Siret-i Meryem - Sibel Eraslan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Siret-i Meryem kimin eseri? Siret-i Meryem kitabının yazarı kimdir? Siret-i Meryem konusu ve anafikri nedir? Siret-i Meryem kitabı ne anlatıyor? Siret-i Meryem kitabının yazarı Sibel Eraslan kimdir? İşte Siret-i Meryem kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sibel Eraslan
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 6051142883
Sayfa Sayısı: 352
Siret-i Meryem Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Meryem hırkasız.
Meryem taraksız.
Ne sırtını sıvazlayan oldu, ne saçını ören, hem yetim hem öksüz...
Ah üzülme yine de. Rızkı Allah'tan gelir her yetim gibi Meryem'in
de. Allah varsa ne gam!
Sibel Eraslan, farklı dini kaynaklardaki bilgileri bir araya getirerek, bir biyografi kitabından ziyade edebi bir metin içinde Meryem'i aradı, anladı ve yazdı.
Siret-i Meryem Alıntıları - Sözleri
- Büyüdükçe unutmanın büyük bir nimet olduğunu öğreniriz.
- Ve Ey Allah'ım, Seni kaybeden neyi bulabilir? Ve Ey Allah'ım, Seni bulan neyi kaybetmiştir?
- Şanı ne uludur Yüce Allah'ın. Yoktur ondan başka hiçbir ilah! Sübhan'dır. Her şeyi bilen yalnız O'dur. Son peygamber Muhammed ﷺ O'nun Resulü'dür. O yüceler yücesi Rab Halim'dir, Kerim'dir. Arş-ı Azam'ın Sahibidir ve benim de bütün mahlûkatın da bütün hamd ü seneları, âlemlerin Rabbi O Allah'adır...
- Meryem, sözün bittiği yerdeydi aslında... Hiçbir savunmanın ağartamayacağı haldeydi. Zaten ak olan, daha fazla nasıl ağarsındı ki? Beyaz daha ne kadar beyaz olabilirdi? Masumiyet kendisini nasıl savunabilirdi? Varsın, onun masumiyetini infaz etmeye kalkacak iddia sahipleri konuşsunlardı konuşabildikleri kadar... O, konuşmayacaktı. Susacaktı...
- Büyüdükçe, unutmanın büyük bir nimet olduğunu öğreniriz küçüğüm, büyüdükçe...
- "Rabbi Meryem'e hüsnü kabul gösterdi. Onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriyya'yı da onun bakımı ile görevlendirdi." (Al-i İmran, 37)
- Kendisini sevdası uğruna iptal etmeyen göz, boşa aşığım deyip durmasın. Sevda perdedir. Körlük sanırsın, oysa görüştür. Görüş açıklığı için, diğer şeylere körlük gerektirir aşkın yolu.
- Kendisini sevdası uğruna iptal etmeyen göz, boşa aşığım deyip durmasın. Sevda perdedir. Körlük sanırsın, oysa görüştür. Görüş açıklığı için,diğer şeylere körlük gerektirir aşkın yolu.
- "Hakiki sevginin sırrı, susabilme gücünde yatıyordu. Sevgiliyi tutmak, bırakmamak ne kadar büyük bir ikbalse, onu serbest bırakıp, üzerinde hiçbir hak iddia etmeden azad eylemek, ondan daha büyük bir yiğitliği gerektiriyordu.”
- Rızkı Allah'tan gelir her yetim gibi Meryem'in de. Allah varsa ne gam! Trajedi yok. Trajik olan Allahsızlığımız. Kalabalıklar, güçler, tutku, arzu ve mülkler içindeki ıssızlığımız...
- "Seni seven neylesin? " (Cariye) "Hiç korkmasın, söylesin!" (Şah)
- Büyüdükçe, unutmanın büyük bir nimet olduğunu öğreniriz..
- Aslında üzerlerine örtülü ince yorganı bile götüremezler gittikleri yere. Sahip olduklarını sandıkları şeyler sahipleridir onların.
- Çölleşmiş, kurumuş, nehrini yitirmiş insanlığa Rab'den gelecek bir müjdenin izini sürmek adına yoldayız..
- Merhamet, aşktan da üstün bir merhale olarak, tac'a dönüşmüş ve Melekler tarafından Anne'nin başına takılmıştı...
Siret-i Meryem İncelemesi - Şahsi Yorumlar
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Râhman ve Râhim olan ALLAH'IN adıyla Cennet Kadınlarının Sultanı Hz. Meryem'i anlatmak zorlu bir macera. Güzel, akıcı, sade ve Meryem Annemizi bugünün okuruna çok başarılı bir şekilde anlatılmış. Sibel Eraslan'ın okumuş olduğum bu ikinci kitabı Vesilesiyle Cennet Kadınlarının Sultanı Hz. Meryem'in hayatını, bir kez daha anlatılanlarla birlikte sanki tekrardan bende yaşadım. Kitabı okudukça ve anladıkça odaklanma dereceniz artarak, zihninizde adeta yaşıyorsunuz. Kitap içerisinde, Kur'an'ı Kerim'den ayetlerle desteklenmiş ve bir çok kaynakların bir araya getirilerek ve yazarın kendine has süslemeli güzel yorumları başından sonuna kadar, emek sarf edilerek, okura sunulmuştur. Bu güzel ve beğenerek okuduğum kitabı, herkesin okumasını tavsiye ederim. Selâmetle... (Ahmed Yasin)
Sibel Eraslan' dan okuduğum ilk kitap Siret-i Meryem... Dünyanın belki de en ağır imtihanı ile sınanan cennet kadını Hz. Meryem. Kitabın ilk sayfalarında konuyu merak ettiğim halde yavaş ilerleyecek gibi durması düşündürmüştü beni ama o girizgah gerekli imiş. Oldukça araştırılarak, bir çok dini kaynak gösterilmesi ve en önemlisi anlatılanın ayet-i kerimeler ile ispatı sayesinde verilen emeğe değer bir kitap ortaya çıkmış. Yazarımızın samimi, naif anlatımı ile; hem bilgi hem duygu açısıdan diğer kitaplarını da listeme almayı düşünüyorum. Bir yazar olarak, kalemiyle bu yolda hizmet vermek arzusunda olduğunu hissettirdi bana... Emeği geçen herkesten Rab'bim razı olsun İnşaAllah. (Sema)
Hz.meryem ve Hz.İsa nin hayatını edebi bir dille anlatan Yazarın dili ve anlatımı olayları zevkle okumanızı sağlıyor. Dönemin şartlarını bize anlatan güzel ve akıcı bir kitap . Siber Eraslan cennet anneleri üzerine yazdığı tüm eserleri çok hoş ve etkileyici bu da onlardan bir diğeri . . (Elif MEMİŞ)
Kitabın Yazarı Sibel Eraslan Kimdir?
Sibel Eraslan (d. 1967, İstanbul) Türk gazeteci, yazar.rnrn1967’de İstanbul’un Üsküdar ilçesinde doğdu. Üsküdar Kız Lisesi’ni (1985), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1989).rnrnİnsan hakları, kadınların eğitimi, istihdamı ve haklarıyla ilgili inisiyatiflerde görev aldı.rnrnTeklif ve İmza dergilerinde yazdı. Bir dönem Vakit gazetesinde de köşe yazıları yazan yazar, 18 Şubat 2011 tarihinden itibaren Star Gazetesiinde yazmaya başlamıştır. Öyküleri Dergah, Mostar ve Hece dergilerinde yer aldı.
Sibel Eraslan Kitapları - Eserleri
- Canfeda
- Çöl / Deniz
- Siret-i Meryem
- Nil'in Melikesi
- Saklı Kitap
- Hz. Aişe
- Balık ve Tango
- Şile
- Kadın Sultanlar
- Parçası Benden
- Fil Yazıları
- Zemzem'in Annesi - Hazreti Hacer
- Hz. Fatıma
- Babam İçin Beyaz Bir Kuğu
- 4 Defter - Rumeli Rüzgarı
- Parçası Benden
- Ayrılık Üzüntülerin Annesidir
Sibel Eraslan Alıntıları - Sözleri
- "İnsan bilmediğinin cahilidir efendimiz." (Canfeda)
- “ Sevgi, selamın yaygınlaşmasıyla olur ” (Hz. Aişe)
- Halbuki arkadaşlık kadar cennete benzeyen çok az kelime vardır dilimizde... (Ayrılık Üzüntülerin Annesidir)
- İnsan, yüzünü hiç görmeden de sevebilir bazı şehirleri. (4 Defter - Rumeli Rüzgarı)
- ... beğenilmemenin acı burkuntusu... (Parçası Benden)
- " Anne kalbi her şeyi işitir,hatta söylenmeyip dile gelmemişleri bile,hiç merak etme...Sevmek,bilmekten evveldir." (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)
- Bilgilendirme artık politik bir propaganda aracına dönüşmüş durumda. Zihinler, küresel olarak pompalanan sanal bilgilendirmelerle bir çeşit sürüklenme ağı içinde. (Hz. Fatıma)
- Merakını merak ediyorum... (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)
- Gurbette gariplik vardır, garip olansa zaten Allaha yakındır. (Ayrılık Üzüntülerin Annesidir)
- Bilmiyorum, tecrübe etmişliğim yok ama çocuk, sanırım böylesi bir şey, ağırlıkları silen, yerçekimini altüst eden bir hesap edilmezlik var çocuklukta... (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)
- Adliyeler hep böyle soğuk mu olmak zorunda? (Fil Yazıları)
- Hatice’nin kalbi Resul’ün eviydi. Hatice’nin kalbi onun için giysiydi, libastı. . . Sığınaktı Hatice sevgilisi’ne, onun güvenli limanıydı. (Çöl / Deniz)
- Terk edildikten sonra da devam ediyorsa, o sevdadır ancak. Herkes gittikten sonranın hikayesidir, benim hikayem. İşte bakın! Arkadaşlarımdır şu savrulan yapraklar. Kopmuş yerinden, dalından ayrı düşmüş... Düşen yapraklar kadar yurtsuz bir kızıyım yeryüzünün. (Zemzem'in Annesi - Hazreti Hacer)
- Kendisini sevdası uğruna iptal etmeyen göz, boşa aşığım deyip durmasın. Sevda perdedir. Körlük sanırsın, oysa görüştür. Görüş açıklığı için,diğer şeylere körlük gerektirir aşkın yolu. (Siret-i Meryem)
- "Sabır sadece zorluklara tahammül etmek değildir. Sabır gücümüz yettiği halde zalim olmamaktır." (Çöl / Deniz)
- “ Allahın rahmeti gazabından çoktur... Biz müminler de merhamet sahibi olmalıyız... Bizim öfkemiz de, gazabımız da haddi aşamaz aşmamalıdır. Derdi Efendi İbrahim’in eşi hanımım Sare… (Zemzem'in Annesi - Hazreti Hacer)
- Yüzlerce uzun boylu robocop arasında uçuşan bir kül yığını gibi süzülerek ilerliyordum. Kütlem yok, biliyorum... (Parçası Benden)
- Sevdiklerinden vermedikçe hakiki iyilik mertebesine asla ulaşamayacaklarını bildiren vahye tabi kıldılar iradelerini.. (Canfeda)
- Melike'yi götürdüler... Kütükler çakılmış kızgın kumsala bağladılar... "Bu sağ elimdir" dedi, sağ bileğinden bağlanırken, "bu hep elinden tutmak istediğim, ama yüzünü bile hatırlayamadığım anneme uzanan elimdir, Allah'a feda olsun..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... "Bu sol elimdir" dedi, sol bileğinden bağlanırken, "bu elimle yazı yazamadım hiç, şayet yazsaydım; Allah yazardım, feda olsun Allah'a..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... "Bu sağ ayağımdır" dedi, sağ ayak bileğinden bağlanırken, "evladım Musa'ya her yönelişimde onun üzerine bastım, Allah'a feda olsun..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... "Bu sol ayağımdır" dedi, sol ayak bileğinden bağlanırken, "dünyayı sevemedim, sığacak bir ev bulamadım, lakin dünyalar Allah'a feda olsun..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... ... O gün, onun eve dönüş günüydü... (Nil'in Melikesi)
- "Hz. Aişe de " evlerinden çıkmasınlar" ayetini her işittiğinde ağlarmış ya.. Bir kere evinden çıkmaya görsün kadın kısmı. Gerisi tufan. Gerisi Cemel. Gerisi, "bahar eriyor gitgide, bir iki günlük ömrü var artık, mevsimler de dört değil şimdilerde, ikiye indi, yaz ve kıştan başka bir şey kalmadı elimizde..." (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)