Şok - Alvin Toffler Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şok kimin eseri? Şok kitabının yazarı kimdir? Şok konusu ve anafikri nedir? Şok kitabı ne anlatıyor? Şok PDF indirme linki var mı? Şok kitabının yazarı Alvin Toffler kimdir? İşte Şok kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Alvin Toffler
Çevirmen: Selami Sargut
Orijinal Adı: Future Shock
Yayın Evi: Koridor Yayıncılık
İSBN: 9799944983173
Sayfa Sayısı: 508
Şok Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Zenginlik Devrimi ve Üçüncü Dalga'nın Yazarından
Alvin Toffler, Şok adlı kitabını yayınladığında, herkes oturduğu sandalyenin ayaklarının sallandığı duygusuna kapıldı. Gerçekten de kitap, tek sözcükle nitelendirmek gerekirse "sarsıcı"ydı. Kişi için bir "şok"tu.
Şok ilk okuyuşta sizi sarsacak, tedirgin edecek bir inceleme. Korkmayın diyeceğiniz ama geleceğin neler getireceğini Toffler'den öğrenince, insan korkacağına düşünüp önlem almanın çok daha akıllıca bir iş olduğunu anlayacak. Şok, bütün tanılarıyla birlikte değişimin hastalığını ortaya koyup, hızla gelişen teknolojinin bize getireceklerini dile getiriyor.
"Geleceği değiştiren kitap."
Guardian
"Okumak zorundasınız."
Newsweek
"Büyüleyici, sarısıcı ve düş güçlerinin en korkuncu."
Los Angeles Times
"Önemli, araştırma sonucu ortaya konan akıllıca düşünceler, üstelik olağanüstü bir birleşimle anlatılmış."
Wall Street Journal
" Eğer bu kitabı okumayı ihmal edersek, hepimiz aptallıkla damgalanırız."
C.P Snow
(Arka Kapak)
Şok Alıntıları - Sözleri
- Bireyin çok kişiyle modüler ilişki kurabileceği bir toplum yerine az kişiyle kutsal ilişkilerin kurulduğu bir toplum seçmek, geçmişin kutsallığına dönmek demektir.
- Geçmişin uzun süreli az sayıda arkadaşlığının yerini, gelecekte kısa süreli çok arkadaşlık kavramı alacaktır. İnsanlar arası ilişkiler daha geçici bir nitelik kazanacak, berber, garson, tamirci gibi insanlarla kurulan ‘modüler ilişki’ tipi hayatımızda önemli bir yer alacaktır. Günümüzde insan ilişkilerinin oluşma ve unutulma temposu hızlanacaktır. Sosyal statüsü yüksek olanlar ile daha zengin insanlarda bu durum daha belirgin olacaktır. Zira yoksulların dayanışma ihtiyacı, insan ilişkilerini biraz daha sıkı tutmalarını gerektirmektedir. Komşuluk, hemşerilik, vatandaşlık ilişkilerinin yerini; şirket, meslek, arkadaşlık bağları alacaktır. (Burada vatandaşlık ilişkisinin önemini kaybedeceği düşüncesinin küresel bir dayatma ve propaganda olduğuna dikkat çekmek isterim. Çekirdek aile parçalanacak, çocuk yapmaktan vazgeçilecek, giderek ‘solo yaşam’ olarak ifade edilen yaşam tarzı yaygınlaşacaktır…”
- Artık on iki yaşındaki çocuklar yaşlarının gerektiği gibi davranmıyorlar ; elli yaşındaki büyüklerse on iki yaşındaki çocuklar gibi davranıyorlar.
- Hayal gücümüz yanlış yapma korkusunu bir yana koyduğu sürece özgürdür.
- Büyün bir gıda firması, yalnız su katılarak yapıla dlilen hazır pasta karışımını piyasaya sürdü. Kadınlar daha faz· ıa zahmet gerektiren karışımları yeni mala tercih edince şirket .şaşkına döndü. Öbür karışımlar suyla birlikte yumurtanın da katılmasını gerektiriyordu. Fabrikada karışıma toz yumurta ka tan şirket ev kadınlarının pasta pişirme eylemine etkin bir bi çimde katılmalarını engellemiş oluyordu. Toz yumurta hemen aradan çıkarıldı. Kadınlar postalarına katacakları yumurtaları kırma mutluluğuna eriştiler. Ürün bir kez daha, ruhsal yarar sağlamak amacıyla değiştirilmiş oluyordu.
- "Her sigarayı yakışta, her bardağı içişte. her parça işi yapışta yeniden karar almak zorunda kalan kişi kadar mutsuz insan olmaz." -William James
- Yaşlı insanların, artan değişim hızına karşı tepkileri daha sert oluyor. Yaşla tutuculuk arasında uyumlu bir ilişki olduğu matematiksel temellere dayandırılarak saptanmıştır. Zaman yaşlılar için daha hızlı geçmektedir. Elli yaşındaki bir baba onbeş yaşındaki oğluna, istediği araba için iki yıl beklemesi gerektiğini söylediğinde, 740 günlük bu süre babanın yaşadığı sürenin % 4 ü kadardır. Aynı gün toplamı, çocuğun yaşadığı sürenin % 13'üne eşittir. Söz konusu gecikmenin, babaya göre çocuğa üç ya da dört katı daha uzun gelmesi acayip sayılmamalıdır.
- İnsanoğlu öncelikle şimdiye ışık tutmak için geleceği araştırmıştır.
- Gelecek gereğinden önce gelecek...
- Söz gelişi eğer insanlık tarihinin son 50.000 yılda yaklaşık 62 yıllık yaşam sürelerini bölünse 800 yaşam süresi geçirildiği ortaya çıkar. 800 yaşam süresinin 650’si mağaralarda geçmiştir.
- Eğer toplum içine kabul süresi kısalmışsa, ayrılıkta önemini yitirmiş demektir.
- Acımasız bir sonuca doğru itilmekteyiz. Bir yerden bir yere göçen yeni göçebeler gibi insanlar bir örgütsel yapıdan diğerine sürekli taşınır olacaklardır.
- Geleceğin insanları tarihte, kendini en iyi tanıma olanaklarına sahip kişiler olacaklardır.
- En iyi okullarımızda bile eğitim diye tezgahlananlar umutsuz bir tarihsel yanılgıyı yansıtmaktadır. Tüm geniş olanakları sanayi insanının yetiştirilmesine dönüktür. Oysa yetiştirdikleri insan tipi ölmeden, uyum sağlaması beklenen sistem yitip gitmiş olacaktır.
- Milyonlarca kişi kendi değer sistemlerindeki çelişkileri aramaya, yaşamdaki amaçlarını belirlemeye ya da konuları büyükleriyle tartışmaya zorlanmadan eğitim sistemi içinden geçip gitmişlerdir.
Şok İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Alvin Toffler, ŞOK adlı kitabın yayınlandığında, herkes oturduğu sandalyenin ayaklarının sallandığı duygusuna kapıldı. Gerçekten de kitap, tek sözcükle nitelendirmek gerekirse "sarsıcı"ydı. Kişi için bir "şok"tu. ŞOK ilk okuyuşta sizi sarsacak, tedirgin edecek bir inceleme. Korkmayın diyeceğiz ama geleceğin neler getireceğini Toffler'den öğrenince, insan korkacağına düşünüp önlem almanın çok daha akıllıca bir iş olduğunu anlayacak. ŞOK, bütün tanılarıyla birlikte değişimin hastalığını ortaya koyup, hızla gelişen teknolojinin bize getireceklerini dile getiriyor. (Hakan Arıkan)
Kitabı tek kelimeyle anlatmak gerekirse sanırım "geçicilik" en uygunu olurdu.Çağımızda ailenin, yerleşmenin, eğlencenin, aklımıza gelen her şeyin geçici olacağını buna ayak uyduramayanların ise bir şoka (future shock) gireceklerini anlatan Toffler, hayal gücünü bilimsel verilerle birleştirerek geleceği resmetmiş. (Mustafa Yazar)
Ders kitabı niteliğinde geldi sıktı biraz. Güzel öngörüler vardı aslında, kesinlikle kötü bir kitap değil. Bilgi ağırlıklı kitaplar ile ilgilenenler var ise denesinler şanslarını. Belki de ruh halini tutturamadım.... Başka zaman okurum artık... (Tahir Ormancı)
Şok PDF indirme linki var mı?
Alvin Toffler - Şok kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şok PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alvin Toffler Kimdir?
Alvin Toffler (doğumu 3 Ekim 1928), sayısal devrimi, iletişim devrimini, şirket devrimini ve teknolojik tekilliği tartışan çalışmalarıyla bilinen ABD'li yazar vegelecekçidir. Fortune dergisinin eski bir editörü olarak önceki çalışmaları teknoloji ve (bilgi bombardımanı gibi) onun etkileri üzerineydi. Sonra toplumdaki değişimleri ve tepkileri incelemeye başladı. Daha sonraki çalışmalarının odağını 21. yüzyılda askeri donanımın artan gücü, silah ve teknolojinin yayılımı vekapitalizm oluşturdu. Kendisi de yazar ve gelecekçi olan Heidi Toffler ile evlidir. Los Angeles şehrinde yaşamaktadırlar. "Alvin Toffler"a ithaf edilen kitapları birlikte yazmaktadırlar. [kaynak belirtilmeli]
Yönetim danışmanlığı şirketi Accenture, Bill Gates ve Peter Drucker'dan sonra onu iş liderleri arasında üçüncü en etkili ses olarak nitelendirdi. Financial Times tarafından "dünyanın en ünlü gelecekçisi" olarak da tanımlandı.
People's Daily, onu, modern Çin'i şekillendiren 50 yabancı arasında gösterdi.
Fikirleri
Toffler diyor ki, "Toplum, yaşlıları gözeten ve nasıl şefkatli ve dürüst olunacağını bilen insanlara ihtiyaç duyar. Toplumun hastanelerde çalışacak insanlara ihtiyacı vardır. Toplum yalnızca bilişsel değil, fakat duygusal ve harekete geçiren becerilere de ihtiyaç duyar. Toplumu sadece veriler ve bilgisayarlarla yürütemezsiniz."Toffler aynı zamanda Rethinking the Future adlı kitabında der ki "21. yüzyılın cahili okuyup yazamayanlar değil, aynı zamanda öğrenemeyen, unutamayan ve yeniden öğrenemeyenler olacaktır."
Üçüncü Dalga () adlı kitabında Toffler, 'dalgalar' - her dalga eski toplumları ve kültürleri kenara iter - kavramına dayalı olarak üç tip toplum tanımlar.
Birinci Dalga tarım devrimi sonrasında ilk avcı-toplayıcı kültürün yerine geçen toplumdur.
İkinci Dalga Sanayi Devrimi sırasındaki toplumdur (geç 1600lar ve orta 1900ler). İkinci Dalganın temel bileşenleri çekirdek aile, fabrika-tipi eğitim sistemi ve şirkettir. Toffler şöyle yazar: "İkinci Dalga Toplumu sanayicidir ve kitlesel üretime, kitlesel dağıtıma, kitlesel tüketime, kitlesel eğitime, kitle iletişim araçlarına, kitlesel dinlenmeye, kitlesel eğlenceye ve kitle imha silahlarınadayanır. Bunları standartlaştırma, merkezcilik, odaklanma ve eşzamanlılık ile birleştirirsiniz ve kendinizi bürokrasi olarak tanımladığımız bir örgütlenme yapısı içinde bulursunuz."
Üçüncü Dalga sanayi sonrası toplumdur. Toffler şunu eklemektedir: geç 1950lerden bu yana çoğu ülke bir İkinci Dalga Toplumundan Üçüncü Dalga Toplumu olarak adlandırdığı şeye ilerlemektedir. Bunu açıklamak için birçok kelime tanımlar ve (süper-sanayi toplumu) gibi kendi ürettiği ya da (Bilgi çağı, Uzay Çağı, Elektronik Çağ, Global Köy, Teknetronik Çağ, tekno-bilimsel devrim) gibi başkalarının tanımladığı terimleri kullanır, belirli derecelerde bireyselleşme, ayrışma, bilgi-tabanlı üretim ve değişimin hızlanması (Toffler'ın anahtar ilkelerinden biri "değişim doğrusal değildir ve geriye, ileriye ve yana doğru gidebilir" şeklindedir) gibi tahminlerde bulunmuştur.
Bu sanayi sonrası toplumda, yaşam biçimlerinde ("altkültürlerde") çeşitlilik vardır. Adhokrasiler (esnek örgütlenmeler) değişimlere daha kolay uyum gösterirler. Bilgi birçok kaynağın yerine geçebilir (bkz. ersatz) ve birbirine gevşek olarak bağlı olan çalışanlar için temel araç konumundadır (işçiler yerine bilişimciler). Kitle özelleştirme ucuz, bireysel üretim olanağını küçük nişlere sunar (bkz.zamanında üretim). Üretici ve tüketici arasındaki boşluk yapılandırma sistemi olarak adlandırılan teknoloji tarafından doldurulur. "Üreketiciler" kendi gereksinimlerini karşılayabilirler (bkz. açık kaynak, montaj kiti, serbest çalışma). Bu düşünce yeni teknolojilerin üretici ve tüketicilerin radikal bir biçimde üreketiciye dönüşmesidir. Bazı durumlarda üreketim, şirketlerin çalışanlarını diğer ülkelere değil, fakat ödenmeyen müşteriye “outsource” ettiği, bankanın bir kişi çalıştırması yerine bir ATM makinesi aracılığıyla kendi bankacılık işlemlerimizi yapmamız veya ücretli bir postacı yerine kendi posta paketlerimizi izlememiz gibi, üçüncü bir işe dönüşür.
Yaşlanan toplumlar kendi kendine teşhisten tuvalet ürinalizine kadar nanoteknoloji sayesinde geliştirilen yeni tıbbi teknolojileri kullanarak daha önce doktorların yaptıkları işleri kendi kendilerine yapmaya başlayacak. Bu, tüm sağlık sektörünün çalışma biçimini değiştirecek.
1960lardan beri insanlar yeni teknolojilerin ve sosyal değişimin etkilerini anlamaya çalışıyorlar. Toffler'ın yazıları bilimsel, ekonomik ve kamu politikası tartışmalarının sınırlarının ötesinde etkileyici olmuştur. Tekno müzik öncüsü Juan Atkins, Toffler'ın Gelecek Şoku kitabındaki "tekno asiler" sözünün, oluşmasında katkıda bulunduğu tekno müzik türünü tanımlamak için kullanmasında esin kaynağı olduğunu söyleyerek atıfta bulunur.
Toffler'ın çalışmaları ve fikirleri genellikle gelecekçilik için yapılan eleştirilerle aynı nedenlerle -geleceği öngörmenin olanaksız olduğu gibi- birçok eleştiriye maruz kalmıştır. 1990larda, fikirleri Newt Gingrich tarafından övgüyle karşılanmıştır.
1996 yılında Alvin ve Heidi Toffler, Tofflerlar'ın çalışmalarında belirttikleri değişimlere uyum sağlayabilmeleri için ticari şirketlere ve hükümet organlarına yardım etmek için bir yönetim danışmanlığı firması olan Toffler Associates'i kurdular.
Bu çağın en büyük dönüm noktası olan dış dünyada zenginlik oluşumu olduğu için, Toffler'a göre, gelişim geriye de gidebilir. Toffler demektedir ki, bugün, zenginlik heryerde (küreselleşme), hiçbir yerde (siberuzay) ve dışarıda (dış dünya) oluşmaktadır. Cep telefonları çağrılarından ATM para çekimlerine kadar her veri aktarımı için Global konumlandırma uyduları, hassas eşzamanlama için anahtar konumdadır. Bunlar, zamanında (JIT) üretime hassas izleme sayesinde olanak sağlamaktadır. GPS aynı zamanda hava trafik kontrolü için odak noktası konumundadır. Uydular hava durumu izlemeleri ile daha hassas hava tahminleri sağlayarak tarımsal üretkenliği arttırmaktadır.
Toffler'ın iki büyük tahmini -kağıtsız ofis ve insan kopyalama- gerçekleşmek üzeredir, bunların karşısında teknolojik sınırlardan çok sosyolojik ve siyasi-dini şartlar durmaktadır.
Aynı zamanda Timothy Leary'den etkilenmiştir. (bkz. Info-Psychology; New Falcon Press, 2004)
Alvin Toffler'a Dance Exponents'ın 1983 hiti "Victoria"da atıfta bulunulmuştur.
Alvin Toffler Kitapları - Eserleri
- Üçüncü Dalga
- Şok
- Ekonominin Çöküşü
- Yeni Güçler Yeni Şoklar
- Zenginlik Devrimi
- Uyumlu Şirket
- Yeni Bir Uygarlık Yaratmak
- Şok
- Dünyayı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?
Alvin Toffler Alıntıları - Sözleri
- Stok ve ihtiyat oluşturmak, sadece yiyecek hususu ile sınırlı değildir. Kore Savaşını takip eden yıllarda Amerika tungsten, boksit, kauçuk, ferro manganez gibi stratejik maddeleri stokladı. Bunun ardında yatan sebep ekonomik değil, askeridir. Amaç, Amerika’nın 5 yıllık savaşa katlanabilecek yeterlilikte stratejik maddeye sahip olması idi. (Ekonominin Çöküşü)
- Ekonomide salt kol emeğine dayalı işlerin azalmasıyla "proletarya" bir azınlık hâline gelmiştir... (Yeni Bir Uygarlık Yaratmak)
- Haziran 1923'te bir tek Dolar 350.000 Mark değerinde idi. Aynı yılın Ağustos ayında 4.620.000, Eylül ayında 100 milyon, kasım ayında ise kimsenin hayal bile edemeyeceği bir rakam olan 4.200.000.000.000 (4.2 trilyon) oldu. (Ekonominin Çöküşü)
- En iyi okullarımızda bile eğitim diye tezgahlananlar umutsuz bir tarihsel yanılgıyı yansıtmaktadır. Tüm geniş olanakları sanayi insanının yetiştirilmesine dönüktür. Oysa yetiştirdikleri insan tipi ölmeden, uyum sağlaması beklenen sistem yitip gitmiş olacaktır. (Şok)
- Günümüzde bütün dünya belli zaman dilimlerine ayrılmış durumdadır. artık zamanın standart hale geldiğini görebiliyoruz, dünyanın neresinde bulunduklarına bağlı olmaksızın pilotlar zamanı Merkezi bir Greenwich saat dilimine dayanarak belirleyebilirler. uluslararası antlaşmalar sayesinde İngiltere'deki Greenwich bütün zaman dilimlerinin başlangıç noktası olarak alındığından beri Dünyanın her yerinde insanlar zamanı aynı anda izleye biliyorlar. hatta, bazen tek bir kontorol Noktasından Emir almış gibi saatlerini bir saat ileri veya bir saat geri alıyorlar. Kısacası icsel duygularımız bize zamanınızı Aktığını veya bir türlü geçmediğini söylese de,aslında yanınızda oturan veya dünyanın öbür ucundaki kişi için bir saatin uzunluğu Neyse sizin için de bir saatin uzunluğu aynıdır. (Üçüncü Dalga)
- Etrafımıza at gözlüğüyle bakmanın kolaycılığına teslim olmamalıyız.Gelecek araştırmaları yapanlar dahil,bir çok kişi yarını sadece günümüzün bir uzantısı gibi düşünür.çünkü istediği kadar güçlü olsa bile,bütün trendlerin aslında dümdüz bir doğru üzerinde,uzanmadığı nı unutur.Bazı noktalara gelindiğinde,aniden yepyeni olguları karşımızda buluveririz. Yönler değişir trendler durur.Sonra yeniden başlar.Bir şeyin bugün var olması, yada üç asırdan beri süre gelmesi,aynı şekilde devam edeceği anlamına gelmez. (Üçüncü Dalga)
- Çokuluslu bir şirketi ele almak kıvranan bir balığı iki parmakla yakalamak kadar zordur. (Ekonominin Çöküşü)
- Senaryolarımızda gördüğümüz dünya, başıboşluğun eşiğinde, kontrolden çıkmış bir dünyadır. Hangi senaryo olursa olsun sanayileşmiş ülkelerin ekonomilerinin yerle bir olduğu bir dünya. Günümüz dünyası o kadar sıkı bir şekilde içiçe geçmiştir ki; ekonomik şalterler ve bunların birbirleriyle bağlantıları o kadar yoğundur ki, incinebilir şeylerin sayısı, daha önce görülmemiş bir düzeye ulaşmıştır. Daha fazla gelişmiş ve daha fazla birbirine bağımlı bir dünya yaratmakla, sadece iyiliğin değil, kötülüğün de şansını arttırdık. (Ekonominin Çöküşü)
- İnsanlar için yaşam ve özgürlük dışında,en büyük değer eğitimdir. (Üçüncü Dalga)
- Endüstri toplumlarında çocuklara daha küçük yaşlardan itibaren saat kullanımı öğretilir oldu öğrenci olarak bu küçük insanlar daha Ders zili çalmadan okulda bulunmak üzere şartlandırıldılar Bunun amacı büyüdüklerinde zilin veya düdüğün çaldığını duyduklarında fabrikada montaj bantlarının veya ofislerde masalarının başında olmaya alışmalarıy dı işler saniyenin kaçta biri ile ölçülür şekilde minik bölümlere ayrıldı milyonlarca işçi dokuz- beş kavramı ile yaşamaya başladı. (Üçüncü Dalga)
- Milyonlarca kişi kendi değer sistemlerindeki çelişkileri aramaya, yaşamdaki amaçlarını belirlemeye ya da konuları büyükleriyle tartışmaya zorlanmadan eğitim sistemi içinden geçip gitmişlerdir. (Şok)
- Geleceği şekillendirecek olan bizleriz; O, şu anda bizim aldığımız kararların bir ürünü olacaktır. Akıllı adımlar atarak, elimizden kaçmakta olan şansımızı, halâ kontrol altına alabiliriz. (Ekonominin Çöküşü)
- 21. Yüzyılın cahilleri, okuma-yazma bilmeyenler değil; okumayanlar, öğrendikleri yanlış bilgileri değiştiremeyenler ve yeniden öğrenemeyenler olacaktır (Dünyayı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor?)
- Söz gelişi eğer insanlık tarihinin son 50.000 yılda yaklaşık 62 yıllık yaşam sürelerini bölünse 800 yaşam süresi geçirildiği ortaya çıkar. 800 yaşam süresinin 650’si mağaralarda geçmiştir. (Şok)
- Sabah 6000 Mark olan bir gazete, akşam baskısında 130.000 Mark olabiliyordu. İnsanlar, kuyruklarda kavgaya tutuşuyorlardı. Çünkü kuyruk bitesiye, alacakları şey birkaç katına çıkabilirdi. (Ekonominin Çöküşü)
- Geçmişin uzun süreli az sayıda arkadaşlığının yerini, gelecekte kısa süreli çok arkadaşlık kavramı alacaktır. İnsanlar arası ilişkiler daha geçici bir nitelik kazanacak, berber, garson, tamirci gibi insanlarla kurulan ‘modüler ilişki’ tipi hayatımızda önemli bir yer alacaktır. Günümüzde insan ilişkilerinin oluşma ve unutulma temposu hızlanacaktır. Sosyal statüsü yüksek olanlar ile daha zengin insanlarda bu durum daha belirgin olacaktır. Zira yoksulların dayanışma ihtiyacı, insan ilişkilerini biraz daha sıkı tutmalarını gerektirmektedir. Komşuluk, hemşerilik, vatandaşlık ilişkilerinin yerini; şirket, meslek, arkadaşlık bağları alacaktır. (Burada vatandaşlık ilişkisinin önemini kaybedeceği düşüncesinin küresel bir dayatma ve propaganda olduğuna dikkat çekmek isterim. Çekirdek aile parçalanacak, çocuk yapmaktan vazgeçilecek, giderek ‘solo yaşam’ olarak ifade edilen yaşam tarzı yaygınlaşacaktır…” (Şok)
- İnsanoğlu öncelikle şimdiye ışık tutmak için geleceği araştırmıştır. (Şok)
- 21. yüzyılın cahilleri, okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır. (Üçüncü Dalga)
- Yaşlı insanların, artan değişim hızına karşı tepkileri daha sert oluyor. Yaşla tutuculuk arasında uyumlu bir ilişki olduğu matematiksel temellere dayandırılarak saptanmıştır. Zaman yaşlılar için daha hızlı geçmektedir. Elli yaşındaki bir baba onbeş yaşındaki oğluna, istediği araba için iki yıl beklemesi gerektiğini söylediğinde, 740 günlük bu süre babanın yaşadığı sürenin % 4 ü kadardır. Aynı gün toplamı, çocuğun yaşadığı sürenin % 13'üne eşittir. Söz konusu gecikmenin, babaya göre çocuğa üç ya da dört katı daha uzun gelmesi acayip sayılmamalıdır. (Şok)
- Hayal gücümüz yanlış yapma korkusunu bir yana koyduğu sürece özgürdür. (Şok)