğenisine sonulmuş. kitap/selalenin-bez-bebegi--23305 (Naz)

Naşide Gökbudağın en iyi iki romanından biri... İnsanı hüngür hüngür ağlatan romanlardan birisi idi... Hediye edilen bez bebekten, acı dolu günlere... Kendi acılı hayatım yetmezmiş gibi kitaplarla iyicene kafayı buluyorum desem de yeridir... Kitap dili insanı yormayan, akıcı, sade olduğu için kalbine akıp gidiyor insanın(oysa ben daha çok severim zorlayan kitapları...) Gerçek hikaye olması da cabası... Acaba ikincisi nasıl?... Yakında okuyup yorumumu yazmam gerek... Okuyun, okutun efendim... (E F T E L Y A ...)

Şelale Soyluoğlu, dedesi Hariciyeci Fahrettin Bey'in asi eşinden almış adını...Şelale ailesiyle Karadeniz'deki köşklerinde yaşamaktadır ama Şelale'nin annesi Mualla Hanım öldükten sonra İstanbul'a taşınmak zorunda kalırlar... Şelale'nin çok sevdiği Fransız Dadısı Sara, kendisini Kerim Bey ve Mualla Hanım'ın biricik kızları, Şelale'ye adar...''Nar Çiçeğim'' diye seslenir Şelale'ye, kendi çocuğuymuş gibi sevip bağrına basar... Zaman içersinde Sara ve babası evlenir...Buna en çok Şelale sevinir... Ama bundan sonra olaylar onlar için çokta yolunda gitmez...Yaşadıkları talihsiz olaylar onları nelere sürükler,neler yaşatır bir çırpıda okuyacağınız olayların hepsi bu kitapta... (Ömür Yetim)

Şelale'nin Bez Bebeği PDF indirme linki var mı?

Naşide Gökbudak - Şelale'nin Bez Bebeği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şelale'nin Bez Bebeği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Naşide Gökbudak Kimdir?

1937 yılında Elazığ ilinin Perçenç (Akça Kiraz) köyünde doğdu. Lise tahsilini Elazığ Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okurken eğitimini bazı ailevi sebeplerden ötürü yarım bırakmak zorunda kaldı. İstanbul’a yerleşti. Halen yaşamına İstanbul'da devam eden Gökbudak evli iki çocuk ve üç torun sahibi.

Kitapları:

Sıdıka Hanım-2003

Asıl Adı Atiye-2005

Miralayın Kızı Süreyya-2005

Ben Eşkıya Değilim-2005

Bana Allahaısmarladık Deme(şiir)-2005

Perina'nın Hikayesi-2006

Şelale'nin Bez Bebeği-2006

Hümeyra-2007

Feraye-2008

Naşide Gökbudak Kitapları - Eserleri

  • Feraye
  • Perina
  • Sıdıka Hanım
  • Miralayın Kızı Süreyya
  • Asıl Adı Atiye
  • Hümeyra
  • Rahmi Bey
  • Sırma'nın Günlüğü
  • Kaç Yıl Geçti Aradan
  • Şelale'nin Bez Bebeği
  • Küpe Çiçeği
  • Aykırı Aşklar
  • Mihrimah
  • İçimdeki Başka Ben
  • Neredesin Şelale?
  • Gölge Kadınlar
  • Yüreğim Şam'da Kaldı
  • Dürrüşehvar Sultan
  • Anılar Ağacı
  • Sana Rağmen Aşkı Sevdim
  • Beyaz Güller Açarken
  • Beyaz Gülleri Kurutma
  • Sevmesem Ruhsuz Sevsem Mutsuz Gibiyim
  • Veda
  • Aşk Yolunu Kendini Bulur
  • Uçan Süpürge

Naşide Gökbudak Alıntıları - Sözleri

  • "Kapalı kutunun içinde neler olduğunu müneccim dahi bilemez. Kutuyu açmadığımız sürece söylenenlerin hepsi tahmin olarak kalır." (Anılar Ağacı)
  • Çok iyi bir dostun yerini de kimse tutamaz. (Küpe Çiçeği)
  • “Umman gözlü koz,hayattaki en zor işlerden biri de senin inanmadığın şeye,karşındakini inandırmaya çalışmaktır.” (Miralayın Kızı Süreyya)
  • Ah, şu Türk kadınları. Sevgileri de sonsuz, fedakârlıkları da, hırsları da... (Feraye)
  • Adımlarının çıkardıkları sesi dahi duymuyorlardı. Çünkü kalplerinin sesi daha baskın çıkıyordu. (Feraye)
  • Hemen hiçbir iktidar, başa geldiğinde verdiği sözlerin arkasında sonuna kadar doluyor veya duramıyor. (Yüreğim Şam'da Kaldı)
  • Her şeyin fazlası zarardır derler ya, aklında fazlası zarardı ve insana bazen faydasız olabiliyordu. O halde insanlar neden her şeyin fazlasının peşinde koşarlardı? (Mihrimah)
  • Ama hayat, ümit ettiğin müddetçe yaşanır olabiliyordu. (Dürrüşehvar Sultan)
  • Seni tanıdıktan sonra, kimseyi sevmek, beğenmek mümkün olamazdı. Olmadı da. (Sırma'nın Günlüğü)
  • "Galiba savaşların en zoru, en yıpratıcısı, bir insanın aklı ve mantığı ile, duygularının karşı karşıya gelmesi, kıyasıya çatışmasıydı. Aklın kazanması için çok ama çok güçlü bir karaktere sahip olunması gerekiyordu. Bu da her zaman, her insanda bulunamayacak çok büyük bir özellik ve güzellikti." (Aykırı Aşklar)
  • İnsanın gururlu olabilmesi için, ayaklarını basacağı bir avuç toprak, yiyeceği bir lokma ekmek, içeceği bir tas su ve tutunacak bir dal olması gerekir. (Asıl Adı Atiye)
  • Çocuklugumuzu ,gençlıgimizi beraber yaşadık .Sizinle paylaşamadıgım bir çok şeyi onunla paylaştım.Gençligimi onunla paylaştım . Yani insanların sahip oldukları ; ama asla zamanında nedenli degerli oldugunu , fark edemedigim en güzel şeyi ; gencligimi.; . (Miralayın Kızı Süreyya)
  • Zira geçmişini bilmeyenler, geleceğe doğru yoldan yürüyemez, doğru kararlar alamazlar. (Hümeyra)
  • Allah'ım bana insan sevgisi ve merhameti ver. (Dürrüşehvar Sultan)
  • Babalık aç açık bırakmamakla olmuyor. Bir baba özellikle de ana çocuklarına manen destek olmalı. Onlara inanacakları bir sevgi ve şüpheye düşmeyecekleri bir güven vermeli. (Yüreğim Şam'da Kaldı)
  • İnsanlar, özellikle küçükler korktukları insana güvenemezler ve sevemezler. (Anılar Ağacı)
  • Armut dibine düşer. (Hümeyra)
  • "Gene imkansızlar içinde imkansızı arıyorum" (Aykırı Aşklar)
  • Arada sırada kendiyle bile barışık insanların kıskançlığı veya yapabileceği kötülükler, bağlılığın ve sevginin karşısında daima etkisiz kalırdı. (Aşk Yolunu Kendini Bulur)
  • İstanbul her şeyi ile anlatılmaz, anlaşılmaz, devamlı şikayet edilen ama asla vazgeçilemeyen bir şehirdir. (Gölge Kadınlar)