Sinova - Cenk Enes Özer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sinova kimin eseri? Sinova kitabının yazarı kimdir? Sinova konusu ve anafikri nedir? Sinova kitabı ne anlatıyor? Sinova PDF indirme linki var mı? Sinova kitabının yazarı Cenk Enes Özer kimdir? İşte Sinova kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Cenk Enes Özer

Yayın Evi: Ufuk Yayınları

İSBN: 9786055314248

Sayfa Sayısı: 216

Sinova Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Ağaç dallarının bulutları iğnelediği, yaprakların güneşi perdelediği, havası daima soğuk ve nemli Sinova Ormanı; takvimsiz zamanlardan beri derinlerinde gizlediği o büyük sırrıyla uyandı yeni güne…

Rüzgar bile bu ormanda bir başka eser, kulaklara anlamsızca uğuldamak yerine sürekli aynı şeyi fısıldardı: Sinova kisse limeren… Kendilerini bu büyüleyici sesin cazibesine kaptıranlar; toprağı simsiyah, dalları ve meyvesi kan kırmızı o devasa ağacın yanında alırlardı soluğu. Ve merakla aldıkları bu son soluk, dehşetle verilirdi Sinova’nın kollarında…

Ormana ismini veren bu sıra dışı ağaç, kurbanlarını aniden kavrar, acı dolu çığlıklarına aldırmaksızın sıkar, sıkar ve son damla kanları toprağa düşmeden asla bırakmazdı. Fakat yine de ormanın sırrı, kanla sulanıp etle beslenen ve şöhreti sınırlarını çoktan aşmış bu vahşetten ziyade, mağaralarından dışarı gizlice süzülüp sislerin ardında sessizce yürüyenlerdi…"Ufuk Yayınları’ndan çıkan Hizmetkar Serisi’nin 6. kitabı Sinova’da insanlık öncesi dünyaya sıra dışı bir yolculuk sizleri bekliyor.Onlar insan değiller… Olamazlar da… Sinova’nın dehlizlerinde; düşünceleri, inançları ve âdetleriyle karanlığın zifirinde yaşıyorlar… Ve değil ışığın halesine, fikrine dahi tahammülleri yok! Peki ya içlerinden biri çıkıp güneşi düşlerse?

Sinova Alıntıları - Sözleri

  • Bugüne kadar, evrende yalnız olmadığımız fikri her ortaya atıldığında bilim adına kulaklarını tıkayanlar; kendilerini değil evrende, Dünya'da yalnız olmadığımız gerçeğine şimdiden alıştırsalar iyi olur.
  • Korkusuz, iri yarı bir savaşçı da olsanız düşmanınızı ne ölçüde zayıf görüyorsanız siz de o kadar zayıfsınız demektir.
  • Unutma; binler ce uyuyanı uyandırmak için bir tek uyanık yeter. Fakat bu işi büyük bir gürültü kopararak değil; her birinin kalbine tek tek fısıldayarak yapmalısın.
  • Bu tıpkı; birinin, "Bir gün öleceksin." sözüne karşılık "Biliyorum!" deyip de ölüm meleği "Hadi, gidiyoruz!" dediğinde "Hayır, olamaz!" feryadını basması gibiydi...
  • Zadyah'la Aregta arasındaki temel fark buydu işte! Zadyah'a kalsa Misroha için dünyaları yakardı. Yakardı ve sapkın romantizm bu aşkı ayakta alkışlardı. Aregta’ysa onun için yakıp yıkmak yerine yaşanılası bir dünya kurmanın hayalindeydi. Tabi aşkı şiir yazmaktan ibaret sananlar, onun yapmaya çalıştığı şeyi hayatta anlayamazlardı.
  • Hem Allah'tan her şeyin hayırlısını isteyeceksiniz hem de başınıza gelen olaylar karşısında “Hayır bunun neresinde?" diyeceksiniz. Ben söyleyeyim: Hayır, o olayların ötesinde. Şayet sabredebilirseniz bunu gözlerinizle göreceksiniz!
  • Şimdi tüm bunları görmeyecek kadar kör mü; yoksa görüp de inkar edecek kadar nankör müsün?
  • ,,Peki, madem iyi kötü her şey O Yaratıcı'dan, söyler misin Ruinas, nasıl oluyor da kullarına bunca acıyı reva görebiliyor?“ ,,Öncelikle iyi ve kötü gibi sıfatların muhatap olması gereken ilk soru, “Neye göre?" ya da “Kime göre?" olmalı. Çünkü bunlar göreceli şeyler. Sana göre iyi olan bir şey, bir başkasına göre kötü olabilir. Hatta bırak başkalarını, bugün sevdiğin birinden yarın nefret edebilirsin. Demek ki değil sadece kişiden kişiye, zamanla bile değişen kavramlar bunlar. En basitinden, yağmura rahmet deriz, ancak zamansız veya ölçüsüz yağdığında felaketimiz olur değil mi? Anlayacağın; çok sevdiğin, güzel gördüğün, faydalı dediğin nice şeyler vardır ki aslında senin için zararlı olabilir. Ya da aksine; nefret ettiğin, çirkin gördüğün, acı dediğin nice şeyler vardır, senin için faydalıdır. Siz Saremler ormanda hangi bitkileri kullanırsınız bilmem ama, bizim ilaç niyetine kullandığımız ne varsa hepsi de acı.“
  • Ve aşk papatya falına başlarken cepte bir yaprağı hazırda bulundurmaktı.
  • Hem Allahtan her şeyin hayırlısını isteyeceksiniz hem de başınıza gelen olaylar karşısında “Hayır bunun neresinde?” diyeceksiniz. Ben söyleyeyim: Hayır, o olayların ötesinde. Şayet sabredebilirseniz bunu gözlerinizle göreceksiniz!
  • Demek, hayatını bile ölmüş kardeşine borçlu bir sefili; her şeyi kendisine borçlu olduğun yüce kralına tercih edersin ha?
  • Rüzgar bile bu ormanda bir başka eser, kulaklara anlamsızca uğuldamak yerine sürekli aynı şeyi fısıldardı:
  • -İmkansız diye bir şey yoktur profesör. Biraz cesaret, biraz da inanç vardır... Ha tabi bir de neyi kimden isteyeceğinizi bilmelisiniz.

Sinova İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bitirdim... Bitirmesine de duygusal anlamda ben de bittim... Yok yok, Enes Abi'nin kalemi büyülü sanki! Ya da tamamen gerçekleri yazıyor?! Kitapla ilgili bağdaştıramadığım çok nokta vardı ancak yıllar sonra nihayet çözebildim ve inanılmaz mutluyum. Şu an şurada kendimi Sinovadra bile ilan edebilirim, o derece! Aregta'yı çok seviyorum ya... Ama tuhaf bir şekilde Zadyah'ı da... ya da bir zamanlar masum olan Zadyah'ı. Peki Dolyetyus'un pislikleri?! Ağladım ağlayacağım, öyle bir hâldeyim.. (Adalia)

Sinova PDF indirme linki var mı?

Cenk Enes Özer - Sinova kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sinova PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Cenk Enes Özer Kimdir?

1978 yılının Aralık ayında Ankara’da dünyaya geldi.

İlk, orta ve lise eğitimini Cebeci İ.Ö.O., Cebeci Orta Okulu ve Ankara Lisesi’nde tamamladı.

1996 yılında Eskişehir’e gitti ve Anadolu Üni. İ.İ.B.F. Maliye bölümünden mezun olarak 2000 yılında Ankara’ya döndü.

Aynı yıl İlkay Tuğba Hanım’la evlendi ve Metro Turizm Ankara Böl. Md.’nde Muhasebe Müdürlüğü yapmaya başladı.2001 yılında ilk çocukları Ahmet Faruk dünyaya geldi.2003 yılında askerlik vazifesi için İzmir’e gitti ve dört aylık eğitiminin ardından Ankara’ya, Hava Loj. Kom.’na döndü.2004 ve 2007 yılları arasında, özel sektörde kurumsal gelişim uzmanlığı ve genel müdürlük yaptı.

2007 yılının başında, dünya hayatının ancak bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu ve çoktandır bu oyundan sıkıldığını fark edip aldığı ani bir kararla ilk kitabı “Hizmetkar Kim?”i kaleme aldı. Sonra da onu sırasıyla “Kara Kutu Operasyonu”, “Pindaros’un Kitabı”, “Kılıcın Bekçileri”, “Şeytan Severse” ve “Sinova” izledi.

Cenk Enes Özer Kitapları - Eserleri

  • Hizmetkar Kim
  • Şeytan Severse
  • Kara Kutu Operasyonu
  • Pindaros’un Kitabı
  • Kılıcın Bekçileri
  • Sinova
  • Adalia
  • Piyonun Yolu: Süley-man
  • Süley-man II - Oyunun Sonu
  • Zamansız Yağmur Başlıyor
  • The Servant

Cenk Enes Özer Alıntıları - Sözleri

  • Kur’an’da neden, “zina etmeyin” yerine “zinaya yaklaşmayın “ dendiğini düşündüğüm bir gün hizmetkar bana, “ her şey gözle başlar da ondan. Kişi gördüğünü ister. Ama baktığı o sahte güzelliğin ardında saklanan A’ver ‘in çirkinliğini bir görse değil istemek, köşe bucak kaçacak yer arardı.” demişti. (Kılıcın Bekçileri)
  • "Televizyon, sizin tek dostunuzdur. Sizi hiçbir zaman hiçbir yerde yalnız bırakmaz. Sabah kalktığınızda hemen onu açarsınız. Yemek yerken size eşlik eder. Bir misafiriniz geldiğinde onu ağarlar. Akşam, haberleri ondan öğrenirsiniz. Çocuklarınıza bakıcılık yapar. Canınız sıkkınsa sizi güldürür. Rahatlamak istediğinizde karşısına geçer ağlarsınız. Siz televizyonsuz yapamazsınız. Çünkü ona bağımlısınız. O kapalı olduğunda evinizde bir şey eksik gibidir. Hayatınız, onun ekranı gibi kararır. Halbuki onunlayken zamanın nasıl geçtiğini dahi anlamazsınız. Televizyon, sizin tek dostunuzdur. Sizi hiçbir zaman..." (Kara Kutu Operasyonu)
  • "İnsan bekaya, yani sonsuzluğa âşıktır. Sonsuza kadar yaşamak, var olmak ister. Zahiren yokluk gibi gördüğü ölümden korkması da bundandır. İşte burada da diyor ki, madem şu geçici dünya hayatında bir devamlılık, bir ölümsüzlük, yani sonsuzluk istiyorsun; o halde bilmelisin ki tüm beka, fenadan çıkar. Tıpkı toprağın bağrına düşen çekirdek gibi... Zahiren, yani görünüşte çürüyüp yok olan çekirdek; geniş gövdesi, uzun dalları, yeşil yaprakları ve renk renk meyveleriyle bir ağaç olarak hayat bulur, yüzünü fenadan bekaya döner. İşte sen de o çekirdek gibi fena bul, içindeki kötülüklerden kurtul; küçüklüğün büyüklüğe, aczin kuvvete, yokluğun varlığa tebdil olsun, dönüşsün!" (Piyonun Yolu: Süley-man)
  • Ama sen de haklısın be uyku! Yerinde olsam ben de gelmezdim... (Süley-man II - Oyunun Sonu)
  • - Peki hocam, vicdanın gıdası nedir? Neyle beslenir? - İki şeyle: Zikir ve fikir. Kişi, kendine Allah'ı hatırlatacak yollara, kitaplara, arkadaşlara ve Hizmetkarlara tevessül ettikçe, onlarla daha çok vakit geçirdikçe, öğrendiklerinin üzerinde kafa yorup içselleştirdikçe vicdanı kuvvetlenir, kendi ayakları üzerinde durabilir hâle gelir. (Pindaros’un Kitabı)
  • Yükselmen için önce alçalman gerek... (Pindaros’un Kitabı)
  • "Even he who owns the whole world, he will look at others who are breathing and say, 'You are consuming my oxygen,' and he will continue to oppress." (The Servant)
  • —Allah'ın Hz.Âdem ve eşi Hz.Havva'yı, "Ey Âdem, bu şeytan, senin ve eşinin kesin düşmanıdır. Binaenaleyh, sakın o sizi cennetten çıkarmasın. O zaman sıkıntıya düşersiniz." (Hizmetkar Kim)
  • Hem Allah'tan her şeyin hayırlısını isteyeceksiniz hem de başınıza gelen olaylar karşısında “Hayır bunun neresinde?" diyeceksiniz. Ben söyleyeyim: Hayır, o olayların ötesinde. Şayet sabredebilirseniz bunu gözlerinizle göreceksiniz! (Sinova)
  • "[...] hayatta tekrar diye bir şey yoktur. Her, gün batımı bir tekrarsa izlemekten niye bıkmıyoruz?" (Piyonun Yolu: Süley-man)
  • Hakk şerleri hayr eyler Zannetme ki gayr eyler Ârif ânı seyreyler Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler Deme niçin şu şöyle Yerincedir o öyle Bak sonuna sabr eyle Mevlâ görelim neyler Neylerse güzel eyler ~İbrahim Hakkı Hz. (Kara Kutu Operasyonu)
  • İnsanın kalbinde içten içe sürekli yanan bir ateştir hased. Hem de orada güzellik adına ne varsa yakıp kül eden bir ateş... Dumanı gözleri kör eden bir ateş... Öyle bir körlük ki; Allah’ın bahşettiği onca nimetin birini bile görmez olur... Öyle bir göz ki; başkalarının sahip olduğu en ufak bir çöpü dahi kemirir durur... Değil çöpü dünyaları yalayıp yutsa ne fayda? Onu ancak toprak doyurur... (Kılıcın Bekçileri)
  • Ve aşk papatya falına başlarken cepte bir yaprağı hazırda bulundurmaktı. (Sinova)
  • "İmkansız diye bir şey yoktur Süleyman! Henüz bulunmamış bir yol vardır." (Piyonun Yolu: Süley-man)
  • Anlaşılan o ki aşık olunmuyor, aşka düşülüyordu. Çünkü aşk düşkünlüktü. Maşuka düşkünlüktü. (Şeytan Severse)
  • Kendini, bir masumu aç bir aslanın önünden kurtaran kahraman gibi görüyordu. (Hizmetkar Kim)
  • "Let's go! Our friends and enemies are waiting for us." (The Servant)
  • Bu his, İsmail Fakirullah Hazretlerinin bir sözünü hatırlatmıştı: “Yolumuzda olanlar, uzağımız dahi olsa yakınımızdır. Yolumuzda olmayanlar, yakınımız dahi olsa uzağımızdır. (Kılıcın Bekçileri)
  • Bana kalırsa aşk, 'Neden seviyorum?' sorusundan sonraki sessizlik halidir Regsua. (Adalia)
  • -[...] dua, mü'minin asıl silahıdır. (Kara Kutu Operasyonu)