Sıradan Bir Gün - Yekta Kopan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sıradan Bir Gün kimin eseri? Sıradan Bir Gün kitabının yazarı kimdir? Sıradan Bir Gün konusu ve anafikri nedir? Sıradan Bir Gün kitabı ne anlatıyor? Sıradan Bir Gün PDF indirme linki var mı? Sıradan Bir Gün kitabının yazarı Yekta Kopan kimdir? İşte Sıradan Bir Gün kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Yekta Kopan
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750738784
Sayfa Sayısı: 184
Sıradan Bir Gün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sıradan bir günde başınıza neler gelebilir? Sıradan bir günde kahvaltı yapıp gazetenizi okuyabilir ve işinize gidebilirsiniz. Çalışırken biraz içiniz geçebilir mesela. Bir kahve içip toparlanabilirsiniz. Sıradan bir günde sevdiklerinizle görüşür, evinize market alışverişi yapabilirsiniz. Sıradan bir günde bir cinayete tanıklık edebilir ve hayatınızın sonsuz yolculuğuna çıkabilirsiniz. Sıradan bir gün size bazen kişisel gelişim kitaplarında yazanlardan fazlasını öğretir.
Takma isimle kişisel gelişim kitapları yazan Armağan Gündoğdu’nun hikâyesi bu. Yekta Kopan’ın kaleminden sahte kimlikler, yalanlar ve hesaplaşmalar üstüne sürprizlerle dolu bir roman.
Sıradan Bir Gün Alıntıları - Sözleri
- Gün bile kafasina göre değişirken, insandan aynı kalmasını nasıl bekleyeceğiz?
- Kendinize inanmaya başladığınızda duvarlarınız şeffaflaşacaktır.
- İnsanın kendi labirentinden çıkmasına yardım edecek bir harita yoktu ki dünyada.
- Can sıkıntısı bambaşka, sadece insanlarda olan bir duygu. Siz hiç canı sıkılan bir hayvan gördünüz mü? Sıkıntıdan patlayan bir ağaç tanıdınız mı?
- "Gün bile kafasina göre değişirken, insandan aynı kalmasını nasıl bekleyeceğiz?"
- "Kendi kendine konuşanlara neden deli diyorduk? Kendi kendine susanlar daha mı akıllıydı onlardan?"
- "İnsanın kendi labirentinden çıkmasına yardım edecek bir harita yoktu ki dünyada."
- “İnsanın kendi labirentinden çıkmasına yardım edecek bir harita yoktu ki dünyada. “
- "Dostoyevski'nin yeraltı insanıydım ben, görülmek değildi istediğim.."
- "Derdim kendimleydi. Üstelik bu derdi omuzlayacak cesaretim de yoktu. Her gün dertlerimin çamurundan yeni heykeller yapıyordum.."
- İnsanın kendi labirentinden çıkmasına yardım edecek bir harita yoktu ki dünyada.
- Ben kitap okuyarak can sıkıntısından kurtuldum.
Sıradan Bir Gün İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sıradan bir gün size bazen kişisel gelişim kitaplarında yazanlardan fazlasını öğretir. Uzun zamandır okumak istediğim ancak bir türlü okumaya başlayamadığım yazardı Yekta Kopan. Yazardan okuduğum ilk kitabı bu kadar beğeneceğimi hiç düşünmüyordum. Kitabımızın üstünde durduğu isim hiç var olmamış bir insan aslında. Mert Güriz. Armağan Gündoğdu'nun elinden çıkan, onun yaratısı olan, bir kişisel gelişim uzmanı Güriz. Yazar, Mert Güriz karakterini yaratarak toplumdaki kişisel gelişim uzmanlarına güzel bir atıfta bulunuyor kitapta. Hepsinin yalnızca birer yansıma olduğuna, özgünlük taşımadığına ve okurların anlatıdan çok süslü cümlelerden hoşlanmasına sitemde bulunuyor. Bu sitemi o kadar güzel yapıyor ki, kitaptaki tüm karakterler gerçekmiş hissi veriyor. Yazarın, yüzyıllardır var olmuş sorunlara değinmesi ve bunu çok sade ancak etkileyici bir dille aktarması oldukça akıcılık sağlıyor kitaba. Sıradan bir hayatı olan Armağan'ın hikayesini okuyoruz bu romanda. "Sıradan bir hayatsa neden okuyalım ki?" diye düşünebilirsiniz elbet, ben de düşünmüştüm fakat sıradan hayatınızın sıradan bir gününde karşınıza neler çıkacağını, yaşadığınız en normal olayların bile sonucunun ne olacağını bilemezsiniz. Armağan Gündoğdu da bilmiyordu. Armağan'ın düşüncelerle dolu geçmiş ve şimdiki zaman arasındaki bu yolculuğu okunmaya değerdi. -xx (x)
sıradan bir günde insanın başına neler gelebilir?: Yekta Kopan ile Aile Çay Bahçesi kitabı sayesinde tanışmıştım. Bu kitabını da baya beğendim. Bir kere dili aşırı akıcı ve gizlemeye gerek duymadan eleştiri yapan yazarları günümüzde bulmak pek mümkün olmadığından ayrı bir hayranlık duymuş olabilirim kendisine. yazar/yekta-kopan kitap/aile-cay-bahcesi--12139 Gelelim kitabın konusuna. Kendini koca bir dalaverenin içinde bulan bir yazardır Armağan. Bu dalavereyi de kendisi yazmıştır. Kabul görme ve para kazanma arZusu ile söylediği ve yazdığı yalanlar bir günde üzerine çığ gibi düşmeye başlar. Sıradan basit bir günde başına gelmedik kalmaz ve içinde büyüyen yalanlar silsilesinin altında kalmak üzere olduğunu hisseder. Sonunu ayrı sevdiğim bir roman oldu kendisi. Yazarın mutlaka diğer kitaplarını da okuyacağım. (belysmiss)
Sıradan bir günü tesadüflerle kurgulayıp bir kent masalına dönüştürmüş Yekta Kopan.. Akla gelmeyecek şeyler başına gelen Armağan’ın çarptığı her karakter ile başka hikayelere gidecek , onun sahte hayatıyla yüzleşmesiyle toplumla yüzleşecek ve belki de kendi sahte kimliğimizi artık terketmenin zamanı geldiğini anlayacağız.. (Mustafa yaşan)
Sıradan Bir Gün PDF indirme linki var mı?
Yekta Kopan - Sıradan Bir Gün kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sıradan Bir Gün PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Yekta Kopan Kimdir?
Yekta Kopan (d. 1968, Ankara), Türk yazar, seslendirme sanatçısı ve televizyon sunucusudur.
Sesi Jim Carrey, Michael J. Fox, çizgi film karakteri Sylvester ve Buz Devri (film) animasyon karakteri Sid ile özdeşlemiş bir seslendirmecidir.
Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri adlı öykü kitabı 2002 Sait Faik Hikaye Armağanı'na, Bir de Baktım Yoksunadlı öykü kitabi ise 2010'da hem Haldun Taner Öykü Ödülü'ne, hem de Yunus Nadi Öykü Ödülü'ne değer görülmüş bir öykücüdür.
NTV televizyon kanalında her gün yayınlanan "Gece Gündüz" adlı kültür-sanat programının sunuculuğunu yapmaktadır.
Yekta Kopan Kitapları - Eserleri
- Aile Çay Bahçesi
- Kediler Güzel Uyanır
- İki Şiirin Arasında
- Sakın Oraya Gitme
- Bir de Baktım Yoksun
- Sıradan Bir Gün
- Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri
- Bana Kuşlar Söyledi
- İçimde Kim Var
- Kara Kedinin Gölgesi
- Sarmaşık
- Fildişi Karası
- Karbon Kopya
- Yedi Derste Vicdan Muhasebesi
- Daha Önce Tanışmış mıydık?
- Burun
- Karbon Kopya
- Bu Dünya Hepimizin
Yekta Kopan Alıntıları - Sözleri
- Bildiğim her dilde kitap okurum. Bildiğim her dilde müzik dinlerim. Bildiğim her dilde mutsuzum. (İki Şiirin Arasında)
- Kahveyi karıştırırken ağlamak geldi içimden. Ağlarsam kahve taşacaktı. Tuttum kendimi. (Sakın Oraya Gitme)
- Hayat dediğin, bir cümleye yenik düşmek. Bir kelimeye. Bir heceye. (İki Şiirin Arasında)
- Kimi zaman hesap yapmamalı insan, okun yaydan nasıl çıktığının farkına bile varmamalı. (Sarmaşık)
- "Hiçbir limana yanaşmayacaksın. Hep açık denizde. Hep ufuk çizgisine doğru." (Bir de Baktım Yoksun)
- Psikolojinin temel meselelerinden biri olan "ana rahmine dönme isteği", benim için bambaşka bir anlam taşıyordu. Oraya dönmek ve bir başkası olarak yeniden doğmak istiyordum. (Bana Kuşlar Söyledi)
- Bu bunaltıcı yalnızlıktan çıkmanın tek yolunu erken yaşta keşfetmiş, kitaplardan başımı kaldırmaz olmuştum. (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
- Mutsuz ruhlar, ancak benzerlerinde temize çekebiliyor kendilerini. (Bana Kuşlar Söyledi)
- "Ben geçip gitmek isterdim hayattan, o iz bırakmak için uğraşırdı. O tadına doyum olmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman." (Aile Çay Bahçesi)
- Şiir metafor değildir gerçeğin ta kendisidir. (Karbon Kopya)
- Babalık sonradan giyilen bir gömlek, çoğu erkeğin düğmelerini doğru ilikleyemediği. (Sakın Oraya Gitme)
- Bir huzursuzluk çöktü içime, dönüp ardıma bakmak istedim. Bir söz düşmüştü peşime. Günlerce, aylarca takip etti. Kaçmaya çalıştıkça daha çok iz bırakıyordum peşimde. (Kara Kedinin Gölgesi)
- “Doğururken öldürdüğünüz çocukların hesabını verecek kadar cesaretiniz olsun.” (Sakın Oraya Gitme)
- Sadece güneş doğduğunda aydınlık, battığında karanlık olduğunu biliyorsun. Ama alacakaranlığın aydınlığı mı karanlığı mı haber verdiğini nereden anlayacaksın? Mutlulukla mutsuzluk arasında bir alacakaranlık olup olmadığını nereden anlayacaksın? Bomboş bir bahçede oturmuş bunu düşünüyorsun. Birden ufuk çizgisinde bir ışık görüyorsun. Güneş mi yükseliyor ay mı bilemiyorsun. Tam anlayacakken birden her yer kararıyor. Karanlık, karanlık, karanlık... (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
- Sayıları severdim, hep sayardım,geçen süreleri, yalnızlıkları, öfkeleri,bitmeyen kavgaları,bağrışları... (Sarmaşık)
- "Otuz ikilik mum boya takımım yanımda olsa, her şeyin resmini baştan yapabilirim belki. Bu hayata nasıl yazılmak istiyorsam, öyle çizerim kendimi.." (Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri)
- "Derdim kendimleydi. Üstelik bu derdi omuzlayacak cesaretim de yoktu. Her gün dertlerimin çamurundan yeni heykeller yapıyordum.." (Sıradan Bir Gün)
- Odam. Yıllardır bana ait olan tapınak (Yedi Derste Vicdan Muhasebesi)
- "Ah aşk, nasıl da zamansız çalıyorsun kapıları." (Kediler Güzel Uyanır)
- Sık sık derin acılara gömüldüğüm doğruysa da, gene de içimde saf ve sakin bir uyum, bir müzik var. En yoksul bir kulübede, en pis bir köşede bir cümle, bir hikaye görebiliyorum. Ve karşı konulmaz bir güç kafamı hiç durmadan bu gibi şeylere itiyor. Başka şeylere olan ilgim gittikçe azalıyor ve o ilgilerden kurtulduğum oranda aklım hikaye edilebilir olanları daha çabuk yakalayabiliyor. (Karbon Kopya)