Tehanu - Ursula K. Le Guin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tehanu kimin eseri? Tehanu kitabının yazarı kimdir? Tehanu konusu ve anafikri nedir? Tehanu kitabı ne anlatıyor? Tehanu kitabının yazarı Ursula K. Le Guin kimdir? İşte Tehanu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ursula K. Le Guin
Çevirmen: Çiğdem Erkal İpek
Yayın Evi: Metis Yayınları
İSBN: 9789753420938
Sayfa Sayısı: 216
Tehanu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Yerdeniz Üçlemesi'nin son kitabı En Uzak Sahil, düşlemeyi bırakmadığım bir düş gibiydi. Ve düşlemekten uzun süre vazgeçmedim. Tehanu böyle ortaya çıktı: Ged'in kendi hayatının nasıl sona ermesi gerektiği konusunda yanıldığını ve bana Yerdeniz'in gerçekten son kitabında kılavuzluk edecek kişinin Tenar olduğunu keşfetmek çok hoş bir sürpriz oldu. Üçleme'ye eklediğim bu yeni sona, "Olsun da Geç Olsun" adını da koyabilirdim."
Tehanu Alıntıları - Sözleri
- Bana öyle geliyor ki farklılıkların çoğunu biz uyduruyoruz, sonra da bunlar yüzünden dert yanıyoruz.
- Ama belki de... sanki bütün hayatımız boyunca kapıları kilitleyip duruyor gibiyiz.
- Eğer bir insanın kuvveti sadece bir diğerinin zayıflığıysa, korku içinde yaşar.
- Erkekler kadınlardan neden korkar ? dedi. "Eğer bir insanın kuvveti sadece bir diğerinin zayıflığıysa, korku içinde yaşar" dedi Ged.
- Gençlik veya yaş dediğin nedir? Ben bilmiyorum. Bazen yüz yıldır yaşıyormuşum gibi hissediyorum kendimi; bazen yaşamımın, duvardaki bir çatlaktan görülen, uçan bir kırlangıç gibi olduğunu hissediyorum.
- Sağır bir şiddet karşısında hangi söz bir anlam ifade eder ki?
- "Sanki bütün hayatımız boyunca kapıları kilitleyip duruyor gibiyiz. Yaşadığımız yer evin içi."
- "İstediğin kadar bir taşı sula," dedi, "taş büyümez."
- "O halde bizler kendi özgürlüklerimiz kadarız, öyle mi?"
- Eğer bir insanın kuvveti sadece bir diğerinin zayıflığıysa, korku içinde yaşar.
- “ Bana öyle geliyor ki farklılıkların çoğunu biz uyduruyoruz, sonra da bunlar yüzünden dert yanıyoruz. ”
- - Kadının gücü nedir o halde? + Bildiğimizi zannetmiyorum. - Ne zaman bir kadın, kadın olduğu için güçlü olur? Çocuklarına karşı, herhalde. Bir süre için... + Kendi evinde, belki. Kadın etrafına baktı, mutfağa baktı. “Fakat kapılar kapalı” dedi “kapalılar kilitli.” + Çünkü kıymetlisiniz. - A, evet. Biz değerliyiz. Güçsüz olduğumuz sürece...
- "Bilmiyorum" dedi Tenar. "Bana öyle geliyor ki farklılıkların çoğunu biz uyduruyoruz, sonra da bunlar yüzünden dert yanıyoruz."
- "Sağır bir şiddet karşısında hangi söz bir anlam ifade eder ki?"
- "İstediğin kadar bir taşı sula" dedi, "taş büyümez"
Tehanu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ursula K. Le Guin'in her sayfası edebiyat kokan, her bir sayfası deniz ve gökle, ejderha kanatlarının sesleriyle dolu büyülü Yerdeniz'ini okumaya devam... Tehanu, yazarın Yerdeniz anlatısının dördüncü kitabı ve önceki kitaplardaki karakterlerin ve temlerin sürdürüldüğü, geliştirildiği; çok güzel yazılmış, yumuşacık dili eserin içerdiği şiddeti bile yumuşatabilen bir edebiyat eseri, bir edebiyat güzelliği. Yerdeniz başbüyücüsü Çevik Atmaca Ged bu sefer sahip olduğu herşeyi kaybetmeyi öğreniyor: bu kitapta herkes kaybederek kendisini kazanıyor: İsmini bilmeyen Therru, Atuan mezarları sonrası kazandığı hayatının yeni dönemeçlerinde yürüyüşüne devam eden Tenar ve artık hiç birşey olmamayı öğrenmek zorunda olan Ged. Bu kitap bir kadın kitabı kesinlikle: bütün kitap Tenar'ın iç sesinin peşinde dolaştırıyor bizi. Bu ses bizi uğradığımız her mekânda, peşine düştüğümüz her kişide, hatırlarken ve özlerken, ümit ederken ve hayâl ederken peşinden sürüklüyor: okuduğum en güzel, en yumuşak, en insancıl edebiyat seslerinden birisi olarak Tenar hayatımızın şiddet içinde, kötülükle iç içeyken bile seçimlerle dolu olduğunu düşündürüyor, ve bize yaralılardan, kaybedenlerden, yüzü ya da bedeni başkalarının kötülüğüyle, ya da kendi egosuyla, yanlış seçimlerle yara bere içinde kalmış ama yine de umut etmeye mecali olan, kendi gücünü dibe vurmakta bulan karakterlerden sevebilme gücüyle iyileşebilen insanlardan oluşmuş bir Yerdeniz adası anlatıyor. Therru, Ged ve Tenar'ın hikâyesi Yerdeniz'in güzelliği, büyülü parlaklığı içerisinde gözümüzü alıyor, Kalessin'in bir gün geri döneceği toprakların kıyısında gün batımına Ged ve Tenar'la, Therru'yla beraber bakıyor ve Yerdeniz'i seyrediyoruz. Ged edebiyatta karşımıza çıkan en sevilesi karakterlerden birisi olduğu gibi özellikle bu kitapta Tenar'ın Ged'i bile aşan bir incelikle çizildiğini, konuşturulduğunu, düşündüğünü ve kanlı canlı gerçek bir insana dönüştüğünü söylemek gerek. Bu, bir yazar için çok güzel bir maharet. Şu dünyaya Yerdeniz'i bırakabilmiş olmak bile ne güzel. Ursula K. Le Guin'in daha nice güzel eserleri var. Bu kadar güzel bir eserin, bu kadar güzel çevrilebilmiş olması da türkçe için bir gurur vesilesi olmalı. Bir röportajda yazarın sesini, bir ümitle, yakalayabildiğini söylüyordu Ursula K.Le Guin'in bütün eserlerinin çevirmeni. Bu sesin Yerdeniz'in ilk dört kitabında da aynı güzellikle, titizlikle bize ulaşabildiğini söylemek gerek. Herkesi Yerdeniz'de Ged'le dolaşmaya ve öğrenmeye, ümit etmeye ve büyümeye, yaşamayı ve ölmeyi kabullenmek üzere Ufkabakan'a binmeye, Uçyörelere açılmaya ve Roke'u görmeye, en uzak sahillere ulaşmayı hayâl etmeye çağırıyorum.... "söz sessizlikte , ışık karanlıkta , yaşam ölürken ; bomboş gökyüzünde uçarken parlar atmaca..." (CemCBG)
Yerdeniz Dünyası dördüncü kitap Bu kitapta Gont adasında geçiyor. İkinci kitapta olan Tenar ile Ged var. Kitap çoğunlukla Tenar etrafında dönüyor ilk kitapta olduğu gibi. İkinci kitabın sonunda özgürlüğüne kavuşan Tenar bu kitapta evlenmiş çocukları olduğunu öğreniyoruz. Tenar yanmış kızı evlatlık alıyor Thurru ve bakımı üstleniyor. Olaylar Tenar ve Thurru etrafında geçiyor. Akıcı ve sıkıcı olmayan bir kitap. (Vedat)
Olsun da Geç Olsun: Yerdeniz serisinin en en en etkileyici kitabıydı benim için. Atuan Mezarları'nın sonunda bu hikaye böyle yarım kalmamalıydı diye düşünmüş tıpkı Tenar gibi Ged'in onu bırakıp gidişine karşı hayal kırıklığı hissetmiştim. 25 yıl sonra olsa da kavuşmalarını en güzel yazarın kendi tabiri özetliyor: Olsun da geç olsun! Bu kavuşmaya en çok katkısı olan da tabii ki Tenar... Tenar'ı çocukluğundan beri tanıyan okuyucu olarak hiç şaşırmıyorsunuz yaptığı şeylere. Hikaye öyle kurgulanmış ki zaten Tenar da büyüyünce tam olarak böyle bir kadına dönüşürdü diyorsunuz. Bu kesinlikle yazarın başarısı... Ged ise bu kitapta yine inişleri ve çıkışları olan bir akışta ilerliyor. En sevdiğim kısımları büyücülük kimliğinden sıyrılarak yeni benliğini keşfettikten sonrasıydı şüphesiz . Keçilerle geçirdiği birkaç aydan ve içsel bir çözümlemeden sonra tam bir aşk adamına dönüşen Ged'i okurken gözlerimden kalpler fışkırdı. Hikayede o kadar çok nokta var ki hoşuma giden elimden gelse tüm kitabı yazacağım buraya. O yüzden en iyisi siz bu kitabı ve serisini hiç geciktirmeden okuyun. (ephedra)
Tehanu PDF indirme linki var mı?
Ursula K. Le Guin - Tehanu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tehanu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ursula K. Le Guin Kimdir?
Ursula Kroeber Le Guin (d. 21 Ekim 1929) ABD'li yazar. Bilim kurgu ve fantezi edebiyatının en önemli yazarlarından kabul edilen Le Guin, bu alanlardaki eserlerinin yanı sıra şiir, tiyatro, çocuk ve genç edebiyatı alanlarında da yazar ve çevirmen olarak katkıda bulunmaktadır. İlk romanı 1966 yılında yayımlanan Le Guin'in eserlerinde ağırlıklı olarak Jung'un, taoizimin, varoluşçuluğun ve yunan mitolojisinin etkileri görülmektedir. Yazar, başta Hugo ve Nebula olmak üzere pek çok ödülün sahibidir.
Yaşamı
Ursula Kroeber, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde 1929 yılında dünyaya geldi. Antropolog bir babayla (Alfred Kroeber) psikolog ve yazar bir annenin (Theodora Kroeber) kızıdır. İsmini doğum tarihi olan Azize Ursula Günü'nden aldı. Ebeveynleri tarafından üç erkek kardeşi ile beraber kültürel çeşitlilik fikrinin hakim olduğu bir ev ortamında yetiştirildi. Massachusetts-Radcliffe College’da lisans eğitimini tamamladıktan sonra Columbia Üniversitesi'ni bitirdi ve yüksek lisansını “Fransa ve İtalya’da Orta Çağ ve Rönesans Dönemi Edebiyatı” üzerine yaptı. 1951’de tarihçi Charles A. Le Guin ile evlendi. Üç çocuk ve dört torun sahibi oldu. Le Guin 22 Ocak 2018'de Portland'daki evinde 88 yaşında öldü.
Edebiyat hayatı
Bilimkurgu türünde yazmaya 1960'li yıllarda başladı. İlk öyküsü 1962’de yayınlandı. Pek çok üniversitede ders verdi, çeviri, derleme ve makaleleri yayınlandı. Le Guin, 1969'da yazmış olduğu "Karanlığın Sol Eli" adlı romanıyla bilimkurgu dünyasının iki büyük ödülü olan Hugo ve Nebula ödüllerini aldıktan sonra ün kazanmıştır. Ayrıca, 1974'te yazmış olduğu ütopik bilimkurgu romanı Mülksüzler ile 1975'de yine Hugo ve Nebula ödüllerini almıştır. Bilimkurgu ve fantastik kurgunun yanı sıra şiir ve çocuk kitapları da bulunmaktadır.
LeGuin, teknolojik gelişmelerin değil, politika, toplumbilim ve psikolojinin öne çıktığı ve alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı bilimkurgu yaklaşımının en önemli temsilcilerindendir.
Eserleri arasında özellikle Yerdeniz Üçlemesi ve buna sonradan eklenen dördüncü, beşinci ve altıncı kitapla çok ciddi hayran kitlesine ulaşmıştır. Bu serinin 3. romanı olan "En Uzak Sahil" (The Farthest Shore) kitabıyla 1973 yılında Çocuk Kitapları için verilen ABD milli ödülü (National Book Award) kazanmıştır. 1990 yılında yeniden Nebula ödülünü Tehanu ile kazanmıştır.
Ana temaları
Temel feminist teoreme oldukça hakim olan Le Guin yazılarında teorisini gizlice vererek erkek okuru rahatsız etmez ve teoriyi okuyucuya gizlice zerk eder. Anarşist eğilimli ya da anaerkil toplumlar yaratmaktan çekinmez. Zaten hayatı boyunca asice hareket etmiştir. Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar adlı makale denemesinde, bir yazısında zamanında Playboy dergisinde bile yazdığını söylemektedir. Pek çok okuru için bilge bir kadın tiplemesi olan LeGuin Ged (Çevik Atmaca) karakteri ile de pek çok okurun kişiliğine etki etmiştir. Yüzüklerin Efendisindeki bilge ve ilk yaratılanGandalf'ın aksine (Gandalf Tolkien mitosunda ilk yaratılan ve kutsal olan maiardandır. Bkz. Güç Yüzüklerine Dair adlı Tolkien kitabı) LeGuin'in baş kahramanı Ged Gontlu bir keçi çobanı olarak başlayıp Roke adası büyücülerinin en büyüklerinden olmuştur. Yeraltı tanrılarının başrahibesi Tenar ise sıradan bir kadın olmayı tercih ederek kendini bulmuştur. LeGuin'in her kahramanı, her romanı bir süreç, bir değişim anlatır. Bilgeliği ve büyümeyi değişmekten korkmamakta bulur.
Le Guin'in karakterleri basma kalıp kahramanlardan uzaktır. Genç mükemmel kadın ve erkekler yaratmayan yazarın kahramaları genellikle yaşlı adamlar veya koca karılar, cılız, sakat veya tecavüze uğramış ve intikam peşinde koşamayacak kadar çaresiz çocuklardan oluşmaktadır. Bu haliyle Le Guin romanları çaresizliği, yaşama cesaretini vurgulayan mütevazi görünümlü gizli bir romantizim barındırmaktadır. Oldukça sık kölelikten bahseder. Öncelikle köleliği tüm şatafatlı sembollerinden arındırır. Köleleri, bir kölenin yalın ve itirazsız, itaatkar dünyasında her hangi bir şeyi sorgulama yeteneğinden yoksun insanlardır. İsyandan bahseder, ama yanlışlıkla köle sıfatı taşıyan soylu kurtarıcılardan yoksundur hikâyeleri. Kadınlık ve erkeklik, çocukluk ve erişkinlik, kölelik ve sahiplik gibi zıtlıklara vurgu yapmaktadır. Le Guin yalın ama şiddet dolu bir evreni yansıtır. Şiddeti adlandırmaktan çekinmez. Özgürlük ve cesaret dolu bir dili vardır.
Daha fazla bilgi için: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ursula_K._Le_Guin
Ursula K. Le Guin Kitapları - Eserleri
- Mülksüzler
- Yerdeniz Büyücüsü
- Atuan Mezarları
- Sürgün Gezegeni
- Karanlığın Sol Eli
- En Uzak Sahil
- Tehanu
- Yerdeniz Öyküleri
- Öteki Rüzgar
- Her Yerden Çok Uzakta
- Rüyanın Öte Yakası
- Yaban Kızlar
- Dünyaya Orman Denir
- Yerdeniz
- Kadınlar Rüyalar Ejderhalar
- Marifetler
- Anlatış
- Rocannon'un Dünyası
- Lavinia
- Lao Tzu: Tao Te Ching
- Sesler
- Başlama Yeri
- Güçler
- Devrimden Önceki Gün
- Bağışlanmanın Dört Yolu
- Dümeni Yaratıcılığa Kırmak
- Rüzgargülü
- Balıkçıl Gözü
- İçdeniz Balıkçısı
- Orsinya Öyküleri
- Yanılsamalar Kenti
- Dünyanın Kıyısında Dans
- Yazma Üzerine Sohbetler
- Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak
- Uçuştan Uçuşa
- Kanatlı Kediler Masalı 1 - Dört Yavru
- Zihinde Bir Dalga
- Rüzgarın On İki Köşesi
- Aya Tırmanmak ve Diğer Öyküler
- Malafrena
- Hep Yuvaya Dönmek
- Dünyanın Doğum Günü ve Diğer Öyküler
- Şimdilik Her Şey Yolunda
- Günün Geç Vakitleri
- Kanatlı Kediler Masalı 2 - Yuvaya Dönüş
- Boşa Geçirecek Vakit Yok
- Kanatlı Kediler Masalı 4 - Kentte Tek Başına
- Balık Çorbası
- Kanatlı Kediler Masalı 3 - Yeni Arkadaş
- Uçsuz Bucaksız
- The Ones Who Walk Away from Omelas
- Sözcüklerdir Bütün Derdim
- Başka Bir Yer
- Denizyolu
- Atmacanın Türküsü
- The Daughter of Odren
- Schrodinger’s Cat
- The Stars Below
- Direction of the Road
- Things A Story
- A Trip to the Head
- The Field of Vision
- Semley's Necklace
- Vaster than Empires and More Slow
- Why are Americans Afraid of Dragons?
- Yerdeniz Büyücüsü
- The Other Wind
- Tales from Earthsea: The Fifth Book of Earthsea
- Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu
- Tehanu
- The Farthest Shore
Ursula K. Le Guin Alıntıları - Sözleri
- "Sana ayrıldığım zamanki gibi geri geldim: Bir aptal olarak." (Yerdeniz Büyücüsü)
- “Çakmaktaşı ile çelik yıllarca yan yana durur da en ufak bir kıpırtı olmaz ama birbirine sürtersen kıvılcımlar saçarlar. İsyan anlık bir şeydir, birden ortaya çıkar, bir kıvılcım, bir ateş gibidir.” (Marifetler)
- Bu gece mavi bir ay doğacak güneş, rüzgarın ardında battığında. Hep yaptım. Hep yaptım doğru şeyi. Şimdi izin verin başlasın varoluşum şarkısına. (Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak)
- içine şeytanı saldılar mı, asla kurtulamazsın. Hamile olmak yerine onu taşırsın. (Denizyolu)
- Bazı insanlar sanatın kontrolle ilişkili olduğunu düşünür. Ben daha çok kendini kontrolle ilgili olduğunu düşünüyorum. Şöyle bir şey: İçimde anlatılmak isteyen bir hikaye var. O benim amacım. Ben onun aracıyım. Eğer kendimi, egomu, istek ve fikirlerimi, zihinsel çöpümü bir kenarda tutabilir, hikayenin odağını bulabilir ve hikayeyi takip edebilirsem, hikaye kendi kendini anlatacaktır. (Yazma Üzerine Sohbetler)
- Domuzların üstünde dolaşan Şaşkın sinekler gibidir düşünceler. (Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak)
- Gitmek kolaydı. Gitmeyi sürdürmek zordu. (Balıkçıl Gözü)
- “Bir kadına âşık bir adam mı? Ben sadece kadınların âşık olabildiklerini zannederdim.” “Bazen kadınlar bir erkeğe âşık olabiliyor ki bu da çok kötü” (Dünyanın Doğum Günü ve Diğer Öyküler)
- Belki de sevme isteği dışında tutunabileceği bir şey yoktu. Eğer o duyguyu da yitirirse kaybolurdu. (Başlama Yeri)
- Sağır bir şiddet karşısında hangi söz bir anlam ifade eder ki? (Tehanu)
- ...herkese karşı adil olma havamda değilim. Kendime karşı adil olma havamdayım. (Zihinde Bir Dalga)
- To refuse death is to refuse life. (The Farthest Shore)
- "Erkeklerden daha ufak tefek oldukları ve dar yerlerde daha rahat hareket edebildikleri ya da toprağa daha ait oldukları için, ya da daha büyük bir ihtimalle âdet olduğu için Yerdeniz'de madenlerde her zaman kadınları çalıştırırlardı." (Yerdeniz Öyküleri)
- Bir nesil, bilginin cezalandırıldığı ve cehaletin saadet olduğunu öğrenerek yetişiyor.. Bir sonraki nesil cahil olduklarını bile bilmeyecek çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecekler. (Sesler)
- “Bir nesil, bilginin cezalandırıldığı ve cehaletin saadet olduğunu öğrenerek yetişiyor. Bir sonraki nesil cahil olduklarını bile bilmeyecek çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecekler.” (Sesler)
- "Sanki bütün hayatımız boyunca kapıları kilitleyip duruyor gibiyiz. Yaşadığımız yer evin içi." (Tehanu)
- BİR TOPLULUĞUN odak noktasıdır kütüphane, o topluluk için kutsal bir yerdir... (Zihinde Bir Dalga)
- İnsanın kendi bedeni bir nesne değildir, bir aksesuar değildir, göz zevki vermekle yükümlü bir süs eşyası değildir, sensindir o, yalnızca sen, kendin. Ne zaman ki sen olmaktan çıkar, senin olmaya başlar, sahip olduğun bir şey olmaya başlar, sen de o zaman başlarsın işte onun için kaygılanmaya... (Devrimden Önceki Gün)
- Bu sevişmelerin üzerinde tefler çalınsın, tutkunun görkemi gonglarla ilan edilsin. (The Ones Who Walk Away from Omelas)
- Zihnimde, öykü ile roman arasındaki bağlantı oldukça ilginç. "Semley'in Kolyesi" kendi başına tam bir öykü ise de, aslında bir romanın tohumu. Öyküyü tamamladığımda Semley ile de işim bitmişti. Ama öyküde küçük bir role sahip, sadece yolu oradan geçen bir karakter vardı: Öykü bittiğinde yeniden gölgelere karışmaya itiraz eden biri. "Benim öykümü de yaz," diye başımın etini yiyip duran biri: "Ben Rocannon. Dünyamı keşfe çıkmak istiyorum ... " Ben de dediğini yaptım. İnanın, bu insanlarla tartışmaya giremiyorsunuz. (Rüzgarın On İki Köşesi)