Sonra İşte Yaşlandım - Gülten Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sonra İşte Yaşlandım kimin eseri? Sonra İşte Yaşlandım kitabının yazarı kimdir? Sonra İşte Yaşlandım konusu ve anafikri nedir? Sonra İşte Yaşlandım kitabı ne anlatıyor? Sonra İşte Yaşlandım PDF indirme linki var mı? Sonra İşte Yaşlandım kitabının yazarı Gülten Akın kimdir? İşte Sonra İşte Yaşlandım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Gülten Akın

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789753634069

Sayfa Sayısı: 54

Sonra İşte Yaşlandım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde açtılar içinden sözler çıktı" Gülten Akın yıllardır şiirin o perili ülkesinde, o çırpıntılı kuşta sevgiyle duruyor. Bu kitaptaki şiirler de oradan...

Sonra İşte Yaşlandım Alıntıları - Sözleri

  • Susup bekleyerek yaşlanıyordu
  • Her konuşma bir şeyi değiştirir hayatımızda, Sustum durdum geriye geriye çekilerek
  • Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı Bakıp kapatıyorlar Geceye giriyor türküler ve ince şeyler 'Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz sisin dere ağızlarından sokulup akşamları Fındıklarımızı basıyor Neyleriz kararan tomurcukları Çocuklarımıza yalvarıyoruz: Aç durun biraz Tecimenlere yalvarıyoruz: Bir 'Hotel' bir gizli evlenme az çiziniz Bir banka az çiziniz bir yalvarma Bizden size ve sizden dışardakilere Karılarımızı yolluyoruz tırnaklarını kesmeye ve demeye -Evet efendim- Çocuklarımızı yolluyoruz dilenmeye Bizler gidiyoruz yatağımız tanrıya emanet Yazların motorlu çingeneleri Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya Baba evleri, ilk kez girilen ırmağa dönüş Toprağa tutku, kendinden dolayı Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para para para Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga kavga kavga Sorar belki biri: Kavga ama neden kavga Komşumuza sonsuz balta, karımıza yumruklar içinde -Bilmiyoruz neden kavga. Sonra kasabanın cezaevinde Silgimizi göz önüne yerleştiriyoruz Günlerimiz iterek genişletiyoruz Yer açıyoruz karılarımızı düşünmeye Bizsiz geçen menevşeyi düşünmeye Durup ince şeyleri anlatmaya Kimselerin vakti olmasa da Okulların kadın öğretmencikleri Tatil günlerini çoğaltsalar da Kutsal nemiz varsa onun adına Gözlerimiz için bağlar dokusalar da Birikimler ve çizgiler gitgide gitgide Açmaya ilkyaz çiçekleri Bir gün birileri öte geçelerden Islık çalar yanıt veririz
  • ... "Bir saat beklemek uzundur eğer sevgi hemen ardındaysa" ...
  • Bir roman kadar uzun bu tümce, -Sonra işte yaşlandım.
  • Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya...
  • Büyük savaşları kullanmıyoruz Günde birkaç kez yüz ölümlük Ufak sıcak savaşlarımız var
  • Bir roman kadar uzun bu tümce -Sonra işte yaşlandım
  • Bana yaşadığı kentin kumunu gönderen Bir sevgilim vardı Bense merak ederdim hep oranın rüzgarını Uslu mu deli mi sürekli mi Apansız mı çıkar gökte savurur Yerden aldığını Paylaştığımız kentler oldu sonra Rüzgar usta ben acemi Esti geçti bir hışımla geçti Kum doldurdu gözlerimi
  • (...) orda, o perili köşkte senin şiirlerinle Emily 'bir saat beklemek uzundur eğer sevgi hemen ardındaysa' eğer sevgi hemen içindeyse onu, ansıdığın en eski zamandan taşıyıp getirdinse orda o perili köşkte kara bırak, sise, gölgelere aşınmış düşlere bırak kayıp gitmesinin günüdür sonsuza
  • Kendi yakınlarının yakınlığına düştüğü zaman uyanır tohum, büyür ten çamları hatırla ve tin kendi yakınlarının uzağında serpilip genişler
  • Bir roman kadar uzun bu tümce, - İşte sonra yaşlandım.

Sonra İşte Yaşlandım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Sadece yaş'alan asla yaşlanmayan herkese: ‘’ İşte sonra yaşlandım.’’ Yaşamam yetişmem gereken bir hayat var. Saklamaya çalışamıyorum bir türlü YAŞLANMAK BİLMEYEN "güzel umutlu günler" özlemimi.. Uzun uzun anlatmayı isterdim ama çok laf edemem ben. Kocaman bir yıl iyisiyle kötüsüyle bitti gitti, geldi yenisi, ardından yeni yılın bir kaç ayı dahi. Ne çabuk geçiyor günler, dünyaya alışamadan gideceğim sanırım. Hepimiz yarını bekliyorken yarınımızda bizi neyin beklediğini bilmiyoruz. Hüzünlerin, ihanetlerin, acıların hadi gecesi yok gündüzü yok anladım da; şöyle arada belirlenen günlerde de tatili filan da yok mudur ? Ya sonrası hiç bir şey olmamış gibi hayata devam etmek diye çok acıklı bir şey de var. Gerçi nedir ki hayat dediğimiz şey ? Bir kaç cümleden ibaret değil midir haber bültenlerinde ? Neye ihtiyacım var bugün , yarın, tüm hafta hatta gelecek tüm zamanlarda? Sevmem gerek , çaba sarf etmem , anlamam dinlemeyi bilmem adil ve merhametli olmam gerek. Bir tebessüme gönülsüz, öfkelenmeye ve nefret etmeye dünden hevesli, gıybet etmeyi alıştırmaya gayretli insanlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Yolumuzun kesiştiği insanlar, her halükarda örneğimiz, sınavımız, ibretimiz ya da nasibimiz bizim için. Kıymetlendirdiğim ne çok lüzumsuz derdim var. Ne kadar güzel, bilgili ve kariyerli olduğumuza değil nasıl yaşadığımıza bakacaklar öbür tarafta . Nasılsa yok olacak bir gün varlığım , sonrasında ise hiç hatırlanmayacak adım. Biliyorum ki ; dualardır işte sadece ardımdan gelecek olan. Değer mi umutsuzluğa kötülüğe diyelim ve ümidinizi kesmeyelim. Adımız ve sıfatımız hiç önemli değil; Evladının sesini, dostunun seslenişi ve yarinin nefesini hissedip ses verebilenlere, şükürle güne uyanan , güneşin herkese aynı duygularla doğduğunu anlayabilen , korkular, acılar, umutsuzluklar endişeler , kahır ve güvensizlik duygusundan uzak, aynı topraklar üzerinde , aynı inanmışlıkla bir çift güzel söz, bir tutam tebessüm ile “iyi insan” olarak , hiç bir gönle yük olmadığımız bir ömürde, kocaman bir yürekle herkese tüm dilediklerinin gerçekleşmesi temennisiyle.. Keyifli okumalar dilerim. (Ferah)

Sonra İşte Yaşlandım PDF indirme linki var mı?

Gülten Akın - Sonra İşte Yaşlandım kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sonra İşte Yaşlandım PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Gülten Akın Kimdir?

Gülten Akın Cankoçak (d. 23 Ocak 1933, Yozgat - ö. 4 Kasım 2015). Türk şair ve yazar.

1950'li yıllarda yazmaya başladığı şiirleriyle, kısmen İkinci Yeni çizgisinde görülen, ancak 1970'li yıllardaki şiirlerinden itibaren bireysellikten toplumculuğa yönelen bir şairdir.

Şiirleri pek çok dile çevrilen ve kırktan fazla şiiri bestelenen Gülten Akın, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın 2008 yılındaki vefatından sonra Milliyet gazetesinin yaptığı bir araştırmada en fazla oyu alarak "Yaşayan En Büyük Türk Şairi" olarak gösterildi. Şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan'ı 2013'te yayımladı.

23 Ocak 1933 tarihinde Yozgat'ta doğdu. Yozgat'ın Sorgun ilçesinde ilköğrenimini tamamladı. 1940'lı yıllarda memleketi Yozgat'tan Ankara'ya göç etti ve ortaöğrenimini Ankara Atatürk Anadolu Lisesi 'nde tamamladı. 1955'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.

1956'da Yaşar Cankoçak'la evlendi; bu evlilikten beş çocuk sahibi oldu. Kaymakam olan eşinin görevi nedeniyle 1958-1972 arasında Anadolu'nun çeşitli ilçelerinde yaşadı. Gevaş, Alucra, Gerze, Saray ilçelerinde ve Kahramanmaraş'ta yardımcı avukatlık, avukatlık ve öğretmenlik yaptı.

1972'de Ankara'ya yerleşerek Türk Dil Kurumu Derleme ve Tarama Kolu'nda çalıştı. Kültür Bakanlığı Yayın Danışma Kurulu üyeliğinde bulundu. Demokratik kitle örgütlerinin yeniden kuruluşu çalışmalarına katıldı. İnsan Hakları Derneği, Halkevleri, Dil Derneği gibi örgütlerde kurucu ve yönetici olarak görev aldı. 1978'de emekliye ayrıldı. 1980'lerde Ankara'da bir banka soygununa katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve dosyası Şentepe Devrimci Yol davasıyla birleştirilerek önce müebbet hapse mahkum edilen sonra cezası Yargıtayca bozulan oğlunun cezaevi günlerinde yaşadıklarını şiirine yansıttı. 42 gün (1986) adlı kitabında Mamak Cezaevi'nde süren açlık grevini anlattı. Yaşamını Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde sürdürdü.

4 Kasım 2015'te tedavi görmekte olduğu hastanede hayatını kaybetti. Cenazesi 6 Kasım 2015 cuma günü Kocatepe Camii'nden kaldırılarak Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi.

Son Haber gazetesinde ilk şiiri 1951'de yayımlandı. Ardından Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Mülkiye gibi dergilerde çıktı. Başlarda şiirlerinin konusu doğa, aşk, ayrılık, özlem iken, daha sonraları ise toplumsal sorunlar ağır bastı. 1980 öncesinde halkın yaşadıkları, onun da hayatına ve şiirine yansıdı. Daha sonraki şiirlerinde toplumsal sorunlara yöneldi. Gezip gördüğü yerlerden aldığı esinle zenginleşen ve coşkulu bir insan sevgisiyle yoğrulan şiiri, toplumsal sorunları, yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı.

Şiirlerinde büyük ölçüde folklor öğelerinden yararlandı. Şiir üzerine yazılarını bir araya getiren "Şiiri Düzde Kuşatmak" (1983) kitabında, halk kaynağına inme isteğini, "halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle açıklar. Şiirleri pek çok dile çevrildi ve kırktan fazla şiiri bestelendi. Bestelenen şiirlerinden biri, Sezen Aksu'nun 1993 tarihli albümüne adını veren Deli Kızın Türküsü'dür.

2008'de Dağlarca'nın ölümünden sonra Milliyet gazetesinin yaptığı yaşayan en büyük şair araştırmasında en çok oyu alan Gülten Akın, şiirinde bir doruk noktası olarak nitelenen Beni Sorarsan'ı 2013'te yayımlamış ve bu kitabı ile Metin Altıok Şiir Ödülü'ne layık görülmüştür.

Akın, şiir dışındaki edebi türlere fazla ilgi göstermedi ancak yedi adet kısa oyun yazdı. Ürettiği tiyatro metinlerinde kadın, evlilik, düzene yönelik eleştiriler, yoksulluk, yalnızlık, yaşlılık ve yabancılaşma gibi konular üzerinde durdu.

Ödülleri

1955 - Varlık şiir yarışmasında birincilik ödülü

1964 - Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü ,Sığda ile

1972 - TRT Sanat Ödülleri Yarışması'nda Başarı Ödülü, Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı ile

1976 - Yeditepe Şiir Armağanı, Ağıtlar ve Türküler ile

1991 - Halil Kocagöz Şiir Ödülü

1992 - Sedat Simavi Edebiyat Ödülü

1999 - Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü

2003 - Dünya gazetesi Yılın Telif Kitabı Ödülü

2008 - Erdal Öz Edebiyat Ödülü

2014 - Metin Altıok Şiir Ödülü

Gülten Akın Kitapları - Eserleri

  • Deli Kızın Türküsü
  • Kestim Kara Saçlarımı
  • Kırmızı Karanfil
  • Beni Sorarsan
  • Sessiz Arka Bahçeler
  • 42 Gün
  • Ağıtlar ve Türküler
  • Uzak Bir Kıyıda 1984 - 2003
  • Toplu Şiirler 2
  • Toplu Şiirler 1
  • Kuş Uçsa Gölge Kalır
  • Sonra İşte Yaşlandım
  • Seyran
  • Şiir Üzerine Notlar
  • Uzak Bir Kıyıda / 1991-2013 - Toplu Şiirler III
  • Celaliler Destanı
  • Rüzgar Saati
  • Şiiri Düzde Kuşatmak
  • Sığda
  • Sevda Kalıcıdır
  • Toplu Şiirler
  • İlahiler
  • Sevdiğim Yaz Geldi Yine ( Ciltli )
  • Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı
  • Toplu Oyunlar
  • Bütün Eserleri I - Gülten Akın

Gülten Akın Alıntıları - Sözleri

  • Suya düşmüş arıyı gözleyen Bu dünya düşündürmez mi Kimin hayatı, kimin umurunda Oysa sarmalandın, paylaşıldın Ortasında sen gibi bir kalabalığın... (Sessiz Arka Bahçeler)
  • Bazı adamlar var şaşıyoruz. Avuçlarındaki sıcağı nasıl Düzenlerini nasıl yitirmiyorlar Şaşıyoruz burası İstanbul  (Kestim Kara Saçlarımı)
  • Azizler yahut günahkârlar gibi farketmez Ellerim yüreğim dolu gelmişim Şuracıkta dünyanın öbür ucunda Rüzgârı senin değirmenine çevirebilirim (Rüzgar Saati)
  • Yüreği ışıdı, "insan'' diye düşündü. İnsandır. İnsanda umut vardır umut vardır... (42 Gün)
  • Sevememek biraz yorgunluktandır. (Kestim Kara Saçlarımı)
  • Gün kendini değiştiriyor. Ama insan kendini değiştiremiyor. (Beni Sorarsan)
  • Bir roman kadar uzun bu tümce, - Sonra işte yaşlandım. (Uzak Bir Kıyıda 1984 - 2003)
  • Biz belki çok bilen, çok dalgın, çok konuşkan Ama kesinlikle ölen solucanlarız Tam eskimiş, sinmiş gövdemize Tam kendimizin olmuş giysiyi Hızla yenileriz, hızla yenileriz, hızla, hız... (Sığda)
  • Ayrılık sularda nilüfer görürsün tutamazsın (Ağıtlar ve Türküler)
  • Bizcil sen de Kuş mu sandın yalanı yanlışı Taksan kanatlanır mı? Yediğin seni yakacak Vurduğun seni yakacak Gör cehennem yok mu var mı? (Ağıtlar ve Türküler)
  • “Aynı dille konuşuyor / aynı dili konuşmuyoruz.” . (Ağıtlar ve Türküler)
  • “. . . Aynı dille konuşuyor, aynı dili konuşmuyoruz." (Ağıtlar ve Türküler)
  • "Senin verdiğin umudu Geyik içse ölür, balık yutsa.." (Toplu Şiirler)
  • Her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır Sıcağa susuzluğa dayanıklı Ülkesizlik tüm ülkeler sayısınca genişliktir Sınırsızlığa sonsuzluğa dayanıklı (Sevda Kalıcıdır)
  • "Adresini yaktım. Yakmak gibiydi biraz da dünyayı, her şeyi... Yaktım adresini, şimdi özlem dolu hayatım." (Toplu Şiirler)
  • - Otuz gün oldu bacım bugün. Tam otuz gün. Eriyip gidiyorlar. - Sebebi neymiş peki, niye bu oruç. - İnsanca yaşamak istiyorlar yalnızca. Kötülüksüz, dayaksız. Ölmeyi, onurlarıyla ölmeyi seçtiler. (Toplu Şiirler 2)
  • Ufak şeylerdi diyorum, küçük soluklar,bir ömre karşılık bu kör yalnızlık değildi seçtiğim... (Kuş Uçsa Gölge Kalır)
  • Ağaçtan maviden denizden uçar kuş Kendinden uçamaz (Kestim Kara Saçlarımı)
  • Bir roman kadar uzun bu tümce, —Sonra işte yaşlandım. (Uzak Bir Kıyıda / 1991-2013 - Toplu Şiirler III)
  • Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya (Kırmızı Karanfil)