Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? - Ahmet Tahir Can Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? kimin eseri? Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? kitabının yazarı kimdir? Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? konusu ve anafikri nedir? Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? kitabı ne anlatıyor? Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? PDF indirme linki var mı? Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? kitabının yazarı Ahmet Tahir Can kimdir? İşte Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ahmet Tahir Can
Yayın Evi: Anatolia Kitap
İSBN: 9786054756520
Sayfa Sayısı: 331
Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin 'karanlıklara kurban verdiği' ne ilk isimdi, memlekette olup bitenlere bakınca görülüyor ki ne de 'en son' olacak Muhsin Yazıcıoğlu… 'Son ülkücü', 'Son reis' veyahut siyaset arenasının tecrübelilerinin tabiriyle; 'Muhsin Başkan…' Muhsin Yazıcıoğlu'nun 'kutsal bir ideal' uğrunda şekillenen hayatı yine 'zafere değil, sefere' çıktığı siyaset yolculuğunda, henüz 55 yaşında son buldu. "2 saniye sonrasına garantisi olmayan bir hayat yaşıyoruz. Böyle bir hayat için fırıldak olmaya değmez. Ben fırıldaklık istemem." cümleciği onun ölümünden hemen önce kamuoyuyla paylaştığı ve siyaset düşünen yeni nesillerin zihnine adeta 'mıh gibi' çakılması gereken bir prensip olarak kayda geçti. '2 saniye sonrasına garantisi olmayan' hayat mücadelesinde 'fırıldak olmak' yerine 'adam gibi adam olmayı' tercih eden Muhsin Yazıcıoğlu, eğilip bükülmeden yaşadığı fırtınalı hayatını 'karanlık ellerin' harekete geçmeyi tercih ettiği 'fırtınalı bir dağ başında' milyonlarca insanın onun kurtulması için 'dua dua yalvardığı' saatlerde kaybetti.
Ardında yüzlerce cevaplanması gereken soru işaretleri bırakan Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşadığı kuşkulu helikopter kazası ve sonrasında 'ara(ma)ma, kurtar(ma)ma' çalışmaları sırasında yaşanan ihmaller zincirinin çarpıklıklarını ortaya koyan bu kitapta Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Raporu'nda dikkat çekilen 'kuşkulu haller' irdeleniyor. TBMM'nin kazayı incelediği 'soruşturma raporu' analiz ediliyor. Kazayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı'nın HSYK tarafından 'kınanmasına' yol açan 'evlere şenlik soruşturma' dosyasının izini sürüyoruz kitapta. Siyaset arenasına çıktığı ilk günden bu yana tek başına yürüyen 'ülkünün yalnız alpereni' Muhsin Başkan'a 'Kanlıçukur'da düzenlenen 'kanlı suikastın' sır perdesi bu kitapla aralanıyor.
Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? Alıntıları - Sözleri
- Herkesin imtihanı terazisi kadardı.
- Onlar, 'O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler'...
- İnsanın başkasına zulmetmesi ne kadar yanlışsa, kendisine zulmetmesi de aynı derecede yanlış.
- Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgâr gibi süzülüyorum Kekik kokulu koyaklardan aşarak Güvercinler ülkesinde dolaşıyor Bir çeşme başı arıyorum Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp Mis gibi nane kokuları arasında Ruhumu dinlemek istiyorum Zikre dalmış her şey Güne gülümserken papatyalar Dualar gibi yükselir ümitlerim Güneşle kol kola kırlarda koşarak Siz peygamber çiçekleri toplarken Ben çeşme başında uzanmak istiyorum Huzur dolu içimde Ben sonsuzluğu düşünüyorum Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum Durun kapanmayın pencerelerim Güneşimi kapatmayın Beton çok soğuk, üşüyorum...
- Bizde yaşadıklarımızı abartma değil de, azaltma gibi bir özellik var.
- "Kendi vicdanımda doğru kabul ettiklerimin dışında bir şeyi asla kabullenmeyeceğim."
- Dağlar yolları keser ama yolculuk bitmez. Yolculuk hep ebediyet yolculuğudur. Ne mutlu o yolculuğu yüz akı ile yapabilene...
- "Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum, Durun kapanmayın pencerelerim, Güneşimi kapatmayın, Beton çok soğuk, üşüyorum..."
- Onun için yeni gençliğe benim tavsiyem, nüansları derinleştirerek farklılığa dönüştürmek ve onları bir çatışma sebebi yapmak yerine, nüanslarımızı zenginlik sayarak, fikirlerimizi, yaşama tarzlarımızı birbirimize dayatmadan, birlikte yaşamanın yolunu bulmak zorundayız.
- Bir zamanlar okullara sığmadık, mahallelere sığmadık, şehirlere sığmadık, Türkiye'ye sığmadık .birbirimizi sığdırmadık ama arkasından iki buçuk metrekarelik hücrelere sığdık dışarıda birlikte yaşamanın yolunu bulamayanlar hücrede birlikte yaşamanın kültürünü geliştirebildiler.
Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Muhsin Yazıcıoğlu… 'Son ülkücü', 'Son reis' veyahut siyaset arenasının tecrübelilerinin tabiriyle; 'Muhsin Başkan…' 'kutsal bir ideal' uğrunda şekillenen hayatı yine 'zafere değil, sefere' çıktığı siyaset yolculuğunda, henüz 55 yaşında son buldu. Ülkü ocakları genel başkanlığı yapan Muhsin Reis daha sonra ayrılıp kendi partisini kurmuştur. Ambleminde yer alan Gül resmi Peygamber efendimizi (S.A.V) temsil etmektedir.12 Eylül döneminde türlü işkencelere maruz kalmıştır. Kitap başlarda istenilen bilgilere ulaşma konusunda ilerlerken sonrasında öneriler ve tekrarlanan cümlelerin fazlalığı sebebiyle akıcılığını kaybediyor. Ölümünün ardındaki sır perdesi hakkında bir çok teori kaydedilmiş kitabın sonu soru işaretleri ile sona eriyor . Benim bir kitapta takıldığım noktalardan biri kopyala yapıştır mantığı diğeri ise sonunun bilinen soru işaretleri ile bitmesi bu kitapta da açıklama kısmında (Muhsin Başkan'a 'Kanlıçukur'da düzenlenen 'kanlı suikastın' sır perdesi bu kitapla aralanıyor. )derken şüphelerle son bulması hayal kırıklığı yaratıyor. (Serap Durmaz)
25 Mart 2009 günü öğleden sonra Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden Muhsin Yazıcıoğlu ve yanındaki 5 kişinin suikaste kurban gitmesini kronolojik bir şekilde anlatan bir kitap. Kitapta kaza-kırımla ilgili görseller mevcut. Raporlardan alıntılar var. Ve asıl çıkardığım sonuç. Muhsin Yazıcıoğlu gibi ADAMLAR ülkemize 100 senede bir gelir. Böylesine ülke ve millet sevdalısı bir ismin böylesine trajik bir şekilde hayatını kaybetmesi hepimizi derinden üzdü. Mekanları cennet olsun (Batuhan Özgül)
Kitap başlarda insanın merakını cezbediyor. Fakat ilerleyen bölümlerdeki öneriler ve benzer cümlelerin tekrarı sıkıcı olmasına neden olmuş. Bir sonuca bağlanamaması da cabası. Kitap bittiğinde akıldaki soru işaretleri iki katına çıkıyor. Şüpheli durumların üstü daha da eşilebilirdi ama yapılmamış. Okuyucuya bırakılacak bir konu da olmadığı için tatmin edici cevapları olmayan bir kitap olarak kaldı.En azından başlığına bakarak bir şeylerin çözümüne yaklaşıldığı veya derin şüphelerin ortaya konulduğu hissi uyandırsa da maalesef sonu hüsran... (İlknur tüfekçi)
Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? PDF indirme linki var mı?
Ahmet Tahir Can - Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Son Ülkücüyü Kim Öldürdü? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmet Tahir Can Kimdir?
Ahmet Tahir Can Kitapları - Eserleri
- Yeşil
- Son Ülkücüyü Kim Öldürdü?
- Hırçın Bir Deniz Hikayesi
- Reis Çatlı
- Che Guevara
- İlluminati’nin Şifresi
- Menderes Trajedisi
- Atatürk'ü Kim Öldürdü?
- Nasıl Darbe Yaptım
- Dersim İsyanları
Ahmet Tahir Can Alıntıları - Sözleri
- çoğu kez, ne derece yanılmış olduğumuzu, basmakalıp düşüncelerimizin sonunda kendimizden birer parça ve refleksler halini almış olduğunun farkına varacağız. (Che Guevara)
- "İstiklâl Caddesi'nin göz bebeği olarak da bilinen, birçok ünlünün sık sık gittiği Mısır Apartmanı, MOSSAD'ın kuruluşuna da ev sahipliği yaptı." (İlluminati’nin Şifresi)
- Bu sol nedir? dedik, dediler bunlar Rus. Kinim gittikçe attı. Ondan sonra başladık duvarlara yazı yazmaya. Elazığ'da ilk duvarlara yazı yazan adam benim. İşte böyle başladı. (Yeşil)
- Darbeler daima Türkiye'den götürdü. Askerlerin menfaatine de olmadı. Durumdan üç beş kişi faydalandı sadece. (Menderes Trajedisi)
- Nasıl Şeyh Said isyanı Musul-Kerkük meselesinin görüşüldüğü bir dönemde İngilizler için bir koz olduysa, Dersim isyanı da Hatay meselesinin tartışıldığı bir dönemde Fransızlar tarafından kullanılmıştır. (Dersim İsyanları)
- "Türkiye'de yayımlanan yazı ve kitaplarda birçok faili meçhul cinayetten tutun da kitleleri tahrik amacıyla, yetmişli yıllardan günümüze uzanan kimi olaylara varıncaya kadar hep MOSSAD'dan kuşkulanılmış ama somut bir kanıta ulaşılamamıştır." (İlluminati’nin Şifresi)
- Tarih elbette ki bakan kişinin durduğu yere göre yorumlanabilecek bir olgudur. (Dersim İsyanları)
- Herkesin imtihanı terazisi kadardı. (Son Ülkücüyü Kim Öldürdü?)
- Allah, her iktidarı yürüdüğü yolda İnönü ve partisi kadar korkunç bir rakiple karşılaşmaktan korusun. Adnan Menderes (Menderes Trajedisi)
- 'Soygun felsefesine son verirseniz, savaş felsefesi de ortadan kalkar..' -Fidel Castro (Che Guevara)
- Menderes bu şartlarda iktidardaki yerini uzunca bir süre için sağlamlaştırdığını sanıyordu. Bir darbe ile bu işe son verildi ve sonunun öyle bitmesini istemediğimiz hâlde, çalışma arkadaşlarıyla beraber idam edildi. Sadece Celâl Bayar kurtuldu, çünkü bir masondu ve yakın arkadaşı Papa Roncalli ya da diğer adıyla 23.John, Vatikan'ın baskısıyla onu idamdan kurtardı. (İlluminati’nin Şifresi)
- Fidel Castro şu sözleriyle, bu inkar edilmez gerçeği dile getirmişti: ''Soygun felsefesine son verirseniz, savaş felsefesi de ortadan kalkar.'' (Che Guevara)
- Başını dik tut cigeram! Bizim alnımızda kara leke yoktur Varsın buğday meydanı Bugün bize kerbela olsun... (Dersim İsyanları)
- Oysa bilinmeli ki efsaneler hep sevilen kahramanlar değildir. (Reis Çatlı)
- "Günümüzde masonlar, dernek statüsündedir. Derneğin gelir ve gider kalemleri vardır. Bunları devlete ibraz etmek zorundalar. Ama dul kadın kesesinin hesabı verilmez. Bu, örtülü ödenektir." (İlluminati’nin Şifresi)
- "Kurtulan her halk, bir başka halkın kurtuluşu için verilecek savaşta kazanılmış bir aşamadır." (Che Guevara)
- Bir zamanlar okullara sığmadık, mahallelere sığmadık, şehirlere sığmadık, Türkiye'ye sığmadık .birbirimizi sığdırmadık ama arkasından iki buçuk metrekarelik hücrelere sığdık dışarıda birlikte yaşamanın yolunu bulamayanlar hücrede birlikte yaşamanın kültürünü geliştirebildiler. (Son Ülkücüyü Kim Öldürdü?)
- Türkiye!de üzerinde ne kadar çok konuşulursa konuşulsun bir türlü hitama erdirilemeyecek konuların sıralaması varsa herhalde en başta Derin Devlet kavramıdır. (Yeşil)
- "Üniversite öğrenimi yapmak Anayasanın verdiği bir haktır.Öğrenci olarak devrimci bir mücadeleye katılmak ise MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün bize verdiği bir görevdir. (Hırçın Bir Deniz Hikayesi)
- Darağacındaki Menderes'in son sözü: "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler diliyorum. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum..." (Menderes Trajedisi)