The House on Mango Street - Sandra Cisneros Kitap özeti, konusu ve incelemesi
The House on Mango Street kimin eseri? The House on Mango Street kitabının yazarı kimdir? The House on Mango Street konusu ve anafikri nedir? The House on Mango Street kitabı ne anlatıyor? The House on Mango Street PDF indirme linki var mı? The House on Mango Street kitabının yazarı Sandra Cisneros kimdir? İşte The House on Mango Street kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sandra Cisneros
Yayın Evi: Vintage
İSBN: 9780679734772
Sayfa Sayısı: 110
The House on Mango Street Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Acclaimed by critics, beloved by readers of all ages, taught everywhere from inner-city grade schools to universities across the country, and translated all over the world, The House on Mango Street is the remarkable story of Esperanza
The House on Mango Street Alıntıları - Sözleri
- Her house is like cat heaven.
- . Kelimeler nasıl kendi sihirlerini tutabilir. Bir kelime nasıl çekici olabilir ve bir kelime nasıl öldürebilir. Bunu anladım. ...
- ..without the whole world waiting for you to make a mistake when all you wanted, all you wanted, Sally, was to love and to love and to love and to love, and no one could call that crazy.
- . Aşık olmalıydık. Ya da öyleymiş gibi davrandı. Birkaç saatlik uyku dışında kaybedecek ne vardı. Bana ihtiyacın vardı. Ama bu yeterli sebep değildi. Ve aşk sadaka değildir !.. .
- . Seni hayal ettim ve uyandığımda ruhunun odadan yeni çıktığından emindim. Seni daha önce uykundan, rüya gördüğüm rüyaya çektim. Seni bir parmağın etrafındaki saç sarmalı gibi büktü. Aşkım, kalbin kuşlarla dolu geldin. .
- That’s nice. That’s very good, she said in her tired voice. You just remember to keep writing. Esperanza. You must keep writing. It will keep you free, and I said yes, but at that time I didn’t know what she meant.
- Then as if she forgot I just moved in, she says the neighborhood is getting bad.
- You can never have too much sky. You can fall asleep and wake up drunk on sky, and sky can keep you safe when you are sad. Here there is too much sadness and not enough sky. Butterflies too are few and so are flowers and most things that are beautiful. Still, we take what we can get and make the best of it.
- When I am too sad and too skinny to keep keeping, when I am a tiny thing agaist so many bricks, then it is I look at trees. When there is nothing left to look at on this street. Four who grew despite concrete. Four who reach and do not forget to reach. Four whose only reason is to be and be.
The House on Mango Street İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bugün hâlâ pek çok alanda olduğu gibi edebiyat alanında da azınlıkların, ‘genel’den farklı olanın sesi pek duyulmuyor ne yazık ki. Eskiye göre, en azından benim hatırladığım eskiye göre bile seslerinin giderek artmasını görmek güzel ama her sesin duyulabildiği bir seviyeye ne zaman geliriz, gelebilir miyiz, onu bilemiyorum haliyle. Yazar, eylemci, öğretmen, mentor Sandra Cisneros da The House on Mango Street (Mango Caddesi’ndeki Ev) ile Chicago’da büyüyen, Meksikalı gençlerin sesi olmuş. https://zimlicious.com/sandra-cisneros-ile-bir-meksikali-olarak-chicagoda-buyumek/?utm_source=GR&utm_medium=LINK&utm_campaign=MANGOSTREET (Simay Yıldız)
The House on Mango Street PDF indirme linki var mı?
Sandra Cisneros - The House on Mango Street kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de The House on Mango Street PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sandra Cisneros Kimdir?
Meksikalı - Amerikalı yazar, Sandra Cisneros 1954 yılında Chicago'da, 7 kardeşin 3.sü ve tek kız olarak doğdu. Üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmen olarak çalıştı. Birçok kısa hikâye ve şiir yazdı.
https://www.sandracisneros.com/
Sandra Cisneros Kitapları - Eserleri
- Mango Sokağı'ndaki Ev
- The House on Mango Street
- Barbie-Q
Sandra Cisneros Alıntıları - Sözleri
- Oğlanların vestiyerde anlattığı hikâyeler doğru değil. Okul bahçesinin parmaklıklarına, kimse sana bakmıyormuş, orada durduğunu kimse göremezmiş gibi gözlerin kapalı, tek başına yaslanıyorsun Sally. Gözlerini öyle kapatınca ne düşünüyorsun? Ve neden okuldan sonra hep doğruca eve dönmen gerekiyor? Farklı bir Sally olmuşsun. Eteğini aşağı çekiyorsun, göz kapaklarından mavi boyaları silmişsin. Gülmez olmuşsun Sally. Ayaklarına baka baka, hızlı adımlarla bir daha dışarı çıkmamak üzere eve yürüyorsun. Sally, hiç eve gitmek zorunda olmamayı diledin mi? Bir gün ayaklarının yürümeye devam edip seni Mango Sokağı'ndan uzaklara, çok uzaklara götürmesini ve belki de seni bir odanın beklediği, çiçekli, geniş pencereli ve merdivenlerinden ikişer ikişer çıkabileceğin, güzel bir evin önünde durmalarını ister miydin? Belki o küçük sürgüyü açıp pencereyi hafifçe itsen pencere ardına kadar açılır ve içeriye gökyüzü dolardı. Etrafı izleyen meraklı komşular, motosikletler, arabalar, çarşaflar, havlular ve çamaşırlar olmazdı. Sadece ağaçlar, yine ağaçlar ve bolca masmavi gökyüzü. Ve gülebilirdin Sally. Uyuyabilir, uyanabilir, seni kimin sevdiğini, kimin sevmediğini düşünmek zorunda kalmazdın. Gözlerini kapatırdın ve insanların ne dediğine aldırman gerekmezdi çünkü sen zaten hiçbir zaman buraya ait değildin ve kimse seni üzemezdi, kimse hayal kurmayı sevdiğin için tuhaf olduğunu düşünmezdi. Seni karanlıkta, dışarıda bir arabaya yaslanmış halde dururken gören olursa kimse sana bağıramazdı, birileri senin kötü olduğunu düşünmeden, birileri bir şeylerin yanlış olduğunu söylemeden, bütün dünya hata yapmanı beklemeden birine yaslanabilirdin, oysa tek istediğin, tek istediğin Sally, sevmek, sevmek, sevmek, sevmekti ve kimse bunun delilik olduğunu söyleyemezdi. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- Then as if she forgot I just moved in, she says the neighborhood is getting bad. (The House on Mango Street)
- Bir gün sadece bana ait bir en yakın arkadaşım olacak. Sırlarımı paylaşabileceğim bir arkadaş. Esprilerimi açıklamama gerek kalmadan anlayabilecek biri. O zamana kadar ben kırmızı bir balonum, çapaya bağ llanmış bir balon. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- Her house is like cat heaven. (The House on Mango Street)
- . Seni hayal ettim ve uyandığımda ruhunun odadan yeni çıktığından emindim. Seni daha önce uykundan, rüya gördüğüm rüyaya çektim. Seni bir parmağın etrafındaki saç sarmalı gibi büktü. Aşkım, kalbin kuşlarla dolu geldin. . (The House on Mango Street)
- Gittiğin zaman, diğerleri için geri dönmeyi hatırlamalısın. Bir çember, anlıyor musun? Her zaman Esperanza olacaksın. Her zaman Mango Sokağı olacaksın. Bildiklerini silemezsin. Kim olduğunu unutamazsın. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- Hayatlarını kazanmak için çalışmakla meşgul olan insanların güzel, küçük hikayeleri hak ettiğini düşünüyor çünkü onların çok fazla zamanları yok ve genellikle yorgun oluyorlar. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- Pişmanlıklarla dolu bir hayat yaşamanın ne demek olduğunu biliyor ve kızının da o hayatı yaşamasını istemiyor. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- ..without the whole world waiting for you to make a mistake when all you wanted, all you wanted, Sally, was to love and to love and to love and to love, and no one could call that crazy. (The House on Mango Street)
- You can never have too much sky. You can fall asleep and wake up drunk on sky, and sky can keep you safe when you are sad. Here there is too much sadness and not enough sky. Butterflies too are few and so are flowers and most things that are beautiful. Still, we take what we can get and make the best of it. (The House on Mango Street)
- "Sahip olamayacağımız şeylere bakmaktan bıktım." (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- Hayatlarını kazanmak için çalışmakla meşgul olan insanların güzel, küçük hikâyeleri hak ettiğini düşünüyor çünkü onların çok fazla zamanları yok ve genellikle yorgun oluyorlar. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- That’s nice. That’s very good, she said in her tired voice. You just remember to keep writing. Esperanza. You must keep writing. It will keep you free, and I said yes, but at that time I didn’t know what she meant. (The House on Mango Street)
- When I am too sad and too skinny to keep keeping, when I am a tiny thing agaist so many bricks, then it is I look at trees. When there is nothing left to look at on this street. Four who grew despite concrete. Four who reach and do not forget to reach. Four whose only reason is to be and be. (The House on Mango Street)
- . Kelimeler nasıl kendi sihirlerini tutabilir. Bir kelime nasıl çekici olabilir ve bir kelime nasıl öldürebilir. Bunu anladım. ... (The House on Mango Street)
- Sadece karlar kadar sessiz bir ev, kendime ait, gidecek bir yer, bir sayfanın şiir düşmeden önceki hali kadar temiz. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- . Aşık olmalıydık. Ya da öyleymiş gibi davrandı. Birkaç saatlik uyku dışında kaybedecek ne vardı. Bana ihtiyacın vardı. Ama bu yeterli sebep değildi. Ve aşk sadaka değildir !.. . (The House on Mango Street)
- Belki düştüğü gün gökyüzü ona bakmıyordu. Belki de Tanrı meşguldü. (Mango Sokağı'ndaki Ev)
- "Kendimi yeni bir adla, kimsenin görmediği gerçek bana daha uygun bir adla yeniden vaftiz ettirmek isterdim." (Mango Sokağı'ndaki Ev)