Seninle Ölmek İstiyorum - Ümit Yaşar Oğuzcan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Seninle Ölmek İstiyorum kimin eseri? Seninle Ölmek İstiyorum kitabının yazarı kimdir? Seninle Ölmek İstiyorum konusu ve anafikri nedir? Seninle Ölmek İstiyorum kitabı ne anlatıyor? Seninle Ölmek İstiyorum PDF indirme linki var mı? Seninle Ölmek İstiyorum kitabının yazarı Ümit Yaşar Oğuzcan kimdir? İşte Seninle Ölmek İstiyorum kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ümit Yaşar Oğuzcan
Yayın Evi: Kültür Kitabevi
İSBN:
Sayfa Sayısı: 57
Seninle Ölmek İstiyorum Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Insan bir kere ölüyor ne fena ..
"Bu düzeni değiştirmeli ..
"Bir kere yaşamalı. .
"Çok çok ölmeli. .
"En büyük kederler bizim için ..
"Bizim için karşılıksız sevgiler ..
"Kör kuyular? Çıkmaz sokaklar bizim için ..
"Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın .
"Saygıdeğer annelerimiz incinmesin. .
'Her yerim ayrı ayrı ölmeli. .
"Yoksa ölüm yok bana bu dünyada ..
"Bir kurşun beynime.girsin .
"Bir bıçak kalbime.saplansın.
"Kızgın demir dağlasın gözlerimi
"Sonra gelsin bir manga asker.
"Sert bir komut.
"Bir yaylım ateşi
"Bırak kim baglarsa bağlasın gözlerimi "
Seninle Ölmek İstiyorum Alıntıları - Sözleri
- Bütün vücudunu santimetrekarelere ayırıp Birer birer öpmeliyim Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum.
- “ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana böylece ölmeliyiz aradan yıllar geçip bizi buldukları zaman etlerimiz çürümüş olsa da kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel nefes almak hüner değil seninle ölmek istiyorum…”
- Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum.
- Bu gün yıkığım biliyor musun Ezginim, çaresizim, umutsuzum Bırakma beni, insanlar kötü Bırakma beni, korkuyorum Bir deli otlar büyüyor içimde Sancılıyım, yorgunum, kederliyim Bu halini sevdim, gitme kal Çamurlar, çirkefler içindeyim Bir dayak yemiş adamım şimdi Bezginim, kararsızım, yılgınım Al götür beni o kayıp gecelere Yeter ikimize yalnızlığım.
- İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran Sen güneş kadar sıcak Tabiat kadar gerçek Sen bahçelerde çiçek açtıran Sudan, havadan, güneşten yüce varlık Sen, o tek sevgi içimde Sen Görebildiğim o tek aydınlık.
- Hadi gel, nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum...
- Dağ başında bir avcı kulübesi Yerle diz boyu kar Ocakta ateş Dışarda rüzgar Hadi gel Önce sevişmeliyiz uzun uzun Yerdeki ayı postunun üzerine uzanmalıyız Bütün vücudunu santimetrekarelere ayırıp Birer birer öpmeliyim Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum.
- "Yaşamak mı dedin ?..Sürünmeye değer mi ?.. "Tanrı mı dedin?..Ölüm onun eseri değilmi ?.. "Kadınlar mı dedin?. "Unuturlar...
- "Sende Istanbulu gördüm. . "Ölsemde gam yemem .. "Düşlerim seninle dolu .. "Gördüm. "Gökyüzünü aydınlatan gözlerindi. . "Avuçların çepeçevre sarmıştı Istanbulu.. "Deniz diyordum .. "En güzeli sendeymiş denizlerin "Çiçek diyordum .. "Dünya çiçeklerini "Sende kokladım birer birer "Sende seyrettim her semtini o şehrin "Anladim "Seni bir kere görmek . "Istanbulu görmekmiş meğer. "Boşuna bunca vapurların ..trenlerin çabası "Meğer.sen.nerdeysen Istanbul ordaymış "Hani desen ki . __Saçımın bir teli Istanbul benim __ "Inanacağım... "Kaderde saçının bir teli olmak varmış. .
- Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum.
- Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum.
- Seni bir güzel öpmeliyim önce Dudaklarımın nelere kadir olduğunu anlamalısın Sonra sen istemelisin yatağı O baygın baş dönmesini O tatlı yorgunluğu O ölüp ölüp yeniden var olmayı Yatağımız büyük olmalı büyük Bir odayı doldurmalı kucaklaşmamız Kırmızı ışığı sevmem Yeşil bir ampul yanmalı abajurda Dışarısı alabildiğine karanlık olmalı Senin mutlu aydınlığına inat Ve ben sabahın ilk ışıkları altında Seni bir kere daha sevmeliyim
Seninle Ölmek İstiyorum İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Seninle Ölmek İstiyorum PDF indirme linki var mı?
Ümit Yaşar Oğuzcan - Seninle Ölmek İstiyorum kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Seninle Ölmek İstiyorum PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ümit Yaşar Oğuzcan Kimdir?
Ümit Yaşar Oğuzcan, (22 Ağustos 1926, Tarsus - 4 Kasım 1984), Türk şair.
22 Ağustos 1926 tarihinde Tarsus’ta doğdu. Eskişehir Ticaret Lisesi’ni bitirdi (1946). Türkiye İş Bankası’na girerek Adana, Ankara ve İstanbul’da çalıştı. Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı görevinde iken, hizmette otuz yılını doldurunca kendi isteğiyle emekliye ayrıldı (Haziran 1977). İstanbul’da kendi adını taşıyan bir sanat galerisi kurdu.
Şiire 1940’da Yedigün şairleri arasında başlayan; 1975’te 33 şiir, 4 düzyazı kitabı, 13 antoloji ve biyografik eser, toplam 50 kitap çıkarmış bulunan, şiir plakları, şarkı sözleri ve yergileriyle tanınan Oğuzcan, günümüzün en popüler şairlerinden biridir. Genellikle Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığında ve aşk, ayrılık, özlem temaları ekseninde çoğalttığı şiirini, 1973’te büyük oğlu Vedat’ın ölmesi üzerine, hayatın boşluğu, ölüm ve acı gibi derinliklere, öz ve biçim yoğunlaştırmalarına yöneltti. Şairlik başarısını, daha etkili, aruzla yazdığı rubailerinde gösterdi.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ümit_Yaşar_Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan Kitapları - Eserleri
- Şiir Denizi 1
- Şiir Denizi 2
- Aşka Dair Nesirler
- Anılar Düşünceler
- Taşlamalar Hicivler 1
- Taşlamalar Hicivler 2
- Rubailer Dörtlükler
- Beni Unutma
- Acılar Denizi
- Garip Şiirler Antolojisi
- Bir Gün Anlarsın
- Sevenler Ölmez
- Çigan Gözler
- İki Kişiye Bir Dunya Sahibini Arıyan Mektuplar
- Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse
- Göbek Davası
- Karanlığın Gözleri
- Sözüm Meclisten Dışarı Yergiler
- Şiirimizde İstanbul
- Şairlerin Seçtikleri
- Yeni Dünya Rekoru
- Akıllı Maymunlar
- Deniz Musikisi
- Aşkmıydı O
- Seninle Ölmek İstiyorum
- Üstüme Varma İstanbul
- Halktan Yana
- Toprak Olana Kadar
- Sahibini Arayan Mektuplar
- Avrupa Görmüş Adam
- En Eski Yalnızlığımdır Aşk Benim
- Şiirimizde Ayrılık
- Biraz Kül Biraz Duman
- Aşık Veysel
- Mihriban'a Şiirler, Mektuplar
- Yalan Bitti
- Taşlar ve Başlar Yeni Aşk Şiirleri İle
- Hüzün Şarkıları
- Sen Aşk Nedir Bilmezdin
- Aşkımızın Son Çarşambası
- Sadrazamın Sol Kulağı
- Önce Sen Sonra Sen
- Ben Seni Sevdim Mi
- Şiirle 40 Yıl
- Şiirimizde Aşk ve Kadın
- Ötesi Yok - Rubailer
Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntıları - Sözleri
- Umman arayıp, damlayı bulmak ne acı (Rubailer Dörtlükler)
- SU GAZELİ Köylüsü, taşralısı, eski İstanbullusu İnim inim inliyor bütün İstanbullu su Muslukların ağzını bıçak açmıyor şimdi Bir damla suya hasret çeşmelerin borusu Aylar var ki evlerde hayal oldu yıkanmak Herkesin yüreğinde murdar ölmek korkusu Su pompası bozulmuş, yedeği de yokmuş, ya Duyan diyor: - Allahım bu ne gaflet uykusu Sular İdaresi mi? Yoksa Belediye mi? Söyleyin de bilelim kim bunun sorumlusu Pislikten geçilmiyor bu güzel kentte gayrı Hastalığın her biri kurmuş bir yere pusu Çanları tehlikenin çalıyor ya, duyan yok Her evde saldırmaya hazır mikrop ordusu Yağmurlar yeterince yağmazsa; bu gidişle Olacağız cümlemiz bir ahret yolcusu Köylüsü, taşralısı, eski İstanbullusu İnim inim inliyor bütün İstanbullu su BURASI İSTANBUL ŞEHRİ Burası İstanbul şehri Koca Fatih'in yüzyıllar önce fetheyleyip Türklüğe armağan ettiği şehir O yüzden bir çağı değiştiren Avrupa'yla Asya'yı birleştiren İlk görenin başını döndüren Kanını tutuşturan Ve bağrından nice şairler yetiştiren Bi mislü baha İstanbul'u Nedim'in Fikret'in bin kocadan arta kalan bakiresi Yahya Kemal'in hayal şehri, Aziz İstanbul'u Sait Faik' in ömür boyu yazdığı O güzelim insanlar beldesi Orhan Veli'nin gözleri kapalı dinlediği şehir Şimdi bir yığın çaresiz ve fakir İnsanın doldurduğu Dinmeyen gürültülerin Başlara sürekli bir çekiç gibi vurduğu Tüm insanları sinir hastası Yaşanmaz şehir, unutulmuş şehir Her semtinde gecekonduların mantar gibi bittiği İnsanlarının birbirine savaş ilan ettiği Hor görülmüş şehir, yorulmuş şehir Hoyrat ellerce Ta canevinden vurulmuş şehir BU ŞEHRİ STAMBUL Kİ... Yüzyıllar önce "Bu şehr-i Stambul ki bi mislü bahadır Demiş Şair Nedim Efendi Üstelik "Bir sengine yekpare Acem mülkünü feda eylemiş Şimdi gel gör bakalım Neresi bi mislü bahadır Artık bu şehirde yaşamak Dayanılmaz bir ezadır Delik deşik caddeleriyle Çamur deryası sokaklarıyla Bu şehirde yürümek bile İnsanoğluna bir cezadır Kuyruklar ki uzayıp gider Dükkanların önünde Seyri dahi akıllara sezadır Arama o eski İstanbul efendisini Bulamazsın O, yüzyıllar öncesi görülmüş bir rüyadır Şimdi, şöyle bir çıkıp dolaşırsan En çok duyacağın sözcük Ya "çüştür, ya "ohadır Yanmaz elektrikler günde on saat Musluk akmaz Sorarsın: "Bu ne biçim su Bu nasıl ziyadır? Sis' i Tevfik Fikret' e göre "Bir zulmeti beyzadır Ama, sen bir de İstanbullulara sor O nasıl bir beladır (Şiirimizde İstanbul)
- dinmeyen gürültülerin başlara sürekli bir çekiç gibi vurduğu tüm insanları sinir hastası yaşanmaz şehir (Sözüm Meclisten Dışarı Yergiler)
- Birkaç ünüversite bitiren aç geziyor. (Taşlamalar Hicivler 1)
- Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demeyecektin bana Ve ben her şeye rağmen gelecektim.. (Aşka Dair Nesirler)
- Şair, her yerde her zaman şiiri yaşayan kişidir. Bir bakıma yaşamıyla şiiri birbirine karıştırmıştır, ayrılamaz. Öyle ki yürürken, çalışırken, dinlenirken, düşünürken, soluk alırken öncelikle şiirdir yaşadığı şairin. (Anılar Düşünceler)
- Durup durup sebepsiz yere ağladığın oluyor mu Gözyaşların bir sel misali boşanıyor mu gözlerinden (Toprak Olana Kadar)
- Bir kez kimi sevdiyse unutmaz bu yürek Devran kiri, nisyan pası tutmaz bu yürek Birgün o muhabbetten eser kalmazsa Ancak o zaman bir daha atmaz bu yürek. (Yüz Yıl Yanarım Yanmayı Öğrendimse)
- Deli eden insanı zaman değil, Zamanı unutmamak kahrıdır! (Beni Unutma)
- her türlü rezalet yoktur işsizlik, sefalet yoktur bu yurtta cehalet yoktur diyenler yalan söylüyor (Sözüm Meclisten Dışarı Yergiler)
- İŞSİZ GEMİ - Yahya Kemal'in Sessiz Gemisine benzetme - Artık demir almak günü gelmişse iktidardan Onlar ki ne serden geçerler ne de yardan Sallanır bu kalkışta tekmeler ve tokatlar Hiçbiri bilmez her seçim millete neye patlar Yoklamada kaybeden bu sonuçtan elemli Günlerce genel Merkeze gider gözleri nemli Biçare adaylar üzülmeyin ne son seçimdir bu Nice üyelikler var, ne de son geçimdir bu Zavallı seçmenler yolunuzu nafile bekler Bilmez ki dört seneden önce gelmeyecekler Seçilenler memnun ki maaşıyla işinden Birçok seneler geçse ayrılamaz peşinden (Taşlar ve Başlar Yeni Aşk Şiirleri İle)
- Gözlerimiz kapalı doğduğumuzdan başka Ömür boyu işimiz körebelik değil mi? Şimdi fazla üzmüyor beni kekemeliğim Yaşamak da bir çeşit kekemelik değil mi? (Taşlar ve Başlar Yeni Aşk Şiirleri İle)
- Gözlerine baktığım zaman susmanın bir sebebi olmalı. Bana kendini anlat. (İki Kişiye Bir Dunya Sahibini Arıyan Mektuplar)
- Gözlerine baktığım zaman susmanın bir sebebi olmalı. Bana kendini anlat. Korkularını, dileklerini söyle bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin kadar..Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada sevdiğin, istediğin ne varsa al, senin olsun. Sana arzularımın ötesinden sesleniyorum. (Sahibini Arayan Mektuplar)
- Korkma! Yalnız geldin, yalnız gideceksin... Hüzün şarkıları yalnızlığında başladı, yalnızlığında bitecek. (Hüzün Şarkıları)
- ".. Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var ! Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin....!"(^^).. (Şiir Denizi 2)
- Pederin bir gafleti Ebenin marifeti Verdiler emaneti Çıka geldik dünyaya. Nerde şekermiş, balmış Acılar bize kalmış Var'ları eller almış Yoka geldik dünyaya. Bugün yarın kaygısı Yarın ölmek korkusu Galiba en doğrusu Şaka geldik dünyaya. (Taşlar ve Başlar Yeni Aşk Şiirleri İle)
- "Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana Anlamıyor musun Gökyüzü güneş olsa Sensiz karanlıktayım.." (Aşka Dair Nesirler)
- Görünüşe aldanma, meziyetler sahtedir Bugün iyi sandığın vaziyetler sahtedir Gösterişten ibaret bizde hayırseverlik Gördüğün şaşaalı hamiyetler sahtedir Güvenme bu dünyada kendinden başkasına Tedbirler kafi değil, emniyetler sahtedir Kapladı memleketi her türlü sahtekarlık Sadece fertler değil, cemiyetler sahtedir Her kalpte gizli niyet, her yüzde bir maske var Samimiyetler yalan, resmiyetler sahtedir Arama, hiç kalmadı sahte olmayan bir şey Kemiyetler sahtedir, keyfiyetler sahtedir Sen paradan haber ver, her belgeyi alırsın Diplomalar, pasolar, ehliyetler sahtedir (Taşlamalar Hicivler 1)
- "Anlamıyor musun?!.. Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım." (Karanlığın Gözleri)