Sürgün - R. A. Salvatore Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Sürgün kimin eseri? Sürgün kitabının yazarı kimdir? Sürgün konusu ve anafikri nedir? Sürgün kitabı ne anlatıyor? Sürgün PDF indirme linki var mı? Sürgün kitabının yazarı R. A. Salvatore kimdir? İşte Sürgün kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: R. A. Salvatore

Çevirmen: Boğaç Erkan

Yayın Evi: Laika Yayıncılık

İSBN: 9789758904204

Sayfa Sayısı: 280

Sürgün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yeryüzünde yaşayanların asla bilemeyeceği kadar dehşet ve tehlikelerle dolu Karanlıkaltı'nın labirent dehlizleri, orada yolculuk etme cesareti gösteren herkese meydan okuyor. Drizzt Do'Urden özgürlüğe giden bu yolculukta, büyülü kedisi Guenhwyar ve diğer yol arkadaşları ile birlikte acımasız bir savaşa girişiyor. Bu bir yolculuk hikayesi...

Unutulmuş Diyarlar'da, geleceğe doğru bir yolculuğun, Drizzt Do'Urden'in yolculuğunun hikayesi...

 

Sürgün Alıntıları - Sözleri

  • Yaşama anlam katan her şeyi kaybediyor olduğumdan korkuyorum... Ve bence bu, yaşamımdan daha değerli.
  • Yaşamım boyunca az dostum oldu ve bin yıl da yaşasam bunun böyle kalacağından şüpheliyim.
  • Adalet hiçbir zaman kaos içindeki Menzoberranzan'da düzen yalanını sürdürmek için bir maske olmaktan öteye gitmemişti.
  • Hepimiz yaşamımız boyunca şu ya da bu zaman tutsak düşeriz; kendi kendimize veya çevremizdekilerin beklentilerine esir oluruz. Bu, herkesin katlandığı bir yüktür; herkesin nefret ettiği ve pek azımızın kaçmayı öğrenebildiği.
  • "Tek bir saat bir gün gibi, tek bir gün bin yıl gibi göründüğünde yüzyılları nasıl ölçersin?"
  • "Menzoberranzan'da evsiz serserilere yer yok. Toplumumuzun doğal düzenini bozuyorlar. Üstelik erkekler!"
  • Adalet hiçbir zaman kaos içindeki Menzoberranzan'da düzen yalanını sürdürmek için bir maske olmaktan öteye gitmemişti.
  • İnsanların tek bir doğum ya da ölüm tarihi olduğuna inanmıyorum. Bakmayın siz mezar taşlarındaki o rakamlara! İnsan sık sık ölür ve yeniden doğar aslında.
  • "İnatçı gençliğimde, tek başıma ayakta durabileceğime, düşmanlarımı kılıç ve ilkelerle fethedebilecek kadar kudretli olduğuma inanırdım. Kibir, sırf kararlılık sayesinde çaresizliğin kendisini bile yenebileceğime ikna etmişti beni. İtiraf etmeliyim ki, inatçı ve budala bir gençtim, çünkü şimdi ne vakit dönüp o yıllara baksam, apaçık görüyorum ki, nadiren tek başıma kaldım ve nadiren tek başıma kalmam gerekti. Her zaman sadık ve değerli dostlar vardı; istemediğime inandığımda bile ve bunu yaptıklarını fark etmediğim zamanlarda dahi bana destek veren dostlar."
  • "Hayatta kendimi çaresiz hissettiğim pek çok zaman oldu. Bu belki de bir kişinin yaşayabileceği en keskin acıdır; düş kırıklıkları ve boşaltılamayan öfke üzerine kurulmuştur. Savaşan bir askerin kolunda bir kılıcın açtığı yara, bir tutsağın bir kırbacın şaklamasıyla hissettiği ıstırapla boy ölçüşemez. Kırbaç çaresiz tutsağın bedenine inmese bile, kuşkusuz ki ruhunu derinden yaralar."
  • "Fakat trajediyi bir şakayla dağıtmak, kimsenin suçlanamayacağı bir olay için suça gömülerek yaşamaktan daha gülünç değil."
  • “Mutluluk dostlarla paylaşıldığında çoğalır, ancak keder her paylaşımda azalır. Yaşam budur.”
  • Hepimiz yaşamımız boyunca şu ya da bu zaman tutsak düşeriz. Kendi kendimize veya çevremizdekilerin beklentilerine esir oluruz. Bu herkesin katlandığı bir yüktür; herkesin nefret ettiği ve pek azımızın kaçmayı öğrenebildiği..
  • Yaşamım boyunca az dostum oldu ve bin yıl da yaşasam bunun böyle kalmayacağından şüpheliyim. Yine de bu gerçekte, kederlenecek az şey var; çünkü beni bir dost olarak benimseyenler hep muhteşem karakter sâhibi kişiler oldular ve vâroluşuma zenginlik kattılar.
  • ..."Pekâlâ," dedi, beyaz yelesini(saçlarını) çâresizce savurarak. "O halde yola koyulalım." "Yola ve öykülere," diye yanıtladı...

Sürgün İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İlk iki kitap bir giriş gibiydi. Sanki asıl efsane farklı bir yerde gerçekleşecek gibi. Ben iki kitabı da sevdim. Drizzt'i tanımamız anlamında doyurucuydu. Ailesi, düşmanları ve dostları konusunda oldukça net olan Drizzt kendi benliği ile ilgili gelgitler yaşadı. Ancak o kim olmak istediğini iyi biliyor. İkinci kitap olduğu için konuya dair bir şeyler yazmak istemiyorum ama yine biraz hüzne kapılıyor ama bu defa bazı karakterler için hak ettiğini buldu diyerek rahatlıyorsunuz. Umut vadeden bir seri. Fantastik okumayı sevenler için bence iyi bir seçenek. Kitap bolca fantastik öge barındırıyor. Bir epik fantastik ve yeterli değişik ırk tanıyorsunuz. Kitap içinde aşka yer yok belirteyim. Ancak genç drow mutlu olmayı hak ediyor ve o duygularla baş ederken onu okumayı da ben hak ediyorum bence :) Abartılmamış bir aşkın dahil olmasını isterim ben. Minicik, küçücük bir duygusallık kimseyi incitmez :) Güzel bir seri keşke sevdiğim tüm kitapları herkesin okumasını sağlayacak bir gücüm olsaydı :) (Özge Özdemir)

Yalnızlık ve Dostlar: Şimdi 2022'de ekstra bir hedefim var. Unutmamak adına buraya belirtiyorum, okuduğum her kitaba küçükte olsa bir inceleme yazmak. Öncelikle Drizzt efsanesini 2. kitabinda çok güzel anlattığı şeyleri söyleyeyim. Dostluk, yalnızlık ve yıllar süren bir yalnızlığin getirdiği kimlik buhranı. Spoiler içerir!!! Drizzt'in ailesinden ayrıldıktan sonra 10 sene boyunca karanlık altında yaşayıp, canavarlar ve kendisi ile savasmasının ardından kitapta bahsettiği alt benliği olan Avcı ortaya çıkmıstır. Drizzt artık kendi kişiliğinin yok olma safhasına gelebileceğinden korkmasından ötürü sürekli endişe duyar. Zaman kavramını yitirdiği için kendine belirlediği alanda, ki bu alana Avcının alanı diyebiliriz. Sürekli savaşır o alana gelen her canavari oldürmektedir. Avcı'nın Drizzt'i ele geçirmesine engel olan tek şey onun sadık dostu olan Guenhwyvar'dır, kendini astral bir varlık olan panterdir. Drizzt'in dönüşmekte olduğu kişiden şüphe duymasını sağlayanda bu panterdir. Bir gün sanırsam yanlış hatırlamıyorsam avcı alanında dolaşırken bir ses duyar ve ona bakmaya gider lakin yer altı gnomlarının konuşmaları Avcının benliğini bastırır ve Drizzt'in hasretini çektiği konuşmayı dinlemeye başlar günler geçer ve Drizzt bir gün bu swirfneblileri takip eder ve onların vatanına girer. Orada birkaç gün esir şeklinde durar ve gnomlardan biriyle konuşurken birinci kitapta ki gnomu hatirlar ve onu yani Belwarı çağırtır ve Belvar Drizzt'in gözlerinden onu ölümden kurtaran drow oldugunu hatırlar. Geçen birkaç gün sonra drow ve swirfneblinin dostlukları kuvvetlenir. Ve olaylar burdan itibariyle ilermeye ve daha heyecan verici olmaya başlar... Kitabın yaklaşık 2.5 kısmının basit bir özeti sayabiliriz lakin ben bir çok kısmı bilerek atladım. Spoiler yiyen olursa okurken heyecanı kaybetmesin diye. Kitaba gelirsem beni çok sardı lakin çeviriden midir yoksa basım hatasından mıdır birkaç çümle ve harf hatası vardı onun dışında kitap gayet güzel, okunulabilirliği akıcı. (MehmetAli Tokay)

Bu seriyi niye okumuyorsunuz arkadaşlar? Neden?! Ben böyle bir seri okuduğumu hatırlamıyorum. Ana karakterimiz Drizzt, gerçekten bir efsane. Konuya gireyim öncelikle. İlk kitap, Drizzt'in evini yurdunu terk edip gidişinde bitmişti. 2.kitap ise kaldığı yerden devam ediyor ama aradan 10 yıl atlayarak başlıyor. Drow ırkı için 10 yıl çok uzun bir zaman zarfı değil neticede, çünkü yüzyıllar kadar yaşıyorlar. Drizzt tek başına 10 yıl boyunca Karanlıkaltında hayatta kalmaya çalışıyor. Bir gün yolu geçmişte hayatını bağışladığı bir Svirfnebli ile kesişiyor. Svirfnebliler de Karanlıkaltında yaşayan başka bir ırk. Svirfnebli Belwar Dissengulp ile aralarında inanılmaz derecede güzel bir dostluk oluşuyor. Aslında ikisinin de ırkları birbirine düşman olsa da bu ikilinin arasında düşmanlık namına hiçbir şey yok. Kitap boyunca Drizzt ve Belwar'ın maceralarına şahit oluyoruz. Ama 10 yıldır Drizzt'in peşinde olan ailesi onu en sonunda buluyorlar. Drizzt'i öldürmesi için ölü birini canlandırıyorlar. Bu kişinin kim olduğunu söylemek isterdim ama ilk kitabı okuyanlar zaten bu kişiyi kolaylıkla tahmin edebilirler. Ben spoiler vermeyeyim şimdi. Drizzt o kişiyi karşısında görünce tabii ki dengeleri alt üst oluyor. Diğer yandan Do'Urden evinin yıkılışına da tanıklık ediyoruz. Matron Malice ve birkaç kişiye daha olan şeyler beni hiç üzmedi açıkçası. Herkes hakettiğini bulmuş olmasa da birkaç kişi buldu. Onun dışında kitap sadece Karanlıkaltında geçti. Kitabın sonu yine ilk kitap gibi buruk bir sondu. Drizzt yine tek başına yollara düştü. Bu adamın yüzünü bir güldüremedi yazar. Hayatta sevdiği birkaç kişiyi kaybetmesine rağmen güçlükle ayakta kalmayı başaran bir karakter yaratmış yazar. Kitapta aşka dair hiçbir şey yok arkadaşlar. Sakın aşk beklentisiyle bu seriye başlamayın. Tamamen Drizzt Do'Urden in maceralarını anlatıyor yazar. Ama ufak bir aşk olsa fena olmazdı dediğim bir seri. Drizzt'in yüzü gülsün istiyorum sadece. 3.kitapta umarım yazar artık bu karakterin yüzünü güldürmeyi başarır. Epik fantastik türü için başlangıç olabilecek bir seri. Yoğun ve ağır bir dili yok aksine yalın ve akıcı bir şekilde yazılmış. Şiddetle tavsiye ederim. Kitapla kalın. (H.)

Sürgün PDF indirme linki var mı?

R. A. Salvatore - Sürgün kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sürgün PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı R. A. Salvatore Kimdir?

ABD'li fantezi kurgu ve bilim kurgu yazarıdır. En çok Unutulmuş Diyarlar romanları, İblis Savaşları Destanı ve Yıldız Savaşları romanları ile bilinir.

Salvatore en:Leominster, Massachusetts'de doğdu. Yedi kişilik bir ailenin en küçüğü idi. Karısı Diane ve üç çocuğu ile birlikte halen orada yaşamaktadır. İyi bir sporcu olan Salvatore, beyzbol, halter ve buz hokeyi ile uğraşmaktadır. Faal olarak hokey koçluğu da yapmıştır. Kendisine yılbaşı hediyesi olarak gelen J. R. R. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi'ni okuduktan sonra bilgisayar okumak isteyen Salvatore, edebiyat ve gazeteciliğe yöneldi. İletişim diploması aldığı üniversiteden bir de İngilizce diploması aldı. Yazar olmadan önce barlarda sorun çıkaranları dışarı atarak hayatını kazanıyordu.

İlk basılan ilk romanı 1988'de TSR'dan çıkan Buzyeli Vadisi Üçlemesi'nin ilk kitabi olan Kristal Parçası'dır. New York Times Bestseller listesinden aylarca inmeyen eserlere imzasını attı. Unutulmuş Diyarlar için birçok kitap yazdı. Ayrıca İblis Savaşları Destanı, kendi oluşturduğu kurgusal dünya Corona'da geçen birkaç roman ve Yıldız Savaşları romanları yazdı.

En tanınmış karakterleri arasıda drow Drizzt Do'Urden yer alır.

Romanlara ek olarak Unutulmuş Diyarlar: Şeytan Taşı (Demon Stone) adlı video oyunun da hikâyesini yazdı. Oyun Atari tarafından yayınlandı.

Yoğun ve ayrıntılı savaş sahneleri ile tanınmaktadır. Bunda eski bir boksör ve kabadayı olmasının etkisi olduğu sanılmakta.

R. A. Salvatore Kitapları - Eserleri

  • Anayurt - Unutulmuş Diyarlar
  • Sürgün
  • Göç
  • Kristal Parçası
  • Gümüş Damarları
  • Buçukluğun Mücevheri
  • Miras
  • Yıldızsız Gece
  • Karanlığın Kuşatması
  • Şafağa Geçit
  • Sessiz Kılıç
  • Dünyanın Omurgası
  • Kılıçlar Denizi
  • 1000 Ork
  • Yalnız Drow
  • İki Kılıç
  • Kristalin Hizmetkarı
  • Ork Kral
  • Korsan Kral
  • Hayalet Kral
  • Artemis'in Yolu
  • Kışgörmez
  • Gauntlgrym
  • Cadı Kralın Vaadi
  • Star Wars Bölüm II Klonlar'ın Saldırısı
  • Charon'un Pençesi
  • İblisin Uyanışı İblis Savaşları Serisi 1. Kitap
  • İblisin Havarisi İblis Savaşları Serisi 3. Kitap
  • Bedwyr'in Kılıcı
  • İblis Ruhu İblis Savaşları Serisi 2. Kitap
  • Son Eşik
  • Luthien'in Kumarı
  • Ejderha Kral
  • Sürgün
  • İlahi
  • Ormanın Gölgelerinde
  • Star Wars Yeni Jedi Tarikatı / Vector Prime
  • Düşen Kale
  • Gece Maskeleri
  • Hero
  • Maestro
  • Archmage
  • Dungeons & Dragons: The Legend of Drizzt Vol. 1: Homeland
  • Hero
  • Maestro

R. A. Salvatore Alıntıları - Sözleri

  • Duygular ne tuhaf şeyler. Nasıl da mantığı hiçe sayarlar, en temel içgüdülere baskın gelirler. (Şafağa Geçit)
  • Şu engin dünyada görülecek bir sürü şey var, sevgili cüce. Gölgeler içindeyken göremeyeceğim bir sürü şey. Çeliğin çınlamasından çok daha hoş olan bir sürü ses ve ölümün kokusuna tercih edilecek bir sürü esans. (Buçukluğun Mücevheri)
  • Umursuyoruz, yoksa hayatımız bomboş olur. (Kristal Parçası)
  • "Silahını çıkarsana be!" diye bağırdı Thibbledorf Pwent'e. "Benim silahım benim gerizekalı!" diye bağırdı Karındeşen, tam Athrogate öne çıkıp üzerlerine gelen şişmiş yaratığa seheryıldızlarıyla saldırmadan önce. Pwent ileri atılıp yumruklar ve tekmeler eşliğinde yaratığın üzerine atladı. Yumruk çivileri sayesinde olduğu yere mıhladığı yaratık debelenip onu ısırmaya çalışıyordu. Pwent çılgınca sallanmaya, vahşice çırpınmaya başladı, sanki kriz geçiriyor gibiydi. Cücenin çıkıntılar ve dikenlerle dolu zırhı yaratığın etini deşti ve canavarı kısa sürede püre et haline getirdi. "Bvvahaha!" diye gürledi, sırıttı ve selamladı Athrogate, Pvvent'i hızla geçip yaklaşmakta olan diğer canavara silahlarını savururken. (Hayalet Kral)
  • Yaşayacağım hayatı kendim seçebilseydim, şu anda yaşadığım hayatı seçerdim. (Kristal Parçası)
  • Hikayemin tam olarak anlatıldığına inanmaya cesaret edebilir miyim? Sanmıyorum. (Göç)
  • Her gün, on günde bir, bir sıkıntıyla karşılaştığımız zaman ikiye ayrılan bir yola giriyoruz. Ya önceden seçtiğimiz -daha iyi ve daha umutlu zamanlar için kararlılıkla ilerlediğimiz prensiplere ve inanca dayanan-rotaya devam ediyor ya da göreceli bir şekilde daha kolay ve uygun olan hem ruhsal hem de fiziksel bir savunmaya geçiyoruz. İnsanlar ve hatta toplumlar bazen acıya ve korkuya kendilerini kapayarak, özgürlüklerini feda ederek ve prensiplerinin yerine işlevselliği koyarak tepki verir. (Yalnız Drow)
  • Onda koşmayı yeni öğrenen bir tayın ruhu ve tutku dolu bir yürek vardı. (Karanlığın Kuşatması)
  • “Bağlılık ve sadakat ne olacak? Eksiksiz güven? inanç somut kanıtla sağlanmaz. Yürekten ve ruhtan gelir. Eğer bir kişi, bir tanrının varlığına dair kanıta ihtiyaç duyuyorsa, o zaman maneviyat kavramı maddiyata indirgemiş oluyor ve biz de kutsal olan bir şeyi mantıksal olan bir şeye dönüştürmüş oluyoruz.” (Karanlığın Kuşatması)
  • Can sıkıcı günler birbirini kovalarken,aylar seni yıpratacak. (İblisin Uyanışı İblis Savaşları Serisi 1. Kitap)
  • ``Belki gelecekte,`` dedi Cattie-brie, fısıltıdan ibaret bir sesle. ``Belki,`` diye onayladı Drizzt. ``Ama şimdilik-`` ``Dostuz,`` diye tamamladı Cattie-brie. (Karanlığın Kuşatması)
  • "Sabır en iyi müttefikimizdir!" (Anayurt - Unutulmuş Diyarlar)
  • 'İhtiras iyi niyeti bastırır, merhameti söküp atar.' (Anayurt - Unutulmuş Diyarlar)
  • Açıkça meydan okudun; böyle bir dövüşe hak kazanman için, töre gereği kanunlar bunu kan bağı yoluyla ya da marifet ile temele dayandırmanı emreder . (Kristal Parçası)
  • ``Değiştirilmesi gereken şeyler güle oynaya kendi yollarına giderken sen burada kös kös oturmuş değiştiremeyeceğin bir şey için hayıflanıyorsun!`` (Yıldızsız Gece)
  • Her savaş kılıçla kazanılmaz. (Gümüş Damarları)
  • "İnsanlarin yürekleri gıptaya yenik düştüğü, Aşk şehvete dönüştüğü zaman, Kadınlar eğilmek zorunda kaldığı, Kazancın adil değil uğursuz olduğu zaman. İşte o zaman, ey insanlar,karanlığa bakın. O zaman duman kaplı göğü görün. Ve ölme zamanının geldiğini anlayın. ÇÜNKÜ DACTYL UYANDI!" (İblisin Uyanışı İblis Savaşları Serisi 1. Kitap)
  • “Beni abartıyorsun,” diye karşı çıktı Regis. “Bekli de sen kendini fazla küçümsüyorsun,” dedi Cassius. (Kristal Parçası)
  • "Üzüntün dürüstçe mi?" diye sordu Montolio. "Çoğu değildir, bilirsin. Kendi üstüne yüklenen yüklerin pek çoğu yanlış anlaşmalarla temellenir. Biz -ya da içimizden samimi olanlar- kendimizi çoğunlukla, başkalarının uymasını beklediğimizden daha sert standartlar ile yargılarız. Bu bir lanet, sanırım, ya da bir kutsama, bu o kişinin bakış açısına bağlı." Görmeyen bakışlarını Drizzt'e çevirdi. "Bunu bir kutsama olarak kabullen dostum, ulaşılamaz denilen yüksekliklere çabalamanı sağlayan, içten gelen bir çağrı olarak kabullen." "Öfkelendiren bir kutsama," diye yanıtladı Drizzt, düşünmeden. "Yalnızca çektiğin acıların sana ne verdiğini durup da gözden geçirmediğin sürece," sanki drowun bu sözlerini beklermişçesine cevap vermekte gecikmedi Montolio." Azla yetinenler az şey başarırlar. Bundan şüphe edilemez. Düşündüğüm kadarıyla ulaşamayacağını bilip de bocalamaktansa, yıldızları yakalamaya çalışmak daha iyidir." Drizzt'e tipik o acı gülümsemesi ile baktı. " En azından uzanmaya çalışan iyice bir gerinir, güzel bir manzara görür ya da belki alçaktaki dallarda asılı bir elmayı kapar. çabasının karşılığı olarak!" "Ya da belki görünmeyen bir saldırganın fırlattığı alçaktan uçan bir oku," dedi Drizzt acıyla. Montolio, Drizzt'in bitmek bilmeyen olumsuz ifadeleri karşısında çaresizce başını eğmişti. İyi kalpli drowu bu denli yaralı görmek onu derinden sarsıyordu. "Tabii, olabilir," dedi Montolio, amacının dışına çıkan sert bir sesle, "ama hayatın kaybı, sadece ona yaşama şansı verenler için büyüktür! Bırak ok, alçaktan uçup yerde oturanı vursun. Onun ölümü bu denli trajik olmayacaktır!" (Göç)
  • "Cevapların için ne kadar süre araştırma yapacağım?" diye sordu Morkai. Dendybar gücünün emilmesi artmaya devam ettiği halde zaferiyle beraber gülümsedi. "İki saat," diye yanıtladı hiç geciktirmeden, arayışın süresini ruhu çağırmadan evvel dikkatle kararlaştırmış olduğu için. Morkai'ye bazı cevaplar bulmasına izin verebilecek kadar uzun, ama öğrenmesi gerekenden daha fazlasını öğrenmesine fırsat vermeyecek kadar kısa bir zaman sınırı seçmişti. Morkai bu kararın ardındaki sebepleri tahmin ederek gülümsedi. Aniden geriye doğru fırladı ve bir duman bulutunun içinde kaybolup gitti. Onun şeklini korumuş olan alevler, hayaletin dönüsünü beklemek için mangala geri dönüp yatıştı. Dendybar hemen rahatlayıverdi. Düzlemlerin kapılarını yerlerinde tutabilmek için hala yoğunlaşmak zorunda olsa bile, iradesine yapılan baskı ve güç emilmesi, ruh gittikten sonra hatırı sayılır derecede azalmıştı. Bu karşılaşma sırasında Morkai'nin irade gücü neredeyse onu alt edecekti ve Dendybar yaşlı ustanın mezardan dışarıya bu kadar güçlü bir şekilde uzanabilnesi karşısında kafasını salladı. Bu denli güçlü birine komplo düzenlemenin ne kadar akıl karı olduğunu düşünürken içini bir ürperti sardı. Morkai'yi her çağırışında, hesaplaşma gününün gelip çatacağı kendisine bir kez daha hatırlatılıyordu. Morkai dört yolcu hakkında bilgi edinmekte hiç güçlük çekmedi. Aslında hayalet, onlar hakkında zaten çok şey biliyordu. Kuzey Kulesi'nin Efendisi iken On-Kasaba ile oldukça ilgiliydi ve bu merakı vücuduyla beraber ölüp gitmemişti. Şimdi dahi, Buzyeli Vadisi'nde yapılan işlere sık sık gidip göz atardı ve bu son aylarda On-Kasaba ile ilişkisi olan herkes, dört kahraman hakkında bir şeyler bilirdi... (Gümüş Damarları)