Sıfır - Onur Caymaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sıfır kimin eseri? Sıfır kitabının yazarı kimdir? Sıfır konusu ve anafikri nedir? Sıfır kitabı ne anlatıyor? Sıfır PDF indirme linki var mı? Sıfır kitabının yazarı Onur Caymaz kimdir? İşte Sıfır kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Onur Caymaz

Yayın Evi: Kırmızı Kedi

İSBN: 9786052981801

Sayfa Sayısı: 600

Sıfır Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Herostratos: Tarihin ilk kundakçısı... İlya: Kızıl Ordu için üretilmiş yaratıklar mangası fikrinden arta kalan tek canlı... İlhami: Foto muhabiri; yedi TİP’linin öldürüldüğü gece çektiği fotoğraflar var elinde. Reşat: Kitap kapağı tasarlamayı bırakmış, reklam ajansında çalışıyor. İki bin yıllık bir gizli örgütün üyesi bu dört adam, İstanbul’u Nazilerden kurtarabilmek için bir araya gelir.

Caymaz, yedi yılda tamamladığı Sıfır’da, bu dört adam üzerinden varlığın, yokluğun ve erkekliğin şiirini yazıyor.

Devreviler, Evren Matbaası, kayıp giden camiler, İkinci Dünya Savaşı’nda Berlin, kiliseler, pasaj içleri, İskenderiye Kütüphanesi, şehrin karanlık tünelleri, Buchenwald Ölüm Kampı, hayalet gemiler, evrenler arası gidip gelen trenler, “küfre yaklaşırken artan iman” ve kendine dönerek kuyruğuna kavuşan yılan...

Okur, bu kapkaranlık kitapta, okuyanın öldüğü El-Azif’e doğru sonsuz yolculuklara çıkarken “insanın yalnızlığı haykırdığında her zaman aşkı haykırdığını” bir daha, bir daha tekrarlayacak.

Sıfır, son dönem Türk edebiyatının, en başka romanı!

Sıfır Alıntıları - Sözleri

  • Ağlayamamak çölüydü insanın, taşa dönmek, kuma gömülmekti. İnsan güldüğünğü unutur da ağladığı kaybolmaz; o yüzden mutsuzların, gün görmemişlerin daha çok anısı vardır. Mutlu insanlar pek yaşamamıştır.
  • Evet, Reşat ile aynı dönemin çocuklarının elinden ansiklopediler geçmişti, şimdi yok artık. Şimdi bilgi, ruh gibi sınırsız, özgür dolaşıyor dünyayı. Fakat dolaşırken yaralanıyor, elbiseleri yırtılıyor, eli ayağı kesiliyor, kopuyor, inciniyor. Bilinen hiç bir şeyin doğruluğu kesin değil artık. Artık kimse hiçbir şeyden emin değil.
  • Sıcakla soğuk bir aradayken buğu kolay çözülür.
  • İnsan bir şey saklıyorsa bu her zaman ezberindedir, bu nedenle sakladığını saklayabilmenin tek yoludur unutmak.

Sıfır İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitap için kısa bir yorum yazmak haksızlık olacaktır ancak ben yazmada değil okumada daha iyiyim. Aylardır bir türlü nihayete erdiremediğim, resmen içinde boğulduğum bir kitap bu. Onur Caymaz'ın kitabı bitirmesi 7 yılını almış ve bir röportajında yazarken çektiği çilenin aynısını okurun da çekmesi gerektiğini söylemiş. Çile ki ne çile... Bitirmek için çok savaş verdim. Herostras, İlya, İlhami ve Reşat isimli karakterlerin İstanbul'u nazilerden kurtarması anlatılıyor. Yazar bizi ordan oraya, konudan konuya sürüklüyor. Farkı kitapların arayışı içinde olanların tercihi olmalı. Çok farklı bir roman... (Ebru Teker)

Edebiyata Yönelmiş Bilimkurgu: Sıfır, Onur Caymaz'dan okuduğum ilk roman. Bu kadar derinlikli ve katmanlı bir üslubu beklemediğimi itiraf etmeliyim. İlk sayfadan itibaren dilin büyısüne kapılmışçasına hikayenin içine çekildim. Dört farklı insanın İstanbul'u kurtarmak adına bir araya gelmelerini anlatıyor. Hikaye, antik dönemden dijital döneme, Nazi zulmünden 80 darbesine pek çok tarihte okuyucuyu gezdiriyor. Sıfır adıyla anlam kazanan bir kitap. Okuyucu hikayeye bir yerinden dahil oluyor, hikayenin etrafında dönüp dolaşıp yine aynı noktaya bırakılmış buluyor kendisini. Artık hikaye başka bir perspektif kazanmış halde okuyucunun yeniden kendisini tecrübe etmesini bekliyor. Tekrarın büyüsü diyor yazar buna. Tıpkı güneşin her gün aynı rotada doğup da her günü yeniden yaşanabilir kılması gibi. Bir röportajında yazar " okuyucunun, benim yazarken çektiğim çileyi okurken çekmesini istedim" diyor. Kitap, bu anlamda okuması ve anlaşılması zor bir kitap. Pek cok katmandan oluşan anlatı, bazen katmanlar arasında okuyucuya dolaşma imkanı sağlasa da yine de katmanlari asıl okuyucunun kendi cabasiyla keşfetmesini istiyor. Bu haliylede anlam, hazır sunulan bir yemekten ziyade bir cabanın ürünü olarak daha bir haz veriyor. Yeni dönem yazarlardan takip edilmesi en hoş olanlarından Onur Caymaz. Bu kitabı da bana göre yazarın baş yapitı. Okuyunuz efendim. (Uğur Çam)

"Çünkü uzun zaman, geceleri hep erkenden yattım. Çünkü hiç sevmiyordum, çok seviyordum çünkü.Çünkü kadınlar yollardan geçerken bana bakıyorlardı ve memelerini birbirinden ayıran çizgide ışıltılar vardı. Çünkü herkes, tüm kitapları okumuştu, herkes her şeyi biliyordu, bana okunacak bir şey kalmamıştı bu ufacık kütüphanede.Herkesin her konuda kesin bir yargısı vardı çünkü. Çünkü bahçeler, çünkü gölgeler, gülüşler vardı çünkü. Çünkü söyleyenin öldüğü bir şarkı vardı aklımda, çizenin renk bitince öldüğü bir resim ( yaşamak için hep çizmesi gerekiyordu, renkli bir Şehrazat), bitmeyen bir öykü kurdum çünkü, bitirince ölecektim. Çünkü, dünyanın tüm şiirlerini dinlemiştim, bir gün İskenderiye kıyısında bulduğum bir deniz kabuğundan. Çünkü çürüyordum, çölde çınlayan çan...Çünkü ç ile başlamıştım önceki cümlemin tüm kelimelerini.Çok çiğ çağ demişti bir şair, alıntı geçiyordum.Çünkü tüm edebiyat bir alıntıydı." syf 581 Benim de çok sevdiğim bir bölüm olan bu bölümü dün, Onur Caymaz'dan dinlemek büyük bir zevkti.Sıfır oldukça hacimli ve arka kapakta da belirtildiği gibi karanlık bir kitap. Haliyle derdi de büyük.Kitabın ne anlattığını anlatabilmek oldukça zor.Onur Caymaz'ı takip edenler az çok bilir neleri kendisine dert edindiğini ve edebiyatımızın belki de en çalışkanlarından biri olduğunu.Bu her yıl bir kitap çıkarma türünde bir çalışkanlık değil.Onur Caymaz ülke edebiyatımızı, okuma eylemini sorgulayan bir yazar.Yazar kadar okuyucunun da önemli olduğunu, okuyucu doğru metinleri seçebilmeyi başarırsa edebiyatın da daha iyi yerlere geleceğini düşünen bir edebiyatçı.Bu doğrultuda zaten yaratıcı okurluk atölyeleri yapıyor ülkenin dört bir yanında.Ben de üç yıl kadar önce atölye çalışmasına katıldım.Çok da faydalandım bu çalışmadan.Sıfır'ı okurken hissettiğim şu oldu.Dört hafta boyunca Onur Caymaz bize ne anlattıysa ( ki dolu dolu bir çalışmaydı, bir anı bile boş geçmeyen) edebiyata dair, kendisinin edebiyat inancına dair her şeyi bu kitapta uygulamış metne yedirmiş.Hatta dün atölye çalışması bu kitaptan ya da kitap atölye çalışmasından çıkmış olabilir mi diye sormadan edemedim.️ Sağ olsun anlayışla karşılayıp nazik bir şekilde cevapladı beni.Sıfır 7 yıllık bir çalışmanın ürünü.Dört ana karakteri var.Tarihin ilk kundakçısı Herostratos ( Artemis Tapınağını yakar), İlya, Kızıl Ordu için üretilmiş yaratıklar mangası fikrinden ortaya çıkan cinsiyetsiz bir varlık, garson bir kıza aşık, (okuduğum en güzel sevişme sahnelerinden biriydi İlya ve kızın cinsiyetsiz sevişmeleri) yedi TİP'linin öldürüldüğü gece çektiği fotoğraflar nedeniyle başı dertte olan İlhami ve kitapların dünyasından reklamcılık dünyasına geçen Reşat.İşte bu dört kahraman iki bin yıllık İgnis Licentia adlı gizli örgütün üyesidir ve İstanbul'u Nazilerden kurtarmak için bir araya gelirler. Bir de ajansın düzeltmeni, kelimelere takık Gaybi Bey var.Kadın karakterler var ama yok gibiler kitapta.Sağlam bir dil işçiliği var kimi zaman deneme kimi zaman bir şiir okur gibi hissettim bazı bölümleri, roman kurgusu içinde.Kalıcı bir karakter yaratmak istemiş Onur Caymaz edebiyatımızda.Elbet zaman belirleyecek kalıcılığı.Ama en azında İlya ve garson kızın duygu yoğunluklu ( bir tür cinsiyetsiz )sevişmesi kazındı beynime. (Özlem Akbaş)

Sıfır PDF indirme linki var mı?

Onur Caymaz - Sıfır kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sıfır PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Onur Caymaz Kimdir?

1977 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Elektronik-Bilgisayar Bölümü’nü bitirdi. Yazdıklarıyla Adam Sanat, Adam Öykü, E, Varlık, Öküz, Virgül, Radikal Kitap, Cumhuriyet Kitap, Eşik Cini ve benzeri dergi ya da gazetelerde göründü. 1999 yılında Gençlik Kitabevi’nin açtığı yarışmada “Hayalperistanbul” adlı öyküsü birinci oldu. 2000 yılında “Kâh ve Rengi” adlı dosyası Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü aldı ve Hera Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. 2002 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü ikincisi seçilen “Nokta”, Ezilmiş Leylaklar Kitabı adlı ilk öykü kitabındadır. 2004 yılında Seni Hatırlatan Yıldızlar (roman) ve Bak Hâlâ Çok Güzelsin (şiir) Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Bak Hâlâ Çok Güzelsin, 2005 yılında Behçet Aysan Şiir Ödülü’nü kazanmıştır. 2005’te Sanki Yarın Nisan adlı öykü kitabı yayımlandı. 2008’de Sel Yayımcılık tarafından Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri (öykü); 2009 Şubat’ındaysa Metis Yayıncılık tarafından üçüncü şiir kitabı Yaz Tarifesi okurla buluştu. İstanbul’da yaşayan Caymaz, bir reklam ajansında düzeltmen olarak çalışmakta, her pazar Birgün gazetesinde yazılar yazmaktadır.

Onur Caymaz Kitapları - Eserleri

  • Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu
  • Herkes Yalnız
  • Yaz Tarifesi
  • Dünya Evi
  • Pervaneyle Yaren
  • Gece Güzelliği
  • Sıfır
  • Söyle Juliet Sana Ne Yaptım
  • Gökyüzü Sineması
  • Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri
  • Sanki Yarın Nisan
  • Ezilmiş Leylaklar Kitabı
  • Hikâyeden Çocuk
  • Bak Hala Çok Güzelsin
  • Seni Hatırlatan Yıldızlar
  • Kâh Ve Rengi

Onur Caymaz Alıntıları - Sözleri

  • Şaire aldanmayın, hatırada kalan, değişir zamanla. (Herkes Yalnız)
  • Şiir var iyi ki... (Gece Güzelliği)
  • Yüksek ayvaların serin köşesi Kırıldı gönlümün zarif şişesi Ve dahi olsaydın Mısır paşası Çağımda gelmedin istemem seni (Enver Gökçe aktarımı) Derin derelerin serin köşesi Kırıldı gönlümün billur şişesi Duydum ki olmuşsun Mısır paşası Vaktinde gelmedin şimdi neyleyim (Ömer Sevinçgül aktarımı) Hangisi daha güzel? Bence ilki... (Söyle Juliet Sana Ne Yaptım)
  • "geçti ağrım sevgilim, geçti o ilk gün, her gün içimden.." (Pervaneyle Yaren)
  • Acı çekmedikçe dersler çıkaramazsın. Çünkü bir şeyleri feda etmedikçe bir şeyler kazanamazsın.. (Sanki Yarın Nisan)
  • Herkes gidiyordu. Yemeğini yiyen, işini bitiren, sevgisi eksilen... (Herkes Yalnız)
  • Şiir, zaten hep bir belki… (Dünya Evi)
  • Masal en dürüstümüz kızım benim. Çünkü yalan olduğunu baştan söyler bize.. Bir vardır, bir yoktur o.. (Sanki Yarın Nisan)
  • ¶¶ İnsanın yarası var insanda ¶¶ (Dünya Evi)
  • Bu hava yalnız bu akşamüstünündür, Bu dal bir kere böylesine çıplak. Bir dost aynı sıcaklıkla elinizi Yeniden yeniden tutmayacak. Falan günün filan saatinde Bir çocuk görürsünüz resim gibi, Görürsünüz, tutar öpersiniz, Bir daha, mümkün mü bir daha? Bitti, kaybettiniz. (Hikâyeden Çocuk)
  • İnsan ne kadar yalnız. (Sanki Yarın Nisan)
  • Sen çok sevmiştin, o sevmedi. Sen onu yaralarından tanıdın, o sana yarasını açmadı. (Herkes Yalnız)
  • İnsan bir şiiri kısa olduğu için mi ezberler, kafiyeli diye mi ? (Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu)
  • ... nihayetinde, anlatmak için biriktiririz . Herkes anlayabileceği hikayeye bakar, acılara yani; çünkü acılardan başka anlatılabilecek kalıcı bir şey yoktur. Ne hakkında konuşursak konuşalım asıl anlatılan, acıdır. (Herkes Yalnız)
  • Sıcakla soğuk bir aradayken buğu kolay çözülür. (Sıfır)
  • ¶¶ (...) keman hüzün konusunda hep haklı çıkar. ¶¶ (Yaz Tarifesi)
  • İnsan babasının ellerini hiç unutmaz, hele az dokunduysa, hele de incecik... (Herkes Yalnız)
  • şiir yazıyordum öldüğün gece (Dünya Evi)
  • "cüceler ve çocuklar, paralar ve çekler, fabrikalar ve grevler, işçiler ve trafik, milli bölünmez bütünlükler ve parçalanmış hayatlar." (Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri)
  • kumsalda küçük deniz kabukları, bambaşka bir yarın, yarın güzel olabilir... (Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri)