Sen Bana Mevsimlerden Söz Et - Gilbert Sinoué Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sen Bana Mevsimlerden Söz Et kimin eseri? Sen Bana Mevsimlerden Söz Et kitabının yazarı kimdir? Sen Bana Mevsimlerden Söz Et konusu ve anafikri nedir? Sen Bana Mevsimlerden Söz Et kitabı ne anlatıyor? Sen Bana Mevsimlerden Söz Et PDF indirme linki var mı? Sen Bana Mevsimlerden Söz Et kitabının yazarı Gilbert Sinoué kimdir? İşte Sen Bana Mevsimlerden Söz Et kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Gilbert Sinoué
Çevirmen: Ali Cevat Akkoyunlu
Orijinal Adı: Des Jours Et Des Nuits
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9789752931275
Sayfa Sayısı: 238
Sen Bana Mevsimlerden Söz Et Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Arjantin’de, Buenos Aires’te başlıyor bu öykü. Yıllardan 1930. Kahramanımız zengin bir çiftlik sahibi: Ricardo Vacarezza. Evlenmek üzere olan bir genç adam. Ama nişanlısı düşlerindeki kadın değil. Düşlerinde onu yaşadığı hayattan başka bir yere doğru sürükleyecek bir kadına rastlıyor hep. Kâbuslar sarıyor gecelerini. Kâbusların arasından da bir kadın sıyrılıyor. Ardından da bir arayış başlıyor.
Arjantin’den Yunanistan’a, adalara doğru bir yolculuk... Yolculuk yalnızca ülkeler arasında değil, zamanın ötesinde de... 3 000 yıl öncesine doğru bir yolculuk bu.
Gilbert Sinoué’nin tadı damağınızda kalacak olan romanı "Sen Bana Mevsimlerden Söz Et", "sonsuz hayat"ın varlığını sorguluyor. "Yeniden dünyaya gelmek mümkün mü acaba?" diye soruyor. Bu arada psikanalizin otuzlu yıllardaki sarsak adımlarını da sessizce takip ediyor. Peki bu dünyada mevsimleri, yılları, yüzyılları aşan aşklar var mı? Kitap, işte böyle büyük, böyle kalıcı, böyle güçlü bir aşktan, bir tutkudan söz ediyor. Kısaca, romanı okuyacak olanları bilgece bir macera ve sonsuz bir aşk bekliyor.
Sen Bana Mevsimlerden Söz Et Alıntıları - Sözleri
- İnsan sevdiğinde, günlük hayatın dengesi bozulur. Sınırlar silinir. Eğer sınırları aşamayıp sadece yaklaşırsanız bu sevgi değildir.
- Eğer mutluluğun bir fiyatı varsa, bu fiyat mutluluğun verdiği keyfin altında olmalı.
- İnsan karanlık bir deliğe yeterince uzun zaman bakarsa , sonunda deliğin dibinde ona bakan gözü görür...
- Bir saat, bir dakika, bir gün. Bunlar kent insanlarının kavramları amigo. Sen bana mevsimlerden söz et. Zamanın tutsak yasayanlarca yaratılmış bir yanılsama olduğunu bilmiyor musun?
- Ölümün hiç önemi yok.Önemli olan, insanın nasıl yaşadığıdır.Bunu aklınızdan çıkarmayın. Cehennem, kaçırdığımız randevulardır.
- Düş tek bir kişinin mantığıdır.Gerçekse, herkesin çılgınlığı.
- Ne yaparsan yap, sakın unutma: düş, tek bir kişinin mantığıdır. Gerçekse herkesin çılgınlığı!
- Akıl evrenin her parçasını görebilir. Oysa, insanların büyük bir çoğunluğu kör. Kimi kendini beğenmişlikten, kimi hırsından, kimi de günlük hayatın boş gereklerinden.
- Düşlerini dinlemeyen, ruhunu dinlemiyor demektir. Bu da korkunç olur. Çünkü ruh üzülür, öylesine üzülür ki, bir gün bizden ayrılmaya karar verir. İşte İnsan bu yüzden ölür. Çok üzülen bir ruh yüzünden ölünür. Öyleyse, kendin için biraz ölümsüzlük istiyorsan, düşlerini dinle.
- Hastalık, ölüm, umutsuzluk, yalnızlık bütün bunların nedeni ruhun tatmin olmamış arzularıdır.
- Her zahmetin bir fiyatı olmalı.
- Sadece deliler fikir değiştirmez.
- Ölümün hiç önemi yok. Önemli olan, insanın nasıl yaşadığı. Bunu aklınızdan çıkarmayın senyor: cehennem, kaçırdığımız randevulardır.
Sen Bana Mevsimlerden Söz Et İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yorucu bir ikilemle yola çıkan , mutluluğu da yorucu bir yolculukta bulan bir adamın öyküsü.. Hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğine inanan her insan gibi bir yolculuk başlıyor...İnsanın kabusu gerçeği olur mu ? Olmalı ve yaşanmalı ....Değişik bir hikaye .. (Hülya Bilgin)
Sen Bana Mevsimlerden Söz Et PDF indirme linki var mı?
Gilbert Sinoué - Sen Bana Mevsimlerden Söz Et kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sen Bana Mevsimlerden Söz Et PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Gilbert Sinoué Kimdir?
Gilbert Sinoué, 1947 yılında Kahire'de doğdu. "Le Livre de Saphir"le 1996 Fransa Kitapçılar Ödülü'nü kazandı. 1987'de "La Pourpre et l'Olivier", 1989'da "İsfahan Yolu", 1991'de "L'Egyptienne" ve 1993 yılında "La Fille du Nil" adlı kitapları yayımlandı. Yayınevimiz tarafından 1999'da yayımlanan "Kavalalı Mehmed Ali Paşa", yazarın Türkçeye çevrilen ilk kitabıdır. "Verona Toprağı" (2000), "Sen Bana Mevsimlerden Söz Et" (2003), Doğan Kitap tarafından yayımlanan diğer yapıtlarıdır.
Gilbert Sinoué Kitapları - Eserleri
- Yasemin Kokusu
- Nil'in Kızı
- Taşların Çığlığı
- Sen Bana Mevsimlerden Söz Et
- Tanrı'nın Sessizliği
- İsfahan Yolu ' İbni Sina '
- Çarmıhtaki Kraliçe
- Kavalalı Mehmed Ali Paşa
- Gökyakut Kitap
- Verona Toprağı
Gilbert Sinoué Alıntıları - Sözleri
- [...] Zekâ, herhangi bir yasaya göre bir şeyi ayrıştırabilme ve herhangi bir sisteme göre ayrıştırılan parçaları tekrar bir araya getirebilmenin sonsuz gücü olarak belirlenir. [...] ~ Bergson ~ - Yaratıcı gelişim. (Gökyakut Kitap)
- [...] Ben sadece bir melek tanıdım, [...] (Gökyakut Kitap)
- Bütün ruhunun okunabildiği yer, gözleriydi. (Nil'in Kızı)
- “Yalnızlık bilgeliğe götürür.” (İsfahan Yolu ' İbni Sina ')
- “Ne olursa olsun, şunu asla unutma:varlığımız birkaç günde akar gider.O,bir çöl rüzgarı gibi geçer.Bu dünyada soluğun olduğu sürece,asla endişe etmemen gereken iki gün vardır:gelmemiş olan gün ve geçmiş olan gün.” (İsfahan Yolu ' İbni Sina ')
- Köle alçak bir sesle ezbere okudu: -"Bir kadını seviyorsan, o cennettir. Ama Cennetten başka birşey sana onu veremez." -Ne saçmalıyorsun? -Hiç. Sadece yaşı olmayan şiirden birkaç dize. Genç bir adam olan Mecnun'un genç bir kadına, Leyla' ya duyduğu çılgın aşktan bahsediyor. (Çarmıhtaki Kraliçe)
- [...] Zaman bir nehir gibi, senyora, insanın gözünün yaşına bakmadan akıp gidiyor ve hiçbir zaman tersine akmıyor. [...] (Gökyakut Kitap)
- "Yücelik, adalet istemek değil, adalet dağıtmaktır." ( Sufi atasözü ) (Taşların Çığlığı)
- Bir fincan kuşburnu, tüm hazinelere bedeldir. (Nil'in Kızı)
- Kuşkusuz su portekiz atasözünü biliyorsunuzdur, haşmetmeap em briga de branco, negro nao sem ete. Beyazların kavgasına, siyahlar karışmaz. Hukumdarimizin gözünde granada krallığının bir iç meselesi bu. Karışmak için haklı bir neden yok. - bir iç mesele mı? Bu insanlar muhtemelen portekiz sınırına saldırmaya hazırlanırken mı? Fransiscco soğukkanlılıkla yanıtladı: -kesinlikle majestelerine belirtmeye çalıştığım şey de buydu. Söz konusu olan portekiz. Kastilya değil. (Çarmıhtaki Kraliçe)
- Yaşam seçimlerden oluşmuştur: ya görevin götürdüğü yere yürümek ya da ruhunuzun size fısıldadığı yönü izlemek? Ya sürü halinde yaşamak ya da tek başına yaşamını sürdürmek? Ya coşkularımızı, utanmazlıklarımızı bir zırhın içine kapatmak ya da kalbimizi saklısı gizlisi olmadan açmak? (Çarmıhtaki Kraliçe)
- - Schrödinger'in kedisinden söz edildiğini duydun mu hiç? Genç kızın kocaman açılan gözleri Morcar'ın yüzünde bir memnuniyet tebessümüne yol açtı : - Bilimsel sohbetinize karıştığım için özür dilerim , diyerek söze girdi Clarissa. Schrödinger'in kedisi de nedir? - Erwin Scrödinger'in kuantum fiziğinin önemli isimleri arasında sayılır. Ama özellikle kuantum fiziğinin makroskopik adı verilen , yani kendi ölçeğimizde ki karmaşık nesnelere uygulanmaya çalışıldığında meydana çıkan saçmalığı göstermek için ortaya attığı kedi paradoksuyla ünlüdür. (Tanrı'nın Sessizliği)
- Ramazan'ın yeni ayı, sedef ışıltılarıyla manzarayı örtüyordu. - Bak, Ebu Ubeyd... Akşam, her şey ne kadar güzel, her şey ne kadar asileşiyor. Hiçbir şeyde aleladelik kalmıyor, çirkinlik kayboluyor, tül gerisine saklanıyor. Niçin gündüz gelip de hiç acımadan, geceyi kovmak zorunda, niçin? - Şüphesiz, Allah'ın iradesi böyle olduğu için, dedi sadece el-Cocani. Belki de. Ancak cennette başka türlü olacağını umuyorum. - Şeyh el-reis... Sana bir soru sorabilir miyim? Sorabilirsin, Ebu Ubeyd. Sen benim dostum değil misin? - Bir başka hayat olduğuna gerçekten inanıyor musun? Ali yürürken durdu ve öğrencisine abartılı bir tavırla baktı. - Bunu sorgulamak bile başlı başına bir günahtır. Allah'a hakarettir. Evet, ben inanıyorum. Her zamankinden daha çok inanıyorum. Ben ruhun ölümsüzlüğüne inanıyorum. Yoksa, ne kadar boş bir oyunu oynamış olurdu Ulu Tanr... Sözünü tamamlamadan kısa bir soluk aldı: Ve sonsuz, bitmez tükenmez bir zalimlik olurdu Ulu Tan- rı'nın yaptığı... oynadığı bu oyun... Çadırın kapısına gelmişlerdi, fakat oraya gireceğine, Ali kendini kumlara bıraktı. - Hava tatlı ve benim uykum yok. Şu anda çalışmak için pek istekli değilim. - Ama gene de dinlenmen gerek. Hastalık geçti. Ama sen hâlâ zayıfsın. - Her şey yolunda, Ebu Ubeyd. Hastalığı yendim. - Şeytan kulağına kurşun, Şeyh el-reis. Gözlerini yıldızlı gökyüzüne kaldırarak fısıldar bir sesle: - Hatalarımdan duyduğum pişmanlık ve rahatsızlıktan başka, ne var kalan elimde gençliğimden? Ah! Gençliğim, nereye gittin, kayboldun? Ne yazık ki şimdi bir ihtiyar, evet evet, sen ne yaptın gençliğinde? Ebu Ubeyd onun böyle birdenbire Firdevsî'den bu şiiri okumasına şaşırmış olarak ona baktı. Ama hiçbir şey demedi. İki adamın, ayrı ayrı kendi düşünce âlemlerine daldıkları, sessizliği korudukları bir zaman geçti. Bir kadına ihtiyacım var, dedi Ali birdenbire. (İsfahan Yolu ' İbni Sina ')
- Aşk kumar gibidir biraz: İnsan ya kazanır ya kaybeder. (Nil'in Kızı)
- [...] ayağa kalk ve davanı savun... [...] (Gökyakut Kitap)
- "Hayatımı altüst eden bir olay oldu." (Gökyakut Kitap)
- "Şimdi beni yalnız bırakın. Uyumaya ihtiyacım var..." (Nil'in Kızı)
- İnsanoğlunun icat ettiği şu zaman hesabı ne saçma şeydi! İnsan kalbiyle delikanlı olup bedeniyle ihtiyar olamaz mıydı? (Yasemin Kokusu)
- İnsana yaşamının sonunu düşünmeyi engelleten şey , yaşama doğru yapılan bir hamledir. Yaşama gücünü bu hamlenin içinde buluruz. (Tanrı'nın Sessizliği)
- Devrilmiş kadeh bir daha asla dolmaz. Gerçeklere sırt çevirerek yaşamakta ısrar edersen mutluluk ve mutsuzluk tıpkı bir çağlayanın suyunun, yassı çakıl taşları üzerinde kayıp gittiği gibi, senin kalbinin üzerinden kayar gider. Halbuki, insanın dengede yürüyebilmesi için mutluluğa ve mutsuzluğa gereksinimi vardır. (İsfahan Yolu ' İbni Sina ')