Sevgi Zekası - Muhammed Bozdağ Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sevgi Zekası kimin eseri? Sevgi Zekası kitabının yazarı kimdir? Sevgi Zekası konusu ve anafikri nedir? Sevgi Zekası kitabı ne anlatıyor? Sevgi Zekası kitabının yazarı Muhammed Bozdağ kimdir? İşte Sevgi Zekası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Muhammed Bozdağ
Yayın Evi: Yakamoz Yayınevi
İSBN: 9789944204033
Sayfa Sayısı: 320
Sevgi Zekası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Güzellik, huzur, kazanım ve onur gönlünüzden doğarak yeşerir. Gayretin, başarma ve paylaşma tutkusunun ardında, sevgiden değerli gerekçe gösterilemez. Anne-baba, eş-çocuk, öz-benlik,
kazanım, bitki, hayvan, arkadaş, vatan-millet ve dini değerleriniz sevginize muhtaç.
Dünyadan götürüldüğünüz gün, dostlarınız ardınızdan nasıl bakacak? Bu sabah ne kadar güzel bir güne doğduğunuzun farkında mıydınız? Herkes herkesi unutabilir de, sadece anne baba evladını sayıklar. Yıllar geçti de, annemiz sadece veren el, bizler sadece alan el olduk.
Başarı, hayatta huzur ve ilişlkilerde dengedir. Sevgi, acıları bile tatlandırır; nefret, zevkleri bile acılandırır. Her büyük insan, evrensel bakabilen bir gönül geliştirmiştir.
İnsanlar dünyaya nur yüzlü, melek ruhlu geldiler. İlahi zamanlamaya güvenen her fidanın meyve vereceği gün gelecektir.
Elinizde, eserleri yarım milyondan fazla satan bir yazarın kitabını tutuyorsunuz. Sevgi Zekâsı, evrensel sevgiyi tüm yönleriyle anlatan ilk kitaptır. Bu yeni yaklaşımla tanışma fırsatını kaçırmayın.
(Tanıtım Bülteninden)
Sevgi Zekası Alıntıları - Sözleri
- Biz müslüman'ız vatanımızı çok severiz; ama asıl vatanımız ahirette olduğunu biliriz.
- Anlatılır ki mahallede çok sevilen babasını kaybeden bir genç, babasından yadigar bakkalın başına geçer. İlk günlerdeki müşteri yokluğuna bakarak büyük paralar kazanacağının hayelini kurarken müşterileri zamanla azalıp tükenir. Gencin ticaret macerası iflasla biter. Çünkü gencin somurtkan, ilgisiz, saygısız, kendini beğenmiş tavırları müşterileri uzaktırıvermiştir. Buradan almamız gereken iki önemli ders açıktır. 1) Başkasının başarısını satın alamazsınız. 2) İçinizdeki sevginiz dışına sempati, saygı, vefa, sorumluluk gibi tavırlarla taşar.
- Size başkasını kötüleyen sizi başkasına kötülemeye yatkındır
- Yaradan, bağışlamak istemediği insana pişmanlık hissi vermez.
- Atalarımız osmanlı, benzersiz bir vakıf medeniyetidir.
- Hayatınızın bir yerinde zihninize yerleşen değersizlik, güvensizlik, korku, sevgisizlik, ilgisizlik yargıları olumsuz düşünce alışkanlıkları üretir.
- Yaptıklarınız yakanıza tutunur; yaşadıklarınızdan kaçarak kurtulamazsınız. Üstünü örterek, unutarak, anlamını değiştirerek geçmişinizden kurtulamazsınız.
- Etme bulma dünyasında, sadece ektiklerimizi biçeceğiz.
- En cahilce durum bilmeyenin bilmediğini bilmeden bildik havalarda gezinmesidir.
- Çöplükte yuvarlanan kalabalık solucanlara katılmaktansa göklerde süzülen kimsesiz kartal olun.
- Makam kötülüğe hizmet edecekse, iyilerin orada işi yoktur.
Sevgi Zekası İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Öncelikle merhaba, harika bir kişisel gelişim kitabı olan Sevgi Zekası kitabının içeriğinden ve dilinden bahsetmek istiyorum. Kitabın dili o kadar anlaşılır ve akıcı ki çerez niyetine okunur diyeceğimiz türden. Sanki sizden yaşça büyük ve saygı duyduğunuz biri hayat hakkında, insanlar, hayvanlar ve doğa tavsiyeler veriyor gibi hissediyorsunuz okurken.. Kitap on bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm bize sevgiyi öğretiyor diyebilirim. Yani neden sevmeliyiz, sevgiden ne kazanırız, sevgiyi nasıl algılarız ve sevgi aslında ne değildir.. Tüm bu sorulara çok güzel cevaplar verilerek açıklanmış. İkinci bölümde ise başka bir nesneyi Ya da varlığı sevmenin ilk adımı olan öz sevgiden bahsedilmektedir. Kendimizi sevmeden başka bir şeyi de sağlıklı sevemeyeceğimizi hepimizin bilmesi gerekmekte bu nedenle kendimizi nasıl sevmeli ve kendimize nasıl davranmalıyız ilk önce bunu öğrenmemiz gerekmekte. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde , bizim bu dünyadaki varlığımızın sebebi olan anne, babamıza ve ailemize olan sevgimizden bahsedilmektedir. Ki bu haklı bir yerdir çünkü insan önce kendini sevmeli sonrasında bu dünyada ona gözü gibi bakan ebeveynlerine olan sevgisini ölçmelidir. Bu bölümü okuduğum an anne ve babamın değerini daha çok anladığımı hissettim hatta bu bölümdeyken uzakta olan anne babama kısa sevgi içerikli bir mesaj yazdım ve onların böyle küçük şeylerden nasıl mutlu olduğunu deneyimlemiş de oldum. Aile bizimki dünyadaki en değerli varlığımızdır. Bizi onlardan başka çıkarsız kabul edecek kim var ki zaten ? Bu yüzden bu bölüm bana çok özel ve ince geldi açıkçası.. Beşinci ve altıncı bölümlerde kazanç ve dost sevgisine değinilmiş. Aslında ikisi de bizim hayatımızı devam ettirebilmemiz için önemli değerlendirmektedir. Doğru bir kazanç bizi vezir edebilir tıpkı bir arkadaşın vezir de rezil de edebileceği gibi. Bu yüzden yokluktan korkmamak gerektiğini yahut kazancımızın nasıl bereketli olacağını öğrenmemize olanak sağlayacak bir bölüm. Yedinci bölümde ise doğa, hayvan ve bitki sevgisinden bahsetmekte. Doğal yaşamda bitkilere de hayvanlara da muhtacız bu yüzden onlara sahip çıkmalı ve onları sevmeliyiz. Sekizinci bölümde varan sevgisinden bahsedilmekte. Ve bu bu bölümde aslında sevgimizi nasıl ifade edebileceğimizi ve sevgisizlik ile nasıl mücadele edebileceğimiz hakkında da tavsiyeler verilmektedir. Dokuzuncu ve onuncu bölümlerde peygamber ve yaratıcı sevgisinden bahsediliyor. Bu bölümler sona saklanmasaydı askımda daha faydalı olabilirdi. Çünkü bize sevemeyeceğimiz bir şeyi bile yaratandan ötürü sev öğüdüyle büyümüş bir nesiliz... ama insan kendini bilmeli sonra yaratıcını... Doğaya, insanlara, hayvanlara, bitkilere koşacak Allah’ın yarattığın bu evrene baktıktan sonra onu sevmemek ona hayran olmamak elde değil... Allah bizi dünyayı sevgiyle gönderdi iki kalbin sevgisinden doğduk ve sevgiyle yetişip hayata tutunmaya çalıştık. sevgi olan yerde canlılık, hareket ve heyecan vardır . karamsarlık ve öfke olan yerde Kahırlı karanlık bulunmaktadır. Bu yüzden bir kızıl Dereli atasözünden bahsetmek istiyorum.. “ Dünyaya geldiğin zaman sen feryat ediyordun, herkes bayram ediyordu. Öyle bir hayat yaşa ki ayrıldığın zaman herkes feryat etsin ve sen bayram et.” (Aliye)
Bir türlü elimden bırakamadım bazı satırlarını tekrar tekrar okuduğum çok kıymetli bir eser kaleme almış Sayın Muhammed Bozdağ. Hayatın bütün satır aralarında karşılaşacağımız olaylara nasıl Hikmet gözüyle bakmamız gerektiğini hiçbir şeyin ya da hiç bir olayın tesadüfen olmadığını ve yaratıcıyla kuracağımız bağı güçlendirmek için hayatı okumak gerektiğini anladım ben bu eseri okuyunca. (tülay sözer)
Akrep taşın altında rahattir. Böcek temiz yerlerde yaşayamaz.. insan iç dünyasına uygun bir dış dünya arayişindadir. . (Hasan filiz)
Sevgi Zekası PDF indirme linki var mı?
Muhammed Bozdağ - Sevgi Zekası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sevgi Zekası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Muhammed Bozdağ Kimdir?
Muhammed Bozdağ (d. 1 Ocak 1967, Trabzon) Türk yazar. Yazarlığının yanısıra yasama uzmanı, kamu yöneticisi, siyaset bilimi doktoru, radyo ve televizyon sunucusu, Trabzonlu, evli, üç çocuk babası… İlk kitabı Düşün ve Başar’ı 1999 yılında yayınlayan ve misyonunu hayat bilgeliği ibaresiyle tanımlayan yazar maneviyatçı kişisel gelişim alanında özgün eserler vermektedir. Yazar’ın Ruhsal Zekâ isimli ikinci eseri en çok ilgiyi çekmiş ve bütün eserleri yüzden fazla baskı yapmasıyla tanınmıştır. Hayatı Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Arpacılı Köyünde 01/01/1967 günü, Ali-Fadime ailesinin üçüncü ve hayatta kalan ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk ve ortaokulunu Metinkale ilköğretim okulunda okudu (1973-1981). Ortaokulunu bitirdiğinde eğitimini sürdüremeyince, yazar olmayı düşündü. “Almanya’ya gidip dönmeyen Türk işçisinin hayatını” konu alan ilk roman denemesini, tarlalarda çalışırken kurguladı, eve geldiğinde yazıya döktü. Bir yıl sonra Devlet parasız yatılı lisesi sınavına girdi ve Kastamonu İnebolu Lisesini kazanarak, eğitimini sürdürme şansı yakaladı. Köyünün zor şartlarından böylece kalıcı olarak ayrıldı. Modern eğitim veren İnebolu Yatılı Lisesi’nin fen kolundan birincilikle mezun oldu. (1982-1985). ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümü’nü kazandı ve bu okulu da başarıyla bitirdi. (1985-1990). Lisans mezuniyetinin ardından Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde master’a başladı. Bu arada TBMM Yasama Uzman yardımcılığı sınavını kazanarak 1992 yılı şubat ayında göreve başladı. TBMM’de, yasama uzman yardımcısı ve yasama uzmanı, (1992-2003), Kanunlar ve Kararlar, Basın ve Halkla İlişkiler ile Araştırma Merkezi Müdürlüklerinde Müdür Yardımcısı (2003-2011) olarak çalıştı. Yasama Uzmanlığı yaptığı yıllarda, Sivas Olaylarını, Güneydoğu Olaylarını, Siyasi Partilerin ve Liderlerin Malvarlıklarını Araştırma Komisyonları, çeşitli soruşturma ve KİT Komisyonlarının raportörlüğünü yaptı. Görev yaptığı komisyonlarla birlikte ABD; Almanya, Bosna-Hersek gibi ülkelerde kısa süreli çalışmalara katıldı. TBMM’deki kurumsal çalışmalarını geliştirirken, bir yandan da akademik kariyerini ilerletti. Master tezini “Yasama Sürecinde Verimlilik: TBMM Örneği” konusunda tamamladı. (1991-1995). Daha sonra Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde “AİHM Kararları Çerçevesinde Türkiye’de Siyasi Partilerin Kapatılması” (2000-2003) konulu doktora tezini verdi. Muhammed Bozdağ’ın ortaokul yıllarında başlayan yazarlık ilgisi lise yıllarında devam etti. İlk yıllarda daha çok şiir ve deneme tarzı metinler kaleme aldı. Başlangıçtan beri yazıları Diyanet Çocuk, Tercüman Çocuk, Köprü gibi dergilerde ve bazı gazetelerde yayınlandı. Aynı dönemde, mesai dışında ve hafta sonlarındaki zamanını planlayarak, çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklere zaman ayırdı. Bu çerçevede iki binden fazla öğrenciye Hızlı-Etkili Öğrenme ve Etkili İletişim Eğitimi verdi. Yurt içinde ve yurt dışında başarı ve motivasyon seminerleri düzenledi. Sosyal organizasyonlarda bulundu. Kültürlararası Araştırma ve Dostluk Vakfı Kurucuları arasında yer aldı ve başkanlığını yaptı (1999-2002). İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı, İnsani Değerler Derneği, Yasama Uzmanları Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin kurucuları arasında bulundu. Yerel düzeyde çeşitli radyolarda yayınlanan çok sayıda konuşmalar sundu. TRT Int Kanalında Sonsuzluk Yolcusu isimli haftalık programın (2004-2005) uzmanlığını ve sunuculuğunu yaptı. STV Kanalında Hayat Dersi adında günlük programda başrol aldı (2008-2009). Lise hayatından itibaren yoğun bir okuma ve öğrenme sürecine giren yazar, bilhassa üniversite yıllarında Doğu ve Batı düşüncesinden çok sayıda kitapla tanışarak dini ve kültürel birikimini geliştirdi. Aile, gençlik, başarı, mutluluk, stres ve zaman yönetimi, etkili öğrenme, iman, din felsefesi, ahlak gibi ilgi ve araştırma alanlarında yoğun okumalar yaptı. Eğitim ve kültür odaklı çalışmalarını, fikirlerini ve birikimlerini hobi düzeyinde bırakmak yerine kitap formatında yaymaya karar verdi. Bu amaçla kaleme aldığı ilk eseri Düşün ve Başar’ın gördüğü yoğun ilgi üzerine eserleri birbirini izledi. 2011 yılı itibariyle beş kitabı toplam bir milyona yakın satış gerçekleştirdi. Başlıca Fikirleri Muhammed Bozdağ inandığı İslamî öğreti çerçevesinde hayatın bir sonsuzluk yolculuğu olduğunu savunuyor. İnsanın elest meclisinde ilk yaradılışa tanıklık ettiğini, anne rahminden dünyaya, berzaha, dirilişe, hesap ve sorguya ve oradan cennete veya cehenneme uzanan bir imtihandan geçtiği tezini işliyor. Yazar çağımızın en büyük sorununun aşırı dünyevileşme, ahıreti unutma, zevk saplantısı, bencillik, para düşkünlüğü, bireycilik, sorumsuzluk, vefasızlık gibi manevi hastalıklar olduğunu, bunlara karşı ancak Kuran’da sayılan ilahi ahlakla gerçek huzura tutunmanın mümkün olduğunu düşünüyor. Kitaplarında tespit ettiği bu sorunlara çözüm olabilecek özgün yaklaşımıyla anlatımlarda bulunuyor. Bozdağ’a göre mutluluğun yolu, çerçevesi Kuran’da çizilen ilahi ahlaktır. İlahi ahlaka daha yakın yaşamak, daha dürüst, vefalı, şükür sahibi, sabırlı, saygılı, iyiliksever, iffetli olmak, Allah’ı ve dini değerleri içtenlikle sevmek, ölümsüz mutluluğun yoludur. Kitaplarında vatan-millet-insanlık sevgisine, hoşgörüye, Allah adına zalimlerin dışındaki herkesi ve her şeyi sevmeye vurgu yapıyor. Karıncaların bile incitilmemesi gerektiğine inanıyor. Müminlerin kardeşliğini emreden ayeti sıklıkla hatırlatıyor. Yazar’a göre ömür boyunca gerçek ve hatta tek anlamlı başarı Allah’ın dostluğunu kazanmaktır. Bunun dışındaki bütün başarılar dünyevidir, geçicidir ve dolaysıyla boştur. "İnsan bir kader planının sınırları içerisindedir. Yeryüzünde bulunmasının esas amacı, zorluklardan geçip imtihan olmak, Yüce Yaradan’ı ve amacını keşfetmek, manevi olarak eğitilip yükselerek cennete layık saflığa ulaşmaktır. Böylece ölümsüzleşmektir. İnsan dua etmekle ve çabalamakla mükelleftir ve Allah da bu ikisine göre insana karşılık verir. Hayat maddi, görünür sebeplerin arkasında ruhsal zeka ile açıklanan manevi gizli sebepler üzerinden yönetilir. Allah izin verdikten veya destekledikten sonra insanın başaramayacağı iş yoktur. Allah’ın kolaylaştırdığı kolay, zorlaştırdığı zordur."
Muhammed Bozdağ Kitapları - Eserleri
- Ruhsal Zeka
- Düşün ve Başar
- İstemenin Esrarı
- Sevgi Zekası
- Sonsuzluk Yolculuğu
- Zihinsel Şifa
- Yüreğimde Rabbim
- Aşkla İmtihan
- Sonsuzluk Yolculuğu
- Zihinsel Şifa
- Gönül Arayışı
Muhammed Bozdağ Alıntıları - Sözleri
- Dakika ve saniye seansları birbirini izliyor. Allah'ın her sabah bağışladığı 24 saatin çoğunu şeytan satın almış sanki. (Yüreğimde Rabbim)
- Etme bulma dünyasında, sadece ektiklerimizi biçeceğiz. (Sevgi Zekası)
- Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez. (Zihinsel Şifa)
- Bir araştırmaya göre ateistlerin yüzde 40’ı gizlice dua ve ibadet edermiş. Bir web sitesinde bir ateist arkadaşı için “Ruhu şad olsun.” diye yazdığını okudum. Niye kendimizi kandırıyoruz. (Sonsuzluk Yolculuğu)
- "Üzüntü, öfke, utanç veya isteksizlik üreten bir ruh hâlinde kıvranmaktan kurtulmanın birkaç yolu vardır: Ölüp giderseniz dünya dertleriniz biter ve ahiretteki karşılıklarınız başlar. Delirirseniz düşünmezsiniz ve dolayısıyla bütün acı duygularınız kaybolur. Üçüncü yol, unutmaktır. Uyuşturucu, içki, eğlence ve benzeri araçlarla zihni sorundan uzaklaştırıp rahatlamaktır. Bu yollar; sürekli stresi çözmez, sadece erteleyerek büyütür. Dördüncü yol, sorunu yok etmektir." (Zihinsel Şifa)
- "Sadece beslenmemizde seçtiğimiz yağın kalitesi bile, beynimizin çalışma etkinliğini bin kat arttırıp azaltabilir." (Zihinsel Şifa)
- " Allah'ın kovduğu kul, bin yetim evlattan daha yalnızdır. " (Sonsuzluk Yolculuğu)
- Ormandaki çınarsanız, bahçedeki söğüt olamamak sizi üzmesin. Her varlığı ve alanı kendi parlaklığında izleyip takdir edin. Seçtiğiniz alanda tatmini ve tertemiz bir parlaklığı sunabilmeyi hedefleyin. (Düşün ve Başar)
- Çöplükte yuvarlanan kalabalık solucanlara katılmaktansa göklerde süzülen kimsesiz kartal olun. (Sevgi Zekası)
- Yuce yaradan erkekte arttirdigini kadında eksilterek ve kadında arttırdığını erkekte eksilterek ikisini birbirine tamamlayıcı ve muhtaç kılmıstir. (Aşkla İmtihan)
- "Ağır yük altında erkenden ezilirsek Allah’ın emanetini korumamış oluruz. Zihinsel şifa, üzerimizdeki gereksiz psikolojik yükleri hafifletip rahatlama ve tahammül gücümüzü arttırma sanatıdır." (Zihinsel Şifa)
- Parolanız şudur: Tek geçmem gereken, dünkü benim. (Ruhsal Zeka)
- Kurtuluşunuzun yolu, her sabah heybenize peşinen koyduğu 24 saatinizi Sahibi’nizin yolunda harcamaktır. (Sonsuzluk Yolculuğu)
- Maddi ve manevi hayatları sönük geçenlerin aslında düşünceleri de sönüktür. (Düşün ve Başar)
- Haklı beddualarla, büyük günahlarla ve kötü ahlakla nasip yolu manevi dağlarla kapatılabilir insanın.Fakat dua ve tövbeleriyle , iyilikleri ve ahlakıyla nasip yolundaki engeller yıkılır.İnsan büyüdükçe nasibi büyür. (Aşkla İmtihan)
- ....herkesi ilme ve çalışmaya çağıran Rabbimiz, kadının eğitilmesi veya çalışması konusunda hiçbir ayrım getirmemiştir.Unutmayalim ki Peygamberimizin ilk eşi Hatice anne, ticaret kervanına sahip olan bir iş kadınıydı. (Aşkla İmtihan)
- Size başkasını kötüleyen sizi başkasına kötülemeye yatkındır (Sevgi Zekası)
- O, Hazreti İsa'ya Tanrı'nın oğlu demenin onu ululama değil, onu küçültme olduğunu bilir. Çünkü: Hazreti İsa, hatta her insan bir oğulun babasına yakın oluşundan daha yakındır Tanrı'ya. (Sonsuzluk Yolculuğu)
- Başarma ihtimaliniz başarabileceğinize inancınız kadardır. (Ruhsal Zeka)
- " Gidişata bakılırsa, 50 yıl sonra, yaşayabilmek dışındaki her şey lüks olacak." (Sonsuzluk Yolculuğu)