Sevda Peşinde - Hüseyin Rahmi Gürpınar Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sevda Peşinde kimin eseri? Sevda Peşinde kitabının yazarı kimdir? Sevda Peşinde konusu ve anafikri nedir? Sevda Peşinde kitabı ne anlatıyor? Sevda Peşinde PDF indirme linki var mı? Sevda Peşinde kitabının yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar kimdir? İşte Sevda Peşinde kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Hüseyin Rahmi Gürpınar

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750740732

Sayfa Sayısı: 280

Sevda Peşinde Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hakim olamadıktan sonra onu zorla, baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur?

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın uzun yıllardır gölgede kalmış, değeri anlaşılmamış bir başyapıtı olan bu roman, kadın-erkek ilişkilerinin bugüne göre bile ileri bir noktada tartışıldığı bir eser. Rızasız evlilikler, deliliğe varan kıskançlıklar ve yasak aşkla örülen hikaye, edebiyatımızda kadın haklarının konu edildiği en önemli romanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Edebiyatımızın en cesur yazarlarından Hüseyin Rahmi Gürpınar, en iyi olduğu konulardan birinde, aile içi ilişkiler konusunda hepimize önemli bir ders veriyor. Yer yer polisiyeye de dokunan konusu ve kurgusundaki dönemini aşan özgünlükle de Sevda Peşinde, üzerinde ciddi ciddi durulmayı hak eden, sıra dışı bir roman.

Sevda Peşinde Alıntıları - Sözleri

  • Şu insanlar yapacakları fenalıkları iyilik namına vaftiz ederek yapmayıp da hakikatı itirafla yapsalar ne olur?
  • Hiçbir hususta gerçekleri gizlemekle mutluluğu temin etmek mümkün olamaz.
  • "Ah Nezihi, hayatın insanı güçsüz bıraktığı öyle derin, tarifi ve yorumu zor anları var ki..."
  • "O benim için hiçbir şey ve her şeydi."
  • "Kaderin emrettiğini değiştirmeye kimin gücü yetebilir, biz kaderden kuvvetli miyiz?"
  • "Siz erkekler uzun süre duygu ve maksatlarınızı gizleyemiyorsunuz.Ah benciller, ah egoistler..."
  • Oh, yarabbim dedim nereye gitsem insanların canavarlığına ait karşıma bir alamet çıkıyor
  • Bu dünyada insanları eskiden beri acı içinde bırakan birtakım ebedî meseleler vardır.
  • "Neşe ahmaklara mahsustur. Gerçekleri görebilenler bu dünyada gülecek, sevinecek bir şey göremezler. Beşikler gül ağacından yapılabilse de mezarlar hep toprağa kazılır. Hayat pek zalim bir avcıdır ki avlarını korkunç sonuca kadar avutmak için ceset yiyen çukurlarının üzerini çimenler, yaseminlerle süsler."
  • Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hakim olamadıktan sonra onu zorla,baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur?
  • Bu dünyada her mutluluğa böyle bin felaket korkusu karışması âdet midir?
  • ‘’Kocana hıyanetle kirlenmektense namus cevheriyle parlak, pak ve iffetli ölmek bin defa üstündür, diyeceksin.’’
  • "İnsanları ilerleme yolundan alıkoyan etkenlerin başlıcası âdet namına zihinlere yer etmiş yok edilmesi çok zor birtakım yanlışlardır."

Sevda Peşinde İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yorgun bir kadın... aşk yorgunu bir kadın.. İhanet eden kadın...Geriye kalan acı. Uzun zamandır okuma listemde olan; ama nedense bir türlü başlamadığım bu kitabı, kafamın tasının atması sonucunda bitirdim. Kitaba bir intihar haberi ile başladık. Sonrada düello falan deyince her şey güzel olacak dedim, ama felaket(!) mektup... başlı başına mektuptan oluşan bir roman. Mektuptan yana pek şansım yok. Hangi yazarın mektup eserini okuduysam bir rezalet çıktı ortaya. Dostoyevski dahil. O yüzden bu iş yaş dedim, ama dostlar, Rahmi Bey bu işi çok güzel becermiş. Güzel bir eser çıkmış ortaya. Bir mektup daha bir mektup daha diye diye bitirdim kitabı. Okumanızı isterim yalnız Ahlaki Normlarınızı zorlayacak bir kitap. Kim haklı kim haksız, aşk mı namus mu? Kendinizi mutlaka bir tarafın savunucusu olarak bulacaksınız. Bazı şeyleri reddedip bazılarını kabul edeceksiniz. Kitapta zoraki bir düşünce açıklanması var. Yazar bir konuda Tip üzerinden düşüncesini açıklarken sanki cümlelerin altında eziliyorda kelimeler arasında debeleniyormuş gibi. Anlatılmak istenen şey çok basit aslında, ama uzun sayfalara yorması, kendisini onaylama hissetmesinden ötürü olduğunu düşünüyorum. Kitaptan bahsetmiyorum kitabın içindeki herhangi bir düşünceden bahsediyorum. Bir de mantıklı gelmeyen bir yanı dikkati mi çekti: Sermet o mektubu İlhami'ye nasıl gönderdi? Ev yok adres yok gönderebileceğin bir şey yok. Bir tek İlhami var o da mektuplardan öğrendiğin kadar. Acaba o dönemde farklı bir şey mi vardı ki? Kitaptaki kahramanlar birer "Tip" olmaktan öteye geçememişler. Tabii döneminin getirdiği bir çizgi olmasından ötürü. Hiçbir gruba dahil olmasada kendisi Ahmet Mithat Efendi'nin yolundan devam etmesi bir 'Tip" olarak kalmasını açıklıyor. Tip olmakta mesele yok ama aşırılaşması çok göze batıyor ve bu da rahatsız edici. Seza ile Sermet arasındaki muhabbet ise tam bir komedi tufanı. Bir yerden üzülüyorken bu muhabetlere denk gelmek kasvetli havayı bir anda dağıtıyor. Ciddiyeti kalmıyor işin. "Ham him hom" olayına hiç girmeyeceğim. Aynınur'un eşi Nezihi ise yarabbi bir tip ne kadar kötü tassur edilebilirse o kadar kötü tassur edilmiş. Dünya da ki tüm kötü özelliklerin tek bir insanda toplandığını düşünün. Ortaya Nezihi gibi bir şey çıkar herhalde. (minimalist)

Sevda Peşinde Özet: Aynınur’un intiharı sonrası Nezihi ve Sermet Bey’in dertleşmeleri sırasında; eskiden de aralarında konuşmuş oldukları Seza ve Aynınur Hanım’ın aldatma şüphelerinin nasıl ortaya çıktığı ve bu şüphelere dair mektuplaşmalar ile aldatma şüphelerine dair ayrıntıların ve kanıtların ortaya döküldüğü bir hikaye. Aynınur Hanım’ın nasıl evlendiği, evliliğinin nasıl geçtiği, nasıl başka bir sevdaya düştüğü, evliliği ve sevdası arasındaki hesaplaşmaları Seza Hanım’a yazmış olduğu mektuplarda ortaya konuluyor. Seza Hanım’ın eşi Sermet Bey’in mektupları okumasıyla olaylar çetrefilli bir hal alıyor. Herkesin kendince doğrularını uygulamaya çalıştığı, başkalarının hayatına müdahale ettiği durumlar ortaya çıkıyor. Diğer kişiler arasındaki başka mektuplaşmalar da işin seyrini değiştiriyor. Hikaye, Aynınur Hanım ve İlhami Bey’in yasak aşkının nasıl sonuçlandığının anlatılmasıyla sona eriyor. (Sümeyra Ufacık)

||Spoiler İçerebilir|| Kitabımız İstanbul'da yaşayan Nezihi ve Aynınur çiftinin başından geçen olaylarla şekilleniyor. Yazarımız yaşadığı dönem ve içinde bulunduğu topluluk gereği mekanı İstanbul olarak belirlemiş. Yer yer yanlış batılılaşma konusuna değinilmiş. Aşkı, ihaneti, sadakati, ikilemi ve tüm bu kavramlara dönemsel bakışı fazlasıyla bünyenizde hissedeceğiniz bir roman. Sürükleyicilik konusunda kitabımızı yetersiz buldum. Vuruculuk ve akıcılık konusunda yazarımız çok başarılı, Servetifünün dönemi hakkında bilgi edinmek, yazarların aşka ve dönem sorunlarına bakışını öğrenmek istiyorsanız okumanız gereken romanlardan biri. (S. Yiğit Altınsoy)

Sevda Peşinde PDF indirme linki var mı?

Hüseyin Rahmi Gürpınar - Sevda Peşinde kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sevda Peşinde PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar Kimdir?

17 Ağustos 1864 tarihinde İstanbul'da doğdu. Hünkâr yaveri Mehmet Sait Paşa'nın oğlu olan Hüseyin Rahmi, üç yaşında iken annesinin ölümü üzerine, Girit'te bulunan babasının yanına gönderildi. İlkokula başladı ancak babasının evlenmesi üzerine altı yaşında tekrar İstanbul'a anneannesinin yanına gönderildi ve eğitimine burada devam etti. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve idadide okuyan Hüseyin Rahmi, tarihçi Abdurrahman Şeref Bey'in himayesiyle Mekteb-i Mülkiye'ye girdi (1878). Okulun ikinci sınıfında iken ciddi bir hastalık geçiren Hüseyin Rahmi buradaki öğrenimini yarıda bıraktı (1880). Kısa bir süre, Adliye Nezareti Ceza Kalemi'nde memur, Ticaret Mahkemesi'nde Azâ Mülazımı olarak çalışan Hüseyin Rahmi hayatını kalemiyle kazanmaya çalıştı.

1887'de Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi, ardından İkdam ve Sabah gazetelerinde mütercim ve muharrir olarak çalıştı. II. Meşrutiyet döneminde 37 sayı süren Boşboğaz ve Güllâbi adlı bir gazete çıkardı. İbrahim Hilmi Bey ile birlikte çıkardığı Millet gazetesi de uzun ömürlü olmadı. 1925-1927 yılları arasında yayımlanan Türk Kadın Yolu adlı derginin yazarları arasındaydı. Sonraki çalışmalarını İkdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerine neşretti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 5. ve 6. dönemlerde Kütahya milletvekili olan Hüseyin Rahmi, ömrünün son otuz bir yılını geçirdiği Heybeliada'daki köşkünde 8 Mart 1944 tarihinde öldü ve oradaki Abbas Paşa Mezarlığı'na defnedildi.

Edebiyat hayatı

Hüseyin Rahmi Gürpınar; İstanbul halkının toplumsal, töresel yaşantılarını, aile geçimsizliklerini, batıl inançlarını, yaşadığı çağdaki Türk toplumunun geçirmekte olduğu krizleri hümuristik bir mizah dehasıyla anlatır. Servet-i Fünûncuların yaşıtı olduğu halde, ayrı bir sanat görüşünü sürdürür. Romanlarındaki kahramanların çoğu 19. yy sonu İstanbul'un canlı, renkli insan, hayat manzaralarıdır. Eserlerinde Anadolu yoktur. Mizahı, güldürücü olduğu kadar, gülünç yönlerimizin yansıtılması, hicvedilmesi için gerekli bir araçtır. Hüseyin Rahmi, seçtiği tipleri seviyelerine uygun, ustaca konuşturur ve olayları gülünçlü, acıklı yönleriyle belirtir. Kuvvetli bir gözlem gücü vardır. Realist, natüralist bir görüşle "toplum için sanat" yapar. Ertem Eğilmez tarafından 1976 yılında çekilen Süt Kardeşler sinema filminin konusu Hüseyin Rahmi'nin Gulyabani (1913) isimli romanından uyarlanmıştır. Bağımsız sanatçılardan biri olarak da anılır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanları ve öyküleri yeni nesiller tarafından da kolayca anlaşılabilmesi için 1960 sonrasında içinde Mustafa Nihat Özön'ün de yer aldığı bir edebî kurulca sadeleştirilmişti. Bu sadeleştirme kimilerince yerinde bulunurken kimileri de özgün dilin dokunulmadan bırakılması gerektiğini savunmuşlardı.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hüseyin_Rahmi_Gürpınar

Hüseyin Rahmi Gürpınar Kitapları - Eserleri

  • Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
  • Gulyabani
  • Efsuncu Baba
  • Mürebbiye
  • Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür
  • Şık
  • Şıpsevdi
  • Hazan Bülbülü
  • Melek Sanmıştım Şeytanı
  • Hakka Sığındık
  • Gulyabani - Gönül Ticareti
  • İki Hödüğün Seyahati
  • Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?
  • Ben Deli miyim?
  • Cadı
  • Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç - Melek Sanmıştım Şeytanı
  • Kadınlar Vaizi
  • Gönül Ticareti
  • İffet
  • Sevda Peşinde
  • Kesik Baş
  • Mürebbiye - Şeytan İşi
  • Şeytan İşi
  • Deli Filozof
  • Meyhanede Kadınlar
  • Dirilen İskelet
  • Kaderin Cilvesi
  • Utanmaz Adam
  • Nimetşinas
  • Tesadüf
  • Boşanmış Kadın
  • Hayattan Sayfalar
  • Öldüren Öpücük
  • Kokotlar Mektebi
  • Kaynanam Nasıl Kudurdu? - Muhabbet Tılsımı
  • Mezarından Kalkan Şehit
  • Cehennemlik
  • Ölüm Bir Kurtuluş Mudur?
  • İnsan Önce Maymun muydu?
  • Acı Gülüş
  • Ölüler Yaşıyorlar mı?
  • Can Pazarı
  • Toraman
  • Metres
  • Mezarından Kalkan Şehit - Mutallaka
  • Billur Kalp
  • Eşkıya İninde
  • Bir Sevda Denklemi
  • Gulyabani / Gönül Ticareti / Melek Sanmıştım Şeytanı
  • Son Arzu - Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?
  • Dünyanın Mihveri Kadın mı, Para mı?
  • Tünelden İlk Çıkış
  • Nimetşinas - Toraman
  • İmrenilecek Bir Ölüm
  • Namuslu Kokotlar
  • Kesik Baş - Utanmaz Adam
  • Kesik Baş - Ölüm Bir Kurtuluş mudur?
  • Efsuncu Baba - Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür
  • Tesadüf - Muhabbet Tılsımı
  • Eşkiya İninde / İki Damla Yaş
  • Kadın Erkekleşince
  • Aşk Batağı
  • Namusla Açlık Meselesi
  • Cadı Çarpıyor - Şakavet-i Edebiyye
  • Gulyabani
  • Eti Senin Kemiği Benim
  • Son Arzu - Tokuşan Kafalar
  • Gazetecilikte İlk Yazılarım
  • Tesadüf / Şeytan İşi
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 3
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 2
  • Şehirde Bir Şekavet
  • Tutuşmuş Gönüller
  • Son Arzu
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 1
  • Muhabbet Tılsımı
  • Gazetecilikte Son Yazılarım 4
  • Mezarından Kalkan Şehit
  • Nimetşinas - Hakk'a Sığındık - Meyhanede Kadınlar
  • Salgından Allah'a Sığındık
  • Çocuk Yüreklerde Seçme Öyküler
  • Çocuk Yüreklerde Gulyabani
  • Sanat ve Edebiyat

Hüseyin Rahmi Gürpınar Alıntıları - Sözleri

  • - Kocasını şiddetle seven bir kadın için mutlu olmasın? - Bir taraflı muhabbetlerden çoğunlukla felaketler doğar. Oğlan onu sevmedikten sonra geçim olur mu? (Kadın Erkekleşince)
  • Saçı uzun aklı kısa hükmüyle alnımıza birer ahmaklık damgası vurmuşlar, bu uğursuz etiketin altında insanlığımız unutulup gidiyor. (Kadınlar Vaizi)
  • "Zaten aileler içinde ne kadar fasit ve münasebetsiz olursa olsun hep kadının dediği olur. Erkeğin amirliği laftan ibarettir." (Son Arzu - Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?)
  • İnsan insanın aynasıdır derler. (Hazan Bülbülü)
  • Acı bir tecrübenin verdiği uğursuz bir netice ile söylüyorum ki güzellikle zekânın birleşmiş olduğu bir kadınla evlenmeye kimse özenmesin. (Öldüren Öpücük)
  • Zaman her şeyin foyasını meydana çıkarmak kuvvetini haizdir. Haiz: sahip, malik (Şıpsevdi)
  • Bir kadının gönlüne cidden sahip ve hakim olamadıktan sonra onu zorla,baskıyla kendinize boyun eğdirmiş görünmekte ne lezzet bulunur? (Sevda Peşinde)
  • - "Bana bir kelime yalan söylemenin ne büyük bir cinayet olduğunu anlayabilsen." (Tesadüf)
  • insan yasak edildiği şeye şiddetle düşkün oluyor .. (Melek Sanmıştım Şeytanı)
  • Hayriye hanım:"Zaman pek tuhaf oldu.Doğru söyledin mi adama sinirli diyorlar.Biraz daha ileri vardın mı deli diyorlar.Bu vakitte sinir herkeste var.Akıllısında da delisinde de.Ne işitirsen,ne görürsen ha evet efendim pekâlâ diyeceksin.Âlâ âlâ,hep aliyülâlâ.Fakat insaf ediniz.Âlâ denecek ortada ne var? Bu kıtlık mı âlâ.Evlatlar analarını babalarını öldürüyorlar o mu âlâ ?" (Mürebbiye - Şeytan İşi)
  • Kadın ölümle susturuluyor. Ne olduğu anlaşılmaya kalkışılmayan yara toprakla örtülüyor. Bu irinin binlerce benzeri toplum hayatında cerahatlerini saçıp duruyor. Kadın niçin gönlünü kocasından alıp da başkasına veriyor? Bu «fantazya» hercailiği midir? Yoksa bünyenin, ruhun yenilmez bir sempati, antipati zorlaması mıdır? (Gulyabani / Gönül Ticareti / Melek Sanmıştım Şeytanı)
  • "Köpek yestehlemekle deniz mundar olmaz." (Son Arzu - Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu?)
  • — Tayfur, yolumdan çekil... — Hangi yolundan ulan? Yollar belediyenindir. (İnsan Önce Maymun muydu?)
  • Kanın temizleyemeyeceği hiçbir leke yoktur (Kaynanam Nasıl Kudurdu? - Muhabbet Tılsımı)
  • Vücudu yıprandıran şeylerin başlıcası gam, keder, üzüntü... (Cehennemlik)
  • Her zaman bela bize gelmez, bazı bazı gidip onu buluruz. (Can Pazarı)
  • Ziyade kabzedemem rızkımı mukadderden "Rızkımı kaderimin bana verdiğinden fazla alamam." (Gazetecilikte Son Yazılarım 2)
  • her ferdin ölümü kendi için bir kıyamet demektir (Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç)
  • "Ömür denilen şey sürekli değişimden ibaret. İhtiyarlık bir kere insanın yakasına çökerse artık geçmiş ola..." (Hazan Bülbülü)
  • Hiçbir hususta gerçekleri gizlemekle mutluluğu temin etmek mümkün olamaz. (Sevda Peşinde)