Şiirin İlkeleri - Salâh Birsel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şiirin İlkeleri kimin eseri? Şiirin İlkeleri kitabının yazarı kimdir? Şiirin İlkeleri konusu ve anafikri nedir? Şiirin İlkeleri kitabı ne anlatıyor? Şiirin İlkeleri PDF indirme linki var mı? Şiirin İlkeleri kitabının yazarı Salâh Birsel kimdir? İşte Şiirin İlkeleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Salâh Birsel
Yayın Evi: Adam Yayınları
İSBN: 9789754186307
Sayfa Sayısı: 293
Şiirin İlkeleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitapta çağdaş edebiyatımızın önde gelen şair ve deneme yazarlarından Salah Birsel’in daha önce ayrı ayrı yayımlanmış üç kitabının bir arada basımını bulacaksınız. Şiirin İlkeleri, ülkemizde şiir sanatının gizlerini açıklayan ilk kitaptır. Şiirin kuramsal yanı üstünde düşünmek isteyenlerin her zaman yardımına koşacak bir temel başvuru kitabı. Sen Beni Sev, karşılıklı konuşmalardan kurulmuş, iki edebiyat kişisinin "ikili fiskos"ları çevresinde edebiyatın temel sorunlarına, içine alay öğesi de katarak yaklaşımlar getiriyor. Seyirci Sahneye Çıkıyor ise, Salah Birsel’in çeşitli dönemlerde kendi yaptığı açıklamalardan seçmeleri içeriyor.
Salah Birsel (1919-1999), şiirleri, denemeleri ve günlükleriyle çağdaş edebiyatımızın doruklarından biri. Şiirde, duyarlığı geri çekip, alaycı, düşünceyi öne çıkaran biçemiyle kendine özgü bir yer edindi. Denemede, dilin olanaklarını genişleten, rahat okunurluğu ve ilginç konularıyla bu türün geniş okur kesimlerince sevilmesini sağladı. Kazandığı çok sayıda ödülün yanı sıra, çok okunan bir yazar olmasıyla da okurların her zaman gözde yazarlarından biri oldu.
Şiirin İlkeleri Alıntıları - Sözleri
- “Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır.”
- Kimileri şiir yazmak için böyle uzayıp giden birtakım ilkelerin gereksizliğine inanabilir. Doğrusu, ben burada şiiri kolay yazılır bir hale getirmeye değil, zorluğuna işarete çabalıyorum.
- "..Şair yeni bir beğenisi olan adamdır. Buna ise bir yoldan, bir eğitimden, durun durun, bir öğretim den geçilerek varılır. Ama bugün ne bu beğeniye, ne bu yola, ne de bu eğitim ve öğretime kulak asan var.."
- "..Şiiri ele geçirmek isteyen her okuyucu ona bir değil, birçok yollardan sokulmağa çabalamalıdır. Kimi şiirler ilk anda soğuk gibi görünürlerse de başka yönlerden araştırıldıklarında içimizi hem en de ısıtıverecek güçte çıkarlar. Şiire giden yolun ya da yolların çetin ya da belirsiz olması, şiirin değerini azaltmak şöyle dursun, usta bir sanat anlayıcısı katında hazların en tadılmaz olanı yerine geçer.."
- "Şiiri ele geçirmek isteyen her okuyucu ona bir değil, birçok yollardan sokulmağa çabalamalıdır. Kimi şiirler ilk anda soğuk gibi görünürlerse de başka yönlerden araştırıldıklarında içimizi hem en de ısıtıverecek güçte çıkarlar. Şiire giden yolun ya da yolların çetin ya da belirsiz olması, şiirin değerini azaltmak şöyle dursun, usta bir sanat anlayıcısı katında hazların en tadılmaz olanı yerine geçer."
- "Şair yeni bir beğenisi olan adamdır. Buna ise bir yoldan, bir eğitimden, durun durun, bir öğretimden geçilerek varılır. Ama bugün ne bu beğeniye, ne bu yola, ne de bu eğitim ve öğretime kulak asan var."
- "Bir şiir yalnız o şiire giren değil, bir de girmeyen sözcüklerden meydana gelir. Bu deyiş ilk anda saçma gibi görünürse de ozanı biçimci bir görüşe ve sözcüklerin şiire girmeden önce birbirleriyle yeter derecede çarpışması düşüncesine çağırması bakımından dikkatle ele alınmalıdır. Bir şiirin güzelliği kendi dışında bıraktığı sözcüklerin sayısıyla doğru orantılıdır."
- "Doğrusu şiirin hiçbir anlamı olmaması değil, şiirin bu anlamı bağırmaması gerekir. Anlamın şiirde öyle pek önemli şeylerden olmadığını galiba Haşim söylemiştir. Sonradan Nurullah Ataç bunu yaygın hale getirdi.Ama Haşim bunu daha çok Yahya Kemal’in şiirini güç bir duruma sokmak için yapıyordu."
- "Yıllar yılı yıkılmaya çalışılan şudur : Şiire her sözcük giremez. Geriye bir de şunu öğrenmek kalıyor : Ustalık her sözcüğü kullanmakta değil sözcükleri iyi bir biçimde kullanabilmektedir"
- "Bir şiirin büyük olması, konusuna değil yapısına bakar. Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Abbas” şiiri her insanın kolayca duygulanıvereceği konuları sömürmemiş ve şimdilerin modası olan birtakım irikıyım sözcüklerle kılavuz süslere yüz vermemiş bulunmasına karşın büyük şiirdir gene de." Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam, Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu kalp ağrısı. Şu ağacın gölgesinde olsun; Tam kenarında havuzun. Aya habersal çıksın bu gece; Görünsün şöyle gönlümce. Bas kırbacı sihirli seccadeye, Göster hükmettiğini mesafeye Ve zamana. Katıp tozu dumana, Var git, Böyle ferman etti Cahit, Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan; Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan."
- "Bilinç verilerinin duyu verileriyle pek öyle ilişiği bulunmadığı yerleşmiş bir kanı olarak görünmekle lirik şiir yazanların alışverişlerinin de zihinle değil, gönülle olabileceği sanılmaktadır. Bu düşüncenin savunucularından Fransız şairi Max Jacob Genç Bir Şaire Öğütler adlı kitabında lirikliğe kaynak olarak bilinçaltını gösterirse de bunun denetimli bir bilinçaltı olduğunu da belirtir."
- "Şairin kaygılarından biri de şiirinin yaşamla dolup taşması olmalıdır. Yaşam."
- Rüştü Onur’un, gerçekten rahmetli Rüştü Onur’un şu “Memnuniyet” şiiri usumdan hiç çıkmayan bir şiirdir : Benden zarar gelmez Kovanındaki arıya Yuvasındaki kuşa; Ben kendi halimde yaşarım Şapkamın altında. Sebepsiz gülüşüm caddelerde Memnuniyetimden; Ve bu çılgınlık delicesine İçimden geliyor. Dilsiz değilim susamam Öyle ölüler gibi Bu güzel dünya ortasında. Ben bu şiiri, heceyle aruzun o bilinen seslerinden kendini kurtarmış saydığım gibi, onda, özgür şiirlerin pek azına nasip olan bir sağlamlık da bulurum. Bundan başka; şairin, dizelerinde, yinelemelerle düş aşırılıklarına yer vermeyişi, ileri bir anlayışı ortaya koymaktadır."
- "Don Kişot gibi, Karamazof Kardeşler gibi büyük sayılarca okunan kitaplar da değerli olabiliyorlar. Yalnız bunların yığınlarca beğenilmesi, onların gerçekten seviyeli olmalarından çok, halkı oyalayacak yöntemi de içermelerine dayanmaktadır. Kaldı ki, kalabalığın o yapıtları beğenisi ile azlığın beğenisi arasında da ayrılık vardır. Yığınlar, DonKişot’un değirmene saldırması karşısında kaba kaba sırıtmaya hazırlanırken, azlık, o olayda, insanlığı kemiren dertlerin depreştiğini görmesini bilir."
Şiirin İlkeleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Şiir Üzerine Notlar": "Şiirin İlkeleri" isimli bir kitap, büyük şeyler vadeden bir kitaptır bana göre. Ancak içeriğe baktığımızda kitabın isminin fazla iddialı olduğunu, okuru gereksiz beklentiye soktuğunu fark etmekte pek güçlük çekmedim. Kitabın adı eğer "Şiir Üzerine Notlar" olsaydı mesela kitaba verdiğim puan yedi değil, sekiz olabilirdi. Edebiyatımızda daha çok denemeleriyle tanınsa da şair tarafı da olan Salah Birsel'in bu kitabını okurken, şiir üstüne düşüncelerinin yanında şiirlerini de görmek istedim ve "Köçekçeler" kitabından birkaç şiir okudum. Maalesef ne okuduğum o birkaç şiirden tat aldım ne de dahasını okumaya dair arzu duydum. Bana, şiirlerin duygudan arınıklaşmasını sağlamak uğruna aromasız ve mekanik şiirler üretmiş hissi verdi o şiirleri. Neyse o başka mesele. Salah Birsel'in birkaç şiiri özelinde şairliği ve konumuz olan kitabına verdiği ismin dışına çıkıp kitaba bakalım artık. Kitapta Salah Birsel, şiir yazım mekaniği; şairlerin, eleştirmenlerin ve okurun şiire karşı yaklaşımları; şiiri teğet geçen sanat meseleleri, dönemindeki şairlerin şiirle ilgili görüşleri hakkında yorumlamaları gibi kimi üç satırdan oluşan kimi ikinci sayfaya taşan Salah Birsel ilkelerini buluyoruz. (Hüseyin T.)
Merhaba arkadaşlar. Geçen yıl Salah Birsel'e başlamış ancak devam edememiştik. Şimdi ise yeniden başlamak istedim ve 1947 miydi emin değilim ama ilk kitabı olan Dünya İşleri ile başlamayı çok istedim ama maalesef kitabı tüm aramalarımıza rağmen bulamadık. Bende hemen akabinde çıkardığı Şiirin İlkeleri kitabına başladım. Bulunca ilk kitabını büyük bir merakla okuyacağım. Hoş, nasılsa hepimiz bir gün en başa döneceğiz. Kitap Kitap güzel eleştiriler içeriyor aslında, biraz eleştiri, biraz savunma biraz serzeniş üçgeninden oluşuyor. Giriş için ideal bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar, iyi akşamlar diliyorum.. (Sadık Kocak)
Şiirin İlkeleri PDF indirme linki var mı?
Salâh Birsel - Şiirin İlkeleri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şiirin İlkeleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Salâh Birsel Kimdir?
Salâh Birsel, 1919'da Balıkesir'de doğdu. İlk şiiri 1937'de Gündüz dergisinde çıktı. Günlüklerini 1950'de Beş Sanat dergisinde yayımlamaya başladı. Türk şiirinde özgün bir yer edinen Birsel daha çok aklın ve zekânın egemenliğini ön planda tutan, şairanelikten uzak, yergici şiirlere ağırlık verdi. Asıl ününü 1970'den sonra yayımladığı 1001 Gece Denemeleri ve Salâh Bey Tarihi olarak adlandırdığı dizi kitapları ve günlükleriyle elde etti. Şair ve deneme yazarı Salâh Birsel 1999'da vefat etmiştir.
Salâh Birsel Kitapları - Eserleri
- Dört Köşeli Üçgen
- Kurutulmuş Felsefe Bahçesi
- Boğaziçi Şıngır Mıngır
- Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
- Paf ve Puf
- Kahveler Kitabı
- Varduman
- Nezleli Karga
- Şiir ve Cinayet
- Rüştü Onur
- Köçekçeler
- Bir Zavallı Sarı At
- Seçme Şiirler
- Şişedeki Zenci
- Amerikalı Tolstoy
- Gandhi ya da Hint Kirazının Gölgesinde
- Yaşlılık Günlüğü
- Hafiyeler Önde Gider
- Şiirin İlkeleri
- Kediler
- Yapıştırma Bıyık
- Halley Kimi Kurtarır
- Kendimle Konuşmalar
- Aynalar Günlüğü
- Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu
- Hacivat Günlüğü
- Asansör
- İstanbul - Paris
- Geceyarısı Mektupları
- Bay Sessizlik
- Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi
- Sen Beni Sev
- Günlük
- Papağanname
- Haydar Haydar
- Gece Mavisi
- Çarleston
- Yaşama Sevinci
- Sevdim Seni Ey İnsan
- Yanlış Parmak
- Goethe: Işık... Biraz Daha Işık
- Ases
- Rumba Da Rumba
- Seyirci Sahneye Çıkıyor
- Baş ve Ayak
- Beyoğlu'nda Büyülü Geceler
- Fransız Resminde İzlenimcilik
- Hacivatın Karısı
- Kuşları Örtünmek
- Nardenk
- İnce Donanma
Salâh Birsel Alıntıları - Sözleri
- Doğrusu, bilinçaltı denilen o zirzop bilgisayar, insana öyle oyunlar oynar ki, aklı keskinler bile işin içinden kolay kolay sıyrılamaz. (Boğaziçi Şıngır Mıngır)
- Goethe, “ okumayan insanlar, onun ne kadar çabaya, ne kadar zamana mal olduğunu bilemez. Ben okumayı öğrenmek için seksen yılımı verdim. Yine de öğrendim diyemem,” der. (Hafiyeler Önde Gider)
- Ahmet Refik, Sokullu adlı kitabında Kanuni çağında İbrahim Paşa'nın adamlarından Venedik Balyosu (elçi, temsilci) Alvario Griti'nin de Taksim'de büyük bir konağı olduğunu söyler. Balyos “Beyoğlu” adıyla anılır ki Beyoğlu adının buradan geldiği düşünülebilir. (Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu)
- Yaşasın Hürriyet! Yaşasın Vatan! (Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi)
- Kaçın kaçın karayelden Sıkıntıdan bulanımdan Bağlanmayın güzelliklere Mutluluğun berisinde durun (Çarleston)
- Dünyada onlardan güzel şey var mı? Kadınlara düşen şey sevilerek ve de onurlandırarak yaşamaktır. (Gece Mavisi)
- Demokrasinin hayran olunacak bir özelliği de yurttaşlara protesto hakkı tanımasıdır. (Şişedeki Zenci)
- Gülücüklerinizi çoğaltıyoruz (Köçekçeler)
- Ölümünden birkaç ay önce 15 ciltlik romanın sonuna ‘Bitti’ sözcüğünü oturttuktan sonra rahatlar ancak. O vakit hizmetçisine şöyle diyecektir: - Romanım bitti. Artık ölebilirim Celeste. (Kurutulmuş Felsefe Bahçesi)
- Şair, almadan verendir. Şairin Tanrı'ya benzetilmesi de bundan, bu almadan verme yüzündendir. (Hacivat Günlüğü)
- Çay içen limon istedi mi Hacı kendisine hakaret edilmiş sayar. (Kahveler Kitabı)
- Kötü damgası vurulan şeyleri aynen kabul etmek insanların hamurunda vardır. İnsanlar bir şeye güzel dendi mi ayaklanırlar. Kötü dendi mi ses çıkarmazlar. (Sen Beni Sev)
- ...Yağmacılık adam başı Adalet sevenler nerde Eşekleri yolda bekler Açıkgözler hazırolda Yalan üretilir yok yere Yaşa ahlaksız ahlak Herkes suçla uğraşır Suçluları soran nerde... (Seçme Şiirler)
- Uyu bir tanem uyu ... Seni şiir uyandıracaktır (Baş ve Ayak)
- Kapıyı örttükten sonra kendimi yokladım. Neşe diye bir şey kalmamıştı. (Hacivat Günlüğü)
- Bir karanlık kutudur İnsanlık bahçesi Kim kime dosttur anlaşılmaz Kim kime gölge verir (Yaşama Sevinci)
- Bir romanı elli kez okumak! Bu, birçoklarına gülünç gelebilir. Ama tekrar tekrar okumadan bir kitabın iyice anlaşılabileceği düşünülmemelidir. Jean Cocteau, bu konuda şöyle der: “Okumak başka bir iştir. Okuyorum. Okuduğumu sanıyorum. Bir kitabı yeniden okuduğum vakit de, onu daha önce okumadığımı sezinliyorum.” (Kendimle Konuşmalar)
- Bir avuç çılgınlık dönenir içimde. (Bay Sessizlik)
- ...burada 1de Anatole France’nin 1sözüne perende attıralım: — Yazı yazmadan mutlu yıllar yaşamıştım... (Yapıştırma Bıyık)
- Ne olursa olsun ikinci okumalardan alınan tad, birincisinden damıtılan tad değildir. Ondan daha başka şeyler, daha başka büyüler taşır. (Asansör)