Theseus - André Gide Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Theseus kimin eseri? Theseus kitabının yazarı kimdir? Theseus konusu ve anafikri nedir? Theseus kitabı ne anlatıyor? Theseus kitabının yazarı André Gide kimdir? İşte Theseus kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: André Gide

Çevirmen: Aysel Bora

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750715143

Sayfa Sayısı: 80

Theseus Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

André Gide'in Yunan mitolojisinden esinlerek kaleme aldığı kısa bir roman Theseus. Tam bir tarihsel uygunluk peşinde olmayan Gide, mitlerin de çeşitli yorumlara açık olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Gide, Theseus'un ağzından, büyük kahramanın hayatının farklı dönemlerini, yaşadığı aşkları, gösterdiği kahramanlıkları, maceradan maceraya koşarken gerektiğinde nasıl kurnazca davrandığını, aklın merkezi Atina'yı ihya edişini anlatıyor. Bu sırada yer yer Gide'in sesi, kahramanının sesine karışıyor... Kaderi olgunlukla karşılayan bilge Theseus, hesap verme zamanı gelen André Gide biraz da!

Ben kaderimi tamamladım. Ardımda Atina şehir devletini bırakıyorum. Ben Atina'yı, karım ve oğlumdan daha çok sevdim. Onu kendi şehrim yaptım. Benden sonra benim düşüncelerim ölümsüzce orada yaşayacak. Yalnız ölmeyi gönül rızasıyla bekliyorum. Dünya nimetlerini tattım. Benden sonra, benim sayemde insanların kendilerini daha mutlu, daha iyi ve daha özgür hissedeceklerini düşünmek içimi açıyor. Ben eserimi gelecekteki insanlığın iyiliği için yarattım. Yaşadım.

(Tanıtım Bülteninden)

Theseus Alıntıları - Sözleri

  • Tanrısı olanın, savaşı vardır
  • İnsandan yola çıkarak tanrıya nasıl ulaşmalı? Tanrı’dan yola çıkarsam kendime nasıl varabilirim? Böyleyken tanrı nasıl beni şekillendirdiyse, tanrı da insan tarafından yaratılmadı mı? Yolların tam kesiştiği yer, o çaprazın tam ortası, aklımın tutunmak istediği yer işte orası.
  • Ey, masumiyet içinde yaşanan o ilk yıllar! Tasasız ergenlik dönemi! Bir rüzgârdım, dalgaydım sanki. Bitkiydim; kuştum.
  • ... gelecekte ne olacaksan, hepsi geçmişinden, şu anki halinden destek alacaktır.
  • "Zaman harcama. İlerlemene bak. Tembelliği ihanet olarak gör. Kaderin tamamlandıktan sonra ancak ölümde rahat yüzü göreceğini bil. Sen ancak görünürdeki ölümün ötesinde, insanların sana duydukları minnetle hiç durmadan yeniden yaratılarak yaşayacaksın.Durma yürü, yoluna devam et!"
  • "Silahlardan çok," dedi, "silahı tutan kol önemlidir; koldan çok ona yön gösteren zeka ve irade.
  • Şunu bil ki, cehennemde en büyük ceza hayattayken tamamlayamadığın işe tekrar tekrar başlamaktır.
  • En güzel kıyaslamanın sonunda, kıyaslamaya soktuğum şeyden başkasını çıkaramıyorum. Kıyaslamaya tanrıyı soksam, tekrar tanrıyı buluyorum. Onu ancak kıyaslarsam buluyorum. Mantığın bütün yollarını dolaştım. Yatay düzlemde yolumu kaybetmekten yoruldum. Sürünmekteyim ve havalanmak istiyorum; gölgemi, pisliğimi terk etmek, geçmişin ağırlığını üzerimden atmak istiyorum! Derin mavilik beni çekiyor, ey şiir! Yukarıdan çekildiğimi hissediyorum. İnsan aklı, senin yükseldiğin yere kadar çıkıyorum ben.
  • “İnsan öncelikle kim olduğunu anlamalıdır; daha sonra mirasının bilincine varıp ona sahip çıkması lazım gelir.”
  • “Çünkü var olmak, yaşamış olmak yetmiyor.”
  • “Böylece yaptıklarıma takılı kalmaktan çok, yapacaklarımın çağrısına kapıldım hep; benim için en önemli şey, hiç durmadan bir yere varmaktı.”
  • “Çünkü şunu bil ki, cehennemde en büyük ceza hayattayken tamamlayamadığın işi tekrar tekrar başlamaktır.”

Theseus İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Andre Gide'nin okuduğum ilk eseri.Mitolojik bir roman olmasına rağmen çok akıcı bir dille yazılmış.kitap,mitolojik bir kahraman olan Theseus'un,aşkları,mücadeleleri,savaşları ve Atina şehrini kurmasını kendi ağzından anlatıyor.mitoljik hikayeleri anlatan kitapları çok sevmesem de,bu kitabı kesinlikle sıkılmadan okudum.bu da yazarın yazma tekniğinin başarısından kaynaklıyor sanırım. (mehmet temiz)

Theseus. Andre Gide'nin Pastoral Senfoni'den sonra okuduğum ikinci kitabı. Okuduğum o ilk kitaptan sonra O'nu tekrar okuma dürtüsü uyandı içimde. Bir ay ışığına benziyordu. Puslu ama çekici. Okumaliydim. Yunan mitolojisinden faydalanmış kitabı yazarken. Yunan kahramanı Theseus'un yaşadıklarını anlatmış. İhtiraslarını, tutkularını, pişmanliklarini... Yunan mitolojisini bilmediğim için anlamlandiramadigim beni karmaşıklığa iten bazı kısımlar mevcuttu ama içime işleyen cümlelerin fazlalığı bu karışıklığa baskın geldi.. Theseus aslında onu yazanın ta kendisiydi. Andre Gide, nasıl olmuş da mitoloji ile kendi gerçekliğini böylesine harmanlamış ve bu müthiş uyumu yakalamış... Bazı cümlelerden sonra uyuştuğumu hissettim. Birkaç kez okunabilecek hatta okunması gereken bir kitap. (Şadiye Peker)

Andre Gide, bu kısa ama yoğun romanında Yunan mitolojisinin önemli anlatılarından olan Atina'nın efsanevi kralı Theseus’u merkeze alıyor; ona ve diğer mitolojik karakterlerin ana anlatılarına sadık kalmadan kurmacanın sınırlarını genişletiyor. (Gökhan Gök)

Kitabın Yazarı André Gide Kimdir?

André Paul Guillaume Gide (22 Kasım 1869 Paris - 19 Şubat 1951 Paris) Fransız yazar. 1947 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi.

Gide, 22 Kasım 1869 tarihinde Paris, Fransa`da dünyaya geldi. Babası Protestan ve köylü kökenli, annesi Katolikti. 8 yaşında Paris'te Alsace Okulu'na gönderildi. Sık sık hastalandığı için öğrenimi kesintiye uğradı. Gide henüz 11 yaşındayken (1880) Paris Üniversitesi`nde hukuk profesörü olan babasını kaybetti. Ailedeki kadınların etkisi ve annesinin katı otoritesi altında büyüdü.

1889'da okuldan mezun oldu. Yaşamını yazarak geçirmeye karar verdi.Yazı hayatına 1891’de 21 yaşındayken yayımladığı André Walter'in Günlükleri(Les Cahiers d'André Walter) ve Narsis Üstüne İnceleme ile başladı. Ama ikisi de başarısız bulundu.

1893'te Kuzey Afrika gezisine çıktı. Arap dünyasının tümüyle farklı değerleriyle tanıştı. Fransa'ya döndüğünde oradaki katı Victorya dönemi yaşantısının olumsuzluklarından rahatsız oldu. 1894'te tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Burada Oscar Wilde ve Lord Alfred Douglas'la tanıştı. Onların yüreklendirmesiyle baskı altında tuttuğu eşcinselliğini kabul etti. Annesi hastalanınca Fransa'ya döndü.

1895'te kuzeniyle evlendi. 1896`da Normandiya`da bir komüne belediye başkanı oldu.

1908`de bazı seçkin yazarlarla birlikte Nouvelle Revue Française adında bir edebiyat dergisi kurdu. 1916`da 16 yaşındaki Marc Allégret ile sevgili oldu. Marc Allegret ile eşcinsel ilişkisi ailesinde huzursuzluk yarattı. Eşi Gide'nin kendisine yazdığı mektupları yok etti.

I. Dünya Savaşı yıllarında Kızılhaç ile gönüllü insani kuruluşlarda çalıştı. 1923'te ilk feministlerden ünlü Elizabeth van Byyselberghe ile olan yasak ilişkisinden tek çocuğu kızı Catherine doğdu. 1924 yılında Corydon adlı homoseksüelliği savunan bir kitap yayımladı, fakat eser ilk etapta kınandı.

1925'te Fransız Ekvator Afrikası'na gitti. Burada gördüklerinden de etkilendi. Dönüşünde sömürgeciliği eleştiren yazılar yazdı. 1925 yılında yayımladığı Kalpazanlar Gide`nin en önemli eserlerinden biri olarak görülür. 1926`da otobiyografik eser olan "Si le grain ne meurt"u yayımladı.

Komünizme ilgi duydu. 1936'da büyük umutlarla gittiği Sovyetler Birliği'nden hayal kırıklığı ile döndü. 1938'de eşini kaybetti.

II. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra 1942'de tekrar Kuzey Afrika'ya gitti. Savaşın sonuna kadar burada yaşadı. 1947'de Oxford Üniversitesi'nden "Edebiyat Doktoru" unvanı aldı. Aynı yıl Kasım ayında da Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi oldu. 19 Şubat 1951'de yaşamını yitirdi.

Yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün, bireyin içtenliği ve kendisini tanıması olduğunu savundu. Edebi, siyasal ve toplumsal sorunlara karşı hoşgörülü bir tutum benimsedi. Genel ahlak anlayışının karşısında bireysel özgürlüklerin savunucusu oldu. Ama aynı zamanda 19'uncu Yüzyıl Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanındı. Düşüncelerindeki bütünlük ve soyluluk, üslubundaki arılık ve uyumla Fransız edebiyatının saygın isimleri arasında yer aldı.

Katolik kilisesi André Gide'in eserlerini 1952 yılında Yasak kitaplar listesi'ne koymuştur.

André Gide Kitapları - Eserleri

  • Kalpazanlar
  • Isabelle
  • Dar Kapı
  • Theseus
  • Kadınlar Okulu
  • Chopin Üzerine Notlar

  • Tohum Ölmezse
  • Ayrı Yol
  • Vatikan'ın Zindanları
  • Dünya Nimetleri ve Yeni Nimetler
  • Pastoral Senfoni
  • Günlük
  • Sapık Sevgi

  • Batak
  • Henri Michaux'yu Tanımak
  • Seçme Yazılar
  • Dostoyevski
  • Pastoral Senfoni - Dar Kapı
  • Denemeler
  • SSCB'den Dönüş

  • Dünya Nimetleri
  • Cinayet Mahkemesi Anıları
  • Two Legends: Oedipus and Theseus
  • Yeni Nimetler
  • Autumn Leaves
  • Prometheus ve Theseus
  • Bataklık

  • Dostoyevski

André Gide Alıntıları - Sözleri

  • "Arkadaş, insanların sana sundukları gibi benimseme yaşamı. Yaşamın daha güzel olabileceğine inandır kendini." (Dünya Nimetleri ve Yeni Nimetler)
  • "İyi duygularladır ki kötü edebiyat yapılır", "Şeytanın yardımı olmayan sanat eseri yoktur." (Seçme Yazılar)
  • . Kendin olmaya cesaret et. Bunun da altını çizmeliyim. Asla yapmacıklık yaparak, insanları sizin gibi yapmak için, taklit ederek ya da çelişme zevki için hiçbir şey yapmayın. ... (Seçme Yazılar)
  • Hepimiz Tanrı' ya tek başımıza ulaşmak zorundayız. (Dar Kapı)
  • "Mutsuz değilim. Bu hayatta bana öyle çok şey bahşedilmedi ama bu az şeyle de mutlu olmayı bildim." (Bataklık)
  • Hasmımı kucaklarım, ama boğmak için. (Denemeler)

  • Ömrüm beklemekle geçiyor. Hiç bir şeye başlamağa cesaret edemiyorum. (Günlük)
  • "..kuruntu sonucu abartılan keder, gerçekteki olguyu aşar. Ah! Eğer, kapılarımızı düşgücümüzün yarattığı canavarlarla kuruntulara açmasaydık, yalnızca yaşamımızdaki kötülükleri görmekle yetinseydik, mutsuzluklarımıza katlanmamız çok daha kolay olurdu." (Pastoral Senfoni)
  • Çocukluğumuzdan beri kim bilir kaç kez engellemişizdir kendimizi yapmak istediğimiz bir şey için, sırf çevremizdekilerin durmadan ‘yapamaz onu’ demelerini işite işite... (Pastoral Senfoni - Dar Kapı)
  • "Kurtulduğumu sanırken gittikçe daha çok tutsak olduğumu, gururuma tutsak olduğumu anlamıyordum.Tanrı'nın beni kafese koyduğunu söylerken bunu demek istiyordum işte.Gururumu erdem gibi gösterdi bana.Tanrı benimle alay etti.Eğleniyor.Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor benimle." (Kalpazanlar)
  • Sanat eseri, daima tektir. (Denemeler)
  • Ama insan sadece kendisi için alçak sesle çaldığında, o tanımlanamaz heyecan bitmek bilemez; sanki, sadece sezinlenen, sevgiye düşman ve insanca yakınlığın giremediği bir dünya karşısında duyulan o neredeyse elle tutulur korkunun da sonu gelmez. (Chopin Üzerine Notlar)
  • Ah, Tanrım! Ölmek için ölümü beklememeyi bah­şet bana. (Yeni Nimetler)

  • İş mesut olmakta değil --- mesut oldu­ğumu bilsinler istiyorum. (Günlük)
  • Aslında, görebileceğiniz en iyi, en dürüst, başkasının ayağına basmayan ve tıpkı bir şair gibi, para kazanmak için yaratılmamış, tersine harcamaya ve vermeye her an hazır bir çocuktu. (Tohum Ölmezse)
  • Ağlamak isterdim. Yazık ki kalbimi bir çölden daha çorak hissediyordum. (Pastoral Senfoni)
  • "Düşünceler çiçeklere benzer, bozulmadan en çok dayananlar sabah derilenlerdir." (Isabelle)
  • Ruh bedende ihtiyar olarak doğar, beden ruhu gençleştirmek için ihtiyarlar. Eflatun, Sokrates'in gençliğidir. (Denemeler)
  • Umudun bir için araladığı o fazlasıyla ağır kapak yeniden kapanıyordu; kuşkusuz bu hep böyle olacaktı: Yasaklıydım. En eşsiz kurtuluşun karşısında durmadan bir gelenekler ve eylemsizlik duvarının yükseldiğini görecektim...Buna boyun eğmek lazım, diyordum kendi kendime ve elbette en iyisi buna gülüp geçmek; kaderin sillesini yiyip hacıyatmaz gibi yeniden dikildiğimiz için kendimize bir gurur payı çıkartmaktaydık; mizacımız buna müsaitti ve tatsız bir havada başlayan yemek şakalaşmalarla son buldu. (Tohum Ölmezse)
  • -Demek ki, yataktakiler karı-koca ise yapılanlar sapıklık olmaktan çıkar. -Karı-koca canları ne isterse yapabilirler; buna hakları vardır. Tekrar ediyorum, bu sizleri ilgilendirmez. -"Hakları vardır"; evet, bu sözü "normal" sözünden daha çok beğendim. (Sapık Sevgi)