Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 - Kadir Mısıroğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 kimin eseri? Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 kitabının yazarı kimdir? Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 konusu ve anafikri nedir? Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 kitabı ne anlatıyor? Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 PDF indirme linki var mı? Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 kitabının yazarı Kadir Mısıroğlu kimdir? İşte Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kadir Mısıroğlu
Yayın Evi: Sebil Yayınevi
İSBN: 9755800660
Sayfa Sayısı: 784
Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Üstad Kadir Mısıroğlu tarafından kaleme alınan Tarihten Günümüze Tahrif Hareketlerinin 1. ve 2. Cildi oldukça ses getirmiş, ilgi ve beğeni ile okunmuştu.
Üçüncüsü merakla beklenen “Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3″ kitabımızın çıktığını mutlulukla sizlere bildiriyoruz.
Bilhassa TASAVVUFUN MÂHİYETİ VE TASAVVUF DÜŞMANLIĞI , ASRIN FİTNESİ DİYALOG İHÂNETİ ve KUR’AN-I KERİM’İN BAZI ÂYETLERİNİN TÂRİHSEL OLDUĞU İDDİASI gibi başlıklarla yakın tarihimizin tahrifçileri ile son dönemleriize ait tahrifçileri bir arada soluksuz okuyacağınız bir kitap.
Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 Alıntıları - Sözleri
- "Hakkı söylemek mevkiinde olup da susanlar dilsiz şeytandır!.." Hadis-i Şerif
- Diyânet İşleri Başkanlığının 2001 Yılında dört ilâhiyatçı Profösör olan Hayreddin Karaman, Mustafa Çağrıcı, İbrahim Kâfi Dönmez ve Sadreddin Gümüş Beylerden müteşekkil bir heyete hazırlattığı “Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir” sanki Kur’an Tefsiri değilde Kitab-ı Mukaddes’i, İncil ve Tevrat’ı tanıtma kitabıdır. “Kitab-ı Mukaddes’te şöyle deniyor” diye, sadece Bakara Sûresinde tam 50 yerde Kitab-ı Mukaddes’e atıf yapılmıştır. Eğer adına açıklama denilebilirse bunu da şöyle açıklıyorlar: “İslâmî inançlarla ve ilkelerle çelişmeyen ek bilgiler vermek maksadıyla Kitab-ı Mukaddes’ten de bilgiler aktardık.” (Cild 1, XLIII) Tahrif edilip Allah’ın gönderdiği orijinal halini kaybetmiş olan bir kitabın verdiği bilgiye ne kadar güvenilir ki, okuyuculara ek bilgi vermek için Kitab-ı Mukaddes’ten yığınla bilgiler aktarıyorsunuz?! Üstelik bu yazarlar heyeti aktardıkları bu bilgilerle yetinmeyip ayrıca daha geniş bilgi için Tevrat’ın falan falan yerine bakın” diyerek okuyucuyu bir de Tevrat’a yönlendirmektedir. Neyse Kitab-ı Mukaddes’ten aktardıkları bilgilerin, söyledikleri gibi islamî inançlara uygun olup olmadığına bakalım. Aktardıkları bilgilerden biri şöyle: “Tevrat’ta Yakub peygamberin Tanrı ile güreşip O’nu yendiği, bu sebeple Tanrı’nın O’na İsrail adını verdiği bildirilir.” (Birinci baskı, Cild 1, s:50) Eeee?.. Hani İslâmî inançlarla çelişmeyen bilgiler verecektiniz? Yakub peygamberin -hâşâ- Allah ile -hâşâ- güreşip O’nu yendiği İslâmî inançla bağdaşıyor mu? Bu inanç, İslâm’a göre insanı kâfir yapmaz mı? Hadi bu bilgiyi verdiler, peki sözüm ona tefsirlerinde niçin buna dâir gerekli bir izahta bulunmuyorlar. Değerli okuyucular! Bu beş ciltlik eserde öyle hatalı görüşler yer almaktadır ki, yazmakla bitecek gibi değildir. Bunlardan bir misal zikretmekle iktifa edelim: Şiîlerde ve hasseten ki İran’da Mut’a Nikâhı diye bir nikâh vardır. Bu nikâh bir kadınla bir erkeğin, şâhid falan da olmadan belli bir para karşılığında belli bir süre için anlaşılıp karı-koca hayatı yaşamalarını meşrûlaştıran sapık bir harekettir. Süre bitince nikah da sona erer. Mut'a Nikâhı işte böyle bir şey. Bu nikâh, Ehl-i Sünnet'e göre geçersiz olup bu nikâhı yapanlar zina suçu işlemiş olurlar. Ancak KUR'AN YOLU tefsirinde bunun caiz olduğu yazılmıştır. (1. Baskı, Nisa 24. Âyetin tefsirinin son paragrafı)
- "... En son çıktığı “ Ceviz Kabuğu “ programında muhatabı tarafından rezil edilen ve hatta yüzünden fatiha suresini bile okuyamadığı için stüdyoyu terk eden bu zat bir de resul'luk iddiasında bulunmaktadır...!!!
- ...dini kaynaklardan Sünneti dıșlamanın açık bir sapıklık olduğu açıkça görülür.
- Ömer öngüt Allah için şu ithamlar O’nun küfürle itham ettiği hiçbir zümre hakkında isti’mâli câiz olabilir mi?! O’nun itham ve iftiraları herhalde kendisini değerlendirmede son derecede doğru olsa gerektir. Eskiler buna “kaziye ber akis” yani “aksi için doğru olan bir hüküm” derlerdi. Tabii bu yanlış değerlendirmenin arkasından da pek çok âyet-i kerime ve hadis-i şerif meâli verdikten sonra güyâ dâvâsını isbat etmiş olarak şöyle diyor: “Kâfir olduğunuzu bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şeriflerle isbat ediyorum.
- HAZIR İSİMLER SAHAYA SÜRÜLECEK Sahte peygamber Evrenosoğlu ile Ömer öngüt’ün isimleri andıçın 4 numaralı maddesi «Hazır kıta isimler sahaya çıkarılsın» bölümünde şöyle geçiyor: «İskender Evrenosoğlu, Ömer Öngüt gibi hazırda beklettiğimiz elemanlara medyatik eylemler ve söylemler yaptırılacak ve bu kişiler FG ’çiler başta olmak üzere diğer irticâî gruplarla özdeşleştirilerek, kamuoyunun tüm bu gruplar arasında benzerlik kurması sağlanacak. ”
- "Her kim de, İslâm'ın gayrı bir din ararsa artık, ondan, ihtimali yok, kabul olunmaz ve ahirette o hüsran çekenlerden olur.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet: 85)
- Ebû Hüreyre Hazretleri şöyle buyurur: “(Ashâb-ı kirâm arasında şu hakikati) duyardık: Kıyâmet gününde bir kişinin yakasına, hiç tanımadığı biri gelip yapışır. Adam şaşırarak: «–Benden ne istiyorsun? Ben seni hiç tanımıyorum ki!» der. Yakasına yapışan kişi ise: «–Dünyada iken beni hatâ ve çirkin işler üzerinde görürdün de, îkaz etmez, beni o kötülüklerden alıkoymazdın!» diyerek ondan dâvâcı olur.” [Rudânî, Cem’u’l-Fevâid, V, sh.384]
- Cenâb-ı Hakk, iki sıfât-ı ilâhiyesini zât-ı ulûhiyetine hasrederek onlardan mâsivâullaha hiçbir nasib lütfetmemiştir. Bunlar "hâlik" ve "bekaa" sıfatlarıdır.
- Bütün masnuât-ı ilâhiye (yaratıklar) içinde sadece insanoğlu "beka" ve "hâlik" sıfatlarından mâda bütün ilâhî sıfatların tecellisine mazhardır ki, onu "Eşref-i Mahlûkat" kılan da bu hususiyetidir.
- Zirâ fâni varlıkların âleminde herşey zıddı ile münkeşif olur yani bilinebilir.
- Tasavvufî gerçekler için çok söylenmiş bir söz vardır. Denilir ki, bunlar "kal" (söz) değil "hâl"dir. Sadırdan sadıra intikal eder. Bunun mânâsı insanların bu gerçeklere istidadları nisbetinde şahsan muhatab olmalarıdır. Bu sûretle vâsıl olan gerçeklere "ilm-i ledün" denilir.
- "İnsanlara akıl ve idraklerinin seviyesine göre konuşunuz." Hadisi-i Şerif
- "Şâyet benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler; çok ağlardınız." (Buhârî, Küsuf, 2, Müslim, Salat, 112)
Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
kitap/tarihten-gunumuze-tahrif-hareketleri-3--22049 yazar/kadir-misiroglu Dinde tahrif hareketlerinin anlatıldığı toplam üç ciltlik bu baş yapıtın bu sonuncu cildinde tarihselciler, tasavvuf düşmanları gibi dini tahrif İslam'ı içerden vuran tahrip hareketleri irdeleniyor ve kronolojik bir sırayla anlatılıyor. Toplam yaklaşık 2500-3000 sayfalık bu eserlerin üç cildi de çok önemli eserler. Özellikle müslümanlar açısından İslam'ı ve İslam'ın içinde ki fitne ve tahrif hareketlerini görme, anlama ve öğrenme konusunda müthiş eserler... Her müslümanım diyenin okuması gereken eserler... (Münzevi Genç)
Tahrif: “Andıçta 28 Şubat’ta kullanılan sahte şeyler Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı 'nın yerine kendisini peygamber ilân eden İskender Evrenosoğlu ile şeyhlik iddiasındaki Ömer Öngüt «Hazır kıta elamanlar» olarak yer aldı. İkili, selefleri gibi medyatik eylemlerde kullanılacaktı. ” “Genelkurmay Harekât Başkanlığı için darbe andıcı hazırlayanlar hükümeti yıkmak için sahte şeyhle ri plânlarına dâhil etti. Andıç 'ta 28 Şubat ’ın aktörleri Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı gibi isimlerin nasıl kullanılacağına «Hazır kıta isimler sahaya çıkarılsın» başlığı altında yer verildi. Plâna göre, kendisini peygamber ilân eden İskender Evrenosoğlu ve sahte şeyh Ömer öngüt 'e 28 Şubat sürecindeki gibi medyatik eylemler yaptırılacaktı. (XMLL)
Yazar birçok kesim için tepki çeken bir kişiliği olabilir ama sunduğu bilgileri delil ile destekleyerek yazıyor. Sevilir sevilmez ama tarih hakkında doğru bilinip bir çok yanlışı yada tam tersi konularda aydınlatıcı bir kitap (MimuHeb)
Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 PDF indirme linki var mı?
Kadir Mısıroğlu - Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kadir Mısıroğlu Kimdir?
Türk tarih araştırmacısı, yazar, şair, hukukçu ve eski gazeteci. Osmanlılar İlim ve İrfan Vakfı mütevelli heyeti başkanı ve Sebil Yayınevi kurucusu.
1933 yılında Trabzon'un Akçaabat İlçesi'nde doğdu.İlk ve orta tahsilini Akçaabat'ta, liseyi Trabzon'da tamamladı. 1954 senesinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Öğrenciliği müddetince birçok yurt açıp çalıştıran Mısıroğlu, fakülte yıllarından itibaren hukukçuluktan çok tarihçiliğe meylederek yakın tarih ile alakalı araştırmalara başladı. Mısıroğlu, 1964 yılında, ilk eseri olan Lozan; Zafer mi, Hezimet mi?! kitabının birinci cildini kaleme aldı ve aynı sene Sebil Yayınevini kurdu. 1970 Yılının ocak ayında Milli Türk Talebe Birliği'nde Harf Inkılabı ile alakalı verdiği bir konferansı hakkında yargılandı ve Eskişehir Örfi İdare Mahkemesi'nce mahkumiyet kararı verildi. 1976 yılı başından itibaren İslami bir dergi olan Sebil Dergisi'ni çıkarmaya başladı. Bu dergideki birtakım yazılarından dolayı kısa bir müddet sonra hakkında 163. maddeye istinaden davalar açıldı. 1980 ihtilali ile Mısıroğlu'nun da aralarında bulunduğu MSP Merkezi Umumi Heyeti hakkında tevkif kararı verilince yurt dışına kaçtı. 1991 yılında Türkiye'ye geri dönen Kadir Mısıroğlu, çalışmalarına devam etti.
Acıbadem Altunizade Hastanesi'nde 5 Mayıs 2019'da 86 yaşında hayatını kaybetti. Çamlıca Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Üsküdar'daki Nasuhi Mehmet Efendi Camii haziresine defnedildi.
Ödülleri
Mısıroğlu Macar İhtilali isimli kitabı üzerine Hür Macar Yazarlar Birliği'nin en büyük ödüllerinden olan Gümüş Madalya ile taltif edilmiştir. Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başkanlığını yaptığı Türkiye Milli Kültür Vakfı tarafından Osmanoğullarının Dramı isimli eserinden dolayı Jüri Özel Ödülüne layık görülmüştür.
Kadir Mısıroğlu Kitapları - Eserleri
- Lozan - Zafer mi, Hezimet mi? 1
- Hayat Felsefesi Yahud Yaşamak Sanatı
- Doğru Türkçe Rehberi
- İslâmcı Gençliğin El Kitabı
- Filistin Dramı'nın Düşündürdükleri
- Sultan II. Abdülhamid Han
- Yunan Mezalimi
- Üstad Necip Fazıl'a Dair
- Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 1
- Sultan Vahideddin
- Kanlı Düğün
- Lozan - Zafer mi, Hezimet mi? - 2
- Kurtuluş Savaşında Sarıklı Mücahidler
- Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 3
- Geçmis Günü Elerken - 1
- Barbaros Hayreddin Paşa
- İslam Yazısı'na Dair
- Moskof Mezalimi
- İslam Dünya Görüşü
- Mimar Koca Sinan
- Kırık Kılıç
- Osmanoğulları'nın Dramı
- CHP'nin Günah Galerisinden Sayfalar
- Uzunca Sevindik
- Sultan Abdülaziz
- Muhtasar İslâm Tarihi 1
- Düzmece Mustafa
- Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri 2
- Geçmiş Günü Elerken 2
- Lozan - Zafer mi, Hezimet mi? - 3
- İthaflı Fıkralar
- Geçmişi ve Geleceği ile Hilafet
- Zağanos Paşa
- Kavuklu İhtilalci
- Piri Reis
- Cemre
- Veli Bayezid'in Bedduası
- Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi
- Cem Sultanın Papağanı
- Asrın İhaneti
- Aşıklar Ölmez
- Trabzon Meb'usu Şehid-i Muazzez Ali Şükrü Bey
- Osmanlı Tarihi 1.Cilt
- Tarihten Günümüze Ermeni Meselesi ve Zulümler
- Sokollu Mehmed Paşa
- Zoraki Asi
- Musul Meselesi ve Irak Türkleri
- Makbul Ve Maktul İbrahim Paşa
- Benden Tarihe Haberler
- Malkoçoğlu Kardeşler
- Muhtasar İslâm Tarihi 2
- Özlü Sözler
- Hicret
- Osmanlı Tarihi 2.Cilt
- Muhtasar İslâm Tarihi 3
- Macar İhtilali
- Osmanlı Tarihi 3. Cilt
- Of Lala
- Üç Hilafetçi Şahsiyet
- Zaferden Zafere
- Perili Köşk
Kadir Mısıroğlu Alıntıları - Sözleri
- Bu nazariyeye göre; Eskiden Dünya hakimiyetinin merkezi Roma şehri idi. Bütün Dünya'ya hükmedenler orada otururlardı. Sonra bu merkezilik Bizans'a yani İstanbul'a geçmiştir.Bu süretle İstanbul '' ikinci Roma '' ya varis olan Moskova, '' Üçüncü Roma '' adıyla yad olunmaya değer bir ehemmiyet kazanmıştır. O halde Moskova'yı Hıristiyanlığın en kuvvetli merkezi olması dolayısıyla '' Üçüncü Roma '' kabul etmek zatureti vardır. Artık Dünya'nın kaderine Moskova'dan hükmedilecektir !... (Moskof Mezalimi)
- Bugün Dünya'nın özleyip de bir türlü gerçekleştiremediği, farklılıklara tahammül ve karşılıklı saygı, o devletin temel bir idârî prensibiydi. (Sokollu Mehmed Paşa)
- Olacakları evvelden bilmenin faydadan çok zararı olmalı ki, Allah kaderi meçhul kılmıştır!.. (Kırık Kılıç)
- "Türkiye arabaların kanunlarından kurtulacaktır" (İleri, 28 Şubat 1340) (Hilafet Risâleleri, İsmail Kara, sh. 541) (CHP'nin Günah Galerisinden Sayfalar)
- İSLAM DAVASI İÇİN ÇALIŞMAYAN ALNINI SECDEDE KALDIRMASA BİLE MESULDÜR!.. (Özlü Sözler)
- Bütün lise hayatım boyunca iki dindar hocayla karşılaşabilmiştim. Bunlar coğrafya muallimi merhum İsmail Hakkı Berkmen ile halen hayatta olan Ahmed Saka Bey'lerdi. İdare ve müdürümüz dindarlık ve milliyetçiliğe haşin bir sûrette karşıydı. Bundan dolayı pek çok kereler disiplin kuruluna girip çıkmak mecbûriyetinde kalmışımdır. Bu arada binbir güçlükle temin edebildiğimiz namaz odasına asılmış olan bir takvimin kartonundaki M. Kemal Paşa resmini yırtma sebebiyle üç gün "tard-ı muvakkat" cezasına çarptırılışım zikre değer. Bilahare büyütülen bu hâdise yüzünden, mezuniyet imtihanlarından sonra olgunluk imtihanlarının ikisini vermiştim ki mektepten tamamen uzaklaştırılma cezasına çarptırıldım. Ayrıca, güya beni himaye etmiş olmak töhmetiyle o zamanın başmuâvini İsmail Hakkı Berkmen ve edebiyat muallimi Kaya Bilgegil (sonradan profesör) de altı ay Vekâlet emrinde kalmak sûretiyle iz'ac olunmuşlardır. Ben de müteakip iki imtihan için Giresun'a gittim. O zaman olgunluk imtihanı dört dersten yapılırdı. Sualler bakanlıktan gelirdi. Yolda imtihanların birini kaçırmıştım. Diğerini de Giresun'da vermiştim. Kaçırdığım imtihan için 1954 Ekimi'nde Erzurum'a gittim. Bu dersin imtihanını da Erzurum Lisesi'nde vererek nihâyet lise mezunu olabildim. (Hicret)
- Maksadım yazıma başlarken belirttiğim gibi bu mes'elenin ilmi cihetlerini sâdece bir fihrist kabilinden beyan etmektir. Gâyem, böyle büyük bir işe girişmezden evvel yapacağımız işin doğru olup olmadığının hissî ve siyâsî olmaktan ziyade ilmi bir sûrette münakaşa edilmesinin ehemmiyetini belirtmektir. Temas ettiğim mes'elelerin her biri ayrı bir ilim dalıdır. (İslam Yazısı'na Dair)
- Bir parkta bulunmuş bir çocuğa, babalık veya analık iddia eden iki insan mevcud olsa, deliller de, ortada olsa, bunlardan biri müslim, diğeri gayri müslim olsa fakat müslim köle olsa, kadı, çocuğu gayri muslim fakat hür olan insana verir. Çünkü bu taktirde çocuk gayri müslim fakat <
> olacaktır. ->Tek başına sırf şu misal bile, İslam'da hürriyete atfedilen ehemmiyeti göstermeye kâfidir. (Amerika'da Zenci Müslümanlık Hareketi) - "--- Râsulullah (s.a.v.)in fitne hakkında olan sözü hanginizin hatırındadır?" deyû sormuş, içlerinden Huzeyfe: ---Ya emirelmü'minin!.. Resûl-i Ekrem'in fitne hakkında olan sözü ayniyle benim hatırımdadır ki, kişinin ıyâl(çocuklar) ve mal ve evlâdından ve komşusundan dolayı fitneye dûçar olmasıdır.Bu misullû günahlara savm ve salât ve emr-i bilma'ruf ve nehy-i anil munker kefaret olur deyu vermiş. Hz.Ömer: "--- Muradım o değil, deniz gibi temevvüç edecek fitneyi soruyorum." dedikde Huzeyfe: "---Ya emirelmü'minin!.. Senin için onda bir beis yok.Senin zamanınla onun arasında kapalı kapı var!.."demiş Hz.Ömer: "---Bu kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı?" dedikte Huzeyfe: "---Kırılacak!.. demekle Hz.Ömer: "--- Öyleyse artık kapanmaz!.." deyip izhar-ı teessüf etmiş." (Geçmişi ve Geleceği ile Hilafet)
- Ağaçlar ayakta ölür!.. (Geçmis Günü Elerken - 1)
- Sultan Selim Han, bu suale cevap verip vermemek arasında tereddüdde idi. Paşa'yı uzun uzun süzdükten sonra:"-Paşa! Siz sır tutarsınız. O'nun için size söyleyebilirim. Şehre girmesine elbet gireceğiz, ama karanlık bastırdıktan sonra!.."dedi. (Veli Bayezid'in Bedduası)
- M.Kemal Paşa'nın evvelce, İngilizler'le "Hilâfet'i yıkmak" esası üzerine anlaşmış olmasına rağmen, zaferden sonra bu vaadinden vazgeçerek "halife" olmak istediği kat'idir.Ancak bu dinî bir zaruret ve inanıştan ziyade âlemşumûl bir şahsi otorite sağlamak maksadının eseri idi. (Geçmişi ve Geleceği ile Hilafet)
- Bugün memleketimizin bir numaralı mes’elesi Güneydoğu Anadolu’daki anarşi değildir!.. Kıbrıs’ın kaybedilmek üzere olması da değildir!.. Bütün bunların hepsinden daha ehemmiyetli olan, lisânımızdaki korkunç tahrîbattır!.. (Doğru Türkçe Rehberi)
- Risale-i Nur, harf inkılabından sonra İslam harfleri davasını siyasi bir mesele olmaktan ziyade bir "ibadet" , "Sevap" ve "kültür" mevzu olarak ele almış ve talebeleri bütün gayretlerini bu sahaya hasretmişlerdir.. (İslam Yazısı'na Dair)
- Ben tahta değil, bir yangının kızgın külleri üzerine oturdum ! Sultan Vahideddin Merhum (Sultan Vahideddin)
- Büyük ve alemşümul İslam nizâmının iman şuur ve vecdini kaybeden bir insan için bayram birkaç dost ziyaretinden başka nedir? Lakin kim kime dostluğuyla, kelimenin hakiki manasıyla yar olup da, onu düştüğü esfel-i safilinden ala illiyyine doğru çekebilir? Ve kimde böyle bir cazibeye kapılmak istidada kaldıki? Günlük meşgalelerin basit ikliminde bunalmış, ruhen ve bedenen yorgun asrımız insanını kurtaracak, gerçek cehd ve gayret olmadan, kendi kendine sırf günlerin arka arkaya sıralanması sebebi ile gelen ve sadece bir şiarı İslam diye ismen ve şeklen devam eden bayramlar, kime ne verebilir ki? (Aşıklar Ölmez)
- Kader geçmişte malum, gelecek içinse meçhuldür (Malkoçoğlu Kardeşler)
- Bu itibarla bizde hari değişikliği aynı zamanda ve evveliyetle dini bir mes'ele teşkil etmekte olduğu halde, bugüne kadar mes'elenin bu vechesi üzerinde gerektiği şekilde du rulmamıştır Tarih boyunca milletler iki sebeple allabe değiştirmişlerdir. a-Din değiştirme, b-Esåret. (İslam Yazısı'na Dair)
- Aziz gençler!.. Unutmayınız ki, devletinizi, âlemşümul bir imparatorluktan mânâ ve maddede küçük bir Türkiye hâline getiren dâhili ve hârici düşman faaliyetlerine cevaz, meşrüiyyet ve hattâ itibar bahşeden Lozan'dır!.. Yeniden büyük devlet olma imkân ve ümitlerimizin yegâne kaynağı olan gençler!.. Unutmayınız ki, Lozan'ı yırtıp çiğnemedikçe "Büyük Türkiye" nin şafağı sökmeyecektir. Kadir MISIROĞLU 27 Ramazan 1390/ 26 Teşrinisani 1970 Serencebey/İstanbul (Lozan - Zafer mi, Hezimet mi? 1)
- Sultan Abdülaziz merhumu hal' eden devlet içâli arasında birinci derecede rol oynayan dört kişidir. Bunlara “Erkân-ı Erbaa” veyahud da “Hal'erkânı” denilmektedir. Bunlar; Hüseyin Avni paşa, Midhat Paşa, Rüşdü Paşa ve Hasan Hayrulâh Efendi'dir. Bunların terceme-i hâlleri evvelce tafsil edilmiş olduğu üzere, burada ayrıca izah edilecek değildir. Ancak karakter ve niyetleri itibariyle onlar hakkında birkaç cümlelik bir izahatla kısa bir hatırlatma yapmakta fayda görmekteyiz. Bunlardan bir numaralı ele başı Hüseyin Avni Paşa'dır. Evvelce kaynaklara istinâden nakledilmiş olduğu Üzere ahlâksız, sarhoş, muhteris, diktatör ruhlu, kindar ve rüşvetçi bir adamdır. Bu işe karışmaktaki gâyesi, sadece ve sadece saray kadınlarına karşı çirkin bir hareketinden dolayı sürgüne gönderilmiş olması sebebiyle Sultan Abdülaziz'e karşı duyduğu kin ve nefret ile ondan intikam almak ve diktatör olmak heveslerinden ibarettir. (Sultan Abdülaziz)