Tarihçilerin Kutbu - Halil İnalcık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Tarihçilerin Kutbu kimin eseri? Tarihçilerin Kutbu kitabının yazarı kimdir? Tarihçilerin Kutbu konusu ve anafikri nedir? Tarihçilerin Kutbu kitabı ne anlatıyor? Tarihçilerin Kutbu PDF indirme linki var mı? Tarihçilerin Kutbu kitabının yazarı Halil İnalcık kimdir? İşte Tarihçilerin Kutbu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Halil İnalcık

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789754586619

Sayfa Sayısı: 616

Tarihçilerin Kutbu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Söyleşi: Emine Çaykara

Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, şeyh-ul müverrihin' (tarihçilerin şeyhi) diye tanımladığı Emeritus Prof. Dr. Halil İnalcık, nehir gibi akıp giden bir söyleşide hayatını anlatıyor. ‘Halil Bey' aynı zamanda Osmanlı sultanlarının zaaflarından Atatürk ile tanışmasına, Kıbrıs meselesinden Fransa ile ilişkilerimizin başlangıcına bizi kendi geçmişimizle tanıştırıyor ve gerçek bir tarihçinin nasıl olması gerektiğini gösteriyor.

Öğrencilerinin sevgi ve hayranlıkla andığı, ömrünü tarih alanındaki yanlışları belgelerle düzeltmeye adamış Prof. İnalcık, dünyanın sayılı bilim adamları arasında. Makaleleri ve kitaplarıyla uluslararası çevrelerde ülkemizin gururu olan tarihçimiz yaşamını ve onunla iç içe geçmiş tarihi(mizi) anlatırken konuya öylesine hakim ki padişahların, kralların sarayında dolaşıyor, onların yakın arkadaşıyla konuşuyor hissine kapılıyorsunuz.

"Onun çalışmalarını çıkarın, Osmanlı tarihinde hiçbir şey kalmaz."

Prof. Mark L. Stein

"Hoca, Fransızca yazar. İngilizce malum, Almanca en çetrefilli metinleri hiç tercümansız ve hatasız okur. Chicago'dayken 50 yaşındaki Halil İnalcık eski Fiorentine metinleri okuyordu. Dil öğrenmeyi de ayrıca çok teşvik eder. Beni 'Fransızca, İtalyanca bilmeyen tarihçi olamaz' diye adeta haşlanmıştır."

Prof İlber Suraiya Faroqhi

"Halil Bey, ABD bilim hayatına ve şahsi hayatımıza bir lütuftur."

Prof. Howard Reed

"Bir tarihçi olarak hiçbir şekilde abartmadan söyleyebilirim ki, onun ders ve seminerlerinde aldığım düzinelerce sayfa not, sahip olduğum en değerli şeyler arasındadır."

Prof. Victor Ostapchuk

Tarihçilerin Kutbu Alıntıları - Sözleri

  • insan için, aya gitsen de kalbinle daima bu küredesin, diyor, fransızca bir şiirinde.
  • İçindeki duyusal çocuğu ilk kez o gün gördüm.
  • Her yunanlının gönlünde Bizans İmparatorluğu, Konstantinopolis hayali, Megali idea yatar. Hayret ettiğim bir şey… Türklerde buna karşı bilinç yok, bakıyorum, Karadeniz sahili Akçakoca’dan başlayarak Batı Anadolu, Güney Anadolu, otellerin adları, lokantalar, hepsi Yunan isimleri… Gelen milyonlarca turiste, burası Yunanlara ait der gibi kendimiz ilan ediyoruz.
  • Vatan hasreti ana hasreti gibi.
  • Vatan hasreti ana hasreti gibi.
  • ..., Atatürk' ü putlaştırmak bir hatadır. Buna karşın Ata'yı putlaştırmayalım diye bir Ecevit, bir Velidedeoğlu çıkmıştır. Atatürk'ün koyduğu prensipler diye bir takım donmuş kurallara bağlı kalmak Türkiye'nin önünü kesmektir, diyor Velidedeoğlu. Atatürk son derece akla, mantığa ilerlemeye önem veren bir insan; toplumun ihtiyaçlarına göre daima ilerlemeliyiz , diyor. Bugün, birçokları Atatürkçülük adı altında onun idealine ters şeyler yapıyor
  • Her şeyi sormak istedim. Tarihte ne yaşanmışsa her şeyi... Savaşların arkasındaki insanlık ve iktidar hallerini; korkuları ve eğlenceleri, hırsları ve kıskançlıkları, çocuklukları ve gafları, aşkları ve gizemi... Belgelerin yanına düşülmüş özel notları ve üzerine ciddiyetle yazılmışları... Sonra o belgelerin inceliklerini... O zamanlarda olup bitenleri ben de onun kadar bilebilsem... Ve o zenginlikle bugüne baksam...
  • Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim.
  • " Profesör olmak, doktora almak mesele değil. Gecekondu üniversiteleri çıkıyor kazanç için. "
  • Matematik bana şunu kazandırdı; açık ve mantıki düşünme, bir meseleyi kesin neticesiyle çözebilme kabiliyeti...
  • ABD'de sadece iki kişinin kendiliklerinden duvar ördüğünü gördüm; birisi Berbard Lewis, diğeri hocam. Kimse cesaret edip Bernard Lewis'e kolay kolay "Bernard" Halil Bey'e de "Halil" diyemez. Yanlarına yanaşmak hakîkaten kolay değildir, bir duvarı vardır, ayrıca hemipizde de bu duvar vardır. O bize talebesi olarak bakıyor, biz de ona hoca olarak bakmaktan başka şey düşünemeyiz. Bilgi açısından zaten bizim aramızda hocanın lakabı; Şeyh-ül müverrihin...
  • Bir misyon sahibi olmak mühimdir hayatta.Bir gaye için çalışmak...İnsanın enerjisini bir noktada yoğunlaştırmak için çalışması...
  • Babamı karakterim ve bütün mesleğim üzerinde derin etkisi vardır. Sert bir adamdı, aile içinde mutlu değildi. Yemek yerken gözü benim üzerimdedir, üzerime dökmeyeceğim, yolda giderken çamura basmayacağım. Ben çekingen, kendini okumaya veren bir tip oldum sonraki hayatımda. Arkadaşlarla gezip tozmak, kız arkadaşlar, bunlardan daima kaçındım.
  • Tarlalarda gezer, onu okurdum. Orada okuduğum kitaplar içinde bir kitap benim üzerimde büyük etki yapmıştır: Hasan Ali Yücel'in yazdığı Bir Dahim Romani, Goethe'nin hayati. Goethe'nin hayatını sanki kendimmiş gibi okudum. İşte Virgil, Goethe, Lamartine'i okuyorum. Fransızcam iyiydi.
  • " Türkiye'yi daimi bir istikrarsızlık içinde tutuyor, bu kişisel ihtiraslar. "

Tarihçilerin Kutbu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kendisini tanımak bahtiyarlığına eriştiğim nadir insanlardan birisi. Onunla yolculuğumuz da bir anlamda bu kitapla başladı. Ekim 2009'da hediye etmiş. Hakkında C.R.R'de güzel bir saygı programı düzenlemek de bize nasip oldu. Çok memnun kalmıştı. Tarihçilere tavsiye edilecek ilk kitaplardan birisi. Sonra Karpat'ın "Dağı Delen Irmak"ı ve Ahmet Yaşar Ocak'ın "Arı Kovanına Çomak Sokmak". Sosyal bilimler alanında yüksek lisans yapmak isteyenlere bu üç kitabı "zorunlu" okutmak lazım diye düşünüyorum. Sadece tarihçilere değil. Dünya çapında saygınlığa ulaşmış bu üç insanın hayatını ve düşüncelerini okuyan bir insanda öğrenme aşkı gelişmiyorsa o insanları fazla ciddiye almamalı. Biraz ağır bir ifade olabilir, ama öyle inanıyorum. (Müjdat Uluçam)

Ağzım açık okudum bu kitabı ben. Ne güzel hayat yaşamış rahmetli. Çalışkanlığıyla örnek olan, başarısıyla göğsümüzü kabartan bir tarihçi ve entelektüel bir kişilik. İnsanın ufkunu genişleten bir kitap. (Dokuzuncu Hikmet)

Bu söyleşi kitabını lisedeyken, felsefe hocamın tavsiyesiyle okumuştum. Halil İnalcık hoca, Türkiye'de yetişmiş en değerli osmanlı tarihçisi, akademisyen, kendini öğrenmeye ve öğretmeye adamış bir insan. Hoca, Asırlık ömür yaşamış, yaşamının her dönemini en verimli şekilde kullanmış. Kitapta; hocanın hayatı, Türk-Osmanlı tarihi, dünya tarihi, çok değerli yerli ve yabancı tarihçilerin önemli eserleri ve daha pek çok şey yer almakta. Sanki Halil İnalcık hoca karşınızda oturuyor, siz soruyorsunuz o da tatlı tatlı cevaplıyor gibi bir hava yaratılmış ve ben bu üslubu çok sevdiğimi söyleyebilirim. Söyleşiyi yapan Emine Çaykara bu eser için Hoca ile defalarca bir araya gelmiş. Uzun bir çalışmanın neticesinde de böyle değerli bir eser ortaya çıkmış. Ben bu eserden pek çok değerleri tarihçinin adlarını, eserlerini, neyi araştırdıklarını, hangi konuda uzman olduklarını ve bilmediğim daha pek çok şeyi öğrendim, sonraki okumalar için not aldım. İnalcık hocanın bir dersine girmeyi çok isterdim, bu kitap bu imkansız isteği bir nebze olsun karşıladı diyebilirim. Kısaca tarihi seviyorsanız, bu eseri kesinlikle okumalısınız. Sonraki okumalarınız için de oldukça iyi bir kaynak. (Batuhan Soner)

Tarihçilerin Kutbu PDF indirme linki var mı?

Halil İnalcık - Tarihçilerin Kutbu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tarihçilerin Kutbu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Halil İnalcık Kimdir?

İnalcık, aslen Kırım Tatarı'dır. Balıkesir Muallim Mektebi'ni tamamladı. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı Fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.

1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Yazdığı makale ve kitaplarla Osmanlı İmparatorluğu tarihi üzerinde tartışılmaz bir otorite haline gelen Prof. Dr. Halil İnalcık Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminerler verdi.

Hayatı ve tarihçiliğini anlattığı Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık Kitabı adlı söyleşi kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından 2005 yılında yayımlanmıştır.

Halil İnalcık Kitapları - Eserleri

  • Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
  • Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
  • Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
  • Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
  • Atatürk ve Demokratik Türkiye
  • Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet
  • Şâir ve Patron
  • Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri
  • Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
  • Osmanlılar
  • Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
  • Rönesans Avrupası
  • Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
  • Osmanlı ve Modern Türkiye
  • Osmanlı ve Avrupa
  • İmparatorluktan Cumhuriyete
  • Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481)
  • Kuruluş - Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
  • Tarihçilerin Kutbu
  • Fatih Sultan Mehemmed Han
  • Halil İnalcık'ın Merceğinden Osmanlı
  • Has-Bağçede Ayş u Tarab
  • Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci
  • Osmanlılar ve Haçlılar
  • Tarihe Düşülen Notlar
  • Tanzimat ve Bulgar Meselesi
  • Osmanlı İmparatorluğu
  • Tanzimat
  • Türklük Müslümanlık ve Osmanlı Mirası
  • Doğu Batı-Makaleler 1
  • Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1
  • Akademik Ders Notları
  • Söyleşiler ve Konuşmalar
  • Adalet Kitabı
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar
  • Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700
  • Doğu Batı-Makaleler 2
  • Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi
  • The Ottoman Empire and Europe
  • İstanbul Tarihi Araştırmaları
  • Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 2
  • Devlet-i ‘Aliyye
  • Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân
  • Halil İnalcık Seti
  • Türkiye Tekstil Tarihi Üzerine Araştırmalar
  • Bursa Araştırmaları
  • Kemal Atatürk Değişim ve Uluslaşma Süreci
  • The Ottoman Empire
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • The Survey of Istanbul 1455
  • Osmanlı İmparatorluğu (2CİLT)
  • Tarih ve Akademi
  • Osmanistik Bilimi’ne Katkılar

Halil İnalcık Alıntıları - Sözleri

  • Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim. (Tarihçilerin Kutbu)
  • Leibnitz'in planı şu şekilde hazırlanmıştı: Osmanlı tehdidi karşında geleneksel Avrupa Hıristiyan birliğinin sağlanması, Doğu'da savaşın devamı. (Osmanlılar)
  • In Mustafa Nuri Pasha's view, during the third stage (that is, broadly speaking, the 16th century), the love of luxury increased, moral qualities were lost, and the first signs of decline appeared. But if the real decline set is after the repulse before Vienna in 1683, the stage from 1595 to 1683 must be counted as belonging to the period of maturity. (The Ottoman Empire)
  • Cizye artışları ve tahsilatının, on altıncı yüzyıl sonlarından itibaren Hıristiyan nüfusun Osmanlı rejimin den soğumasının temel nedenleri arasında yer aldığını; daha sonraki yüzyıllarda Balkanların çeşitli bölgelerinde görülen kitlesel ihtida(dininden dönerek Müslüman olma.)olaylarının da ardında cizye artışlarının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1)
  • "Fatih ,tahta ciktiğinda henüz memede olan kardesi Ahmed'i "nizâm-ı âlem " uğruna bogdurmustur ." (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir. (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ." (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • Ulug-kent beyi der ki " halk mutlu olmalıdır, halkın mutlu olması için karnının doyması lâzımdır " ( b. 5353-55 ). Zira " Kara budunun kaygısı hep karnıdır...Onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme " ( b. 4330, 4327 ). (Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar)
  • Alp Arslan'ın Malazgird meydan muharebesine başlamadan evvel beyazlar giyinmesi ve atının kuyruğunu bağlaması,eski Şâmanî ananelerinin devamını kat'iyetle göstermektedir. (Adalet Kitabı)
  • Bugün bilim toplumunda hükümet adamları, siyasiler, herhangi bir meseleyi ele almadan önce, bir hüküm vermeden önce tarihe bakarlar, bu meselenin evveliyatını araştırırlar. Bu ileri devletlerde siyasete yardım eden, siyasileri aydınlatan ve atacakları adımda en emin yürümelerini temin eden bir kurumdur. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • Osmanlı Devleti,kocası ölen kadının erkek evladı yoksa,elinden tarla arazisini alır ve başka bir köylüye aktarır. Eğer dul kadın, oğulları çalışma çağına gelinceye kadar,ırgatla idare edebilirse, onu "bive"adıyla işletmenin sahibi tanıyabilir. (Osmanlı İmparatorluğu)
  • Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor. (Söyleşiler ve Konuşmalar)
  • Tüm hayatımı arşivlerde, kütüphanelerde milletimin belgelere dayanan doğru bir tarihini anlatmak için harcadım. Buy benim için yerine getirilmesi gerekli bir şükran borcu idi. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • "İnsan akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Her ikisi ile insan itibar görür." Yusuf Hâs Hâcib (Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet)
  • Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer. (Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600))
  • Herhangi bir tarih döneminin yorumunda, kurum ve davranışları, günümüz üslup ve kavramlarına indirgeyerek anlatmak, ileri modern kurum tarihçilik gibi algılanır olmuştur. Meselâ; gazâ (ganimet akını), sipahi timarı (fief sahibi atli), ayanlık (feodal düzen) gibi. Modernist yazarlara göre mesela gaza, gazi, fetih gibi tarihi terimlerin kullanılması ulusalcılık, bağnazlıktır. Unutuluyor ki tarih, müşahhasın, (actual/somut olanın) bilgisidir. Osmanlı savaşçısı, savaşırken İslam'ın belli bir inanç ve zihniyetiyle savaşmaktadır; o gelişigüzel bir akıncı değil bir gazidir, aldığı ganimet onun için, dinin kutsallık verdiği bir kazançtır Cami yaptırmaya niyet eden sultanlar, gazâ seferi düzenler ve ganimet malıyla camisini yapardı; reâyâ vergisinin haram içerdiğine inanilirdi. Tarihçi, bu inancı, bu ruh haletini, bu zihniyeti görmezlikden gelirse, tarihî müşahhas olanı göz ardı etmiş olur; o zaman yaptığı şey tarih değildir. (Doğu Batı-Makaleler 2)
  • Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır. (Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700)
  • Osmanlılar, kendilerini Allah'ı kılıcı saymakta idiler ve bu görüş Palamas'a ait kayıtların ortaya koyduğu cici, yalnız arasında değil, Bizanslılar arasında da yayılmıştı. İleride Martin Luther de, Osmanlılar hakkında aynı şeyi düşünecek, Allah'ın onları, Hıristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiğini söyleyecektir. (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • Azerbaycan'ın işgal ettikten sonra Şâhruh, I.Mehmed'i uyararak Kara Yusuf'un oğlu İskender'in Osmanlı topraklarına sığınması halinde ona yardım etmemesini istedi (Aralık 1420). Uyarıya cevabında I.Mehmed tam bir teslimiyet ifade etti. Bu sırada Osmanlılar, büyük endişe ile doğu cephesindeki gelişmeleri izliyordu. Akkoyunlu Kara Osman'ın İskender tarafından mağlup edilmesi üzerine (Nisan 1421) Şâhruh, Doğu Anadolu'ya girmiş ve İskender'e karşı ezici bir zafer kazanmıştı (Temmuz 1421). Bu ortamda I.Mehmed, Şâhruh tarafından tehdit edilen Memlükler'le dostane ilişkilerini sürdürmeye çalışıyordu. (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))
  • Kosova savaşı Osmanlı kuvvetlerinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı. Başlangıçta Osmanlı sol kolu çöktü, fakat sağ koldaki Yıldırım Bayezid'in büyük gayreti sayesinde zafer kazanıldı. Gazânâme'ye göre I.Murad, birkaç hasekisiyle gelip cesetler arasında dolaşırken, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobilovic tarafından hançerle yaralandı ve az sonra öldü. İç organları çıkarıldıktan sonra şehid düştüğü yerde gömüldü; daha sonra, Yıldırım Bayezid'in tahta çıktığı sırada idam ettiği oğlu Yakub Bey'in cesediyle Bursa'ya götürülüp Çekirge'deki türbesine defnedildi. Yaralandığı ve öldüğü yere Hudâvendigâr Meşhedi denilen bir türbe yapıldı. (Yakub Bey : I.Murad'ın oğlu) (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))