Tefekkür - İmam Gazali Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tefekkür kimin eseri? Tefekkür kitabının yazarı kimdir? Tefekkür konusu ve anafikri nedir? Tefekkür kitabı ne anlatıyor? Tefekkür PDF indirme linki var mı? Tefekkür kitabının yazarı İmam Gazali kimdir? İşte Tefekkür kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İmam Gazali
Yayın Evi: Çelik Yayınevi
İSBN: 9786055094270
Sayfa Sayısı: 165
Tefekkür Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Bir anlık/saatlik tefekkür, doğrusu bir yıllık nafile ibadetten üstündür.”(Hadis-i Şerif) Kaldı ki Yüce Rabbimizin Kitabında; tefekkür, düşünme, ibret alma, dikkatli ve titiz olarak incelemeyle ilgili olarak çok teşviklerde bulunulmuş ve buna ilişkin hükümler yer almıştır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın.”(Al-i İmran, 3/191.)
Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah’ın yarattığı varlıklar hakkında düşünün/ tefekküre dalın. Ancak Allah’ın zatı hakkında tefekküre dalmayın/düşünmeyin. Çünkü siz gerçekten gereğince Allah’ı takdir edemezsiniz.”
Bu kitabımızda; tefekkürün önemini, değer ve faziletini gerek ayetler ve gerekse hadislerle açıklamaya gayret göstereceğiz.
Tefekkür Alıntıları - Sözleri
- "Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım. (A'raf,7/146)" Yani burada şöyle denmek isteniyor: 'Onların gönüllerini benim emrimi/işimi düşünmekten, tefekkürden menedeceğim.'
- İmam Şafiî diyor ki: "Konuşmak istiyorsan, önce susmasını bilmelisin, hüküm çıkarmak istiyorsan, düşünmeyi öğreneceksin."
- Gerçekten insana şaşmamak elde değildir. O paraya, altın ve gümüşe ne kadar da değer veriyor, onları gözünde büyütüyor. En değerli taşları ve incileri biriktiriyor. Ancak Yüce Allah'ın bir damla su ile kendisine bahşeylediği o değerli nimetten, o nimeti gereğince düşünüp takdir etmekten gaflettedir. Çünkü o bir yudum suyu elde etmek ya da içtiğini tekrar boşaltmak için, eğer bir rahatsızlık duysa, tüm dünyayı vermeye hazırdır. Çünkü o suyu içme imkanını bulamazsa hayatı sona erecek ya da zararlı olan maddeleri dışarı atacak gücü olmasa yine hayatı tehlikeye düşecektir. O halde insan bunlardan gaflet içerisinde bulunmamalıdır.
- İmam şafi (r.a.) diyor ki; "Konuşmak istiyorsan, önce susmasını bilmelisin, hüküm çıkarmak istiyorsan, düşünmeyi öğreneceksin."
- "Daha bâkî olan, seçilmeye daha evlâdır. Âhiret ise dünyadan daha bâkîdir. ... Âhiret seçilmeye daha evlâdır."
- "İslâm dini bana muhtaç değildir. Zirâ o din, benden evvel de memur idi. Benden sonra da memur olacaktır. Eğer ben ölürsem, İslâm'ın rükünleri yıkılmaz. Zirâ dinin bana ihtiyacı yoktur. Bana gelince. Ben kalbimi ıslah etmeye muhtacım."
- Fikir ürününe gelince, bunlar da ilimlerdir, hallerdir, yapılması gereken amellerdir. Ancak fikrin ya da tefekkürün özel manadaki ürünü ya da meyvesi sadece ve sadece ilimdir. Çünkü gönülde ilmin oluşması durumunda, kalbin durumu değişir. Kalbin durumu değişince, bu takdirde organlara ait yapılması gereken ameller de değişir. Çünkü amel duruma uyar. Hal/durum ise ilme tabidir. İlim de fikre bağlıdır. Buna göre fikir/düşünce tüm hayırların ya da iyiliklerin başlangıcı ve anahtarıdır. İşte bu hal kişiye tefekkürün değerinin ne olduğunu ortaya koyar. Bu manada tefekkür zikirden ve tezekkürden de önemlidir, hayırlıdır. Çünkü fikir ya da düşünce zikirdir ve artıştır. Kalbin zikri, organların yaptığı işlerden daha önemlidir, hatta amelin değeri, içinde zikir taşıması itibariyledir. Bu durumda tefekkür tüm amellerden daha değerlidir. Bunun içindir ki, “Bir anlık tefekkür, bir yıllık nafile ibadetten hayırlıdır” denmiştir.
- ... Bunun üzerine su kırbasına varıp abdest aldı. Sonra durup namaz kıldı. Mübarek sakalı ıslanıncaya kadar ağladı. Sonra secdeye varıp yeri ıslatıncaya kadar ağladı. Sonra yanı üzerine uzandı. Tâ ki, Bilâl gelip sabah ezanını okudu ve: —Ya Resûlallah! Allah senin geçmiş ve gelecek kusurlarını affettiği hâlde seni ağlatan nedir? deyince; Bilâl'e şöyle hitap etti: —Rahmet olasıca, ey Bilâl! Beni ağlamaktan men eden nedir? Hâlbuki Yüce Allah bu gece de benim üzerime şu âyeti indirmiştir: "Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip sürelerinin uzayıp kısalmasında düşünen insanlar için elbet birçok dersler vardır." [Âl-i İmran,190]
- Çünkü Kur'an bütün makam ve durumların câmiidir. Kur'an-ı Kerîm'de âlemler için şifa vardır. Kur'an'ı, korku, ümid, şükür, muhabbet, şevk ve diğer hâlleri gerektiren ruh vardır. Kur'an'ı her kul okumalı, hakkında düşünmeye muhtaç olduğu bir âyeti yüz defa olsa bile, tekrar tekrar okumalıdır.
- ••• Ey akıl sahibi kişi! Sen akıl ve fikrini, düşünceni şu melekut âleminde gezdir, onlar üzerinde düşün, ola ki senin için gök kapıları/gaybla ilgili bazı gerçekler açılır da, sen gönlünle o göğün istenilen bölgelerinde ve noktalarında dolaşma imkanını elde edebilirsin. Bu halini böylece sürdür ki, ta ki gönlün Rahmanın Arşının önünde durana dek devam etsin. İşte belki böyle bir durumda Hz. Ömer b. Hattab'ın mertebesine ulaşma imkanını elde edebilirsin. Allah kendisinden razı olsun, diyor ki: "Kalbim, Rabbimi gördü."
- "Eğer kişinin konuştuğunda hikmet yoksa/anlamsız ise, o kişi boşuna konuşuyor demektir. Eğer bir kimsenin sükutu/ sessizliği tefekkür değilse, o kişi yanılgı içerisindedir. Eğer bakışı, ibret almak için değilse, o da bir oyun ve eğlencedir."
- 'Sana ne oluyor ki, sen nefsini en büyük görmeye kalkışıyorsun? Oysa asıl büyük olan, Allah katında büyük olandır. Böyle bir şeyin ortaya çıkması ya da biline bilmesi de ancak ölümden sonradır. Nitekim nice kafirler vardır ki, öleceği ana kadar hep kafir olarak hayat sürmüştür, ama tam öleceğinde, küfrü terkederek, iman etmek suretiyle Allah'a yakın bir kişi olarak hayata gözlerini yumar. Nice müslüman kişi de var ki, ölüm anında durumu değişikliğe uğrayarak şaki/bedbaht biri olarak küfür üzere hayata veda eder, son nefesinde kötü bir sonla karşı karşıya kalır.
- Senin bulunduğun ülke ya da beldede senin çok çok üstünde zengin olan yahudi, hıristiyan, (ateist, müşrik vb.) gibi niceleri vardır ki, her şeyiyle senin önündeler, makam ve mevkileri de öyledir. O halde gurur ve kibirde bulunmanın ne manası var söyler misin? Neden hiç aklını başına devşirmiyor ve halen böyle bir gurur ve aldanmanın peşinden sürüklenip gidiyorsun. Neden şu göklerin ve yerin/dünyanın güzel melekútuna, varlığına bakıp da kendin için bir ders çıkarmıyorsun? Sonra bir başka husus da tüm bu dünya, melekút/ahiret varlıklarının asıl sahip ve maliki Yüce Rabbinin Celal ve azametine bakmaktan neden hâlâ gaflette bulunuyorsun? Bu nimetten neden gaflet içinde bulunuyorsun? Doğrusu senin ve senin aklın gibilerin durumu adeta bir karıncaya benzer.
- Sapıklıktan Yüce Allah'a sığınırız. O'ndan isteğimiz ayaklarımızın cehaletten ve bilgisizlikten dolayı kaymasına engel olması ve bizi kurtarıp korumasıdır. O'nun lütfundan ve keremiyle fazlından dileğimiz budur. O'nun cömertliğinden ve rahmetinden beklediğimiz yine budur. Bir tek olan Allah'a hamdolsun. Salat ve selam Hz. Muhammed'e, Ehl-i Beytine ve ashabına olsun. Yüce Allah'ın keremine ve lütfuna sonsuz hamd ve senalar olsun. Tefekkür-Düşünce Kitabı burada tamamlandı.
- Ey akıl sahibi kişi! Sen akıl ve fikrini, düşünceni şu melekût aleminde gezdir, onlar üzerinde düşün, ola ki senin için gök kapıları/gaybla ilgili bazı gerçekler açılır da, sen gönlünle o göğün istenilen bölgelerinde ve noktalarında dolaşma imkanı elde edebilirsin. Bu halini böylece sürdür ki, ta ki gönlün Rahman’ın Arş’ının önünde durana dek devam etsin. İşte belki böyle bir durumda Hz. Ömer b. Hattab’ın mertebesine ulaşma imkanı elde edebilirsin. Allah kendisinden razı olsun, diyor ki: “Kalbim Rabbimi gördü.”
Tefekkür İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın her bir sayfasını düşünmekten bitiremedim bir türlü. Adının hakkını bu kadar veren ve tefekkürü bu hadar hissettiren bir kitabı daha önce okumadım. Bitiremiyorum çünkü düşünüyorum.. Hem de uzun uzun... (Handenur Kaya)
Gazali ve Tefekkür Meselesi: Okuduğum ilk Gazali kitabı oldu ''Tefekkür.'' Malum, basmakalıp bir yargıyla: ''İmam Gazali İslam medeniyetinin gerilemesine neden olmuştur'' denir. Bu görüşün elle tutulur bir tarafı var mıdır yok mudur emin olmak maksadıyla okumaya başladım. Okumaya karar vermemde felsefeci Sadık Usta'nın bir röportajı etkili oldu. İslam medeniyetinin çöküşüne ilişkin kendisinden alıntıyla: ''İslam medeniyeti Gazali henüz doğmadan çöküşe başlamıştı. 11. yüzyılın başlarından itibaren İslam âleminin üç farklı halifesi vardı; yine İslam âlemi, birbirinin gözünü oyan 10 farklı devlet ve onlarca beylik tarafından yönetiliyordu. Görüldüğü gibi ortak bir ideal kalmamıştı; ekonomi çöküşteydi, bilimsel faaliyetse sekteye uğramıştı; büyük düşün adamlarını yaratan toplumsal dinamizm durulmuş, bilimsel iklim çoktan yok olmuştu. Kuşkusuz Gazali’nin felsefeye bakış açısı olumlu değildi fakat o hiçbir yerde felsefeyi bütünüyle lanetlememişti. O felsefenin yetkin insanların uğraş alanı olduğunu, sıradan halkın felsefeyle ilgilenmesinin imana ilişkin şüpheler doğuracağını söylemiştir. Gazali döneminin en parlak zihinlerinden biriydi ki o Farabi’nin, İbn Sina’nın ve Yunan filozoflarının felsefi açıklarını yakalayacak kadar zeki bir insandı ve aslında felsefenin gelişmesini sağlayan önemli sorular ortaya atmıştı.'' Eminim ki birçok kişi, o basmakalıp yargıya herhangi bir Gazali eseri okuma zahmetine girişmeden teşne oluyor. (Baştan belirtmek gerekirse yalnızca bir kitabını okuyarak Gazali’yi gerilemenin nedeni olarak veyahut aksini iddia edecek değilim.) Peki, ''Tefekkür, Düşünmenin Fazileti'' kitabı bize ne anlatıyor? Kitabın içeriğine ilişkin kilit bir hadis: ''Allah'ın yarattığı varlıklar hakkında düşünün/tefekküre dalın. Ancak Allah'ın zatı hakkında tefekküre dalmayın/düşünmeyin. çünkü siz gerçekten gereğince Allah'ı Takdir edemezsiniz.'' Gazzali'nin tefekkür konusunda ele aldığı husus, kulun Rabbiyle olan ilişkisine dair düşünce, Rabbin büyüklüğünü, azametini, fiilleri üzerinden idrak etmedir. İnsanın kendi bedeni üzerinden tefekkürünü etraflıca işler. Dil, kulak, mide, göz gibi organları tefekkür sayesinde terbiye edebileceğine değinir. Cimrilik, kibir, kendini beğenmişlik, riya, haset, oburluk, cinsel manada aşırılık, aşırı derecede mal sevgisinin, makama ve mevkiye düşkünlüğün karşına bedii ve güzel olan davranışları koyar. Klasik bir yaklaşımla korkuya da yer açar. Der ki Gazali tefekkürle ‘’tedebbür’’ yani tedbirli olarak bir şeyin sonunu düşünmek meselesi; ‘’Kişi arınabilmek için kalbine korku halini, açık ve gizlideki günahlarını göz önüne getirmeli, sonra ölüm halini, biçimini Münker ve Nekir meleklerini, kabir azabı ve kabirde olan mahlûkatları vb. Olayları’’ Gazali’ye göre Tanrının zatını düşünmek avam tabakasına göre değildir. ''Onların tanrının zatını düşünmesi, yarasaların güneşin karşısındaki haline benzer'' demektedir. ''Nasıl ki yarasa güneşe nazar edemiyorsa avam tabakasının bakışı da Allah'ın zatı karşısında çaresiz kalacaktır.'' ‘’Kimi yetkin âlimlerin tanrının zatına bakışını ise insanların güneşe olan bakışına’’ benzetir. Kaldı ki onların da bakışı yetersizdir ve bazı kafa karışıklıklarına neden olmaktadır. ''Allah, mekândan, yön ve cihetten yücedir, münezzehtir, mukaddestir. Allah ne bu âlemin içindedir, ne dışındadır. Ne bu âlemle bitişiktir ne de ayrıdır gibi'' Değilleme mantığıyla inkâra dahi gidebilirsiniz. O sebeple bu tip kavramsal tartışmalar, sıradan insanları imanından etmesi yüksek ihtimaldir... Gazali'ye göre; ‘’Allah, Varolan hiç bir şeye benzemeyen varlıktır. O'nu bilebilmek için Allah olabilmek gerekir. Allah'ın da eşi ve benzeri olmadığına göre yalnızca Allah kendisini bilebilir.’’ Biz ancak Allahın fiillerini tefekkür ederek kendisi hakkında fikir sahibi olabiliriz. İnsan kendi bedenini, varoluşunu ve içine düştüğü dünyayı sorgulayarak Tanrı’sına ulaşabilir… Nitekim Tasavvufun ilkelerinden biridir: ‘’Kendini bilen rabbini bilir.’’ (İ. Sen)
İmamı Gazali'nin eserlerini incelemek haddimize değildir belki ama birkaç not söylemek gerekir üzerine... İslam hakkında bilgi almak isteyen ve bu yolda yürümek, ehli sünnet olmak isteyen kişilerin okuması gereken ilk kitaplar arasında yerini alır İmamı Gazali eserleri. Bu kitapta da ne güzel konuya değinmiş. Tefekkür... Biz insanoğlu bakarız ama görmeyiz. Görsek hissetmeyiz. Şaşırmayız. Bilim insanları bir robot yapar ağzımız açık kalır da kendi vücudumuza bakıp bir hayret içine girmeyiz. Yağmur yağar kar yağar yağışına bakarız ama nasıl yağıyor bunlar diye bir oturup düşünmeyiz. Her kar tanesinin şekli farklıdır. Hayrete düşmeyiz. Çevremizi görürüz ama ilerisini göremeyiz. Haliyle şükrümüz de eksik olur. Bir karınca bir binanın bir kısmına yuvasını yapar. Sadece orası ile ilgilenir sığındığı bina varmış yapan varmış aklına gelmez. İnsanoğlu da bunun gibidir. Dünyada bulunduğunu bilir de nereden geldiğini düşünmeye üşenir. Tefekkür sadece düşünmek değildir. Yaratılan üzerinden Yaradanı düşünmektir. Yaratılanda yaradandan bir parça olduğu için insan her yaratılana baktığında yaratıcısını hatırlamalıdır. Şükretmelidir. Nitekim Peygamber efendimiz Hz. Muhammed S.A.V. "Bir saatlik tefekkür bin yıllık ibadetten hayırlıdır." demiştir. (Hilal)
Tefekkür PDF indirme linki var mı?
İmam Gazali - Tefekkür kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tefekkür PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İmam Gazali Kimdir?
Gazzâlî (Farsça: الغزّالی) (d. 1058, Tus - ö. 18 Aralık 1111, Tus), Büyük Selçuklu Devleti devrinin İslam âlimi, filozofu, mutasavvıfı ve müderrisi. Fars asıllı olduğu sanılan Gazzâlî'nin lakapları Hüccetü’l-İslâm ve Zeynüddîn'dir. Genel olarak Gazzâlî ve İmam-ı Gazzâlî isimleriyle tanınmaktadır.
Hayatı ve yaşadığı dönem
Gazzâlî Hicri 450 (Miladi 1058) yılında Horasan'ın Tus şehrinde doğmuştur. İlk öğrenimini Tus'ta Ahmed bin Muhammed er-Razikânî’den almış, daha sonra Cürcân şehrine giderek Ebû Nasr el-İsmailî’den eğitim görmüş daha sonra 28 yaşına kadar Nişabur Nizamiye Medresesi’nde öğrenim görmüş, itikadî düşünce olarak Ebü'l Hasan Eş'arî’den ve ameli görüş olarak ise Şafiî'den etkilenmiştir. Hocası İmam-ı Harameyn lakaplı Abdülmelik el-Cüveynî 1085 yılında ölünce Nişabur’dan Büyük Selçuklu Devleti’nin veziri Nizamülmülk’ün yanına gider. Nizamülmülk'ün huzurunda olan bir toplantıda verdiği cevaplarla diğer bilginlerden üstünlüğünü kanıtlayarak 1091 yılında Bağdat’taki Nizamiye Medresesi'nin baş müderrisliğine tayin edilir. Burada bilgisi ve edindiği öğrenci topluluğuyla kısa sürede ün ve saygınlık kazandı. Tasavvuf'a yöneldi ve Ebû Alî Farmedî'nin tesiriyle bu alanda yoğunlaştı. Bu ilgi ve hac arzusuyla medresedeki vazifesini bırakarak 1095 yılında Bağdat'tan ayrıldı ve Şam'a gitti. Şam da iki yıl kaldıktan sonra 1097 yılında hacca gitti.
Hac sonrası Şam'a döndü ve buradan Bağdat yoluyla Tus'a geçti. Şam ve Tus'ta bulunduğu sürede uzlet yaşamı sürdü ve tasavvuf alanında ilerledi. Bağdat'tan ayrılışından on bir yıl sonra 1106 yılında Nizamülmülk’ün oğlu Fahrülmülk'ün ricası üzerine Nişabur Nizamiye Medresesinde tekrar eğitim vermeye başladı. Buradan kısa süre sonra Tus'a dönerek yaptırdığı tekkede müritleriyle birlikte sufi yaşamı sürdü. Gazzâlî 1111 (Hicri 505) yılında doğum yeri olan İran'ın Tus şehrinde öldü.
Gazzâlî’nin yaşadığı dönemde İslam âleminde siyasî ve fikrî büyük bir karmaşa hakimdi. Bağdat’ta Abbasi halifelerinin gücü zayıflamasına karşın Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırları genişliyor ve nüfuzu artıyordu. Melikşah’ın veziri Nizamülmülk savaş meydanlarında zaferler kazanıyor, ilim meclisleri denilen tartışma ortamlarını ve medreseleri açıyordu. Bu dönemde Mısır tahtında Şiî-Fâtımî hanedanı vardı. Avrupa’da ise Endülüs Emevi Devleti gerilemekte idi.
İlk Haçlı Seferi de Gazzâlî döneminde yapılmış, Gazzâlî 40 yaşında iken Antakya haçlılarca kuşatılmış bir yıl sonra da Kudüs ele geçirilmiştir. Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam da Gazzâlî ile aynı çağda yaşayan tanınmış kişilerdir. İslam âlemindeki bu karışıklığı fikrî bir çöküntü tamamlıyordu.
Gazzâlî'nin öğrenme merakı onun çok sayıda dini ve fikrî akımları araştırmasına neden oldu. Yaşadığı dönemde hakikati bulmak isteyen insanların dört kısıma ayrıldığını ve her birinin hakikati kendi yolunda aradığını gördü. Bunlar; felsefeciler, kelâmcılar, sûfiler, bâtınîlerdi. Hepsinin görüşlerini inceleyerek; kelâm, felsefe ve Bâtınîlik yolunu kitaplarında ayrıntılarıyla tenkit etti ve sûfilerin yolu olan tasavvufa yönelerek hakikati bu yolda aradı.
İmam Gazali Kitapları - Eserleri
- Ahiret Hayatı: Ölüm, Kabir, Kıyamet
- Ahlak Kitabı
- Kudsi Hadisler
- Ölüm ve Ötesi
- Kalplerin Keşfi
- El-Münkız Mine'd-Dalal Dalaletten Hidayete
- İhyâ-u Ulumi'd-Din
- Kimyâ-i Saâdet
- Yöneticilere Altın Öğütler
- Aldananlar
- İlahi Nizam
- Abidler Yolu
- Namazın Sırları ve Fazileti
- Tevhid ve Ledün Risaleleri
- Helaller ve Haramlar
- Bana Arkadaşını Söyle
- İbadetlerin Ruhu
- Mişkatu'l Envar Nurlar Alemi
- Kıyamet ve Ahiret
- Kalp Risalesi
- Filozofların Tutarsızlığı
- Fatihatü'l- Ulum
- Tefekkür
- Müslümanca Bir Hayat
- Dünyanın Aldatmasından Korunmak
- Evlenme Adabı ve Şehvetin Kırılması
- Ahiret Aleminin Sırları
- Gıybet
- İslam'da Dostluk ve Kardeşlik Adabı
- Oruç / Sırları ve Fazileti
- Mülkün Sultanlarına / Nasihatül'l-Mülük
- Uzlet - Yalnızlığın Faziletleri
- Mü'minler İçin Yükselme Basamakları
- Yaratılış Hikmetleri
- İlme Teşvik
- Düşünme, Konuşma ve Söz Üzerine
- Minhacü'l Arifin - Ariflerin Yolu (Cep boy)
- Meva'ız-i Kudsiyye
- Hak Yolunun Esasları
- Afetler Kitabı
- Hakikatler Kitabı
- Kalbin İlacı
- Kendini Bulmak
- Müslümanlığın Rükunları
- Nefis Terbiyesi
- Niyet ve İhlas
- Tevekkül ve Tevhid
- Gerçeği Arayanların Yolu
- Ledün Risalesi
- Öğrencinin Rehberi / Minhacü'l Müteallim
- Dil Belası
- Adab Kitabı
- Her Durumda Adaletli Olma
- Cehennem ve Cehennemlikler
- İnançların Esasları / Kavâidi'l Akâid
- Cennet ve Cennetlikler
- Arayışlar Kitabı
- İnsanın Aldanışı
- İlmin Fazileti
- İslam'da Müsamaha
- İmam-ı Gazali'den Kulluğun Haritası
- Tevbe Risalesi
- El-Mürşidü'l Emin 'ila Mev'izeti'l-Mü'minin
- İlim Kapısı
- Sabredenler ve Şükredenler
- Tevbe Kitabı
- İman Kitabı
- Akaid Esasları
- Tevhid Akidesinin Esasları
- Hikmetler Kitabı
- İnançta Hassas Ölçüler İlcamü'l Avam An İlmi'l-Kelam
- Zâdü'l-Âhire - Yolculuk Azığı
- Kur'an Okumanın Adâbı ve Fazileti
- Adaletin Esasları
- Öğütler Kitabı
- Belalar ve Musibetler
- İslam Ahlakı
- Felsefenin Temel İlkeleri
- Nefsimi Nasıl Dizginleyebilirim?
- Batınilerin Belini Kıran Deliller / Te'vilin Temel İlkeleri
- Cimrilik ve Mal Tutkusundan Korunmak
- Hakikat Bilgisine Yükseliş
- Müslümanlık Bilgileri
- İslam'da Evlilik ve Aile Hayatı
- Arayanların Bahçesi
- Müslümanın Edepleri
- İlâhî Muhabbet
- Dinde Kırk Prensip
- Ey Oğul
- Alemlerin Sırrı
- İhya Dersleri İbadetlerimiz
- Gazali'den Vaazlar
- Yol, Bilgi ve Varlık
- İki Risale
- Temizlik Usulleri
- Vasiyetname
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 1
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 2
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 3
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 4
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 5
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 6
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 7
- İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 8
- İtikadda Orta Yol
- El-Kıstasü'l-Müstakim
- İlahi Saadet
- Faziletler Kitabı
- Kavaidü`l Akaid (Akidenin Esasları)
- Cömertliğin Fazileti ve Cimrilik
- Hıristiyanlık Üzerine Değerlendirmeler
- Salihler Bahçesi
- Câh ve Riya - İnsanı Helâka Götüren Hâl ve Davranışlar
- İlahi Sır
- Nasıl İyi Bir Kul Olunur?
- Dua'nın Edepleri
- Dua ve Zikir
- Gündüzlerin ve Gecelerin İhyasının Fazileti
- Marifetullah
- Esmaül Hüsna Şerhi
- Kur'an'ın Cevherleri
- Muhabbet Kitabı
- İyiliği Emretmek ve Kötülükten Menetmek
- Hüccetü'l İslam
- Haccın Sırları
- Yeme İçme Adabı
- Zekat Sırları ve Fazileti
- Tevhid Risalesi
- İhyau Ulûm'id-Di'den Seçmeler
- Hakikat Yolcusuna Notlar
- Evliliğin Hüküm ve Hikmetleri
- Kurtuluş Vesilesi
- Misbahü’l Necah: Terbiye
- Halkların Dostluk ve Kardeşliği
- Ey Nefsim
- Kazanç Yolları
- İtikatta Sözün Özü
- Tasavvufun Esasları
- Batıniliğin İçyüzü
- Günahtan Korunmak
- Mustasfa
- Günlük Vazifeler
- Gazali Külliyatı
- Tasavvuf Külliyatı
- Kur'an'ı Okumak ve Anlamak
- Cahillikten Nasıl Korunabilirim 1
- Minhacül Abidin ilal Cenneti Rabbil Alemin 1. Cilt
- Mi'yâru'l-İlm
- Aşk İle
- Kelam ve Halk
- Kırk Kudsi Hadis
- Parlayan Nurlar
- Çocuk Nasıl Yetiştirilir
- Ahiret Halleri
- İslâm'ın Sınırları
- İman ve Küfür Çizgisi
- Hakikat Çağrısı
- Ecel - Kıyamet (Ölüm ve Ötesi)
- Kardeşlik Hukuku
- Amellerde İlahi Terazi
- Kalplere Şifa
- Selefi Salihinin Mezhebi
- İbadetle Arınmanın Sırları
- Kimyâ-yı Saâdet - 2. Cilt
- Kimyâ-yı Saâdet - 3. Cilt
- Kimyâ-yı Saâdet - 4. Cilt
- Mekasıdü’l-Felasife
- İlahi Nur'lar
- Müzik Ve Manevi Coşku Kitabı
- İki Madnun
- Fakr ve Zühd
- Uzletin Edepleri
- Yolculuk Edepleri
- İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 5
- İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 6
- Namazın Faziletleri
- Aşkın Hâlleri
- Düşünmede Doğru Yöntem
- Müslümanın Şahsiyeti
- İhyâu Ulumi'd-Dîn Tercümesi Cilt - 7
- Nefs Terbiyesi ve Ahlâkı Güzelleştirme
- El Afak (Murada Giden Yol)
- Mizanü'l Amel
- Ehli İçin
- Mustasfâ - Cilt 1
- Mustasfâ - Cilt 2
- Kalplerin Tesellisi
- Ölüm ve Sonrası
- Açıklamalı Dua Mecmuası
- Ölüm Korkusu ve Şiddeti
- Kabir Azabı ve Şiddeti
- Kendini Bilmek
- Tasavvufun Prensipleri
- İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 8
- Allah Teala'nın Yarattıklarında Tefekkür Etmek
- Evlilik ve Nikah Adabı
- İmam-ı Gazzalî’den Üç Risale Güzel Ahlakın Ölçüsü - Dostluk ve Muhabbet Terazisi - Zafer Meşalesi
- Korku ve Ümit
- Tevhid ve Tevekkül
- Cevahirul Kuran (Kuran Cevherleri)
- Namazın Önemi ve Sırları
- İyilik Erleri
- Nefs ve Gurur
- İslam Kardeşliği
- İslam'da Eğitim
- Kur'an'ın Cevherleri ve İncileri
- Müslümanın Günlük Edepleri
- Yalan Dünya - Dünyanın Zemmi
- Peygamberimizin (Sav) Edeb ve Ahlakı
- Esâsü'l-Kıyâs
- Kalbin Halleri
- İlim Kitabı
- İrfan Ordusu
- Helaller Ve Haramlar
- İyiliği Emretme Ve Kötülükten Alıkoyma
- Tefekkür Kitabı
- İki Şehveti Dizginlemek - Mide ve Cinsellik
- Ölüm ve Ötesi
- Filozofların Maksatları
- Nefsin Hileleri ve Terbiye Yolları
- Niyet ve İhlas
- Kalbin Sırları
- Allah İçin Sevmek
İmam Gazali Alıntıları - Sözleri
- Uykudan sonraki uyanıklık gibi, uyanıkken öyle bir hâle geçiverirsin ki uyanıklığın da o hâle nispetle uyku gibi olur ve o hâle geçtiğinde aklınla kurguladığın şeylerin tamamen hayal ürünü olduğunu anlarsın. (Arayışlar Kitabı)
- "Yüceliklere ucuza ermek istersin, Hiç arı olmadan bal olur mu? Sen cahilken, benim senden razı olmamı istersin, O cahil halinle sevgililer senden hoşnut olur mu?." (Alemlerin Sırrı)
- "Kişi, dostunun dini (yolu ve gidişatı) üzeredir; öyleyse sizden biri kiminle dostluk yaptığına baksın." (Uzletin Edepleri)
- Nikâhta beş türlü fayda vardır: Çocuk sahibi olmak, Şehvetin teskin edilmesi, Ev işlerinin yönetilmesi, Sülâlenin çoğalması, Nefis mücâdelesinin yapılması. (Evlenme Adabı ve Şehvetin Kırılması)
- "Akıl, insanın bir sıkıntıya düştüğü zaman ondan nasıl güzellikle kurtulurum diye gayret etmesi değildir; gerçek akıl, kurtuluş arayacağı bir tehlike ve sıkıntıya düşmemektir." (Yöneticilere Altın Öğütler)
- Zira sebebe vâkıf olmak, kaderin sırrına vâkif olmak demektir. (Korku ve Ümit)
- "Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir. Onlar namazlarında huşû içindedirler" (Mü'minûn 23/1-2). (Namazın Sırları ve Fazileti)
- قال صلى الله ... : وهل ينفع القرآن إلا بالعلم؟ ... (İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn - Cilt 1)
- Ey oğul, diğer aylarda da oruç tut. Çünkü Resûlullah (s.a.v) buyurmuştur ki: Kim ki, ayların perşembe, pazartesi günleri oruç tutarsa Allah Teâlâ ona yediyüz yıllık sevap ihsan eder. (Hüccetü'l İslam)
- Hazreti Enes'in bir hizmetçisi vardı; son günlerinde Enes ona öğretti. Dua "Bismillahirrahmanirrahim. şudur: Bismillahillezi lâ yedurru mea ismihi şey'ün filarzı hüvessemîul alîm." Sabah akşam bu duayı okursan bütün belalardan emin olursun. (Hüccetü'l İslam)
- Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Cennet bahçelerinden geçtiğiniz zaman, oralardan faydalanın!” buyurdu. Kendisine “Ey Allah'ın Rasûlü! Cennet bahçeleri ile neyi murad ediyorsunuz?” diye sorulduğunda cevaben: « “Zikir meclisleri...” » buyurdu... (İlme Teşvik)
- "Amelsiz, cenneti istemek, günahlardan bir günahtır." (Hüccetü'l İslam)
- Bilmiş ol ki seni bugün günahlardan uzaklaştırmayan ve ibadete yönlendirmeyen ilim, yarın da cehennem ateşinden korumayacaktır. Bugün ilminle amel etmez, geçmiş günleri telafi etmezsen yarın kıyamet gününde: "Bizi (dünyaya) geri gönder de salih ameller işleyelim" dersin; sana şöyle cevap ve rirler: "Ey akılsız! Zaten oradan geliyorsun!" (Hakikat Çağrısı)
- Bakara Sûresi'nin son iki âyeti'ni (Âmenerresûlü) okumak, geceyi ihyâ etmeye ve kötülüklerden korunmaya kâfi (yeterli)'dir. İmâm-ı Nevevi . (İbadetlerin Ruhu)
- Sizlerden biriniz dünyâda bildiğiniz bir ölmüş kimsenin kabrine uğrayıp da, selâm verince, o mü'min sizi tanır ve selâmınıza cevâb verir. (Kıyamet ve Ahiret)
- "Biz müslümanlar, nedense kendimizi aciz ve çaresiz konumunda görüp kötü gelişmeler karşısında tepki olarak yalnızca sizlanmak ve şikayette bulunmaktan zevk alırız ." (İtikadda Orta Yol)
- Efendimiz Aleyhisselâm şöyle buyurdu: "Sizden sonra öyle insanlar gelecek ki, türlü ve zevkli yemekler yiyecek renkli ve rahat binitlere binecek, rengârenk ve güzel kadınlarla evlenecek, kat kat ve nefis kumaşlar giyecektir. Onların bir mîdeleri var ki az ile doymaz, onların bir istekleri var ki çoğa da kanaat etmez. Dünyaya bağlanmışlar. Akşam-sabah düşündükleri ve taptıkları dünyaları. Onu Allahu Teâlâ'nın dışında ilâh ve Rablerinden başka rab kabul ederler. Bütün çabaları dünya içindir. Yalnız hevâ ve heveslerinin peşinde koşarlar. Abdullah'’ın oğlu Muhammed'in katî sözü şudur ki, sizin veyâ onların peşinden, sizden sonra veyâ onlardan da sonra gelenlerden o güne yetişenler, bunlara selâm vermesin, nastatarını ziyaret etmesin, cenâzelerine gitmesin ve büyüklerine hürmet göstermesinler. Zira bunları yapanlar, İslamiyet'in yıkılmasına yedim etmiş olurlar." (İhyau Ulumi'd-Din Tercümesi Cilt - 6)
- 'Müziğin,kalbin berraklaşmasını sağlayan bir etkisi vardır.' (Müzik Ve Manevi Coşku Kitabı)
- Beden kalbin ülkesidir. Bu ülkede kalbin birçok askerleri vardır. Kalp, ahiret için yaratılmıştır. Allah'ı tanımak ise onun yarattıklarını bilmekten geçer. (Kalp Risalesi)
- Oku Rabbin en büyük lütuf sahibidir. (Tevhid ve Tevekkül)