Terapi - Kemal Sayar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Terapi kimin eseri? Terapi kitabının yazarı kimdir? Terapi konusu ve anafikri nedir? Terapi kitabı ne anlatıyor? Terapi kitabının yazarı Kemal Sayar kimdir? İşte Terapi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kemal Sayar
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9786051143958
Sayfa Sayısı: 352
Terapi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İnsanın insanı pek az dinler hale geldiği bir dünyada, psikoterapi, eşsiz bir insani karşılaşma imkânı sunar. Terapi odası, zamanımızda, pek çok kişinin gerçekten işitildiği tek yer haline gelmiştir. Peki, terapi odası değer-bağımsız bir alan mıdır, yoksa bütün kuramlar gibi modern terapi kuramlarının da berisinde bir kültür ve ideoloji saklamakta mıdır? Terapi: Kültürel bir Eleştiri adlı bu kitabında Prof. Dr. Kemal Sayar, bir şifa yönteminin kültürel çözümlemesini yapıyor.
Zamanımız 'psikolojik insan'ın yükselişine ve 'terapi kültürü'nün yaygınlaşmasına tanıklık ediyor. İnsanlar kendilerini, modern çağda giderek daha fazla terapi diliyle ifade ediyor. Modern terapiler, bireyselleşme ve özgürlüğe vurgu yaparken, insanı toplumsal ve kültürel bağlamından uzaklaştırıyor mu? Modern terapiler eliyle yalnızlaşma, katı bireycilik, yabancılaşma veya narsisizm gibi modernliğe mahsus bazı 'hastalıklar' çoğaltılıyor mu? Terapi, kimileyin çözümünü hedeflediği sorunları, kendi eliyle üretebilir mi? Elinizde tuttuğunuz kitap, hem bir modern çağ eleştirisi sunuyor, hem de bu sorulara cevap arıyor.
Terapi: Kültürel Bir Eleştiri, psikoterapinin kendi içinden yükselen bir ses, bir eleştiri. Bireyi iyileştirmeye çalışırken, kendi içindeki açmazlara bakmayı başaramayan terapi yöntemlerine içeriden bir bakış. Prof. Dr. Kemal Sayar, insanın "kendisini tavaf eden hacı" olduğu bir zamanda, mesleki birikimini bir ayna misali psikoterapi kuramlarının üzerine tutuyor. İnsanın ilişki arayan bir varlık olduğunu söyleyerek, psikoterapi kuramlarındaki esaslı paradigma değişimine dikkatimizi çekiyor. Gündelik hayatı ve politikayı terapi odasının dışında bırakmayan, kültürel ve sosyal bağlama dikkat kesilen, ötekinin yüzünü bir çağrı olarak önemseyen, şiirsel ilhamlara açık bir psikoterapi öneriyor. 'Çağın terapi odası'nda kafası karışmış herkes için, yeni sorular sorduracak, insanı farklı ve derinlikli bir bakış açısıyla kavramamızı sağlayacak bir kitap. Şifa niyetine.
(Tanıtım Bülteninden)
Terapi Alıntıları - Sözleri
- "Samimiyet ruhun özgürlüğüdür."
- ‘Terapi mi? Ya şeytanlarımı kovayım derken, meleklerimi ürkütürsem?’ (Rainer Maria Rilke, şair)
- O kadar meşgulüz ki karşımızdaki insanı can kulağıyla dinleyemiyor ve bu yüzden de onu hakkıyla tanıyamıyoruz.
- Diğer insanlara yakın olmanın zarar görmek anlamına geldiği bir ortamda benmerkezci anlayış gittikçe yükselir.
- Yapmamız gereken, kendilerine mahsus hayatları olan kanlı canlı insanlara dikkat kesilmek ve onların ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımız kadar ciddiye almaktır.
- Samimiyet ruhun özgürlüğüdür.
- “İyi hayat” dediğimiz şey, çoğu zaman özgül bir sonuç değil; süregiden bir ruhsal yolculuktur.
- 'Sen varsayılan bir hakikate yeterince tutku ve inançla inanmış görünürsen, başkaları da ona inanmaya başlar.'
- "Samimiyet ruhun özgürlüğüdür."
- "Kendimize takıntılı halimiz, kendimizi yüceltme arzumuz bir arayıştan ibarettir.Aradığımız ise aidiyet, emniyet ve amaç duygusu; çünkü içinde yaşadığımız çağ, bize bunların hiçbirini sunmuyor."
- Hayatı, sadece acıyan yerlerine bakarak tanıdın. Var olduğunu sadece yaralarına bakarak hissettin. Ruhun en derinlerine yerleşen ve bir burgaç gibi insanın içini oyan bir ağrıyla okudun kendini. İçinde katıksız gözyaşı olan bir hokkaya banılarak yazılmış bir hayat. Oldun mu, öldün mü, bilemedin.
- Samimi ilişkilerin temeli, ebeveynlerin kendi aralarındaki ve çocuklarla olan ilişkilerinden beslenerek ailede atılır. Yakınlık, samimiyet, zamana ve sürekliliğe bağlı bir değişkendir. Karşılıksız ve koşulsuzdur. Güven duygusuna dayanır.
- İyi bir hekim hasta ilişkisinin sırrı, hastalarımıza “insan olarak” değer vermekten, onların yaşadığı ıstıraba saygı duymaktan ve bu ıstırabın onlar için biricik olduğunu anlamaktan geçer. Terapinin özünde de muhatabımızı insan olarak görmek, onun iç dünyasının zenginliğini baştan kabullenmek ve bizim de ondan bir şeyler öğrenebileceğimiz gerçeğini benimsemek yatar.
- Ona insanın bu dünyada bedeniyle değil, sadece ruhuyla var olduğunu söyledim. Sadece ruhumuzda taşıdığımız mücevherlerin bizi başka insanlardan farklılaştırdığını... Akledebilen kalbin ne büyük bir bağış olduğunu.
- Önemli olan, diğerine kalbimizi açacak cesareti gösterebilmektir. Ötekine gerçekten kalbimizi açtığımızda karşımızdaki bize bir şey söyler; beni değiştirecek, hayatımıza sokulacak bir şeyleri dile getirir. Böylece yeni bir hayat dünyaya gelir. Buradan bakıldığında, psikoterapi yeni bir dünyanın doğduğu eşsiz bir buluşmadır.
Terapi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bir binaya bakan mimar, o binanın estetiğine ve mekaniğine odaklanacaktır; onu görecektir. Aynı binaya bakan emlakçı, bu binadaki yatırımları kafasında tasarlayacaktır. Aynı bina bir başkası için sadece oturulacak bir ev'dir. Dünyaya bakış açımız gördüklerimizdir. Veya tam tersi, gördüklerimiz aklın merceğidir. Günümüz dünyasında uzmanlaşma ve rasyonalite insanları dünyayı "olduğu gibi" görmelerini engellemiştir. Bu sebeple yazar/Masanobu-Fukuoka konuya dair güzel bir önerme sunar ve der ki; dünyayı olduğu gibi gören yalnız çocuklardır... Yukarıda bahsettiğim kısa açıklamanın sebebi yazarın insan ruhuna bakış açısını ifade edebilmem içindi. Nedir o bakış açısı diye soracak olursanız; terapist gözünden terapi ve özne olarak insan ruhudur. Kemal Sayar, bu eserinde bir terapinin asli unsurlarını ve nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği üzerine yoğunlaşmış, ara ara da bize insan ruhuna dair açıklayıcı ve tamamlayıcı bilgiler vermektedir. Kitap genel okuyucudan ziyade psikoloji profesyonellerine yönelik hazırlanmıştır. Bir terapistin gözünden insan ve ruhu nedir? Nasıl terapi edilmeli ve uygun yaklaşımlar ne olmalıdır? gibi soruların cevaplarını, eserde Kemal Sayar Hoca'nın penceresinden görebilirsiniz. Sıradan bir okursanız eser pek ilginizi çekmeyebilir. Açıkçası kişisel gelişim v.b. kitaplara ilgi duymuyorum. Çevremde "şunu bir okusana, fikrin nedir" kitlesi olduğu için, bana hediye edilen bu eseri okumak durumunda kaldım. Psikolojiye meraklı olmakla beraber, psikoterapi ve terapiye yönelik etik beni pek ilgilendirmiyor. Yine de pek çok yerde başarılı tespitlere rastladım. Konuya yönelik profesyonel arkadaşlar sanırım eseri daha objektif ve doğru bir şekilde değerlendirecektir. Ben sıradan bir okuyucu olarak ancak kısaca ve kestirme bir şekilde ifade edebilirim. Okuyacak arkadaşlara keyifli okumalar dilerim. (Gökhan)
insandaki psikolojik sorunları ele alan ,duygu durumları ve düşünce yapısını kişisel tecrübeleriyle ele alan bir eser.dost ve yakınlarımızla kurduğumuz ilişkiler; davranış,tutum ve değerlerimiz kadar,kendimize bakışımızı, dünya görüşümüzü ve iyilik hissimizide etkiler.Yazar bu kitapta ıstırap ve yeti kaybını dindirmek için yapılan teşebbüsleri terapi olarak isimlendirmiştir. (Hikmet ️Aslan)
TERAPİ; kültürel bir eleştiri: Kapağa baktığınızda kendini kültürel bir eleştiri olarak tanımlayan Terapi' yi okurken, hem terapi sürecinin gelişimini hem de ben ve ötekinin tarihteki değişimini okuyoruz. Üç bölümden oluşuyor; modern bir insan olarak psikoterapi, 'ıssız adam' dan ilişki içindeki benliğe: intersubjektif kuram, içimdeki öteki: psikoterapide farklı bir duyuş. İlk bölümde terapi hakkında detaylı bilgi verirken, diğer taraftan modern insanın hayattaki duruşu ve bakışı ile ilgili eleştirilerde bulunuyor. Bireyselliğin, toplumdan kopuşun, pek az bağlılığa ve pek az kimliğe sahip olmanın yüceltildiğini; bunun hangi yollarla aşılandığını, bunu destekleyen terapileri ve ortaya çıkan patolojileri uzun uzun anlatıyor. Aslında ilk bölümü okurken oldukça sıkıldığımı ve dilinin ağır geldiğini itiraf etmeliyim. İkinci bölüm de ise nesneler arası kuramı özetliyor. Var olmak için, ötekine ihtiyaç duyar ve ancak ötekinde kendimizi görürsek tanıyabiliriz diyor yazar. Son bölümde de Martin Buber ve Emmanuel Levinas' ın bakış açısından terapiyi değerlendiriliyor. Sayar, koşulsuz sevmenin ve paylaşmanın insan ilişkilerinde iyileştirici yönü olduğunu düşündüğü için böyle yaptığını açıklamış. Bu bölümde biraz daha almadan vermek, beklentisiz, hesapsız sevmek, ait olmak gibi kavramların önemine değiniyor. Kitabı okurken bir taraftan çok sıkıldığım, diğer taraftan ise altını çizip defalarca okuduğum yerler oldu. Tekrar tekrar okumak istediğim, sadece terapist olmak değil insan olmakla, yaşamakla ilgili yoğun eleştirilerin olduğu, kendime bir şeyler kattığım, iyi ki bitirmişim dediğim bir eserdi. Sanırım güzel şeyler için sabırlı olmak gerekiyor... (smha slk)
Kitabın Yazarı Kemal Sayar Kimdir?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Kemal Sayar, uzmanlığını Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ana bilim dalında tamamlamıştır. Daha sonra sıra ile Vakıf Gureba Eğitim Hastanesi'nde ve Çorlu Asker Hastanesi'nde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışmıştır. 28 Kasım 2000'de psikiyatri doçenti unvanı almıştır. 2000-2004 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Psikiyatri AD Öğretim Üyesi olmuştur. 2002 yılında McGill Üniversitesi'nde Tübitak araştırmacısı olarak ziyaretçi profesör unvanıyla bulunmuş ve transkültürel psikiyatri ve psikosomatik tıp alanında araştırmalar yapmıştır. Daha sonra Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde dört yıla yakın bir süre başhekim yardımcısı ve 13. Psikiyatri Kliniği Şefi , dört aylık bir süre de (vekil) başhekim olarak çalışmıştır. 2008 yılında profesör olarak Fatih Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlamış ve üç yıl sonra Marmara Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalına geçmiştir. Halen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı başkanıdır. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmış, Açık Radyo'da ve daha sonra Star televizyonunda "Ruhun Labirentleri" isimli bir programı hazırlamış ve sunmuştur.TRT'de İnsanlık Hali adlı programı bir yıl yapmıştır. Yirminin üzerinde kitabı olan Sayar, edebiyatla da yakından ilgilenmektedir.
Kemal Sayar Kitapları - Eserleri
- Sufi Psikolojisi
- Ruh Hali
- Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez
- Hayat Teselli Bulmaktır
- Her Şeyin Bir Anlamı Var
- Özgürlüğün Baş Dönmesi
- Yavaşla
- Ruhun Labirentleri
- Hüzün Hastalığı
- Kalbin Direnişi
- Terapi
- Olmak Cesareti
- Otoyol Uykusu
- Merhamet
- Kendine İyi Bak
- Kültür ve Ruh Sağlığı
- Bütün Şiirleri: Ricat - İki Güneş Arasında - Hızır ve Roza
- Koruyucu Psikoloji
- Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı
- Beni Sessiz de Sevebilir misin?
- Merhamet Devrimi
- Kayıp Arkadaş
- Psikolojiye Giriş
- Sanal Aşk
- Bütün Şiirleri
- Ölümden Önce Bir Hayat Vardır
- Ruh Hastalığını Anlamak
- Ricat
- Psikiyatri ve Kültür
- İki Güneş Arasında
- Hızır ve Roza
- Bir Bilim Olarak Psikiyatri
- Antipsikiyatri
- Karanlıkta Görmek
- İnsan Halleri
- Başı Sınuklar İçin Kılavuz
- Dünyaya Geldim Gitmeye
- Ağ
- Aile Olmak
- Aşk ile Anı Seyretmek
- Ruhun Derin Yaraları
- Dijital Çocuk
- Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem
- Aleme Bir Yar İçin Âh Etmeye Geldik
- Hatıraların Evi– Günümüzde Aile
- Melekleri Ürkütmek
Kemal Sayar Alıntıları - Sözleri
- Belki de yeryüzünde hiçbir eş, sahip olduğu ilmi, Hz Peygamberin Hz Aişe ile paylaştığı kadar eşiyle paylaşmamıştır. Hiçbir eş de eşinden ilim almak için Hz Aişe kadar çaba göstetmemiştir. (Aile Olmak)
- Hayatın trajedisi ölmek değil, yaşarken içimizde ölmesine izin verdiklerimizdir. ... ~... (Ölümden Önce Bir Hayat Vardır)
- Eve geldiğinizde doğrudan odanıza gider, dertsizlik maskenizi takarsınız. (Koruyucu Psikoloji)
- Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl (Aşk ile Anı Seyretmek)
- Müsaade ederseniz hayatımın bu bölümünde ağlayacağım. (Otoyol Uykusu)
- Kendimizi özel hissettiğimizde, kendimize dair farkındalığımız azalıyor. Çok da uzağa gitmemize gerek yok. Yiyip içtiklerini sosyal medyada paylaşanlar, başka insanları kızdırabileceklerini çoğu zaman fark etmiyorlar bile. Sosyal paylaşım siteleri kıskançlık ve özenme için elverişli bir platform oluşturuyor. 2013’te Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre, kişinin son zamanlarda kıskançlık hissettiği durumların yüzde 20’sinin Facebook yüzünden olduğu ortaya çıkmış. Bu kıskançlıkların çoğu diğer kişinin görüntüsü, yaptığı tatiller ve sahip olduğu sosyal hayattan kaynaklanıyor… Nihayetinde kıskançlık. hayattan alınan keyif ve tatmin duygusunu azaltıyor (Ağ)
- Kişiler ahlaki tutarlılığı önceleyen bireyler olmaktan çıkarak başkaları tarafından beğenilmeyi önceleyen bireylere dönüşür ahlaki olarak doğru olanı yapmak yerine başkalarını cezb ederek onların beğenisini kazanmak hayatın temel amacı olur (Kültür ve Ruh Sağlığı)
- Senden geriye, senin güzelliğine, doğruluk ve iyiliğine tanıklık eden sözler kaldı. Zaten bir söz, iyiliğe tanıklık etmiyorsa neye yarar ki? Senden sonra üstümüze çok yağmurlar yağdı, olmadık zamanlarda bir üşüme tuttu bizi ve dedik ki “Biraz yağmur kimseyi incitmez”. (Bütün Şiirleri: Ricat - İki Güneş Arasında - Hızır ve Roza)
- Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu. (İki Güneş Arasında)
- Diğer insanlara yakın olmanın zarar görmek anlamına geldiği bir ortamda benmerkezci anlayış gittikçe yükselir. (Terapi)
- Soru sormaktan kaçınmak verilebilecek cevapların en kötüsüdür (Bir Bilim Olarak Psikiyatri)
- Saygının sadece kelimelerle değil, aynı zamanda vücut diliyle de ilgili olduğunu gösterin. (Koruyucu Psikoloji)
- Gözlerimin önce ışığa alışması gerek. Riyakarlığa, tepemizde dolaşıp da yağmayan bulutlara. (Ricat)
- Tek sırrı şu ki hayatın İnsan Tanrı'yı özler (Ricat)
- Öz anne babasını huzurevine gönderip, evde kedi köpek besleyen insanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz NFK (Aile Olmak)
- Bir yarayı, bir incinmeyi veya gönül kırıklığını geride bırakmak ve hızla oradan uzaklaşmak isteriz. (Karanlıkta Görmek)
- Günümüz insanı, internet öncesi zamanların ortalama insanının kuracağı ilişkilerin kat kat fazlasına sahip. Yine de bir türlü aradığını bulamıyor. İlişkiler hızlı başlayıp hızlı bitiyor. Sanal ilişkilerin çekiciliği belki en çok da buradan temelleniyor. Elde etme ve vazgeçme kolaylığından... İlişki kurmak ve bozmak artık çok kolay. (Sanal Aşk)
- "Allah'ın halifesi olan insan, Allah'ın zât, sıfat ve fiillerinin en mükemmel şekliyle tecelli ettiği varlıktır. O, Allah ile âlem arasında, zâhir ile bâtın arasındadır (berzah). O bütün ilahi kemal manaları kendisinde gerçekleştiren kişidir. Âlem bir ayna gibidir; insan-ı kâmil bu aynanın cilasıdır." (Sufi Psikolojisi)
- Derin bir yasın tetiklediği öfkeden korkmak gerekir. (Merhamet)
- “Ancak beni işitecek bir insanın varlığıyla sohbet mümkün olur.” (Hayat Teselli Bulmaktır)