Tarihe Düşülen Notlar - Halil İnalcık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Tarihe Düşülen Notlar kimin eseri? Tarihe Düşülen Notlar kitabının yazarı kimdir? Tarihe Düşülen Notlar konusu ve anafikri nedir? Tarihe Düşülen Notlar kitabı ne anlatıyor? Tarihe Düşülen Notlar PDF indirme linki var mı? Tarihe Düşülen Notlar kitabının yazarı Halil İnalcık kimdir? İşte Tarihe Düşülen Notlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Halil İnalcık

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9786050819915

Sayfa Sayısı: 624

Tarihe Düşülen Notlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ömrünü tarihe adamış ve tarihçilerin şeyhi olarak bilinen Halil İnalcık’ın; Osmanlı ve Türkiye üzerine yaptığı konuşmalar ve muhtelif mecralara verdiği röportajlar ilk defa yayımlanıyor. Dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2.000 bilim adamı arasında gösterilen Halil İnalcık’la 1947’den 2015’e kadar yapılan röportajlar ve konuşmalar okurları için bir araya getirildi. Bu kitaplar sayesinde, Osmanlı tarihinden günümüz Türkiye’sine, sanattan tarihe, edebiyattan siyasete birçok konuyu bizzat Halil İnalcık’tan dinleme fırsatı yakalayacaksınız…

Halil İnalcık’ın akademik çalışmaları, Osmanlı tarihini fevkalade geniş bir perspektiften incelediği ve bu anlayışı kendi bilimsel yaklaşımıyla zenginleştirdiği için vazgeçilmez kaynakları teşkil eder. Amerikalı sosyal bilimci Immanuel Wallerstein’dan alıntılayarak söylersek, “Onu dar anlamda bir ‘tarihçi’ olarak düşünmek elbette yetersiz kalır. Bizzat tarih disiplinine şekil vermiş, kendi metodolojisini ve bilgi birikimini tarihçilik mesleğine kazandırmış biri olarak İnalcık, bilim çevrelerinin üzerinde uzlaştığı seçkin bir isimdir.”

66 kitap ve 500’e yakın makalesiyle tarih yazıcılığında çığır açmış olan İnalcık’ın eserlerinin âdeta hülasası diyebileceğimiz bu prestij eser, 2 cilt halinde ve kutulu olarak yayımlanıyor. Eserin 1. cildinde Halil İnalcık’ın muhtelif yer ve zamanlarda yaptığı konuşmalar yer alırken; 2. cilt, Halil İnalcık’la yapılmış röportajlardan oluşuyor. Halil İnalcık’ın tarihî-güncel birçok konuyu kapsayan ve asırları aşan metodolojik değerlendirmeleri, her biri birer ders niteliği taşıyan konuşmalarıyla birleşiyor ve tarihe düşülen en anlamlı notlardan biri oluyor belki de…

Tarihe Düşülen Notlar Alıntıları - Sözleri

  • , Tarih ve dil tezlerini ilmi bir zemine oturtmak için DTC fakültesini kurduğu gibi TTK ve TDK’yı da aynı amaçla kurmuş, örgütlemiş ve bu kurumların ileride “bir akademinin nüvesi” olarak kurulduğunu belirterek az zaman içinde ulusal akademiler halini almasını temenni etmiştir.
  • Vahhabî hareketi, bugün İran'da, Cezayir'de, Sudan'da saldırgan cihadı benimsemiş, kâfir saydıkları Müslümanları din adına gizli açık katletmeyi cihad saymış son derece bağnaz grupların kaynağıdır. Siyasi otoritenin gevşediği, siyasilerin birbirine düştüğü dönemlerde bu militan akım, her İslam memleketinde örgütlenip faaliyete geçme imkânı bulmaktadır.
  • Tarih geriye dönmez, dönemez. Yüzyıllarca sonra kendine dönen Türk budununu artık gerçek benliğinden saptırmak mümkün değildir. Bu yeni bilinci en güçlü ve kandırıcı bir biçimde ifade eden büyük Türk düşünürü Ziya Gökalp'tır. Onu gerçek yapan da Atatürk'tür.
  • Mustafa Kemal'in felsefesi, sosyal manada varlık felsefesidir. Atatürk muhtelif konuşmalarında der ki, bu dünyada yaşamak için, tarihte var olmak için güçlü olmak gereklidir. Güçlü olmayan ezilir, silinmeye mahkûmdur. Güç nasıl hayvanlar âleminde bir esas, var olmanın bir prensibi ise milletlerarası var olmanın da bir prensibidir.
  • Kayser-i Rum (Roma İmparatoru) unvanını benimseyen Fatih'in son düşüncesi Roma'yı da almak ve kadim Roma İmparatorluğu'nu bütünüyle kendi hükmü altında ihya etmekti.
  • "Batı, İstanbul'un fethini ve Ayasofya'yı hiçbir zaman unutmadı."
  • Gerçek tarihçiler belgesiz bir şey yazmak, bir beyanda bulunmak istemezler.
  • Mahvolmuş, vatanı parçalanmış, çok zelil bir dünya karşısında yok olmaya doğru giden Türk milletinin yeniden doğuşudur Sakarya.
  • Milletleri millet yapan tarihleri ve kültürleridir. Tarihsiz bir millet, kişiliğini kaybetmiş bireye benzer. Osmanlı tarihi Türk tarihinin görkemli bir dönemidir. Avrasya imparatorluklarına kadar inen tarihî bir gelişimin son halkasıdır.

Tarihe Düşülen Notlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Büyük tarihçi, rahmetli Halil beyin geçmişte verdiği röportajlardan, konuşmalarından oluşturulmuş muhteşem bir derleme, muhabbet kıvamında olduğu kadar aynı zamanda kaynak kitap olarakta kullanılacak nitelikte. (Berat Ulucan)

Gördüğünüz üzere iki ciltlik bir eser. İlk cildinde hocamızın çeşitli üniversite ve konferanslarda yapmış olduğu konuşmalar, ikinci cildinde ise kendisiyle yapılan röportajları bulacaksınız. Halil Hoca yüzlerce makale ve kitap bırakmış bir değerimiz. Zorlaşıyor bazen onu anlamak; çünkü akademik düzeydeki yazı ve konuşmaları büyük bir altyapı istiyor. Bu eserinde de onu farkedeceksiniz. Türk Milleti, Sakarya Zaferi, Avrasya, Türk Denizciliği, Atatürk ve nicesine varan Bilgi mevcut. Kaçırmayın derim. (Adem Kara)

Halil inalcık Hocamızın röportaj ve Konuşmalarından oluşan bu iki ciltlik eser . Tam bir Kaynak niteliğinde. Yalnız benim kendi kanaatim Halil Hoca röportajlar bölümünde beni çok şaşırttı. Osmanlı ile ilgili görüşlerini okumanızı tavsiye ediyorum. Kayı boyunun efsane olduğunu ilk defa burda anlatıyor... ( lakin Kayı boyu Tarihte var olan bir Oğuz boyu dur.) Halil Hocamız yine bizi ters köşeye yatırıyor Anlayacağınız..! . (imran içen)

Tarihe Düşülen Notlar PDF indirme linki var mı?

Halil İnalcık - Tarihe Düşülen Notlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tarihe Düşülen Notlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Halil İnalcık Kimdir?

İnalcık, aslen Kırım Tatarı'dır. Balıkesir Muallim Mektebi'ni tamamladı. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı Fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.

1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Yazdığı makale ve kitaplarla Osmanlı İmparatorluğu tarihi üzerinde tartışılmaz bir otorite haline gelen Prof. Dr. Halil İnalcık Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminerler verdi.

Hayatı ve tarihçiliğini anlattığı Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık Kitabı adlı söyleşi kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından 2005 yılında yayımlanmıştır.

Halil İnalcık Kitapları - Eserleri

  • Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
  • Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
  • Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
  • Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
  • Atatürk ve Demokratik Türkiye
  • Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet
  • Şâir ve Patron
  • Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri
  • Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
  • Osmanlılar
  • Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
  • Rönesans Avrupası
  • Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
  • Osmanlı ve Modern Türkiye
  • Osmanlı ve Avrupa
  • İmparatorluktan Cumhuriyete
  • Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481)
  • Kuruluş - Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
  • Tarihçilerin Kutbu
  • Fatih Sultan Mehemmed Han
  • Halil İnalcık'ın Merceğinden Osmanlı
  • Has-Bağçede Ayş u Tarab
  • Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci
  • Osmanlılar ve Haçlılar
  • Tarihe Düşülen Notlar
  • Tanzimat ve Bulgar Meselesi
  • Osmanlı İmparatorluğu
  • Tanzimat
  • Türklük Müslümanlık ve Osmanlı Mirası
  • Doğu Batı-Makaleler 1
  • Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1
  • Akademik Ders Notları
  • Söyleşiler ve Konuşmalar
  • Adalet Kitabı
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar
  • Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700
  • Doğu Batı-Makaleler 2
  • Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi
  • The Ottoman Empire and Europe
  • İstanbul Tarihi Araştırmaları
  • Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 2
  • Devlet-i ‘Aliyye
  • Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân
  • Halil İnalcık Seti
  • Türkiye Tekstil Tarihi Üzerine Araştırmalar
  • Bursa Araştırmaları
  • Kemal Atatürk Değişim ve Uluslaşma Süreci
  • The Ottoman Empire
  • Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
  • The Survey of Istanbul 1455
  • Osmanlı İmparatorluğu (2CİLT)
  • Tarih ve Akademi
  • Osmanistik Bilimi’ne Katkılar

Halil İnalcık Alıntıları - Sözleri

  • Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim. (Tarihçilerin Kutbu)
  • Leibnitz'in planı şu şekilde hazırlanmıştı: Osmanlı tehdidi karşında geleneksel Avrupa Hıristiyan birliğinin sağlanması, Doğu'da savaşın devamı. (Osmanlılar)
  • In Mustafa Nuri Pasha's view, during the third stage (that is, broadly speaking, the 16th century), the love of luxury increased, moral qualities were lost, and the first signs of decline appeared. But if the real decline set is after the repulse before Vienna in 1683, the stage from 1595 to 1683 must be counted as belonging to the period of maturity. (The Ottoman Empire)
  • Cizye artışları ve tahsilatının, on altıncı yüzyıl sonlarından itibaren Hıristiyan nüfusun Osmanlı rejimin den soğumasının temel nedenleri arasında yer aldığını; daha sonraki yüzyıllarda Balkanların çeşitli bölgelerinde görülen kitlesel ihtida(dininden dönerek Müslüman olma.)olaylarının da ardında cizye artışlarının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1)
  • "Fatih ,tahta ciktiğinda henüz memede olan kardesi Ahmed'i "nizâm-ı âlem " uğruna bogdurmustur ." (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir. (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ." (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
  • Ulug-kent beyi der ki " halk mutlu olmalıdır, halkın mutlu olması için karnının doyması lâzımdır " ( b. 5353-55 ). Zira " Kara budunun kaygısı hep karnıdır...Onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme " ( b. 4330, 4327 ). (Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar)
  • Alp Arslan'ın Malazgird meydan muharebesine başlamadan evvel beyazlar giyinmesi ve atının kuyruğunu bağlaması,eski Şâmanî ananelerinin devamını kat'iyetle göstermektedir. (Adalet Kitabı)
  • Bugün bilim toplumunda hükümet adamları, siyasiler, herhangi bir meseleyi ele almadan önce, bir hüküm vermeden önce tarihe bakarlar, bu meselenin evveliyatını araştırırlar. Bu ileri devletlerde siyasete yardım eden, siyasileri aydınlatan ve atacakları adımda en emin yürümelerini temin eden bir kurumdur. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • Osmanlı Devleti,kocası ölen kadının erkek evladı yoksa,elinden tarla arazisini alır ve başka bir köylüye aktarır. Eğer dul kadın, oğulları çalışma çağına gelinceye kadar,ırgatla idare edebilirse, onu "bive"adıyla işletmenin sahibi tanıyabilir. (Osmanlı İmparatorluğu)
  • Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor. (Söyleşiler ve Konuşmalar)
  • Tüm hayatımı arşivlerde, kütüphanelerde milletimin belgelere dayanan doğru bir tarihini anlatmak için harcadım. Buy benim için yerine getirilmesi gerekli bir şükran borcu idi. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
  • "İnsan akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Her ikisi ile insan itibar görür." Yusuf Hâs Hâcib (Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet)
  • Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer. (Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600))
  • Herhangi bir tarih döneminin yorumunda, kurum ve davranışları, günümüz üslup ve kavramlarına indirgeyerek anlatmak, ileri modern kurum tarihçilik gibi algılanır olmuştur. Meselâ; gazâ (ganimet akını), sipahi timarı (fief sahibi atli), ayanlık (feodal düzen) gibi. Modernist yazarlara göre mesela gaza, gazi, fetih gibi tarihi terimlerin kullanılması ulusalcılık, bağnazlıktır. Unutuluyor ki tarih, müşahhasın, (actual/somut olanın) bilgisidir. Osmanlı savaşçısı, savaşırken İslam'ın belli bir inanç ve zihniyetiyle savaşmaktadır; o gelişigüzel bir akıncı değil bir gazidir, aldığı ganimet onun için, dinin kutsallık verdiği bir kazançtır Cami yaptırmaya niyet eden sultanlar, gazâ seferi düzenler ve ganimet malıyla camisini yapardı; reâyâ vergisinin haram içerdiğine inanilirdi. Tarihçi, bu inancı, bu ruh haletini, bu zihniyeti görmezlikden gelirse, tarihî müşahhas olanı göz ardı etmiş olur; o zaman yaptığı şey tarih değildir. (Doğu Batı-Makaleler 2)
  • Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır. (Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700)
  • Osmanlılar, kendilerini Allah'ı kılıcı saymakta idiler ve bu görüş Palamas'a ait kayıtların ortaya koyduğu cici, yalnız arasında değil, Bizanslılar arasında da yayılmıştı. İleride Martin Luther de, Osmanlılar hakkında aynı şeyi düşünecek, Allah'ın onları, Hıristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiğini söyleyecektir. (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
  • Azerbaycan'ın işgal ettikten sonra Şâhruh, I.Mehmed'i uyararak Kara Yusuf'un oğlu İskender'in Osmanlı topraklarına sığınması halinde ona yardım etmemesini istedi (Aralık 1420). Uyarıya cevabında I.Mehmed tam bir teslimiyet ifade etti. Bu sırada Osmanlılar, büyük endişe ile doğu cephesindeki gelişmeleri izliyordu. Akkoyunlu Kara Osman'ın İskender tarafından mağlup edilmesi üzerine (Nisan 1421) Şâhruh, Doğu Anadolu'ya girmiş ve İskender'e karşı ezici bir zafer kazanmıştı (Temmuz 1421). Bu ortamda I.Mehmed, Şâhruh tarafından tehdit edilen Memlükler'le dostane ilişkilerini sürdürmeye çalışıyordu. (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))
  • Kosova savaşı Osmanlı kuvvetlerinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı. Başlangıçta Osmanlı sol kolu çöktü, fakat sağ koldaki Yıldırım Bayezid'in büyük gayreti sayesinde zafer kazanıldı. Gazânâme'ye göre I.Murad, birkaç hasekisiyle gelip cesetler arasında dolaşırken, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobilovic tarafından hançerle yaralandı ve az sonra öldü. İç organları çıkarıldıktan sonra şehid düştüğü yerde gömüldü; daha sonra, Yıldırım Bayezid'in tahta çıktığı sırada idam ettiği oğlu Yakub Bey'in cesediyle Bursa'ya götürülüp Çekirge'deki türbesine defnedildi. Yaralandığı ve öldüğü yere Hudâvendigâr Meşhedi denilen bir türbe yapıldı. (Yakub Bey : I.Murad'ın oğlu) (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))