Tanrı'nın Bir Kulu - Cormac McCarthy Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Tanrı'nın Bir Kulu kimin eseri? Tanrı'nın Bir Kulu kitabının yazarı kimdir? Tanrı'nın Bir Kulu konusu ve anafikri nedir? Tanrı'nın Bir Kulu kitabı ne anlatıyor? Tanrı'nın Bir Kulu PDF indirme linki var mı? Tanrı'nın Bir Kulu kitabının yazarı Cormac McCarthy kimdir? İşte Tanrı'nın Bir Kulu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Cormac McCarthy

Çevirmen: Sıla Okur

Orijinal Adı: Child of God

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786257737210

Sayfa Sayısı: 152

Tanrı'nın Bir Kulu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Modern Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan, sıklıkla Herman Melville ve William Faulkner gibi ustalarla kıyaslanan Cormac McCarthy kariyeri boyunca Güney gotiği, Western ve postapokaliptik türlerde verdiği birbirinden başarılı eserlerle Pulitzer, Ulusal Kitap, Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü ve MacArthur Dâhi Bursu gibi ödüllerin sahibi oldu. Üçüncü romanıTanrı'nın Bir Kulu1973'te yayımlandığında “birçok sahnesinin halüsinasyona benzer bir gücü var, akla kazınıyorlar” diye yorumlandı.

Mazisi ırkçılıkla harmanlanmış topraklar. Doğu Tennessee. Lester Ballard ailesinden kalan toprakları kaybeder önce. Toplumdan koptukça dağlara, mağaralara döner yüzünü. Münzevidir, seri katildir artık. Seksin, ölümün heyulası. İnsanın, tabiatın ve Tanrı'nın adaletinden kaçıp medeniyetten intikam alan bir yeraltı canlısı.

Ülkenin, tarihin, insanlığın doğurduğu bir canavarın anlatıldığıTanrı'nın Bir Kulugözleri karanlıkta kırmızı mücevherlere benzeyen şahinler kadar ürkütücü bir yaşamın romanı.

“McCarthy'nin romanları, şiddet yoluyla yenilenme, Güney pastorali, kutsal avcı figürü ve uçsuz bucaksız Batı toprağını fethetmeye çıkan sınır kâşifleri gibi Amerika'nın temel mitleriyle derinden ilintilidir.” –James Wood

Cormac McCarthy fazlasıyla hayran olduğum yazarlardan.” –David Foster Wallace

Tanrı'nın Bir Kulu Alıntıları - Sözleri

  • Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu.
  • İskeleti kalmış evde tek başına oturan adam uzak pelesenk ağaçlarının üstünde yükselen kemik rengi hilali benekli camdan izledi, maharetli bir elin solgun kış gecesi karanlığına karşı çiziktirdiği mürekkepten ağaçlar.
  • Sönmüş aşkların fani ete kazınmış efsaneleri.
  • Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu.
  • "Feci soğuk bir kıştı. Bitesiye, yamacın taşları ve yosunları arasından sivrilmiş kuru ladinlere döneceğini düşündü. Kışın mavi alacakaranlığında dev kayaların ve ormanda devrilmiş muazzam ağaçların arasından dağı geçerken bu yıkıma hayretle baktı. Ormanda kanunsuzluk, devrik ağaçlar, yeni yollar açılması... Ballard'a bıraksalar ormanlara da insanların ruhuna da dirlik düzen getirirdi."
  • . Ölüler ölümün ötesinde ne kadar kesindir. Ölüm, yaşayanların yanlarında taşıdıkları şeydir. Acı bir hatıranın esrarengiz bir ön tadı gibi bir korku hali. Ama ölüler hatırlamaz ve hiçlik bir lanet değildir. Ne münasebet !.. ...
  • . İstediğimin yerine ihtiyacım olanı aldım ve bu sahip olabileceğin en iyi şans. ...
  • Sürmeye devam etti çünkü geri dönemezdi ve dünya o gün her zamankinden de güzeldi, o ise ölümüne yol alıyordu.
  • Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? Diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu

Tanrı'nın Bir Kulu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

-bir sahil yürüyüşü.Güneşi batırmış,dalga sesleriyle kalmışsınız. İşte böyle duru bir yazım. Bu kadar hafif sayfalar. Peki,bu cümleler ne anlatıyor? . Nekrofili.Ensest. Seks.Şiddet.Cinayet. Ölüm. Kalım.Hayat.Küfür.Kaçış.Korku.Zevk. Irkçılık. . Geçenlerde"neden her kitaba aynı anda yetişemiyorum"isyanında bulunmuştum. Bunun bir sebebi de Tanrı'nın Bir Kulu okurken, yazarın aslında "Yaşlılara Yer Yok" kitabının da yazarı olduğunu keşfetmem.Belki de bu kitapla tanışmamız çok iyi olmuştur.Bunu diğer eserlerini okuduktan sonra tartışabiliriz ancak McCarthy,gerek konu gerek anlatım olarak favorilerim arasına girdi. . Alakasız gelen anlatımlar ve karışık bir metin gibi dursa da en başta,sayfalar ilerledikçe kendi kendine açılan bir girift kitap. Aynı anda yaşayacak o kadar duygu var ki!Belki de en çok hayran kaldığım yönü de budur.Böylesine düz bir anlatımda,bu yelpaze genişliğinde ve bıçak keskinliğinde hissedişler nasıl olur?Oluyormuş. . . Lester Ballard,küçükken anne babasını kaybetmiş ve sonra, kendini "toplumun dışına" çıkarmıştır -itilmiştir? Gün geçtikçe var olduğuna inanılan yoldan çıkar.Nekrofili fanteziler peşindedir.Evi yanınca oyuncaklarını kaybetse bile yılmaz.Cinayetten korkmaz.Ölü-sevicilikten ve kadın iç çamaşırı giymekten keyif alır.Koleksiyonerliğini yaptığı çürümeler, onun bu hayattaki "varlığının" en büyük kanıtıdır da.Ev yakar,gasp yapar,herkesten kaçar. İstismar edilmiş bir insandır:Kandırılmış, korkulmuş,korkutulmuş,toksik ve tiksinç bulunmuştur.Peki, Ballard da aslında tanrının bir kulu değil midir? Saklayamadıklarımız kadar mı kötüyüz? Ve saklayabildiklerimiz kadar iyi? Bizler de sıradan değil miyiz? Herkes kadar. . Oturduğunuz yere çiviler batıran,huzursuz eden,ara ara midenizi bulandıran ama asla bırakamadığınız,sağlam bünye isteyen bir kitap bu.Toplumun en fakir beyazlarınca bile hor görülmese,en azından bir kişi ona el uzatsa, anne babası hâlâ onunla olsa böyle olur muydu? Bilemiyoruz. Elimizde olanlar yeterince düşündürücü. Madalyonun öteki yüzü için bu yüzyılda herhangi bir yüzümüz olduğunu da düşünmüyorum açıkçası.Keza binlerce Lester Ballard tohumu ile yaşıyoruz ve bu filizi biz suluyoruz. (#ithakiokuruyuz şahane kadınlarına❤) (Gülcan Durak)

Aslında baktığın zaman herkes Tanrı'nın bir kuludur. Öyle ya da böyle. Cormac McCarthy şüphesiz favori yazarlarımdan. İlk kez 1973 yılında yayınlanmış. Kısa bir kitap. Ayrıca bölüm sayısı da fazla. Yarım sayfa bile bölüm var bolca. Bu kitap öncelikle kötü bir karakteri anlatıyor. Aslında kötü değil, neyse. İyilik yok, boyuna karamsarlık var kitapta baştan sona. Bu kitap bir yol gösterici değil, bir eğitici değil, yüreğinizi ısıtan sımsıcacık bir öykü yok, romantizm yok, bu kitapta bolca cinsellik var arkadaşlar, bolca şiddet içeren kısımlar var, okurken çoğunun tiksineceği, belki de midesinin bulanacağı durumlar var. McCarthy'nin en sevdiğim yanı da bu. Hayatı olduğu gibi anlatmak. Bir amaç taşımıyor, süsleyip püslemiyor bir öyküyü, hayatın içini dibine kadar anlatıyor. Karakterler çok gerçekçi. Anlatım şahane. Bayılıyorum. Diyaloglarda tırnak işareti vs kullanmıyor, akışına bırakıyor cümlenin. Hikayenin karakteri Lester Ballard. Evet, bu adam tecavüz ediyor, öldürüyor, çalıyor vs vs. Tiksinebilirsiniz, ben ne okuyorum diyebilirsiniz, böyle bir kitap nasıl yazılır biri tarafından diyebilirsiniz, ama böyle işte. Ballard neden bunları yapıyor? Dışlayabilirsiniz. Tıpkı çevresindeki herkesin onu dışladığı gibi. Evet, dışlıyorlar. Çünkü diğer insanlar gibi değil, onlar gibi yaşamıyor. Bir şey yaptığı da yok, yaşıyor işte, Tanrı'nın bir kulu sadece. Ama unutmayın ki sorunlu büyüyen bir karakter ve toplumun dışlamasıyla birlikte kendini toplumdan iyice soyutluyor. Ve kötülük yapmaya başlıyor. Yani bir nevi onu çevresindeki insanlar yaratıyor. Sizi bilmem ama ben okurken duygulandım. Evet, çevrenizdeki kötü insanlara bakarken ve düşünürken bunu bir kez daha gözden geçirin. Zira herkesin bir hikayesi vardır ve herkesin hikayesi farklıdır. Kitabın 2013 yapımı bir sinema filmi mevcut. Öyle ahım şahım bir film olmasa da kitabı okuyanlar için tatmin edici. Bakmanızda yarar var. (M)

Belediye'nin görevlendirdiği mezatçılara toprağını kaptıran yirmi altı yaşındaki Lester Ballard, artık kendini toplumdan soyutlar, yanına sadece tüfeğini alarak ormana gider ve orada tek başına yaşamaya başlar. Kitapta hem Lester Ballard'in yaşadıklarını okuyor, hem de bazı kişilerin ağzından adam hakkında bilgiler ediniyoruz. Yazar bir yandan insanların ahlâkını sorgularken, diğer yandan da kötünün derinliklerine doğru kulaç atarak insanların çarpık düşüncelerini ve iğrenç eğilimlerini anlatmış. Cinayet, tecavüz, ensest, nekrofili, iftira, yalan vs gibi... Kitap tiksinti, öfke, nefret ve merhamete kadar her türlü duyguyu barındırıyor fakat son derece okuyanı rahatsız eden satırlar var. Bu yüzden kolay bir okuma olmadı benim için. Ama ilginçtir, okuduklarım beni ne kadar rahatsız ederse etsin elimden de bırakamadım. Lester Ballard'ın ayrık davranışlarına öfkelensem de; anne babasını küçük yaşta kaybetmesine, üstelik babasının intiharına henüz çocukken şahit olmasına, iftiraya uğrayarak birkaç gün hapis yatmasına ve hor görülüp kaçık muamelesinde bulunmasına üzüldüm açıkçası. Eğer Lester Ballard'ın parası olsaydı böyle mi davranırlardı acaba? Bir insanı toplumdan soyutlarsanız, ve küçük görürseniz olacağı buydu dedim kitap bitince. El birliğiyle bir canavar yaratmışlardı çünkü. Ayrıca Child of God adında kitabın filmi de mevcut. (Nuray Takaz Durmuş)

Tanrı'nın Bir Kulu PDF indirme linki var mı?

Cormac McCarthy - Tanrı'nın Bir Kulu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tanrı'nın Bir Kulu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Cormac McCarthy Kimdir?

Cormac McCarthy (d. 20 Temmuz 1933) The Road (Yol) adlı romanıyla 2007 Pulitzer Ödülü'nü roman dalında kazanan Amerikalı romancı, oyun yazarı, kısa öykü yazarı ve senaristtir.

Edebiyat eleştirmeni Harold Bloom tarafından, aralarında Thomas Pynchon, Don DeLillo ve Philip Roth'un da olduğu, neslinin en iyi dört Amerikan romancısından biri olarak tanımlanmıştır. Modern eleştirmenler tarafından sıkça William Faulkner'e ve bazen de Herman Melville'e kıyaslanır.

Cormac McCarthy Kitapları - Eserleri

  • Yol
  • İhtiyarlara Yer Yok
  • Tanrı'nın Bir Kulu
  • O Güzel Atlar

Cormac McCarthy Alıntıları - Sözleri

  • Gelenekleri hatırla. Hiçbir şeyin var olmadığı yerde yokluktan törenler inşa et ve onlara can üfle. (Yol)
  • . İstediğimin yerine ihtiyacım olanı aldım ve bu sahip olabileceğin en iyi şans. ... (Tanrı'nın Bir Kulu)
  • Çok güzel, dedi Bell Ne güzel? Müzik. Yemek. Evde olmak. (İhtiyarlara Yer Yok)
  • . Bileceğimiz en yakın bağlar keder bağlarıdır. Üzüntünün en derin topluluğu... ... (O Güzel Atlar)
  • her gün bir yalan (...) (Yol)
  • Belki insan ne kadar hızlı büyümeye mecbursa o kadar hızlı büyüdüğü içindir. (İhtiyarlara Yer Yok)
  • "Feci soğuk bir kıştı. Bitesiye, yamacın taşları ve yosunları arasından sivrilmiş kuru ladinlere döneceğini düşündü. Kışın mavi alacakaranlığında dev kayaların ve ormanda devrilmiş muazzam ağaçların arasından dağı geçerken bu yıkıma hayretle baktı. Ormanda kanunsuzluk, devrik ağaçlar, yeni yollar açılması... Ballard'a bıraksalar ormanlara da insanların ruhuna da dirlik düzen getirirdi." (Tanrı'nın Bir Kulu)
  • -yaptığın en cesurca şey ne? +bu sabah uyanmak (...) (Yol)
  • Bu hayatta dünyaları verseler değişmeyeceğin bir şeyin varsa onu kaybetme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu anlamak için on dokuz erken bir yaş değil. (İhtiyarlara Yer Yok)
  • Sönmüş aşkların fani ete kazınmış efsaneleri. (Tanrı'nın Bir Kulu)
  • Korkakların ilk ihanet ettiklerinin kendileri olduğu, insan bir kez kendini aldattı mı, başkalarına ihanet etmelerinin hiç de zor olmadığı bilincine varmıştım artık. (O Güzel Atlar)
  • Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu. (Tanrı'nın Bir Kulu)
  • Söz veremem, dedi. Söz verince canı yanar insanın. (İhtiyarlara Yer Yok)
  • lütfen bana hikayenin nasıl bittiğini söyleme. (Yol)
  • Mesele sırf yaşlanmak değil. Keşke öyle olsa. Ne yapmayı göze alabileceğin bile değil. Bu işi yapabilmek için zaten ölmeyi göze almak gerektiğini başından beri biliyordum. Ta en başından beri. Kendimi methetmek için söylemiyorum. BU İŞ BÖYLE. ÖLMEYİ GÖZE ALAMIYORSAN KARŞINDAKİ DE ANLAR. ANINDA FARK EDER. Bence mesele nasıl biri olmayı göze alabileceğin. Bana kalırsa insanın ruhunu tehlikeye atması demek bu. Ben bunu yapmam. Şimdi düşünüyorum da belki eskiden de yapamazdım. (İhtiyarlara Yer Yok)
  • Kör domuz bile ara sıra bir palamut bulur. (İhtiyarlara Yer Yok)
  • Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu. (Tanrı'nın Bir Kulu)
  • -bazı şeyleri unutursun ama, değil mi? +evet. hatırlamak istediğini unutursun ve unutmak istediğini de hatırlarsın. (Yol)
  • Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? Diye sordu memur. Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu (Tanrı'nın Bir Kulu)
  • "İnsanın kalbine yakın tutacağı zarafet ve güzellikteki her şeyin acıda ortak bir kaynağı vardır." (Yol)