Sınıfın Yenisi - Behçet Çelik Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sınıfın Yenisi kimin eseri? Sınıfın Yenisi kitabının yazarı kimdir? Sınıfın Yenisi konusu ve anafikri nedir? Sınıfın Yenisi kitabı ne anlatıyor? Sınıfın Yenisi PDF indirme linki var mı? Sınıfın Yenisi kitabının yazarı Behçet Çelik kimdir? İşte Sınıfın Yenisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Behçet Çelik
Yayın Evi: Günışığı Kitaplığı
İSBN: 9789944717571
Sayfa Sayısı: 156
Sınıfın Yenisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sınavı kazanamayınca evlerinin yakınındaki liseye devam etmeye başlayan Emre, yeni okuluna uyum sağlamakta zorluk çekmektedir. Daha ilk günlerden birkaç düşman, bir de arkadaş edinir. Arda'nın bütün çabalarına karşın, aylar sonra bile sınıftakiler için "misafir öğrenci"dir Emre hâlâ. Ancak, Sibel'in gülüşündeki büyü ve gelecek hayallerini paylaştığı Arda'yla dostluğu, Emre'yi değiştirmeye başlar…
Öykü ve derlemeleriyle yeni kuşağın önemli temsilcilerinden sayılan Behçet Çelik, ilk kez gençler için yazdığı duygu yüklü bu romanında, ergenlik yıllarının sancılı ruh hallerini konu ediyor. Kendini müzikle ifade eden Emre ve duygularını en iyi yazıyla anlatabilen Arda'nın iniş çıkışlı dostluğuna tanıklık eden roman, editörlüğünü Semih Gümüş'ün üstendiği Köprü Kitaplar dizisinin 11. kitabı. Yeni okula uyum ve sınav kaygısına, aile içi iletişimsizlik, arkadaşlık ve aşka zarif bir cesaretle değinen roman, gençliğin değişken ruh hallerini lirik bir dille ifade ediyor. Adından söz ettiren kitabı Diken Ucu'nu 2010'da kaleme alan Behçet Çelik, yalın edebiyat diliyle 1989 Akademi Kitabevi Öykü Başarı Ödülü'nü ve 2008 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı.
Sınıfın Yenisi Alıntıları - Sözleri
- Hem her şeyle ilgili gibiydiler, hem de o kadar ilgisizlerdi ki…
- Hoşgörülü olduklarını düşünüyorlardı besbelli, ama düpedüz düşüncesizlerdi.
- "Yazma isteğimi ortadan kaldırmıyor yazdıklarımın bir şeye benzememesi."
- Her şeyle ilgili gibiydiler, hem de o kadar ilgisizlerdi ki...
- "Belki de her şeyin bildiğimizden başka anlamları var."
- Sessizlik kocamandı.
Sınıfın Yenisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Şimdi öncelikle ağır ergen tripleri barındıran bir kitap olduğu için bazı yerlerde beni sıktı. Emre ve Arda'nın bitmek bilmeyen aşk hayatı gerçekten kitabı çok basit kıldı. Evet duygular önemli , bu yaşta böyle şeyler olabilir. Lakin sonuca varmayan bir şey olunca ve sanki vesveseden öteye gitmeyen bir heves olunca ister istemez kitaba ayrılan vakte acıyorum. Emre ve Arda'nın dostluk yapmasını çok sevdim. Özellikle birbirlerine sahip çıkmaları , arkadaşlık ilişkilerini sürdürmeleri güzeldi. Kendimi bu kitabı okurken öğretmenler odasında dedikodu yapan ya da öğrenci dikizleyen öğretmen gibi hissettim. Bu kitabı bu bilinçle okudum. Kitap sip diye bitmedi. En sevdiğim yer insanın iç sesini çok güzel betimlemis. Bu yaştaki çocuklar nasıl düşünür, aklı nerdedir, derste midir vs. bunlara hakim olmak güzeldi. Ama benim kelimem fayda yani fayda yoksa ben orda pek anlam bulamıyorum. Yani sonucunda evlenmedilerse yazarın bi ogrenvinin sınıftaki ya da uzaktaki bir kıza aşkından bahsettirmesi bana abes geliyor.Bir ergen ne dusunur ne hisseder nasıl davranılmalıdır bunları güzel anlatmış (Fatma Tulumcu)
Lise sınavlarına hazırlanan ve liseye yeni başlayanların mutlaka okuması gereken bir kitap. Ergenlik döneminin inişli çıkışlı sıkıntıları, anne ve babaların sıkıntılı süreci, yeni sınıfın zorlukları... Yeni sınıfına uyum sağlamakta zorluk çeken Emre ile onu misafir öğrenci konumundan kurtarmaya çalışan Arda'nın macerasını bir solukta okuyorsunuz . Yazarın yumuşak bir dil kullandığı kitabı, özellikle çocuklarına okuma alışkanlığı kazandırmak isteyen ailelere tavsiye ediyorum. (Tuncay YILDIRIM)
Çabucak okunabilen bir eser. Çocukları psikolojik olarak hayata hazırlayabilen kitaplardan. Kendilerini fark edip , içsel uyanışlarını hızlandırır. Keşke yazar biraz daha devam etseymiş yazmaya sanki birdenbire bitiyor gibi bir his bırakıyor. Çocukların gözünden dünyayı keşfediyoruz. (Nuray Kirik)
Sınıfın Yenisi PDF indirme linki var mı?
Behçet Çelik - Sınıfın Yenisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sınıfın Yenisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Behçet Çelik Kimdir?
Behçet Çelik 1968'de Adana'da doğdu. Adana Anadolu Lisesinden 1986'da, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1990'da mezun oldu. İlk yazısı 1986'da Yeni Adana gazetesinde, ilk öyküsü 1987'de Varlık'ta yayınlandı. Çeşitli dergilerde öykü, yazı ve çevirileri yayınlanan Çelik, Yazılı Günler ve Virgül dergilerini yayınlayanlar arasında yer aldı. 1989'da Akademi Kitabevi Öykü Başarı Ödülünü kazandı; Gün Ortasında Arzu isimli öykü kitabı 2008'de Sait Faik Hikâye Armağanına, Diken Ucu adlı öykü kitabı da 2011'de Haldun Taner Öykü Ödülüne değer bulundu. İki Deli Derviş(1992), Yazyalnızı (1996), Herkes Kadar (2002), Düğün Birahanesi (2004), Gün Ortasında Arzu (2007), Diken Ucu(2010) adlı öykü kitaplarının yanı sıra Dünyanın Uğultusu (2009) ve Soluk Bir An (2012) adlı romanları ile Sınıfın Yenisi adlı ilkgençlik romanı (2011) yayınlandı. Çelik'in doğup büyüdüğü Adana üzerine yazılmış yazılardan oluşanAdana'ya Kar Yağmış (2006) adlı bir de derlemesi ve Ateşe Atılmış Bir Çiçek/ Yazarlar, Kitaplar, Okuma Notları(2012) adlı bir deneme kitabı bulunmaktadır. Behçet Çelik'in "Çok Tanıdık, Çok Bildik" isimli öyküsü ABD'de yayımlanan Istanbul Noir adlı kitapta, "Soğuk Bir Ateş" adlı öyküsü de Hollanda'da yayımlanan Stad en Mens adlı kitapta yer almıştır.
Behçet Çelik Kitapları - Eserleri
- Gün Ortasında Arzu
- Belleğin Girdapları
- Diken Ucu
- Dünyanın Uğultusu
- Soluk Bir An
- Sınıfın Yenisi
- Düğün Birahanesi
- Herkes Kadar
- Kaldığımız Yer
- Yolun Gölgesi
- Patikaların İyi Yanı
- Yazyalnızı - İki Deli Derviş
- Çantasızlar Kampı
- Ateşe Atılmış Bir Çiçek
- Adana'ya Kar Yağmış
- Düğün Birahanesi
- Dünyaya Baktığımız Yol
Behçet Çelik Alıntıları - Sözleri
- her düşüme sindi şu uyanıklık. (Yazyalnızı - İki Deli Derviş)
- “Seyrelmek istemiyor, yok olmak gibi bir şey bu onun için, dağılmak, ortalığa saçılmak, bir daha toparlanamamak.” (Patikaların İyi Yanı)
- “Benim güçsüzlüğüm kendini güçlü hissetmene neden oluyor, biliyorum,” dedi. “Çok yanlış,” dedim. “Bu çok yanlış.” “Doğru olan ne peki? Çırpınıyorum karşında, susuyorsun. Daha da zorlarsam, kelimelerin yetmediğini söyleyeceksin hep yaptığın gibi. Takılmışsın buna. Beni üzmekten zevk alıyorsun. Yaşadığını böyle hissediyorsun. Kim bilir, kimin öcünü alıyorsun beni böyle sefil hallere sokunca.” (Gün Ortasında Arzu)
- Baykuşun tünediği daldayım. Baykuş değil yarasa - baş aşağı asılıyım. (Gün Ortasında Arzu)
- Oysa gitmeyi bilen ne de güzel gidiyordu. (Gün Ortasında Arzu)
- çevremizi saran incir ağaçlarının kokusu, yalnızca sarhoş olduğum zamanlar duyduğum bir acıyı depreştirdi. yitip gidenin peşinden bakmaya benziyordu. artık göremeyeceğini bildiğin bir dostu, gece rüyanda görüp, sabah ağlayacak gibi uyanmaya. haymada oturan adamın ufkuna bir iki incir ağacı yerleştirdim. insan neler düşünür böyle bir haymada, bir yola, bir ufka bakarken? (Yazyalnızı - İki Deli Derviş)
- incecik bir yara, hiç iyileşmiyor. (Yazyalnızı - İki Deli Derviş)
- Her şeyin sonsuza dek değiştiğini ikimiz de anlamıştık, ama tam bize göreydi benim böyle debelenmem ve onun hiçbir şey dememesi. (Diken Ucu)
- kardeşim, demezler mi, dostum, canım, bir tanem, nedir bu seni hülyalı hülyalı ortalığa bakmaya zorlayan şey? (Yazyalnızı - İki Deli Derviş)
- Neresi olduğunu kestiremediğim bir yerler açıyor içimde. Bedenin mi bana ait olmaktan çıkıyor, acı mı yer değiştiriyor? Kalbim diyorum, karnım diyorum, göğsüm, hepsinin arasında bunca yıldır farkında olmadığım bir boşluk, neresi bilemiyorum. (Yolun Gölgesi)
- yaşaya yaşaya, acısını duya duya, uykusuzluğu, açlığı, her şeyi bir umutsuzluğa ulayan karamsarlığıyla bitireceğim bu kederi. bir sabah, belirli ölçekte keder duyup belirli litre gözyaşı akıtınca, aylar yıllar sonra ilk kez, kedere değil de sabah sevincine uyanacağım. (Yazyalnızı - İki Deli Derviş)
- tek doğru; her şeyin bir kederle birlikte örüldüğü. (Yazyalnızı - İki Deli Derviş)
- (...)Dönüp dolaşıp aynı cümleleri yeniden ısrarla peş peşe yineleyen, sanki bütün dünya onlara bir şeyler-para, mülk, unvan, itibar- borçluymuşçasına mağdur ve bundan her daim haklılık, aksilik ve şirretlik almaşığı bir ömür devşiren adamlarla kadınların evreninde sıkışıp kalmış hissetmekten bıkkın, her yanını balçık bataklık kaplamışçasına hareket edememiş olmaktan yorgun, gecenin korkusundan, kaygısından henüz sıyrılamamış halde ağır aksak yürürken tökezleyiverdi, düşer gibiyken doğruldu. (Patikaların İyi Yanı)
- "Bir yemeği güzelleştiren yapan değil yiyenlerdir." (Düğün Birahanesi)
- Görüşmelerimiz de bu yüzden seyrelmişti. Bana ev içleri, o ikisine dışarısı batıyordu. Kimselerle görüşmediklerini söylemişlerdi bir keresinde. Şikayetçiye benzemiyorlardı bundan. Yalnızca Aytül, insanların her şeyde bir karşılık beklemelerinden bunaldığını söylemişti. "Bizim ev her zaman, herkese açık, ama her gelen bizim de onlara 'iade-i ziyaret' e gitmemizi bekliyor," demişti. Kendi sözleriyle dolduruşa gelip sesini yükseltmişti ardından. "Ne bu ya? Arkadaş mıyız, diplomatik misyon şefi miyiz, anlamadım!" Sezai Aytül'e o akşam, "Şefim, büyükelçim" diye takılmıştı sürekli. (Düğün Birahanesi)
- Gözyaşlarım kırık şimdi. (Patikaların İyi Yanı)
- Kelimeleri boş verelim, can dostlarımdan birinin dediği gibi, bazı anlamlara gelmiyor onlar. (Kaldığımız Yer)
- 'Herkesin kendini övdüğü bir çağda yaşıyordu.Kimse utanmıyor bundan.' Behçet Çelik - Soluk Bir An (Soluk Bir An)
- Başkasının değil senin ne düşündüğün önemli.... (Patikaların İyi Yanı)
- Bunca kapkaranlık bir dünyada, bu rezaletler bileşkesi karşısında, içimizi yakan kendilik kuruntularımızdan kurtulmanın yegâne yolunun sencileyin başkalarına, kendimiz gibi olmayanlara, onların acılarına, sızılarına açılmak olduğunu sezmezden geldik de ne oldu, ne elde ettik kızım? (Kaldığımız Yer)